CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’yi demokrasiden şahsi menfaatleri sebebiyle kopartan bir saray iktidarı olduğunun altını çizdi. Cumhuriyetin demokrasiyle taçlandırılması gerektiğini kaydetti.
BOLD – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Cumhuriyet için bir yazı kaleme aldı. Yazısında Türkiye’yi demokrasiden şahsi menfaatleri sebebiyle kopartan bir saray iktidarı olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, demokrasi talep etti.
TÜRKİYE, HALKIN DEVLETİ
Yazısında Mustafa Kemal’in milletin egemenliği için verdiği mücadelelerden örnekleri sıralayan Kılıçdaroğlu, Atatürk’ün yaptığı birçok konuşmada da bunu ortaya koyduğunun altını çizdi. Kılıçdaroğlu, yazısında “Mustafa Kemal’in 13 Ağustos 1923 tarihli TBMM’nin II. Dönem açılış konuşması ise Türkiye Cumhuriyeti’nin 29 Ekim 1923’te tamamlanacak kuruluş çalışmalarının ön sunuşu niteliğindedir. Şöyle diyor Mustafa Kemal: “…yeni Türkiye devleti bir halk devletidir, halkın devletidir. Geçmiş ise bir şahıs devletiydi, şahsın devletiydi” dedi.
ŞİMDİ CUMHURİYETİ DEMOKRASİYLE TAÇLANDIRMAYA NEDEN İHTİYAÇ VAR?
Atatürk’ün “Milletin kayıtsız şartsız egemenliği” ilkesine dayalı “Halkçılık” anlayışını, yani “Özgürlükçü Siyasi Demokrasi” anlayışını Cumhuriyet ile taçlandırdığını belirten Kılıçdaroğlu, “Peki, bizzat Mustafa Kemal Atatürk, Samsun, Amasya, Erzurum, Sivas ve nihayetinde Ankara’ya kadar benliğinde taşıdığı ve kanlı mücadelelerle kökleştirmeye çalıştığı “Halkçılık / Demokrasi” ilkesini, 1923’te Cumhuriyet ile taçlandırmışken, yaklaşık 100 yıl sonra Cumhuriyetimizi, demokrasiyle taçlandırma ihtiyacıyla neden karşı karşıyayız? Can alıcı soru budur ve bu sorunun doğru cevaplara ihtiyacı vardır” dedi.
KALICI İKTİDAR YARATMADILAR
Mustafa Kemal ve onunla yol yürüyenlerin kendilerine kalıcı bir iktidar yaratma yoluna yönelmediklerinin altını çizen Kılıçdaroğlu, “Yine Atatürk’ün sözleriyle aktaracak olursak, “Yalnız ve yalnız milletin kabul edilen Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tüm faaliyetlerini, ‘istiklali tam ve bilakaydu şart hâkimiyeti milliye’ ana prensipleri ışığında yürütmesi” ve “Türkiye Cumhuriyeti’nin yegâne ve hakiki temsilcisinin yalnız ve ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin” olması temel anlayışından vazgeçilmedi” dedi.
MİLLİ EGEMENLİK ALAŞAĞI EDİLDİ
Milletin egemenliğinin alaşağı edildiği bir dönemden geçildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, “Milletin kayıtsız şartsız egemenliği, ilkesi üzerinden devşirilen meşruiyetin, kendi şahsi çıkarları doğrultusunda kullanıldığı; milletin egemenliğini TBMM’ye, TBMM’nin de varlığını milletin egemenliğine bağlı olarak sürdürdüğü tarihsel düzlemin alaşağı edildiği bir dönemden geçiyoruz. Oysa unutmamalıyız ki Milli Mücadele’yi başarıyla tamamlayıp Ankara’ya dönen Atatürk, kendisini TBMM’nin emirlerini sadakatle yerine getirmiş bir asker olarak görüyordu; kutlamaları almak bir yana dursun, emsali görülmemiş zafer nedeniyle TBMM’yi tebrik ediyordu” dedi.
SARAY İKTİDARI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ
Türkiye’nin demokraside koparıldığını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Şimdiyse ülkemizi parlamenter demokrasiden, belirttiğim üzere şahsi menfaatları sebebiyle “şimdilik” kopartmayı başarmış yeni bir saray iktidarıyla karşı karşıyayız. Saray iktidarına karşı, demokrasiyi savunan, sosyal devlet anlayışına dayalı bir üretimi, iktisadi bağımsızlığı ve mutlak adaleti öngören bizlerin görevi, yıllar önce demokrasimizin Cumhuriyet ile taçlandırılmasından alınan ilhamla hareket etmektir” dedi.
YENİ DÖNEMİ BAŞLATMAYA BİZ HAZIRIZ
Demokrasinin Cumhuriyete taç yapılması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyetimizin 100. yılına giderken, dogmalardan ve ön kabullerden arınmış, özeleştiriden korkmayan ve hatta toplumsal mutabakata dayalı yeni bir tarih okumasına imkân tanıyan bir dönemi başlatmalıyız. Biz hazırız!
Çünkü “Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın Halkçı Demokratik Cumhuriyet!” diyoruz” dedi.
Volkswagen Türkiye’den vazgeçti, direksiyonu Slovakya’ya kırdı
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder