4 yıldır cezaevinde bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, kendisini ve HDP’li isimleri cezaevine gönderen sürecin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir planı olduğunu ileri sürdü. Kendilerine siyasi kumpas kurulduğunu ileri süren Demirtaş “Siyasi kumpas operasyonları HDP’yi değil, AKP-MHP iktidarını tasfiye edip tarihin çöplüğüne gönderecektir” dedi. Demirtaş ayrıca sorumluları sanık sandalyesine oturtacaklarını vaat etti.
BOLD – 4 Kasım 2016’dan beri cezaevinde olan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Mezopotamya Ajansına konuştu. Demirtaş, Kobani soruşturması kapsamında kendisi hakkında yeniden tutuklama kararı verilmesini değerlendirdi. Ayrıca Kobani olaylarından 6 yıl sonra HPD’lilere yönelik operasyonun hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirten Demirtaş, tutuklamaları kumpas olarak değerlendirdi “yasa dışı ve siyasi amaçlıdır” dedi. İktidarın amacının HDP’yi tasfiye ederek AKP-MHP iktidarını kalıcı hale getirmek olduğunu ileri süren Demirtaş, “Herkes bilmeli ki içeride ve dışarıda öyle büyük direneceğiz ki, bu siyasi kumpas operasyonları HDP’yi değil, AKP-MHP iktidarını tasfiye edip tarihin çöplüğüne gönderecektir” ifadelerini kullandı.
DEMİRTAŞ: DAİŞ YENİLİNCE AKP DE YENİLMİŞTİR
DAİŞ ve Kobani olayları üzerinden iktidara yüklenen Demirtaş “AKP’yi en çok üzen şey de DAİŞ’in Ortadoğu’da yenilmiş olmasıdır. Suriye ve Irak başta olmak üzere, vekalet savaşlarının önemli ölçüde gerilemesiyle birlikte radikal unsurlara yatırım yapan AKP ve benzeri güçler, Ortadoğu’da stratejik bir yenilgiye uğramışlardır. Yani DAİŞ yenilince AKP de yenilmiştir. Bu tespiti sadece ben yapmıyorum, bütün ciddi siyasi analistler bu konuda hem fikir. AKP’nin Kobanê konusundaki bir türlü dinmeyen öfkesinin asıl nedeni budur” dedi.
İddialı konuşan Demirtaş, iktidardan yargı yoluyla hesap soracaklarının altı çizdi ve “İster siyasetçi ister yargı ve medya mensupları olsunlar, bizleri kumpaslarla, sahte delillerle hapse yollayanları, sanık sandalyesine oturtmak için siyasi ve hukuki mücadelemiz sürecektir” yorumunda bulundu.
“YARGI HİÇBİR ZAMAN BU KADAR PESPAYE DURUMA GELMEMİŞTİ”
Demirtaş yürütülen soruşturmalarda yargının durumu için çok ağır suçlamalarda bulundu. “Türkiye’de yargı hiçbir zaman bağımsız, tarafsız ve adil olmadı. Ancak hiçbir dönemde bu kadar pespaye bir duruma da gelmemiştir. Bir kurum olarak yargı tümden çökmüş durumda. Böyle bir ortamda şu veya bu mahkemeden adalet beklemek boş bir hayaldir. Seçimlerle birlikte oluşacak ve umarım HDP’nin de içinde olacağı yeni iktidar, demokratik reformlarla kapsamlı bir yeniden yapılanma süreci başlatırsa ancak o zaman yargı toparlanabilir. Mevzu sadece biz değiliz. Milyonlarca insan yargının mağduru haline getirilmiş durumdadır. O nedenle iktidar ve yasalar değişmeden, hiç kimse adalete kavuşamayacaktır. Benim ve Figen hanımın aynı suçlamalarla yeniden tutuklanmamız, sadece bir hukuk ihlali değildir, aynı zamanda Türkiye siyasetini dizayn etmek için işlenmiş en ağır suçtur ve biz bu suçu işleyenleri kesinlikle sanık sandalyesine oturtacağız” dedi.
“KİM KAZANDI, KİM KAYBETTİ?”
HDP eski Eş Genel Başkanı, yapılan operasyonların aslında iktidarın aleyhine olduğunu ileri sürdü. AKP’nin her geçen gün eridiğinin altını çizen Demirtaş “Biz tutuklandığımızda AKP’nin oyu yüzde 49, HDP’nin oyu yüzde 11’di. Şimdi AKP üçe bölündü, oyu yüzde 28’e indi. HDP daha da güçlendi, oyu da yüzde 13’e çıktı. Kim kazandı, kim kaybetti? Dört yıl önce, tutuklandığımız ilk aylardaki bir demecimde, ‘Bizim tutuklanmamızı keyifle destekleyen kitleler, bizim hapiste kalmamız için her gün ceplerinden para ödeyecekler ve gün gelecek, ödeyecek paraları kalmayacak, yoksulluk canlarına tak edecek. İşte o zaman ‘vah, biz ne yaptık’ diyecekler’ demiştim. İşte şimdi o günleri yaşıyoruz. Çünkü bizi içeri atıp kurmak istedikleri faşizan düzen, kırıntı halindeki demokrasi ve hukuku da yok ederek, bununla doğrudan bağlantılı olan ekonomiyi de çökertecekti ve maalesef öyle oldu.” İfadelerini kullandı.
DEMİRTAŞ:AKP VE MHP KENDİLERİNİ TECAVÜZCÜLERLE KATİLLERE YAKIN HİSSEDİYOR
Demirtaş son olarak cezaevlerinin durumunu ve koronavirüs salgınını da değerlendirdi. Alınan tedbirlerin yanlış ve yetersiz olduğunu vurgulayan HDP eski Eş Genel Başkanı, “Cezaevlerinde aile ve avukat görüşleri ile sosyal faaliyetlere ciddi ölçüde sınırlama getirilerek ve mahkumların hakları gasp edilerek, sözde tedbirler alınmış durumda. Ciddi bir tedbir söz konusu değil. Vücut direncinin artması için yemek kalitesi artırılıp, ücretsiz taze sebze ve meyve dağıtılmalıyken, bırakın bunu, tıpkı dışarıdaki gibi cezaevi kantininde sürekli fahiş fiyat artışları oluyor. Bu durumdan da en çok yoksul mahkumlar olumsuz etkileniyor, ki bu da mahkumların neredeyse tamamıdır. Ve tutsaklar hastalık riskiyle karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Yani özetle tutsaklar içeride, halk dışarıda Allah’a emanet yaşıyor.
Tecavüzcüler ve katiller AKP-MHP oylarıyla serbest bırakıldığı için, şu anda cezaevlerinde önemli ölçüde, siyasi tutsaklar ve haksızlığa uğramış adli tutsaklar bulunuyor. Tecavüzcüler ve katiller AKP-MHP yönetiminin kendilerine en yakın hissettikleri ve empati yaptıkları kesimlerdir. Zaten bazıları çıkar çıkmaz parti genel başkanlarıyla poz vererek bu zihniyet birliğini tüm kamuoyunun gözleri önünde sergilemişlerdir. Geri kalan tutsaklar ise içeride onurlarıyla hem zulme hem de koronaya karşı direnmeye devam ediyorlar” dedi.
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder