Devlet memuru Zafer Taşkıran önce açığa alındı, 3 ay sonra göreve iade edildi. Bu süreçte mahkeme ‘teröristsin’ dedi ve hapis cezası verdi. Taşkıran, “Yolda zor yürüyorum. Benden terörist mi olur? Bu nasıl adalet” dedi.
SEVİNÇ ÖZARSLAN
BOLD ÖZEL – Doğuştan ağır görme engelli olan devlet memuru Zafer Taşkıran’ın (31) yaşadıkları OHAL dönemiyle başlayan ve hala devam eden haksızlıkları kanıtlayan olaylardan biri.
Aydın Nazilli’de bir ilkokulda idari işlerde görev yapan Taşkıran, 22 Temmuz 2016’da örgüt üyesi olduğu iddiasıyla valilik kararıyla açığa alındı. Hakkında bir şey bulanamadığı için üç ay sonra görevine iade edildi. Evli ve iki çocuk sahibi Taşkıran o günden bu yana ailesinin geçimini sağlamak için çalışıyordu.
YARGITAYA GİTMEDEN İNFAZ
Bu arada ‘örgüte yardım ve yataklık’ ettiği iddiasıyla hakkında açılan dava Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinde devam etti. Ekim 2018’de 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılan Taşkıran’ın cezasını İstinaf Mahkemesi Mayıs 2019’da onayladı. 5 yılın altındaki dosyalar Yargıtaya gitmeden infaz edildiği için Taşkıran’ın evine geçen hafta bir çağrı geldi. Bundan sonrasını Taşkıran şöyle anlatıyor:
“İnfazın durdurulması için Nazilli Savcılığına gidip raporlarımı sundum. Savcılık beni Nazilli Devlet Hastanesine sevk etti. Heyete girdim. Heyet Aydın Üniversite Hastanesine gönderdi. Nazilli Savcılığı da ‘hastane Aydın’a sevk yaptı’ diye dosyamı Aydın’a göndermiş. Sıkıntı şurada; ben bunlarla uğraşırken Aydın Cumhuriyet Başsavcılığından eve yazı geldi. 20 Eylül 2019 tarihinde hazırlanan yazıya göre benim 10 gün içinde teslim olmamı istiyorlar. Ben o tarihlerde hastaneye gitmek için uğraşıyordum. Ne zaman, nasıl bu karar çıktı anlayamadık. Üniversite hastanesi beni ne zaman muayene edecek bilmiyorum. Böyle bir muammanın içinde kaldım.”
YOLDA ZOR YÜRÜYORUM, BENDEN TERÖRİST Mİ OLUR?
Taşkıran, görevine iade edildiği halde hakkındaki suçlamalara bir anlam veremiyor:
“Biz bir hata yapmadık, suç işlemedik. Bizden terörist mi olur. Gece kalktığımızda su içmeye zor gidiyoruz bize terörist diyorlar. Bizim kendimize faydamız yok ki, başkasına zararımız olsun. Ben askere gitmedim. Çürük raporu verdiler. Hayatımızda elimize silah almadık. Akıl mantık alıyor mu? Yolda zor yürüyorum. Akşamları evden çıkamıyorum. İşimize zar zor gider geliriz. Raporda yüzde 90 yazıyor ama cihaza bağladıklarında görme oranım yüzde 5 çıkıyor. Yaşadığımız sıkıntılar, psikolojik baskı nedeniyle bu da kaybolmak üzere.”
Doğuştan ileri düzey görme engelli olan devlet memuru Zafer Taşkıran'ın Tenkil Süreci'nde yaşadıkları akıllara durgunluk veriyor: "Böyle adalet mi olur?"https://t.co/LONFi3Fq7T pic.twitter.com/L64NYZgeNl
— BOLD (@BOLDmedya) October 8, 2019
SUÇSUZUM, GÜNAHSIZIM
Milli Eğitim Bakanlığının 2013’te açtığı engelliler sınavını kazanarak memur olan Taşkıran, bir video mesaj yayınlayarak yetkililere seslendi:
“Ben suçsuzum, günahsızım. Ben terörist değilim. Önümü zor görürken, tek başıma yapacağım şeyler kısıtlıyken benden nasıl terörist olsun! Lütfen sesimizi duyun. Bu nasıl bir adalet, nasıl bir sistem. Lütfen sesimizi duyun. Ben bu devletin ekmeğini yedim. Kör olabilirim ama nankör değilim. Ekmek yediğimiz yere asla ihanet etmeyiz.”
Zafer Taşkıran’ın yaşadığı haksızlığı, kendisi de hapis yatan görme engelli gazeteci Cüneyt Arat, sosyal medya hesabından böyle duyurmuştu.
Zafer Taşkıran, %95 ağır görme engelli bir memur. Banka ve Sendika iddiasıyla açığa alınıp 3 ay sonra görevine iade edildi. 2 yıl 1 ay hapis cezası aldı. Cik’te kalıp kalamayacağına dair Aydın adü hastanesine sevk yazısı çıktı. 10 gün içinde teslim olması tebliğ edildi.
— cüneyt arat (@cuneytarat06) October 4, 2019
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder