9 Mart 2019 Cumartesi

Polislerin darpettiği milletvekili: “Bu Erdoğan’ın kininin sonucu”

HDP Diyarbakır İl Binası’na düzenlenen baskında tekmelenerek darp edilen milletvekili Murat Sarısaç, ülkenin “kabile devleti”ne dönüştüğünü ve “düşman hukuku” uygulandığını söyledi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekili Dersim Dağ, Tayip Temel, Murat Sarıcaç ile parti üyeleri Salih Cansever, İsmet Yıldız, Sevican Yaşar, Salih Tekin, Bilal Özgezer, Abdulhalik Kurt ve Yusuf Ataş’in Diyarbakır İl Binası’nda sürdürdüğü süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi beş gün arayla ikinci kez polis tarafından basıldı.

KABİLE DEVLETİNE DÖNÜŞTÜ ÜLKE

Önceki gece yaşanan baskında, polisin tekme tokat saldırısına uğrayan milletvekili Murat Sarısaç, baskının AKP’nin Kürtlere, demokratik kitlelere ve muhalif kesimlere yaklaşımı olduğunu vurguladı. Polis tutumunu “düşman hukuku” olarak değerlendiren Sarısaç, ülkede ciddiyet kalmadığını ve “Kabile devleti” haline dönüştüğünü söyledi.

Açlık grevi eyleminin demokratik hak olduğunu ifade eden Sarısaç, “AKP-MHP hükümeti darbe anayasasını bile aratır hale geldi. Arkadaşlarımız açlık grevi eylemine başladıkları için gözaltına alındı. 4 gün süren gözaltı ardından serbest bırakıldılar ve ertesi gün aynı gerekçeyle gözaltına alındılar. Eylemin suç olmadığı savcılık tarafından belirtilip, serbest bırakılmasına rağmen darp edilerek gözaltına alındılar. İnsanlık değerleri ayaklar altına alınmıştır” dedi.

‘SİLAH DOĞRULTULDU’

Bini aşkın polisle baskın düzenlendiğini söyleyen Sarısaç, o an yaşadıklarını şöyle anlattı: “Binlerce polisler kapılarımızı kırıp, içeri girdiler. Müzakere için il binasının önünde bulunan milletvekili arkadaşlarımız darp edildi. Bizler içeride 3 milletvekiline silahlar doğrultuldu. Bizleri darp ederek, tekmeleyerek, tehdit ettiler. Parti binasında tahrip edilmeyen hiç bir yer bırakılmadı. Açlık grevinde olan diğer arkadaşlarımızda yerlerde sürüklendi, darp edilerek gözaltına alındılar.”

“POLİS HAREKETLERİ PARTİLİ CUMHURBAŞKANININ DUYDUĞU KİNİN SONUCU”

İçeride plastik mermi kullanıldığını da belirten Sarısaç, şöyle devam etti: “En ufak halk talebi birçok zaman hakaret, darp ve gözaltı sebebi oluyor. Kürdistan’da yaşıyorsanız, Kürt iseniz, birazcık HDPli iseniz, sizi kriminalize etmeye yetiyor. Bu sizin tutuklanma sebebiniz bile oluyor. Partili Cumhurbaşkanı her alanda HDP’liler, ‘teröristtir’ ve ‘bu ülkeden gitmelidir’ diyebiliyor. Bunlar faşizan bir politikanın ürünüdür. Öylesine sarf edilmiş laflar değil. Bu noktada halkımız acılar çekerken, polis memurunun bu kadar cesaret alıp dokunulmazlığı olan milletvekiline bunları yapması, bunlardan bağımsız değildir. Hiç bir polis memurunun, üstlerinden talimat almadan hukuk çerçevesinde bunları yapması mümkün değildir. Plastik mermilerle de saldırdılar, hakaretler ettiler. Bir polis memurunun bizim görüntü aldığımızı bilmesine rağmen, aleni bir şekilde saldırdı. O polisin hırsıyla alakalı değildi. Partili Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı’nın Kürt halkına duyduğu kinin sonucudur.”

“FAŞİZM KURUMSALLAŞTI”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 3 Mart’ta HDP il binasına yapılan baskının talimatını verdiği hatırlatan Sarısaç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Faşizm bir devlet ideolojisidir. İçişleri Bakanı yaptığı açıklamayla kendisi hakkında suç duyurusunda bulundu. Yetkileri hisleri doğrultusunda kullanması suçtur. Hukuk ve demokrasi ayaklar altına alındığı için, yargı erkinin yürütmenin kontrolüne geçtiği için bir kişi halktan aldığı yetkiyi halka karşı kullanma hakkını görüyor kendinde. Faşizmin kurumsallaştığı, kötülüğün örgütlendiği bir mekanizmasıyla karşı karşıyayız.”

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder