(Efendimiz sallallâhu aleyhi ve sellem için…)
Bülbül ol daim dertli nağmeler ede, derdi aza
Nice cevr u cefa etse de gül, âşık bu işve-i naza
Deli âşık, hâl-i pürmelalin döker nağmeye saza
Bülbüle dal budak gül dalı, dalın sanar konar saza
Ey gül dalı bülbül hüsn-i mutlak ile meftun sana
Bir aşk uğruna heyhat minicik gövden kandı kana
Nağâmat-i bülbül sermest eyler sefa-yı gülü
Nazlı nazlı uyanır şarâb eyler dem-i bülbülü
Ol demin aktı vâsıl oldu hardan goncaya düştü
Heyhat gonca güle elvan dem-i bülbülden düştü
Heyhat ışk-ı bülbül ağır diyet isterdi
Âb-ı çeşmi demiyle al rengin demlerdi
Işk-ı bülbül eyler gonca-i gül-tere, rind-i şeydâ
Azmeyler heybet-i goncayı seyr içûn eyler bahane peyda
Tâ geceden ötüşür tâ nevme yenilmesin deyû
Yorgunluk gözlerine sürme çeker uyusun deyû
Bülbüle heyecan bastı yüreği ağzında göz açtı
Şafakta bâd-ı sabâ okşadı zülf-i goncanı açtı
Heyhat goncay-ı bülbül dâmen-i pâkine şâhit yel
Nasıl ol dâmenin mahzenü’l-esrârın dokuna el
Gül-i bülbülün harîmine değdi bad-ı saba
Pür-cür’et aralayıp yırttı geçti yaprağın eyledi ardın heba
Bülbülün çilesi katmerli rakîbi biter mi sandın
Ol serv-i semen yedi veren gül, sarmaşığa aldandın
Kanın şarâb bağrın türâb ettin onunla kaldın
Döne döne feryâd u figânı nazlı güle saldın
Meded ey nazlı gül! Karşılık ver yaralı andelîbe
Gerçi sende aşklar çoktur boşa mı dağ düştü içine
Salına salına gelirsin ey gonca-ter güller arasından
Bir iltifat kıl azâd eyle deli hezârın ol derin yarasından
Heyhat goncagül aşkın pazarı daim kızıştıra
Gövdeler, gölgeler meydanda bedeller peşi sıra
Rüştün ispat içûn kurulu bin cefalı ibtiladan meydan
Heyhat dil-i mecruha saplı ol hançer-i peykân
Sarhoş ede unuttura ol cerahat-i yara teraneler
Defîne-i mâliğe kalbola kudsî sadânla viraneler
Gül-ü sadberg bir gamzeder ki mevsim nevbahar
Hiç bir olur mu hazan gülü ol gül-ü âhâr
Gülderen gül dere gülistanda ol çehre ruhsâr
Bülbül ol güle meftûn âh bir görse o hâle-i Gülsâr
Ey âşıkların Sevgilisi Seyyid-i gülzâr gül deren
Suya düştü siluetin belirdi aks-i cemâl-i bâ kemâlin ceren
Heybeti yıkıverdi mevhum saltanatımı ol beren
Yeter al harîmine kemter kulun eyle sırrına eren
Yazının Kaynağı: Çağlayan Dergisi https://caglayandergisi.com/2020/04/06/gulderen/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder