28 Ekim 2019 Pazartesi

Prof. Dr. Kılıçoğlu: Yargı bağımsızlığı yok ki güçlendirilsin

Prof. Dr. Ahmet Mithat Kılıçoğlu, yargı reformu stratejisini eleştirerek, “Yargı Reformu Strateji belgesinde bağımsızlık ve tarafsızlığın sağlanacağından değil, güçlendirileceğinden söz ediliyor. Olmayan birşey güçlendirilemez” dedi.

BOLD – Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Mithat Kılıçoğlu, sosyal medya hesabından yargı reformu paketiyle ilgili görüşlerini paylaştı. Yargı bağımsızlığıyla ilgili sert sözler kullanan Kılıçoğlu, yargının en önemli sorununun bağımsızlık ve tarafsızlık olduğunu vurguladı. Kılıçoğlu, “Bu sorun çözümlenmeden diğer hiçbir sorunu çözmek mümkün değil. Yargıya güven endeksi çok düşük düzeylerde. Uluslararası değerlendirmelerde yargımıza verilen düşük değerler işin ciddiyet ve vahametini ortaya koymaya yeterli” ifadelerini kullandı.

Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı üzerinde hassasiyetle durulması gerektiğini kaydeden Kılıçoğlu, “Zira Türk Yargısının en önemli sorunu budur. Bu sorun çözümlenmeden diğer hiçbir sorunu çözmek mümkün değildir” dedi. Yargı reformu strateji belgesinin plan ve projelerden oluştuğunu, somut yasa değişiklikleri ya da öneriler içermediğini  kaydetti.

Prof. Dr. Ahmet Mithat Kılıçoğlu

HSK, ESKİYİ ARATIYOR

Yargı reformu belgesinde yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının amaç olarak hedeflenmesinin isabetli olduğunu belirten Kılıçoğlu, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun oluşumuna dikkat çekti. Anayasa değişikliği sonucu HSK’nın eskiyi aratacak düzeyde siyasallaştığını belirten Kılıçoğlu, mevcut HSK’nın üye yapısına dikkat çekti. HSK’da Adalet Bakanı ve müsteşarının kurulun tabiî üyeleri haline getirildiğini, dört üyesinin Cumhurbaşkanı, yedi üyesinin ise TBMM tarafından seçildiğini ifade etti.

CUMHURBAŞKANI ARTIK TARAFSIZ DEĞİL

Yeni Asya’nın haberine göre Kılıçoğlu, şunları kaydetti: “Partili Cumhurbaşkanı iktidar partisinin aynı zamanda başkanı olabilmiştir. Nitekim şu anda Cumhurbaşkanı aynı zamanda iktidar partisi olan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin başkanıdır. Buna göre Cumhurbaşkanı artık tarafsız değildir. TBMM’de de çoğunluk, iktidar partisine aittir. Bunun sonucu olarak bugün gerek Cumhurbaşkanı tarafından seçilen dört üye, gerek, TBMM tarafından seçilen yedi üye iktidar partisi (AKP) tarafından seçilmektedir. Hâkimler Yüksek Kurulu’nun hâkimlerin atanma ve yükseltilme gibi özlük işlerinde yetkili olan tek kurul olduğu açıktır. Üyeleri iktidar partisi tarafından seçilen, tabiî üyeleri Adalet Bakanı ve müsteşarının da iktidar partisi mensubu olduğu böyle bir sistemde bu kurulun bağımsız çalışmasından, yargı bağımsızlığının sağlanmasından söz etmek mümkün değildir.”

YURT DIŞINDA DA ELEŞTİRİLİYOR

HSK’daki sistem değişikliğinin ardından Türk Hukuku’nda artık yargının asla bağımsız olmadığı devamlı olarak yurt içi ve dışında her zeminde dile getirildiğini ifade eden Kılıçoğlu, ” Yargının bağımsız olmadığı yerde hâkimin tarafsız olması yani yargının tarafsızlığından söz etmemiz de mümkün değildir. Bu durum yargıya güveni tamamen ortadan kaldırdığı aşikârdır” dedi.

YARGIYA GÜVEN EN DÜŞÜK SEVİYEDE

Kılıçoğlu açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bugün ülkemizde yargının özellikle siyasî nitelik taşıyan, iktidar partisi muhaliflerine ilişkin dâvâlarda “hukuka uygun olarak karar vermiş olsa bile, bu kararlara güvenilmediği” açıktır. Yargımıza güven endeksi çok düşük düzeylerde kalmış, Uluslararası Değerlendirme kuruluşları tarafından yapılan değerlendirmelerde yargımıza verilen düşük değerler konunun ciddiyet ve vehametini ortaya koymaya yeterlidir.”

OLMAYAN ŞEY GÜÇLENDİRİLEMEZ

Yargı Reformu Strateji Belgesinde “yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlanacağından değil güçlendirileceğinden” söz edildiğini belirten Kılıçoğlu, “Bu reform paketinde yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının güçlendirilmesi değil, sağlanması sorunu vardır. Olmayan bir şey güçlendirilemez” tespitini yaptı.

DÜŞÜNCE, İNANÇ, AİLE BAĞLARI…

Söz konusu paketin hiçbir yerinde HSK’nın yapısını düzenleyen Anayasa’nın 159’ncu maddesinde yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlayacak bir değişikliğin bulunmadığını kaydeden Kılıçoğlu, hakim ve savcı alımındaki mülakat sistemini eleştirdi. Mülakatın Adalet Bakanlığı bünyesinde oluşturulan bürokratlar tarafından gerçekleştirildiğini ifade eden Kılıçoğlu, şunları kaydetti: “Hakim ve savcı alımında siyasi etkilerin rol oynadığı, objektif bir görüşme yapılmadığı adayların düşünceleri, inançlar, hatta aile bağları gibi subjektif ölçülerin esas alındığı yaygın ve çok haklı bir yakınma olarak dile getirilmektedir.

YAZILI SINAV SONUCUNA HİÇ DEĞER VERİLMİYOR

Mülâkatta adayların başarılarına ilişkin puan ağırlığı son yapılan degişiklikle yükseltilmiş adayların bilgi birikimleri için objektif ölçü olan yazılı sınavda aldıkları puanlar adeta hiç değer verilmemeye başlanmıştır. Bu durum bir sınav niteliği taşımayan, sözlü görüşme niteliği taşıyan mülâkatın, adayların bilgi birikimlerini objektif olarak ortaya koyan yazılı sınavın önüne geçmiştir. Bizzat yakından başarısını çok iyi bildiğim birçok öğrencimin bu mülâkatlardan elendiği devamlı olarak yakınma konusu olarak iletilmektedir. Anlamlı olan Yargı Reformu Stratejisi’nin en önemli plan ve projesinde bu konunun yer alması gerekir. Bunun için mülâkat yapacak üyelerin tarafsız kişilerden seçilmesi, mülâkatın da objektif ölçülerinin getirilmesi zorunludur.”

MHP’den af açıklaması: ilk etapta 93 bin, toplamda 129 bin kişi çıkacak

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder