26 Nisan 2021 Pazartesi

Sincan’da Kobani gerilimi: Avukatlar mahkemeyi terk etti

Kobani olaylarına ilişkin Selahattin Demirtaş’ın da bulunduğu isimlerin Sincan Cezaevinde yargılandığı dava gergin başladı. Kimlik tespiti sırasında mahkeme heyetiyle tartışma yaşayan avukatlar duruşma salonunu terk etti.

BOLD – HDP eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu 28’i tutuklu, 108 kişi hakkında açılan 6-8 Ekim 2014’teki Kobani olaylarına ilişkin dava, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinin Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki salonunda görülmeye başlandı.

Dava için polis olağanüstü güvenlik önlemleri alırken, HDP yöneticileri, milletvekilleri ve partililer arama noktalarından geçtikten sonra duruşma salonunun önüne gelebildi. Duruşma öncesi Sincan Cezaevi önünde HDP’li isimlerin açıklamalarını görüntülemek için hazır bulunan basın mensuplarını polis kalkanlarıyla engellemeye çalıştı.

Mahkeme heyetinin davada 100 kişilik avukat sınırlaması olduğu gerekçesiyle aralarında bazı başkanlarının da olduğu avukatlar salona alınmadı. Mahkeme başkanının, önce kimlik tespitlerinin yapılacağını, ardından iddianamenin okunacağını, bundan sonra avukatlara söz verileceğini açıkladı. Avukatlar ise meslektaşlarının salona alınmaması halinde kimlik tespitlerini yapmayacaklarını, savunma bütünlüğünün bozulacağını söyledi. Mahkeme sanıkların kimlik tespitine devam ederken, yaşanan tartışma üzerine avukatlar alkışlarla salonu terk etti. Salonu terk eden avukatlar, “Bu hukuksuzluğa ortak olmamak adına dışarı çıktık. Savunmaları serbestçe yapabileceğimiz koşullar yaratılmadığı sürece salona girmeyeceğiz” açıklaması yaptı. Avukatlar bir süre devam eden protestonun ardından duruşma salonuna tekrar döndü.

Duruşmaya SEGBİS ile bağlanan Emine Ayna, sorulan sorulara “Avukatım olmadan sorularınıza yanıt vermeyeceğim. Avukatımın salona girmesini talep ediyorum” dedi. Mahkeme başkanı bunun üzerine “Duruşma salonunun kapısı açık, isteyen girer” cevabı verdi. Sanıklardan Beyza Üstün ise, “Hukukun gereğini yapın ve avukatlarımızı içeri alın” dedi. Mahkeme başkanı bunun üzerine sorularını sürdürdü. Arından Üstün’ün sorulara yanıt vermediğini tutanak altına aldı.

TUNCEL’İN MİKROFONU KAPATILDI

Figen Yüksekdağ, ise mahkemeye “En temel hukuk kurallarından biri savunma hakkının eksiksiz yerine getirilmesidir. Hukukun yerine getirin, avukatlar olmaksızın duruşmaya başlayamazsınız” diye konuştu. Mahkeme başkanının “Evli misiniz, ne iş yapıyorsunuz, adresiniz neresi, üzerinizde mal varlığı var mı?” sorularına itiraz eden Yüksekdağ’ın konuştuğu SEGBİS’in sesi kesildi. Salonda bulunan Sebahat Tuncel ise, “İyi niyet diyorsunuz, bizi sizin iyi niyetiniz bağlamaz, bizi hukuk bağlar, bizim avukatlarımızın burada olması gerekiyor” sözleri üzerine mahkeme başkanı Tuncel’in mikrofonunu kapattı. Tuncel’in sesinin kapatılması salonda alkışlar ve “Savunma hakkı kısıtlanamaz” sloganları atıldı.

SARAY’IN TALİMATIYLA KARAR VERİYORSUNUZ

Ardından kimlik tespitlerine geçilen Gültan Kışanak da “Böyle duruşma yapamazsınız, Saray’ın talimatları ile karar veriyorsunuz. Siz hukuka, hukukun temel ilkelerine riayet etmediğiniz müddetçe sorularınıza yanıt vermeyeceğiz” dedi. Mahkeme başkanı, Kışanak’ın sorulara cevap vermediğini kayda geçirdi.

DEMİRTAŞ: BİZE ASKERLER GİBİ MUAMELE EDEMEZSİNİZ

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da, “Buraya susmaya değil konuşmaya geldik. Yargılanmaya değil, yargılamaya geldik. Sesinizi yükseltmeyin. Karşınızda çocuk yok. Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin meclis grubu eş başkanları karşınızda. Her ne kadar sanık sandalyesinde otursak da halkın iradesini temsil ediyorsunuz. Bizler medeni insanlarız. Daha önce darbecileri yargıladınız, bilemem nasıl yargıladınız. Ama bize o muameleyi uygulayamazsınız. Baskı ortamında yargılamayı yapsanız da avukatların buraya girmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. Demirtaş kimlik tespitine ilişkin sorulara cevap vermedi.

SANCAR: SİYASİ KUMPAS DAVASIDIR

Davayı izleyen HDP Eş Başkanı Mithat Sancar da Sincan Cezaevi önünde kısa bir açıklama yaptı. Kobani davasının bir ‘kumpas ve siyasi intikam davası’ olduğunu savunan Sancar, şunları söyledi: “Bu bir siyasi kumpas davasıdır. Demokrasi umudunu, özgürlük umudunu, barış özlemini yok etme davasıdır. Biz de barış için, demokrasi için, özgürlük için, hakikat için direnmeye devam edeceğiz. Bu bir intikam davasıdır aynı zamanda. IŞİD’in Kobani’de yenilmesinin sonuçlarını hazmedememiş bir iktidarın öfkesinin ürünü olan bir davadır. HDP’nin bu iktidara yaşattığı yenilgilerin yarattığı öfkenin ürünü olan bir intikam davasıdır. Bunu hep birlikte boşa çıkaracağız. Hakikat yalanı, inanç korkuyu yargılayacak. Cesaret bu salonlardan bütün Türkiye’ye yayılacak.”

KOBANİ OLAYLARI NEDİR?

IŞİD’in Eylül 2014’te Kobani’ye karşı başlattığı harekatta ciddi bir ilerleme kaydetti. Bu süreçte, Türkiye’nin farklı kentlerinde “Kobani’ye destek” eylemleri başlarken, 6 Ekim’de HDP Genel Merkezi, Kobani’yle ilgili olarak Twitter mesajında sokak protestosu çağrısı yaptı. Bunun ardından önemli bir bölümü Doğu ve Güneydoğu kentlerinde olmak üzere Türkiye çapında kitlesel sokak eylemleri başladı. Bu gelişmeler yaşanırken AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 7 Ekim’de Gaziantep’te “Şu anda Ayn-el Arab da, diğer adıyla Kobani de, buyurun, düştü düşüyor” açıklaması yaptı. 8 Ekim’de gösterilerde şiddet olayları arttı. Olaylarda güvenlik güçleriyle göstericiler ve göstericilere karşı çıkanlar arasında çatışmalar yaşandı. Güvenlik güçlerinin yer yer gerçek mermi de kullanarak müdahale ettiği; göstericilerin ise taş, sopa, molotof kokteyli ve havai fişek kullandığı olaylar yaşandı. Bazı kentlerde eylemcilerle Hüda-Par yanlıları arasında çatışmalar yaşandı. HDP’li Demirtaş, 9 Ekim’de Diyarbakır’da yaptığı açıklamada protestoları savunurken şiddet olaylarını eleştirdi, bunların durması çağrısını yaptı. 9 Ekim’de olaylar sona erdi. Yetkililere göre 35 il ve 96 ilçede yaşanan olaylarda 37 kişi hayatını kaybetti. 326’sı güvenlik görevlisi 761 kişi de yaralandı. Olaylarda 197 okulun yakıldığı, 269 kamu binasının tahrip edildiği, 1731 ev ve işyerinin yağmalandığı ve 1230 aracın da zarar gördüğü kaydedildi. Kobani olaylarıyla ilgili soruşturma 7 yıl sonra 2 Ekim 2020’de başlatıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmada 17 HDP’li siyasetçi tutuklandı. Savcılık, 30 Aralık 2020 tarihinde dava açtı. İddianamede çoğu HDP’li siyasetçinin “Adam öldürme”, “yağma”, “kamu görevlisini silahla yaralama”, “bayrak yakma”, “devletin birliğini, ülkenin bütünlüğünü bozma” gibi 29 ayrı suçlama nedeniyle 38’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 19 bin 680’er yıl hapsi isteniyor.

Adalet Bakanlığının ‘cezaevinde Ramazan coşkusu’ yalan çıktı

Sincan’da Kobani gerilimi: Avukatlar mahkemeyi terk etti yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder