Türkiye’deki işkenceler, ölümler, suçsuz yere hapisler, adam kaçırmalar gibi sayısız mağduriyetin ‘sessiz tanıkları’ Brüksel’in Hasselt kentinde sergileniyor. Tenkil Süreci’nin tanıkları ise yaşadıklarını anlatıyor.
BOLD – Eski Limburg Adalet Sarayı’nda açılan Tenkil Müzesi’nde zulmün sembolü eşyalar ve hikayeleri bulunuyor. Müze, 1 Kasım Cuma-10 Kasım 2019 Pazar günleri arasında açık kalacak.
Uluslararası Gazeteciler ile İnsan Hak ve Özgürlükleri İnsiyatifi tarafından oluşturulan müzenin Hasselt sergisi programında açılış etkinliğinin yanı sıra iki panel yapılacak. Uluslararası Af Örgütü’nün desteğiyle de Türkiye’deki mağdurlara yönelik bir imza kampanyası başlatılacak.
PROTEZ BACAKLARLA 12 KM YÜRÜDÜ
Tr724’ten Ali Mirza Yazar’ın haberine göre açılış programına katılan Tenkil Süreci mağdurları, yaşananları anlatırken katılımcılar gözyaşlarına hakim olamadı. Protez bacaklarıyla 12 kilometre yürüyerek Yunanistan’a geçen Zeynep, hikayesini Flamanca olarak anlattı. Babası ve annesine cesaret verdiğini belirten Zeynep, hicret ettiği inancıyla zorlu yolculuğu başardığını söyledi.
Bebeği bir aylıkken cezaevine giren Rana öğretmen, o günleri anlatırken duygulu anlar yaşadı. Bebeğinin rahatsızlandığını ve koğuşta bulunan doktorların müdahale ettiğini aktaran Rana öğretmen, ideal insan yetiştirmek ve insanlığa hizmetten başka bir hedeflerinin olmadığını dile getirdi.
“EŞİM ÖLDÜRÜLDÜ”
Yunanistan’a geçtikten sonra beyin kanamasından vefat eden ‘Geçtim Meriç’ten şiirinin yazarı Halil Dinç’in eşi Nihayet Dinç de Tenkil Sergisi’nin açılışındaydı. “Eşim öldürüldü” diyen Dinç, Halil öğretmeni ölüme götüren baskıları tek tek anlattı.
Avukatlar adına söz alan Ali Yıldız ise salonda bulunanlar ve bu insanlar gibi on binleri, birileri savunmasın, diye kendilerinin hedef alındığını vurguladı.
Panelin son konuşmacısı gazeteci Zafer Özsoy oldu. Özsoy, gözaltında 9 gün boyunca Mümtaz’er Türköne, Hilmi Yavuz, Ali Bulaç, Şahin Alpay gibi isimlerle daracık bir nezarethanede kaldıklarını hatırlatarak sözlerine başladı. 9 günde 9 kilo verdiğinin altını çizen Zafer Özsoy, şöyle konuştu: “Mesleğim gereği savaş alanlarında çalıştım. Irak’ta, Mısır’da ve daha birçok yerde. Ama ömrümün en zor günleri o 9 gündü. 22 ay sonra ‘pardon’ deyip tahliye verdiler. Çıktıktan sonra hep eleştirdiğim şeyi yaptım; ‘İnsanlar neden ülkesinin ter eder ki’ derdim. Sosyal ölüm mü özgürlük mü, diye düşündüm ve vatanımı terk ettim.”
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder