Müzik bir sanattır. Sanat, hislerimizin varlıkla münasebetinin takibi, yorumu, seslendirilişi ve bu sunuşların enfüsîâlemimizde asıl kaynağına doğru kanat çırpmasını resmetmektir. Sanatkâr “Eşyadan herhangi bir unsur ve kâinattan herhangi bir televvün karşısında, duygularına akan ve ruhunu saran ilhamları birbirine bağlayarak, kaynaştırarak ve bütün nomen ve fenomenleri bir araya getirip, her şeyi bir küll halinde bize takdim edebilen bir metafizik kahramanıdır.”[i]
Müzik anlayışı ve eserlerindeki farklılıklar, bir toplumun yapısının, tarihinin, kültürel değerlerinin ve coğrafyasının sanata ve böylelikle müzik diline yansımasından kaynaklanır.[ii] Zamanla toplumun içinde bulunduğu şartlar ve kültür değiştiği gibi, müzik de yüzyıllar içinde değişime uğrar. İnsanları müziğe bağlayan ve onun hem oluşumunu hem de tüketiminin devamını sağlayan şey, kişinin hisleri üzerinde oluşturduğu etkiler olmuştur. Hatta günümüzde de zaman zaman “ruhun gıdası” olarak adlandırılan müzik bir ihtiyaç olarak görülür.
Müziğin sosyal hayatta bazı fonksiyonları vardır: Film ve reklamlarda kullanılan müzik, arzu edilen mesajları vermede yardımcı olur. Tüketicinin satın alma davranışını yönlendirmeyi hedefleyen alışveriş sektörünün, duygulara hitap etme etkisini artırabilmek için marketlerde ve alışveriş merkezlerinde müzikten yararlanıldığı görülür. Restoranlarda, asansörlerde, bekleme odalarında veya çeşitli terapilerde müzik, rahatlatıcı bir unsur olarak kullanılır. Bazen stadyumlarda, sahne gösterilerinde ve konuşmalarda, müziğin heyecan ve birliktelik duygusu oluşturma etkisinden faydalanılır. Eğitimde müzik; oluşumu, tüketimi ve zekâyla olan ilişkisiyle araştırma konusu olmuştur.
Mozart Etkisi
1991 yılında Fransız bilim adamı Alfred Tomatis, Neden Mozart? adlı kitabında ilk defa “Mozart etkisi” terimini kullanmıştır. Bu konuda 1993’te Nature dergisinde yayımlanan ve büyük bir ilgi gören araştırma sonuçlarına göre, klasik müzik yardımıyla beyin; afak ve enfüs ilişkisine dair daha derin analizler yapmaktadır.[iii] Müzik eleştirmeni ve müzisyen Don Campbell, “Mozart etkisi” teriminin patentini alarak bu hipotezin tarifini genişletmiş ve diğer müzik türlerinin de sağlığa, zekâya ve sıra dışı düşünmeye olumlu etki ettiğini öne sürmüştür.[iv]
Mozart etkisi keşfinin en büyük başarısı ticarî alanda olmuştur. İlerleyen yıllarda yapılan araştırmalarda, müzikle ilgilenen fertlerin ve özellikle müzik eğitimi alan çocukların, uzun vadede daha başarılı olduğu tespit edilmişse de anlık müzik dinlemeyle zekâ artışı arasında bir ilişki görülmemiştir.[v]
[i] fgulen.com/tr/eserleri/kavramlar/sizinti-kasim-1996-cilt-18-sayi-214-sanat-dusuncesi-ve-metafizik
[ii] www.sanatsal.gen.tr/muzik-kavrami-ve-tanimi
[iii] de.wikipedia.org/wiki/Mozart-Effekt
[iv] hpd.de/node/4539
[v] A.g.e.
Yazının Kaynağı: Çağlayan Dergisi https://caglayandergisi.com/2020/11/01/muzik-ve-zeka/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder