Göç hikâyeleri, tarih boyunca gündemden düşmeyen ve söz konusu insanlar olduğunda, genellikle hüzün hissi uyandıran hikâyelerdir. Bir toplum için hayatı düzene koymak tabiri ne kadar önemliyse, göç de o kadar düzenin bozulması anlamına gelebilir. İç içe geçen birçok hikâye barındırır göç hadiseleri; zaman zaman kesişen, zaman zaman ayrı düşen… Değişimler, dönüşümler; zor olsa da hakikatinde binler hikmet yansıtan tasarruf aynalarıdır.
Hayvanlar âleminde ise göç hususiyeti, çok daha aktif, zengin ve hikmetleri sarih mektuplar olarak değerlendirilir. Göç eden hayvanlar denilince, hemen zihinlerde hikmet tabloları çizilmeye başlanır; rızıklanma, iklimden faydalanma, yeni nesillerin inşası gibi… Hayvanlara bahşedilen sırlı hususiyetler, stratejik mekanizmalar ile birlikte hayatın idamesi için ihtiyaçlar, tehlike ve düşmanlar düşünüldüğünde, çok kıymetli tasarruflara işaret eder.
Şimdi ele alacağımız göç hadisesi ise, tamamen sıra dışı bir durumdur. Bu bir hayvanın göçü değil, bir organın göçüdür! Hayret vericidir ki yassı balıkların kendi iradeleri dışında metamorfoza (suret değiştirme) maruz kalan hayatlarının bir döneminde, vücutlarının bir tarafındaki gözleri diğer tarafa göç eder. Balığın bir tarafından diğer yanına doğru sergilenen ve harikulade mekanizmalarla gerçekleştirilen ve başka bir hayvan grubunda görülmeyen bu sırlı organ göçünün hikmetlerine perde aralayalım.
Yassı Balıkların Hususiyetleri
Kemikli balıklar sınıfına dâhil yaklaşık 35 kadar takım içinde Pleuronectiformes takımına mensup yassı balıkların yumurtadan çıkmalarından itibaren gelişme süreçleri bir müddet normal şekilde ilerlerken metamorfoz geçirirler ve herkesi hayrete düşüren olaylar zinciri başlar. Tanıdığınız balıklardan olan kalkan balığı, pisi ve dil balıklarının dâhil olduğu bu takımdaki türler, genel itibariyle lezzetli etleriyle bilinirler. Bu balık türleri, bütün dünyada yüzyıllar boyunca önemli bir beslenme kaynağı olmuş “değerli balıklar” olarak nitelendirilmiştir. Son araştırmalara göre, zamanımıza kadar yaklaşık 32.200 balık türü keşfedilmiştir. Bu popülasyon içerisinde Pleuronectiformes takımına ait yassı balıklar 11 ailede, 716 türü teşkil eder. Türkiye denizlerinde dağılım gösteren yassı balık türü sayısı ise, toplam 28 adettir. Bu balık türleri, değerinden dolayı yoğun talep görmekte ve aşırı avlanmaya maruz kalmaktadır. Bu problemin çözümü için, kültür balıkçılığı tarzında yetiştiricilik çalışmaları başlatılmıştır.
Yazının Kaynağı: Çağlayan Dergisi https://caglayandergisi.com/2020/04/01/goc-eden-goz/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder