7 Mart 2019 Perşembe

‘Hapisteki gazetecilerin yarısından fazlası Türkiye’de’

CENEVRE – Türkiye’de yaşanan hak ihlalleri Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nin 40. oturumunda yapılan bir panelde ele alındı.

BM’nin Cenevre’deki merkezinde Salı günü düzenlenen “Türkiye: Terörle Mücadelenin İnsan Haklarına Etkileri” başlıklı panelde İsveç merkezli sivil toplum kuruluşu Stockholm Center for Freedom’ın genel sekreteri ve kapatılan Meydan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Levent Kenez, radikalleşme üzerine çalışmaları ile dikkat çeken Nordic Research and Monitor Network’ü Direktörü ve kapatılan Today’s Zaman gazetesinin Ankara temsilcisi Abdullah Bozkurt birer konuşma yaptı. Panelin moderatörlüğünü ise Dünya İşkence ile Mücadele Örgütü eski genel sekreteri Eric Sottas yaptı.

Panelde ilk sözü organizasyonu yapan sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri aldı. Press Emblem Campaign ve Global Alliance MGF yetkililerinin ortak kaleme aldığı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bir paneli iptal ettirme çabalarının düşünce özgürlüğüne yapılmış bir saldırı olduğunu içeren kınama metnini okundu.

KENEZ: TWEET VEYA TWEET’İ RETWEET DE SUÇ

Panelde ilk konuşmayı yapan SCF genel sekreteri Levent Kenez, Türkiye’de gazeteciliğin kriminalleştirildiğini belirterek, gazeteci iddianamelerinde savcıların delil olarak sunduğu belgelerden oluşan bir sunum yaptı. Tweet attığı ya da bir tweeti retweet yaptığı için meslektaşlarının suçlandığını ifade eden Kenez, Türkiye’nin dünyada en fazla gazetecinin hapiste bulunduğu ülke olduğunu hatırlattı. Dünyada hapisteki gazetecilerin yarısından fazlasının Türkiye’de yer aldığını söyleyen Kenez, devlet kontrolündeki medya aracılığıyla hükümetin gazetecileri itibarsızlaştırma çabalarından örnekler verdi.

BOZKURT İNSAN KAÇIRMALARI GÜNDEME GETİRDİ

Panelin diğer konuşmacısı gazeteci Abdullah Bozkurt da Erdoğan hükümetin muhalif sesleri susturmak için yaptığı girişimlerin sadece basın hürriyetini ihlal kapsamında gelişigüzel çabalar olmadığını, rüşvet-yolsuzluk haberlerinden sınır ötesi silahlara kadar hükümetin işlediği suçları örtbas etmek için sistematik bir şekilde gazetecileri susturmaya çalıştığını belirtti. Türk hükümetinin MİT aracılıyla yurtdışındaki hükümet muhaliflerini etkisizleştirmek ve kaçırmak için yaptığı eylemlerden örnekler veren Bozkurt kısa bir süre önce İsviçre’de MİT tarafından kaçırılmaya çalışılan bir Türk işadamı ile ilgili bilgiler paylaştı. İki Türk diplomatının bu sebeple sınırdaşı edildiklerini hatırlatan Bozkurt, Türk hükümetinin uluslararası teamülleri ve hukuku ihlal ederek yaptıkları bu girişimlerin ülkenin itibarına büyük zararlar verdiğini anlattı. Aleyhlerinde dosyalar olan insanların suç işledikleri sabitse zaten bulundukları ülkelerden resmen iade talebi ile istenmelerinin mümkün olduğunu hatırlatan Bozkurt, Türkiye’nin hukuki yollara başvurmadan illegal yaptığı kaçırma işlerinin hedef alınan insanların masumiyeti için yeter sebep olduğunu ifade etti.

PROF. WARIKOO, MOĞOLİSTAN’DAKİ KAÇIRMA GİRİŞİMİNİ GÜNDEME TAŞIDI

Bir başka dinleyici Yeni Delhi Nehru Üniversitesi Asya Ataştırmaları bölümünde çalışan Profesör Kulbhussan Warikoo da Türk hükümetinin Moğolistan’daki bir eğitimciyi kaçırma girişimini yakından takip ettiğini katılımcılara anlattı. Son anda Moğol hükümetinin girişimi engellediğini belirten profesör Warikoo, Moğolistan’da çok başarılı bulunan bir okulun idarecisinin kaçırılmasına bir anlam veremediğini ifade etti.

BM ESKİ RAPORTÖRÜ ALFRED DE ZAVAS: HAK İHLALLERİ İÇİN BAŞVURUN

Panelin dinleyicileri arasında bulunan kıdemli BM uzmanlarından ve eski raportör Alfred de Zayas söz alarak sivil toplum kuruluşlarının Türkiye’de yaşanan mağduriyetleri mutlaka uluslararası arenaya taşımaları gerektiğinin altınız çizdi. BM İnsan Hakları Komiserliği’ne mutlaka başvurular yapılmasının gerekliliğine dikkat çeken Zayas, mağdurlarının tedirginlik hissetmelerini, yakınlarını düşünerek bu tür başvuruları yapmaktan çekinmelerini anlayışla karşıladığını ancak mümkün olan bütün dosyaların incelenmek üzeri bağımsız komisyonlara havele edilmesinin önemine işaret etti.

TÜRKİYE’NİN PANELİ İPTAL ETTİRME GİRİŞİMİ PROTESTO EDİLDİ

Öte yandan, Türk Dışişlerinin panelin iptal edilmesi için yoğun girişimlerde bulunması BM koridorlarında en çok konuşulan olay oldu. BM nezdindeki Türkiye daimi temsilciliğin BM’ye akredite organizatörleri Genel Sekreterliğe şikayet ettiği, bundan sonuç alamayınca T.C. vatandaşı katılımcıların Türkiye’de aranan ve suça karışmış kişiler olduğunu ifade ederek binaya girmelerinin tehlike arz edeceğini ilettiği bilgisine ulaşıldı. BM yetkililerin Türkiye’nin başvurusu üzerine bir güvenlik araştırması yaptıkları ve araştırmanın sonucunda katılımcıların akreditasyonlarının iptali için bir sebep olmadığını Türk tarafına ilettikleri öğrenildi.

Türkiye’nin bu girişimleri panelin organizatörleri tarafından da protesto edildi.

BM İnsan Hakları Konseyi 40.oturumu 22 Mart’a kadar devam edecek.

kronos

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder