11 Temmuz 2021 Pazar

Erdoğan ve itibarı sömürülen kurum

AKP ve Saray’ın, devletin sağlıklı işleyişinde hayati önem taşıyan kurumlara olan müdahalesi kamuoyunun bu kurumlara güvenini sarstı. Araştırmalara göre, en güvenilen kurumların başında yer alan TSK’ya güven bile Ocak ve Nisan ayları arasında 9 puan kaybetti. Merkez Bankası yüzde 32 ile en az güven duyulan kurumların başında yer alırken, Diyanet ve Kızılay gibi skandallarla itibarı zedelenen kurumalarda vatandaşın gözünden düştü.

BOLD – Demokrasilerin işleyişinde büyük önem taşıyan ve temelde güçler ayrılığıyla çalışan kamu kurumları radikalleşen AKP rejimiyle oldukça yıprandı. Sağlıklı demokrasilerde kurumlar arası dengeyi sağlayan yasama, yürütme ve yargının bağımsızlığı özellikle 15 Temmuz sonrası zedelendi.

Pek çok araştırmaya göre, devlet kurumların iyi işlediği ve işlemediği ülkeler arasındaki farklar ülkelerin gelir ve refah seviyeleriyle doğru orantılı.

Saray’ın yargı, ekonomi ve medya alanındaki müdahaleleri kurumları sık sık kamuoyu önünde tartışılır kale getirdi.

ANAYASA MAHKEMESİ

Anayasa Mahkemesi (AYM) aldığı ve almadığı kararlar yüzünden sık sık tartışma konusu oluyor. İktidar ortağı MHP’nin sert bir dille eleştirdiği AYM yerel mahkemelerin kararını uygulamamasıyla da gündemden düşmüyor.

CHP Mİlletvekili Enis Berberoğlu, MİT Tırları davasında İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandı. Mahkeme Berberoğlu’nu, “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklamak” suçundan 25 yıl hapis cezasına çarptırdı ve tutukladı.

AYM, Berberoğlu’nun hak ihlaline uğradığını tespit etti v tahliyesini istedi. Önce kararı uygulamayacağını deklare eden yerel mahkeme baskıların ardından geri adım attı.

Aynı durum Ömer Faruk Gergerlioğlu davasında da yaşandı. Kocaeli’deki yerel mahkeme AYM’nin hak ihlali kararına 6 gün direndi.

MERKEZ BANKASI

128 milyar doları buhar olan Merkez Bankası en çok yıpranan kurumların başında geliyor. MB 2003 yılından beri faiz tartışmalarının göbeğinde yer alıyor. O yıllarda dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın faizlerin düşürülmesi gerektiği yönündeki sözlerine MB Başkanı Süreyya Serdengeçti, “Faiz siyasi baskıyla düşmez” şeklinde itiraz etti.

Son 4 MB Başkanının akıbeti ise AKP ve Erdoğan’ın bankaya müdahalesini gözler önüne serdi. Erdoğan son olarak Naci Ağbal’ı Merkez Bankası Başkanlığı görevinden alırken, yerine AKP eski milletvekili Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu’nu atadı. Böylece, Cumhuriyet tarihinde ilk kez, Merkez Bankası’na 20 ay içinde dördüncü başkan atanmış oldu. Naci Ağbal sadece 132 gün görev yapabildi. Erdoğan daha önce de Murat Çetinkaya ve Murat Uysal’ı da görevden almıştı. Müdahalelerin sonucu olarak politika faizi tarihin en yüksek sevilerine çıktı. MB’de kamu nezdinde güven yitiren kurumlar arsında yerini aldı.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

İçişleri Bakanlığına Süleyman Soylu’nun getirilmesinin ardından bakanlık adeta çöktü. Halk oylarıyla seçilen belediye başkanları mahkeme kararları olmadan bakanlığın genelgesiyle görevlerinden alındı. Sedat Peker’in açıkladığı suçlarla birlikte İçişleri Bakanı Soylu’nun bir bakandan çok mafya lideri gibi görev yaptığı ortaya çıktı. Bakan Soylu’nun, yakınlarıyla kurduğu bir şebeke üzerinden iş insanlarının malına çöktüğü iddia ediliyor.

KIZILAY

Elazığ depreminden 10 dakika sonra halktan para isteyen Kızılay Başkanı Kerem Kınık, 1999 depreminden bu yana deprem vergisi ödeyen vatandaşların hışmına uğradı.

Yardım talebi paylaşımını silen Kınık’ın daha sonra yaptığı “Deprem olmuşken neden siyaset yapıyorsunuz” paylaşımı ise öfkeyi daha da arttırdı.

Elazığ’daki depremden sonra dikkatlerin odaklandığı Kızılay’la ilgili çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. Gazeteci Celal Eren Çelik, Ankara’da belediye şirketi olarak kurulan ve sonra özelleştirilen Başkentgaz’ın 2017’de Kızılay’a 8 milyon dolarlık bağış yaptığını, ancak bağışın ilginç bir koşul içerdiğini kanıtladı. Belgeye göre, Başkentgaz, bağışı, paranın 75 bin dolarını Kızılay’ın alması, kalan 7 milyon 925 bin dolarını da çocuk istismarı iddialarıyla da gündeme gelen Ensar Vakfı’na yurt inşaatı yapılması için transfer etmesi koşuluyla yaptı.

Başkentgaz’ın böyle bir yol izlemesinin sebebinin vergi kaçırmak olduğu anlaşıldı. Kızılay Başkanı Kınık ise kendisini ve olayın faillerinin “Vergi kaçırmak değil, vergiden kaçınma” sözleriyle savundu.

En çok yıpranan kurumlar arasındaki Kızılay da son yaşananların ardından kamuoyunun güvenini tekrar kazanma adına ünlülerle kampanya başlattı.

DİYANET

13 milyar liralık bütçesiyle 7 bakanlık ve 13 başkanlığı geride bırakan Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB), siyasallaşmakla eleştiriliyor. Hükumetle muhalefet ya da STK’lar arasında başlayan siyasi kavgalarda genellikle iktidarın savlarıyla örtüşen açıklamalar yapan DİB, Türkiye’nin en tartışılan kurumlarının başında yer alıyor.

dib

Diyanet

DİB, ilk olarak Gezi eylemlerinde dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın, “Eylemciler camiye ayakkabıyla girdiler. Camide içki içtiler” söylemlerini yalanlayan Bezm-i Alem Valide Sultan Camisi müezzinini açığa almasıyla tepkilerin odağı oldu.

Erdoğan’ın 17/25 Aralık Yolsuzluk Operasyonu’ndan sorumlu tuttuğu Cemaate karşı açtı savaşta da taraf olan DİB’in o dönemki Başkanı Mehmet Görmez, Cemaat mensuplarını ‘Fırak-ı Dalle’ (Dalalete sapanlar) ilan etti. Erdoğan, Cemaat düşmanlığı üzerine kurduğu seçim kampanyalarıyla üst üste girdiği 2 seçimden de istediğini aldı.

Diyanet’in, Türk ve Kürk milliyetçiliğinin yükselişe geçtiği dönemde yapılan, 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinden 2 gün önce camilerden okuttuğu ‘Irkçılık’ hutbesi de AKP propagandası olarak değerlendirildi. Seçime giren muhalif partiler DİB’in siyasi tavır takınmakla suçladı.

DİB’in sıcağı sıcağına yaşanan olaylarda fikir beyan etmesi toplumun değişik kesimlerini de rahatsız ediyor. Diyanet, bu yüzden siyasi kavgaları AKP’nin işine gelecek şekilde din temalı tartışma zeminine çekmeye çalışmakla suçlanıyor.

TSK, CUMHURBAŞKANLIĞI VE TBMM

TSK’dan RTÜK’e, Yargıtay’dan TBMM’ye kadar pek çok kurumun yanında Cumhurbaşkanlığı da AKP yönetiminde Türkiye tarihinde görülmemiş skandallarla yıpratıldı.

Kamu kurumlarına olan güveni araştıran Türkiye Raporu adlı sitenin verilerine göre, genel olarak 6 Ocak’tan bu yana kurum ve kuruluşlara olan güvenin azaldığı tespit edildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne duyulan güven seviyesi Ocak’tan Nisan ayına kadar olan dönemde 4 puan azalarak yüzde 40 seviyesinde gözlendi. 6 Ocak’ta yüzde 51 olan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı güven seviyesi, 7 puan azalarak yüzde 44’e düştü. Anayasa Mahkemesi’ne duyulan güven yüzde 39. Mevcut hükümete olan güven 5 puan azalarak yüzde 36’ya düştü. En güveniliri olan Türk Silahlı Kuvvetleri de 9 puan düşüş yaşadı ve %68 seviyesine düştü. Son olarak Merkez Bankası, 9 puan kaybederek yüzde 32 ile en az güven duyulan kurum oldu.

“Sırplar bombalayacağız dedi, delice bir şeydi ama konseri yaptık”

Erdoğan ve itibarı sömürülen kurum yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder