20 Aralık 2019 Cuma

Mehmet Tahsin: “Cem Küçük iş adamlarına şantaj çetesi kurdu”

Cem Küçük ve Mehmet Metiner’in özellikle Kayseri’de iş adamlarını hakkınızda cemaat dosyası var diyerek korkutup, çözme karşılığı şantaj yaptıkları iddia ediliyor.

BOLD – Cem Küçük’le Mehmet Metiner’in TGRT’de yaptıkları programın satır aralarında sürekli Kayseri’yle ilgili bilgiler geçiyor. İkilinin de Kayseri’deki dosyalar hakkında hemen her şeyi bilmeleri dikkat çekerken Cem Küçük, Metiner’in avukat kızının Kayseri’de faaliyet gösterdiğini ağzından kaçırdı ya da kasten söyledi.

Gazeteci Mehmet Tahsin, Cem Küçük ve Mehmet Metiner’in iş adamlarına giderek haklarında gizli soruşturma olduğunu söyleyerek korkuttukları, ardından çözme vaadiyle şantajla para kopardıklarını yazdı.

TR724 yazarı Mehmet Tahsin’in konuyu irdelediği ve çarpıcı bilgiler paylaştığı yazısının ilgili bölümü:

“Metiner ve Küçük, Beyaz TV’deki program boyunca uzun uzun kayyım atanan şirketler üzerine konuştular. Bu şirketlerin sahiplerine iade edildiğinden ve ilk defa Şamil Tayyar’ın gündeme getirdiği “F.tö Borsası”ndan bahsettiler.

İlginçtir, Metiner sadece Kayseri’ye odaklanmış olsa bile Cem Küçük Türkiye’nin her yerinde kayyım atamalarından detayına kadar haberdar. Söylediklerine bakılırsa Ankara’ya geldiğinde Boydaklar hakkında verilen kararın neden hala onanmayıp istinafta beklediğini de sormuş. Sanırsınız kayyım atayan yargı (HSK) ve kayyımlık görevini icra eden TMSF, Cem Küçük’e bağlı ve hesap veriyor!

Türkiye’nin herhangi bir yerinde bir mahkeme kayyım atanan bir malı sahibine iade etse karşısında Cem Küçük’ü buluyor. Geçmişte benzer örnekleri olmuştu. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri Aynes Gıda.

Denizli’de bulunan Aynes Gıda, 28 Aralık 2016’da kayyıma devredilmiş sahipleri de tutuklanmıştı. 2 yıl sonra 10 Aralık 2018’de mahkeme, sahibini tahliye ediyor ve kayyım kararını da kaldırıyor. Savcı bu karara itiraz ediyor ama mahkeme reddediyor ve Aynes Gıda sahiplerine iade ediliyor.

Aradan 2 hafta geçiyor. Cem Küçük köşesinde Aynes Gıda’nın kayyım kararını kaldıran Denizli 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi hakimlerinin isimlerini yazarak bu kararı eleştiriyor. Daha yazının mürekkebi kurumadan, Denizli 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi Aynes’in tekrar kayyıma devredilmesini kararlaştırıyor. Denizli hakimleri, Allah’tan korkuyorlar mı bilmem ama Cem Küçük’ten korktukları kesin! Yoksa 20 gün içinde bu kadar hızlı dönüşün başka izahı yok.

Gelelim Kayseri’ye. Anlattıklarına bakılırsa hem Cem Küçük hem de Mehmet Metiner’in Kayseri ve Boydak Holding hakkında inanılmaz detay bilgilere sahipler. Beyaz TV’deki programda Metiner “Fetö’cülerle aslanlar gibi mücadele eden hakimlerimiz savcılarımız var.” derken, Boydak’ları anlatan Cem Küçük, farkında olmadan ağzından bir şey kaçırdı:

Bu Boydak’lar davası istinafta, bugün gene sordum Ankara’da. İstinafta bekliyor, niye çıkmıyor karar diyorum kimse bir şey demiyor. İkincisi Mehmet abi’nin de kızı Kayseri’de görev yapıyor…

Bunu duyan Metiner’in birden yüzü düşüyor, morali bozuluyor.  “Bilmiyorum… söylemeyim çünkü…” diye geveliyor.

Küçük devam ediyor: “Kayseri için söylüyorum her fetöcü için her hesap soruldu mu? Aklananlar var mı? Kayseri halkı canımız… Ben çok gidiyorum Kayseri’ye… Bazıları kurtarıldı mı? Onlardan para istendi mi?..

Kimse de “Hayırdır, ne işin var Kayseri’ye bu kadar çok gidecek?” diye sormuyor. Çünkü her ikisinin de işi var orada. Her ikisi de kayyım atanan şirketler söz konusu olunca hop oturup hop kalkıyor.

İddialar çok büyük. Televizyon ekranında “F.tö borsası” diye bas bas bağıran bu tetikçilerin, para alarak kayyım atanıp atanmayacağına karar verdikleri söyleniyor. Cem Küçük’ün Metiner’e “senin kızın Kayseri’de görevli” derken neyi kastettiğini bilmiyoruz. Bildiğimiz, Metiner’in kızı Zeynep Büşra Metiner, Ankara barosuna kayıtlı bir avukat. Damadı ise Kayseri’de bir benzin istasyonu işletiyor. İddiaya göre Metiner’in benzinci damadı, Kayseri OSB Başkanı Tahir Nursaçan ve Cem Küçük, kendi çaplarında bir çete kurmuşlar. (Kaynak: Samanyolu haber)

Tezgah şöyle işliyor: Önce bir iş adamı hedef alınıyor. Sonra bu iş adamına gidip “hakkında gizli soruşturma var” diye korkutuluyor, “ama biz bunu münasip bir ücret karşılığında halledebiliriz” denilerek rüşvet isteniyormuş. Çok büyük rakamlar havalarda uçuşuyor. Zaten Küçük – Metiner ikilisinin bu işler için kullanacakları, bol miktarda kirlenmiş yargıç var. Adam neredeyse TMSF ve HSK’yı kendine beğlamış. Birine emir veriyor kayyım atanmasını sağlıyor. Rüşvetini alınca da bir başkasına emir verip kararı kaldırtıyor. Kazara bunların bilgisi haricinde bir şey oluyorsa “F.tö Borsası” diye feryadı basıyorlar.

Geçtiğimiz günlerde sosyal medyadan açıklama yapan Boydak ailesinin hapiste olmayan tek üyesi Mustafa Boydak’ın, kirli ilişkilerini ima etmesi Mehmet Metiner’i çileden çıkarmış. Savcılığa suç duyurusunda bulunacağını söylüyor. Gazetesindeki köşesini bu işler için kullanan Cem Küçük de dünkü yazısında Boydak’a tehditler savuruyordu.

Sanırım artık yolun sonuna gelindi.

Şimdi bunlar korkmasın da kim korksun. Erdoğan giderse kendilerine nasıl hesap sorulacağını çok iyi biliyorlar. Dil bileni çoktan gideceği ülkeyi bile seçmiş, diğeri kara kara düşünüyor.

Hırsızlar kavga edince çaldıkları ortaya saçılır.” derlerdi eskiler. Bu çetenin veya çetelerin işlediği bütün suçlar kendi yol arkadaşları tarafından biliniyor. Şimdilerde kurulan veya kurulacak olan yeni partiler yüzünden eski dostlar hızla düşman hale geliyor. Bekleyip göreceğiz. Savaş Sanatı’nın yazarı Sun Tzu’nun dediği gibi: “Nehir kenarında yeterince beklersen, düşmanlarının cesetlerinin yüzerek geçip gittiğini görürsün.”

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder