Çığ bölgesine yapılacak iki tünel ihalesini alan firma, farklı yere tek tünel yaptı: Çığ düşmeyen Cumhurbaşkanı Başdanışmanının ailesinin arazisine. Belgeleriyle …
CEVHERİ GÜVEN
BOLD ÖZEL- Bahçesaray’da 41 kişinin hayatını kaybettiği çığın altından da yolsuzluk çıktı. Kar tüneli ihale edilen arazi yerine Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan’ın ailesinin arazisine yapılmış.
Van’ın Bahçesaray ve Çatak ilçelerini birbirine bağlayan karayolunda 4 Şubat akşamı 5 kişinin yaşamını yitirdiği bir çığ meydana geldi. Çığ altında kalanları kurtarmaya çalışanlar da çığın altında kaldı ve toplamda 41 kişi hayatını kaybetti, 75 kişi ise yaralandı. Ölenlerden 12’si jandarma görevlisiydi.
Çığ 65-50 Karayolu’nun 23. kilometresinde medana geldi. Bu noktaya oldukça yakın 26. Kilometrede Karabet Geçidi isimli bir kar geçidi var. Ancak iki çığ da bu gecidin olduğu bölgede yaşanmadı. Geçidin yanlış yere yapıldığı tartışıldı. Belgeler, bunun yanlışlık değil yolsuzluk olduğunu gösteriyor. İhale şartnamesine göre bölgede sürekli çığ olan iki noktaya iki ayrı tünel planlandı ve ihale iki tünel için yapıldı. İhaleyi alan firma, iki tünel yerine; Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan’ın ailesine ait farklı noktadaki araziye tek tünel yaptı. Kimse tünellerin sayısının teke düşürülmesi ve yerinin kaydırılmasını sorgulamadı ve yolsuzlukla gelen facia 41 can aldı. Oysa Orhan ailesinin arazisi güneş alan düzlük bir alandı. Ve karla mücadeleyle temizlenebilecek noktadaydı. İhalesi yapılan ancak inşa edilmeyen iki tünel ise, kenarlarında çığ yapan dağların bulunduğu, kuzey cepheli iki noktaydı.
KARABET TÜNELİNDE GARABET İŞLER
Karabet Kar Tünelinin ihalle aşamasını mercek altına büyük bir usülsüzlüğün yapıldığı ortaya çıkıyor.
Karayolları 11. Bölge müdürlüğü tarafından 2011 yılında Van Bahçesray yolunda (65-50) karayolu ekiplerince tespit edilen ve sürekli çığ düşen iki noktaya iki ayrı tünel yapılması için ihalle ilamı yayınlandı.
Buna göre 2011/90268 numaralı ihallede 65-50 (başlangıç noktası Çatak, Bahçesaray yol ayrımında başlıyor) karayolunun 23,100 kilometresinde 200 metrelik kar tünelinin yapılmasına; ikinci kar tünelinin ise 29,800 kilometresinde 1,800 metre uzunluğunda yapılması kararlaştırıldı. Yani toplamda 2000 metrelik iki ayrı tünel.
Mayıs 2012’de Fermak İnşaat Taahhu T A.Ş. firması 51 milyon 798 bin 300 TL’ye ihalleyi kazandı ve hemen yapım işine başladı.
Ancak yükleyici firma ihalle şartlarının tamamen dışına çıkarak iki tünel yerine tek tünel yaptı. Yapılan bu tünel daha sonra Karabet Kar Tüneli 2016 adını aldı. Sonuç olarak tünellerin karayolları ekiplerince ihalle şartlarında belirlenen kilometrelere yani çığ noktaları yerine 26. Kilometreye yapıldığı resmi belgelerle anlaşıldı.
(Parsellerin tapulardaki görüntüsü)
TÜNELİN YAPILDIĞI BÖLGE ORHANLARA AİT
Çığ faciasından sonra ismi en çok duyulan kişi iki dönem AKP Milletvekilliği yapmış ve halen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olan Gülşen Orhan’dı.
Tek tünelin ihale şartnamesi ihlal edilerek kaydırıldığı bölge Gülşen Orhan’ın ailesine ait.
Hatta Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü sistemi üzerinden bölge incelendiğinde; Bahçesaray’ı her yıl dünyadan kopartan karayolu üzerindeki şahsa ait parselli tek arazi olduğu görülüyor. O arazi, Gülşen Orhan’ın ailesine ait.
Çığ nedeniyle palanlanan iki ayrı tünel yeri ise kamuya ait mera arazisi.
Dolayısıyla tünel kaydırıldığında, Orhan ailesinin kırsal alandaki arazisinin başına devlet kuşu konmuş oluyor.
Kamulaştırma bedeli olarak hazinenin Orhan ailesine ne kadar ödediği bilinmiyor. Ancak Fermak A.Ş.’ye iki tünel yapmış gibi ödeme yapılıyor.
Üstelik, 2 ayrı tünel için; 51.798.300 TL‘ye ihale yapılmışken, tek tünele 58 Milyon TL ödendi. İhalede belirtilen iki tünel daha sarp yerlerdeydi ve iki ayrı şantiye kurulması gerekiyordu. Tünelin yapıldığı AKP’li Orhan ailesine ait parsel ise düz arazi ve tek şantiyede inşaat bitirilebildi. Bunlar maliyeti düşürecek kolaylıklar ama aksine maliyet yaklaşık 7 milyon TL artırıldı.
GÜLŞEN ORHAN’IN AMCA ÇOCUKLARI
Tünelin yapıldığı çayırlık alanının mülkiyeti Cumhurbaşkanı Danışmanı Gülşen Orhan’ın akrabalarına ait. Arsalar; Muhli Orhan, Nazmi Orhan, Mehmet Akif Orhan ve Fahri Orhan adına kayıtlı.
Öte yandan tünel yapımı için ihalle hazırlıklarının sürdüğü 2011 yılında eş zamanlı mevcut tünelin yapılğı çayırlık alan da Kadastro çalışmasıyla arsaların bu şahıslerı adına kaydedildiği iddia ediliyor.
Adını vermek istemeyen bir kaynak, bu mülkiyetlerin koçerlere ait olduğu, daha sonra Orhanların ilk kadastro çalışması sırasında kendi mülkiyetlerine aldıkları ve şuan davalık olduğunu belirtti.
ORHANLAR ARAZİSİNE KAYDIRMA CAN ALDI
Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nin sistemi üzerinden yapılan incelemede çığ tünelleri, ihalle şartlarında belirtildiği gibi yapılmış olsaydı, ilk kar tüneli 41 kişinin canına mal olan çığ felaketinin yaşandığı nokta olan 23. kilometreye yapılmış olacak ve bu kadar can kaybı yaşanmayacaktı.
İhale Şartnamesi’nde iki ayrı tünelin yapılacağı yer şöyle belirtiliyordu:
Yapılacağı yer: 65-51 K.K.Nolu İl Yolunun 23+100-23+300 ve 29+800-31+600 km’leri.
İHALEDE ÖNGÖRÜLEN TARİH İHLAL EDİLDİ
Şartnameye göre 450 günde bitmesi gereken projenin 18.09.2013’te bitirilmesi gerekiyordu. Ancak ihale edilen iş 2016‘da tamamladı. Tünelin isminden de bu görülebiliyor.
Sözleşmeye göre başlangıç-bitiş ve bedel bilgileri şöyle:
4) Sözleşmenin
a) Tarihi : 22.06.2012
b) Bedeli : 51.798.300,00 TRY
c) Süresi : 26.06.2012 – 18.09.2013
İsmini vermek istemeyen kaynak, tünelin geciktirilmesinin sebebinin, Orhanlar ailesinin bölgeden arsa toplaması olduğunu ileri sürüyor. Bölgede arsalar toplandıktan sonra tünelin yeri ihale şartnamesinin dışına çıkılarak kaydırılıyor.
TEMSİLCİYE ÖZÜR DİLETTTİLER
Karabet tünelinin ihalesi ve bitiş dönemi, Türkiye’de ismi sık sık yolsuzluklarla anılan Binali Yıldırım’ın ulaştırma bakanlığı dönemine denk geliyor. Yıldırım, yapılan tünelle ilgili „Tünel Kanada modeli kar tüneli sistemiyle yapıldı. Bahçesaray’ın yolu da bahtı da artık hep açık olacak” demişti.
AKP’nin bölgedeki kilit ismi, dönemin Van milletvekili olan ve şimdinin Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarından Gülşen Orhan’ın çığ yaşandığı andan itibaren konuya doğrudan müdahil olması dikkat çekiciydi. O kadar ki çığa davetiye çıkaranlardan olduğu iddia edildi. AKP’ye yakınlığıyla bilinen HaberTürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir, Tv canlı yayınında “Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve eski AKP milletvekili Gülşen Orhan bölgede partisinin etkinliğindeydi, uyarıları dinlemeyip yanına iş makinaları alıp yolu aça aca yola çıktı. İş makinaları ile yolu açtırdı. Yüksek desibel çığı tetikledi ve minibüs çığın altında kaldı” dedi.
Gülşen Orhan, iddiaları yalanladı. Kendisinin yol çalışmalarını görmek için bölgeye gittiğini, bu sırada çığın kendisi dahil herkesin üstüne düştüğünü iddia etti. AKP cenahından gelen sert tepki üzerine Bülent Aydemir tekrar ekrana çıktı ve Gülşen Orhan’dan „bilgileri teyid etmeden açıkladım“ diyerek özür diledi.
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder