Tutuklu ve hükümlü olarak cezaevlerinde bulunanlar; devletin güvence ve koruması altında bulunmakta. Bu kurumlarda görevli olanlar (cezaevi yönetimi, gardiyan, aşçı, kantinci, berber vb. yardımcı hizmetliler, sağlık personeli, jandarma vb.) suçları ne olursa olsun, içeride bulunan insanların, adaletin verdiği cezai kararlar süresince her türlü durum, tutum, davranış, ihtiyaç, sağlık vb. takip etmek ve kuralları, yasal hükümler çerçevesinde yerine getirmek zorundalar.
Ülkemizin başına en büyük belaların başında bulunan ve kırk yıldan fazladır binlerce insanımızın ölümüne, yaralanmasına, milyarlarca dolar ekonomik zarara uğramasına neden olan teröristbaşı Abdullah Öcalan koca bir adada, günlük maliyeti milyonları aşan maliyetle, her türlü sağlık kontrollerinin titizlikle takip edildiği, “canı sıkılmasın diye” yanına (talep ettiği) mahkumların getirtildiği, kitap, tv vb. her türlü konforun sağlandığı bir dönemde, açık cezavine dönen ülkemiz cezaevlerinde yüzlerce bebek, çocuk, yaşlı, hasta tutuklu ve hükümlü kapasitesinin kat kat üzerinde tıka basa doldurulmuş olarak ceza üzerine işkence görmekte olması kabul edilemez.
Ağır hastalıklarla mücadele eden hasta mahkumların tedavi talepleri, personel yetersizliği vb. nedenlerle ötelenmekte, tahliye talepleri reddedilmekte ve bu nedenle hastalıkları ilerleyerek kalıcı büyük hasarlar yaşanmasına neden olunması en temel insan haklarının ihlali olarak belirtiliyor.
Bunlara örnek verecek olursak;
Vahit ÇİFTÇİ-DENİZLİ
Bir yıldır tutuklu ve 7.5 yıl ceza alan Vahit Çiftçi’nin tek böbreğinin olduğu, bağırsak sorunları nedeniyle rahatsızlık yaşadığı, bacaklarının vücudunu taşıyamadığı, ayrıca klostrofobi hastalığı nedeniyle de kapalı alanlarda duramadığından bir an önce tahliye edilmesi gerekiyor.
Fatma ve Bekir GÖRMEZ
Hizmet Hareketine mensubiyeti nedeniyle KHK ile çok sevdiği öğretmenlik mesleğinden olan böbrek nakilli kalp hastası Fatma Görmez’in eşi Bekir Görmez’in üç yılı aşkındır tutuklu olduğu, 14 yaşıdaki oğlu Berk’i geçen yıl rahatsızlanarak kaybettiği, hem bedeni hem de yaşadığı ağır travmalar nedeniyle psikolojik sorunlar yaşadığı için 29 kiloya kadar düştüğü; eşinin desteğine muhtaç olduğu gerçeğinden hareketle eşi Bekir Görmez’in tahliye edilmesi gerekiyor.
Sevgi SEZER-GİRESUN
Yirmi aydır tutuklu bulunan Sevgi Sezer, sırtındaki şişlikler ve ağrılar nedeniyle kaldığı ortamdaki mahkumların bile bu duruma dayamadıkları hasta mahkum Sezer’in uzun uğraşları sonunda hastaneye götürüldüğü, 10 ay gibi uzun bir süre sonunda hastalığına ancak teşhis konulabildiği ve ameliyat olması gerektiği sonucuna varıldı. Bu sürede yaşadığı acıları ancak yaşayan bilir. Sağlıklı tedavi olabilmesi için derhal tahliye edilmesi gerekiyor.
Kanser Hastası Küçük Ahmet Burhan Ataç
Anne babası tutuklanınca kanser hastalığına yakalanan 8 yaşındaki Ahmet Burhan Ataç’ın annesi bir süre sonra tahliye edildiği, ancak sürekli olarak babasını sayıklayan oğlunun hastalığının ilerlemesi, gözlerinin önünde günbegün eridiğini gören anne Zekiye Ataç’ın, sosyal medyadan oğlunun sesi olduğu, babasına kavuşmak, ona bir kez olsun sarılmak istediğini haykırdığı için geçtiğimiz günlerde tekrar gözaltına alındı. Bu gözaltına alınma hadisesine verilen yoğun tepki üzerine ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan anne Zekiye Ataç, oğlu Ahmet Burhan’ın babasına ihtiyacı olduğunu ve eşinin tutuksuz yargılanması çağrısını yineledi. Bu çağrıya sessiz kalınmamalı.
Teröristbaşına uygulanan hassasiyet! neden diğer mahkumlara gösterilmiyor.
https://twitter.com/TutukluHastalar/status/1187265839520796673?s=19
https://twitter.com/TutukluHastalar/status/1187265469599932417?s=19
https://twitter.com/TutukluHastalar/status/1187265258471264256?s=19
https://twitter.com/TutukluHastalar/status/1187265009304375296?s=19
Kaynak: Mağduriyetler http://magduriyetler.com/2019/11/14/revirlere-donen-koguslariyla-turkiye-cezaevleri/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder