2019 yılı sonbaharından beri dünyanın dört bir tarafında halklar sokaklara döküldü. Orta Doğu’da Irak ve Lübnan sonu gelemeyen protestolarla sarsıldı. Fransa, ‘Sarı Yelekliler’ eylemlerini durduramadı. ABD’de polis şiddeti ve ırkçılığa karşı eylemler ise uzun süre dünya gündemini meşgul etti.
BOLD ANALİZ – Kolombiya’da bir süredir koronavirüs pandemisine rağmen sokaklara dökülen halk, yoğun protestolarla hükumete vergi reformu yasasını geri çektirdi. Ülkedeki protestolar, pandemi sürecinde hak arayışı içindeki diğer ülkeleri akıllara getirdi.
2019 sonbaharı ile birlikte birçok ülkedeki iç huzursuzluklar eylemlerle kendini göstermeye başladı. Özellikle halkta yolsuzluklar ve ekonomik sıkıntılarla siyasilere karşı oluşan tepkiler Irak, Lübnan ve Fransa’da hala devam eden sokak eylemlerine yol açtı.
Eylemler koronavirüs pandemisi nedeniyle hız kesse de tamamen son bulmuş değiller.
Son dönemde insanları sokaklara döken bir diğer etken ise siyah ABD vatandaşı George Floyd’un gözaltına alınırken ölmesi oldu. ABD’de aylarca süren ve ülke yönetimini oldukça zorlayan eylemler neredeyse bütün kıtalara yayıldı.
Son dönemde insanları sokaklara döken diğer nedenler ise Çin’de 2019 sonuna çıkan koronavirüs pandemisine karşı alınan önlemler ve kadına karşı şiddet oldu.
IRAK VE LÜBNAN’DA SONU GELEMEYEN PROTESTOLAR
Orta Doğu’da iki ülkede, Irak ve Lübnan, kökeninde siyasi istikrarsızlık, yolsuzluklar ve ekonomik problemlerin bulunduğu protestolar uzun süre devam etti, kısmen de olsa devam ediyor.
Özellikle Irak’ta protestolara güvenlik güçlerinin sert müdahalesi nedeniyle binden fazla kişi hayatını kaybetti, 30 binden fazla kişi yaralandı. Protestolar koronavirüs pandemisi nedeniyle yavaşlasa da zaman zaman küçük çaplı eylemlerle hala devam ediyor.
Lübnan’da 17 Ekim 2019’da başlayan ve ‘Ekim Hareketi’ adını alan protestolar da hala devam ediyor. Biri polis 12 kişinin öldüğü ve 2 bine yakın kişinin yaralandığı protestolar salgın nedeniyle yavaşlasa da tamamen bitmiş değil.
Sudan’da ekonomik ve siyasi gerekçelerle başlayan ‘Milyonların Yürüyüşü’ adlı protestolar 2020 yılı Haziran ayından beri devam ediyor.
FRANSA ‘SARI YELEKLİLER’ VE ‘GÜVENLİK YASASI’ PROTESTOLARI
Fransa’da 2018 yılı Kasım ayında ülkedeki dar ve orta gelirli insanların geçim sıkıntıları nedeniyle başlattıkları ve üzerlerinde giydikleri ‘Sarı Yelekler’ nedeniyle adı ‘Sarı Yelekliler Hareketi’ne çıkan protestolar yakaşık bir buçuk yıl sürdü.
Fransa’nın tamamına yayılan protestolara milyonlarca kişi katıldı. Protestolar ancak koronavirüs salgınının bütün dünyada hızını arttırması ile birlikte 2020 yılı Mayıs ayında son buldu.
Ülkede 6 ay sonra bu kez Emmanuel Macron hükumetinin çıkarmak istediği ‘Güvenlik Yasası’ nedeniyle yüzbinler sokaklarda döküldü. 2020 yılı Kasım ayından başlayan protestolar zaman zaman küçük çaplı da olsa devam ediyor.
11 kişinin öldüğü, 4 bin 500’e yakın kişinin yaralandığı eylemler Avrupa’dak birçok ülkeye sıçradı.
SİYASİ, EKONOMİK VE YOLSUZLUKLA ALAKALI PROTESTOLAR
Son bir buçuk yıl içinde siyasi yolsuzluklar ve ekonomik problemler nedeniyle birçok ülkede de eylemler gerçekleşti.
İsrail’de başı yolsuzluk dosyaları ile dertte olan Başbakan Binyamin Netanyahu’ya karşı eylemler koronavirüs pandemisine rağmen 14 aydır sürüyor.
Şili’de 2019 yılı Kasım ayında ‘metro ücreti artışına’ karşı başlayan gösteriler bu yılın başına kadar sürdü.
Bulgaristan’da ise 2020 yılı Temmuz ayında yolsuzluklara karşı halkta oluşan tepkiyle başlayan eylemler 6 ay sürdü.
Tayland’da Temmuz 2020’de başlayan eylemler küçük çaplı da olsa hala devam ediyor.
Hindistan’da geçen yıl Eylül ayında ‘tarım yasasına’ karşı başlayan ve milyonlarca köylünü katıldığı protestolar da hala bitmiş değil.
Rusya’da ise muhalif lider Aleksey Navalny’nin ülkeye dönüşü ve hapse atılması nedeniyle protestolar Ocak ayından beri devam ediyor. On binlerin katıldığı eylemler sonrası Navalny bağlantılı grup ülkede yasadışı ilan edildi.
Politik tutuklamalar sonrası eylemlerin baş gösterdiği bir diğer ülke ise Bolivya. Bu yıl Mart ayında başlayan eylemlere 50 binden fazla kişi katıldı ve protestolar hala sürüyor.
Suriye, Tunus ve Libya’da da insanlar yaşam koşulları ve işsizliği protesto etmek için sokaklara indi.
MYANMAR’DA DARBE VE SONRASI YAŞANAN PROTESTOLAR
Myanmar’da 1 Şubat’ta yaşanan askeri darbe sonrası başlayan protestolar ise don dönemin en kanlı olayları olarak tarihe geçti. Darbeden hemen sonra başlayan eylemlerde bugüne kadar 800’e yakın kişi yaşamını yitirdi. Binlerce kişi tutuklandı.
BELARUS DEVLET BAŞKANLIĞI SEÇİMİ VE SONRASI PROTESTOLAR
Belarus’ta 4- Ağustos tarihlerinde yapılan seçimi 5 dönemdir ülkeyi yöneten Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko’nun 6. kez kazandığınıın açıklanması ile birlikte eylemlerin fitili ateşlendi. Aylarca süren eylemlerde 4 kişi öldü, bin 500’e yakın kişi yaralandı ve 30 binden fazla kişi gözaltına alındı. 50 kişi ise hala kayıp.
ABD SEÇİM SONUÇLARINI PROTESTO VE KONGRE BASKINI
3 Kasım 2020’de yapılan başkanlık seçim sonucunu beğenmeyen ve usulsüzlük yaşandığını iddia eden Cumhuriyetçi Parti’nin Başkan Adayı Donald Trump’ın tetiklediği protestolar da ABD’yi uzun süre meşgul etti.
Protestolar 6 Ocak 2021’de meydana gelen ABD Kongresi baskını ile zirveye çıktı. Beş kişinin öldüğü ve çok sayıda kişinin yaralandığı baskın sonrası oluşan tepki aynı zamanda eylemlerin sonunu da getirdi.
HONG KONG’DA ÇİN YÖNETİMİNİ PROTESTOLAR
Hong Kong’da ise suçluların Çin’e iadesini kolaylaştıran yasa çalışması aylarca süren protestoları tetikledi. 2019 yılı Nisan ayında başlayan protestolar 2020 yılı Ağustos ayına kadar 1 yıl 3 ay sürdü.
Hong Kong özerk yönetimi, protestolar sonrası yasa çalışmasını geri çekmek zorunda kaldı.
GEORGE FLOYD’UN ÖLÜMÜ: POLİS ŞİDDETİ VE IRKÇILIK PROTESTOLARI
Son bir yıl içerisinde dünya gündemini en çok meşgul eden konulardan birisi de ABD’de George Floyd isimli siyah bir Amerikalı’nın beyaz bir polis tarafından öldürülmesi oldu.
Polis memuru Derek Chauvin’in dizini Floyd’un boynuna basarak öldürmesi sonucu ABD’de başlayan protestolar birçok ülkeye yayıldı. Polis şiddetini ve ırkçılığı protesto eden yüz binlerce insan sokaklara döküldü.
ABD’de aylarca süren protestolarda 25 kişi hayatını kaybetti, 14 binden fazla kişi tutuklandı. Yağma ve mala zarar verme sonucu milyarlarca dolarlık maddi hasar oluştu.
Protestolar Avrupa’nın birçok ülkesine yayıldı. Almanya, Fransa ve İngiltere’de protestolar Haziran ayı boyunca sürdü. Protestolar Avustralya ve Yeni Zelanda’ya kadar yayıldı.
KORONAVİRÜS ÖNLEMLERİNE KARŞI PROTESTOLAR
Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip koronavirüs (Kovid-19), son bir yılda yeni bir protesto türünü ortaya çıkardı: Karantina Karşıtı Protestolar.
Salgının hızla yayılması ve ölümlerin artması üzerine dünya üzerinde neredeyse bütün devletler hastalığa karşı tarihte görülmemiş önlemleri devreye sokmak zorunda kaldı. İnsanlar evlere kapandı, ülkeler arası seyahatler durma noktasına geldi.
Birçok ülkede komplo teorileri ile de beslenen aşırı sağa meyilli gruplar salgına karşı alınan kapanma tedbirlerini protesto etti.
Brezilya, Kolombiya, İsrail, Almanya, ABD, İngiltere, Sırbistan, Rusya, Slovakya, Çek Cumhuriyeti ve Hollanda’da halk alınan tedbirleri de ihlal ederek sokaklara indi. Eylemler tedbirlerle bağlantılı olarak hala sürüyor.
Salgının ilerleyen aşamlarında ise koronavirüse karşı hükumetlerin hastalıkla mücadelesini başarısız bulan kişiler sokaklara döküldü. Koronavirüs pandemisinin en çok etkilediği iki Latin Amerika ülkesi Brezilya ve Paraguay, bu tür gösterilere ev sahipliği yaptı.
‘KADINLARA KARŞI ŞİDDET’ PROTESTOLARI
Son bir yıldır gündemden düşmeyen bir diğer konu da ‘kadınlara karşı şiddet’ oldu. Kadınlara karşı şiddeti protesto eden eylemciler geçen yıl Mart ve Nisan aylarında Meksika ve Arjantin’de sokaklara indi. Eylemler yaklaşık bir ay sürdü.
Türkiye’nin de 20 Mart 2021’de AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzaladığı bir kararnameyle İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi protestoları beraberinde getirdi.
Koronavirüs pandemisine rağmen halklar sokaklarda hakkını aradı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder