26 Haziran 2021 Cumartesi

Peker’den Erdoğan’ın danışmana ağır suçlamalar

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın danışmanı Korkmaz Karaca’nın Deniz Baykal’ın yanında kaset olayından sonra görev aldığına işaret etti. Peker, Karaca ile ilgili dikkat çeken iddialarda bulundu.

BOLD – Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanlığı Ekonomik Politikalar Kurulu Üyesi ve AKP Yerel Yönetim İşler Başkan yardımcısı Korkmaz Karaca ile ilgili paylaşımda bulundu. Peker, Karaca’nın kendisiyle görüşmek istediğini iddia etti.

SÜSLÜ SÜLEYMAN’IN ARKADAŞI OLMAN SENİ KURTARMAYACAK

Peker, şu paylaşımda bulundu:

Korkmaz Karaca, ben söz verdim mi tutarım biliyorsun. Bugün seni kibrit kutusuna sokacağım. Süslü süleymanın, doncu süleymanın arkadaşı olmak seni kurtaramayacak. AK Parti yerel yönetimler başkan yardımcısı olman da seni kurtaramayacak.

Doncu sülünün arkadaşı Korkmaz Karaca, sen Maltepe’de sıradan bir evde otururken nasıl oldu 4-5 senede Çekmeköy’ün süper lüks villalarından birinin sahibi oldun?

BU ZENGİNLİĞE NASIL ULAŞTIN ANLATACAĞIM

5-6 sene evvel Bakırköy eski Belediye Başkanı Ünal Erzek başta olmak üzere tüm CHP’li isimlerden sinyalcilik yaparken bu zenginliğe nasıl ulaştın(ben anlatacağım)? Kendi evinden daha çok Maxx Royallerde, Vogue otellerde kalabilecek hale nasıl geldin (o otellerin fiyatları belli)?

Deniz Baykal’ın kaset olayından sonra eski pezevenkleri geri çekilince görevi nasıl devraldın? Kardeşlerim, bunun benle görüşmek istemesinin sebebi, Deniz Baykal’a getirdiği kızlardan birinin ailesinin haberi olmuş.

Bu konuda Antalya’daki bu aileyle görüşmem için en yakınlarımı araya koyup bana ulaşmak istedi (Kızın ve ailesinin adını vermemiz doğru olmaz). Tabi ki ben böyle bir namussuzluğun parçası olmadım.

ERDOĞAN – BAYKAL GÖRÜŞMESİNİ SAĞLADI

Deniz Baykal bu durumdan haberi olduğu için bunun eline düştü. Tabi ki Sayın Cumhurbaşkanıyla Deniz Baykal’ın hastanedeki görüşmesini, Hasan Doğan üzerinden koordine eden Korkmaz Karaca’dır. Sonraki yükselişini zaten tüm Türkiye biliyor.

Süslü sülüman, doncu sülüman; beni rezil etmek istediniz. Nasıl hepinizi kibrit kutusunun içine tek tek sokuyorum? Daha bunlar iyi günleriniz, size neler yapacağım. Korkmaz Karaca, çıkıp bir açıklama yapsana, ben Sedat Peker’le görüşmek için talepte bulunmadım bir desene.

VİDEO ÇEKMEYE BAŞLAYAYIM BAK DÜNYA NASIL ŞENLENECEK

Süslü sülü, bir gram namusun varsa bu adamı rüşvetten ve muhabbet tellallığından gözaltına alırsın. korkmaz karaca, bunu sana niye yaptım biliyor musun? Süslü sülünün benle olan davasında haksız olduğu halde onun lehine çalışmalar yaptın.

Onun lehine çalışmalar yapanların bak daha başına neler gelecek. Hele ben video çekmeye başlayayım, bak dünya nasıl şenlenecek.”

 

 

Türkiye’ye çökerken Erdoğan’a yardım eden siyasetçi kim?

Peker’den Erdoğan’ın danışmana ağır suçlamalar yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

14 Temmuz’dan önce dolarda sinsi plan: Döviz mevduatlarına mı çökülecek?

Doların tansiyonunun 14 Temmuz günü yapılacak faiz toplantısı öncesi yükseleceğine dikkat çeken Ekonomi Yazarı Turhan Bozkurt, doların 8.80 bandını geçmesi halinde önünün 9,05 TL’ye kadar açık olduğunu kaydetti. Bozkurt, Saray’ın halkın bankalardaki 226 milyar dolarlık döviz mevduatına göz diktiğini belirtti. 

BOLD – Ekonomi Yazarı Turhan Bozkurt, 14 Temmuz’da yapılacak Merkez Bankası Para Piyasaları Kurulu’nun (PPK) faiz toplantısına dikkat çekti. Kurulun toplantıya AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “faiz indir” baskısıyla gireceğini vurgulayan Bozkurt, bu baskının da doları yükselteceğinin altını çizdi.

SARAY DÖVİZ MEVDUATINA GÖZ DİKTİ

Youtube kanalında 14 Temmuz’da yapılacak PPK toplantısına değinen Bozkurt, “Dolar ve euro destek seviyelerinden güç aldı. Dolar için 8,80 TL duvarı yıkıldı, yıkılacak. Doların 9,05 TL’ye kadar önü açık. Euroda 10,51 TL kritik. Akabinde 10,65 TL zirvesine tırmanacak. Altın ons (31,10 gram) için 1.770 dolar destek seviyesinde 1.800 dolar ve üzeri için hazırlık yapıyor. Merkez Bankası, 226 milyar dolarlık döviz mevduatı için hazırlık yapıyor. 14 Temmuz’a doğru tansiyon yükselecek… Bir tarafta “faiz indir” diyen Saray, diğer tarafta -60 milyar dolara yakın döviz açığı. 226 milyar dolar tutarındaki döviz mevduatına göz diktiler” dedi.

KAVCIOĞLU, “GEREKENİ YAPIN” DEDİ

Sadece TL mevduatı teşvik etmekle kalınmayacağı, döviz hesabı olanların cezalandırılacağını öne süren Bozkurt, “TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, banka genel müdürlerine nazikçe “gerekeni yapın” dedi. Kavcıoğlu riski bankaların, dolayısıyla mudinin sırtına yükleyecek. TL’yi cazip kılmak yetmezse dövizin maliyeti artırılacak. Faiz artışını unutun, TCMB Başkanı indirim için fırsat kolluyor. Ancak güven müessesesi yeniden ikame edilinceye kadar dolarizasyon sürecek” dedi.

YÜKSEK ENFLASYON NEDENİYLE TL’YE GÜVEN DUYULMUYOR

Bankalardaki mevduatın yüzde 55’inin dövizde olduğu ve yüksek enflasyon nedeniyle TL’ye güven duyulmadığını hatırlatan Bozkurt, “Ya arka kapıdan döviz kurlarına dönük müdahalelere son verilecek ve kur gerçek enflasyonun üzerinde artacak. Ya da Türkiye’ye kalıcı bir şekilde yabancı sermaye girişi sağlanacak” dedi.

 

 

 

Erdoğan mallarına çöktüğü iş insanlarını unuttu: Söke söke tahkim yoluyla alırlar

14 Temmuz’dan önce dolarda sinsi plan: Döviz mevduatlarına mı çökülecek? yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Erdoğan mallarına çöktüğü iş insanlarını unuttu: Söke söke tahkim yoluyla alırlar

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevzu Kanal İstanbul ve yandaş müteahhitler olunca hukuku hatırladı. Muhalefetin Kanal İstanbul’u yapacak müteahhitlere paralarının ödenmeyeceği açıklamasına, “Söke söke uluslararası tahkim yoluyla alırlar” cevabı verdi. Erdoğan bu sözleri söylerken, 15 Temmuz sonrası Gülen Hareketine yakın iş insanlarının milyar dolarlık şirketlerine çöktüğünü unuttu.

BOLD ANALİZ – AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ‘Kanal İstanbul’ açılışı olduğu belirtilen Sazlıdere Köprüsü’nün temel atma töreninde uluslararası tahkim hatırlatması yaptı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kanal İstanbul ihalesine girecek müteahhitleri uyararak, iktidara geldiklerinde paralarını ödemeyeceklerini söylemişti. Kılıçdaroğlu, “Kanal İstanbul ihalesine girecek ülkeye mesafe koyacağız, paralarını ödemeyeceğiz; bizden bir banka kredi verirse günü geldiğinde o da görür”demişti.

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise, bugünkü Sazlıdere Köprüsü’nün temel atma töreninde Kılıçdaroğlu’na hukuk hatırlatması yaptı. Erdoğan, “Yatırımcıları, bankaları tehdit ediyorlar, hızlarını alamayıp projeye ilgi duyan ülkeleri tehdit ediyorlar. Bu ne terbiyesizliktir! Devletlerde devamlılık esastır, bunlar devlet terbiyesi de görmediler. Sizler nasıl devlet yönetimine talipsiniz ya? Söke söke sizden bu paraları uluslararası tahkim yoluyla da alırlar. Bunları da öğren. Bunlar tam manasıyla çaylak. Devlet yönetimi nedir haberleri yok” dedi.

GÜLEN HAREKETİNE YAKIN ŞİRKETLERE EL KONULDU

Yandaş müteahhitleri için hukuku hatırlayan Erdoğan, 15 Temmuz sonrası Gülen Hareketine yakın iş insanlarının şirketlerine yapılan hukuksuzlukların ise talimatını verdi. Bu kişilerin milyarlarca dolarlık şirketlerine AKP iktidarı tarafından adeta çöküldü. TMSF eliyle Koza İpek Grubu, Boydak Holding, Dumankaya Grubu, Naksan Holding gibi devasa şirketlere hukuksuz şekilde el konuldu. TMSF Başkanı Muhiddin Gülal, fon bünyesindeki şirketlerin aktif büyüklüğünün 70.3 milyar lira olduğunu açıklamıştı. AKP yargısı, şirketlerine kayyum atanarak çökülen iş insanların şirketleriyle ilgili iç hukukta yaptığı başvuruları reddetti. İç hukuktan sonuç alamayan bu iş insanlarının AİHM ve uluslararası tahkime gitme hakkı bulunuyor.

İŞİN UCU YANDAŞLARA DOKUNUNCA

İşin ucu yandaş müteahhitlere dokununca Erdoğan, yıllardır ayakları altına aldığı hukuka muhtaç olduğunu hissediyor ve uluslararası hukuka sığınıyor.

Arvasi: Erdoğan’ın şahitliği kabul edilemez

Erdoğan mallarına çöktüğü iş insanlarını unuttu: Söke söke tahkim yoluyla alırlar yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Lorentzen: Avrupa Erdoğan ile ilgili her şeyi biliyor ama susuyor

“15 Temmuz Allah’ın lütfu” belgesini hazırlayan Norveçli Jörgen Lorentzen; AB ülkelerinin 15 Temmuz’un arkasında Gülen’in olduğuna inanmadıklarına dikkat çekerek, “Erdoğan ile ilgili her şeyi biliyor ama susuyorlar” dedi.

BOLD – “15 Temmuz Allah’ın lütfu” belgesini hazırlayan Norveçli Jörgen Lorentzen; AB, Norveç, Almanya istihbarat servisleriyle görüştüğünü belirterek, “15 Temmuz’un arkasında Gülen’in olduğuna inanmıyorlar. Erdoğan ile ilgili her şeyi biliyor ama susuyorlar” dedi.

Politurca Genel Yayın Yönetmeni Aydoğan Vatandaş’a konuşan Lorentzen, 15 Temmuz’un bir “siyasi temizlik hareketi” olduğu konusunda bulguları olduğuna dikkat çekerek, darbe sonrasında işlerinden olan, tutuklanan çok sayıda öğretmen, hemşire, memur ya da işçinin 15 Temmuz darbesinden haberlerinin olmasının mümkün olamayacağının altını çizdi. Jörgen Lorentzen’in 15 Temmuz’un kurgu olduğu ile ilgili bulguları şöyle:

 

Lorentzen: Avrupa Erdoğan ile ilgili her şeyi biliyor ama susuyor yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

IFLC’de Büyük Final heyecanı başlıyor: Colors of Voices

Uluslararası Dil ve Kültür Festivali (IFLC), korona pandemisi nedeniyle bu yılki etkinliklerini internet üzerinden düzenlemeye devam edecek. Bin 350 öğrenci arasından finale kalanlar Colors Of Voices şarkı yarışmasında birincilik için ter dökecekler.

BOLD – Uluslararası Dil ve Kültür Festivali (IFLC), bu yıl 19 kez kapılarını açıyor. Koronavirüs salgını nedeniyle internetten yapılacak yarışmada halk oylaması da etkili olacak. Büyük finalde 24 ülkeden öğrenciler birincilik için hünerlerini sergileyecek. 26 Haziran Cumartesi günü New York saati ile 14.00’te, Almanya saati ile 20.00’de ve Türkiye saati ile 21.00’de yayınlanacak gösteri IFLC’nin YouTube kanalından seyredilebilecek.

BENZERSİZ BİR KLASİK

Sanat alanında çeşitli yarışmalar ve sahne gösterileri düzenleyen IFLC, bu yılki etkinliklerine özel şarkı yarışmaları ile devam edecek. Yarı final elemelerine bin 350 öğrencinin katıldığı Colors Of Voices şarkı yarışmasının finali görkemli bir etkinlikle icra edilecek. IFLC bu yılki ses yarışmasında tamamen dijital sahneler, 2D-3D görsel efekt ve yeşil perde tekniklerini kullanacak.

HALK OYLAMASI YÜZDE 30 ETKİLİ OLACAK

24 öğrencinin finale kaldığı yarışmanın finalistlerini halk oylaması ve profesyonel ekipten oluşan jüri heyeti belirleyecek. Jüri heyetinin yanı sıra yarışma sonrası paylaşılacak anket linki üzerinden sanatseverler beğendikleri aday için oy kullanabilecek. Öğrenci performanslarının sona ermesi ile birlikte paylaşılacak oy kullanma linki yaklaşık 10 saat boyunca açık kalacak. Bu süre zarfında oy kullanmak isteyenler öğrencileri 5 yıldız üzerinden değerlendirebilecek.

Genç yetenekler final şarkılarını yerel dil ve yöresel kıyafetlerin eşliğinde söyleyecek.

ÖĞRENCİLERE PARA ÖDÜLÜ VERİLECEK

Şarkı yarışmasının birincisine 1000, ikincisine 750, üçüncüsüne 500 dolar para ödülü verilecek. Ayrıca en güzel şarkı seçimi, en güzel kostüm seçimi ve mansiyon ödülleri ise 300 dolar olarak açıklandı.

Kısa süre önce IFLC Romanya ve IFLC Fransa’nın internet üzerinden yaptıkları etkinlikler seyircilerden büyük beğeni topladı.

IFLC’de Büyük Final heyecanı başlıyor: Colors of Voices yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Türkiye’ye çökerken Erdoğan’a yardım eden siyasetçi kim?

Gazeteci Adem Yavuz Arslan, Sedat Peker’in itiraflarıyla başlayan tartışmaları farklı bir açıdan yorumladı. Türkiye’nin içinden geçtiği çöküş sürecinin mimarının sadece AKP ve Tayyip Erdoğan olmadığını kaydeden gazeteci Arslan, Youtube’a yayınladığı son videosunda 17-25 Aralık sürecinde ortaya dökülen suçları görmelerine rağmen Erdoğan’ın ‘fetö-paralel’ söylemlerine pirim veren herkesin bugün yaşanan çöküşten sorumlu olduğunu söylüyor. BOLD

Türkiye’ye çökerken Erdoğan’a yardım eden siyasetçi kim? yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Gazeteciler Cemiyeti Veyis Ateş’i üyelikten çıkardı

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), kara para aklamak suçlamasıyla hakkında tutuklama kararı bulunan iş insanı Sezgin Baran Korkmaz’dan 10 milyon euro istediği belirtilen eski HaberTürk sunucusu Veyis Ateş’i oy birliğiyle üyelikten çıkardı.

BOLD – TGC, iddiaların ardından Veyis Ateş’le ilgili açtığı disiplin soruşturmasında kararını açıkladı. TGC, savunmasını göndermeyen Ateş’in oy birliğiyle üyelikten çıkarılmasına karar verdi.

TGC Yönetim Kurulu’ndan konuyla ilgili yapılan açıklama şöyle:

“Veyis Ateş’in yurt dışında tutuklanan Sezgin Baran Korkmaz’ın taleplerini İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ilettiğini kabul eden açıklamaları ve kamuoyuna yansıyan ‘ses kaydı’ alenileşmiştir.

Veyis Ateş’in tutum ve davranışlarının Tüzüğümüzün 11. maddesinde ifadesini bulan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin amacıyla ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nde belirtilen ilkelerle bağdaşmadığı ortaya çıkmıştır.

Tüzüğün 11.maddesi ile Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ndeki

‘Gazetecinin doğru davranış kuralları, hak ve sorumluluklarıyla bağdaşmayan tutum ve davranış içinde olmak’ ve

‘Gazeteci, çıkar ve nüfuz sağlayacak habercilikten kaçınmalıdır. Mesleğini gölgeleyecek, itibarını sarsacak türden oluşumlar içerisinde yer almamalıdır’ hükümleri dikkate alınarak Veyis Ateş’in oy birliğiyle üyelikten çıkarılmasına, üyelikten çıkarılma kararına karşı Genel Kurulda itiraz hakkı olduğunun kendisine bildirilmesine karar verilmiştir.”

Arvasi: Erdoğan’ın şahitliği kabul edilemez

Gazeteciler Cemiyeti Veyis Ateş’i üyelikten çıkardı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Sosyal medyayı sallayan röportaj: Türkiye bir organize suç örgütü tarafından gasp edilmiş durumda

Ankara’da bir YouTube kanalına konuşan kadının söyledikleri sosyal medyada binlerce kez izlendi. İsmi açıklanmayan kadın, AKP hükumetini sert sözlerle eleştirdi. “Türkiye bir organize suç örgütü tarafından gasp edilmiş durumda. Bu saatten sonra korkmuyoruz. Alsınlar buradan nereye götürüyorlarsa götürsünler” dedi.

BOLD – Ağaçkakan Youtube hesabının yaptığı sokak röportajına ilişkin video sosyal medyada binlerce kez paylaşıldı. Videoda konuşan kadın, “Bütün çoluk çocuk yaşlı ne kadar insan varsa malına mülküne göz konmuş durumda” ifadesini kullandı.

Sosyal medyada viral olan videoda kadın şunları söyledi: “Türkiye şu anda bir organize suç örgütü tarafından gasp edilmiş durumda. Bütün çoluk çocuk yaşlı ne kadar insan varsa malına mülküne göz konmuş durumda. Bu saatten sonra yok konuşamıyoruz da korkuyoruz da… Hayır arkadaşım konuşuyoruz da alsınlar buradan nereye götürüyorlarsa götürsünler. Türkiye bu hale gelecek bir ülke değildi. Bunun HDP’si MHP’si CHP’si İyi Partisi AKP’si yok. İnsan olan vicdanı olan bir vatandaş çıksın. Savcı mısın bir şeyleri savan adam mısın. Gözünü seveyim ya ülkenin düştüğü duruma bak. Toplum olarak birlik olmak zorundayız. Hala insanlar o gencecik kız için başsağlığı dileyemiyorlar korkudan. Bunun ötesi var mı? Neden? HDP mi? Alma Meclis’e almışsın bitmiş artık. Şu anda HDP ben seninle ortağım Cumhur İttifakına giriyorum dese AK Parti en başta tamam diyecektir. Bence Devlet Bahçeli de çıksın bunca yıldır yaptığı şey ellerinde bir kaset var ben buyum beni affedin desin ona da oy verelim. Ama yeter bu kadar da olmaz. Üç tane çocuğumuz var bizim. Nerede büyüyecekler bunlar. Elimiz yüreğimizde ne yaşayacağız yani. Resmen bir suç örgütü gasp etmiş ülkeyi.”

Sosyal medyayı sallayan röportaj: Türkiye bir organize suç örgütü tarafından gasp edilmiş durumda yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Arvasi: Erdoğan’ın şahitliği kabul edilemez

İlahiyatçı Sacit Arvasi, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Avrupa ve ABD’de aşıyı ücretli yapıyorlar” sözünün yalan olduğunu söyledi. ABD cezaevlerinde mahkumlara İslamiyet’i anlatan Arvasi, “Böyle halkın içinde milyonlara yalan söyleyen bir adamın hiçbir şeri mahkemede şahitliği kabul edilemez” dedi.

BOLD – AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kovid-19 aşılarının ABD ve Avrupa’da parayla yapıldığı yalanı infiale neden oldu. İlahiyatçı Sacit Arvasi sosyal medya üzerinden paylaştığı videoda, “Yalan söylemek günahtır. Utanmadan yalan konuşuyor kebair işliyor” dedi.

ABD’DE AŞI OLAN MAHKUMLARA ÜSTE PARA VERİLDİ

ABD’de cezaevlerinde mahkumlara Müslümanlığı anlatan Arvasi,  “Biz ABD’de ücretsiz aşı olduk. Ve benim görev yaptığım hapishanede aşı olan her mahkuma para ödediler” ifadesini kullandı.

YALANCININ ŞAHİTLİĞİ KABUL EDİLMEZ

Arvasi, “Böyle halkın içinde milyonlara yalan söyleyen bir adamın hiçbir şeri mahkemede şahitliği kabul edilemez. Çünkü yalancıdır. AKP’nin müstakbel halifesinin yalanı bununla da sınırlı değil. Kızıma suikast yapacaklar dedi yalan çıktı. Üstü çıplak adamlar başörtülü bacıma saldırdılar dedi yalan çıktı. Bir değil iki değil” dedi.

ERDOĞAN’A YALANCIDIR KAYDI DÜŞÜLECEK

Hadis alimlerinin cerh ve tadil isminde ilim geliştirdiklerini hatırlatan Arvasi, “Hadisleri rivayet edenleri tek tek incelemişlerdir. Hafızası nasıldır güvenilir midir, yalan söylemekle itham olmuş mudur? Açıktan günah işlemiş midir? Eğer bir ravinin yalanına denk gelmişlerse kezzabun yalancıdır deyip ondan hadis almamışlardır. Hadis tedvini döneminde bir hadis ravisi olmuş olsaydı AKP’nin müstakbel halifesinin bütün kitaplara ‘hu ve kezzabun’ o yalancıdır diye kayıt düşülecek. Ve ondan gelecek hiçbir hadisi almayacaklardır” ifadeleri kullandı.

HAKKIN DİVANINDA BİZ BUNLARA İNANDIK MAZERETİ KABUL EDİLMEZ

Arvasi, “Bunların böyle pervasızca yalanlarına aldanarak binlerce insana zulmeden malına mülküne el koyan yarın hakkın divanında biz bunlara inandık demeniz size mazeret olmayacak” uyarısı da yaptı.

Erdoğan’ın ücretli aşı yalanı: 1 Penny bile almıyorlar

Arvasi: Erdoğan’ın şahitliği kabul edilemez yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Korumaları atama bekleyen öğretmeni Erdoğan’a dokundurtmadı

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, atama bekleyen öğretmenlerle diyaloğu korumalara zor anlar yaşattı. Kadın öğretmenlerin Erdoğan’a dokunmasını önlemek için yoğun çaba harcayan korumaların öğretmenlerin kollarından tutup ittiği görüldü.

BOLD- Erdoğan, Hatay’daki program sırasında atama bekleyen öğretmenlerle konuştu. Atama için yalvaran öğretmenlere Erdoğan, “Biz alacağımızı aldık. 20 bin atama yaptık yeterli” dedi.

Yol TV’nin yayınladığı videoda Atama bekleyen öğretmenler ise ‘Reisim ne olur, yalvarıyorum size, tek umudumuz sizsiniz’ sözleriyle Erdoğan’dan yardım istedi.

Erdoğan SBK’nın getirdiği paraları hiç geri çevirmemiş

Korumaları atama bekleyen öğretmeni Erdoğan’a dokundurtmadı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Türkiye fotoğrafı: Bir yanda AKP’lilerin sefası diğer yanda intihar eden halk

İktidara yakın isimler ultra lüks otellerde yaptıkları 100 bin liralık tatilleri ve aldıkları milyon dolarlık paralarla gündem olurken halk ise ekonomik kriz nedeniyle zor günler geçiriyor. Diyarbakır’da borçları nedeniyle bunalıma giren bir kişi daha intihar etti. 2021’in ilk beş ayında çoğunluğu geçim sıkıntısı nedeniyle 150 kişi intihar etti. 

BOLD – Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde başından silahla vurulmuş halde yol kenarında bir erkek cesedi bulundu. Şahsın borçları nedeniyle intihar ettiği ortaya çıktı.

“BORÇLARIM YÜZÜNDEN İNTİHAR EDİYORUM”

Olay yerine gelen polis, cesedin başucunda bir tabanca buldu. Şahsa ait olduğu düşünülen araçta inceleme yapan polis ekipleri, üzerinde ”Borçlarım yüzünden intihar ediyorum, kimse sorumlu değil’ yazılı bir not buldu. Olayın cinayet olup olmadığı araştırılırken, Hüseyin E.’nin cansız bedeni, 112 sağlık ekiplerince otopsi için hastane morguna kaldırıldı.

Diyarbakır’da Hüseyin E. borçları yüzünden intihar etti.

60 BİN KİŞİ İNTİHAR ETTİ

AKP iktidarı döneminde artan işsizlik ve geçim sıkıntısı intiharlar sayısını artırdı. TÜİK’in istatistiklerini baz alarak CHP’nin hazırladığı rapora göre 2002’den bu yana intihar edenlerin sayısı 60 bine ulaştı. Geçim sıkıntısı nedeniyle 4 bin 800 kişi canına kıydı. Bu yılın ilk beş ayında ise çoğunluğu ekonomik nedenlerden olmak üzere 150’nin üzerinde kişi intihar etti.

 

 

Erdoğan’ın ücretli aşı yalanı: 1 Penny bile almıyorlar

Türkiye fotoğrafı: Bir yanda AKP’lilerin sefası diğer yanda intihar eden halk yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

ABD’deki Halkbank davası Meclis tutanaklarında: Savcının hâlâ bize vermediği deliller var

Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, ABD’de devam eden davayla ilgili kritik bir açıklama yaptı. ABD savcılığıyla anlaşma zeminleri aradıklarını söyleyen Arslan, “Savcılıktan hâlâ bize verilmeyen deliller var, bu delilleri kendilerinden istedik. Savcılıkla temas hâlindeyiz anlaşma zeminleri olabilir mi o süreçleri de yönetmeye çalışıyoruz” dedi.

BOLD – Amerika’da devam eden Halkbank davası Türkiye Büyük Millet Meclisi tutanaklarına girdi. Halkbank Genel  Müdürü Osman Arslan, TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu’nda milletvekillerinin sorularını cevapladı. Milletvekilleri dava sonrasında Halkbank’a 20 milyar dolar ceza kesilip kesilmeyeceğini sordu.

ABD’de devam eden davayla ilgili birkaç koldan strateji yürüttüklerini kaydeden Arslan, dava için ABD’nin en önemli ve en iyi hukuk firmalarından biriyle çalıştıklarını söyledi. Ayrıca banka içinde 30 kişilik bir heyet teşkil ettiklerini belirtti.

SAVCILIKLA ANLAŞMA ZEMİNLERİ ARIYORUZ

Davaya ciddi şekilde savunma hazırladıklarını kaydeden Arslan’ın açıklamaları tutanaklara şöyle geçti: “Savcılardan önemli miktarda delil aldık ama hâlâ bize verilmeyen deliller olabilir düşüncesiyle bunları da kendilerinden istiyoruz. Arkadaşlarımız ciddi bir şekilde inceliyor delilleri ve lehimize olabilecek delilleri bulmaya çalışıyoruz, bunu Amerikalı hukukçularla paylaşıyoruz ve güçlü bir savunma stratejisi geliştirmeye çalışıyoruz. Öte yandan da savcılıkla temas hâlindeyiz acaba dava bitmeden de birtakım anlaşma zeminleri olabilir mi onu da başka bir ekip üzerinden o süreçleri de yönetmeye çalışıyoruz. Ümit ediyorum bankamız ve ülkemiz lehine en iyi şekilde sonuçlandırmak için elimizden gelen tüm gayreti sarf ediyoruz.”

Diyanet TÜİK’in enflasyon rakamı gibi kurbanlık fiyatı açıkladı

ABD’deki Halkbank davası Meclis tutanaklarında: Savcının hâlâ bize vermediği deliller var yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Diyanet TÜİK’in enflasyon rakamı gibi kurbanlık fiyatı açıkladı

Diyanet İşleri Başkanlığı, Diyanet Vakfı aracılığı ile keseceğini açıkladığı kurbanlıkların fiyatlarını 1.125 lira olarak belirledi. İndirim marketlerde kurbanlık satış fiyatları 1.595 lira iken, kurbanlık pazarlarında ise küçükbaş kurbanlık fiyatları 1.800 liradan başlıyor. Diyanet’in yurt içinde uygun fiyata kurbanlığı nereden temin edip keseceği ise merak konusu oldu.

BOLD – Hükumetten gelen talep nedeniyle bu yıl fitre miktarını geçen yıla göre 1 lira artıran Diyanet, kurban fiyatlarında ise yüzde 15 artışa gitti. Bu fiyat bile piyasa rakamlarının çok gerisinde kalırken Diyanet’in yurt içinde keseceği kurbanlıkları nereden temin edeceği ise merak konusu oldu.

PAZARDA FİYATLAR 1800 LİRADAN BAŞLIYOR

Diyanet’in enflasyonu gizlemek için yaptığı fiyat açıklamaları kurumu zorda bıraktı. Resmi rakamlara göre üretici fiyatları yüzde 38 artarken Diyanet kurbanlık fiyatlarında tüketici fiyat artışının da altında bir oranda artışa gitti. Geçen yıl 975 lira olan yurt içi kurban kesim bedelleri, bu yıl yüzde 15.3’lük bir artışla 1.125 liraya çıkarıldı. Bu fiyat bile kurban pazarlarında 1800 liradan satışa çıkarılan küçükbaş kurbanlık fiyatlarının çok gerisinde kaldı.

MASA BAŞINDA FİYAT BELİRLİYORLAR

Diyanet’in açıkladığı kurbanlık fiyatlarına yetiştiricilerden de tepki geldi. Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Başkanı Nihat Çelik, katıldığı TV5’de Emek ve Tarım programında kurbanlık ücretleri nedeniyle Diyanet İşleri Başkanlığına tepki gösterdi. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş tarafından açıklanan vekaletle kurbanlık ücretlerini sert bir dille eleştiren Çelik, “Masa başında fiyat belirliyorlar. Bu fiyatlar gerçeği yansıtmamaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığının almış olduğu kurbanlık fiyatları bütün çiftçilerin, bütün yetiştiricilerin tepkisine yol açmıştır. Bu fiyatlar uzaktan yakından gerçeği yansıtmamaktadır” dedi.

 

George Floyd’u gözaltına alırken öldüren polise 22 yıl 6 ay hapis cezası

Diyanet TÜİK’in enflasyon rakamı gibi kurbanlık fiyatı açıkladı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Erdoğan SBK’nın getirdiği paraları hiç geri çevirmemiş

Avusturya’da kara para aklama iddiasıyla tutuklanan Sezgin Baran Korkmaz’ın 2017 yılında verdiği bir röportajda, birlikte çalıştığı isimleri AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a götürdüğünü ve bu görüşmenin ardından Türkiye’ye paraların geldiğini söylediği ortaya çıktı.

BOLD – Kara para aklama iddiasıyla Avusturya’da tutuklu bulunan SBK Holding’in patronu Sezgin Baran Korkmaz’ın AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la anısı gündem oldu. 2017’de katıldığı bir programda yaptığı konuşmada Korkmaz’ın “Cumhurbaşkanı bizi hiç çevirmedi” demesi dikkat çekti.

“MERHABA” DE PARA GELSİN BİZE

SBK Holding Yönetim Kurulu Başkanı Korkmaz’ın 2017’de katıldığı bir radyo programındaki konuşması ortaya çıktı. Programda Korkmaz, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendilerine çok yardımcı olduğunu ifade ederek, “Bizim patronlar da orada olacak. Patron reisle görüşsün de… Bazen biz şey diyoruz, Cumhurbaşkanı’m bunlara ‘Merhaba’ de de, para gelsin bize” diyerek kahkaha atıyor. Korkmaz, “Sağolsun Cumhurbaşkanı’mız patronlarımızla filan görüşüyor. Hiç kırmadı bizi” diyor.

ÜLKEYE 150 MİLYON DOLAR GETİRDİM

Eskiden cumhurbaşkanları, başbakanların kimseyle görüşüp muhatap olmadıklarını öne süren Korkmaz, “Bana diyorlar ki ‘Nereden tanıyorsunuz?’ Vallahi billahi tanımıyorum. ‘Nerede bulsam gidip yapışıyorum’ diyorum. Hiç daha bugüne kadar geri çevirmedi insanları. Birebir yaşadım. Patronlarımın yanına her getirip koyduktan sonra ülkeye 100-150 milyon dolar para getirdim. Amerikan fonu yani, tertemiz” ifadelerini kullanıyor.

ERDOĞAN, PATRONLARIMLA YEMEKTE BULUŞTU

“Cumhurbaşkanı, iş adamlarıyla birlikte gidiyor bir ülkeye. Buna aracılık ediyor. Siz hiç gittiniz mi?” sorusuna Korkmaz, “Gittim bir geziye. Bizim Amerikalı patronlarla bir yemekte buluştular. Yemekteyken 5 dakika dedim ki, ‘Efendim patronlarımızla özel görüşmemiz gerekiyor.’ Tam bir saat 25 dakika benimle beraber patronlarımla konuştu. O bir saat 25 dakika ne kazandırdı biliyor musunuz? Türkiye’de bin tane artı personel aldım işe” yanıtını veriyor.

 

 

Diploma yok unvan çok

Erdoğan SBK’nın getirdiği paraları hiç geri çevirmemiş yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Erdoğan’ın ücretli aşı yalanı: 1 Penny bile almıyorlar

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün Türkiye’nin Kovid-19 aşısını ücretsiz yaptığını anlatırken, İngiltere’nin aşı için 100  sterlin aldığını iddia etti. Erdoğan’ın sözlerini İngiltere’de yaşayan Türk vatandaşları kısa sürede yalanladı. İngiltere’de aşının ücretsiz yapıldığı ortaya çıktı. ABD, Almanya, Belçika, Fransa, İtalya, İspanya ve Yunanistan aşıyı ücretsiz yapıyor.

BOLD ANALİZ – AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Türkiye’nin Kovid-19’a karşı yaptığı aşılamayı överken, Avrupa’da aşının ücretli yapıldığını, İngiltere’nin aşı için 100 sterlin aldığını iddia etti.

Erdoğan, “Avrupa’nın en gelişmiş ülkeleri Amerika da dahil. Hepsi şu Kovid’le ilgili aşı var ya, bu aşıyı ücretli yaptırıyor biliyor musunuz? Ücret alıyor, ücret. İngiltere’de 100 sterlin gibi rakamla aşı yapılıyor. Bizde böyle bir şey yok” dedi.

AŞIYI HERKES BEDAVA OLUYOR

Ancak Erdoğan’ın açıklamaları İngiltere’de yaşayanlar tarafından yalanlandı. BBC, Erdoğan’ın açıklaması sonrası aşılamanın ücretsiz olduğunu belirten bir haber yayınladı. İngiltere’de yaşayan Türkler de sosyal medyadan aşının ücretsiz yapıldığını duyurdu. Twitter’de bir kişi, “Erdoğan dün İngiltere’de aşının ücretli olduğunu söyledi ya, inanmayın. Aşı İngiltere’de ücretsiz ayrıca İngiltere sağlık bakanlığı ülkedeki yabancılara onların dilinden aşı formu gönderiyor. (Kürdçe dahil)” dedi. Yılmaz Peker isimli kişi ise, “Ben İngiltere Cardiff de yaşıyorum herkes bedava aşı ve test oluyor kayıtlı olduğun sağlık ocağı seni arayıp randevu veriyor gidip aşını oluyorsun bu kadar 1 penny bile almıyorlar” dedi. 

Erdoğan’ın sözlerinin aksine İngiltere aşıdan ücret almazken, Avrupa’nın pek çok ülkesinde de aşı ücretsiz yapılıyor. Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Belçika ve Yunanistan aşıyı ücretsiz yapıyor. Sağlık sistemi ücretli olan ABD’de de aşı ücretsiz yapılıyor.

İşte ülkelerin aşılama politikaları:

İNGİLTERE

43 milyon kişinin en az bir doz, 32 milyon kişinin de iki doz aşı olduğu İngiltere’de Kovid-19 aşılama programı ücretsiz yürütülüyor.

ABD

Hem Trump yönetimi hem de Başkan seçilen Joe Biden, aşının tüm Amerikalılar için ücretsiz olacağını açıkladı. Aşı masraflarının özel veya devlet sigorta planlarına veya sigortasızlar için özel bir devlet yardım fonuna fatura edildiği belirtiliyor. ABD’de 321 milyon doz aşı yapılırken, halkın yüzde 46.1’i aşılandı.

ALMANYA

Almanya’da vatandaş ya da göçmen bütün yaşayanlara aşı ücretsiz yapılıyor. Ülke test ve aşılama için vatandaşların kolaylıkla ulaşabileceği özel Kovid-19 sağlık merkezleri kurdu. Almanya’da 24 Haziran itibariyle 70.5 milyon doz aşı yapıldı. Berlin Belediyesi, aşılamanın ücretsiz yapılacağını belirterek, Türkçe olarak şu duyuruyu yaptı: “Vatandaşlar için, sağlık sigortası durumlarından bağımsız olarak aşılama ücretsiz olarak yapılacaktır. Aşının masraflarını Federal Alman Hükümeti üstlenir.”

FRANSA

Fransa’da yaşayanlara aşı ücretsiz yapılıyor. Ülkede bugüne kadar 49 milyon kişi aşılandı. İki doz aşıyı vurulanların sayısı 17.2 milyona ulaştı.

İSPANYA

İspanya’da bütün vatandaşlara ücretsiz yapılırken, aşılama için 13 bin sağlık merkezi organize edildi. Ülkede aşı zorunlu değil. Ülkede 38.3 milyon doz aşı yapıldı.

BELÇİKA

Belçika vatandaşlarına ve ülkede ikamet edenlerden aşı için ücret alınmıyor. Belçika’da 10 milyon doz aşı yapıldı.

 YUNANİSTAN

Kovid-19 aşısı Yunanistan’daki herkes için ücretsiz. Ülkede 7.82 milyon doz aşı yapıldı. Tüm aşılarını olanların sayısı yüzde 31.6.

İTALYA

İtalya’da Kovid-19 aşısı ücretsiz yapılıyor. Ülkede bugüne kadar 48.9 milyon doz aşı yapıldı.

Erdoğan talimatsız kurdele kesilmesine kızdı

Erdoğan’ın ücretli aşı yalanı: 1 Penny bile almıyorlar yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

George Floyd’u gözaltına alırken öldüren polise 22 yıl 6 ay hapis cezası

ABD’nin Minneapolis kentinde George Floyd’un boynuna 9 buçuk dakika boyunca dizini bastırarak öldürmekten geçtiğimiz Nisan ayında suçlu bulunan eski polis memuru Derek Chauvin, 22 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

BOLD – Minnesota Eyaleti’ndeki Hennepin Bölge Mahkemesi, Mayıs 2020’de Floyd’un gözaltına alındığı sırada yetkisini kötüye kullandığı belirtilen eski polis memuru Chauvin’i, 2. ve 3. dereceden cinayet ve 2. dereceden adam öldürme suçlarından mahkum etti.

ABD’nin Minnesota eyaletinde 25 Mayıs 2020’de gözaltına alınmak istenirken beyaz polis memuru Derek Chauvin’in dizi ile boynuna baskı uygulaması sonucu yaşamını yitiren siyah vatandaş George Floyd davasında jüri kararını Nisan ayında açıklamıştı. Jüri, polis memuru Derek Chauvin’i ikinci derece, üçüncü derece cinayet ve ölüme sebebiyet vermekten suçlu bulmuştu. Chauvin, kararın açıklandığı duruşmada tutuklanmıştı.

Yargıç, Chauvin’in alacağı hapis cezasının iki ay sonra sonra belirleneceğini duyurmuştu. Dün Chauvin hakkındaki karar açıklandı.  Polis memuru Chauvin, 22,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Yargıç Peter Cahill’in kararını ayakta dinleyen Chauvin’in sakin tavırları dikkati çekti.

GEORGE FLOYD’UN ÖLÜMÜ

Minnesota eyaletinin Minneapolis kentinde, siyahi Amerikalı 46 yaşındaki George Floyd, 25 Mayıs 2020’de dolandırıcılık şüphesiyle gözaltına alındığı sırada, 44 yaşındaki polis memuru Derek Chauvin’in 9 dakika 29 saniye boyunca diziyle boynuna bastırması nedeniyle dakikalarca “nefes alamıyorum” diye yalvarmıştı.

Floyd’un, olay yerine gelen acil sağlık ekiplerince kaldırıldığı hastanede öldüğü belirtilmiş, olayla ilgili görüntüler ülkede siyahlara yönelik polis şiddeti tartışmalarını alevlendirmiş ve şiddetli protestolara neden olmuştu.

Floyd’un ölümüne neden olmakla suçlanan Chauvin, olaydan 4 gün sonra gözaltına alınmıştı. Hakkında 2. ve 3. dereceden cinayet ve 2. dereceden adam öldürme suçlamalarıyla dava açılan Chauvin tutuklanmıştı.

Chauvin, 29 Mayıs 2020’den beri tutuklu bulunduğu Oak Park Heights’teki hapishaneden 10 Temmuz 2020’de 1 milyon dolar kefaletle serbest bırakılmıştı.

Daha sonra çıktığı duruşmada kefaleti kaldırılan Chauvin tutuklanarak cezaevine konulmuştu.

Floyd’un ölümünde kusurlu bulunan diğer 3 eski polis memuru da daha önce 750 bin dolar tutarındaki kefalet bedelini ödemeleri üzerine tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmişti.

3 eski polis memurunun, eyalet tarafından yöneltilen cinayet ve adam öldürme eylemine yardım ve yataklık suçlamalarından yargılanmasına ağustos ayında başlanması bekleniyor.

“Başka ülkenin Kırgızistan’dan insan kaçırmasına izin veremeyiz”

George Floyd’u gözaltına alırken öldüren polise 22 yıl 6 ay hapis cezası yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

25 Haziran 2021 Cuma

Diploma yok, unvan çok

Üniversite diplomasının aslını gösteremeyen, liseden çok sayıda arkadaşı olmasına karşın üniversiteden hiç arkadaşı bulunmayan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın çeşitli üniversitelerden 20 adet fahri doktora unvanı bulunduğu ortaya çıktı.

BOLD – Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında üniversite diploması tartışmalarıyla gündeme gelen AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a verilen fahri doktora unvanlarıyla ilgili CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu’nun verdiği soru önergesine YÖK tarafından yanıt geldi.

SARAY’A ERDOĞAN’IN UNVANLARINI SORDU

Gaytancıoğlu, Erdoğan’a çeşitli üniversiteler verilen fahri doktora unvanları verildiğini, ancak bu unvanları veren üniversitelerin hangileri olduğu, sayısı ve alanları konusunda net bir bilgisi olmadığı gerekçesiyle hazırladığı soru önergesi ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a kaç tane fahri doktora unvanı verildiğini; bu unvanların hangi üniversiteler tarafından, hangi tarihte ve hangi alanlarda verildiğini” sordu.

YÖK: VERİLER BİZDE YOK

Anka’nın haberine göre Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, gönderdiği cevapta önergenin MEB’in görev ve yetkisinde olduğunu belirtti. Gaytancıoğlu, aynı soruları 29 Nisan’da Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a yöneltirken, Milli Eğitim Bakanlığı soruyu, 17 Mayıs 2021 tarihinde Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na (YÖK) yönlendirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fahri doktora unvanlarıyla ilgili YÖK Başkan Vekili Sefa Kapıcıoğlu’nun verdiği yanıtta ise YÖK’te fahri doktora sayılarına ilişkin veriler bulunmadığı belirtildi.

20 FAHRİ DOKTORA UNVANI ÇIKTI

Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde Erdoğan’ın 20 üniversiteden fahri doktora unvanı aldığı bilgisi bulunuyor. Erdoğan’ın fahri doktora aldığı üniversiteler şöyle:

– 27 Haziran 2019 – Mukogawa Kadın Üniversitesi
– 2 Eylül 2018 – Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi
– 20 Mayıs 2018 – Uluslararası Saraybosna Üniversitesi
– 25 Aralık 2017 – Hartum Üniversitesi
– 1 Mayıs 2017 – Hindistan Jamia Millia İslamia Üniversitesi
– 25 Mart 2016 – Bozok Üniversitesi
– 6 Kasım 2016 – Sağlık Bilimleri Üniversitesi
– 1 Haziran 2016 – Uganda Makarere Üniversitesi
– 27 Mayıs 2016 – Ahi Evran Üniversitesi
– 13 Mayıs 2016 – Kocaeli Üniversitesi
– 11 Mart 2016 – Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
– 4 Şubat 2016 – Peru San Ignacio De Loyola Üniversitesi
– 22 Aralık 2015 – Uludağ Üniversitesi
– 2 Aralık 2015 – Katar Üniversitesi
– 27 Kasım 2015 – Bayburt Üniversitesi
– 24 Ekim 2015 – Hasan Kalyoncu Üniversitesi
– 8 Ekim 2015 – Japonya Waseda Üniversitesi
– 17 Nisan 2015 – Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk Kazak Üniversitesi
– 22 Ocak 2015 – Addis Ababa Üniversitesi
– 7 Ocak 2015 – Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

DİPLOMA HALA ORTADA YOK

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın üniversite diploması üzerindeki şaibe hala giderilebilmiş değil. Erdoğan’ın yükseköğrenim diplomasının bulunmadığı, hatta lise diplomasının da yükseköğrenim görmeye uygun olmadığı yönünde birçok girişimde bulunan HKP, son olarak da Erdoğan’ın mezun olduğu iddia edilen Eyüp Lisesi’nden diplomasını talep etti. Diplomanın kendilerine verilmemesi üzerine HKP, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu. HKP’liler daha sonra da Erdoğan’ın yükseköğrenim diplomasını aldığı iddia edilen Marmara Üniversitesi’nden Erdoğan’ın diplomasını talep etti. Üniversite, HKP gibi Erdoğan’ın diplomasını talep eden kişi ve kurumlara uzun yıllardır cevap vermiyor.

 

“Başka ülkenin Kırgızistan’dan insan kaçırmasına izin veremeyiz”

Diploma yok, unvan çok yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Erdoğan, ‘talimatsız kurdele kesilmesine’ kızdı

AKP Lideri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ertuğrul Gazi gemisinin açılışında kendisini beklemeden kurdele kesilmesine kızdı. Erdoğan, “Talimat vermeden kestiniz.” dedi.

BOLD – Cumhurbaşkanı Erdoğan, LNG depolama ve gazlaştırma gemisi Ertuğrul Gazi’nin hizmete alınması törenine katıldı. Video konferans yöntemiyle programa katılan Erdoğan, “Bütün arkadaşlar makasları alsın. O kadar birbirinize yakın olmayın. Şöyle mesafe koyun.” diye uyardı.

Erdoğan konuşurken geminin üzerinde bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ve beraberindekiler kurdeleyi kesti. Erdoğan, “Talimat vermeden kestiniz” diyerek tepki gösterdi.

Erdoğan, ‘talimatsız kurdele kesilmesine’ kızdı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Müsilajlı Türkiye: Deniz var ama girmek yasak

Marmara Denizi’ni kaplayan deniz salyası (müsilaj) sahilleri de esir aldı. Kocaeli’nin Darıca ilçesinde sahiller müsilajla kaplanınca denize girmek yasaklandı.

BOLD – Yıllarca kanalizasyon ve atık suları denize akıtan Türkiye, müsilajla boğuşuyor. Yapılan temizlik çalışmalarına rağmen yeniden ortaya çıkan deniz salyası yüzünden denize girişler yasaklandı.

‘DENİZE GİRMEK YASAKTIR’ TABELALARI ASILDI

Vatandaşların denize girmemesi için ‘Denize girmek yasaktır’ tabelaları konuldu. Zabıta Müdürlüğü ekipleri de araçlardan anonslar yaptı. Halka “Lütfen dikkat, Darıca sahilde denize girmek yasaktır” uyarısı yapıldı.

Marmara Denizi’ne kıyısı olan şehirlerde sudan numuneler alındı. Çıkacak sonuçlara göre birçok şehirde denize girilip girilmeyeceğine karar verilecek.

Müsilajlı Türkiye: Deniz var ama girmek yasak yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Erdoğan Türkiye’sinde çocuklar çöpten ekmek yiyor

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Neymiş millet açmış. Aç olarak dolaşanları buyurun siz de doyuruverin” sözlerinin ardından İstanbul’un göbeğinde iki çocuk çöpten ekmek yerken görüntülendi.

BOLD – Tayyip Erdoğan başta olmak üzere AKP iktidarının yetkili isimlerinin söylemlerinin aksine Türkiye’de vatandaşların yoksulluğunu gösteren görüntüler İstanbul’da çekildi.

Cumhuriyet gazetesinin yayınladığı görüntülerde iki çocuk çöp kutusundan ekmek ve simit parçaları yerken görülüyor.

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz haftalardaki grup toplantısında muhalefeti eleştirerek, “Şimdi bakıyorsunuz sözde siyasi parti genel başkanı olarak konuşanlara neymiş millet açmış. Biz ne gerekiyorsa bütün imkânlarımızı seferber ederek yapıyoruz. Aç olarak dolaşanları buyurun siz de doyuruverin” demişti.

Erdoğan’ın sözleri tepki çekerken, Cumhuriyet gazetesinin İstanbul’da sokaktaki çöpün kenarında ekmek kırıntılarını yiyen iki çocuğun görüntüleri yansıdı. Gazete, görüntüleri, “Gazetemizin bulunduğu sokakta çöpün kenarında yere dökülmüş ekmek ve simit parçalarını yiyen iki çocuğun görüntüleri, bir tarafın ne kadar zenginleşirken, bir tarafın nasıl aynı kaldığını gözler önüne seriyor… Söz bu kadar…” ifadeleriyle yayınladı.

Hırsız ve canilerin izinleri uzatılıyor ama bebekler cezaevinde

Erdoğan Türkiye’sinde çocuklar çöpten ekmek yiyor yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

“Başka ülkenin Kırgızistan’dan insan kaçırmasına izin veremeyiz”

Kırgız Milletvekili Marlen Mamataliev, “Orhan İnandı’yı sağ salim bulmak için ülke olarak her türlü adımı atmamız gerekiyor. Topraklarımızda başka ülkelerin operasyon yapmasına ve insan kaçırmasına asla izin veremeyiz” dedi.

BOLD – Kırgızistan Milletvekili Marlen Mamataliev, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından kaçırılan eğitimci Orhan İnandı ile ilgili açıklama yaptı. “Orhan İnandı’nın ülkemiz için yaptığı işleri unutamayız ” diyen Mamataliev, “Kırgızistan vatandaşı olan olarak Orhan İnan’ı sağ salim bulmak için elimizden geleni yapmamız ve var gücümüzle çalışmamız lazım. Vatandaşlarımız olan birisinin milliyeti ve nereli olduğu bizi ilgilendirmez. Biz ülke olarak her vatandaşımızın sağlığından ve can güvenliğinden sorumluyuz. Özellikle de ülke topraklarımızda başka ülkelerin operasyon yapmasına ve insan kaçırmasına asla izin vermememiz gerekir. Maalesef, Orhan beyin ortadan kaçırılması toplumumuzu kaygılandırıyor. Ve şu ana kadar da bulunamamış olması da insanlarda farklı soruların oluşmasına neden oluyor” ifadelerini kullandı.

ORHAN İNANDI’NIN KURDUĞU OKULLARDA OKUDUM

Hakan Fidan’ın başkanı olduğu MİT tarafından kaçırılan Orhan İnandı’nın kurucusu olduğu okullarda 3 yıl okuduğunu kaydeden Mamataliev, “Orhan bey, ülkemize çok büyük katkıları olan ve eğitim sistemimizde çığır açmış birisidir. Onun açtığı okullarda binlerce çocuğumuz eğitim aldılar ve kendi alanlarında en iyi olduklarını hepimize gösterdiler. Sadece Kırgızistan’da değil, yurtdışında da gerek okudukları üniversitelerde gerekse mezun olduktan sonra iş hayatında da yaptıkları başarılı iş ve çalışmalarla kendilerini dünyada da ispat ediyorlar.” değerlendirmesi yaptı.

İÇ SİYASETE KIRGIZİSTAN’I DAHİL ETMEYİN

Türkiye’nin Orhan İnandı’ya bakış açısının ayrı bir konu olduğunu kaydeden Mamataliev, “Bu konu o ülkenin iç meselesidir. Başka bir ülkenin iç siyaset meselesini Kırgızistan’ın dahil edilmesi doğru değil. Buna müsaade edemeyiz. Orhan bey hakkındaki iddiaları ve suçlamaları bilmiyorum. Ama şunu biliyorum, Orhan Bey Kırgızistan’da çok faydalı işler yapmış, eğitim alanındaki ülkemize büyük katkısı olan bir insandır. Orhan beyin Kırgızistan’a olan katkılarını asla unutamayız” dedi.

“Başka ülkenin Kırgızistan’dan insan kaçırmasına izin veremeyiz” yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Katarlı gençlere sınavsız tıp eğitimine tepkiler çığ gibi: Edep yahu!

Türkiye’de yarın 2 milyon 607 bin genç, Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) girecek. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzaladığı Milletlerarası Anlaşmayla ise Katarlı gençler Türkiye’de sınavsız tıp, diş hekimliği, eczacılık eğitimi alabilecek. Karara sosyal medyada tepkiler çığ gibi yükseldi.

BOLD – Türkiye ile Katar arasında “Askeri Sağlık Alanında Eğitim ve İşbirliği” Protokolü AKP lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından onaylandı. Protokole göre, Katarlı gençler sınava girmeden Türkiye’de tıp, diş hekimliği, eczacılık sağlık meslek yüksek okulu, hemşirelik alanlarında ön lisans, lisans ve lisansüstü eğitim alabilecek. Protokolde eğitime kabul edilecek öğrencilerle ilgili şartlar sıralanırken, YKS ya da herhangi bir sınav şartından bahsedilmedi.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/06/20210625-3.pdf linkiyle yayınlanan karara sosyal medyada tepkiler çığ gibi büyüdü.

Katarlı gençlere sınavsız tıp eğitimine tepkiler çığ gibi: Edep yahu! yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Rusya Karadeniz’deki gerginlik sonrası İngiltere’yi uyardı: Tekrarı halinde vururuz

İngiltere ile Karadeniz’de askeri gerginlik yaşayan Rusya, karasularına yönelik ihlallerin tekrarlanması halinde, uyarılarını dikkate almayan savaş gemilerini vuracağını açıkladı. Rusya, karasularını ihlal etmekle suçladığı bir İngiliz savaş gemisine yönelik uyarı atışı yapmış ve geminin güzergahını bombaladığını açıklamıştı.

BOLD – Rusya, Karadeniz’de yükselen tansiyon nedeniyle İngiltere’yi sert bir şekilde uyardı. Rusya, karasularına yönelik ihlallerin tekrarlanması halinde, uyarılarını dikkate almayan savaş gemilerini vuracağını duyurdu.

Rusya, Çarşamba günü Kırım yakınlarında karasularını ihlal etmekle suçladığı bir İngiliz savaş gemisine yönelik uyarı atışı yaptığını ve ‘Defenderı adlı bu geminin güzergâhını bombaladığını açıklamıştı.

Rusya Savunma Bakanlığı, Sivastopol açıklarındaki geminin bunun üzerine rotasını değiştirerek Rus karasularından ayrıldığını ifade etmişti. İngiltere ise gemisine Rus donanmasınca uyarı ateşi açıldığına ya da güzergâhının bir Su-24 savaş uçağı tarafından bombalandığına dair iddiaları yalanlamış ve ‘Defender’ın Ukrayna sularında seyrettiğini bildirmişti.

İngiltere dâhil uluslararası kamuoyunun büyük bölümü, Rusya tarafından 2014 yılında ilhak edilen Kırım’ı hâlen Ukrayna’nın bir parçası olarak tanıyor.

Kırım açıklarında Çarşamba günü yaşandığı öne sürülen vaka, Moskova’nın Soğuk Savaş’tan beri bir NATO savaş gemisini engellemek için gerçek mühimmat kullandığını ikrar ettiği ilk olay oldu.

“BU KEZ DOĞRUDAN HEDEFİ VURURUZ”

Olay sonrası gazetecilere konuşan Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, gelecekte ‘benzer ihlaller’ gerçekleşmesi hâlinde ne yapacaklarına dair bir soru üzerine, uyarılarının sonuç vermemesi durumunda yine ateş etmeye hazır olduklarını belirtti.

‘Uluslararası hukuka saygı göstermeleri’ için çağrıda bulunabileceklerini söyleyen Ryabkov, “İşe yaramaması hâlinde, bombalayabiliriz. Ama bu kez yoluna değil, doğrudan hedefin üzerine” diye ekledi.

İNGİLİZ BÜYÜKELÇİ BAKANLIĞA ÇAĞRILDI

Yaşanan gerginlik nedeniyle Rusya, İngiltere’nin Moskova Büyükelçisi Deborah Bronnert’i de Dışişleri Bakanlığına çağırdı. İngiliz büyükelçiye Moskova’nın tepkisinin ‘sert’ şekilde iletildiği açıklanırken Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova da Londra’yı ‘utanmazca’ yalan söylemekle suçladı.

Gazetecilere açıklamada bulunan Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov da İngiltere’nin ‘kasıtlı ve önceden tasarlanmış bir provokasyon’ gerçekleştirdiğini iddia ederken benzer eylemlerin tekrarlanması ve ‘daha ileri gitmesi’ hâlinde Rusya’nın sınırlarının yasal olarak savunulması açısından ‘tüm seçeneklerin’ değerlendirilebileceğini ifade etti.

“RUSYA’NIN KARARLILIĞINI TEST ETTİ”

Rus donanması kumandanı Amiral Nikolay Yevmenov da İngiliz destroyerinin hamlesinin açıkça kışkırtıcı olduğunu ve Rusya’nın kararlılığını test etmek amacıyla uyarıları göz ardı ettiğini kaydetti.

St. Petersburg’da gazetecilere verdiği demeçte Yevmenov, “Nasıl tepki vereceğimizi görmeye geldiler ve sadece silahlı güce tepki gösterdiler. Donanmamız provokasyonu durdurmak için yetkin ve güvenli bir şekilde hareket etti” diye konuştu.

Deniz güvenliği uzmanı ve İngiltere Kraliyet Deniz Kuvvetleri’nden emekli albay Mark Gray, Reuters’e verdiği demeçte, “Bu, Rusya’nın Kırım konusundaki kararlılığını test etmek için yapıldı” iddiasında bulundu.

İNGİLTERE: ZARARSIZ GEÇİŞE MÜDAHALEYİ KABUL ETMİYORUZ

İngiltere ise denizde ‘zararsız geçiş’e yasadışı bir müdahaleyi kabul etmeyeceğini ve donanmasının uluslararası hukuku savunacağını bildirdi.

Savunma Bakanı Ben Wallace yazılı açıklamasında, “Kraliyet Donanması her zaman uluslararası hukuku koruyacak ve zararsız geçişle ilgili yasadışı müdahaleyi kabul etmeyecek” dedi.

“Zararsız geçiş”, zarar vermemek kaydıyla gemilerin bir ülkenin karasularından geçmesi için uluslararası kabul görmüş bir hak.

Wallace’ın açıklamasında, İngiliz savaş gemisi HMS Defender’ın gerçek mühimmatın kullanıldığı bir Rus tatbikatı konusunda uyarıldığını ve tatbikatın konumunun geminin menzili dışında yapıldığı konusunda bilgilendirildikleri yer aldı. Wallace, Rus uçağının da savaş gemisinin 500 feet (152.4 m) üzerinden geçtiğini söyledi.

Wallace, “Bu uçak, HMS Defender için acil bir tehdit oluşturmadı, ancak manevralarından bazıları ne güvenli ne de profesyoneldi. HMS Defender, deniz telsizi üzerinden birkaç kez Rus birimlerine her zaman nazik ve profesyonel şekilde yanıt verdi” ifadelerini kullandı.

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, savaş gemisinin yasalara uygun hareket ettiğini ve uluslararası sularda bulunduğunu söylemiş, “Önemli olan nokta, Rusya’nın Kırım’ı ilhakını tanımamamızdır. Orası Ukrayna suları ve o suları bir yerden bir yere gitmek için kullanmak tamamen doğru” demişti.

BBC VE RUSYA GÖRÜNTÜLERİ YAYINLADI

Moskova, İngiliz gemisinin Rus Donanması’nın Karadeniz filosunun karargahı olan Sivastopol limanı yakınlarındaki Fiolent Burnu civarında Rus sularına 3 kilometre kadar girdiğini savunuyor.

İngiliz yayın kuruluşu BBC, bir Rus sahil güvenlik gemisinden İngiliz gemisine, rotasını değiştirmemesi halinde ateş edeceği uyarısı yaptığını gösteren görüntüleri yayınladı.

Videoda ağır aksanlı bir Rus sesi, İngilizce olarak “Eğer rotayı değiştirmezsen ateş edeceğim” diyor. BBC, ateş edildiğini ve 20 kadar Rus uçağının İngiliz gemisini üzerinde uçtuğunu bildirdi; ancak bombaların düştüğünü göstermedi.

Rusya ise İngiliz gemisine yakın uçan bir Rus SU-24 bombardıman uçağı ve insansız hava aracından çekilmiş görüntülerini yayınladı. Rusya Savunma Bakanlığı’nın paylaştığı görüntüler Rus jetlerinin destroyere yakın uçtuğunu, ancak herhangi bir bomba düşmesi veya uyarı atışı yapılmadığını gösteriyor.

14 Haziran’da İstanbul Boğazı’nı geçerek Karadeniz’e hareket eden HMS Defender, İngiltere Kraliyet Donanması’na ait Type 45 türü bir destroyer.

İNGİLTERE BÖLGEDE GERGİNLİĞİ ARTTIRMAK MI İSTİYOR?

Avrupa Birliği’nden ayrılan İngiltere geçtiğimiz aylarda yenilediği küresel askeri ve güvenlik politikasında Rusya’yı tehdit sıralamasında ilk sıraya koymuştu.

Rusya’nın Ukrayna sınırına asker yığdığı geçtiğimiz aylarda Rus basınında çıkan haberlerde, ABD’den daha çok İngiltere hedef alınmıştı.

İngiltere’nin ABD’yi Rusya’ya karşı kışkırttığı ve Ukrayna konusunda daha şahin politikalar uygulamaya teşvik ettiği ifade edilmişti. Buna karşın Biden yönetiminin daha itidalli olduğu ve frene bastığı kaydedilmişti.

Ukrayna krizinin zirve yaptığı dönemde Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı dahil çok sayıda üst düzey İngiliz yönetici Ukraynalı yetkililerle bir araya gelmiş ve Ukrayna’ya desteklerini ifade etmişlerdi.

Rusya’nın Ukrayna sınırına yığdığı askerlerin bir kısmını geri çektiği, Ukrayna krizinin soğumaya yüz tuttuğu ve Biden-Putin görüşmesi ile ABD ve Rusya arasındaki buzların bir nebze olsun erimeye başladığı günlerde meydana gelen gerginlik bir kez daha dikkatlerin İngiltere’ye odaklanmasına sebep oldu.

Karadeniz’de tehlikeli gerginlik: Ruslardan İngiliz savaş gemisine uyarı ateşi

Rusya Karadeniz’deki gerginlik sonrası İngiltere’yi uyardı: Tekrarı halinde vururuz yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Anadolu’nun modern istilacıları: Katarlılar

Türkiye’ye yakın ilgi gösteren Katar, önemli arazileri, kritik fabrikaları satın aldı. AKP, şimdi de Katarlılara sınavsız üniversite imkanı getirdi. 

BOLD – Türkiye’nin asker gönderip güvenliğini sağladığı, başta Tank Palet Fabrikası, Çaykur olmak üzere önemli kamu kurumları ve ‘kupon’ araziler 2.8 milyon nüfuslu Katar’a satıldı. Cumhuriyet tarihinin en kritik yatırımlarını, 100 yıllık Türkiye birikimini AKP’den satın alan Katar için sınavsız üniversite fırsatı da sunuldu. İşte Katar’la ilgili bilinmesi gerekenler…

1971’DE BAĞIMSIZLIĞINI KAZANDI

Arap devletleri arasında yer alan ve dünyanın en zengin ülkelerinden olan Katar, güney batı Asya’da yer alıyor. Bir yarımada olan Katar, 1971 yılında bağımsızlığını kazanana kadar çorak arazisi dışında hiçbir şeye sahip değildi. Bitki örtüsünün dahi olmadığı bu ülkede petrol yataklarının ortaya çıkması ülkenin kaderini değişti. Önceki yıllarda başlıca geçim kaynağı olan inci dalıcılığı ve balıkçılığın yerini artık doğalgaz ve petrol aldı.

MALATYA’NIN NÜFUSU KADAR KATARLI BULUNUYOR

Günümüzde Katar’ın nüfusu 2.8 milyon. Ancak bunun 2 milyonu dışarıdan çalıştırılmak için ülkeye getirilen işçilerden oluşuyor. Katarlılara verilen birçok ayrıcalık onlar için geçerli değil. Yaklaşık 800 bin nüfuslu Malatya kadar sayıya sahip Katarlılar, ülkenin refahını paylaşıyor. Katar Araplarının genelde üst düzey yönetici, bürokrat ya da mal sahibi olduğu ülkede diğer ülke Arapları bankalarda, petrol ve gaz tesislerinde ya da devletin kurumlarında memur olarak çalışıyor. Ülke için gereken işçiler ise Filipinler, Nepal, Hindistan, Türkiye gibi ülkelerden getirilen kişilerle sağlanıyor.

KAR EDEN FİRMALAR, KUPON ARAZİLER ARTIK KATARLILARIN

AKP iktidarı döneminde Türkiye’de hemen her sektörden birçok şirket ya da şirket hissesi Katar sermayesi tarafından satın alındı. Bunlardan bazıları ise şöyle… Tank Palet Fabrikası, Çaykur paketleme fabrikası, Borsa İstanbul’un yüzde 10’u, İstinye Park, Antalya Liman İşletmeleri, Alternatif Bank, Finansbank, BMC, Beymen, Digitürk, Banvit, Kanal İstanbul çevresinde araziler, Munamar ve Kontes otelleri, Erbilgin Yalısı, ATV-Sabah’ın ortağı. Katarlılar PTT ve Telekom başta olmak üzere birçok kâr eden kamu ve özel firmayı almak için ise girişimlerini sürdürüyor.

Katarlı öğrenciler Türkiye’de YKS’ye girmeden tıp eğitimi alacak

Anadolu’nun modern istilacıları: Katarlılar yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Erdoğan Kabil’de ödül peşinde

Uluslararası haber ajansı Bloomberg “Türkiye, başkalarının istemediği riskli Afgan görevine hazırlanıyor” başlıklı analiz kaleme aldı. Analizde, Erdoğan’ın gözünün Kabil Havalimanı’nın güvenliği karşısında alacağı ödüllerde olduğunu yazdı.

BOLD – ABD Savunma Bakanlığı’ndan (Pentagon) bir heyet dün Türkiye’nin, Kâbil Hamid Karzai Havaalanı’nın güvenliği ve işletmesinin sağlanması teklifinin ayrıntılarını görüşmek üzere Ankara’ya geldi. Görüşmelerde Türkiye’nin talepleri masaya yatırıldı.

TÜRKİYE İSTEKLİ

Konuyu analiz eden ABD medya kuruluşu Bloomberg, “ABD 20 yıllık savaşın ardından Afganistan’daki Bagram Üssü’nden çıkmaya hazırlanırken NATO müttefiki Türkiye, 65 kilometre güneyinde yer alan Uluslararası Kabul Hamid Karzai Havalimanı’nı güvence altına almak için liderliği almaya istekli” ifadeleri yer aldı.

ERDOĞAN’IN GÖZÜ ÖDÜLLERDE

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gözü ödüllerde” ifadesine yer verilen analizde, “Başka kimsenin istemediği bu görevi üstlenmek; Washington ile yıllardır süren anlaşmazlıkları özellikle de Türkiye’nin Rus hava savunma sistemleri satın almasıyla gerilen bağları onarma fırsatı sağlayacak” yorumunda bulunuldu.

ABD VE AVRUPA’NIN GÖZÜNE GİRMEYİ UMUYOR

Stockholm Üniversitesi Türk Araştırmaları Enstitüsü’nden Prof. Jenny White, Bloomberg’e demecinde, “Havaalanını korumak ondan vazgeçmeden uzlaşma sağlamanın bir yoludur. Türkiye saldırgan politikaları nedeniyle her köşede dostlarını kaybetti. Finansal piyasalar için iyi bir yüz ortaya koyması gerekiyor ve ABD ile Avrupa’nın gözüne girmeyi umuyor” ifadelerini kullandı.

AB’DEN TÜRKİYE’YE 3 MİLYAR EURO ONAYI

Öte yandan analizin yayınlandığı gün Avrupa Birliği Türkiye’ye mülteci anlaşması kapsamında 3 milyar Euro destek verilmesi paketini onaylama kararı aldı.

Erdoğan Kabil’de ödül peşinde yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

AB Türkiye’deki insan hakları konusunda endişeli, mülteci konusunda çok net: 3 milyar €

AB Zirvesi’nde liderler Ankara ile yeni mülteci mutabakatı için Türkiye’ye 3 milyar euro mali yardım yapılması konusunda anlaştı. Zirve sonuç bidirgesinde 2005 yılında başlayan ve 2016’dan beri fiilen duran müzakerelere hiç değinilmezken, insan hakları konusunda AB yine endişe belirtmekle yetindi.

BOLD ANALİZ – Almanya Başbakanı Angela Merkel, Avrupa Birliği (AB) AB liderlerinin Türkiye’ye 3 milyar euroluk fonu kapsayan yeni göç anlaşması konusunda uzlaşmaya vardıklarını açıkladı.

İlk günün sonunda yayımlanan sonuç bildirgesinde de AB liderleri, AB Komisyonu’na çağrıda bulunarak Türkiye ile mülteci paketi ile ilgili nihai önerilerini “hiç gecikmeden” sunmasını talep etti.

AB liderleri, Türkiye’deki insan hakları ihlalleri ile ilgili yine endişelerini dile getirmekle yetindi, 2016’dan beri fiilen duran üyelik müzakereleri konusunda ise sonuç bildirgesinde hiçbir ifade yer almadı.

AB liderleri, Türkiye’de siyasi partilerin, insan hakları savunucularının ve medyanın hedef alınmasının insan hakları için büyük bir geri adım olduğunu ve Türkiye’nin yükümlülüklerine ters düştüğünü belirtti.

SONUÇ BİLDİRGESİNDE NELER ÖNE ÇIKTI?

AB Liderler Zirvesi

Avrupa Birliği üyesi devlet ve hükümet başkanları, Türkiye, Rusya, Belarus, koronavirüsle mücadele gibi başlıkları görüşmek üzere iki günlük bir zirve için dün Brüksel’de toplandı. İlk gün toplantının ardından akşam çalışma yemeğine geçildiğinde Türkiye konusu görüşüldü.

AB Liderler Zirvesi sonuç bildirgesinin Türkiye ile ilgili maddelerinde Türkiye’nin demokrasi, hukukun üstünlüğü ve kadın haklarıyla ilgili yükümlülüklerine vurgu yapıldı. Bildirgede ayrıca gümrük birliğinin güncellenmesi ve Suriyeli mültecilere yardım konuları öne çıktı.

Bildirgede AB liderlerinin Ankara ile işbirliğinin ortak çıkarların bulunduğu alanlarda daha önce belirlenen koşullarda aşamalı, orantılı ve geri dönülebilir şekilde geliştirmeye hazırlıklı olduğu vurgulandı.

Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ile ilgili teknik çalışmaların başlatılmasına olumlu baktığını belirten liderler, Avrupa Komisyonu’na Türkiye’deki Suriyeliler için sağlanacak finansmanla ilgili resmi teklifi gecikmeksizin sunması çağrısında bulundu.

Bildirgede hukukun üstünlüğü ve insan haklarının kaygı yaratan temel konular olmaya devam ettiğinin altı çizildi.

DOĞU AKDENİZ

Doğu Akdeniz’de güvenli ve istikrarlı bir çevrenin ve Türkiye ile işbirliği içinde ve karşılıklı fayda sunan ilişkiler geliştirilmesinin AB’nin stratejik çıkarına olduğu vurgulandı. Doğu Akdeniz’de gerginliğin azaltılmasının olumlu

GÜMRÜK BİRLİĞİ

Türkiye ile AB arasında 1 Ocak 1996’da yürürlüğe giren Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesi konusunda yeşil ışık yakan AB liderleri bu bildirgede yetkilendirmeye yönelik teknik düzeyde çalışmaların başlamasının not edildiğini bildirdi, ancak mevcut anlaşmanın uygulanmasında yaşanan sıkıntıların giderilmesi ve bunun bütün AB üyesi ülkelerde etkin biçimde uygulanması gerektiğinin altı çizdi.

Mart ayında yapılan zirvede AB liderleri Türkiye ile işbirliğinin geliştirilmesini Doğu Akdeniz’deki gerilimin azaltılması ve Türkiye’nin yapıcı ilişkiler kurması şartına vurgu yapılmıştı.

AB-TÜRKİYE İŞBİRLİĞİ

AB liderleri göç, sağlık, iklim, terörle mücadele ve bölgesel meseleler gibi karşılıklı çıkara dayalı konularda Türkiye ile yüksek düzeyli diyalog hazırlıklarını not ettiğini vurguladı.

SURİYELİ MÜLTECİLER

Bildirgede “AB Konseyi, AB Komisyonu’na Türkiye, Ürdün, Lübnan ve bölgenin diğer bölümlerindeki Suriyeli mülteciler ve ev sahibi topluluklara sağlanacak finansmanın devamı için resmi teklifi gecikmeksizin sunması çağrısını yapmaktadır” denildi.

Sonuç bildirgesinde Türkiye ile ilgili maddelerde Ürdün, Lübnan ve bölgedeki diğer ortakların eklenmesine ilişkin yorumlarda Türkiye’nin Suriye’deki mültecilerin yükünü yalnızca Türkiye’nin taşımadığına dair siyasi bir anlam taşıdığı belirtiliyor.

AB liderleri, sığınmacıların üçüncü ülkeler tarafından siyasi amaçlar için araç olarak kullanılmasına yönelik her türlü girişimi de kınayıp reddetti.

KIBRIS

Kıbrıs konusunda kapsamlı çözümün Birleşmiş Milletler Güvenlk Konseyi’nin ilgili kararları doğrultusunda siyasi eşitliğe dayalı iki toplumlu, iki bölgeli federasyon temelinde sağlanabileceği yönündeki AB tezine dikkat çekilen bildirgede, AB liderlerinin Maraş’ın statüsünün önemine vurgu yaptığı, BM Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanması için çağrıda bulunduğu ifade edildi.

AB Konseyi, İsviçre’nin Cenevre kentinde yapılan Kıbrıs konulu görüşmelerin, resmi müzakerelerin başlamasını sağlamamasından üzüntü duyulduğunu, AB’nin süreci desteklemede aktif rol oynamayı sürdüreceğini kaydetti.

Cenevre’de yapılan görüşmelerde Türkiye, ilk kez iki devletli çözüm önerisinde bulunmuştu. AB liderleri, BM Güvenlik Konseyi kararlarına atıf yaparak ve ‘iki toplumlu, iki bölgeli federasyon’ önerisine atıf yaparak Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin iki devletli çözüm önerisine karşı olduğunu bir kez daha ifade etmiş oldu.

İNSAN HAKLARI

Bildirgede Türkiye’de hukukun üstünlüğü ve temel haklarla ilgili gelişmelerin endişe kaynağı olduğunu vurgulanarak siyasi partilerin, insan hakları savunucularının ve medyanın hedef alınmasının insan hakları için büyük bir geri adım olduğu ve Türkiye’nin demokrasi, hukukun üstünlüğü ve kadın hakları konundaki yükümlülükleriyle ters düştüğü belirtildi. Metinde ayrıca bu konularda diyaloğun devam etmesinin Türkiye-AB ilişkilerinin ayrılmaz bir parçası olduğunun altı çizildi.

BÖLGESEL BARIŞ VE İSTİKRAR

Bölgesel barış ve istikrarda Türkiye ve AB’nin ortak çıkarları doğrultusunda Türkiye ve tüm aktörlerin bölgesel krizlerin çözümüne olumlu katkı yapmasının beklendiği ifade edildi.

MERKEL: 3 MİLYAR EURO KAYNAK AKTARILACAK

Almanya Başbakanı Angela Merkel

Zirve’de ilk günün ardından gazetecilere değerlendirmelerde bulunan Almanya Başbakanı Angela Merkel, “Bugün Türkiye ile ilişkiler konusunda kapsamlı bir tartışma yürüttük. Komisyon bize burada mülteci anlaşmasını ne şekilde uzatabileceğimiz konusunda bir rapor sundu. Bunlar şimdi resmen onaylanacak. Biz bu raporu kabul ettik. 3 milyarlık ek bir kaynak aktarımı söz konusu” ifadelerini kullandı.

Merkel ayrıca, Türkiye ile ilgili olarak Gümrük Birliği çalışmalarına da devam edileceğini ve bunun karşılığında da Türkiye’den yapıcı tutumuna devam etmesini istediklerini dile getirerek, “Şu an Akdeniz’deki ilişkilerde de bir iyileşmenin olduğunu görüyoruz” dedi.

2016’DAN BU YANA 6 MİLYAR EURO AKTARILDI

AB ile Türkiye arasında 2016 varılan mutabakat gereği, Türkiye’de yaşayan 3,7 milyon Suriyeli sığınmacının bakımına harcanmak üzere geçen beş yıllık süre zarfında 6 milyar euro maddi kaynak aktardı. Ankara ise uzun süredir Brüksel’den yeni bir kaynağın karara bağlanıp Türkiye’ye gönderilmesini talep ediyor.

Avrupa Türkiye ile yeni mülteci mutabakatı peşinde: AB’nin anlaşmadan karı ne?

AB Türkiye’deki insan hakları konusunda endişeli, mülteci konusunda çok net: 3 milyar € yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

AKP’nin Kudüs ikiyüzlülüğü

Kudüs’ün İsrail’in başkenti olduğu ile ilgili anlaşma imzalayan AKP iktidarı, şimdi Tel Aviv Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararı alan Honduras’ı kınadı.

BOLD – Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Honduras’ın Tel Aviv Büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasını yayınladığı açıklama ile kınadı.

“TALİHSİZ BİR GELİŞME”

Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Honduras (Tel Aviv Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması) bu adımla Kudüs’ün statüsü konusunda Birleşmiş Milletler kararları dahil uluslararası hukuku ihlal etmiş, iki devletli çözüm vizyonuna ve bölgedeki barış umutlarına zarar vermiştir” denilerek, “Honduras’ın, Tel Aviv’deki Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması ve Büyükelçiliğin açılışının gerçekleştirilmesi talihsiz bir gelişme olmuştur. Bu kararı kınıyoruz” ifadelerine yer verildi. Bakanlık Honduras’a “bu hatalı adımdan” geri dönme çağrısı yaptı.

ABD VE KOSOVA DA TAŞIDI

Tel Aviv’deki büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyan Latin Amerika ülkesi Honduras, büyükelçilik binasının açılışını dün Honduras Devlet Başkanı Juan Orlando Hernandez’in katılımıyla yaptı. Bu adımla Honduras, ABD, Guatemala ve Kosova’nın ardından büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyan 4. ülke oldu. Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın 6 Aralık 2017’de Kudüs’ü “İsrail’in başkenti” olarak tanıdığını ve ülkesinin Tel Aviv’deki büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyacağını açıklamasından sonra ABD’nin yeni büyükelçilik binası 14 Mayıs 2018’de düzenlenen resmi törenle açılmıştı.

TÜRKİYE DE KUDÜS’Ü BAŞKENT OLARAK TANIDI

AKP Hükumeti’nin hazırladığı ve TBMM’de kabul edilen bir anlaşma ile Mavi Marmara olayı kapatılırken Kudüs ise İsrail’in başkenti olarak tanıdı. Mavi Marmara olayında İsrail ile varılan tazminat anlaşmasında AKP hükumetinin imzaladığı belgede “Bu Anlaşma, Ankara ve Kudüs’te 28 Haziran 2016 tarihinde her biri eşit derecede geçerli Türkçe, İbranice ve İngilizce dillerinde ikişer nüsha halinde akdedilmiştir. Yorum farklılığı halinde İngilizce metin esas alınacaktır” maddesi yer aldı.

DIŞİŞLERİ DE İSRAİL’İN BAŞKENTİNİ DEĞİŞTİRDİ

Dışişleri Bakanlığı da sitesinde İsrail’le ilgili ülke tanıtımında daha önce Tel Aviv olarak yer alan başkent ibaresi Kudüs olarak düzenlendi. Bunun ortaya çıkmasının ardından gelen tepkiler sonrası İsrail’in başkenti olarak yer alan Kudüs ifadesi silindi. Bakanlığın sitesinde şu an İsrail’in başkenti kısmında Tel Aviv yazması gerekirken boş olarak tutuluyor.

İSRAİL’İ HEDEF ALAN AKP TİCARETTE REKOR KIRDI

Mavi Marmara davasından vazgeçen AKP Hükumeti, İsrail’in Filistin’e yönelik her saldırısında aynı yolu izliyor. İsrail’i kınayan açıklamalar yapan AKP’liler, Filistinli mağdurların yanında olduklarını iddia ediyor. Ancak AKP hükumetine yakın isimler İsrail ile milyar dolarlık ticarete devam ediyor. Türkiye ile İsrail arasında ticaret hacmi 2002 yılına göre 3.5 kat artarak 6,2 milyar dolara ulaştı.

Hırsız ve canilerin izinleri uzatılıyor ama bebekler cezaevinde

AKP’nin Kudüs ikiyüzlülüğü yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Korkut Eken’den Soylu’ya ‘devlet adamlığı’ tepkisi!

Sedat Peker’in gazeteci Kutlu Adalı cinayeti nedeniyle suçladığı emekli Yarbay Korkut Eken, hakkında “Hiç sevmem. Karanlık bir tiptir” ifadesini kullanan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya tepki gösterdi. Eken, “PKK ile mücadelemiz, İçişleri Bakanımız henüz 15 yaşındayken başladı. O makamda oturan kişinin devlet adamlığı vasfı taşıması gerekir” dedi.

BOLD – Korkut Eken, kendisi için ‘karanlık tip’ ifadesini kullanan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yazılı açıklamayla tepki gösterdi.

Cumhuriyet’ten Bülent Ecevit’in haberine göre, uzun süredir sessizliğini koruyan Korkut Eken, “İçişleri Bakanlığı makamı bizim için kutsal olmakla birlikte, orada oturan ‘devlet adamlığı’ vasıflarını taşıması gereken bu kişinin açıklamalarını şiddetle reddediyorum” ifadelerini kullandı.

Eken, açıklamasında şunları kaydetti:

“Devlete 35 yıl onuru ve şerefiyle hizmet etmiş, 3 madalya sahibi, Kıbrıs ve Güneydoğu gazisi emekli bir MİT/asker personeli olarak bu sözlere cevabım şöyledir:

Bizim PKK ile mücadelemiz, İçişleri Bakanımız henüz 15 yaşındayken, 15 Ağustos 1984’te başladı.

Bugünkü teknik imkanların olmadığı (gece görüş sistemleri, haberleşmedeki yenilikler, İHA-SİHA gibi hava desteği yokken göğüs göğüse mücadeleyi kastediyorum) o günün şartlarını takdirlerinize bırakıyorum.

Bizim literatürümüzde karanlık tip; uyuşturucu kaçakçıları, silah tacirleri, fuhuş çeteleri vesaire için kullanılan bir deyimdir. Devlete bunca yıl hizmet etmiş, terörle mücadeleye yıllarını adamış bir vatansever olarak, bu sözleri ‘talihsiz bir açıklama’ olarak değerlendiriyorum.

Geçmişi bilmeyen geleceğe yön veremez. Yıllardır PKK ve DHKP-C’nin hedefi durumundayım. Bakanın bu açıklaması, sadece ve sadece bizi hedef tahtasına koyan terör örgütlerini sevindirmiştir. Hayatımın hiçbir noktasında karanlık bir tip olmadım. İçişleri Bakanlığı makamı bizim için kutsal olmakla birlikte, orada oturan ‘devlet adamlığı’ vasıflarını taşıması gereken bu kişinin açıklamalarını şiddetle reddediyorum.”

KORKUT EKEN KUTLU ADALI CİNAYETİYLE SUÇLANIYOR

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı’nın 1996 yılında katledilmesiyle ilgili Korkut Eken’e dikkat çekmişti. Peker, Korkut Eken’in Adalı cinayeti için kendisinden yardım istediğini, bunun için kardeşi Atilla Peker’i görevlendirdiğini açıklamıştı. Atilla Peker savcılığa verdiği ifade de, gazeteci Adalı’yı öldürmek için Korkut Eken’le Kıbrıs’a gittiklerini söylemişti. Eken, Atilla Peker ile Kıbrıs’a gittiğini doğrularken, cinayetle ilgili iddiaları yalanlamıştı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, katıldığı bir televizyon programında Eken ile ilgili soru üzerine “Hiç sevmem. Karanlık bir tiptir” demişti.

AKP’liler eski formuna kavuşuyor: Şehidimiz bize uğurlu geldi

Korkut Eken’den Soylu’ya ‘devlet adamlığı’ tepkisi! yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »