ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Trump döneminde kapanan ve Washington’un Filistin’le ilişkileri yürüten Kudüs’teki ABD Konsolosluğu’nun yeniden açılacağını açıkladı. Biden yönetimi, Trump döneminde tamamen İsrail lehine kayan ve ABD’nin geleneksel Ortadoğu politikalarını altüst eden yaklaşımını yeniden dengelemeye çalışıyor.
BOLD – ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ülkesinin Kudüs Konsolosluğunu yeniden açacaklarını duyurdu, ancak ne zaman açılacağına dair bir tarih vermedi. Blinken’ın bu açıklamalarının ABD’nin Filistin’le Trump döneminde zayıflayan bağlarını yeniden güçlendirmeyi hedeflediği belirtiliyor.
Blinken, Ramallah kentinde Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’la görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Devlet Başkanına da söylediğim gibi, ben ABD’nin Filistin yetkilileri ve Filistin halkıyla ilişkilerini, karşılıklı saygı ve Filistin ile İsrail’in eşit ölçüde güvenlik, özgürlük fırsatı ve haysiyet hak ettiği görüşünün paylaşıldığı inancıyla yeniden inşa etme vaadinin altını çizmek için buradayım” diye konuştu
ABBAS YÖNETİMİNİ GÜÇLENDİRME ÇABALARI
İsrail ile Hamas arasında 11 gün süren çatışmaların ardından varılan ateşkesi desteklemek amacıyla bölgede bulunan Blinken, Gazze’ye yardım için uluslararası desteği harekete geçirme sözü verdi. Ayrıca Filistinlilere, 5,5 milyon doları Gazze’ye acil yardım olmak üzere toplam 40 milyon dolara yakın yardımda bulunacaklarını açıkladı.
Böylelikle Biden yönetiminin Filistinlilere yönelik Amerikan yardımının 360 milyon doları aşması bekleniyor. Trump yönetimi bu yardımı neredeyse tamamen kesmişti.
ABD son olaylarda arka plana itilen ve uluslararası toplum tarafından tanınan Batı Şeria’daki Filistin yönetiminin lideri Abbas’ı yeniden güçlendirme çabasında. Mahmut Abbas hala Filistin halkının temsilcisi ve uzun süredir duran barış sürecinin kilit ortağı olarak görülüyor.
Filistin yönetimiyle diplomatik ilişkileri yürüten ofis olarak uzun yıllar hizmet veren konsolosluğun faaliyetleri, eski Başkan Donald Trump’ın döneminde azaltılmış, ABD’nin başkent Tel Aviv’deki büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınmasının ardından büyükelçikle birleştirilmiş ve kapatılmıştı.
TRUMP, ABD’NİN GELENEKSEL ORTADOĞU POLİTİKASINI ALTÜST ETTİ
ABD yönetimleri İsrail’in en büyük destekçisi olsa da Donald Trump yönetimine kadar Washington belirli bir denge politikası çerçevesinde hareket ediyordu.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun ‘İsrail’in Beyaz Saray’da sahip olduğu en iyi arkadaş’ ifadesiyle tanımladığı Donald Trump, ABD’nin geleneksel Ortadoğu politikasını altüst etti.
Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan ve ABD’nin Tel Aviv’deki büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyan Trump, Filistin yönetimiyle diplomatik ilişkileri yürüten ofis olarak uzun yıllar hizmet veren Kudüs Başkonsolsluğu’nu da kapatmıştı.
Filistin yönetimine yardımları neredeyse tamamen kesen Trump, 1967 yılında Suriye’den işgal edilen Golan Tepeleri’ni de İsrail Devleti’nin bir parçası olarak kabul etti.
Trump, damadı Jared Kushner’in hazırladığı ve İsrail’in 1967 savaşındaki kazanımlarının büyük kısmını garanti altına alan Ordadoğu barış planını uygulamak için ise görev süresi bittiği için zaman bulamadı.
ABD’NİN KUDÜS’Ü İSRAİL’İN BAŞKENTİ OLARAK TANIMASI
Doğu Kudüs’ü 1967 yılındaki Altın Gün Savaşı’nda işgal eden İsrail, 1980 yılında çıkardığı ‘Kudüs Yasası’ ile Filistin’in kuracağı bir devletin başkenti olarak gördüğü şehrin doğusunu da kapsayacak şekilde Kudüs’ü ‘bütün ve birleşik’ olarak İsrail’in başkenti ilan etti.
BM Güvenlik Konseyi, aynı yıl aldığı iki kararla bu yasanın uluslararası hukuku ihlal ettiğini kabul etti ve yasanın geçersiz olduğunu ilan etti. ABD, kararları veto etmemiş ancak oylamada çekimser kalmıştı.
Donald Trump, 6 Aralık 2017’de BM Güvenlik Konseyi’nin bu konuda aldığı 2 karara ve ülkesinin 37 yıllık politikasına ters düşerek ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak kabul ettiğini duyurdu.
Trump, ayrıca ABD’nin Tel Aviv’deki Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıayacağını açıkladı.
ABD’NİN TEL AVİV’DEKİ BÜYÜKELÇİLİĞİ’Nİ KUDÜS’E TAŞIMASI
Trump’ın 2017’deki açıklamasının ardından ABD, 14 Mayıs 2018’de İsrail’in bağımsızlığının ilan edilişinin 70. yıldöneminde Kudüs’teki Büyükelçiliği’ni açtı.
Gazze sınırında açılışı protesto eden Filistinlilere İsrail Ordusu’nun yaptığı müdahale sonucu 58 kişi hayatını kaybetti.
Bugün itibariyle ABD ile birlikte sadece 2 ülkenin, Kosova ve Guatemala, büyükelçilikleri Kudüs’te bulunuyor. Brezilya, Honduras, Macaristan, Moldova ve Romanya da elçiliklerini Kudüs’e taşıyacağını açıkladı.
Paraguay, 2018 yılında elçiliğini kısa süre ile Kudüs’e taşıdı ancak daha sonra elçilik yine Tel Aviv’e taşındı.
ABD’NİN KUDÜS’TEKİ BAŞKONSOLOSLUĞU’NUN KAPATILMASI
ABD’nin Kudüs’te Filistinlilerle ilişkileri yürütmek için Osmanlı döneminden beri (1844) bir konsolosluğu bulunuyordu. Trump yönetiminin 2018 yılı Mayıs ayında İsrail Büyükelçiliği’ni Tel Aviv’den Kudüs’e taşıması sonrası Ekim ayında dönemin Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Kudüs Başkonsolsluğu’nun elçilik ile birleştirileceğini açıkladı.
Filistin yönetimiyle diplomatik ilişkileri uzun yıllar yürüten konsolosluk 4 Mart 2019’da resmi olarak İsrail ABD’nin Kudüs Büyükelçiliği ile birleştirildi. Agron Caddesi’nde bulunan tarihi bina ‘İsrail Büyükelçiliği’nin Filistin İşleri Birimi’ haline getirildi.
O güne kadar direkt olarak ABD Dışişleri Bakanlığı ile kontakt kuran Kudüs Konsolosluğu, ABD’nin Kudüs’e taşınan İsrail Büyükelçiliği’ne bilgi vermeye başladı.
FİLİSTİN’İN WASHİNGTON’DAKİ TEMSİLCİLİĞİNİN KAPATILMASI
10 Eylül 2018’de ABD Başkanı Donald Trump, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün İsrail ile barış görüşmelerine başlamamasını gerekçe göstererek Filistin’in Washington’daki temsilciliğinin kapatılmasını emretti.
Tepkilere rağmen ofis, bir gün sonra kapatıldı.
FİLİSTİN’E YARDIMLARIN KESİLMESİ
ABD Başkanı Trump, 2018 yılında çıkan terör yasalarını (Taylor Force Act) gerekçe göstererek 31 Ocak 2019’da Filistin yönetimine yapılan mali yardımları durdurdu.
İSRAİL’İN GOLAN TEPELERİNİ İLHAK ETMESİNİN TANINMASI
ABD’nin direkt Filistin’le bağlantılı olmasa da Ortadoğu sorununun bir parçası olan İsrail’in 1967 yılında Suriye’den işgal ettiği Golan Tepeleri’ni İsrail’in bir parçası olarak tanıması da Washinton’un geleneksel politikalarında köklü bir değişime neden oldu.
Donald Trump, 25 Mart 2019’da imzaladığı bir kararla Golan Tepeleri’nin İsrail’in bir parçası olduğunu kabul etti. Böylece dünyada ilk kez İsrail dışında bir devlet BM Güvenlik Konseyi’nin açık kararlarına rağmen İsrail’in bölgeyi ilhakını tanımış oldu.
TRUMP YÖNETİMİN SEMBOLİK ADIMLARI
Trump yönetimi, İsrail-Filistin dengesinde bazı sembolik adımlar da attı. Adımlar sembolikti ancak İsrail’in 1967 yılında işgal ettiği bölgelere meşruiyet kazandıracak nitelikteydi.
ABD Başkanı Donald Trump, 2017 yılı Mayıs ayında Ağlama Duvarı’nı ziyaret etti. Daha önce ABD başkan adayları Ağlama Duvarı’nı ziyaret etmişti. Ancak Trump, İsrail’in 1967 yılında işgal ettiği Doğu Kudüs’te bulunan Ağlama Duvarı’nı ziyaret eden görevdeki ilk ABD Başkanı oldu.
Ayrıca 2020 yılı sonlarında dönemin Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, İsrail’in işgal ettiği Batı Şeria’da inşa ettiği ve uluslararası toplum tarafından ‘illegal’ kabul edilen bir Yahudi yerleşim birimini ziyaret eden ilk ABD dışişleri bakanı oldu.
BİDEN YÖNETİMİ TRUMP’IN İZLERİNİ SİLEBİLECEK Mİ?
20 Ocak’ta görevi devralan Biden yönetimi, aynı ayın sonlarında İsrail-Filistin sorununda iki devletli çözüme bağlı olduğunu açıkladı.
Biden yönetimi ayrıca Filistinli mültecilere yardım eden Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Teşkilatı’na (UNRWA) yaptığı mali yardımlara yeniden başlayacağını açıkladı. Trump yönetimi 2018 yılında UNRWA’ya yardımları durdurmuştu.
Kapatılan Kudüs Başkonsolsluğu’nu yeniden açacak olan ve Filistin’e yardımları yeniden başlatma sözü veren Biden yönetimin, ABD’nin Ortadoğu politikası üzerindeki Trump hayaletini tamir edip edemeyeceğini ise zaman gösterecek.
Suriye iç savaş ortamında ikinci kez cumhurbaşkanlığı seçimine gitti
Biden’dan yaraları saracak hamle: Kudüs Konsolosluğu yeniden açılıyor yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder