MHK’nın gözdelerinden Halil Umut Meler, Fanerbahçe-Galatasaray maçı ile ilgili düşüncelerini aktardı. Meler iki takım adına tutarlı ve standart kararlar verdiği için başarılı olduğunu söyledi.
BOLD – Süper Lig’in dikkat çeken hakemleri arasında gösterilen Halil Umut Meler ilk kez çıktığı Fenerbahçe – Galatasaray derbisinde başarılı olduğunu kaydetti. Sarı-Kırmızılı takımın 20 yıl sonra Kadıköy’de 3-1 kazandığı maçı yöneten 33 yaşındaki genç hakem derbinin hikayesini okuduğunu söyledi. Sarı-Lacivertli takım 1-0 öne geçtiği maçta Galatasaray’a 3-1 mağlup olmuştu. Maç sonrası yapılan değerlendirmelerde de Meler başarılı bulunmuştu.
YAŞAM KOÇUNDAN DESTEK ALIYORUM
Koronavirüs nedeniyle evde kaldığı şu dönemde MHK’nın haftalık kural sınavı uygulaması ve video test uygulaması göndererek hakemlerin her zaman hazır olması için gayret ettiklerini açıkladı. Skor’a açıklamalarda bulunan Halil Umut Meler her mesleğin getirdiği zorluklar olduğunu vurgulayarak “Ben mental olarak maç öncesi ve sonrası kendimi olumlu ve olumsuz sürece en iyi şekilde hazırlamaya çalışıyorum. Hakemliği çok sevdiğim için bu süreci yönetmem de bana çok katkı sağlıyor. Belli dönemlerde yaşam koçundan destek alıyorum ama en büyük terapim oğlumdur. Onun varlığı bana güç veriyor” ifadelerini kullandı. Meler’in açıklamaları şöyle:
BAZEN TEK BİR KAMERA SÜREKLİ HAKEMİ ÇEKİYOR
Sosyal medyada hiç hesabımın olmadığını belirtmek istiyorum. Dolayısıyla takip de etmiyorum. İzmir’de günlük hayatımda olumsuz tepkilerle karşılaşmadım. Açıkçası, alışveriş merkezinde gezmeyi seven biri de değilim. Sosyal hayatımızı her aile gibi sürdürmeye çalışıyoruz. Futbol bu kadar popüler olunca oyunun içinde yer alan her paydaş gibi hakemler de kamuoyu tarafından bir süre sonra içselleştiriliyor sanırım. Genellikle 14-16 kamera kullanarak yayınlanan maçlarda bazen tek bir kamera bile sürekli hakemi çekecek şekilde görevlendirilebiliyor. Böyle bir ortamda da örnek verdiğiniz gibi durumlar ortaya çıkabiliyor. Kendi adıma rahat bir tarzım olduğunu düşündüğüm için de günlük yaşantım içinde kamuoyu tarafından benimsenen bu içselleştirmeden dolayı hiç sıkıntı yaşamıyorum.
HER MAÇIMDAN SONRA ÜZERİNE ÇALIŞIYORUM
Kariyerimi, her basamağında büyük emeklerin olduğu bir merdiven olarak görüyorum. Daha çok gelişebilmek için her maçımdan sonra üzerinde çalışıyorum. Gelişim sürecinde federasyon ve kurulumuzun sağladığı geniş imkânlar sayesinde teknik, teknolojik ve psikolojik eğitimlerden yararlanıyorum. Maç analizi gibi, antrenman programları gibi beden dili üzerinde yaptığımız çalışmalar eğitim sisteminin tabii ki bir parçası.
HER HAKEMİN HEDEFİ DÜNYA KUPASIDIR
Her hakemin hedefi Dünya Kupası’dır. Çok çalışınca bunun mümkün olduğunu bize Cüneyt Çakır Hocam gösterdi. Ben de bu kariyer sürecinde Dünya Kupası’nda, Avrupa Şampiyonası’nda, Şampiyonlar Ligi’nde görev alabilme hedefiyle çalışıyorum. Hakem olarak sahanın içinde oyun kurallarına göre en doğru kararı vermeye çalışıyorum. Müsabakanın zorluğuna, atmosferine, skoruna göre vermiş olduğum kararın ya da kararların maçtan sonra kamuoyu tarafından tepki alması çok normal bence. Ben o açıklamaları o anki psikolojik etkiye bağlıyorum. Ben sahanın içinde oyun kurallarını uygulayan modern hakem olmaya çalışıyorum. Geçmişte futbol oynamamın getirmiş olduğu bir tecrübe diyebilirim. İyi ve kötü niyetli hareketi, futbolcuların o anki tavır ve davranışlarından anlayabiliyorum.
İLK DERBİ ONUR VE GURUR VERİCİ
Fenerbahçe – Galatasaray kariyerimdeki ilk derbi olduğu için ayrı bir onur ve gurur vericidir. Bu vesileyle bana inanan, güvenen ve bu göreve layık gören MHK’ya teşekkür ederim. Her derbi öncesi ve sonrasında hikâyeler oluyor. Ben de kendi adıma bu hikâyeyi iyi okuduğumu, müsabaka boyunca her iki takım için tutarlı ve standart kararlar verdiğim için başarılı olduğumu düşünüyorum.
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder