İsrail’de 12 yıllık kesintisiz Netanyahu iktidarı hafta sonu sona erdi. Değişik düşünceleri bir araya getiren 8 partili koalisyon hükumeti göreve başladı. Yeni hükumetin İç Güvenlik Bakanlığı, Yahudi grupların ‘bayrak yürüyüşü’ planına onay verdi. Doğu Kudüs’te gerilim yeniden arttı.
BOLD – İsrail’de Haziran ayı değişim ayı olarak tarihe geçti. 2 Haziran’da sol İşçi Partisi’nin adayı Isaac Herzog Cumhurbaşkanlığına seçildi. Herzog, mevcut Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin’den görevi 9 Temmuz’da devaralacak.
Pazar günü ise Naftali Bennett başbakanlığında 8 partili koalisyon hükumetinin mecliste güvenoyu almasıyla birlikte 2009 yılından beri 12 yılı aralıksız olmak üzere toplam 15 yıl ülkeyi yöneten Başbakan Benyamin Netanyahu’nun iktidarı sona erdi.
Aşırı sağcı Yamina Partisi’nin lideri Naftali Bennett’in başbakanlığında kurulan koalisyon hükumetinin ilk icraatlarından birisi bölgede tansiyonu yeniden yükselteceğine kesin gözüyle bakılan aşırı sağcı Yahudi grupların Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde “bayrak yürüyüşüne” izin vermesi oldu.
Yeni hükümetin İç Güvenlik Bakanı’nın verdiği izin, değişim sonrası Orta Doğu sorununun geleceğine ilişkin ümitlere gölge düşürdü.
BÖLGEDE TANSİYON YENİDEN YÜKSELDİ
Aşırı sağcı Yahudi grupların Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde “bayrak yürüyüşü” izni alması sonrası Filistinliler de bu grupların Müslüman Mahallesi’ne girmemesi için toplanma planı yaptı. İsrail güvenlik güçleri, bölgede güvenlik önlemlerini artırdı.
Bazı Filistinliler, yürüyüşü “provokasyon” olarak değerlendirdi ve Gazze ile Batı Şeria’da “Öfke Günü” ilan edilmesi çağrısı yaptı. Hamas da yürüyüşün yapılması halinde gerilimin yeniden artabileceği uyarısında bulundu.
Filistin Başbakanı Muhammed Şitayyeh de, sosyal medya hesabından “Yarın işgalci güçler, işgal altındaki Kudüs’teki radikal İsrailli yerleşimcilerin Bayrak Yürüyüşü’ne izin verirse tehlikeli sonuçları olabileceği konusunda uyarıda bulunuyoruz” ifadelerini paylaştı.
Filistin Ulusal Konseyi de uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK), aşırı sağcı Yahudi örgütlerin Kudüs’te “bayrak yürüyüşü” adı altında düzenlemeyi planladığı eyleme engel olma çağrısında bulundu.
Tensions r rising again in Jerusalem at a very fragile & sensitive security & political time, when UN & Egypt are actively engaged in solidifying the ceasefire. Urge all relevant parties to act responsibly & avoid any provocations that could lead to another round of confrontation
— Tor Wennesland (@TWennesland) June 14, 2021
BM Ortadoğu özel temsilcisi Tor Wennesland, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Mısır ve İsrail’in ateşkes için aktif bir şekilde yoğun çaba gösterdiği bir sırada Doğu Kudüs’te gerginlik yine artıyor. Bütün tarafları sorumlu davranmaya ve yeni çatışmalara yol açacak tahriklerden kaçınmaya davet ediyorum. “ dedi.
‘KUDÜS GÜNÜ’ VE BAYRAK YÜRÜYÜŞÜ NEDİR?
İsrail’de bazı gruplar, İsrail’in Doğu Kudüs’ü işgal ettiği, 1967’deki Altı Gün Savaşı’nın yıl dönümünü İbrani takvimine göre ‘Kudüs Günü’ olarak kutluyor.
Bugün yapılacak bayrak yürüyüşü de aslında İbrani takvimine göre 9-10 Mayıs’a denk gelen tarihte planlanmıştı. Ancak Doğu Kudüs’te süren gerilimin devamında gelmesi ve Ramazan ayının son günlerine denk gelmesi sebebiyle, Filistinli gruplar, Mescid-i Aksa çevresinde barikatlar oluşturarak yürüyüşü engellemeye çalışmış; İsrail polisi de müdahale etmişti.
Olaylar, Gazze Şeridi’nde yönetimi elinde tutan Hamas’ın da devreye girmesi ve İsrail’in 11 gün boyunca Gazze’yi yoğun bombardıman altında tutmasıyla sonuçlandı. Mısır’ın devreye girmesiyle ateşkes imzalanana kadar 300’e yakın kişi saldırılarda hayatını kaybetti.
MÜSLÜMAN VE YAHUDİ GRUPLAR KARŞI KARŞIYA GELEBİLİR
İsrail’deki aşırı sağcı gruplar, yürüyüşün ertelenmesi sebebiyle kendi hükümetlerini de suçladı ve ateşkesin ardından yürüyüşü bugün yerel saatle 18.30’da (TSİ 17.30) yapacaklarını duyurdu.
Yürüyüşe katılmayı planlayan gruplar, rotanın Eski Şehir’deki kutsal mekanlar olduğunu duyursa da henüz resmen izin verilen rota açıklanmadı. İsrail basını ise Eski Şehir’deki Şam Kapısı’na kadar yürüyüşe izin verileceğini ancak Müslüman Mahallesi’ne geçişlerine izin verilmeyeceğini yazdı.
Yürüyüşten yarım saat önce Gazze’de eylemler planlanıyor. Eski Şehir’de de Filistinliler aşırı sağcı Yahudilerin Şam Kapısı’ndan muhtemel geçişine engel olmak için Müslüman Mahallesi’nde toplanacak.
İsrail basını, güvenlik güçlerinin de Eski Şehir’de gerilimin artmaması için güvenlik önlemleri aldığını yazdı. ABD dahil bazı ülke büyükelçilikler, çalışanları ve ailelerinin Salı günü Eski Şehir’e gidişini yasakladı.
Bölgede Doğu Kudüs dışında Batı Şeria ve Gazze’de İsrail ordusu ve Filistinli gruplar arasında gerilimin yeniden tırmanmasından endişe ediliyor.
Bu gerginlikte yeni hükumetin izleyeceği politika koalisyon hükümeti için sınav niteliği taşıyor. Koalisyon hükumetinde İsrail vatandaşı Filistinlileri temsil eden Raam Partisi de bulunuyor. Bölgede yaşanabilecek çatışma veya gerginlik koalisyon hükumetinin çok kısa sürede çökmesi ile sonuçlanabilir.
YAHUDİLERİN MESCİD-İ AKSA’YA ZORLA GİRİŞLERİ
Bu arada İsrail polisinin eşlik ettiği onlarca Yahudi, işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa’nın avlusuna İsrail polisi eşliğinde zorla girdi.
Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994’te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor. Ancak Yahudiler, 2003’ten bu yana İdarenin izni olmadan İsrail’in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor.
Bu girişleri baskın olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini belirtiyor.
8 PARTİLİ KOALİSYON
İsrailli Arapların ve sol kanattan partilerin de dahil olduğu sekiz partili koalisyonun fiilen yürüyüp yürüyemeyeceği konusunda şüpheler bulunuyor. Kaolisyonu oluşturan bileşenler arasında büyük görüş ayrılıkları bulunuyor.
İsrail ordusunda eski bir komando olan Bennett, Netanyahu’dan daha ‘aşırı sağcı’ ve hatta ‘ultra-nasyonalist’ bir siyasetçi olarak nitelendiriliyor. Partisi Yamina da Yahudi yerleşimcilere yakın olarak biliniyor.
Koalisyon ortakları sol görüşlü Meretz, İşçi Partisi ve Arap Raam partisi ise bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasından yana ve İsrail’in son yıllarda izlediği kitlesel yerleşim politikasına karşı çıkıyor.
Farklı siyasi düşüncelere sahip bu 8 partiyi bir araya getiren saik ise yolsuzluk suçlamaları yüzünden yargılanan Netehyahu’nun koltuğu bırakması.
İşgal altındaki Filistin toprağı olan Batı Şeria’nın bazı bölümlerinin İsrail’e ilhak edilmesi gerektiğini savunan Bennett, Batı Şeria’nın ‘işgal altında olmadığını’ savunuyor.
İsrail’de yeni hükumetin ilk ciddi sınavı: Kudüs’teki gerginlik yeni bir savaşın habercisi mi? yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder