Yolsuzluk operasyonlarının yapıldığı 17 Ağustos 2013 günü dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan, Konya’da düzenlenen Hz. Mevlana’yı Anma ve Şebi Arus etkinliklerine katıldı. KHK’lı diplomat Hüseyin Konuş, 17 Aralık günü Erdoğan’la geçirdiği mesainin detaylarını paylaştı. Konuş, “15 Temmuz gecesi rahatlığından eser yoktu. Gergin ve endişeliydi” dedi.
BOLD – Eski diplomat Hüseyin Konuş, 17 Aralık 2013 günü şahit olduklarını 17-25 aralık yolsuzluk operasyonlarının 6. yıl dönümünde paylaştı.
17 Aralık yolsuzluk operasyonunun yapıldığı gün dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’la birlikte mesai geçiren Konuş’un anlatımları ilk kez içeriden bir şahitlik içeriyor. Konuş, Erdoğan’ın o gün çok tedirgin olduğunu ve 15 Temmuz gecesindeki rahatlığından eser olmadığına dikkat çekiyor.
TÜM GÜN ERDOĞAN’IN YAKININDAYDIM
İşte Konuş’un Twitter’da konuyla ilgili yaptığı paylaşımlar:
“17 Aralık 2013’te resmi görevim icabı neredeyse tüm gün Erdoğan’ın yakınındaydım. O gün şahit olduklarımı aktaracağım. Dışişleri kariyerimin o döneminde Bakan Davutoğlu’nun danışmanıydım. Bakanla birlikte 16 Aralık’ta Konya’ya gittik.
Konyalı olduğum için Bakanın Konya programlarına genelde katılırdım. 17 Aralık sabah saat 9’da Bşb. Erdoğan da gelecek, gün boyu programını icra edip, akşam Şeb-i Arus törenlerine katılacaktı. Biz sabah Başbakanı beklerken yolsuzluk operasyonları gerçekleşmişti.
GEÇ GELDİ, ÇOK GERGİN VE ENDİŞELİYDİ
Bildiğiniz gibi, Erdoğan “sıfırlama, evrak kıyma” telefonları ile Sümeyye, Bilal ve diğerlerine gerekli talimatları verip, ayarlamaları yaptığı için ancak 11.30 gibi gelebildi. Erdoğan’ı otel girişinde karşıladık. Çok gergin ve endişeliydi. Sabah Ankara’daki telefon görüşmelerinde korku ve endişesi malum (tapeler). O gerilim gün boyu sürdü.
Muhatabını bilmediğim bu görüşmede yolsuzluk operasyonunu konuşuyordu. Darbe gecesi gördüğümüz rahatlığından ve kendinden emin halinden hiç eser yoktu. Çok gergindi.
HALKIN DESTEĞİ ERDOĞAN’A MORAL OLDU
Özel bir vakıfla Başbakan’ın nasıl bir ilgisi olabilirdi ki? Ya da yolsuzluk operasyonunun bu vakıfla ilgisi? Sonradan anlaşılacaktı tabi. Öğle saatlerinde toplu açılış törenine katıldı. Yapımı bitmemiş bir spor salonunu açıp orada konuşma yaptı.
Bu konuşma çok ama çok önemliydi. Partisinin hırsızlığı ortaya çıkmış olan Başbakan ilk kez halkın karşısına çıkacaktı. Halkın tavrı çok mühimdi. Konyalılar çok coşkulu destek verdiler. Erdoğan’a moral oldu. Akşamki Şeb-i Arus töreninde de yine halkın desteği vardı.
En çirkinini ise sözde Sufizm üstadı Ömer Tuğrul İnançer yapmıştı. Mevlana’nın manevi huzurunda yapılan törendeki konuşmasının dışına çıkıp siyasete girmiş, Erdoğan’a dönüp mealen “sen ne yaparsan yap arkandayız” demişti.
BU SÜREÇ ÜLKEYİ DİKTATÖRLÜĞE TAŞIDI
17 Aralık sabahı Konya’ya tedirgin ve korku içinde gelen Erdoğan halk desteğini görünce moral buldu. O gün ve sonrasındaki halk desteği, “ne suç işlersem işleyeyim halk arkamda” güvenini verdi. Bu güvenle her geçen gün el artırıp daha büyük hukuksuzluklara girişti.
Neden anlatıyorum bunları? Çünkü Türkiye için kırılma noktası oldu 17-25 Aralık. Sonrasındaki süreç ülkeyi bugünkü diktatörlüğe taşıdı. O gün tüm kesimleriyle halkımız, demokratik ve bilinçli bir toplum tepkisi verseydi, yolsuzluk tarihe gömülebilirdi bu ülkede.
Özetle, ülkenin bugünkü haline gelmesinde Erdoğan’ın hırsızlığını gördüğü halde destek veren halk kesimlerinin, görevini yerine getirmeyip bu suçlara alet olan yargının, bürokrasinin, ona destek veren siyasi-sivil tüm kesimlerin payı büyük.
1. 17 Aralık 2013’te resmi görevim icabı neredeyse tüm gün Erdoğan’ın yakınındaydım. O gün şahit olduklarımı aktaracağım.
Dışişleri kariyerimin o döneminde Bakan Davutoğlu’nun danışmanıydım. Bakanla birlikte 16 Aralık'ta Konya’ya gittik.#1725Aralık
— Huseyin Konus (@konus_huseyin) December 25, 2019
Erdoğan Bayraktar, 17-25 Aralık’ı yıllar sonra itiraf etti: Dosyamda ne varsa doğrudur
Eski diplomat o günü anlattı: 15 Temmuz’daki rahatlığından eser yoktu, Erdoğan gergin ve endişeliydi yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder