AKP ve MHP’nin ortaklaşa hazırladığı ve TBMM Genel Kurulunda ele alınacak infaz düzenlemesine ilişkin CHP ve HDP’den muhalefet şerhi geldi. İki parti, düşünceyi terör kapsamında gören teklifin ağır bir insan hakkı ihlali olduğunu vurguladı.
BOLD – CHP’nin muhalefet şerhinde, denetimli serbestlik uygulamasıyla ilgili yapılan değişiklikle muhalif görüş açıklayanlar ya da iktidarın uygulamaları ve AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı eleştirenlere açılan davalardan cezaevine girenlerin artık cezaevine geçirileceği belirtildi. Muhalefet şerhinde, “15 Temmuz darbe girişimi sonrası alınan önlemler kapsamında adil yargılanma gereklerine uyulmadan özgürlüklerinden yoksun kılınan kişiler, kategorik olarak istisna kapsamında tutulmamalı” denildi.
TBMM Adalet Komisyonunun CHP’li üyeleri Zeynel Emre, Tufan Köse, Rafet Zeybek, Turan Aydoğan, Alpay Antmen ve Süleyman Bülbül tarafından hazırlanan 14 sayfalık muhalefet şerhinde özetle şunlar yer aldı:
TEKLİF ANAYASAYA AYKIRI
“Yasa teklifi de kısmi af niteliğindedir. Yasa teklifinde tutuklu ve hükümlüler arasında keskin bir ayrım yapılması, gerçek suçlular- siyasi (sanal) suçlular arasında ayrımcılık, terör suçlarının tümden kapsam dışı tutulması Anayasa aykırılıkların başında gelmektedir. Bu düzenleme tarzı ile Anayasa’nın başta, yaşam hakkını güvence altına alan madde 17, eşitlik ilkesini güvenceleyen madde 10 ile düşünce, ifade ve basın özgürlüklerini düzenleyen madde 25 ve devamı ile başkaca birçok maddesine aykırıdır.
DÜŞÜNCE SUÇLARI AF DIŞINDA
Teklifin, terör suçlularını kategorik olarak af dışında tutmuş olması da Anayasa’ya aykırıdır. “Terör” suçlarında asıl ölçüt, şiddet öğesi olmalı; şiddet kullanmayan ve şiddete bulaşmayan söz, yazı, slogan ve eylemler, şiddet ve silah kullanımından ayrı tutulmalıdır. Bu düzeltmeler yapılmadığı sürece, teklifin bu şekilde yasalaşması, Anayasa’ya aykırı olacaktır. Anayasal uyarınca af düzenlemelerinin 3/5 çoğunlukla yasalaştırılması zorunluluğu da teklifin yasalaşıp uygulamaya konulmasının ardından Anayasa Mahkemesinin gündemine gelmesi durumunda, aykırılık temelinde genişlemesini kaçınılmaz kılacaktır.
MUHALİFLER CEZAEVİNE GİRECEK
Getirilecek uygulamanın en net sonuçlarından biri, basit suçlardan kısa süreli hapis cezası alanların da artık cezaevinde girmesi olacaktır. Özellikle sosyal medyada muhalif görüş açıklayanlar ya da iktidarın uygulamalarını, AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda Cumhurbaşkanı olan Erdoğan’ın açıklamalarına eleştirel yorum yapanlara sıklıkla açılan soruşturma ve davalar neticesinde verilen cezaların büyük bir kısmı artık cezaevlerinde geçirilecektir. Şu anda 300 bin civarında olan tutuklu- hükümlü sayısının çok kısa bir zamanda 500 binlere çıkması kaçınılmaz gözükmekte.
BÜTÜN TUTUKLULAR TAHLİYE EDİLMELİ
Mahpuslar lehine yapılan bir infaz düzenlemesinin ilk ve öncelikle muhatabı tutuklular olmalı; özellikle suçüstü hali olmayan adi suçlular başta gelmek üzere, bütün tutukluların tahliyesi öngörülmeliydi.
15 TEMMUZ SONRASI ADİL YARGILANMAYANLARI DA KAPSAMALI
15 Temmuz sonrası siyasal karar organlarının terör suçu veya örgüt tanımı yerine, yargı kararlarının terör örgütlerine aidiyet veya terör suçu konusunda belirledikleri öğeler veya ölçütler öne çıkarılmalı. Özellikle MGK kararı ifadesi kullanılarak yapılan düzenlemelerin sorunlu olduğu da dikkate alınarak, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası alınan önlemler kapsamında adil yargılanma gereklerine uyulmadan özgürlüklerinden yoksun kılınan kişiler, kategorik olarak istisna kapsamında tutulmamalı. Ceza indirimi veya af düzenlemesinde öncelikli olarak şiddet kullanmamış olan siyasal suç ve suçluların, bunlar arasında özellikle fikir suçları veya suçluları yararlandırılmalıdır.”
BU HALİYLE ANAYASA’YA AYKIRI
HDP Milletvekilleri Ayşe Acar Başaran ve Abdullah Koç’un yazdığı muhalefet şerhinde ise şunlar kaydedildi: “Suç türlerine göre indirim oranlarının belirlenmiş olması açıkça bir kısım mahkumların bir diğerine nazaran kayrıldığı izlenimini vermektedir. Kanun teklifinde her zaman, her yerde ve herkes için suç oluşturan yağma hırsızlık, kasten yaralama gibi suçlar ile örgüt kurmak ve yönetme suçunun infazına indirim getirilirken; şiddet unsuru olmayan veya düşünce özgürlüğü ihlali niteliğindeki TMK kapsamındaki suçlar kapsam dışı bırakılmaktadır. Yasa yapma tekniği açısından 3713 sayılı TMK kapsamına giren suçlar açısından tamamı denmek suretiyle mevcut kanun teklifinin dışında tutmak açık bir eşitsizlik halidir. Terör tanımının oldukça geniş tutularak düşünceyi ifade hallerinin hepsinin terör suçu kapsamında değerlendiren söz konusu infaz rejimi, açık ve ağır bir insan hakkı ihlalidir. Bu kanun teklifi bu haliyle Anayasa’ya tam aykırılık halini göstermektedir.”
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder