Eskiden müze deyince, tarihin ağırlığı altında ezilen tozlu binalar gelirdi aklımıza. Çoğu haşmetli bu binalar ve sergilenen eserler sadece geçmişi anlatmak, anlamak içindi. 2000’li yıllarla birlikte gündemi takip eden müzeler kurulmaya başladı. Dünya çapında sergilere, uluslarası sanat etkinliklerine, bienallere ev sahipliği yapan modern müzeler, mimarileri, koleksiyonları, süreli sergileri ve sundukları kültürel eğlencelerle kısa sürede İstanbul’un buluşma noktası olmayı başardı. Bu müzeler sadece sergileri ile değil, yeme içme mekanları, sineması, her yaşa hitap eden etkinlikleri ile bir müzeden çok fazlasını vaad ediyor.
TÜRKİYE’NIN İLK ÇAĞDAŞ MÜZESİ
İstanbul Modern, dünyanın övgüsünü alan Türkiye’nin ilk çağdaş ve modern müzesi. Yönetim Kurulu Başkanlığını Oya Eczacıbaşı’nın yaptığı müze çok uzakta da değil, hemen şehrin merkezinde. Uzun yıllar Tophane’de ziyaretçilerini ağırlayan müze şimdilerde Beyoğlu Meşrutiyet Caddesinde geçici binasında yer alıyor. 2004’ün sonlarında açılan İstanbul Modern, ulusal ve uluslararası sergileri, etkinlikleri, video çalışmaları, sineması, kütüphanesi ile sanat gündemini yakından takip edebileceğiniz bir yer. Müze pazartesi günleri kapalı. Perşembe günleri ise giriş ücreti alınmıyor.
EMİRGAN’DA BİR ATLI KÖŞK
Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM) İstanbul’da Boğaziçi’nin en eski yerleşimlerinden Emirgan’da yer alıyor. Köşk, bahçesinde yer alan Fransız heykeltıraş Louis Doumas’ın 1864 yapımı at heykelinden ötürü “Atlı Köşk” olarak anılıyor. Uzun yıllar Sakıp Sabancı’nın zengin hat ve resim koleksiyonuna ev sahipliği yapan Atlı Köşk 2002 yılından beri müze olarak hizmet veriyor. Müzenin ana binası olan villa, 1925 yılında Mısır Hidiv ailesinden Prens Mehmed Ali Hasan tarafından İtalyan mimar Edoardo De Nari’ye yaptırılmış ve Hıdiv ailesinin değişik mensupları tarafından uzun yıllar yazlık konut olarak kullanılmış. Müzede güncel Osman Hamdi Bey’in Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi Koleksiyonu’nda yer alan eserleriyle, sanatçının bunları yaparken kullandığı tekniklere dair bulgular “Görünenin Ötesinde Osman Hamdi Bey” sergisiyle sanatseverlere sunuluyor.
KAPLUMBAĞA TERBİYECİSİ’Nİ YERİNDE GÖRÜN
En çok bilinen tablolardan biri olan Osman Hamdi Bey’i Kaplumbağa Terbiyecisine ev sahipliği yapan Pera Müze’si Suna ve İnan Kıraç Vakfı’nın öncülüğünde 8 Haziran 2005’te kapılarını açmıştı. Şehrin en canlı bölgesinde; Beyoğlu’ndaki Meşrutiyet Cad- desi üzerinde mimarisiyle dikkat çeken tarihi binada bulunan müze beş katlı. Müzenin ilk iki katında kalıcı koleksiyonlar sergileniyor. Diğer katlarda ise güncel sergileri görmek mümkün. Müzenin birinci katında ‘Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri’ sergisi var. Aynı kattaki bir diğer sergi “Kütahya Çini ve Seramikleri’nde Kahve’nin Serüveni” adını taşıyor. İkinci katta Avrupalı oryantalist ressamların önemli eserlerini görmekteyiz. Osman Hamdi Bey’in eserleri ve ünlü Kaplumbağa Terbiyecisi tablosu bu katta. Ayrıca bir başka salonda çoğu sultan, şehzade ve elçiden oluşan 60’a yakın portre resmi var.
SANTRALİSTANBUL’UN ENERJİSİ BİR BAŞKA
2007 yılının Eylül’ünde çağdaş sanat ve kültür alanı olarak kurulan santralistanbul, Silahtarağa Elekt rik Santralı’nı dönüştürülmesiyle oluşturulmuş bir müze. Eyüp’te yer alan santralİstanbul, Bilgi Üniversitesi ile aynı kampüste. Eski makine dairelerinin yer aldığı Enerji Müzesi`nin yanı sıra çağdaş sanat ve kültürel etkinliklerin gerçekleştirilmesi için “Ana Galeri” ve “Galeri 1” sergileme mekanları, açık hava rekreasyon alanları mevcut.
GÜLHANE PARKI’NDA BİR GEZİNTİ
İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi, Gülhane Parkı içerisinde Saray Sur Duvarına bitişik Has Ahırlar Binası’nda yer almaktadır. Has Ahır (İstabl-ı amire); Osmanlı Dönemi’nde, padişahın ve yakın hizmetinde bulunan kimselerin atlarının bulunduğu ahırlara denilmiştir. İslam Bilim Tarihçisi Prof. Dr. Fuat Sezgin tarafından hazırlanan ve 24 Mayıs 2008 yılında açılan müze haftanın yedi günü açık. 3500 m² ’yi kapsayan sergi alanı ve toplam 570 adet alet, cihaz kopyaları, maket ve model koleksiyonu ile alanında Türkiye’de ilk, Frankfurt’tan sonra dünyada ikinci örnek teşkil eden müze olması açısından önem arz etmektedir. Müze iki kattan oluşmaktadır. Üst katta; müze ile ilgili çeşitli görsellerin izlenebildiği Sinevizyon Salonu, Astronomi, Saat Teknolojisi, Denizcilik, Savaş Teknolojisi ve Tıp Bölümü bulunmaktadır. Alt katta ise, Madenler, Fizik, Matematik-Geometri, Şehircilik ve Mimari, Optik, Kimya ve son olarak da Coğrafya ile ilgili harita ve çeşitli harita çizimlerinin sergilendiği bölüm bulunmaktadır. Sergi salonlarının tamamında, İslam bilim adamlarının ortaya koydukları eserlerin model ve maketleri sergilenmektedir.
CANLI TARİH MÜZESİ
Koleksiyoner Nejat Çuhadaroğlu tarafından kurulan müzede, Osmanlı dönemine ait (1453-1923) askeri ve etnografik tarihi eserler sergileniyor. Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi 1.500 metrekarelik, 6 kata yayılan bir sergi alanından oluşuyor. Müzede, Roma İmparatorluğu, Anadolu Selçuklu Devleti, Osmanlı İmparatorluğu, Kurtuluş Savaşı, I. ve II. Dünya Savaşları, Körfez Savaşı gibi dünya tarihinin oluşumuna etki eden pek çok medeniyet ve olaya ait askeri ve etnografik eserler yer alıyor.
BÜYÜK KÜÇÜK HERKES SEVİYOR
Yazar ve şair Sunay Akın tarafından 2005’te kurulan müze, 1700’lü yıllardan bugüne oyuncak tarihinin gözde örneklerini sergiliyor. Akın’ın 20 yılda 40’ı aşkın ülkedeki antikacılardan ve açık arttırmalardan satın aldığı oyuncaklarla kurulan İstanbul Oyuncak Müzesi, Kadıköy Göztepe’deki bir tarihi köşkte konumlanıyor.
VEHBİ KOÇ’UN EŞİ SADBERK HANIM’IN ÖZEL KOLEKSİYONU!
Vehbi Koç Vakfı’na bağlı “Sadberk Hanım Müzesi”, 14 Ekim 1980 yılında Sarıyer Büyükdere’de, Azaryan Yalısı olarak bilinen yapıda Vehbi Koç’un eşi Sadberk Koç’un anısına, onun kişisel koleksiyonunu sergilemek üzere açıldı. Türkiye’nin ilk özel müzesi olan yapıda, Sadberk Koç’un kişisel koleksiyonunda yer alan geleneksel kıyafet, işleme, tuğralı gümüş ve porselen gibi eserlerin yanı sıra Hüseyin Kocabaş’ın arkeolojik eserlerden oluşan koleksiyonu sergileniyor. Müzede güncel sergi Yazıda Renk ve Ahenk mutlaka görülmeli.
FÜSUN İLE KEMAL’İN AŞK HİKAYESİ BURADA
Orhan Pamuk’un Masumiyet Müzesi adlı romanından yola çıkarak hazırladığı aynı adı taşıyan müzede, romanın başlıca kahramanlarından olan Füsun ve Kemal’in buruk aşk hikayeleri üzerinden 1950-2000 yılları arasındaki İstanbul hayatı anlatılıyor. Müzede ayrıca romanda anlatılan kahramanların kullandığı, giydiği, gördüğü, biriktirdiği, hayal ettiği objeler, kutu ve vitrinlerde sergileniyor.
İSTİKLAL CADDESİ’NDE ALTI KİTAP ÜSTÜ MÜZE
Türkiye’nin kültür ve sanat hayatına çok sayıda yenilik getiren Vedat Nedim Tör’ün adı verilerek 1992 yılında kurulan Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi, 1950’li yıllardan itibaren Yapı Kredi Bankası bünyesinde oluşturulan; sikke, madalya, nişan, işleme, kumaş, tombak, tespih, saat ve gölge oyunu figürleri gibi eserlerden oluşan nümismatik ve etnografik koleksiyonlara sahiptir. 55.000 parçadan oluşan sikke koleksiyonu kronolojik bütünlük bakımından dünyanın sayılı özel koleksiyonları arasında yer almaktadır. Arkeoloji, tarih ve sanat tarihi alanlarında çalışma yapan çok sayıda yerli ve yabancı araştırmacıya hizmet vermekte ve bu araştırmacılar tarafından çalışmalarında referans olarak gösterilmektedir. İstiklal Caddesi’ndeki Yapı Kredi kitabevinin üst katında yer alan müzede güncel sergiler de yer almaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder