4 Mart 2019 Pazartesi

Cezalarda ilk onay: Barış akademisyeni Üstel’e 1 yıl 3 ay hapis

Üye hakimlerden biri karara muhalefet şerhi düşerek Türk Ceza Kanunu (TCK) 301 yönünden değerlendirme yapılması gerektiğini belirterek dosyanın ilk mahkemesine gönderilmesi gerektiğini savundu.

Bianet’ten Tansu Pişkin’in haberine göre, istinaf mahkemesinin oy çokluğuyla 25 Şubat 2019 tarihli kararında şu ifadeler yer aldı:

“Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriği ve tüm dosya kapsamına göre yapılan incelemede; Mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, cezaların kanuni bağlamda uygulandığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunda bulunan sanık müdafinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, CMK’nın 280/1-a maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine, dosyanın hükmü veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verildi.”

1 ÜYE İTİRAZ ETTİ, MUHALEFET ŞERHİ DÜŞTÜ 

İstinafın oyçokluğuyla aldığı karara üyelerden biri muhalif olarak dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesini savundu.

Gerekçe olarak ise, atılı suçun TMK 7/2’de düzenlenen “terör örgütü propagandası yapmak” değil TCK 301’de düzenlenen “Türkiye Cumhuriyeti Devletini aşağılama” suçunu oluşturduğunu ifade ederek ilk derece mahkemede yeniden değerlendirme yapılması gerektiğini söyledi. Muhalefet şerhi şöyle:

‘ÇOĞUNLUĞUN KARARINA KATILMIYORUM’ 

“İddianamede belirtilen suça konu bildiride özetle, ‘Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir kısım yerlerde insanlara kasıtlı ve planlı kıyım yaptığı, katliam yaptığı, bölge halklarına karşı katliam ve bilinçli sürgün politikası uyguladığı’ yönünde ve benzeri suçlamaların bulunduğu görülmektedir. İddianame çerçevesinde belirtilen bu içerikteki iddia ve ithamlarla Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümeti alenen aşağılanarak, bu suretle düşünce açıklamasının ötesine geçilerek suç oluşturacak şekilde yazılan ve yayınlanan mevcut bildiri içeriğini imzalayan sanığın eyleminin TCK’nın 301/1. maddesinde tanımlanan eylemlerden ‘… Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini … alenen aşağılama’ suçunu oluşturduğundan, öncelikle TCK’nın 301/4. maddesine göre bu suçun soruşturulması Adalet Bakanının iznine tabi olduğu gözetilerek davada durma kararı verilerek soruşturma izni talep edilmesi, bundan sonra sonucuna göre, sanığın eyleminin TCK’nın 44. maddesi kapsamında ayrıca değerlendirilerek bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesi hükmünün bozulması gerektiği kanaatiyle, sanık hakkında terör örgütü propagandası yapmak suçundan verilen hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair çoğunluğun kararına katılmıyorum.”

kronos

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder