Cezaevinde kanser olan, tahliye talebi 3 kez reddedilen KHK’lı öğretmen Tacettin Toprak’ın ölümünün birinci yılında eşi Pınar Toprak BOLD’a konuştu.
SEVİNÇ ÖZARSLAN
BOLD ÖZEL – Manisa T Tipi Cezaevinde tutukluyken kanser teşhisi konulan fen bilgisi öğretmeni Tacettin Toprak (36) bir yıl önce bugün hayatını kaybetti. Toprak’ın hapse girmesi, kansere yakalanması ve ölümü arasında tam bir ay var. Kanser teşhisi konulduktan sonra ceza infaz erteleme için 3 kez başvuru yaptı. Üçü de reddedildi.
9 Ağustos’ta tahliye edildiğinde ise artık çok geçti. Hızla yayılan bir kanser türü olduğu belirtilen mesane kanseri ciğerine, oradan da beynine sıçradı. 24 Ağustos 2019’da hayatını kaybeden Toprak’ın tedavisi geciktirildiği için son günlerini hastanede makineye bağlı geçirdi. Eşi Pınar Toprak, 1 ay gibi kısa bir sürede 20 küsur dilekçe yazmak zorunda kalan eşinin yaşadıklarını Bold Medya’ya anlattı.
Eşinizin bugün ölüm yıl dönümü. Bir yıl nasıl geçti?
Birdenbire çok kısa bir zamanda kaybettik eşimi. Şok oldu tabi benim için, hala daha öyle. Çıkıp gelecek diyorum. Boşluk oluyor ister istemez. Yapayalnız kalıyorsunuz. Yıpranıyorsunuz. Çocuklarıma babalarının öldüğünü psikolog eşliğinde söyledik. Çok ağladı kızım. Çok zor bir süreç tabi ki ama ilahi adalete inanıyorum. Kendimi çocuklarıma ve çalışmaya verdim. Güçlü durmaya çalışıyorum. Öldüm bittim dememeli.
Siz de mi öğretmensiniz?
Evet sınıf öğretmeniyim. Eşim fen bilgisi öğretmeniydi. Doğu görevini Van’da yaptık. 4 sene orada kaldık. Eşim Manisa Kırıkağaçlı olduğu için Muradiye ilçesine tayin istedik. Buraya daha yeni taşınmıştık, bir ay ancak olmuştu ki 15 Temmuz gerçekleşti. Eşimi hemen açığa aldılar. 3 ay açıkta kaldı. Sonra KHK ile ihraç edildi.
Ne zaman tutuklandı, niye aldılar?
22 Temmuz 2019’da tutuklandı. Bank Asya’da hesabı, Bylock var dediler. Bir de kapatılan kolejlerde çalışmıştı. Hakkındaki soruşturma Van’da başlatılmış. “Bize sohbet yaptı” diyen tanıklar da tutuklanmasının nedenlerinden biri.
Hastalık süreci nasıl oldu?
Geçen sene haziran ayında aniden hastalandı. Yürüyemedi, yavaş yavaş topallamaya başladı. İhraç olduktan sonra birçok işte çalıştı. Kendimi yordum, o yüzden herhalde diyordu. 22 Temmuz günü hastaneye doktora giderken gözaltına alındı ve hemen o gün tutuklanıp Manisa T Tipi Cezaevine gönderildi.
Kanser teşhisi ne zaman konuldu?
Hapse girmeden önce eşim sürekli titriyordu. Havale geçiriyormuş gibiydi hep. Hapiste de çok dilekçeler yazmış. 20 küsur dilekçe yazdığını biliyorum. İyi olmadığını hep söylemiş. 2-3 günde sürekli hastaneye kaldırılmış. Ama farklı bölümlere götürmüşler. Romatizma ile ilgili bölüme gitmiş mesela. Öyle zaman da kaybedildi.
Bütün bu olan bitenden ne zaman haberiniz oldu?
Tutuklandıktan sonra biz zaten bir kere görüştük. İyice zayıflamıştı. Ondan sonraki görüşmemiz 1 Ağustos’taydı, o gün Manisa Şehir Hastanesi’ne kaldırıldığını öğrendik. 2 Ağustos’ta eşimle görüşebilmek için savcılığa dilekçe yazdım. 4. evre mesane kanseri olduğu hastaneye yatırılınca ortaya çıktı.
Hastane süreci nasıl geçti?
Zaten ölene kadar hep hastanede yoğun bakımda kaldı. Bir hafta boyunca bir şey yiyememiş. Serumla beslendi. Bir hafta sonra da entübe oldu ve kanser ciğerlerine yayıldı. Zaten hastaneye getirildiğinde ciğerlerinde varmış tümör. Sonra beyine sıçradı ve vefat etti. Her şey o kadar hızlı gelişti ki anlayamadık.
Tutuklanana kadar hastalığı nasıl ortaya çıkmadı. Çok kısa zamanda yayılmış?
Çok hızlı yayınlan bir kanser türü dediler. Ama bu iki aylık bir süreçte olacak bir şey değil dedi doktor. Evveliyatı var dediler. Ya anlamadı ya da size söylemedi dediler. Eşim çok hassas bir insandı. Kendi derdini çok paylaşmayan bir insandı. Kendi derdiyle birlikte her mağdura derman olmaya çalıştı, manevi destek olmaya çalıştı.
Eşiniz 3 tahliye talebi de reddedildi diye biliniyor. O başvurular ne zaman, nasıl yapıldı?
Aslında ilk mahkemeye çıkarıldığında hakime hasta olduğunu, hastaneye gittiğini, ayakta duramadığını söylüyor. Hakim de ‘deniz kabuğu sıkışmıştır” diyor. Sen bizi kandırıyorsun, hasta değilsin demek istiyorlar. Yani çok üzüldüm. Bu çok ağır bir söylem. Sevmeseniz de insanları bu şekilde yargılayamazsınız. Hakim ilk gün talebini direkt reddetmişti zaten. Diğer başvuruları avukatımız yaptı. Hastaneye yatmadan bir hafta önce yapılmıştı sanırım. Bir kez de hastanedeyken talep etti, yine reddedildi. Bayram haftasıydı, “tahliye olmuştur” diye bize haber geldi. Ama eşime zaten olanlar olmuştu. Ciğerine sıçramıştı. Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu o günlerde bize çok destek oldu, yardımı asla unutamam.
Eşinizin cezaevinde hak ihlaline uğradığını düşünüyor musunuz?
Hemen tutuklandığına hastaneye gönderilseydi en azından bir şansı olabilirdi. İki hafta boyunca eşim hapiste kaldı. Bu süre içinde daha çok zayıflayıp ciğerine yayılması bekleneceğine hemen götürülseydi hastaneye ciğerine sıçramayabilirdi. Havasız rutubetli bir ortamda daha hızla yayılıyor kanser. Enerjisi tükeninceye kadar orada kalmayabilirdi. Sedyeye zor yatırmışlar hastaneye geldiğinde. Kalkamıyor, yürüyemiyor.
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder