Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S-400 füze sistemi nedeniyle ABD eski Başkanı Donald Trump’ın 14 Aralık’ta Ankara’ya karşı açıkladığı CAATSA yaptırımları 7 Nisan’da devreye girdi. Yaptırımlar Türkiye’nin ‘savaşa hazırlık’ durumunu etkileyecek potansiyele sahip.
BOLD – ABD, Ankara’nın Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi alması nedeniyle ilk olarak Türkiye’nin F-35 savaş uçağı programındaki ortaklığını askıya aldı ve ardından tamamen iptal etti. Radara yakalanmayan 5. nesil F-35 savaş uçaklarını Avrupa’daki bütün ülkelerden önce alacak olan Türkiye, hem eskiyen hava kuvvetleri filosunu yenilemekten mahrum kaldı hem de program kapsamında yaklaşık 9 milyar dolarlık iş kaybına uğradı.
Eski Başkan Donald Trump’ın 14 Aralık’ta açıkladığı CAATSA (ABD’nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşılık Verme Yasası) Yaptırımları da 7 Nisan’da devreye girdi.
ABD KONGRESİ’NDEN ‘ÖRTÜLÜ’ SİLAH AMBARGOSU
Ankara’nın S-400 satın alımı nedeniyle ABD Türkiye’ye örtülü ve fiili (de facto) bir ‘silah ambargosu’ uygulamaya soktu. Amerikan savunma sanayii şirketlerinin yabancı ülkelere yapacağı satışlar konusunda Dışişleri Bakanlığı’nın izin vermesi durumunda son onay mercii ABD Kongresi.
Aslında ABD Kongresi’nin Türkiye’ye fiili silah ambargosunun temelleri, 2017 yılında AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın korumalarının Washington ziyareti sırasında Türk Büyükelçiliği önünde protestocuları dövmesi ve ardından Türkiye’nin 2019 yılında Suriye’nin kuzeydoğusuna karşı başlattığı Barış Pınarı Harekatı ile atılmıştı.
CAATSA YAPTIRIMLARI
ABD Kongresi, kısaca CAATSA olarak bilinen Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşılık Verme Yasası’nı 2017’de onayladı.
Yasa ile Rusya, İran ve Kuzey Kore’ye yaptırım uygulanmasının yolu açıldı. CAATSA’da 12 farklı yaptırım türü var. CAATSA, ABD başkanına 12 yaptırım arasından en az 5’ini seçerek uygulama yetkisi veriyor.
Dönemin ABD Başkanı Donald Trump, yasada belirtilen 12 yaptırımdan Türkiye için 5’ini seçmişti. Belirlenen yaptırımlar şunlardı:
- Savunma Sanayii Başkanlığı’na mal ve teknoloji transferi için ihracat lisansı verilmesi yasağı,
- Savunma Sanayii Başkanlığı’na 12 aylık bir süre içinde miktarı 10 milyon doları geçecek şekilde ABD mali kurumları tarafından kredi verilmesi yasağı,
- Savunma Sanayii Başkanlığı’na ihracat konusunda ABD İhracat-İthalat Bankası desteğinin yasaklanması,
- ABD’nin Savunma Sanayii Başkanlığı’na yarar sağlayacak kredilere uluslararası finans kuruluşlarında karşı çıkma zorunluluğu,
- Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, başkan yardımcısı Faruk Yiğit, SSB Hava Savunma ve Uzay Departmanı Başkanı Serhat Gençoğlu ve SSB Bölgesel Hava Savunma Sistemleri Direktörlüğü Program Müdürü Mustafa Alper Deniz’e vize yasağı getirilmesi. Yaptırım kapsamına alınan yetkililerin ABD’deki malvarlıklarının da dondurulması öngörülüyor.
TÜRKİYE’NİN ORTAK SİLAH PROJELERİNİ ETKİLEYEBİLİR
ABD’nin özellikle Savunma Sanayii Başkanlığı’na yarar sağlayacak kredilere uluslararası finans kuruluşlarında karşı çıkma zorunluluğu, gelecekte Türkiye’nin Avrupa ülkeleriyle gelişmiş silah platformları geliştirmesindeki ortaklıkları tehdit edebilir.
Bu noktada ABD’nin diğer ülkeleri de CAATSA yaptırımlarına maruz kalabilecekleri konusunda tehdit ermesi Türkiye için endişe verici. Burada en büyük risk Avrupalı ve Asyalı savunma sanayii firmalarının ve devletlerin yaptırım uygulanan Savunma Sanayii Başkanlığı ve personeli ile iş yapmaktan korkması olacaktır.
EN TEHLİKELİ YAPTIRIM: İHRACAT LİSANSLARI
Yakın tarih boyunca Türkiye’nin en büyük silah tedarikçisinin ABD olması nedeniyle CAATSA yaptırımları arasında en tehlikeli olanı Savunma Sanayii Başkanlığı’na mal ve teknoloji transferi için ihracat lisansı verilmesi yasağı. Daha önce imzalanan kontratlar yaptırım kararından etkilenmedi. Ancak Türk Savunma Sanayii Başkanlığı’na yeni ihracat lisansları verilmesi ve teknoloji transferi yasaklandı. Bu yasak ABD’nin Türkiye’ye sağladığı ürünlerin ve teknolojilerin 3. ülkelere ihracını da kapsıyor.
TÜRK SAVUNMA SANAYİİ İHRACATININ YÜZDE 35’İNİ ETKİLEYECEK
İhracat lisansları ve teknoloji transferlerinin yasaklanması Türk savunma sanayii ihracatının yüzde 35’ini etkileyecek. Çünkü Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı rakamlarına göre, Türk savunma sanayii ürünlerini yüzde 35’inde Amerikan alt sistemleri kullanıyor.
ABD ile Türkiye arasında teknoloji transferi ve ihracat lisansları konusundaki problemler CAATSA yaptırımları devreye girmeden önce de mevcuttu.
2018 yılında Türkiye, İtalya ile birlikte ürettiği 30 T-129 ATAK helikopterini 1,5 milyar dolar karşılığında Pakistan’a satmak için sözleşme imzaladı. Ancak helikopterlerde kullanılan motorların ABD’li Honeywell şirketi tarafından üretilmesi dolayısıyla Washington, Türk savunma sanayisinin bu en büyük ihracat girişimine uzun süredir taş koyuyor. Sözleşmenin durumu hala belirsizliğini koruyor.
MODERNİZASYON ÇALIŞMALARI DA ETKİLENECEK
ABD’den satın alınan her bir ürünün Amerikan şirketleri tarafından modernizasyonu da Washington’un onayı olmadan gerçekleşemiyor. Böyle bir durumda yeniden ihracat lisansı alınması gerekiyor.
Bu nedenle, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin modernizasyon çalışmaları da bu yasaktan olumsuz etkilenecek. Ayrıca ihraç odaklı büyümeye çalışan Tük savunma sanayii de bu karardan etkilenecekler arasında yer alıyor.
Örneğin Türk savunma sanayiinin zayıf olduğu alanlardan birisi motor üretimi. Bu alandaki eksiklikten dolayı Türkiye Altay tankı projesinde yıllardır çok ciddi gecikmeler yaşıyor. Almanya, Türkiye’nin talep ettiği motorları Ankara’ya vermeyi reddederken, yerli imkanlarla üretim de şu ana kadar mümkün olmadı.
YAPTIRIMLARDAN ETKİLENECEK EKİPMANLAR VE PROJELER
Teknoloji transferi ve ihracat lisanlarının yasaklanması, Türkiye’nin ABD yapımı parça ve ekipman kullanılan birçok hayati savunma projesini ve bu ürünlerin operasyonel kullanımını etkileyecek. Yaptırımlarla birlikte tehlikeye giren Türkiye’nin savunma projelerinden önemlileri şunlar:
- Havadan Erken Uyarı ve Kontrol (HİK) Uçakları: ‘E-7T AEW&C’ Barış Kartalı Projesi,
- Havada yakıt ikmal uçakları: ‘KC-135 Stratotanker’,
- Deniz Karakol Uçağı P-235 Meltem II: İspanyol CASA CN-235 uçakları ABD’li Honeywell şirketi tarafından modernize edildi,
- General Electrics F-F110 jet motoru: F-16’lar için ABD lisansı ile Eskişehir’deki TUSAŞ Motor Fabrikası’nda üretiliyor,
- KT-1T eğitim uçağı: Güney Kore Uzay ve Havacılık Sanayii’nin Türkiye’ye sattığı KT-1T eğitim uçakları ABD’li Locheed Martin firması işbirliğiyle geliştirildi.
TEHLİKEYE GİRECEK TEDARİK VE İDAME ÇALIŞMALARI
ABD yaptırımları nedeniyle Türk Ordusu’nun ABD’dem bazı tedarik ve idame çalışmaları da tehlikeye girdi. Bunlardan bazıları da şunlar:
- Gemilerde yaklaşan füzelere ve roketlere karşı karşı kullanılan ‘Phalanx MK-15 Block 1B Close-In Weapons System,
- Raytheon tarafından üretilen ‘Rolling Airframe Missile MK-49 mod-3’ güdümlü füze fırlatma sistemi,
- Lockheed Martin firması tarafından üretilen ve TCG İstanbul fırkateyninde kullanılması planlanan ‘MK-41’ 16 hücreli dikey fırlatma sistemi,
- Türk Deniz Kuvvetleri için üretilen DIMDEG filo ikmal gemilerinde kullanılacak ve ABD’li ‘General Electric Marine’ şirketi tarafından üretilen ‘gaz türbinli motorlar’.
CAATSA yaptırımları Türk Ordusu’nun ‘savaşa hazırlık’ durumunu etkileyecek yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder