Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlalleriyle ilgili 2020 raporunu yayınladı. TİHV’nin raporuna göre 2020’de 404 kişi işkenceye uğradı, 10 kişi zorla kaçırıldı. 109 işkence ve kötü muamele olayında failin polis olduğu belirtilen raporda, kağıt üzerinde kaldırılan OHAL’in fiilen yapılan düzenlemelerle kalıcı hale getirildiğine dikkat çekildi.
BOLD – Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) 2020 Yılı Türkiye İnsan Hakları Raporunu yayınladı. Raporda, 1 Ekim 2019 ile 18 Haziran 2020 tarihleri arasında Adalet Bakanlığı’na 396 işkence ve diğer kötü muamele başvurusu yapıldığı kaydedildi. Raporda, 2020’de 25 gazetecinin tutuklandığı, 41 gazeteciye toplam 173 yıl 11 ay 7 gün hapis cezası verildiği belirtildi.
TİHV Dokümantasyon Merkezi’nin hazırladığı raporun önsözünde, 2020 yılı için “18 Temmuz 2018 tarihinde kağıt üstünde kaldırılan Olağanüstü hâlin fiiliyatta yapılan düzenlemelerle kalıcı hâle getirildiği tespitimizin hâlen geçerli olduğu bir yıl oldu” denildi.
Kovid-19 salgının merkezileştirme ve militarizm için bir fırsat olarak görüldüğüne dikkat çekilen raporda, “İktidarın ekonomiden toplum sağlığına kadar ülkenin tüm meselelerini güvenlik sorunu hâline getiren, toplumu kutuplaştıran, ülke içinde ve dışında şiddeti esas alan, bilhassa da Kürt sorununun ve uluslararası sorunların çözümünde çatışma ve savaşı tek yöntem hâline getiren politikaları, yaşanan hak ihlallerinin temelinde yatan en önemli faktördür” tespiti paylaşıldı.
3 BİN 291 YAŞAM HAKKI İHLALİ
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre raporda, bu merkezileşme ve militarizm eğiliminin 2020 yılına yaşam hakkı ihlalleri olarak yansıdığı, 2020 yılı içerisinde toplam 3 bin 291 yaşam hakkının ihlal edilerek hayatını kaybettiği ifade edildi. Yaşam hakkı ihlallerinde işçi cinayetlerinin başı çektiği, geçtiğimiz yıl 68’i çocuk en az 2 bin 427 kişinin iş cinayetlerinde can verdiği belirtildi. Türkiye’de mülteci, sığınmacı ya da göçmen statüsünde olan en az 101 kişinin de iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği vurgulandı.
Raporda, operasyonlar ve saldırılar sonucu 2020’de 37’si sivil 492 kişinin öldüğü, 189 kişinin de yaralandığı kaydedildi. Rapora göre, ölümlerin 237’si Türkiye sınırlarında gerçekleşirken, 174 kişinin Kuzey Irak’ta, 81 kişinin de Suriye sınırları içerisinde olduğu kaydedildi.
Raporda, kadın cinayetleriyle hayatını kaybedenlerin sayısına da yer verildi. 2020 yılında en az 284 kadın, erkekler tarafından öldürüldüğü belirtildi. Rapora göre, yargısız infaz, dur ihtarı, rastgele ateş açma, cinsel saldırı sonucu intihara sürükleme ve polis baskınları sonucu 3’ü çocuk en az 15 kişinin hayatını kaybettiği, 13 kişinin ise yaralandığı vurgulandı.
23 ŞÜPHELİ ASKER ÖLÜMÜ
2020’de en az 23 kişinin askerlik hizmetini yaparken şüpheli bir şekilde hayatını kaybettiği, en az 27 askerin de şüpheli bir şekilde yaralandığı kaydedildi.
IRKÇILIK CAN ALDI
Raporda, 2020 yılında 3’ü çocuk en az 7 kişinin ırkçı saldırılar sonucu öldüğü, yıl içinde tespit edilebilen toplam 13 ırkçı saldırının 8’inin mültecileri hedef aldığı anlatıldı. Giresun, Yozgat, Sakarya ve Afyon’da Kürt işçilere yönelik ırkçı saldırılar gerçekleştirildiğine dikkat çekildi.
İkisi Grup Yorum üyesi, dört kişinin adil yargılanma talebiyle başlattıkları açlık grevi ve ölüm orucu sonucu hayatını kaybettiği de raporda yer aldı.
20 BİN 881 KİŞİ KOVİD’DEN ÖLDÜ
Raporda, Kovid-19 salgınında yaşanan kayıplar da hatırlatıldı. Resmi verilere göre 2020 yılında 20 bin 881 kişinin Kovid-19 salgını nedeniyle öldüğü, bunlardan en az 322’sinin sağlık emekçisi olduğu vurgulandı.
404 KİŞİYE İŞKENCE YAPILDI
Raporda, işkence ve kötü muamele olaylarına da yer verildi. Raporda bu konuda şu tespitler paylaşıldı: “2020 yılı içinde tespit edilen en az 140 ayrı olayda en az 404 kişi işkence ve diğer kötü muameleye maruz kalmış ve en az 86 kişi yaralanmıştır. Tespit edilen bu 139 olayın 22’si ev baskınları sırasında, 86’sı açık alanlarda ve 31’i resmi gözaltı merkezlerinde meydana gelmiştir. 1 olayda ise zorunlu askerlik görevini yapan 1 kişi işkence ve diğer kötü muameleye maruz kalmıştır.
İŞKENCENİN FAİLLERİ POLİS
140 olayın 109’unda işkence ve diğer kötü muamelenin faili polistir. 13 olayda asker, 10 olayda bekçi, 7 olay da zabıta/özel güvenlik ve 1 olayda ise korucudur. En az 19 olayda ise kişiler polisin veya kendini polis/istihbaratçı olarak tanıtan kişilerin ajan olmaları yönünde baskılarına ve tehditlerine maruz kalmıştır.
10 KİŞİ ZORLA KAÇIRILDI AJANLIK DAYATILDI
2020 yılı içinde 10 ayrı olayda 10 kişinin kaçırıldığı ve aynı gün veya takip eden gün içinde serbest bırakıldığı tespit edilmiştir. Bu 10 olayda 5 kişinin tehdit, işkence ve kötü muameleye maruz kaldığı, 6 kişinin ise ajanlık dayatmasına maruz kaldığı tespit edilmiştir. 10 olayın 6’sı İstanbul, 2’si Ankara, 1’i Van ve 1’i Diyarbakır’da gerçekleşmiştir.
YUSUF BİLGE TUNÇ’TAN 1,5 YILDIR HABER ALINAMIYOR
Zorla kaybetme niteliği taşıyan 2 olayda ise kaçırılan 1 kişiden halen haber alınamamaktadır. 1 kişinin ise 44 gün sonra gözaltında olduğu ortaya çıkmıştır. Bu kişinin bu süre boyunca işkence ve diğer kötü muameleye maruz kaldığı kendisi ile görüşen yakınları tarafından açıklanmıştır. Bu olaylardan 1’i Ankara’da, diğeri İstanbul’da meydana gelmiştir. Ayrıca 8 Ağustos 2019 tarihinde Ankara’da kaçırılan Yusuf Bilge Tunç’tan 31 Aralık 2020 itibarıyla halen haber alınamamaktadır. Toplam 12 olayın hiçbiri ile ilgili etkin bir soruşturma yapılmadığı görülmektedir.
VEKİLLERİN ÖNERGELERİ REDDEDİLİYOR
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde cezaevlerinde meydana gelen hak ihlallerine ilişkin muhalefet partilerine mensup milletvekilleri tarafından verilen soru önergelerinin birçoğunun önergelerde geçen ‘işkence’ kavramı nedeniyle ‘kaba ve yaralayıcı’ bulunarak reddedilmesi de, cezaevlerinde meydana gelen hak ihlallerinin ortaya çıkarılmasını, araştırılmasını, belgelenme sini ve sorumlular hakkında yasal işlemler yapılmasını engelleyen önemli bir faktördür.
İŞKENCE MEKTUPLARI SANSÜRLENİYOR
Cezaevlerinde meydana gelen hak ihlallerinin tespit edilmesi konusunda yaşanan bir diğer sorun alanı ise, mahpusların maruz kaldıkları hak ihlallerini yazdıkları mektupların, faksların gönderilmemesi ya da sansürlenerek gönderilmesi, ilgili resmi kurumlara yazdıkları dilekçelerin işleme konulmamasıdır, ki bu başlı başına bir ihlaldir. Ayrıca kimi durumlarda mahpusların aileleri ile yaptıkları telefon görüşmeleri maruz kaldıkları hak ihlallerinden bahsetmeleri durumunda cezaevi idaresi tarafından kesilmektedir.
TUTUKLU VE HÜKÜMLÜLER YERDE YATIYOR
Cezaevlerinin fiziki koşulları ve yapısal sorunları cezaevlerinde tutulan mahpusların yaşadığı hak ihlallerinin en temel nedenlerinden biridir. Mahpus sayısı tam olarak bilinmese de, basına yansıyan haberlerden, mahpusların hak örgütlerine yaptığı başvurulardan, hak ve meslek örgütlerinin cezaevlerine yaptığı ziyaretlerden bir çok cezaevinde kapasitenin üstünde mahpus tutulduğu görülmektedir. Buna bağlı olarak birçok cezaevinde koğuşlarda kapasitenin üstünde mahpusun tutulmaktadır ve bunun sonucu olarak mahpusların bir kısmı yerde yatmak zorunda kalmaktadır. Cezaevlerinde sadece kapasite bakımından değil su, beslenme, ısınma gibi en temel ihtiyaçların karşılanması noktasında ciddi yapısal sorunlar olduğu tespit edilmiştir. Covid-19 salgınını kapasitenin üstünde mahpusun tutulduğu, su ve beslenme ile sağlığa erişim konusunda ciddi sorunların yaşandığı koşullarda karşılamıştır.
35 TUTUKLU ÖLDÜ
2020 yılı içinde cezaevlerinde en az 35 mahpusun yaşamını yitirdiği tespit edilmiştir. Resmi açıklamalardan ve basında yer alan haberlerden 8’i Covid-19 salgını nedeniyle olmak üzere 19 hasta mahpusun yaşamını yitirdiği tespit edilmiştir. Şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren mahpus sayısı 3’dür. Mustafa Koçak ve Ebru Timtik ise ölüm orucu eylemi sırasında yaşamlarını yitirmiştir.
CEZAEVLERİNDE İŞKENCE OLAYLARI
2020 yılında da, mahpusların cezaevinde maruz kaldığı en temel hak ihlali kimi zaman özellikle belirli cezaevlerinde sistematik bir hal alan fiziksel şiddet uygulamasıdır. 18 Haziran 2020 tarihin de, CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun cezaevinde mahpusların maruz kaldığı işkence ve diğer kötü muameleye ilişkin verdiği soru önergesine verilen yanıtta Adalet Bakanlığı’na 1 Ekim 2019 ile 18 Haziran 2020 tarihleri arasında 396 işkence ve diğer kötü muamele başvurusu yapıldığı belirtilmiştir. Mahpusların maruz kaldığı işkence ve diğer kötü muamele gerektiği gibi belgelenememektedir.
50 AĞIR HASTA TUTUKLU VAR
Mart 2020 tarihli rakamlarına göre Türkiye genelindeki cezaevlerinde tutulmakta olan 50’si ağır bin 564 hasta mahpus açısından da risklere ve hak ihlallerine yol açmaktadır. Hastane sevkleri düzenli yapılmadığı için mahpusların muayene ve tedavilerinin aksadığı örnekler aşağıda yer almaktadır. Karantina koğuşuna sürekli yeni kişiler getirilerek halihazırda karantinada olan mahpusların karantina süreleri uzatılmaktadır. Bu da, bazı mahpusların hastane ve mahkemeye gitmemeyi tercih etmesinden dolayı, sağlık ve savunma hakkı açısında ihlallere yol açmaktadır.
25 GAZETECİ TUTUKLANDI
2020 yılında en az 72 basın çalışanı ve 1 yazar gözaltına alındı. En az 25 gazeteci 2020 yılı içinde tutuklandı, 17 gazeteci ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 2020 yılında en az 239 gazeteci ve basın çalışanı haklarında açılan 129 davada yargılandılar. Sonuçlanan davalarda 41 gazeteci toplam 173 yıl 11 ay 7 gün hapis cezası ve 34 bin 160 TL para cezası ile cezalandırıldı. 32 gazeteci beraat etti, 5 dava ise düşürüldü. Ayrıca 32 gazeteci hakkında soruşturma başlatıldı. 5 gazeteciye, 2 basın kuruluşuna, 1 ilde Gazeteciler Cemiyeti’ne ait araca saldırı düzenlendi, 3 gazeteciye saldırı girişiminde bulunuldu. 5 gazeteci ve 1 yazar tehdit edildi, 1 gazeteci ise kendilerini istihbaratçı olarak tanıtan kişilerce ajanlık dayatmasına maruz kaldı.
ERDOĞAN’A HAKARETTEN 36 BİN SORUŞTURMA
Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından Cumhurbaşkanı’na hakaret suçunu düzenleyen TCK’nin 299. maddesine muhalefetten 9 bin 905’i kovuşturmaya yer olmadığı yönünde, 11 bin 371’i kamu davası açılması yönünde ve 11 bin 705’i diğer kararlar olmak üzere toplam 36 bin 066 kişi hakkında soruşturma sürdürülmüştür. 318’i çocuk, 120’si yabancı uyruklu ve 3’ü tüzel kişi olmak üzere 12 bin 298 kişi hakkında dava açılmıştır. Adalet Bakanlığı’nın 2019 yılı Adalet İstatistikleri’ne göre, Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından TCK’nin 301’nci maddesine muhalefetten 6 bin 797’si kovuşturmaya yer olmadığı yönünde, bin 610’i kamu davası açılması yönünde ve 4 bin 150’si diğer kararlar olmak üzere toplam 13 bin 574 kişi hakkında soruşturma sürdürülmüştür.”
AİHM Bylock’un ham verilerini MİT’in nasıl işlediğini sordu: Gülen’in beraat kararını istedi
2020’nin insan hakları raporu: OHAL fiilen devam ediyor yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder