7 Nisan 2019 Pazar

‘Bin 333 hasta tutuklu ölüm sınırında’

İHD Merkezi Hapishaneler Komisyonu, cezaevlerinde 457’si ağır bin 333 hasta tutuklu bulunduğunu açıkladı.
Toplantıda konuşan Avukat Boztoprak, “Kötü muamele, işkence ve ayrımcılık suçlarını oluşturan, gerek Türkiye’nin tarafı olduğu uluslararası anlaşmalara gerekse de iç hukuktaki Anayasa ve kanunlara aykırı hareket edildiği derneğimize gelen başvurularda da beyan edilmektedir” dedi.

“Bu ülkenin hapishanelerinde binlerce hasta ve ölümün sınırında insan yatıyor” diyen Avukat Boztoprak, hasta tutukluların ölümüne seyirci kalındığını, bürokratik engeller ve yasal zorluklardan dolayı tutukluların tabutla tahliye olduğunu ve bunun bir işkenceye dönüştüğünü  dile getirdi.

‘İŞKENCE VE AYRIMCILIK SUÇU’

Boztoprak, uluslararası mevzuatların devletlerce özgürlüğünden yoksun bırakılan kişilerin yaşam hakkı konusunda devletlere pozitif yükümlülükler yüklediğini ve devletlerin özgürlüğünden yoksun bırakılmış kişilerin sağlığa erişim hakkı konusunda özgür bireylerle eşit şartlarda bulunmasını sağlamakla yükümlü olduğunu hatırlattı. Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) tutukluların sağlığa erişim konusunda uyarısını da hatırlatan Boztoprak, şunları söyledi: “Oysaki Türkiye hapishanelerinde hastalığı olan mahpusun revire götürülmemesi, hastaneye sevk edilmişse sevkinin gerçekleştirilmemesi, hastane randevularına tarihinde götürülmemeleri, tedavi aşamalarındaki yetersiz ve kötü uygulamalar, kelepçeli muayene, bazı hapishanelerde etnik kimliğinden dolayı mahpusların doktor tarafından muayene edilmemesi ve hastane sevklerinin yapılmaması şeklinde kötü muamele, işkence ve ayrımcılık suçlarını oluşturan, gerek Türkiye’nin tarafı olduğu uluslararası anlaşmalara gerekse de iç hukuktaki Anayasa ve kanunlara aykırı hareket edildiği derneğimize gelen başvurularda da beyan edilmektedir.”

‘TECRİT BİR İŞKENCEDİR’

Boztoprak, cezaevindeki hasta tutuklular için acil adım atılması gerektiğini vurguladı ve ağır hasta mahpusların hastane raporuna istinaden derhal salıverilmesi, Adli Tıp Kurumu’nun infaz erteleme raporlarında son ve tek merci olmaktan çıkarılması, savcıların takdir yetkisinin kaldırılması gerektiğini söyledi. Boztoprak, “Türkiye hapishanelerinde tecrit uygulamaları, mahpusların fiziksel- psikolojik-sosyal bütünlüklerini bozmaktadır. Tecrit insanın varoluşuna aykırıdır. Tecrit bir işkencedir. Bu nedenle tecride dayalı infaz rejimi, uygulayanların inisiyatifine bırakılamaz, derhal kaldırılmalıdır” diye konuştu.
İmralı Cezaevi’nde Abdullah Öcalan’a özel hukuk ve ağırlaştırılmış tecrit uygulandığını da ifade eden Boztoprak, “Bu nedenle İmralı Cezaevi derhal kapatılmalı, Abdullah Öcalan ve arkadaşları yasal haklarından yararlandırılmalıdır” dedi.



Kaynak: Mağduriyetler http://magduriyetler.com/2019/04/07/bin-333-hasta-tutuklu-olum-sinirinda/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder