İnsanoğlu zihnin ve beynin yapısını ve fonksiyonunu hep merak etmiştir. Anatomistler, beynin organik yapısını incelerken, fizyologlar da nasıl çalıştığını anlamaya ve izah etmeye gayret etmişlerdir. Sinir sistemi ile ilgilenen sinir bilimcileri, nörologlar, radyologlar, patologlar ve psikiyatristler başta olmak üzere beyin ve zihin, neredeyse bütün bilim insanlarının, hatta felsefecilerin araştırma konusu olmuştur. Çünkü bütün canlılarda beyin, olmazsa olmazdır ve diğer bütün organlar ona bağlıdır. İnsanın böbrekleri çalışmazsa diyalize bağlanır, diğer yardımcı tedavilerle hayatı devam eder. Diğer organlarda da buna benzer. Kalb yerine yapay kalb takılabilir. Beynin yerine geçecek yapay bir beyin yoktur. Çok ağır beyin hasarlarında, hayatiyet devam etse de şuur kapanır ve nebatî hayat denilen durum ortaya çıkar.
Teknolojinin ve araştırma metotlarının gelişmesiyle beynin yapısını ve çalışmasını anlama istikametinde ilerlemeler kaydedilmiştir. Bu konudaki araştırmalar hâlen ciddi bir şekilde devam etmektedir.
Beyin, iki yarım küre şeklindeki ana kısmı, beyincik ve beyin sapından oluşur. Beyin sapından sonra da omurilik gelir. Beyin ve beyincikte 86 milyar nöron (sinir hücresi) olduğu tahmin edilmektedir. Bu sinir hücreleri arasındaki bağlantılar, Samanyolu galaksisindeki yıldızların sayısından daha fazladır. Her bir sinir hücresi, diğer sinir hücreleriyle 40.000 civarında bağlantı (sinaps) kurar ve beyin içinde saatte 430 km hızla yol alır. Hastalıklar ve zararlı alışkanlıklardan dolayı beyin günde 85.000 beyin hücresi kaybeder. Yeni doğanda ortalama beyin ağırlığı 450 gr kadardır. Çocuklukta bu iki katına çıkar. Erişkin kadınlardaki ağırlığı 1,22 kg iken erkeklerde 1,36 kg kadardır. Beyin, bütün vücudun tükettiği kalorinin %20–30’unu, oksijenin %20’sini, vücutta dolaşan kanın da %25’ini kullanır. Beynin %85’i sudur.
Yazının Kaynağı: Çağlayan Dergisi https://caglayandergisi.com/2019/11/01/zihin-ve-beynimiz/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder