Galatasaray evinde PSG’ye 1-0 mağlup oldu. Sarı-Kırmızılı takım ileriye dönük olumlu sinyaller verse de en büyük problem olarak ‘takımın hücuma çıkamaması’ gösterildi.
BOLD – Şampiyonlar Ligi, A Grubu’nda Fransa’nın PSG takımını konuk eden Galatasaray, rakibine 1-0 mağlup oldu. Sarı-Kırmızılı takım, güçlü rakibi karşısında ilk yarı çok açık verse de maçın genelinde kora kor mücadele etti. Spor yazarları Galatasaray’ın ileriye dönük iyi sinyaller verdiğini ve belli kazanımlar elde ettiğini yazdı. İşte maç yorumları…
MEHMET DEMİRKOL – Özrü, bahanesi var!
Fatih Terim’in 5-3-2/3-1-2-4 varyasyonunun birkaç anlamı var. Donk’u savunmanın merkezinde kullanıp hem defansı hem orta sahayı kalabalık tutmak istedi… Bu enine değil biraz dikine dizaynın genel olarak işe yaradığını söylemek lazım. Tabii Muslera’nın direnciyle.
Eksik kalan ise özellikle 2. yarıda arkaya kaçırılan oyuncular oldu. Böyle bir hücum gücünü arkaya kaçırdı diye savunmaya kızmak doğru değil. Ancak çıkarken yapılan kolay top kayıpları ve kalabalık orta sahaya rağmen baskı kurmamak üzerinde durulabilir. Gerçi bunun da bir özrü/bahanesi var tabii. Çünkü PSG’de hemen herkes savunma arkasına kontrol edilmesi çok zor toplar atabiliyor. Hangi birini baskılayacaksın?
…Artık ligde saçma sapan tartışmalarla boğuşmayı bırakıp ritmi yükseltmemiz lazım. Bu seviyeye yetişmek bu şekilde çok zor.
AHMET ÇAKAR – Laubali Babel
Aslında Galatasaray pekala bir puan alabilirdi… Ne olursa olsun her türlü eksiğine rağmen rakip Paris Saint Germain. Çok önemli oyuncuları var. Oyunun başında Galatasaray biraz zorlandı. Ama sonra aslında PSG gibi bir takıma nasıl oynanması gerekiyorsa öyle oynadı.
…Galatasaray kötü gol yedi. Adamı kaçırdılar, arka direkte de Icardi golü yaptı. Galatasaray’ın bence maç boyunca yakaladığı en önemli pozisyon Babel’in laubalilikle harcadığı pozisyon. Falcao’dan pası aldı, arkası dönük Belhanda’ya çıkarsa belki gol vuruşu olacak ama zorladı ve pozisyon gitti.
Son birkaç maçtır Babel ve Belhanda iyi değiller. Kanatlar çalışmıyor, öyle olunca da Falcao etkisiz kalıyor. Ama sıkıntı şu, Falcao bu maçlar için alındı. 3 gün önceki Fenerbahçe için alındı. Ama gerçekten tam anlamıyla gizli forvet. Sahada yok gibi… Tabii ki bu tamamen onun suçu değil ama adım adım hayal kırıklığına doğru ilerliyor.
ALİ ECE – Yetmedi
Bu ultra zengin PSG’yi sadece kendi güçlü oyununu oynayarak sürklase edip yenebilecek çok az takım var. Ancak bu sezon Fransa Ligue 1’de de gördüğümüz gibi bu PSG’yi bozarak oynarsanız şansınız olabiliyor. O yüzden Donk’un savunmanın tam ortasında hem kesici hem de top çıkarıcı olarak konumlandığı 3-5-2’ye dönüş, Süper Lig’de bir türlü işlemeyen 4-3-3’ten çok daha iyi bir plandı.
Bu birer kenar oyunculu formasyonda, beklerin ofansif açıdan daha verimli olup Falcao’yu daha fazla topla buluşturması gerekiyordu. Galatasaray’ın oyununu skora yansıtamamasının sebeplerinden birisi de bu oldu. Galatasaray, PSG karşısındaki oyununu geliştirirse gruptaki şansını arttırır. Lakin mutlaka iç sahadaki diğer iki maçını da kazanması gerekiyor…
UĞUR MELEKE – Puan yok, kazanımlar var
İlk 40 dakika itibariyle Galatasaray rakibini sanki gereğinden biraz fazla derinde karşıladı, öne çıktığında da telaşlı fauller yaptı. İlk 40 dakikada PSG 8, G.Saray 1 şut attı. Galatasaray rakibini tam 16 kez faulle durdurdu, bunların 12’si rakip yarı sahadaydı; 5’i Belhanda’dan, 3’ü Falcao’dan gelmişti…
…Oyunun gidişatı 40’ta değişti. O dakikada ilk kez Galatasaraylılar öne kalabalık gidip baskı yaptılar. Ve bu pozitif oyun 70’e kadar sürdü. Bu yarım saat içinde şutlarda Galatasaray 5-2 üstünlük kurdu, tek bir faul yapmadı. Bu bölüm kesinlikle takdire değer. O pasajda Icardi’nin golünün gelmesi şanssızlık. Ancak 40’la 70 arasındaki o cesur oyunu görünce Galatasaraylılar muhtemelen şu soruyu sordular içlerinden: Acaba kaygının bu kadarı fazla mıydı? Galatasaray 40’ta start verdiği cesur futbolu, taraftarı da arkasına alarak başta deneyemez miydi?
SERDAR ALİ ÇELİKLER – Falcao yakında isyan eder
Fatih Terim, PSG’den çekindiği için bu kez kalenin önüne takım otobüsünü çekmişti… Bu ‘tedbir’ mantığı sonucu olarak ilk 45’te Galatasaray, PSG ceza sahasına sıfır kez girebildi… Otobüs bir işe yaramadı ama hücum etkinliği de bir türlü gelişemedi. Andone, Feghouli ve Ömer hamleleri de hücum etkinliğini artıramadı.
…Fatih Terim’in teşhis problemi var. Hoca hala Fenerbahçe maçında galibiyeti kaçıran taraf olduklarını sanıyor. Bakınız, Galatasaray üç tane önemli maç yaptı: Brugge, Fenerbahçe, PSG. Fenerbahçe maçında sıfır, PSG maçında bir, Brugge maçında sadece iki kez rakip ceza alanından şut çekebildiler. Galatasaray 4’lü de oynasa, 3’lü de oynasa pozisyon üretemiyor. Falcao yakında ‘top alamıyorum’ diye isyan eder. Babel de, Andone de, Feghouli de ceza alanı içi ve civarında buluşamıyor topla. Buna karşın takım otobüsü çekseniz de maçın adamı Muslera oluyor.
Galatasaray elbette PSG’ye yenilir ama sorun çok daha büyük. Bu takım hücuma çıkamıyor… Fatih Terim en başta kendi teşhisini koymalı. Yanlış teşhislerle vakit kaybetmemeli.
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder