1 Kasım 2020 Pazar

Bayraklı’da facia geliyorum demiş! İki binanın çürük raporu var, tahliye yok

İzmir’de 6.9’luk depremin sarstığı Bayraklı’da yıkılan Doğanlar ile Rızabey apartmanlarına ilçe belediyesinin 2012 ve 2018’de ‘çürük’ raporu verdiği ortaya çıktı. Raporlarda her iki binanın da riskli ve tehlikeli olduğu belirtilip ev sahipleri uyarılırken binalar tahliye edilmedi.

BOLD – İzmir’deki depremle çok sayıda binanın yıkıldığı Bayraklı’da Doğanlar ve Rızabey apartmanlarına ilçe belediyesinin çürük raporu verdiği belirtildi. Prof. Dr. Ziyadin Çakır, Bayraklı’nın bulunduğu yerin eski bataklık olduğunu, depremin bu nedenle yıkım etkisinin çok güçlü olduğunu söyledi.

BETON KALİTESİ DÜŞÜK

Hürriyet’in haberine göre, bina sakinlerinin talebi üzerine Rızabey Apartmanı için 25 Nisan 2012’de deprem raporu hazırlandı. Rapora göre, apartmana zemin+8 kat olarak 1993’te ruhsat verilen apartman, 1975 tarihli deprem yönetmeliğine göre inşa edildi. Rızabey Apartmanıyla ilgili düzenlenen raporun ‘sonuç’ bölümünde şunlar kaydedildi: “Yapınız beton kalitesinin düşük olması, düz demir kullanılması, etriye aralıklarının düzensiz ve kolon kiriş bağlantılarında etriye sıklaştırılmasının yapılmaması deprem riski açısından önem arz etmektedir. Bu nedenlerden dolayı, zemin etüt raporu hazırlandıktan sonra 2007 deprem yönetmeliğine göre performans analizinin yapılmasının yapınız açısından iyi olacağı düşünülmektedir. Bu sebeple, gerekli ortak kararı almanız durumunda Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma Uygulama Merkezi ile irtibata geçerek zemin etüdü ile beraber performans analizi yaptırmanızı tavsiye ediyoruz.”

4 YIL ÖNCE GÜÇLENDİRİLMİŞ

Rızabey Apartmanının, raporun ardından yakın bir zamanda güçlendirildiği öğrenildi. Yakınlarının enkazdan çıkarılmasını umutla bekleyen vatandaşlar, bu binanın dört yıl önce deprem onarımını yapan firmanın yetkililerinin yargı önünde hesap vermesini istiyor.

YAPI GÜVENLİĞİ TEHLİKELİ

Doğanlar Apartmanı hakkındaki raporda ise yapının güvenliğinin riskli olduğu kaydedildi.  1990 yılında 1975 tarihli deprem yönetmeliğine göre yapılan binayla ilgili raporda şunlar vurgulandı: “Yukarıda belirtmiş olduğumuz risk unsurları yapı güvenliğini tehlikeye sokmaktadır. Bu nedenle, 2007 deprem yönetmeliğine göre binanızda belirlenen risklerin yapı açısından tehlikeli bir durum olup olmadığının netleşmesi için, performans analizinin ve zemin etüt çalışmasının yapılmasının yapınız açısından iyi olacağı düşünülmektedir. Bu sebeple, 6306 sayılı kanun gereği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yetki verdiği kurum ve kuruluşlara giderek binanızın risk tespitini yaptırmanızı ve gerekli tedbirlerin alınmasını tavsiye ediyoruz.”

200 METRE UZAĞI SAZLIK

Bayraklı’da yıkılan bir apartmanın 200 metre yakınındaki, yaklaşık 20 dönümlük boş arsanın üç metreyi bulan sazlıklar, yeşil otlarla kaplı olması dikkat çekti. Zemindeki toprak ise gayet ıslak ve yumuşak.

BİNALARIN YÜZDE 57’Sİ ÇOK RİSKLİ

Raporların verildiği dönemde Bayraklı Belediye Başkanı olan Hasan Karabağ, 2009’da belediye olarak Deprem Etüd Merkezi kurduklarını belirtti. İlçe belediyesi olarak riskli binaları yıkım ve mühürleme yetkileri olmadığını savunan Karabağ, şunları söyledi: “10 yılda 20 bin üzeri binanın analiz testleri yapıldı. Yüzde 57’si çok riskli, yüzde 5’i risksiz yapı çıktı. Diğerleri de farklı risk durumundaydı. İlgili mevzuata göre bizim verdiğimiz raporlar tespit ve tavsiye niteliğinde. Etüd Merkezi’nde yapılan tespitten sonra, vatandaşları nihai ve bağlayıcı rapor için 9 Eylül Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne yönlendiriyorduk. Yani özel doktor gibiydik. Tespit ve teşhisi yapıp ilgili resmi birimlere yönlendiriyorduk. Yine mevzuata göre yıkım ve mühürleme yetkimiz yok. Yetki ilgili bakanlık birimlerinde.”

BAYRAKLI’NIN BULUNDUĞU YER ESKİ BATAKLIK

İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Ziyadin Çakır, Bayraklı’nın bulunduğu yerin eski bataklık olduğunu, depremin bu nedenle yıkım etkisinin çok güçlü olduğunu söyledi. Çakır, “Bayraklı’nın bulunduğu yer bir dere ağzı, delta. Eski bir bataklık. Görüntüler de bunu gösteriyor. Zeminde su seviyesi yüksek. Dolayısıyla zemin sıvılaşmaya çok müsait. Kumlu, killi bir zemin. Deprem açısından en riskli yapı. Yıkım etkisi çok güçlü olur. Orada insan yaşamı olmasa, o toprağı kendi haline bıraksanız tamamen bataklık olur. İşte ‘gevşek zemin’ dediğimiz yapı tam anlamıyla bu. Ölümcül tehlikeli” ifadelerini kullandı.

İzmir’de acı büyüyor: Ölü sayısı 51’e çıktı

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder