Gazeteciler Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak ile Zaman çalışanlarının Yargıtay’ın bozma kararı üzerine yargılandığı davada savcı, mütalaasını açıkladı. Savcı, Ahmet Altan ve Ilıcak’a “terör örgütüne yardım etmek” suçundan ceza, Mehmet Altan’a ise beraat istedi.
BOLD – Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin darbe çağrışımı iddiasıyla gazeteciler hakkında müebbet hapis cezası verdiği mahkeme kararını bozmasının ardından Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak ile Zaman Gazetesi Görsel Yönetmeni Fevzi Yazıcı, yazar Tuğrul Özşengül’ün yargılandığı davada savcı mütalaasını açıkladı. Savcı, sanıkların terör örgütüne yardım suçundan 5 yıldan 10’ar yıla kadar hapsini, tutuksuz sanık Mehmet Altan’ın da beraatini istedi.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada mahkeme heyeti, sanıkların ek süre talebini kabul etmedi. Savunma yapan Nazlı Ilıcak’ı uyarak mahkeme başkanı, “Mahkememiz gece yarısına kadar çalışmayacak, savunmanızı ona göre yapın” dedi.
İCAT ÇIKARILDI
Ilıcak, savcılık mütalaasına karşı “Sanki üç yıl boyunca yargılanmamışız gibi ilk mütalaadaki iddialar tekrar edilmiş. Türkiye’de çok sayıda darbe oldu, ilk defa “darbenin medya kolu” diye bir icat çıkarıldı. Birbirini tanımayan insanlar “darbenin medya kolu”nda yer aldı” dedi. Bir başka icadın da “üye olmamakla birlikte bilerek yardım” maddesinin gazetecilere uygulanması olduğunu kaydeden Ilıcak, HDP eski Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve akademisyenlerin “propaganda”dan yargılanmasıyla ilgili Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararı verdiğini hatırlattı. Ilıcak, “MehmetAltan’la bana yöneltilen bazı iddialar örtüşmektedir. Onun için beraat talep edilirken, çıktığımız program benim için suçlama talebi yapılırsa eşitlik ilkesi zedelenmiş olur. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum” diye konuştu.
FİİLİM DEĞİL BEN CEZALANDIRILIYORUM
SEGBİS’le ifade veren Şükrü Tuğrul Özşengül ise, şunları söyledi: “Bir takım sözlerimin cımbızlanarak suçlama yapılmasının adı mütalaa değil, iftira olur. Bu iftirayı yapanların da benim verdiğim vergilerimle maaş alan memurlar olmasına üzülüyorum. Benim yazdığım yazılar, bugün gazetelerde yazılanların yanında leblebi çekirdek. İnsanlar neler yazıyor. Demek ki benim fiilim değil, ben cezalandırılıyorum. Kendimi medeni bir şekilde savunuyorum. Yolsuzluk, hırsızlık yapmadım. Tam tersine onbinlerce insan yetiştirdim. Kimse beni “vatan haini”, “terörist” olmakla suçlayamaz. Samanyolu TV’de program yaptım. Kimsenin cemaatinden değilim. Gocunacak bir tarafım yok. Sitemlerimin arkasında teröristlik değil vatanperverlik var.”
HİÇBİR SUÇ İŞLEMEDİM
Zaman Gazetesi eski Görsel Yönetmeni Fevzi Yazıcı ise, Zaman’da çalıştığı için terör suçu isnat edildiğini belirtti. Zaman reklamının darbeyle alakası bulunmadığını kaydeden Yazıcı, “Bank Asya hesabım da, maaşımın yattığı hesap, Zaman’da çalıştığım için açıldı. Reklamcı değilim. Hayatımda hiç reklam yapmadım. Ben suçlama konusu reklamın sadece yayından hemen 15 dakika önce ön gösterimine dâhil edilmiştim. Bizimkisi de maalesef bir bebek davası. Yaptığım iş yasalar çerçevesindedir. Hiçbir suç işlemedim. 3 yıl 3 aylık mağduriyetimin beraatimle bitirilmesini talep ediyorum” dedi.
MERHAMET DEĞİL ADALET İSTİYORUZ
Zaman Gazetesi eski Reklam Koordinatörü Yakup Şimşek ise, savunmasında “Sizlerden, merhamet değil adalet istiyoruz” dedi. Zaman Gazetesi’nde çalışmakla suçlandığını kaydeden Şimşek, “Ben Zaman’da çalıştım ve bundan gurur duyuyorum” ifadelerini kullandı. Trabzon’da babasının evinde gözaltına alındığını ifade eden Şimşek, “Beş tane Said Nursi’nin kitabına da el koydular gözaltına alırken. Bana ait değiller, ama zaten halen satılan kitaplar bunlar.Bu kitaplar şu an odamda. Hapishane yönetiminin izniyle içeri aldım. Tahliyemi ve beraatımı istiyorum” dedi.
medyaboldAtanmış bakan yardımcısından seçilmiş vekile ‘Kifayetsiz’ yakıştırması
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder