Hizmet Hareketine yönelik soykırım sürecinde, masumiyeti bilinmesine rağmen, yüz binlerce insana, yakınlarını da sayarsak milyonlara ulaşan kitleye uygulanan zulmün merkezi konumunda başta emniyet ve jandarmadaki nezarethaneler gelirken devamında da cezaevleri işkenceleri oluşturuyor.
Temel hukuk kurallarının, insan haklarının rafa kaldırıldığı bu süreçte, bu suçları işleyenlerin, haklarında açılan suç duyurularına takipsizlik vermek yada hiç soruşturma açmamak suretiyle korunmaları, işkence ve zulmün pervasızca işlenmeye devam etmesine neden olmakta.
Tekirdağ Cezaevi’nde son dönemde yaşanan hadiseler bunlardan en hafif olanı olsa da, yapılanlar işkencedir, insan hakları ihlalidir.
Tekirdağ Cezaevi’nde geçen hafta içerisinde, keyfi olarak 11 kişinin küçücük bir koğuşa konuldukları, bu koğuşta, bir adet banyo bulunduğu, ayrıca banyo olarak kullanılan alanda, hem tuvalet hemde lavabonun bulunduğu, tuvaleti kullanmak isteyenin banyo yapan kişinin çıkmasını beklemek zorunda kaldığı öğrenildi.
Ayrıca günde iki saat süreyle su verildiği, bir kişinin bu soğukta yerde yatmak zorunda olduğu, tutuklular arasında hasta olanların bulunduğu, banyo, traş, tuvalet gibi temel ihtiyaçların karşılanması konusunda çok zorlandıkları belirtiliyor.
Geniş bir koğuştan alınarak dar bir koğuşa tabiri yerindeyse “tıkılmaları” keyfi bir uygulama olup, başta Tekirdağ Cezaevi yönetimi olmak üzere tüm yetkilileri göreve davet ediyoruz. Yapılan zulümlere son verilsin artık.
Kaynak: Mağduriyetler http://magduriyetler.com/2019/11/11/masumlara-yonelik-zulmu-arttiran-tekirdag-ceza-ve-iskence-evi/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder