Koronavirüs salgını nedeniyle cezaevindeki tutuklu ve hükümlülerin riskinin artması üzerine Change.org’da imza kampanyası başlatıldı. 20 bin kişi Adalet Bakanlığı’na tutuklu ve hükümlülerin tedbiren salıverilmesini istedi.
BOLD – Avukat İmdat Berksoy, Change.org’da Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Adalet Bakanlığı ile Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğüne çağrıda bulunarak, tutuklu ve hükümlülerin koronavirüsten korunması için imza kampanyası başlattı. İmza kampanyasıyla, “kutsal olan yaşama hakkının korunması için; suç ayrımı gözetilmeden tüm tutuklu ve hükümlülerin ivedilikle ve tedbiren (gerekirse ev hapsi gibi ilave tedbirlerle) salıverilmesi” talep edildi.
İmza kampanyasının tam metni şu şekilde:
“Bilindiği gibi tüm Dünya’da ve ülkemizde Covid-19 salgınından dolayı olağanüstü tedbirlere başvurulmaktadır. Bu önlemler kapsamında, tutuklu ve hükümlülerin de aşağıdaki sebeplerden dolayı suç ayrımı gözetilmeden tedbiren salıverilmesini talep ediyoruz.
CEZAEVLERİNDE HASTALIĞIN YAYILMASI KUVVETLE MUHTEMELDİR
- Cezaevi kapasitelerinin üzerindeki mevcuttan dolayı, salgının daha hızlı yayılma ihtimali artmaktadır.
- Cezaevlerindeki revir imkanları yetersizdir. Şikayeti olan tutuklu ve hükümlülerin hızlı bir şekilde muayene edilmesi ve gerekli teşhisin koyulması, mevcut şartlar itibariyle imkansızdır.
- Açık ve kapalı görüş yasağı yeterli değildir. İnfaz ve koruma memurlarından ya da cezaevi sağlık çalışanlarından hastalığın yayılması kuvvetle muhtemeldir.
HİJYEN VE DEZENFEKSİYON İMKANLARI YETERSİZ
- Cezaevlerindeki hijyen ve dezenfeksiyon imkanları yetersizdir. Kurum kantinlerinde, el dezenfektanı, kolonya gibi temel temizlik malzemeleri yeterince bulunmamaktadır. Yine tutuklu ve hükümlülerin gerektiği kadar duş alma imkanları bulunmamaktadır. Bu durum da salgın riskini artırmaktadır.
- Tedbiren açık ve kapalı görüş yasağı getirilmesi, ve bu sebeple tutuklu ve hükümlülerin böylesi bir salgın ortamında aileleriyle gerektiği gibi haberleşememeleri; hem tutuklu ve hükümlülerde hem de ailelerinde psikolojik bir yıkıma sebep olacaktır.
- HSK; gecikmesinde sakınca bulunan haller ve tutuklu işler haricinde avukatların mazeretli sayılmasını ve duruşmaların ertelenmesini düzenleyen bir genelge yayınlamıştır. Her ne kadar ilgili genelgede tutuklu işlerin yine de görülmesi gerektiği belirtilmiş ise de; özellikle adli tatil benzeri uygulamalardan tecrübe edildiği üzere, tutuklu işlerin sağlıklı bir şekilde incelenmesinin mümkün olmadığı görülmektedir. Zira bu durumda, hakim ve savcıların da mazeret izni kullanması kuvvetle muhtemeldir.
- Hükmen tutuklu bırakılan hükümözlülerin kanun yolu incelemeleri; BAM ve Yargıtay üyelerinin kullanması muhtemel mazeret izni göz önüne alındığında zamanında ve sağlıklı bir şekilde yapılamayacaktır.
2 METREKAREYE BİR İNSAN DÜŞÜYOR
- İlerleyen günlerde salgın sebebiyle bazı bölgelerde karantina ilan edilmesi kuvvetle muhtemel olup, bu durum adli mercilerin çalışmasını da muhakkak engelleyecek ve özellikle tutuklu işlerde telafisi mümkün olmayan zararlara sebebiyet verecektir.
- Zorunlu eğitime ara verildiği, kamu çalışanlarının bile yurt dışına çıkışının tedbiren durdurulduğu, insanların toplu taşımayı dahi kullanmaktan imtina ettiği böyle bir ortamda; tutuklu ve hükümlülerin 2 metrekareye bir insan düşecek şekilde bir ortamda tutulmaları vicdani değildir.
- İran gibi bazı ülkelerin, tutuklu ve hükümlüleri tedbiren salıvermesi olayın vahametini göstermektedir.
Bu sebeplerle, kutsal olan yaşama hakkının korunması için; suç ayrımı gözetilmeden tüm tutuklu ve hükümlülerin ivedilikle ve tedbiren (gerekirse ev hapsi gibi ilave tedbirlerle) salıverilmesini talep ediyoruz.”
medyaboldCHP’den koronavirüs raporu: Doktor sayısı yetersiz, ani bir taleple sistem çökebilir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder