Ahmet Davutoğlu, AKP’den istifa etmeden önce partiyi eleştiren açıklamalarıyla ilgili konuştu: “Çok sayıda AK Partili üst düzey yetkili ‘sayın başbakanım elinize sağlık biz bunları söylemek istiyorduk söyleyemiyorduk’ dedi. Bana bunu söyleyenler şu an aktif görevdeler.”
BOLD – Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Fox TV’de İsmail Küçükkaya’nın sunduğu Çalar Saat programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
İdlib’deki gelişmeleri değerlendiren Davutoğlu, “Türk Silahlı Kuvvetler mensupları tek taraflı bir operasyon dolayısıyla orada bulunmuyorlar. Telabyad bölgesinden farklı. Rusya ve Türkiye arasındaki bir mutabakatla Türk Silahlı Kuvvetleri oraya gitti. Burada sorumlusu Suriye rejimidir. Ama Rusya’nın yeşil ışığı olmadan böyle bir şeye kalkışabilir mi? Soçi mutabakatı geçerliyse, Türkiye Rusya’dan bunun resmen araştırılmasını gerekirse Suriye rejimine karşı ortak tavır için bir talepte bulunmalıdır” dedi.
Suriye’de rejimin Türk askerine yönelik saldırısıyla ilgili de konuşan Davutoğlu, şunları kaydetti: “Bu gözlem noktalarını beraber oluşturmuştuk. Bu saldırı hepimize yapılmıştır. Beraber cezalandırma yapmalıyız. İdlib’de 450 binden fazla insan her an Türkiye’ye mülteci olarak gelebilir. Böyle kırılgan bir sınır Suriye rejiminin kendi halkına dönük saldırılar sonucunda korunabilirliğini kaybettiği zaman Türkiye’nin kendi sınırını korumak için tedbir alma hakkı var.”
3.5 YILDIR BENİMLE İLGİLİ KARA PROPAGANDA İŞLETİLİYOR
Davutoğlu, Suriye’deki gelişmelerle ilgili kendisinin sorumluluğunun bulunduğu eleştirilerinin hatırlatılması üzerine şöyle konuştu:
“Görev zamanımda ne yapmış etmişsem sorumluluktan kaçmam. Başbakanlığı bıraktıktan sonra ana akım medyada ilk defa bir programa katılıyorum. Dolayısıyla 3.5 yıldır tek taraflı bir propaganda işledi. Pelikan ve çevresi bütün suçu şahsen benim üzerime yüklemeye çalıştı. En kolay eleştirilebilir kimse ona yöneldiler. Türkiye Cumhuriyeti bir devlet, bir geleneği var. O dönemde cumhurbaşkanı 3 başbakan geçmiş 4 genel kurmay başkanı geçmiş ve tek sorumlusu bir kişiye atfediliyorsa burada samimiyet olmaz. 3.5 yıldır kara propaganda işlendi.”
DIŞİŞLERİ BAKANIYKEN SURİYE’DE HATA YAPTIĞIMI DÜŞÜNMÜYORUM
“Suriye konusunda yanlış mı yönlendirildiniz?” sorusuna Davutoğlu, şu yanıtı verdi: “Ben diplomasisinden sorumluyum. Ben dışişleri bakanıyken bizim açımızdan bir hata yapıldığını düşünmüyorum. Uluslararası toplumun bu kadar büyük insanlık suçlarına bu derece sessiz kalacağını düşünmedik. Amerikan sistemi içindeki başkanlık seçimleri esnasındaki tablo Suriye’de önemli ölçüde etkili oldu. Bu konularda çok daha kararlı bir tutum bekledik. Türkiye’nin bir değerlendirme hatası varsa bu ülkelerin de insani hataları var. ”
EMEVİ CAMİİ SÖZÜNÜN KİME AİT OLDUĞU BELLİ
Davutoğlu, Emevi Camii eleştirilerine ilişkin olarak da, “Hiçbir zaman irrasyonel bir dil kullanmadım. Kime ait olduğu belli. En kolay saldırılabilir konumdayım” dedi.
ECEVİT İLE SEZER ARASINDA YAŞANANLAR GİBİ…
Davutoğlu, Erdoğan’ın isteğiyle Başbakanlık ve parti başkanlığından ayrılmasıyla ilgili soruya şu cevabı verdi: “Bir takım çevreler bu görüş ayrılıkları üzerinden cumhurbaşkanı ve başbakanın ilişkisini bozacak şekilde devreye girdiler. Bu bir noktaya geldi. Bu ayrılıklarla birlikte uyumlu şekilde çalışma esasları kaybolmaya başladı. Ben yurt dışındayken arkadaşlarımızın MKYK’da benim yetkilerimi kısıtlayacak bir karar almak için toplanmaları. Bu beni bir tercih yapmak durumunda bıraktı beni. Orada Türkiye’nin ekonomisinin siyasetinin geleceğini 2001’de Ecevit ile Sezer arasında yaşananlar gibi tehlikeye atmamak için bir fedakârlık yapmam gerektiğini, bırakmam gerektiğini düşündüm. Ben artık geriye bakmıyorum, geleceğe bakıyorum.”
ERDOĞAN’LA GÖRÜŞ AYRILIĞIMIZ OLDU, DOĞRU
17 Aralık sürecinde 4 bakanın Yüce Divan’a gönderilmesiyle ilgili Erdoğan ile görüş ayrılığı yaşadığını kaydeden Davutoğlu, “En doğru yolun yüce divanda aklanmak olduğu kanaatindeydim. Şu anda da öyle düşünüyorum. Bir takım iddialar varsa ve bu iddialar aklandığında kamuoyu vicdanı rahat eder. Burada bir görüş ayrılığımız oldu, doğru.”
BASINDA AMBARGO VAR
“Basında hala size yönelik bir ambargo var mı?” sorusuna Davutoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti’nin eski başbakanı bir parti kuruyor. 90’lı yıllarda olsaydı televizyon kanalları bizimle röportaj yapmak isterdi. Böyle bir ambargo var” dedi.
EN BÜYÜK HÜZNÜM ERDOĞAN’IN HAKKIMDAKİ DOLANDIRICILIK İTHAMI
Erdoğan’ın Şehir Üniversitesi üzerinden ‘dolandırıcılık’ ithamında bulunmasının hatırlatılması üzerine Davutoğlu, “Hayat boyu duyduğum en büyük hüzün Erdoğan’ın hakkımdaki dolandırıcılık ithamı oldu” dedi.
İSLAMCI DEĞİL MÜSLÜMANIM
Davutoğlu, “Size İslamcı diyebilir miyiz?” sorusuna ise, “İslamcı tabirini hiçbir zaman kullanmadım. Ben Müslümanım. Bundan hiç gocunmadım, bu kimliğimin gereğini yaparım. İslam’ın sonuna ‘cı’ ekinin eklenmesini kabul etmedim” cevabı verdi.
ÜST DÜZEY YETKİLİLER TEBRİK ETTİ
Davutoğlu, AKP’den ayrılırken yaptığı açıklamalarla ilgili parti yönetimindeki isimlerin kendisini tebrik ettiğini kaydetti. Davutoğlu şunları söyledi: “Manifestoyu yayınladıktan sonra çok sayıda AK Partili üst düzey yetkili Sayın başbakanım elinize sağlık biz bunları söylemek istiyorduk söyleyemiyorduk dedi. Şu anda görevde olanlar. Bu halden çıkmak lazım. İkili bir hayat süren insanlardan çözüm çıkmaz. Beni çok üzen bir şey, övgü gibi söylendi ama üzen bir şey. Son dönemde görüştüğüm herkes cesaretinizi kutluyoruz diyorlar. Parti kurmak cesaret işi ise bu ülkede demokrasi yoktur. Parti kurmak baskı altına alınmamalıdır. Bu millete borcumuz var. Bu borcu ödemek için yola çıktık. Bunun için de herkesi kapsayan bir kadro oluşturmak lazım.”
medyaboldDoğu Perinçek’in canlı yayında sırıtarak ‘Şehit vermeden olmaz’ dedi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder