Almanya’nın da aralarında olduğu bazı ülkelerin büyükelçilikleri için çalışan ve hakkında casusluk iddiasıyla soruşturma yürütülen Yılmaz S. hakkındaki iddianame, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından savcılığa iade edildi.
BOLD – 17 Eylül 2019’da Ankara’da gözaltına alınan, sonrasında tutuklanarak Sincan Cezaevi`ne konulan avukat Yılmaz S. hakkındaki iddianame tamamlandı ve mahkemeye gönderildi. Ancak yetkili Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi iddianameyi savcılığa iade etti.
13. Ağır Ceza Mahkemesinin iddianameyi iadesine karşı savcılığın itiraz hakkı mevcut ve savcılık itirazda bulundu. İtiraz haklı bulunursa iddianamenin önünde engel kalmayacak ve dava açılması mümkün hale gelecek.
YASAL PROSEDÜRLER YERİNE GETİRİLMEMİŞ
Mahkeme iade gerekçesinde ilk olarak Yılmaz S.’ye isnat edilen suçların avukatlık göreviyle bağlantılı olduğunu ve bu nedenle kanun gereği, soruşturma için Adalet Bakanlığından izin alınması gerektiğini vurguladı.
Avukatlık Kanunu’nun 58’inci Maddesi’ne göre, avukatların avukatlık veya barolardaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlara dair soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izinle, suçu işlediği iddia edilen yerin Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılabiliyor.
Avukatın yazıhanesi ve özel konutundaki arama da mahkeme kararıyla, Cumhuriyet Savcısı denetiminde ve baro temsilcisinin katılımı ile mümkün. Üzeri ise ağır ceza mahkemesinin yetki alanına giren bir olayda suç üstü halinde aranabiliyor. Yılmaz S’nin avukatı Levent Kanat, müvekkili Yılmaz S’nin olayında bunların yerine getirilmediğini söylüyor.
BÜYÜKELÇİLİKLERLE BAĞLANTIYA GEÇİLMEMİŞ
13. Ağır Ceza Mahkemesinin iddianameyi iade kararına gerekçe gösterdiği bir diğer noktaysa, avukatın ifadesinde beyan ettiği bilgilerin doğruluğunun, çalıştığını söylediği büyükelçiliklere sorulmamış olması. Yılmaz S. ifadesinde, casusluk yaptığı iddiasına temel teşkil ettiği söylenen, yurt dışında siyasi sığınma talebinde bulunan kişilere dair verileri kendisinin toplamadığını, çalıştığı büyükelçilikler tarafından doğruluklarının teyidi için kendisine verildiğini beyan etmişti.
PROSEDDÜR NASIL İŞLEYECEK
Savcının iddianamenin iadesine itirazı reddedilirse, 13. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçelerini yerine getirmesi gerekiyor. Buna göre casusluk iddiasına temel gösterdiği, ancak 13. Ağır Ceza Mahkemesinin avukatlık mesleği ile bağlantılı gördüğü faaliyetlerine ilişkin soruşturma için Adalet Bakanlığından izin alması zaruri. İlaveten savcılığın, avukat Yılmaz S’nin ifadesinin doğruluğuna dair, çalıştığını söylediği büyükelçiliklerden bilgi alması da gerekiyor. Savcılık, “Açıklanması yasaklanan gizli bilgileri casusluk maksadıyla temin etme, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma ile gizliliğin ihlali” suçlamalarını yöneltirken, Yılmaz S. söz konusu bilgileri kendisinin temin etmediğini, çalıştığı büyükelçilikler tarafından teyit edilmeleri üzere kendisine iletildiğini savunuyor.
SIĞINMACILARIN DOSYALARI ORTAYA ÇIKTI
Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği için çalışan avukat Yılmaz S.’nin casusluk şüphesiyle Türkiye’de tutuklanması, iki ülke arasında yeni bir gerginliğe neden olmuştu. Tek kişilik hücrede tutulduğu belirtilen avukat Türk vatandaşı olduğu için Alman makamların ziyaretine uzun süre izin verilmemiş, Almanya Dışişleri Bakanlığı, Aralık 2019’da özel bir izin ile Alman yetkililerin tutuklu avukat ile görüşebildiğini açıklamıştı.
Casuslukla suçlanan avukatın aylar süren takipten sonra yakalanmasıyla Almanya’da siyasi sığınma talebinde bulunan, aralarında HDP eski milletvekili Leyla Birlik’in de olduğu çok sayıda Türk vatandaşına ait dosyanın Türk makamlarının eline geçtiği iddia edilmiş, Alman güvenlik birimlerinin söz konusu kişileri uyardığı ortaya çıkmıştı.
medyaboldTürkiye’de tutuklanan avukat nedeniyle sığınmacılar tehlikede
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder