MİT, polis, mafya ve AKP’li isimlerin yer aldığı ‘şantaj ve tehdit’ çetesinin kilit ismi AKP İzmir İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş’un öldürülmesinin ardından telefonundaki tüm görüşme kayıtların silindiği ortaya çıktı.
BOLD-15 Temmuz’dan sonra İzmir’deki cemaat soruşturmalarında yargılanan veya ismi geçen iş adamlarına yönelik şantaj ve tehdit ile soygunculuk yapan çetenin deşifre olmasının ardından öldürülen AKP İzmir İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş’un telefonundaki tüm görüşme kayıtlarının silindiği öğrenildi.
Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan (MİT), polis ve mafyadan isimlerin yer aldığı çete içerisinde yer alan Ahmet Kurtuluş, 30 Mayıs 2019 akşam saatlerinde kendisine polis süsü veren bir çete üyesi tarafından öldürülmüştü. Gürcistan’a kaçan suç örgütü lideri Serkan Kurtuluş’a yardım etmekle suçlanan Ahmet Kurtuluş, hizmet hareketine yakın isimlere yönelik şantaj ve tehdit suçlamasıyla yargılanıyordu.
LİSTELER İSTİHBARAT ŞUBE MÜDÜRÜNDEN
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada itirafçı olan Ahmet Kurtuluş, cemaate yakın isimlere yönelik yürütülen soruşturma listelerini Serkan Kurtuluş’a nasıl verdiğini çetenin içerisinde kimlerin olduğunu tek tek deşifre etti. Gözaltına alınan isimlerin listesini dönemin İzmir İstihbarat Şube Müdürü Kudret Dikmen’den alan Ahmet Kurtuluş, bu listeleri mafya lideri Serkan Kurtuluş’a sızdırarak şantajla isimler üzerinden para aldıkları ortaya çıktı.
69 SANIKLI DAVADA BİR TEK O KONUŞMUŞTU
Bazı isimler Serkan Kurtuluş tarafından polis süsü verilerek kaçırılmış ve kamera karşısında çıplak tutuldu, dövüldü, para vermek zorunda bırakıldı. Susurluk tarzı karanlık çetenin içerisinde AKP’li siyasetçisi, istihbaratçısı, savcısı ve mafyanın olduğu bir organizasyondu. 69 sanıklı bir dava açıldı açılmasına ama örgüt lideri Serkan Kurtuluş Gürcistan’a kaçtı. Batum’da tutuklanması da, şüpheli bir şekilde serbest bırakılması da aniden oldu.
SİYASİ VE YARGI MENSUPLARINA UZANIYOR
Cemaate yakın isimleri sızdırmakla suçlanan İstihbarat Şube Müdürü Kudret Dikmen ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı ve emniyette pasif bir göreve getirildi. Ev hapsiyle serbest bırakılan Ahmet Kurtuluş ise soruşturma dosyasında etkin pişmanlıktan yararlanmış, itirafçı olmuş ve çeteye ilişkin bildiklerinin çok az bir kısmını anlatmıştı. 26 Ekim 2018’de anlattıklarının sadece firari Serkan Kurtuluş’a değil, siyasilere ve bazı yargı mensuplarına da uzandığı öne sürülüyordu.
KURTULUŞ’UN ANLATACAKLARI MI ENGELLENDİ?
AKP’li Kurtuluş’un anlattıkları veya anlatacakları birilerini rahatsız etmiş olmalı ki kendisine polis süsü veren Yener Toğa isimli tetikçi tarafından evinde 5 yaşındaki oğlunun gözleri önünde öldürülmüştü. Odatv’den Barış Pehlivan’ın kaleme aldığı yazıda, Toğa’nın yakalandıktan sonra hemen Serkan Kurtuluş’un ismini vermesini “topu taca atmak değil miydi? Velev ki, tetikçi Serkan Kurtuluş’tan emir aldı… Kurtuluş’a emir verenler de var mıydı? Ahmet Kurtuluş’un anlattıkları mı cezalandırıldı, daha anlatacakları mı engellendi? Belki de hiç yanıt bulamayacak bir soruydu bu.” şeklinde yorumladı.
BİLİRKİŞİ KAYITLARA ULAŞAMADI
Pehlivan, Ahmet Kurtuluş’un öldürülmesine olayına ilişkin yürütülen soruşturmaya ilişkin kritik bir bilgiyi paylaştı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, hem öldürülen Ahmet Kurtuluş’un hem de cinayet şüphelilerinin telefonlarının kopyalarını bilirkişiye verdi. Adli bilirkişi, cinayetten 5 buçuk ay sonra, 12 Kasım tarihinde raporunu tamamladı.
Bilirkişi, öldürülen Kurtuluş’un 3 adet cep telefonu ve 2 adet sim kartını inceleyip şunu yazdı, “Telefon içerisinde kurulan iletişimi içerir arama, aranma ve mesaj kayıtları ya da ses kaydını içerir herhangi bir bilgi ya da bulgunun bulunmadığı tespit edilmiştir.” denildi.
KAYITLARI KİM SİLDİ?
Ahmet Kurtuluş’un öldürülmeden önce kiminle neler konuştuğu ve neler yazıştığı telefonunda yoktu. “Bu doğru olamazdı” diye sorgulayan Pehlivan, Kurtuluş’un diğer aile üyeleri ile öldürülmeden kısa süre önce yaptığı yazışmaları ve telefon kayıtlarını yayınladı.
“Ya yeminli bilirkişi yeminine sadık değildi…” diyen Pehlivan, “Ya öldürülen Ahmet Kurtuluş’un cep telefonu İzmir Adliyesi’nde saklı tutulduğu sırada, birileri telefondaki iletişim kayıtlarını sildi.” yorumunu yaptı.
Pehlivan yazısının sonunda “Cinayeti işleyen tetikçinin ‘emri ondan aldım’ dediği Serkan Kurtuluş’un 3 hafta önce sosyal medyadan attığı ‘Bazı suikastlar çok failli bir konsorsiyum işidir! Tıpkı Ahmet Kurtuluş cinayeti gibi’ mesajı ne anlama geliyordu?” diye sordu.
medyaboldPolis, MİT, mafya ve AKP’li yönetici çete kurup Hizmet Hareketi üyelerini soydu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder