29 Eylül 2020 Salı

Merkez faizi artırınca ihtiyaç kredilerine talep durdu

Merkez Bankasının iki yıl aradan sonra politika faizi artırmasından sonra ihtiyaç, konut ve ticari kredilerinde oranlar yeniden güncellendi. Faizlerdeki büyük artış kredi talebini de frenledi.

BOLD – Döviz kurlarındaki deprem banka faizlerinde yeni artış dalgası meydana getirdi. Faizlerde ağustos itibarıyla görülen büyük sıçrama krediye olan talebi de frenledi. Merkez Bankasının (MB) iki yıl aradan sonra politika faizinde 200 baz puan artırarak yüzde 10.25’e yükseltmesiyle ihtiyaç, konut ve ticari kredilerde oranlar yeniden güncellendi.

İhtiyaç kredisinde yüzde 1’in altında faiz uygulayan banka kalmadığı gibi yıllık bazda en uygun ihtiyaç kredisi faizi yüzde 15’li seviyelerden yüzde 24’e çıktı, en yüksek faiz ise aylık 1.74’den 1.82’ye ulaştı. Sıfır araç kredisi faiz oranları da aylık yüzde 1.7’lerden yüzde 1.25 bandına sıçradı.

Konut kredisinde ise sıfır konut için aylık yüzde 1’in altında faiz teklif eden tek kamu bankası kaldı. Özel bankalarda ise en uygun konut kredisi faizi aylık yüzde 1.15’ten, yüzde 1.19’a kadar çıktı, en yüksek oran ise yüzde 1.62- yüzde 1.80 seviyeleri arasında değişim gösteriyor. Bankacılar, kampanyaların sona ermesiyle birlikte kredi talebindeki artış hızının yavaşladığını, yeni artış dalgası ile birlikte ise bıçak gibi kesildiğini belirtiyor.

BDDK haftalık verilerine göre 18 Eylül ile biten haftada verilen ihtiyaç kredisi, 11 Eylül haftasına göre yüzde 0.33 gerileyerek 374.7 milyar liradan 373.5 milyar liraya indi. Konut ve taşıt kredilerinde de artış hız kesti. Konut kredileri 18 Eylül haftasında sadece yüzde 0.11 artışla 276.5 milyar lira oldu. Taşıt kredileri ise yüzde 0.65 artışla 10.3 milyar lira oldu.

TEŞVİK DEVAM EDİYOR

Sözcü’den Mehtap Özcan Ertürk’e konuşan Yalova Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Baki Demirel, aktif rasyosu (AR) formülü esnetilse de devam ettiği sürece krediye teşvikten vazgeçildiğinin söylenemeyeceğini belirtti. Aktif rasyosunun kredileri teşvik, dolarizayonu azaltmak ve Hazine’yi fonlamak gibi amaçları olduğunu hatırlatan Demirel, “AR’da yaratılan esneme kredi teşvikinde daralma anlamında düşünülebilir ancak düzenleme devam ediyor. Bu da halen kredilere yönelik teşvikin devam ediyor olduğu anlamına geliyor” dedi.

Doçent Dr. Baki Demirel, Türkiye’de gelirlerin düşük olduğunu dolayısıyla kredilerle ertelenmiş olan borçların kur ve bankacılık üzerinde baskı oluşturduğuna dikkat çekerek, “Geç Likidite Penceresi (GLP) borç verme oranının yüzde 13.25’e çıktı, kredi faizlerinin daha da artacağını gösteriyor. Ekonomi kredilerle büyüyor, daralmanın daha sert olamaması için kredi teşvikinden vazgeçecekler gibi durmuyor. İlk 6 ay ödemesiz kredilerde ödeme zamanı geldi ama henüz ekonomiye yansımalarını görmedik” dedi.

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder