13 Mayıs 2019 Pazartesi

Soma Katliamı’nın 5. yılı: Kömür çıkarır gibi adaleti gün yüzüne çıkarmaya uğraşıyoruz

Soma’da alınmayan önlemler yüzünden 301 işçinin yaşamını yitirdiği, 301 ailenin yüreğini yakan katliamın üzerinden 5 yıl geçti. 4 yıl süren dava sürecinde patronun ihmalleri ve katliamın göz göre göre geldiği mahkeme tutanaklarına, bilirkişi raporlarına da yansıdı. Ailelerin yüreği soğumamışken dava sonucunda patrona ve diğer sorumlulara ödül gibi cezalar verildi.

Yetmedi katliamın sorumluluğu mahkeme tarafından tescillenmiş olan patron Can Gürkan serbest bırakıldı. Kamu görevlilerin yargılanması engellendi, madenci ailelerinin avukatı ise tutuklandı. Geriye ise gözü yaşlı aileler, kadınlar, babasız büyüyen çocuklar kaldı.

Evrensel’e Gazetesi tüm bu süreçte neler yaşandı sormuş ve anlatmış…

‘YENİ KATLİAMLARIN ÖNÜNÜ AÇTILAR’

Katliamda oğlu Uğur Çolak’ı kaybeden İsmail Çolak, “Bugün bu anmanın anlamı daha da büyük. 5. yılındayız Soma Katliamı’nın. Geçtiğimiz aylarda Soma katliamının sorumlularından Can Gürkan da tahliye edildi. Canımız acıyor. Yeni katliamların önünü açtılar ve buna dur demek zorundayız. Yılmadan adalet talebimizi haykırmak zorundayız. Biz tahliye kararına karşı Yargıtay’a taşıdık, umarım bu dava tekrar görülür. 301 canın ölümünden sorumlu kişilerin yeniden en ağır ceza ile cezalandırılmasını istiyoruz. Bunun için de mücadele edeceğiz. Adalet olmayan ülkede adalet arıyoruz. Umarım ki adaleti yer altından kömür çıkarır gibi yer yüzüne çıkaracağız. Anmaya da tüm duyarlı insanlarımızı bekliyoruz” dedi.

MADENCİYE TEKME ATAN KİMDİ?

Katliamdan iki gün sonra, katliamı protesto etmek için yürüyen, aralarında avukatların da bulunduğu yaklaşık 5 bin Somalıya polis saldırdı. Cengiz Topel Meydanı’nda toplanan kalabalık, “Hükümet istifa” sloganları atarak Beşyol kavşağındaki Madenci Heykeli’ne yürüyüşe geçti. Somalılara polis saldırdı, 7 kişi gözaltına alındı. Aynı günlerde Soma’ya ziyareti sırasında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik halk tepkisi ve Müşaviri Yusuf Yerkel’in bir madenciyi tekmelemesi hafızalara kazındı.

İŞÇİ AİLELERİNİN AVUKATI TUTUKLANDI

Soma’da 2014 yılında meydana gelen ve 301 işçinin yaşamını yitirdiği dava mart 2015’te mahkemenin iddianameyi kabul etmesiyle başladı.
Daha önce olası kastla yargılanan (sanığın alacağı ceza ölen kişi sayısına çarpılır) sanıklar, katliamın “FETÖ” tarafından yapılan bir sabotaj olduğunu iddia etti. Sanıkların bu iddiası araştırılırken davayı yürüten ve soruşturmaya hakim olan mahkeme heyeti değişti ve savcı. Mahkeme başkanlığına Afşin Elbistan B Termik Santralinin Çöllolar kömür sahasında yaşanan ve 11 işçinin yaşamını yitirdiği, 9 işçinin cenazelerinin ise halen toprak altında olduğu iş cinayeti davasında, sanıklara sadece para cezası veren Hakim Salih Pehlivanoğlu atandı. Aynı zamanda davanın savcısı da değişti. Savcı mütalaasında, olayın ailelerin ve avukatların talebi olan olası kasta değil, bilinçli taksirle (Ölen kişi sayısına bakılmaksızın verilen, üst sınırı 22.5 yıl olan ceza) meydana geldiğini değerlendirdiğini söyledi.

Dava sürerken işçi ailelerinin avukatı Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı ise tutuklandı.

SOMA YASASI DENDİ PATRONLARIN ELİ GÜÇLENDİRİLDİ

Hükümet adına tüm açıklamaları olayın hemen ardından Soma’ya gelen dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız yaptı. Taner Yıldız katliama özelleştirmenin davetiye çıkardığı yönündeki ifadelerle ilgili, Hükümetin bu politikadan vazgeçmesinin doğru olmayacağını söyledi. Daha sonra da Soma yasası olarak bilinen düzenlemeyle maden patronlarına kıyaklar yapıldı. Düzenlemeye göre kömür madenlerinde yapılan maaş düzenlemeleri nedeniyle işletmelere devlet desteği geldi. Yer altı kömür işletmelerine asgari ücretin iki katı ödenmesi, çalışma sürelerinin kısalması ve yıllık izin gün sayısının artması nedeniyle oluşan maliyetler sebebiyle maden patronlarına destek verildi. İşçiler için ise 2 bin TL’lik maaş asgari ücretin iki katı oldu. Emeklilik yaşı 49 olacaktı, 50 olarak düzenlendi. Taşeron sistemi kaldırılmadı. Haftalık çalışma süresi sadece yer altında çalışan maden işçileri için 36 saat yapılırken, vardiya değişimi yer altında yapıldığı için çalışma saati fiilen yine 45 saatte bırakıldı.

BAKAN GÖMLEĞİNİ 2 GÜN DEĞİŞTİRMEMİŞTİ!

Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Soma Katliamı’nın ikinci gününde konuk olduğu bir canlı yayında sarf ettiği “Olayı duyunca hiçbir hazırlık yapmadan geldik. Arkadaşlarım soruyor neden iki gündür aynı gömleği giyiyorsun. Ben de durumumuz bu diyorum” sözleri büyük tepki çekmişti.

ERDOĞAN ‘SORUMLU KİM’ SORUSUNA ‘FITRAT’ DEMİŞTİ

Katliamın ardından Soma’ya giden Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan bir gazeteci tarafından kendisine yöneltilen “Sorumluluk kime ait?” sorusuna, olay 2014’te yaşanmasına rağmen 1800’lü yıllarda meydana gelen madenci ölümlerini örnek göstererek yanıt vermişti. Erdoğan, “Bu ocakların bu noktada bu tür kazaları sürekli olan şeyler. Literatürde iş kazası denilen bir olay vardır. Bunun yapısında fıtratında bunlar var. Hiç kaza olmayacak diye bir şey yok” demişti.

İŞÇİLER AKP MİTİNGLERİNE KATILMAYA ZORLANDI

Dava sürecinde maden işçilerinin zorla AKP mitinglerine götürüldüğü de ortaya çıktı. Sanıklardan Ramazan Doğru, sorulan bir soru üzerine “2011’deki seçimlerden önce Tayyip Bey’in Manisa’da mitingi vardı. 2011’de yeni bir maden sahasının açılması için ihale talebimiz vardı. Bu süreçte, biz 3 bin işçiyle AK Parti’nin Manisa’da yaptığı mitinge katıldık” demişti.

 ‘HESABI SORULACAK’ DENMİŞTİ DE NE OLDU?

O dönem AKP Genel Başkan Yardımcısı olan Mustafa Şentop, katliama ilişkin yaptığı açıklamada, “Bir ihmal varsa yapılması gerektiği halde yapılmayan işler, eksikler varsa ve bunların sorumlusu kimse bununla ilgili her türlü çalışma, inceleme de başladı zaten, devam ediyor. Nereye kadar giderse kime kadar uzanırsa uzansın başta hükümetimiz, başbakanımız olmak üzere devletimizin boynunun borcudur” demişti.

kronos

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder