18 Nisan 2020 Cumartesi

Fuat Güner ve Mark Eliyahu’dan karantina düeti

Türk müziğinin önemli isimlerinden Fuat Güner ve ünlü kamança sanatçısı Mark Eliyahu birlikte şarkı yaptı. Nefes almakta zorlandığımız günlerde Nefes Yerine’nin yayın tarihi elbette tesadüf değil.

SEVİNÇ ÖZARSLAN

BOLD ANALİZ – Herkesin maske ile dolaştığı, nefes almakta zorlandığı karantina günlerinde Fuar Güner ve Mark Eliyahu’dan gelen Nefes Yerine düeti gerçekten nefes gibi oldu. Sözlerini Fuat Güner’in yazdığı, bestesini Mark Eliya’nun yaptığı muhteşem düeti iki gündür dönüp dönüp dinliyorum. Günümüz insanına kendine bakmasını, düşünmesini, dönüşmesini hatırlatan bir beste Nefes Yerine. Sözleriyle, melodisiyle o yöne doğru akıp gidiyorsunuz.

Modern zaman ya da ahir zaman, nasıl tanımlarsanız tanımlayın bu zamanın insanı sevgisiz, ilgisiz ve duyarsızlığa ‘tutsak’. Başkalarının acılarına kayıtsızlık, bencillik, tahammülsüzlük, şükürsüzlük en zirve noktada. Fuat Güner’in sözleri insanoğlunun tam da bu haline denk düşüyor:

Daldın dünyanın derdine
Duymaz görmez oldun
Duyarsız sevgisiz…

Artık sen o sen değil
Nasıl tutsak oldun
Acımasız ilgisiz…

Koronavirüs nedeniyle ilan edilen iki günlük sokağa çıkma yasağında nasıl bir toplum haline dönüştüğümüzü gördük. Belki de bu yüzden yan yana durmakta zorlanan insanoğlu sokaklardan, caddelerden, tiyatro sahnelerinden, tribünlerden, ofislerden kovuldu ve tek tek odalara, yalnızlığa gömülmek zorunda kaldı. İkili de eserlerinde, kıymetini bilemediklerimize vurgu yapıyor ve geç olmadan öze dönme çağrısında bulunuyor.

Düşün, en son ne zaman
En son nerede baktın gökyüzüne
Yıldızların işvesine…

Düşün, en son ne zaman
En son nerede kokladın bir çiçeği
Nefes yerine…

İnan, gün bugün
Hayat senin eserin
Güzellikler akar içine
Eğer istersen tüm kalbinle

Hadi geç olmadan uyan bu uykudan
Yeter ki gönlünde bul güzeli
Sevgiye uzat ellerini

“DOĞA HEPİMİZİ DURMAYA, DÜŞÜNMEYE MECBUR ETTİ”

Şarkının bütün dünyanın kendisini eve katıp mecburi karantinaya aldığı bir dönemde müzikseverlere sunulması manidar olduğu kadar güzel de bir tevafuk.

Fuat Güner, Instagram hesabından yaptığı açıklamada besteyi Mark Eliyahu’nun kendisine geçtiğimiz yaz sonunda yolladığını, sözlerini ise sonbaharda yazdığı söylüyor. Kalbinden kalemine dizeler dökülürken aklından geçenleri ise “…biraz duralım, düşünelim, kendimize ve doğaya dönelim demek istemiştim. Aylar geçti. Şarkımızı sizlerle paylaştığımız bugün hepimiz karantinadayız. Doğa hepimizi durmaya, düşünmeye, kendimize dönmeye mecbur etti. Dilerim şarkımız bu süreçte yoldaşınız olur ve düşünmenize, dönüşmenize eşlik eder.” cümleleriyle anlatıyor.

İLK CANLI PERFORMANS İKİ AY ÖNCE YAPILDI

İkili şarkıyı aslında 24 Ocak 2020’de Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde ilk kez canlı olarak seslendirmişti. Fuat Güner, o zaman da duygularını benzer ifadelerle dile getirmiş ve “Bugün yaşadığımız materyalist dünyada yavaş yavaş kaybetmeye başladığımız duygusallığımızı, o hissiyatımızı tekrar hatırlama adına bir sözdür bu” demişti.

MARK ELİYAHU VE TÜRKİYE’YE DAİR

Doğu ve batı müziğini modern enstrümanlarla, özellikle kamançasıyla sentezleyen Mark Eliyahu, son beş yıldır Türkiye’de sık sık konser veriyor. Büyük bir hayran kitlesi oluşmuş durumda. Konser vermeden önce de müziği takip ediliyor ve seviliyordu. Nefes Yerine onun ilk Türkçe şarkısı. Eliyahu, karantinadan önce İstanbul’un çeşitli mekanlarında çekilen ve dün yayınla klipte vokal olarak Fuat Güner’e eşlik ediyor. Birlikte bir de çay içiyorlar. Çayı çok sevdiğini söyleyen Mark Eliyahu bazen günde 25 bardak bile içtiğini ifade etmişti. Türkiye’de oldukça sevilen sanatçının bu jestleri hayranlarını mest etmiş.

NE ZAMAN TANIŞTILAR?

Geçen yıl, Fuat Güner’in TRT 2’de yayınlanan Aramızda Müzik Var adlı programında tanışan ikili, birbirlerini çok sevmişler. Mark Eliyahu, “İlk Türkçe şarkımı yapmak için doğru zamanı ve doğru kişiyi bekliyordum. Fuat Güner ile tanıştığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Benimle bir bölüm çekmek istediklerinde buluştuk ve tanıştığımız ilk saniyeden itibaren iletişimimiz hiç kopmadı.” diye anlatıyor bu birlikteliği.

BABASIYLA SAHNEYE ÇIKIYOR

Tar sanatçısı babası Piris Eliyahu ile birlikte sahneye çıkan Mark Eliyahu 1982 Dağıstan doğumlu. 1989’da ailesiyle birlikte İsrail’e göç ediyorlar. Müziğe dört yaşındayken kemanla başlıyor. 16 yaşındayken eğitim için gittiği Yunanistan’da kamança ile tanışıyor, 18’indeyken Azerbaycan’a giderek kabak kemane virtüözü Adalet Vezirov’dan dersler alıyor, hatta birkaç yıl hocasıyla birlikte yaşıyor.

Journey, Drops, Through Me gibi dingin, sakin, mistik melodilerin üstadı olan Eliyahu, aynı zamanda iyi bir bağlama sanatçısı. Konserlerinde Ankara havasını neredeyse tıpa tıp benzeyen besteleriyle hayranlarını şaşırtabiliyor.

Tüm dünyada Journey adlı bestesiyle tanınan Mark Eliyahu, geçen yıl Haziran ayında ilk defa Avrupa turnesine çıkmış ve 21 Haziran 2019’da yolu Offenbach’tan geçmişti. Türkiye’den ayrılmadan önce konserine gitmek için epey girişimde bulunmuştum ama olmadı. Özellikle Mart 2016’daki konserine. O kadar deli zamanlar yaşıyorduk ki, vazgeçmiştim her şeyden. Eliyahu’yu Almanya’da dinlemek nasip oldu.

Avrupa’da da kendisini daha çok Türkler dinliyor. Offenbach, Stuttgart ve Düsseldorf’daki konserlerini salonun yüzde 80’i Avrupalı Türklerle doluydu. Tüm sanatçıların olduğu gibi Eliyahu’nun da ‘İstanbul en iyisi sensin” diye sık sık dile getirmesi boşuna değil. Karantinaya, tüm acımasızlığına ve vefasızlığına rağmen İstanbul gözümüzün bebeği, içimizin yarası…

 

 

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder