Tutukluluk konusundaki uygulamaların gerekçe ve şartları yasalarda belli olmasına rağmen, özellikle Hizmet Hareketine mensup insanlara yönelik olarak, âdeta suçsuz oldukları, yani ceza verilebilecek bir suç işlediklerine dair kanıt olmadığı bilinmeleri nedeniyle, uzun gözaltı ve tutuklamalarla keyfi bir cezalandırma aracı haline gelmiş bulunmakta.
Cezaevlerinde aylarca hatta yıllarca mahkeme salonu görmeden içeride tutulan masum insanlara, bir de içeride korkusuz ve fütursuzca işkence suçları işlenmekte.
Hasta olanların tedavileri ya kasıtlı olarak geciktirilmekte, yada hiç yapılmadığı biliniyor. Bu nedenle de bir çok hasta tutuklu ve hükümlü, ya hayatını kaybetmiş, yada bedenlerinde kalıcı hasarlar oluşmuş durumda.
Balıkesir Cezaevi’nde bulunan araştırma görevlisi Özer Toksoy’un 16 aya yakın tutuklu olduğu, bu süreçte içeride beyin kanaması geçirdiği ve yoğun bakımdan yeni çıktığı öğrenildi. Özer Toksoy’un yardıma muhtaç olduğu ve kendisini ifade edemeyecek bir durumda konuşamadığı, tedavisinin ise 5- 6 ay kadar sürebileceği doktorlar tarafından ifade edilmesine rağmen cezaevine gönderilmesi işkencedir, vicdansızlıktır.
Onlarca örnekte olduğu gibi ölmesi yada ölüm meleğinin gelmesi mi bekleniyor.
Kendi ihtiyaçlarını gideremiyecek durumdaki hasta tutuklu Özer Toksoy’un tutuksuz yargılanması adaleti zedelemez, bizzat adaletin gereğidir.
Kaynak: Mağduriyetler http://magduriyetler.com/2019/11/11/tabutta-tahliye-sirasi-bekleyenlerin-mekani-cezaevleri/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder