1980’li yıllarda Avrupa’daki faaliyetlerini ‘bozkurtlar’ ya da ‘Ülkücüler’ olarak anılan aşırı milliyetçi kadrolar üzerinden yürüten Türkiye, yaklaşık 40 yıl sonra aynı çizgiye dönüşün işaretlerini veriyor.
BOLD – Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, iktidarı paylaştığı aşırı milliyetçi partinin kadrolarını Avrupa’daki Türkiye destekli kuruluşların yönetimine atamaya başladı. turkishminute.com’un haberine göre Türk milliyetçilerinin etkinliğinin artışı, Almanya’da Federal Meclis’in gündemine geldi. Türk istihbaratı kaynaklı suikast girişimleri ise Avusturya’nın ardından Belçika’da da hazırlık aşamasında tespit edildi.
ERDOĞAN MİLLİYETÇİ KARDOLARLA ÇALIŞMAYA BAŞLADI
Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Avrupa’daki en geniş ağı olarak biliniyor. 2004 yılından beri faaliyette olan UID, son yıllarda artan ekonomik desteklerle tarihinin en güçlü ve yaygın ağına ulaştı. Bugüne kadar Erdoğan’a yakın ve muhafazakar ya da İslamcı kökenli isimlerin genel başkanlık görevini yürüttüğü UID’de geçtiğimiz Ocak ayında önemli bir görev ve vizyon değişimi gerçekleşti. UID’de İslamcı başkanlar dönemi kapandı ve 24 Ocak’ta Ülkücü/bozkurt kökenden gelen Köksal Kuş, genel başkanlık görevine getirildi.
Almanya’nın Köln kentinde bulunan UID’nin yeni genel Başkanı Köksal Kuş, 1980’li yıllarda Türkiye’de milliyetçi ve sol gruplar arasındaki iç çatışma döneminde kaçarak Almanya’ya yerleşen isimlerden biri. Kuş, 90’larda Almanya Ülkücü Türk Dernekler Federasyonu’nda görevliydi ardından UID’ye geçti.
UID’nin yeni yönetimdeki tek “bozkurt” Köksal Kuş değil. Almanya’ya yönelik radikal söylemleriyle bilinen Tuğrul Selmanoğlu ve Almanya’da çok sayıda camiyle faaliyet yürüten Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nden (DİTİB) isimlerde yönetime girdi. Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV) raporlarında UID’yi “casusluk ve diğer istihbarat faaliyetleri” başlığı altında inceliyor ve “Adalet ve Kalkınma Partisi’nin gayrıresmi yurt dışı örgütlenmesi” olarak tanımlıyor.
BOZKURTLARIN ALMANYA’DA ARTAN FAALİYETLERİ
Bozkurtların Avrupa’da Erdoğan’ın desteğiyle artan faaliyetleri Almanya’da Federal Meclis’in de gündemine geldi. Almanya’da muhalefetteki Sol Parti, Federal Hükümet’e Ülkücülerin yükselişi ve Erdoğan’ın iktidar ortağı Milliyetçi Hareket Partisi’nin faaliyetleriyle ilgili bir soru önergesi yöneltti.
Şansölye Angela Merkel Hükümetinin cevabında şöyle dedi: “Federal Hükümet, MHP’nin siyasi taleplerinin Türk hükümet üyeleri arasında karşılık bulduğunu ve bu taleplerin düzenli biçimde yasalara girdiğini gözlemlemektedir. İlaveten Federal Hükümet, son yıllarda MHP çevresinden kişilerin devlet yapılarındaki oranının da fark edilir biçimde arttığına dair bilgi sahibidir.”
Sol Parti Meclis Grubu adına önergeyi yönelten Ulla Jelpke, “Azalan sempati değerleri göz önünde bulundurulduğunda Erdoğan iktidarda kalmak için faşist MHP ile ittifaka her koşulda hazır. Bunun için MHP’nin programında yer alan konuları da üstleniyor ve MHP üyelerine devletin kapılarını da açıyor. Alman hükümeti, Ankara ile yaptığı görüşmelerde masada Ülkücülerin de görünmeyen bir partner olarak sürekli oturduğunun bilincine varmalı.” dedi.
Soru önergesi, “Ülkücülerin Türk hükümetinin lobi kuruluşu Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) üzerindeki etkisi” başlığını taşıyor ve önergede UID içinde Ülkücü hareketin etkisi ve kaç yöneticisinin hareketin mensubu olduğu soruldu. Alman hükümeti ise devletin selametini tehlikeye atacağı ve bu bilgileri açıklaması halinde başka ülkelerle ilişkilerinin kalıcı biçimde zarar göreceği ve dış politikada zarara neden olabileceği ihtimali gerekçesiyle cevap veremeyeceğini belirtti.
Almanya’da Sol Parti’nin MHP’yi “hükümetin faşist ortağı” olarak tanımlaması ve Alman Hükumeti’nin verdiği cevapta MHP tehlikesinin farkında olduğunu belirtmesi Türkiye’de yankı uyandırdı. Erdoğan’ın iktidar ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Twitter üzerinden yaptığı sert açıklamayla Angela Merkel, Sol Parti ve Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle’yi hedef aldı.
Bahçeli, Almanya’yı terörü desteklemekle; Sol Parti’yi Türklüğe düşman olmakla, Deutsche Welle’yi ise kirli ve sipariş haberlerle Türkiye aleyhtarlığı yapmakla suçladı.
ÜLKÜCÜ HAREKETİN FAALİYETLERİNİN YASAKLANMASI
Geçtiğimiz yıl Fransa’da Ülkücü Hareketin faaliyetlerinin yasaklanması sonrasında konu Almanya’da da gündeme geldi. Sol Parti ile Yeşiller’in başını çektiği inisiyatife iktidar da destek verdi ve ortak bir önergede uzlaşıldı. “Milliyetçiliğe ve ırkçılığa karşı dur – Ülkücü hareketin etkisini geri püskürt” başlıklı önerge ile Ülkücülere bağlı derneklerin yasaklanmasının gözden geçirilmesi, Ülkücülerin hedefleri ve propagandaları konusunda kamuoyunun daha fazla bilgilendirilmesi, internette ajitasyonları ile mücadele edilmesi ve Ülkücülerin tehdit ettiği kişilerle dayanışma gibi talepler yer aldı.
Sol Parti son gelişmeler ışığında Ülkücü Harekete, Fransa’daki gibi yasak getirilmesinin tekrar gündeme alınmasını istedi.
SUİKAST HAZIRLIĞI İDDİALARI ARTIYOR
Ülkücüler, Avrupa’nın hafızasında çeşitli şiddet olaylarıyla yer alıyor. 1980’li yıllarda Ülkücüler, Avrupa’da bir dizi suikastte görev aldılar. Papa II. Ioannes Paulus’ün 13 Mayıs 1981’de, Ülkücü Mehmet Ali Ağca vurulması sürecin en bilinen olayı.
Son yıllarda Ülkücülerin Avrupa’da yeniden yükselişiyle birlikte suikast iddiaları da tekrar gündeme gelmeye başladı. Bu durum Türkiye’nin 40 yıl önceki politikalarına dönüşü olarak yorumlanıyor.
Geçtiğimiz yıl, MİT’in Avusturya’da, Yeşiller Partisi eski milletvekili Kürt siyasetçi Berivan Aslan’a suikast planladığına ilişkin Avusturya’da soruşturma başlatıldı. Soruşturma, Avusturya istihbarat birimlerine teslim olan Feyyaz Ö. isimli kişinin itiraflarıyla genişletildi. ETHA’nın aktardığı iddiaya göre, İtalyan pasaportu olan Feyyaz Ö. suikast ile ilgili bilgileri Sırbistan’da bir MİT ajanından aldığını ve Avusturya’da yaşayan Aslan’ı bir süredir takip ettiğini söyledi.
Son olarak Fransız Journal de Dimanche gazetesi, Belçika’daki başka bir suikast hazırlığı soruşturmasını gündeme getirdi. İddiaya göre; Belçika’da yaşayan Kürt Hareketi’nin iki önemli ismi Remzi Kartal ve Zübeyir Aydar’a suikastin hedefindeki iki isim. Soruşturma dosyasından sızan ve Fransız Journal de Dimanche gazetesi ile ANF’ye sızan bilgilere göre Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı eski asker Zekeriya Çelikbilek ve Yakup Koç, Brüksel’de suikast için keşif yaparken tespit edildi. Soruşturma çerçevesinde polis, Gent kentinde Hacı Akkulak ve Necati Demiroğulları isimli iki kişinin evinde arama yaptı. Suikast timinde olduğu iddia edilen Çelikbilek ve Koç ise Brüksel’den ayrılarak Türkiye’ye döndüler.
Türk istihbaratı Avrupa’da 80’lerin stratejisine dönüyor yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder