Merhabalar… Silivri’de birkaç aycık da olsa misafir olmuş biri olarak covid-19 günlerini evlerinde geçirenlere önerilerde bulunmak isterim.
Koğuşta yaşam ve evde yaşam elbette birbirinden çok farklı. Aynı banyo ve tuvaleti 37 diğer kişiyle paylaşmak zorunda değilsiniz en azından. Ama bir yerde kapalı durmak zorunda olmanın – koşullar farklı da olsa- benzer yanları vardır. Dikkatli olunmazsa bu yaşam şekli hem psikolojik hem fiziki açıdan problemlere yol açabilir. O sebeple bazı önerilerimi paylaşmak isterim…
1.GÜNLÜK BİR RUTİNİNİZ OLSUN
Gelişine yaşamayın. Belli bir plana göre yaşamak, az sonra ne yapacağınızı bilmek; psikolojinizi sağlam tutmak adına çok önemli. Kendinize mutlaka bir “günlük plan” yapın. Yalnız yaşayan biriyseniz bu plana sadık kalmak daha da önemli. Aileniz varsa, herkesi içine alan bir program yapmaya çalışın. Daha önce yapmaya zaman bulamadığınız şeylerden başlayabilirsiniz işe…
2.AKLINIZI ZİNDE TUTUN
Zihinsel çöküş oldukça sinsi gelişen bir süreçtir. Bunun önüne geçmenin en önemli yolu da düşünme yeteneğinizi canlı tutmaktır. Okumak, bu konuda en zahmetsiz önlemdir. Okumaya zaman ayırın. Yeni şeyler öğrenmeye çalışmak ise en etkili yöntemdir. Dil öğrenmek gibi… Dil öğreten ya da daha önce öğrenilmiş yabancı dili geliştiren birçok uygulama var. Birini indirin ve günde en az yarım saatinizi buna ayırın.
3.FİLME DİZİYE DÜŞMEYİN
Birçok kişi bu arayı film ve dizi izleyerek geçirmeyi daha ilk andan planlamaya başladı. Günde bir film ya da en fazla iki bölüm yabancı dizi (2×40 dk) çok problem teşkil etmez ama saatlerce ekran başında olmak hiç sağlıklı değil. “İzleme” eylemenin tek taraflı bir iş olduğunu unutmayın. Beyninizi saatlerce görüntü bombardımanına tabi tuttuğunuzda gün sonunda dayak yemiş gibi sersemlersiniz.
4.UYKU DÜZENİNE DİKKAT
“Nasılsa evdeyim, ne zaman canım isterse o zaman kalkayım.” diye düşünmeyin. Bu sürecin ne kadar devam edeceği belli değil. Uyuma ve uyanma saatleriniz olsun. Bedeniniz bir ritme uyum sağladığında psikolojiniz de daha sağlıklı olacaktır. “Yarasa modu”na ise asla geçmeyin. İnsan buna göre tasarlanmış bir varlık değil. Gündüzler çalışmak, geceler uyumak içindir. Tersini yapanların kolayca depresif hale geldiklerini içeride çok gördüm.
5.BESLENMENİZE DİKKAT EDİN
Yemek saatleriniz sabit olsun. Mesai yok, ne zaman istersem o zaman yiyeyim, demeyin. Kahvaltıyı ve diğer öğünleri mümkünse hep aynı saatlerde yiyin. Evdesiniz ve fiziksel aktiviteniz az; bu yüzden aldığınız kalori miktarını da buna göre ayarlayın. Bu günler geçer ama kilolar kalıcı olabilir.
6.FİZİKSEL AKTİVİTEYE DİKKAT
Sürekli evde olmak fiziksel açıdan sizi zorlayacaktır. Hareketsizlik kısa süre içinde çeşitli problemlere yol açabilir hele de belli bir yaşın üzerindeyseniz. Basit bazı önlemlerle bunu aşabilirsiniz. Temel ısınma hareketleri, uzun bir koridorunuz varsa yürüme (bir nevi volta)… Youtube’da her yaş grubu için çeşitli egzersiz videoları bulunmakta, bunlardan da faydalanabilirsiniz.
7.TAHAMMÜLLÜ OLUN
İnsan doğasında kapatılmak yok özgürlük var. Bu yüzden bir yere kapatıldığımızda ya da bir süre için bile olsa öyle yaşamak zorunda kaldığımızda kişiliğimiz ve davranışlarımız da bir sınavdan geçer. Normalimizi yaşamadığımızdan davranışlarımız da anormalleşir. Kapalı bir alanda sürekli aynı insanlarla yaşamak zor iştir. Bir süre sonra aile fertlerinizin bazı davranışları bile size batmaya başlayabilir ve kendinizi asla yapmam dediğiniz tepkiler gösterirken bulabilirsiniz. Çin’de sokağa çıkma yasağı bittikten sonra boşanma taleplerinde büyük bir artış yaşandığını unutmayın.
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder