20 Mart 2021 Cumartesi

Ömer Faruk Gergerlioğlu abdest alırken gözaltına alındı

Ömer Faruk Gergerlioğlu, Adalet Nöbeti’nin 5. gününde TBMM’de gözaltına alındı. Polis, Gergerlioğlu’nun abdest alırken pijamalarıyla götürdü.

BOLD – Milletvekilliği düşürüldükten sonra TBMM’de Adalet Nöbetine başlayan Ömer Faruk Gergerlioğlu, saat 06:30 civarı gözaltına alındı. Gergerlioğlu sabah namazını kılmadan önce abdest almak üzere lavaboya girdiği sırada 100’e yakın polis geldi.

Gergerlioğlu, lavabodan çıkarıldıktan sonra polislere, “namazımı kılayım, üzerimi değiştireyim öyle gidelim” demesine rağmen polis gözaltı işlemini başlattı.

Milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu ve Hüseyin Kaçmaz’ın da itirazlarına rağmen Gergerlioğlu, pijamaları ve terlikleri varken zorla götürüldü.

Gözaltına alınan Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Kavaklıdere Polis Karakoluna götürüldüğü öğrenildi.

Gergerlioğlu’nun gözaltına alınma nedeninin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan yeni bir soruşturma kapsamında olduğu belirtildi. Soruşturmada, Gergerlioğlu’nun Meclisi terk etmediği, hala “milletvekili gibi davrandığı, sosyal medya üzerinden basın açıklamaları yaptığı, canlı yayınlar yaptığı, kamu binasında hakkı olmadan durması” suç sayıldı.

Milletvekili Hüseyin Kaçmaz gözaltı anlarını anlattı. Kaçmaz, gözaltına engel olmak istedikleri için kendilerinin de polis müdahalesine maruz kaldığını söyledi. Kaçmaz, kollarındaki morlukları gösterdi. HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, “Yine AKP- MHP faşist ruhunun ülkeye dayattığı hukuksuz uygulamalar sonrası, barbarca görüntülerin yaşanabileceğini bir kez daha gördük. Ömer Hocamızın vekilliğinin hukuka aykırı düşürülmesinden sonra kendisinin bu haksız, hukuksuz karara karşı sürdürdüğü eylemin 5. Gününde sabah namazı için uyanıp lavaboya girdiğinde aniden yüzlerce polis koridoru kuşatma altına alındı. Ömer Hocamız abdest alınırken, kendisine tebligat yapılmadan, kıyafetlerini giyilmesine müsaade edilmeden, sürükleyerek götürüldü. Barbarlık vardı.” dedi.

DEVLET BAHÇELİ “MECLİS’TEN ÇIKARILMALI” DEMİŞTİ

HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesini “adalet ve hukukun harfiyen uygulanması” olarak nitelendiren MHP Başkanı Devlet Bahçeli, Gergerlioğlu’nun Meclis’te başlattığı eyleme de tepki göstererek, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’u göreve çağırdı.

Bahçeli dünkü paylaşımında, “Yer yatağı derhal kaldırılmalı, milletvekilliği düşürülen kirli şahıs Gazi Meclis’ten behemehâl çıkarılmalıdır. Taviz, teslimiyeti getirir. Teslimiyet ise boyun eğmedir. Buna da hiç kimsenin hakkı yoktur. Şayet TBMM Başkanı’nın yetkisi bu konuda sınırlıysa, süratle hazırlanacak bir maddelik kanun teklifinin Genel Kurul’da kabulüyle birlikte Gergeroğlu’nun yer yatağı ile beraber Meclis’in kapısının önüne koyulması mümkündür ve konu acildir” ifadesini kullandı.

medyabold
Devamını Oku »

Erdogan sacks another cenbank chief after sharp Turkey rate hike

President Tayyip Erdogan abruptly sacked Turkey’s central bank chief on Saturday, two days after a sharp interest rate hike to head off inflation, replacing him with a former ruling party lawmaker and critic of tight monetary policy.

It was the third time since mid-2019 that Erdogan – who has repeatedly called for low rates – has ousted a bank governor. Analysts predicted the lira would tumble when markets reopened as the bank’s credibility took another hit.

Outgoing governor Naci Agbal, appointed less than five months ago, had won market praise by aggressively raising the policy rate by 875 basis points to 19%, the highest of any big economy.

His shock removal, announced in the early hours Saturday, comes after the bank hiked rates by a more-than-expected 200 points on Thursday in a “front-loaded” move meant to head off inflation near 16% and a dipping lira.

The country’s Official Gazette announced that Erdogan had replaced him with Sahap Kavcioglu, a former member of parliament for Erdogan’s ruling AK Party (AKP). The former banker has publicly criticized Agbal’s hawkish policy.

“While interest rates are close to zero in the world, opting for a rate hike for us will not solve economic problems,” he wrote in a column in Yeni Safak newspaper last month.

Rate hikes will “indirectly cause inflation to rise,” he added – echoing Erdogan’s unorthodox view of monetary economics, which has dogged the major emerging market economy for years.

A lack of monetary independence has exacerbated Turkey’s boom-bust growth and record dollarization, and helped keep inflation in double digits for most of the last four years, economists say. The lira has lost half its value since 2018.

“This implies the government will once again try to stimulate the economy by low rate policies,” said Selva Demiralp, director of the Koc University-TUSIAD Economic Research Forum, in Istanbul.

“Such a priority has a high potential to backfire by causing extreme pressures on the lira and contracting the economy even further,” she said.

RAPID TURNOVER

Kavcioglu, the fourth central bank chief in five years, is known among local bankers but little among mainstream economists and foreign investors.

Before being elected in 2015 in Turkey’s northeast AKP stronghold, he was deputy general manager at state lender Halkbank as part of a more than 25-year career in banking.

A trader at one local bank predicted Kavcioglu would deliver a rate cut before the next scheduled policy meeting in April.

“There is now a very real chance that Turkey is heading for a messy balance of payments crisis,” Jason Tuvey, an analyst at Capital Economics, wrote in a note.

Since Agbal’s appointment on Nov. 7, the lira had rebounded more than 15% from a record low beyond 8.50 to the dollar. Some $20 billion of foreign funds also trickled into Turkish assets, reversing years of outflows.

But even though Erdogan appointed Agbal as part of what he called a new market-friendly economic era, the president continued to urge lower rates. In announcing reforms this month, he said price stability should be “put aside”.

Early on Saturday, Agbal thanked Erdogan on Twitter “for all the posts he has found me fit for and appointed me to until today… I also convey my gratefulness for removing me from my post as of today.”

Agbal, also a long-time AKP member, had regularly repeated his determination to get inflation down to a 5% target by the end of 2023 and promised to hike again if needed.

“If you abandon a tight policy stance … at an early stage, past experiences show that inflation moves upward again,” Agbal told Reuters last month in his first interview as governor.

His removal continues the rapid turnover at the bank.

In July 2019, Erdogan sacked governor Murat Cetinkaya for not bringing interest rates down swiftly. He dismissed Cetinkaya’s replacement, Murat Uysal, in November last year after the lira slumped to its record low.

Reuters

Turkey’s Erdogan quits European treaty on violence against women

The post Erdogan sacks another cenbank chief after sharp Turkey rate hike appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2021/03/20/erdogan-sacks-another-cenbank-chief-after-sharp-turkey-rate-hike/
Devamını Oku »

Babacan’dan Erdoğan’a kararname tepkisi: Türkiye karanlıkta alınan kararlarla yönetiliyor

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın görevden alınması ve İstanbul Sözleşmesinden çıkılma kararlarıyla Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi. Erdoğan’ın gece yarısı kararnamesini askeri muhtıralara benzeten Babacan, “Böyle bir ülkede istikrar sağlanabilir mi? Kadın cinayetlerinin vebali de günahı da boynunuzadır” dedi.

BOLD – DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın görevden alınması ve İstanbul Sözleşmesinden çıkılmasıyla ilgili kararnameleri imzalayan Erdoğan’a tepki gösterdi.

Twitter üzerinden Periscope canlı yayınında açıklamada bulunan Babacan, gece yarısı kararnamelerini, “Bu gece yarısı belgeleri ne zaman olursa biz o askeri muhtıraları hatırlıyoruz. O dönemde kararlar hep gece açıklanırdı. “Bu iktidar maalesef ülkeyi yine karanlıktan yönetilen bir ülke haline getirdi” sözleriyle eleştirdi.

Naci Ağbal’ın görevden alınmasıyla ilgili Babacan, “Ben daha dün demiştim ki “Sayın Erdoğan’ın önünde şu an iki seçenek var ya Merkez Bankası’nda gereğini yapacak ya da yanlış tezi yüzünden çıkıp bu milletten özür dileyecek. Erdoğan bu milletten özür dileyemedi ve Merkez Bankası Başkanı’yla ilgili bir adım attı. Son 20 ayda tam 4 tane Merkez Bankası Başkanı ve TÜİK Başkanı gördük. Normalde bu görevlerin süresi 5 yıldır. Bırakın 5 yılı daha 2 yıl bile olmadan durum ortada. Böyle bir ülkede istikrar sağlanabilir mi? Bunun adı keyfiliktir” ifadelerini kullandı.

BU ÜLKEDE HER GÜN KADIN CİNAYETİ İŞLENİYOR

İstanbul Sözleşmesinden çıkılmasına da tepki gösteren Babacan, şunları söyledi: “Bu hükümetin her hafta bir düşman panosuna ihtiyacı var. Bu haftaki panoya da bu sözleşmeyi astılar. Bu ülkede her gün kadın cinayetleri işleniyor. Soruyorum, yıllardır hükümetin başınızdasınız. Siz bu konuyla ilgili somut ne yaptınız? Mevcudu yıkmak en kolayı… Madem bunu beğenmiyorsunuz yerine ne koydunuz? Yoksa sizde bazıları gibi kadına şiddetin mazur görülebileceği bir durum olarak mı görüyorsunuz? Hükümete sesleniyorum, bundan sonra bu attığınız adım yüzünden cesaret alan, daha fazla şiddet gören, kadın cinayetlerini daha farklı gösteren bir tablo oluşursa memlekette bunu vebali de günahı da boynunuzadır.”

Erdoğan, Meclis’in yetkisini gasp etti: İstanbul Sözleşmesiyle ilgili kararı yok hükmünde

medyabold
Devamını Oku »

Erdoğan, tartışmalı kararları hep aynı gün imzalıyor

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, 83 milyon vatandaşı ilgilendiren kritik kararları cumayı cumartesi gününe bağlayan gece imzalaması dikkat çekiyor. Erdoğan, Boğaziçi’ni karıştıran Melih Bulu’nun rektörlüğe getirilmesi, İrfan Fidan’ın AYM üyeliğine atanması, İstanbul Sözleşmesinin feshi ve Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın görevden alınması gibi kritik kararları aynı gün imzaladı.

BOLD ANALİZ- Türk tipi başkanlık sisteminde Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Tayyip Erdoğan, devlet ve milletle ilgili hayati kararları cumayı cumartesiye bağlayan gece imzalıyor.

2 Ocak 2021 tarihli Resmi Gazetede 1 Ocak 2021‘de Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından imzalanan atama kararları yayımlandı. Karar ile Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne AKP milletvekili adayı Prof. Dr. Melih Bulu atandı. Muhalefetin ve Boğaziçi Üniversitesi öğretim görevlilerinin ‘kayyım rektör’ tepkilerine neden olan atamayla başlayan eylemler devam ediyor. Erdoğan’ın Boğaziçi’ne gece yarısı rektör atamasından sonra öğrenciler gözaltına alındı, polis üniversitesinin kapısına kelepçe vurdu.

İSTANBUL BAŞSAVCISINI DA AYNI GÜN ATADI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP’ye yönelik 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu dosyasını kapatan eski İstanbul Başsavcısı’sı İrfan Fidan’ı da cumayı cumartesiye bağlayan gece Anayasa Mahkemesine atadı. Fidan’ı, Yargıtay’da dosya kapağını açmadan 23 Ocak 2021 tarihli atama kararıyla AYM üyeliğine yerleştirdi.

VERGİ ZAMLARI

30 Ocak 2021 gece yayımlanan Resmi Gazetede yer alan Erdoğan imzasıyla deprem vergisi olarak bilenen Özel Tüketim Vergisi yüzde 7,5’dan yüzde 10’a çıkarıldı. Yine elektrikli otomobillerden alınan vergiler yüzde 60’a kadar arttırıldı. En ucuz elektrikli otomobilden alınan vergi 13 bin 600 liraya yükseltildi.

MERKEZ BANKASI BAŞKANLARI GECE YARISI AZLEDİLİYOR

Erdoğan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası başkanlarını da piyasaların kapalı olduğu bir günde, cumayı cumartesiye bağlayan gece değiştirmeye özen gösterdi. Murat Çetinkaya 5 Temmuz 2019 tarihinde TCMB başkanlığı görevinden alınarak yerine Murat Uysal atandı. Bu karar 6 Temmuz 2019 tarihli Resmi Gazetede yayımlandı. Murat Uysal’da 6 Kasım 2020 cuma günü Erdoğan’ın imzasıyla görevden alınarak yerine Naci Ağbal atandı. Bu karar 7 Kasım 2020 cumartesi gecesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Naci Ağbal’da 4 ay sonra yine bir cumayı cumartesiye bağlayan gece Erdoğan tarafından görevinden azledilerek yerine Şahap Kavcıoğlu getirildi.

Naci Ağbal, banknot imzalayamadan mı gitti?

medyabold
Devamını Oku »

Turkey’s Erdogan quits European treaty on violence against women

President Tayyip Erdogan pulled Turkey out of an international accord designed to protect women, ministers and an official notice said on Saturday, prompting criticism from those who said it was necessary to address rising domestic violence.

The Council of Europe accord, called the Istanbul Convention, pledged to prevent, prosecute and eliminate domestic violence and promote equality. Turkey signed it in 2011 but femicide has surged in the country in recent years.

No reason was provided for the withdrawal in the Official Gazette, where it was announced in the early hours on Saturday. But top government officials said domestic law rather than outside fixes would protect women’s rights.

The convention, forged in Turkey’s biggest city, had split Erdogan’s ruling AK Party (AKP) and even his family. Last year, officials said the government was mulling pulling out amid a row over how to curb growing violence against women.

Marija Pejcinovic Buric, secretary-general of the 47-nation Council of Europe, called Turkey’s decision “devastating” given the violence women and girls face.

“This move is a huge setback to these efforts and all the more deplorable because it compromises the protection of women in Turkey, across Europe, and beyond,” she said.

Opposition politicians said Erdogan by law cannot act without parliament’s consent. But many conservatives in Turkey and in his Islamist-rooted AKP say the pact undermines family structures, encouraging violence.

Some are also hostile to the Istanbul Convention’s principle of gender equality and see it as promoting homosexuality, given the pact’s non-discrimination on grounds of sexual orientation.

“Preserving our traditional social fabric” will protect the dignity of Turkish women, Vice President Fuat Oktay said on Twitter. “For this sublime purpose, there is no need to seek the remedy outside or to imitate others.”

Family, Labour, and Social Policies Minister Zehra Zumrut said the constitution and current regulations guarantee women’s rights.

‘SHAME’

Critics of the withdrawal have said it would put Turkey further out of step with the European Union, which it remains a candidate to join. They argue the convention, and legislation approved in its wake, need to be implemented more stringently.

Turkey does not keep official statistics on femicide.

But the rate roughly tripled in the last 10 years, according to a group that monitors femicide. So far in 2021, 78 women have been murdered or died under suspicious circumstances, it said.

World Health Organization data has shown 38% of women in Turkey are subject to violence from a partner in their lifetime, compared to about 25% in Europe.

“Shame on this bigotry, patriarchy, heartlessness that protects bullies and murderers instead of women,” Turkish author Elif Safak said on Twitter of the withdrawal.

Istanbul’s mayor Ekrem Imamoglu, of the main opposition party, said ditching the pact was “painful” and disregards women’s struggle over years.

Turkey is not the first country to move towards pulling out of the accord. Poland’s highest court scrutinized the pact after a cabinet member said Warsaw should quit a treaty that the nationalist government considers too liberal.

While critics say his government has not done enough, Erdogan has condemned violence against women and said this month it would work to eradicate it.

Ankara has tagged men known to resort to violence and created a popular smartphone app for women to alert police.

Erdogan’s decision comes after he unveiled judicial reforms this month that he said would improve rights and freedoms, and help meet EU standards.

Talks over Turkey’s membership in the bloc have been halted for years over policy differences and Ankara’s record on human rights.

Reuters

The post Turkey’s Erdogan quits European treaty on violence against women appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2021/03/20/turkeys-erdogan-quits-european-treaty-on-violence-against-women/
Devamını Oku »

Turkey asks Egyptian opposition to tone down criticism – TV channel owner

Turkey has asked Egyptian opposition television channels operating on its territory to moderate criticism of Egypt’s government, as Ankara seeks to improve strained ties with Cairo, the owner of one of the channels said on Friday.

Ayman Nour, a liberal opposition figure and former Egyptian presidential candidate, told Reuters Turkish officials told him they wanted the TV stations to practice “objectivity and not to attack or criticize people.”

Turkey’s foreign ministry did not comment on the reported request, which would mark a first concrete step by Ankara towards easing tensions with Cairo. Better relations between the two powers could help efforts to resolve conflict in Libya and ease maritime disputes in the East Mediterranean.

Egypt’s Information Minister Osama Heikal told Reuters he welcomed the move, calling it a “good initiative that creates an appropriate climate for discussing issues of dispute between the two sides”.

Nour’s Al-Sharq television is one of three prominent Egyptian opposition channels in Istanbul, including Muslim Brotherhood and Islamist-leaning stations, whose programs have irritated the Cairo government.

Ties have been strained since Egypt’s army toppled a Muslim Brotherhood president close to Ankara after protests in 2013.

Turkey’s President Tayyip Erdogan, whose ruling AK Party has its roots in Islamist politics, has not recognized Egypt’s President Abdel Fattah al-Sisi. Sisi, the former army chief, took power in 2013 and was later elected president.

Many Egyptian opposition figures, including the Muslim Brotherhood which is outlawed in Egypt, took refuge in Turkey.

Last week President Tayyip Erdogan said Turkey had resumed contact with Egypt and expressed hopes that the process would continue “much more strongly.”

Reuters

The post Turkey asks Egyptian opposition to tone down criticism – TV channel owner appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2021/03/19/turkey-asks-egyptian-opposition-to-tone-down-criticism-tv-channel-owner/
Devamını Oku »

Turkish police arrest HDP officials, rights group head

Turkish police detained three district heads of the pro-Kurdish Peoples’ Democratic Party (HDP) and seven others in Istanbul on Friday over alleged links to militants, police said, two days after a court case began over banning the party.

Separately, Turkey’s Human Rights Association (IHD) co-chairman Ozturk Turkdogan was arrested by police at his home, IHD said, prompting human rights groups to call for his release. There was no official statement why he was held.

A prosecutor filed a case with the Constitutional Court on Wednesday demanding a ban on the HDP, the culmination of a years-long crackdown against parliament’s third-largest party. The HDP called it a “political coup”.

State-owned Anadolu news agency said on Friday that police arrested the 10 people over alleged links to Kurdistan Workers Party (PKK) militants – deemed a terrorist group by Turkey, the European Union, and the United States. Prosecutors have ordered 12 arrested in total, including former provincial heads of the HDP, it said.

Media reports said Turkdogan was detained as part of those raids. Human Rights Watch Turkey director Emma Sinclair-Webb called for his immediate release on Twitter, addressing the country’s foreign and justice ministers.

“In Brussels you talk about dialogue with civil society but the reality at home is dawn raids and arrest of human rights defenders,” she said.

European Council President Charles Michel is scheduled to hold a video conference with President Tayyip Erdogan and European Commission head Ursula von der Leyen on Friday. EU leaders are then due to discuss strained ties with Turkey at a summit next week.

Police in Istanbul staged raids in four areas and detained two top HDP officials in the district of Kagithane as well as its Besiktas district head among 15 suspects sought, the city’s police headquarters said.

Erdogan unveiled a “human rights action plan” this month, saying Ankara would strengthen the right to a fair trial and the right of freedom of expression. Critics say the plan fails to tackle an erosion of human rights in the country, however.

Reuters

Top Turkish prosecutor files case to close pro-Kurdish HDP

The post Turkish police arrest HDP officials, rights group head appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2021/03/19/turkish-police-arrest-hdp-officials-rights-group-head/
Devamını Oku »

Three migrants found dead off Turkey coast, Ankara blames Greece

Three migrants were found dead in waters off Turkey’s Aegean coastal town of Cesme while three others were rescued, and a search was continuing for one more person, the Turkish coast guard said on Friday.

Turkish Interior Minister Suleyman Soylu accused Greek coast guard units of beating up seven migrants and leaving them at sea without a lifeboat or dinghy off the Greek island of Chios, which is less than 5 miles (8 km) from Turkey’s coast.

The Greek coast guard said it was aware of a search and rescue operation in Turkish waters by Turkish authorities but denied any involvement, and said the Turkish accusations were insulting.

“We don’t treat migrants or people in danger that way,” Greek coast guard spokesman Nikolaos Kokkalas told Reuters.

In a tweet, Soylu said the Greek coast guard “battered 7 migrants tonight, took their belongings, tied their hands with plastic handcuffs, and threw them into the sea without lifejackets and boats.” Soylu said they had been left to die.

He also published a video which he said showed the rescue operation, with Turkish teams picking up three people from the sea and subsequent treatment of those rescued.

One of those, identifying himself as Ahmed, said the seven people had left Cesme three days ago for Chios. He said they had been on the Greek island for two days before they were beaten, their possessions seized and they were left at sea.

Turkey has repeatedly accused Greek border authorities of violating human rights by abusing and harassing migrant boats in the Aegean, charges that Athens has denied.

Hundreds of thousands of Middle East migrants and refugees used Greece as their entry point to Europe through Turkey in 2015 and 2016, until a deal between Ankara and the European Union reduced the flow across the Greek and Turkish land and sea borders.

Turkey hosts more than three million refugees and migrants, many from neighboring Syria, while tens of thousands are waiting in Greece for asylum applications to be processed, mostly in camps where conditions have been described as dire.

Reuters

The post Three migrants found dead off Turkey coast, Ankara blames Greece appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2021/03/19/three-migrants-found-dead-off-turkey-coast-ankara-blames-greece/
Devamını Oku »

Almanya’da AKP karşıtlarına karşı tehditler 2016’dan sonra arttı

Almanya’da son beş yıl içinde Türkiye’de hükümeti eleştirenlere yönelik 24 tehdit vakasının kayıtlara geçtiği belirtildi. Tehdit edilenler de şüpheliler de ağırlıklı olarak Türkiye kökenli.

BOLD – Almanya’da AKP hükumetine karşı eleştirel ifadeleri nedeniyle, eleştiri sahiplerine yönelik 20’den fazla tehdit vakasının Federal Emniyet Teşkilatı’nın (BKA) kayıtlarına geçtiği belirtildi.

İçişleri Bakanlığı’nın Sol Parti Meclis Grubu’na verdiği bilgiye göre, söz konusu 24 vakanın 1 Ocak 2016 ile 1 Mart 2021 tarihleri arasında gerçekleştiği kaydedildi.

Tehdit edilenlerin ağırlıklı olarak Türkiye kökenli olduğu ve aralarında Sol Partili politikacıların, bloggerların, gazeteci ve yazarların, bilim insanlarının, sanatçıların, milletvekillerinin, HDP destekçilerinin, Almanya Kürt Toplumu’ndan bir yöneticinin ve yerel politikacıların bulunduğu belirtilirken, bu kişilerden bazılarının birden fazla kez tehdit edildiği kaydedildi.

SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN TEHDİT

Bakanlığın açıklamasında, muhaliflerin mektup, elektronik posta ya da telefonun yanı sıra en fazla sosyal medya üzerinden tehditlere maruz kaldığı belirtildi. Şüphelilerin yine ağırlıklı olarak Almanya’da yaşayan Türkiye kökenliler olduğu ve bazılarının ifadelerinden, aşırı sağcı Türklerin de şüpheliler arasında bulunduğu çıkarımının yapılabildiği ifade edildi.

Bakanlık, bu vakaların tam anlamıyla mevcut tabloyu yansıtmadığını vurgulayarak, tehdit edilen bazı mağdurların olayı yetkililere bildirmediğini ve istatistiksel kayıtlarda da eksiklikler olabileceğine dikkat çekti.

Federal İçişleri Bakanlığı,  Almanya’da yaşayan ve kamuoyunda Ankara’ya karşı muhalif duruşlarıyla bilinenler için somut bir tehlikeden bahsedilemeyeceğini belirtti.

BM de tescilledi: Türkiye mutsuz insanlar ülkesi

medyabold
Devamını Oku »

Çin aşısı yaptıran Pakistan Başbakanı İmran Han koronavirüse yakalandı

Pakistan Başbakanı İmran Han’ın, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testinin pozitif çıktığı bildirildi. İmran Han, 18 Mart’ta Kovid-19 aşısı olmuştu.

BOLD – Pakistan Başbakanı İmran Han’ın Sağlık Danışmanı Dr. Faysal Sultan, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Han’ın, Kovid-19 testinin pozitif çıktığını ve evinde karantina altında olduğunu aktardı.

Han, 18 Mart’ta Sinopharm firmasının Kovid-19 aşısını yaptırmıştı.

Norveç’te koronavirüs tedbirlerini ihlal eden başbakan Solberg hakkında inceleme

medyabold
Devamını Oku »

Avrupa’da koronavirüs salgınında üçüncü dalga endişesi

Avrupa’nın birçok ülkesinde Kovid-19 vakalarının son günlerde yeniden artmaya başlaması, salgında ‘üçüncü dalga’ endişesine yol açtı.

BOLD – Avrupa’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakaları her ne kadar hala ikinci dalganın zirve yaptığı Kasım 2020 rakamlarından uzak olsa da son dönemde yeniden yükselmeye başlayan günlük yeni vaka sayıları, üçüncü dalganın habercisi olarak yorumlandı.

Kovid-19 virüsünün daha hızlı yayılan farklı varyantlarının yanı sıra yavaş ilerleyen aşılama çalışmalarının da bu artışta önemli etkenler arasında yer aldığı değerlendiriliyor.

Avrupa’da günlük vaka sayılarının en fazla arttığı ülkeler arasında Fransa, Polonya, İtalya, Çekya ve Almanya bulunuyor.

FRANSA’DA TEDBİRLER SIKLAŞTIRILDI

Fransa’da, İngiltere kaynaklı varyanta bağlı vakaların tespit edilmesinin ardından salgının durumu giderek kötüleşti. Şubat ayı ortasında günde ortalama 18 bine gerileyen yeni vaka sayısı, son bir haftada 26 binin üzerine çıktı.

Başbakan Jean Castex, daha önce yaptığı açıklamalarda, üçüncü dalganın içinde olduklarını belirterek, “Bunun sebebi İngiliz varyantıdır. Bu Kovid-19 vakalarının 4’te 3’ünü oluşturuyor. Daha hızlı yayılıyor ve potansiyel olarak daha ciddi” ifadelerini kullandı.

Fransız hükümeti, artan vaka sayılarına karşı ek tedbirler alırken, başkent Paris’in de içinde bulunduğu 16 bölgede 20 Mart’tan itibaren 4 haftalığına gün boyu sokağa çıkma kısıtlaması uygulanması kararlaştırıldı. Ülkede sadece temel ihtiyaç ürünlerinin satıldığı mağazaların hizmet vereceği, ayrıca bölgeler arası seyahatlerin zorunlu haller dışında yasaklandığı bildirildi.

POLONYA’DA VAKA SAYILARI 4 KAT ARTTI

Polonya’da ise şubat başında ortalama 5 bin yeni vaka tespit edilirken, bu rakam son bir haftada 19 bine yaklaştı.

Polonya’da üçüncü dalga ile mücadele kapsamında 20 Mart’tan 9 Nisan’a kadar ülke genelinde yeni kısıtlamalar uygulanmasına karar verildi. Bu karar kapsamında, ülke genelindeki otel, alışveriş merkezi, tiyatro, müze, sanat galerisi, sinema, kayak pisti, havuz ve spor salonları faaliyetlerini durduracak, tüm okullarda uzaktan eğitime geçilecek.

İTALYA’DA KAYDA DEĞER VAKA ARTIŞI

İtalya’daki vaka sayılarında da son dönemde kayda değer bir artış gözlendi. Şubat ayının ortalarında günde ortalama 11 bin yeni vakanın görüldüğü ülkede, son bir haftada ortalama yeni vaka sayısı 22 binin üzerine çıktı.

Başbakan Mario Draghi, 12 Mart’ta yaptığı açıklamada, ülkedeki acil durumun başlamasının üzerinden bir yıldan fazla bir süre geçmesine karşın yeni bir enfeksiyon dalgasının söz konusu olduğunu söyledi.

MACARİSTAN’DA EN YÜKSEK CAN KAYBI YAŞANDI

Yeni dalganın etkili olduğu ülkelerden Macaristan’da ise son 24 saatte Kovid-19 nedeniyle 207 kişi hayatını kaybederken, bu sayı salgının başlangıcından bu yana resmi olarak duyurulan en yüksek günlük ölüm sayısı oldu.

Ülkedeki ortalama yeni vaka sayısı ocak ayı sonunda 1000’e kadar gerilerken, son bir haftada yeniden 7 binin üzerine çıktı.

Macaristan’da üçüncü dalgaya karşı alınan önlemler kapsamında ülke genelinde sadece eczane, market ve akaryakıt istasyonları hizmet verebiliyor.

ÇEKYA VE ALMANYA’DA VAKA SAYILARI ARTTI

Çekya’da şubat başında 6 bine gerileyen ortalama yeni vaka sayısı, son bir haftada 11 bini geçti. Ülkede son 24 saatte 11 bin 928 yeni vaka, 107 can kaybı tespit edildi.

Almanya’da ise şubat ortasında 7 bine gerileyen ortalama yeni vaka sayısı, son bir haftada 11 bini geçti.

BELÇİKA’DA ‘DAHA SERT YENİ DALGA’ ENDİŞESİ

Belçika’da 17 haftadır küçük değişikliklerle yatay seyreden günlük vaka grafiği, son günlerde yükselmeye başladı. Günlük ortalama vaka sayıları 2 bin civarından 3 bine yükseldi.

Daha önce nisan ayında az da olsa tedbirleri gevşetme kararı alan hükümet, durumu gözden geçirmek için 26 Mart’ta yapacağı koordinasyon toplantısını bir hafta öne çekti. Belçikalı yetkililer, sayılardaki artışın devam etmesi halinde gevşemenin mümkün olmayacağını açıkladı.

Hükümetin Kovid-19 danışmanı Marc Van Ranst, üçüncü dalga konusunda çok dikkatli olmak gerektiğini, zira yeni bir dalganın öncekilerden daha sert olacağını söyledi.

İSPANYA’DA YENİ DALGA KORKUSU

İspanya’da ise Paskalya tatili dönemi sonrasında (nisan başından itibaren) salgında üçüncü dalganın başlamasının kaçınılmaz olduğu ifade ediliyor.

Olağanüstü hal kapsamında alınan önlemler ocak ayı başında artırılıp yüksek yeni vaka ve can kayıpları sayıları düşürülmüş olsa da tedbirlerin ekonomik gerekçelerle gevşetilmesi ve yeni varyantların etkisiyle vaka ve can kayıpları tekrar yükselişe geçti.

Sağlık Bakanlığının salgınla mücadele kurulunun başındaki Fernando Simon, üçüncü dalgaya girmeye başladıklarını belirterek, “Aşının etkisinin her geçen gün daha büyük olmasını sağlamak amacıyla üçüncü dalgayı önlemek ya da geciktirmek için virüsün bulaşmasını kontrol altına almaya çalışacağız.” ifadelerini kullandı.

Hükümet, yeni dalganın etkisini en aza indirmek amacıyla mevcut önlemleri Paskalya sonuna kadar uzattı.

İNGİLTERE, AŞILAMADAKİ BAŞARININ MEYVELERİNİ TOPLUYOR

Kovid-19 aşısının ilk dozunun uygulandığı kişi sayısının 25 milyonu geçtiği İngiltere’de, yeni vaka ve can kaybı sayısındaki düşüş dikkati çekti. Ocak ayı başında ortalama yeni vaka sayısının 60 bine yaklaştığı ülkede, son bir haftada 5 bin 600 yeni vaka tespit edildi. Ayrıca, şubat başında 2 milyona yakın olan aktif vaka sayısı da 580 bine kadar düştü. Ocak sonunda 1200 civarında olan ortalama günlük can kaybı da 120’ye kadar geriledi.

17 Mart’ta açıklanan aşılama verilerine göre, Kovid-19 aşısının ilk dozunu yaptıranların sayısı ülkede 25 milyon 273 bin 226’ya yükselirken, bunlardan 1 milyon 759 bin 445’ine ikinci doz aşı da uygulandı. Böylece, İngiltere’de, yetişkin nüfusun yüzde 50’si, 65 yaş üstündekilerin yüzde 95’i ve klinik olarak savunmasız durumda olanların da yüzde 90’ı aşılanmış oldu.

İSTANBUL’DA ÜÇÜNCÜ DALGAYA GİRİLDİ

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz da dün yaptığı açıklamada koronavirüs salgınında İstanbul’da üçüncü dalgaya girildiğini söyledi.

İllere göre haftalık yayımlanan haritaya göre, İstanbul’da 100 bin nüfusa düşen vaka sayısının 178’lere ulaştığına dikkat çeken Yavuz, henüz pik noktasına da gelinmediğini söyledi.

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yavuz, şu ifadeleri kullandı: “Test pozitiflik oranları yüzde 10’u geçti. Zaten 7 günde görülen 100 bin kişideki enfeksiyon oranı da 178 gibi oldukça yüksek bir rakam. Durum, üçüncü dalganın İstanbul’da etkisini gösterdiğini, henüz pik noktasına da ulaşmadığımızı gösteriyor. Açılmanın etkisini bu hafta başından itibaren görüyoruz. Kendi kurumumuz açısından söyleyecek olursam, geçen haftaya göre belirgin bir fark var, Pazartesiden beri çok yüksek sayıda hasta geliyor. Test pozitiflik oranı da bizde de yüzde 12 civarında. Önümüzdeki haftalarda da sıkıntılı günler yaşayabileceğimizi düşünüyorum.”

Norveç’te koronavirüs tedbirlerini ihlal eden başbakan Solberg hakkında inceleme

medyabold
Devamını Oku »

Avrupa Konseyi: Türkiye’nin çekilmesi yıkıcı bir haber

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararnamesinden saatler sonra Avrupa Konseyinden açıklama geldi. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Buric, kararı ‘yıkıcı bir haber’ olarak niteledi.

BOLD – AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, 2011 yılında Türkiye’de gerçekleştirilen Avrupa Konseyi toplantısında kabul edilen ve ismini ev sahibi şehrin isminden alan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı Avrupa Konseyi’nin tepkisini çekti.

Türkiye’nin de üyesi olduğu Konsey’in Genel Sekreteri Marija Pejcinovic Buric, “Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkması yıkıcı bir haber” dedi.

“BÜYÜK BİR GERİLEME”

Buric, “Avrupa Konseyi’nin İstanbul Sözleşmesi 34 Avrupa ülkesinde yürürlükte ve kadınlarla kızları, toplumlarımızda her gün karşılaştıkları şiddetten korumak için uluslararası alanda bir altın standart olarak kabul görüyor. Bu hamle, kadınları ve kızları koruma mücadelesinde büyük bir gerileme. Yalnızca Türkiye’de değil, Avrupa’da ve ötesinde de kadınların korunmasını tehlikeye atıyor” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE, İLK İMZALAYAN VE ONAYLAYAN ÜLKE İDİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan Karar’a göre, Bakanlar Kurulu Kararı ile 2011’de onaylanan ‘Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ feshedildi.

Avrupa Konseyinin ‘Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ İstanbul’da imzalandığı için uluslararası camiada ‘İstanbul Sözleşmesi’ olarak biliniyor.

Türkiye, 2011 yılında kabul edilen İstanbul Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ve onaylayan ülkeydi. Toplamda 46 imzacısı bulunan Sözleşme, 11 ülkenin onayıyla 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe girmiş ve Temmuz 2019 itibariyle 34 devlet ve Avrupa Birliği tarafından da onaylanmıştı.

ÇEKİLEN İLK ÜLKE OLDU

Sözleşme, uluslararası hukukta kadına karşı şiddetin, kadın erkek eşitsizliğinin ve kadınlara karşı yapılan ayrımcılığın sonuçları olduğuna vurgu yapan ilk sözleşme olma özelliğine sahip.

Türkiye, söz konusu anlaşmayı imzaladıktan sonra, anlaşmadan çekilen ilk ülke oldu.

Sözleşmenin en erken yürürlüğe girdiği ülkeler Türkiye’nin yanı sıra Arnavutluk, Andorra, Avusturya, Bosna Hersek, Danimarka, İtalya, Karadağ, Portekiz, Sırbistan, İspanya oldu.

Avrupa Birliği ise sözleşmeyi 13 Haziran 2017 tarihinde imzaladı.

İstanbul Sözleşmesi’ni imzalayan Avrupa Konseyi üyesi bazı devletler, onu onaylamayarak uygulamaya koymadı.

Macaristan, Bulgaristan, Slovakya ve Letonya gibi bazı ülkeler İstanbul Sözleşmesini onaylamayı reddediyor.

SÖZLEŞMENİN AMACI NEDİR?

İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetle çok yönlü mücadele amacıyla hazırlandı.

Taraf devletlerden beklenen öncelikli olarak kadınları her türlü şiddete karşı korumak ve kadına karşı şiddeti ve aile içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmak; şiddet mağduruna ve failine karşı destek politikaları oluşturmak.

Sözleşme kapsamında taraf devletlerin tüm ilgili organlar, kurumlar ve örgütlerle iş birliği içerisinde olması ve koordinasyon biriminin kurulması öngörülüyor.

Bunun yanında kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin tüm mağdurlarının korunması ve bunlara yardım edilmesi için kapsamlı bir çerçeve, politika ve tedbirler tasarlamak da sözleşmenin amaçları arasında.

Erdoğan, Meclis’in yetkisini gasp etti: İstanbul Sözleşmesiyle ilgili kararı yok hükmünde

medyabold
Devamını Oku »

Naci Ağbal, banknot imzalayamadan mı gitti?

Merkez Bankası başkanlarının Türk Lirası banknotlarda imzası yer alıyor. Şu anda tedavüldeki paralarda 4 Merkez Bankası başkanının imzası bulunuyor. 4 ay gibi kısa bir süre Merkez Başkanlığından ayrılan Naci Ağbal’ın Türk Lirasına imza atamadan koltuğuna veda ettiği öne sürülüyor.

BOLD ÖZEL – Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) başkanlığının en özel yanlarından birisi de 83 milyon vatandaşın kullandığı Türk Lirası banknotlarına imza atmak. Ticarette, alışverişte, bankalarda, kumbaralarda hatta para koleksiyoncularındaki TL’lerin üzerinde TCMB başkanları ve başkan yardımcılarının ismi ve imzası yer alıyor.

MATBAA VE DARPHANENİN BASTIĞI PARALAR

Ekonomik dolaşımda eskiyen ya da azalan paraların yerine TCMB matbaasında ve darphanelerde para basılıyor. O an görevde olan TCMB yönetimi bu paralara imza attığı için tedavüle giren yeni serilerde yeni TCBM Başkanlarının imzası bulunuyor. İmzalar aynı zamanda paraların gerçek ve sahteliğini de birbirinden ayıran güvenlik özellikleri arasında yer alıyor.

Erdem Başçı’nın hem başkan yardımcısı olarak hem başkan olarak banknotlarda imzası bulunuyor.

4 BAŞKANIN İMZASI VAR

Muhalefetin ‘Tek adam rejimi’ olarak değerlendirdiği Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi ile TCMB başkanları çok sık değiştirildiği için paralardaki imzalar da sürekli değişiyor. 20 Mart 2021 itibariyle Türkiye’de tedavülde bulunan paralarda eski başkanlar Durmuş Yılmaz, Erdem Başçı, Murat Çetinkaya ve Murat Uysal’ın imzaları bulunuyor.

5. TERTİP BANKNOTLAR HAZIRLANMADIYSA

4 ay gibi kısa süre TCMB Başkanlığı yapan Naci Ağbal’ın ise dolaşımdaki paralarda imzası yer almıyor. 5. Tertip Banknotların basım için taslakları bu 4 ay içinde hazırlanmadıysa Ağbal’ın imzası Türk Lirası’nda olmayacak.

TEDAVÜLDEKİ PARALAR VE İMZALAR
  • 5-10-20-100-200 TL E9 Emisyon Grubu 1. Tertip Banknotlar 1 Ocak 2009 tarihinde dolaşıma girdi. Bu paralarda Durmuş Yılmaz ve Erdem Başçı imzaları var.
  • 5-10-20-100-200 TL E9 Emisyon Grubu 2. Tertip Banknotlar 8 Nisan 2013 tarihinde dolaşıma girdi. Bu paralarda Erdem Başçı ve Mehmet Yörükoğlu imzaları var.
  • 5-10-20-100-200 TL E9 Emisyon Grubu 3. Tertip Banknotlar 27 Mart 2017 tarihinde dolaşıma girdi. Bu paralarda Murat Çetinkaya ve Erkan Kilimci imzaları var.
  • 5-10-20-100-200 TL E9 Emisyon Grubu 4. Tertip Banknotlar 2 Mart 2020 tarihinde dolaşıma girdi. Bu paralarda Murat Uysal ve Emrah Şener imzaları var.

 

Naci Ağbal da görevden alındı: Merkez’e başkan dayanmıyor

medyabold
Devamını Oku »

Erdoğan, Meclis’in yetkisini gasp etti: İstanbul Sözleşmesiyle ilgili kararı yok hükmünde

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesinden çekilmesi hukuk tartışmasına neden oldu. Hukukçular, Anayasa’nın 90’ncı maddesine göre TBMM kararıyla yürürlüğe giren sözleşmenin Meclis’te kanun çıkarılmadan kaldırılamayacağını savundu. Hukukçu Prof. Dr. Adem Sözüer, “Yetki gaspıyla TBMM devre dışı bırakılamaz” dedi. 

BOLD – AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla gece yarısı Resmi Gazete’de yayımlanan kararnamesiyle Türkiye 2011’de onayladığı İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinden çekildi.

Türkiye, 2011 yılında kabul edilen İstanbul Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ve onaylayan ülkeydi. Sözleşme, 10 ülkenin onayıyla 2014 yılında yürürlüğe girmiş ve Temmuz 2019 itibariyle 34 devlet ve Avrupa Birliği tarafından da onaylanmıştı Sözleşme, uluslararası hukukta kadına karşı şiddetin, kadın erkek eşitsizliğinin ve kadınlara karşı yapılan ayrımcılığın sonuçları olduğuna vurgu yapan ilk sözleşme özelliğiyle biliniyor.

İstanbul Sözleşmesi, TBMM tarafından 2011 yılında kabul edilerek yürürlüğe girmişti. Erdoğan ise Milletlerarası Andlaşmaların Onaylanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 3’ncü maddesine dayanarak Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesinden çekildiğine dair kararnameyi imzaladı.

Ancak Erdoğan’ın TBMM’de Anayasa’nın 90’ncı maddesine göre yürürlüğe konulan milletlerarası bir sözleşmeyi kararnameyle kaldırmasının Anayasa’ya aykırı olduğu belirtildi. Hukukçular, Erdoğan’ın yetki gaspı yaparak hukuksuz bir kararname imzaladığını belirtti.

TBMM YASA YAPMADIKÇA SÖZLEŞMEDEN ÇIKILAMAZ

Prof. Dr. Adem Sözüer, Erdoğan’ın yetki gaspı yaptığına dikkat çekerek, “Anayasa Madde 90: Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası Andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. İstanbul Sözleşmesi yürütme tasarrufuyla feshedilemez. Yetki gaspıyla TBMM devre dışı bırakılamaz” dedi. Prof. Dr. İzzet Özgenç ise, Erdoğan’ın kararnamesinin hukuksuz olduğuna işaret etti. Özgenç, sosyal medya hesabından, “Usulde paralellik ilkesi gereğince, onaylanması Kanunla uygun bulunan bir milletlerarası sözleşmeden, Cumhurbaşkanı Kararıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti taraf olmaktan çıkarılamaz” paylaşımı yaptı. Avukat Turgut Kazan da “İstanbul Sözleşmesi Anayasa’nın 90. maddesi uyarınca yasayla onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Böyle bir sözleşmeden Cumhurbaşkanı kararnamesiyle çıkılamaz. Dolayısıyla, TBMM yeni yasa yapmadıkça İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir” ifadelerini kullandı.

Gezi’deki çıplak aramaya 8 yıl sonra işkence suçundan iddianame

medyabold
Devamını Oku »

ABD’li 38 senatörden Biden’a ‘Ermeni soykırımı’ mektubu

ABD’li bir grup senatör, Başkan Joe Biden’a, 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanıma çağrısı yapan bir mektup gönderdi. Ankara-Washington hattında yaşanan gerilimin zirveye çıktığı günlerde Biden’ın tutumu ilişkilerin geleceğinde belirleyici olacak.

BOLD – Demokrat Bob Menendez ile Cumhuriyetçi John Cornyn öncülüğündeki ABD’li bir grup senatör, Başkan Joe Biden’a, 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanıma çağrısı yapan bir mektup gönderdi. 38 senatörün imza attığı mektup, Senato Dış İlişkiler Komitesi tarafından duyuruldu.

Her iki partiden de senatörlerin isimlerinin yer aldığı mektupta, Biden’ın geçen yıl yaptığı bir konuşma hatırlatılarak, “Ermeni soykırımı gerçeğini resmen tanıma çağrısını güçlü şekilde yapmak üzere size yazıyoruz. Geçmişte Ermeni soykırımını soykırım olarak tanımıştınız, şimdi Başkan olarak yine aynı şeyi yapmaya çağırıyoruz” ifadeleri kullanıldı.

BİDEN, SEÇİM KAMPANYASINDA ‘SOYKIRIM’ DEMİŞTİ

2019 yılında ABD Kongresinin her iki kanadında da kabul edilen ‘1915 olaylarının soykırım olarak tanınması’ yönündeki karar tasarılarına atıf yapılan mektupta, Biden yönetiminin olayı “soykırım” olarak resmen tanıyarak Kongreye katılması gerektiği savunuldu.

Daha önceki yönetimlerin bu yönde resmi bir adım atmayıp sessiz kaldıklarına dikkat çekilen mektupta, Biden yönetimine bu sessizliği bozması çağrısı yapıldı.

ABD Başkanı Biden, geçen yıl başkan adayı iken yaptığı 1915 olaylarıyla ilgili açıklamasında, olayları ‘soykırım’ olarak tanımlamış ve başkan seçilmesi halinde bu yöndeki bir Kongre tasarısına destek vereceğini ifade etmişti.

Ermeniler, 24 Nisan’ı her yıl ‘Soykırım Günü’ olarak anıyor. 24 Nisan’da ABD başkanları 1915 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşanan olaylar dolayısıyla bir mesaj yayınlıyor. Bugüne kadar hiçbir ABD Başkanı 1915 olayları için ‘soykırım’ ifadesini kullanmadı.

DÜNYA’DA HANGİ ÜLKELER VE PARLAMENTOLAR TANIYOR

Dünya’da şu ana kadar 31 ülke yönetimi veya parlamentosu Birinci Dünya Savaşı döneminde 1915 yılında yaşanan olaylarla ilgili soykırım kararı aldı. Ancak bazı ülkelerde meclislerin aldığı kararlara rağmen hükumetler soykırımı kabul etmiyor. Bazı ülkeler inkarını da suç sayıyor.

Bu ülkeler ve alınan kararların tarihleri şunlar:

Arjantin: Ülke tarihi boyunca 7 defa bu konuda karar alındı (1993, 2003, 2004, 2005, 2006, 2007, 2015)
Ermenistan: 1988
Avusturya: 2015
Belçika: 1998 ve 2015
Bolivya: 2014 (Meclis’in her iki kanadı tarafından alınana karar Dışişleri Bakanlığı’nca da onandı)
Brezilya: 2015 yılında Brezilya Federal Senatosu bu yönde bir karar aldı.
Bulgaristan: 2015
Kanada: 1996, 2002, 2004, 2006
Şili: 2007, 2015
Güney Kıbrıs: 1975, 1982, 1990. Ermeni Soykırımı’nın inkarı suç kabul ediliyor.
Çek Cumhuriyeti: 2015, 2017, 2020
Fransa: 1998, 2001. 2012 ve 2016’da çıkarılan yasa ile inkarı suç kapsamına alındı. Her iki yasa da Fransız Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi.
Almanya: 2005, 2016.
Yunanistan: 1996. İnkarı suç kapsamında.
İtalya: 2000, 2019. İnkarı suç kapsamında.
Litvanya: 2005
Lübnan: 1997, 2000
Lüksemburg: 2015
Hollanda: 2004, 2015, 2018
Paraguay: 2015
Polonya: 2005
Portekiz: 2019
Rusya: 1995, 2005, 2015
Slovakya: 2004. İnkarı, 2011 yılında çıkarılan yasa ile ceza kapsamına alındı.
İsveç: 2010
İsviçre: 2003. İnkarı suç kapsamında.
Suriye: 2015, 2020
ABD: 2019. Kongre’nin her 2 kanadı, Temsilciler Meclisi ve Senato, “soykırım” yönünde karar aldı. Ancak ABD yönetimi bu kararları kabul etmiyor.
Uruguay: 1965, 2004. Uruguay, dünyada ilk “soykırım” kararı alan ülke.
Vatikan: 2000, 2015.
Venezuela: 2005

Rusya ve Çin’e karşı agresif politika: ABD neyi amaçlıyor?

medyabold
Devamını Oku »

Türk Tipi Başkanlık 3 Merkez Bankası başkanı yedi

Türkiye’de parlamenter sistemin uygulandığı 16 yılda 3 Merkez Bankası başkanı değişirken, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın koltuğunda oturduğu Türk tipi başkanlık sisteminin olduğu son 3 yılda ise 3 başkan görevden alındı.

BOLD – Muhalefetin ‘Tek adam rejimi’ olarak değerlendirdiği Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemine Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) başkanı dayanmıyor. TCMB Başkanı Naci Ağbal 4 ay gibi kısa süre içinde görevden alındı. Cumhurbaşkanlığı kararıyla yerine Prof Dr. Şahap Kavcıoğlu getirildi.

16 YILDA 3 BAŞKAN, 3 YILDA 3 BAŞKAN

Parlamenter Sistem’in uygulandığı 2001 ile 2018 yılları arasında üçlü kararnameyle atanan TCMB başkanları ortalama 60 ay o koltukta oturdu. Görev sürelerinin bitimiyle Merkez’in başından ayrıldı. 16 Nisan 2017 Anayasa Referandumu ile getirilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi ise TCBM başkanlarını adeta öğüttü. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a TCMB başkanını görevden alma ve tek başına atama yetkisi verildi.

BAŞKANLARIN GÖREVLERİ 4 AYA İNDİ

24 Haziran 2018 seçimlerinden sonra Türk tipi başkanlık koltuğuna oturan Erdoğan, 3 yılda 3 Merkez Bankası başkanını görevden aldı. Faizleri yüzde 24’e çıkaran Murat Çetinkaya 39 ay görevde kalırken gece yarısı kararnamesiyle azledildi. Erdoğan’ın Çetinkaya’nın yerine atadığı Murat Uysal ise faizleri yüzde 8,25’e düşürmesine rağmen görevden alındı. Uysal, 16 ay görevde kalabildi. Uysal’ın yerine TCBM Başkanlığı’na atanan Ağbal, dövizi durdurmak amacıyla faizleri yüzde 19’a kadar çıkardı. Ağbal, 4 ay gibi kısa sürede Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle görevden alındı.

MERKEZ BANKASI BAŞKANLARI GÖREV SÜRELERİ

Süreyya Serdengeçti (2001-2006)

Durmuş Yılmaz (2006-2011)

Doç. Dr. Erdem Başçı (2011-2016)

Murat Çetinkaya (19 Nisan 2016-5 Temmuz 2019)

Murat Uysal (6 Temmuz 2019-7 Kasım 2020)

Naci Ağbal (7 Kasım 2020-20 Mart 2020)

Naci Ağbal da görevden alındı: Merkez’e başkan dayanmıyor

medyabold
Devamını Oku »

Norveç’te koronavirüs tedbirlerini ihlal eden başbakan Solberg hakkında inceleme

Doğum günü kutlaması sırasında korona kurallarına uymadığı gerekçesiyle Norveç Başbakanı Solberg hakkında inceleme başlatıldı. “Kuralları daha iyi bilmem gerekirdi” diyen Solberg özür diledi.

BOLD – Norveç Başbakanı Erna Solberg hakkında, 60’ıncı doğum gününü kutlarken ülkede geçerli koronavirüs önlemlerine uymadığı gerekçesiyle emniyet birimleri tarafından inceleme başlatıldı.

Norveç Başkanı Solberg’in doğum günününü kutlamak için kayak merkezi Geilo’da Şubat ayı sonunda geniş ailesi ile bir araya geldiği belirtildi. Bu çerçevede en az iki kere 10’dan fazla kişinin birlikte yemek yediği, bir restoranda yenen yemeğe Solberg’in gözündeki bir rahatsızlıktan dolayı katılmadığı ancak bu yemekte 10’dan fazla kişinin bir arada olduğu aktarıldı.

Bu yemekten bir gün sonra ise Solberg ve aile üyelerinin tatil için kiralanan evde bir araya geldiği kaydedildi. Ancak bu doğum günü kutlamalarına katılan kişi sayısının, Norveç’te korona kısıtlamaları çerçevesinde bu tür etkinliklerde bulunmasına izin verilen kişi sayısını aşması tepkilere yol açtı.

BAŞBAKAN ÖZÜR DİLEDİ

Gçerli kuralları yeterince incelemediğini ifade eden Başbakan Solberg, Perşembe günü özür diledi. NRK radyosuna konuşan Solberg, “Bunu daha iyi biliyor olmam gerekirdi… Her gün diğer insanlara enfeksiyondan nasıl korunacaklarını anlatıyorum, kuralları daha iyi biliyor olmam gerekirdi” dedi.

Norveç Başbakanı, Facebook hesabından yaptığı açıklamada da yaptığı hata nedeniyle üzgün olduğunu dile getirdi. Solberg, “Ailem ile birlikte korona kurallarını ihlal ettiğimiz için özür dilerim. Bunun hiç olmaması gerekiyordu” ifadelerini kullandı.

Norveç emniyet birimleri ise medyada çıkan haberler ve Solberg’in özür açıklaması sonrası olayla ilgili inceleme başlattı.

Emniyet Genel Müdürlüğünden Oyvind Aas, Başbakan Solberg’in, salgın kısıtlamalarını ihlal ettiği şüphesiyle soruşturma başlattıklarını belirtti.

Sosyal medyadan da Solberg’e tepki yağdı. Sosyal medya kullanıcıları, Norveçlilerin tatile çıkmaması yönünde uyarılar ve önlemler alınırken, Başbakan’ın kayak merkezine tatile gitmesini iki yüzlülük olarak değerlendirdi.

Norveç’te, Kovid-19 kısıtlamaları çerçevesinde, restoran ve barlarda 10 kişinin aynı masada oturması ve alkol satışı yasaklanmıştı.

Kovid-19 aşısını geliştiren Türeci ve Şahin’e Almanya liyakat nişanı verildi

medyabold
Devamını Oku »

The Economist, Ağbal’ın görevden alınacağını günler öncesinden yazdı

The Economist dergisinin, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Merkez Bankası Başkanlığına atadıktan dört ay sonra görevden aldığı Naci Ağbal’ın başkanlık koltuğundan alınacağını günler öncesinden öngördüğü ortaya çıktı. Dergi, Berat Albayrak’ın dönüş planları yaptığına da dikkat çekti.

BOLD – AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı dün gece aniden görevden aldı. The Economist dergisinin Ağbal’ın istifasını günler öncesinde yazması dikkat çekti. Dergi istifa eden damat Berat Albayrak’ın da geri döneceği iddiasında bulundu.

GÖREVİNİ SÜRDÜRÜP SÜRDÜREMEYECEĞİ BELİRSİZ

The Economist dergisi, ‘Ankara’nın Cesur Bankacısı – Naci Ağbal Türkiye’de parasal disiplini yeniden tesis etmeye çalışıyor” başlıklı bir yazıda, ‘son birkaç ayda TL’ye yeni bir hayat verdiğini, Merkez Bankası’nın itibarını yükselttiğini ve rezervleri yeniden doldurmaya başladığını’ kaydetti. BBC Türkçe’nin haberine göre Economist, “Ağbal üç yıldan az sürede yüzde 5’e çekmek istediğini söylediği enflasyonu boğmak için para politikasını sıkı tutacağını söylüyor” ifadelerini kullanarak, Ağbal’ın bu politikayı, hatta görevini sürdürüp sürdüremeyeceğinin belirsiz olduğunu vurgulaması dikkat çekti.

ÜÇÜNCÜSÜNÜ DE ALMAKTAN TEREDDÜT ETMEYEBİLİR

Ağbal’ın göreve geldiğinde, işine karışmayacağına söz veren Erdoğan’ın şu ana kadar bu sözünü tuttuğu belirtilen yazıda, “Ancak Merkez Bankası’nın geleceği Cumhurbaşkanının merhametine kalmış. Türkiye’nin 2023’e dek genel seçime gitmesi gerekmiyor. Ancak olası erken seçim dedikoduları var. Bu dedikodular arttıkça, Ağbal üzerindeki parasal disiplini, ekonomik büyümeyle değiştirme baskısı daha da artacak. Erdoğan şimdiden son faiz artışlarından rahatsızlığını dile getirdi. Cumhurbaşkanı iki yıldan kısa süre içinde, Ağbal’ın iki selefini görevden aldı. Üçüncüsünü almakta tereddüt etmeyebilir” denildi.

DAMADIN DÖNÜŞÜ PLANLANIYOR

The Economist, Hazine ve Maliye Bakanı’yken bir anda sansasyonel bir şekilde sosyal medyadan istifa mektubunu yayınlayıp ortadan kaybolan Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın dönüş planları yaptığını öne sürdü. Haberde, “2018’de Maliye Bakanlığı’nda Ağbal’ın selefi olarak göreve gelen ve rakibi Merkez Bankası’nın başına getirildiğinde dargın bir şekilde istifa eden, Erdoğan’ın kızlarından biriyle evli olan ve bir zamanlar Türkiye’nin en güçlü ikinci adamı olarak kabul edilirken, görevi bırakmasının ardından bir kez bile ortalarda görünmeyen Berat Albayrak’ın hayaleti kaygı verici” denildi. Berat Albayrak için “Geri dönüşünü planlıyor olabilir” diyen dergi, Şubat sonunda Erdoğan’ın damadının sicilini ve Merkez Bankası’nın döviz rezervlerini bu kadar çok kullanmasını savunmasının bunun bir işareti olabileceğini vurguluyor.

 

Naci Ağbal da görevden alındı: Merkez’e başkan dayanmıyor

medyabold
Devamını Oku »

ABD Başkanı Joe Biden uçağa binerken merdivenlerde 3 kez düştü

ABD Başkanı Joe Biden’ın başkanlık uçağına binerken 3 kez düşmesi hem Amerikan hem de uluslararası basında gündem oldu. 78 yaşındaki Biden’ın sağlık durumu geçen yıl yapılan başkanlık seçimlerinde de gündem olmuştu.

BOLD – 20 Ocak 2021’de ABD Başkanlığı koltuğuna oturan 78 yaşındaki Joe Biden, Georgia eyaletine bağlı Atlanta kentine yapacağı ziyaret öncesi Andrews Askeri Hava Üssünde görüntülendi.

Biden, basının sorularını yanıtladıktan sonra başkanlık uçağı Air Force One’nin merdivenlerini hızlıca çıkmaya başladı, birkaç basamak sonra ise ayağının üç kere takılması sonucu zor anlar yaşadı.

ABD’nin şimdiye kadarki en yaşlı başkanı olan Biden kendisini hızla toparlayarak merdivenleri yine ritmik bir şekilde çıkmaya devam etti.

3 Kasım 2020’de yapılan başkanlık seçimleri öncesinde Biden’ın ileri yaşı rakibi Donald Trump tarafından çokca dile getirilmişti.

Rusya ve Çin’e karşı agresif politika: ABD neyi amaçlıyor?

medyabold
Devamını Oku »

BM de tescilledi: Türkiye mutsuz insanlar ülkesi

Türkiye’de insanların mutlu olmadığı Birleşmiş Milletlerin hazırladığı Dünya Mutluluk Raporuna da girdi. BM’nin 149 ülke arasında yaptığı değerlendirmeyle belirlediği Dünya Mutluluk Raporu’nda daha önce 93. sırada olan Türkiye 104. sıraya geriledi.

BOLD – Birleşmiş Milletler’in (BM) 149 ülke arasında yaptığı değerlendirmeyle belirlediği Dünya Mutluluk Raporu’nda ilk üç sırada Finlandiya, Danimarka ve İsviçre yer aldı. Geçen yıl 93. sırada olan Türkiye ise 104. sıraya geriledi. Rapora göre en mutsuz ülke Afganistan oldu.

EN MUTLU 10 ÜLKENİN 9’U AVRUPA’DA

Birleşmiş Milletler’in belirlediği Dünya Mutluluk Raporu yayımlandı. BBC Türkçe’nin haberine göre, raporda ilk 10’a giren ülkelerden dokuzu Avrupa ülkeleri oldu. İlk 10’da Avrupa dışından tek ülke ise Yeni Zelanda. 2012 yılında ilk Dünya Mutluluk Raporu yayımlandığından beri zirveye çıkan dört ülke oldu. Bunlar; 2012, 2013 ve 2016’da Danimarka, 2015’te İsviçre, 2017’de Norveç ve son olarak da 2018, 2019, 2020 ve 2021’de Finlandiya.

TÜRKİYE 2 YILDA 25 SIRA BİRDEN GERİLEDİ

149 ülkeden insanlarla görüşülerek hazırlanan raporda Türkiye 104. sırada, Güney Afrika ile Pakistan 105. sırada yer aldı. Türkiye 2019’da 79. sıradayken geçen yıl 14 sıra gerileyerek 93. sıraya düşmüştü. Bu iki yıl da değerlendirmeye 156 ülke katılmıştı. Bir önceki raporda 13. sırada olan İngiltere de 17. sıraya düştü. ABD de 19. sırada. En mutsuz ülkeler ise sırasıyla Lesotho, Botswana, Ruanda, Zimbabwe ve Afganistan oldu.

FİNLANDİYA ZİRVEDE YER ALDI 

Rapora göre en mutlu 10 ülke şöyle:

1. Finlandiya

2. Danimarka

3. İsviçre

4. İzlanda

5. Hollanda

6. Norveç

7. İsveç

8. Lüksemburg

9. Yeni Zelanda

10. Avusturya

EN MUTSUZ ÜLKE AFGANİSTAN

Raporda en mutsuz 10 ülke ise şöyle sıralandı:

140. Burundi

141. Yemen

142. Tanzanya

143. Haiti

144. Malawi

145. Lesotho

146. Botswana

147. Ruanda

148. Zimbabwe

149. Afganistan

 

Naci Ağbal da görevden alındı: Merkez’e başkan dayanmıyor

medyabold
Devamını Oku »

Gezi’deki çıplak aramaya 8 yıl sonra işkence suçundan iddianame

AKP’lilerin ısrarla olmadığını öne sürdüğü çıplak arama ile ilgili ilk iddianame hazırlandı. Gezi olayları sırasında gözaltına alınarak çıplak aramaya maruz bırakılan Mücella Yapıcı’nın 8 yıl önceki şikâyeti iddianameye dönüştürüldü. Sorumlular hakkında işkence suçundan 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası istendi.

BOLD – AKP’lilerin ısrarla reddettiği çıplak arama tartışmaları gündemde yerini korurken, Gezi olayları sırasında çıplak aramaya maruz kalan Eski Mimarlar Odası Başkanı Mücella Yapıcı’nın şikayeti iddianameye dönüştü.

ÇIPLAK ARAMA İLK KEZ İDDİANAMEYE GİRDİ

Eski Mimarlar Odası Başkanı, Yüksek Mimar Mücella Yapıcı, 8 Temmuz 2013’te Taksim Dayanışma Platformu’nun temsilcileri ile birlikte gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde 4 gün gözaltında tutulan ve çıplak aramaya maruz kalan Yapıcı’nın avukatı Meriç Eyüboğlu, 8 yıl önce konuyla ilgili tutanak tuttu. Cumhuriyet’e konuşan Eyüboğlu, iddianamenin hazırlanmasının 8 yıl sürdüğünü hatırlatarak, “Gözaltında çıplak arama ilk kez bir iddianameye girdi. Cezaevlerinde çıplak arama uygulamasının Türkiye’de raporlara konu olduğunu biliyoruz, hatta AİHM kararları var. Gözaltında çıplak arama sürekli olarak gündemde olsa da yargılama konusu olmuyordu şimdiye kadar” dedi.

ÇIPLAK ARAMA YAPANLAR İŞKENCE SUÇUNDAN YARGILANACAK

Çıplak aramanın hangi maddeden yargılanacağının da önemli olduğuna dikkat çeken Eyüpoğlu, “Çıplak aramanın yargılanması önemli ancak hangi maddeden yargılama konusu olduğu da önemli. Bu iddianamede TCK’nin 94’üncü maddesinde yer alan işkence suçlamasına konu oldu. Yani işkence ve çıplak aramanın aynı iddianamede yan yana gelmesi de kıymetli. Açıldığı zaman haksız arama gibi çok önemli olmayan maddelerden açılıyordu” dedi.

Mücella Yapıcı, İstanbul

Mücella Yapıcı

AKP’Lİ ÖZLEM ZENGİN’İN SÖZLERİNİN HİÇBİR ÖNEMİ YOK

AKP’li Özlem Zengin’in sözlerine tepki gösteren Eyüboğlu, “Çıplak arama yoktur deyince gerçek değişmiyor. 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü’nde gözaltılara bir avukat olarak eşlik ettim ve orada da çıplak arama yaşandı. Özlem Zengin’in sözlerinin hiçbir önemi yok” diye konuştu. Eyüboğlu, “Beraat ya da etkisiz cezalar çıkarsa çıplak arama bu sistematikliğiyle devam edecek. Davaya sahip çıkılmalı” dedi.

3 YILDAN 12 YILA KADAR HAPİS CEZASI

Mücella Yapıcı’ya uygulanan çıplak aramayla ilgili TCK’nın 94’ncü maddesinde düzenlenen işkence suçundan dava açıldı. TCK’daki işkence suçunda zaman aşımı bulunmazken, madde 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası öngörüyor. 94. madde şöyle: “Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında üç yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”

SİZ DE HİÇ UTANMA YOK MU?

Gezi Parkı davasında yargılana Mücella Yapıcı, Özlem Zengin’in “Çıplak arama yoktur” sözlerine sosyal medyadan tepki göstererek, “Öyle mi? Siz de hiç utanma arlanma yok mu? Bir parkı savundum diye beni 60 yaşımda aşağılayıcı bir şekilde çıplak aramaya maruz bıraktınız ve bunu başka kadınlar yaşamasın diye açık açık ifşa etmek zorunda kaldım…Açtığım dava hala devam ediyor…Susun bari…” dedi.

Naci Ağbal da görevden alındı: Merkez’e başkan dayanmıyor

medyabold
Devamını Oku »

Yargıtay Başsavcısından kopyala yapıştır iddianame: Vefat eden üç HDP’liye siyaset yasağı istedi

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin’in HDP’nin kapatılması için hazırladığı iddianamede daha önce vefat eden üç HDP’linin de bulunması dikkat çekti. Başsavcı, vefat eden eski HDP milletvekilleri Dengir Mir Mehmet Fırat ile İbrahim Ayhan’a da siyaset yasağı konulmasını istedi.

BOLD – HDP’nin kapatılması için hazırlanan iddianamede Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin’in, hayatını kaybeden HDP eski milletvekilleri Dengir Mir Mehmet Fırat, İbrahim Ayhan ile HDP milletvekili adayı Naciye Çiğdem Atalay için siyaset yasağı istediği ortaya çıktı.

687 KİŞİ HAKKINDA SİYASET YASAĞI İSTENDİ

Sözcü’nün haberine göre HDP’nin kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin tarafından hazırlanan ve Anayasa Mahkemesi’ne gönderilen iddianamede, eski ve yeni HDP eş genel başkanları, milletvekilleri, milletvekili adayları ve parti yöneticilerinin 687 kişi hakkında, “5 yıl süreyle bir başka siyasi partinin kurucusu, yöneticisi, deneticisi ve üyesi olamayacaklarına” dair talepte bulunuldu.

YAŞAMINI YİTİREN 3 KİŞİ İÇİN DE YASAK İSTENDİ

Siyaset yasağı istenen 687 kişi arasında bulunan Dengir Mir Mehmet Fırat’ın 11 Temmuz 2019’da, İbrahim Ayhan’ın 20 Eylül 2018’de, Naciye Çiğdem Atalay’ın ise 17 Kasım 2018’de hayatını kaybettiği belirlendi. Naciye Çiğdem Atalay, 7 Haziran 2015 ve 1 Kasım 2015 seçimlerinde HDP’den Amasya birinci sıra vekil adayı olmuştu.

DENGİR MİR MEHMET FIRAT AKP’NİN KURUCULARINDANDI

Dengir Mir Mehmet Fırat, 8 Ağustos 1943 yılında Adıyaman Kâhta’da dünyaya geldi. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Serbest avukatlık, çiftçilik ve ihracatçılık yaptı. Akdeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği görevinde bulundu. AKP’nin Kurucu Üyesi oldu. Fırat, 21. Dönemde Adıyaman, 22. Dönemde Mersin, 23. Dönemde Adana Milletvekili seçildi. Bir dönem AKP Genel Başkan Yardımcılığı görevini de yürüten Fırat, son olarak 2015 seçimlerinde HDP’den milletvekili seçilmişti.

 

Enes Kanter 18 Mart’ın Rektörü Laçiner’e 18 Mart’ta selam çaktı

medyabold
Devamını Oku »

19 Mart 2021 Cuma

Naci Ağbal da görevden alındı: Merkez’e başkan dayanmıyor

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kasım ayında Merkez Bankası başkanlığına atadığı Naci Ağbal’ı da görevden aldı. Erdoğan’ın görevden aldığı Merkez Bankası başkanı sayısı üçe çıktı. Ağbal’ın yerine eski AKP’li vekil Şahap Kavcıoğlu atandı.

BOLD – Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal görevinden alınarak, yerine eski AKP’li vekil Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu atandı. Ağbal’ın yerine, perşembe günü yapılan faiz artışını eleştiren hükumete yakın gazetenin yazarının atanması dikkat çekti.

DAMAT ALBAYRAK’IN İSTİFASINA NEDEN OLMUŞTU

Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal görevinden alınarak, yerine Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu atandı. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan imzalı atama kararı, Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, Ağbal görevden alındı. Ağbal, Kasım 2020’de, Murat Uysal’ın yerine Merkez Bankası Başkanlığı’na atanmıştı. Ağbal’ın atanmasından iki gün sonra da damat Berat Albayrak Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan istifa etmişti.

HEDEFE KONDU, GÖREVDEN ALINDI

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, perşembe günkü toplantısında faiz oranlarını 200 baz puan artırarak yüzde 19’a çıkardı. Merkez Bankası’nın faizi yüzde 17’den yüzde 19’a çıkarması üzerine eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a desteğiyle bilinen Yeni Şafak gazetesi, Naci Ağbal’ı hedefe alarak “Bu operasyonu kim adına çektiniz?” diye eleştirmişti.

ERDOĞAN’IN GÖREVDEN ALDIĞI 3. MERKEZ BANKASI BAŞKANI

Naci Ağbal, Erdoğan’ın görevden aldığı üçüncü Merkez Bankası Başkanı oldu. Ağbal yerine Yeni Şafak yazarı, eski milletvekili Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu atandı. Naci Ağbal’dan önce Merkez Bankası Başkanı olan Murat Uysal ve Murat Çetinkaya da Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan tarafından görevden alınmıştı.

GÖREVDEN ALINAN AĞBAL, TEŞEKKÜR ETTİ

Ağbal, karar sonrası kişisel sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Sayın Cumhurbaşkanımıza Merkez Bankası Başkanlığı dahil bugüne kadar uygun görerek atadığı tüm görevlerden dolayı teşekkür ederim. Bugün itibariyle görevden alınmam nedeniyle de şükranlarımı arz ediyorum. Rabbim hepimizin hakkında hayırlısını nasip eylesin” ifadelerini kullandı.

AKP ESKİ VEKİLİ, YENİŞAFAK YAZARI

Naci Ağbal’ın yerine Merkez Bankası Başkanı olarak atanan 26. Dönem AKP Bayburt Milletvekili Şahap Kavcıoğlu, 23 Mayıs 1967’de Bayburt’ta doğdu. Bankacı; Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünü bitirdi. İstanbul Üniversitesi Muhasebe Enstitüsünü Denetim Uzmanı olarak bitirdikten sonra, İngiltere Hastings College’ta İşletmecilik üzerine eğitim gördü. Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsünde yüksek lisansını ve doktorasını tamamladı. Esbank TAŞ’de Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. Türkiye Halk Bankası AŞ’de çeşitli görevlerde bulundu. Yenişafak gazetesinde de köşe yazarlığı yapıyor.

Enes Kanter 18 Mart’ın Rektörü Laçiner’e 18 Mart’ta selam çaktı

medyabold
Devamını Oku »

Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Sözleşmesi’ni feshetti!

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre Türkiye, ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden çekildi.

BOLD – Türkiye’nin Bakanlar Kurulu Kararı ile 2011’de onayladığı Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi feshedildi. Sözleşme, İstanbul’da imzalandığı için uluslararası camiada “İstanbul Sözleşmesi” olarak biliniyor.

Türkiye, 2011 yılında kabul edilen İstanbul Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ve onaylayan ülkeydi. Sözleşme, 10 ülkenin onayıyla 2014 yılında yürürlüğe girmiş ve Temmuz 2019 itibariyle 34 devlet ve Avrupa Birliği tarafından da onaylandı. Sözleşme, uluslararası hukukta kadına karşı şiddetin, kadın erkek eşitsizliğinin ve kadınlara karşı yapılan ayrımcılığın sonuçları olduğuna vurgu yapan ilk sözleşme olma özelliğine sahip.

KADIN BAKAN KARARI SAVUNDU

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, kadın haklarının teminatının anayasa başta olmak üzere iç mevzuattaki düzenlemeler olduğunu belirtti. “Güçlü Kadın Güçlü Türkiye” etiketiyle yaptığı paylaşımda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde 2002’den bu yana Türkiye’deki tüm kadınların siyasi, ekonomik ve sosyal hayata katılımını desteklemek için önemli düzenlemeleri hayata geçirdiklerine dikkati çeken Selçuk, şunları kaydetti:

“Kadın haklarının teminatı, Anayasamız başta olmak üzere, iç mevzuatımızdaki mevcut düzenlemelerdir. Hukuk sistemimiz ihtiyaca göre yeni düzenlemeleri hayata geçirebilecek kadar dinamik ve güçlüdür. Kadına yönelik şiddet her şeyden önce bir insanlık suçudur ve bu suçla mücadele bir insan hakları meselesidir. Aslolan ilkelerdir. Bu doğrultuda şiddetle mücadelemizi dün olduğu gibi bugün de yarın da ‘sıfır tolerans’ ilkesi ile kararlılıkla sürdüreceğiz.”

AKP iktidarının karşı çıktığı İstanbul Sözleşmesi kadınlar için neden önemli?

medyabold
Devamını Oku »

ABD Büyükelçisi Satterfield: Türkiye S-400’lerden vazgeçmeli

ABD Büyükelçisi Satterfield, S-400 krizinde çözüm yolunun Türkiye’nin S-400’lere sahip olmamasından geçtiğini belirterek, “Türkiye S-400’lerden vazgeçmeli. ABD Kongresi’nde savunabileceğimiz tek çözüm bu” dedi.

BOLD – ABD Büyükelçisi David Satterfield, Türkiye’nin S-400’lerden vazgeçmesi gerektiğini söyledi. Satterfield, “S-400 krizinin çözümünün yolu, Türkiye’nin S-400’lere sahip olmamasından geçiyor” dedi.

TÜRKİYE S-400’LERE SAHİP OLMAMALI

Gazetecilere açıklamalarda bulunan ABD Büyükelçisi Satterfield, “Görüş birliği olduğumuz konular ayrılıklardan fazla. Türkiye S-400’lerden vazgeçmeli. ABD Kongresi’nde savunabileceğimiz tek çözüm bu. S-400 krizinin çözümünün yolu, Türkiye’nin S-400’lere sahip olmamasından geçiyor. Bu yaklaşım kişisel değil, tamamen yasal gereklilik” dedi.

TÜRKİYE’NİN AB İLE İŞBİRLİĞİNE ÖNEM VERİYORUZ

Türkiye’nin AB ile işbirliğine büyük önem verdiklerini belirterek, “Türkiye mülteciler konusunda ağır yüklerin altına girdi, gösterdiği iyi niyet ve destek tarafımızdan takdirle karşılanıyor. Avrupa Birliği, kendisi için yakın ve değerli bir ortak olan Türkiye ile her alanda işbirliğini geliştirmeli. Biz de bu isteğimizi hem Brüksel’e hem de Ankara’ya aktarıyoruz” dedi.

 

Enes Kanter 18 Mart’ın Rektörü Laçiner’e 18 Mart’ta selam çaktı

medyabold
Devamını Oku »

Enes Kanter 18 Mart’ın Rektörü Laçiner’e 18 Mart’ta selam çaktı

NBA yıldızı Enes Kanter, 18 Mart gecesi oynanan ve Portland’ın 101-93 kazandığı Pelicans maçını Türkiye’de tutuklu Sedat Laçiner’e adadı. Prof. Laçiner, 2011 yılında Çanakkale 18 Mart Üniversitesinde Türkiye’nin en genç rektörü olarak göreve başlamıştı.

MUHAMMET ALİ TOKSOY | BOLD NBA

NBA’de Batı Konferansında Portland Trail Blazers ile New Orleans Pelicans iki gün aranın ardından ikinci kez karşı karşıya geldi. İlk maçın son beş dakikasında 17 sayı geriden gelerek inanılmaz bir geri dönüşe imza atan Portland bu kez maçı başından sonuna kadar üstün götürdü ve karşılaşmayı 101-93 kazanmayı başardı. Enes Kanter 34 dakika süre aldığı maçı 16 sayı (% 80 isabet), 13 ribaund, 2 top çalma ve bir asistle tamamladı. Bu istatistiklerle Kanter bu sezon 23. double-double’na imza atmış oldu. Kanter ayrıca savunmadaki etkili oyunuyla Pelicans’ın yıldız oyuncuları Zion Williamson ve Steven Adams’ı pota altında durdurmayı başardı. İlk maçta 50 sayı atan yıldız oyuncu Lillard bu maçı da 36 sayı ile tamamladı.

‘BIYIK KARDEŞLER BİR KEZ DAHA KARŞI KARŞIYA

Enes Kanter ile New Orleans Pelicans’ın pivotu Steven Adams birlikte uzun yıllar Oklahoma’da oynamışlar ve aralarındaki mükemmel arkadaşlıktan dolayı NBA kamuoyunda Stache Brothers (Bıyık Kardeşler) olarak anılmaya başlamışlardı. Oklahoma City Thunder, ikili adına özel tişörtler bastırmış, birçok televizyon programına konuk olmuşlar, paylaşılan videoları taraftarlar tarafından çok beğenilmişti. NBA’nin üst düzey pivotlarından Steven Adams bu maçta pota altında Enes Kanter karşısında etkili olamadı. 34 dakika süre aldığı maçı, 6 sayı(%66 isabet), 10 ribaund, 2 asist 1 top çalma -2 verimlilikle tamamladı.

Enes Kanter basın toplasında gazetecilerin sorularına cevap verdi. Sonrasında ise Koç Terry Stotts, sorulan bir soru üzerine Enes Kanter’in takımın galibiyetine yaptığı katkıları anlattı.

ENES KANTER GALİBİYETİ SEDAT LAÇİNER’E ADADI

Enes Kanter,18 Mart’ta kazanılan galibiyeti, 18 Mart Üniversitesi eski Rektörü Sedat Laçiner’e adayarak dünya kamuoyuna anlamlı bir hatırlatma yaptı. Başarılı oyuncu sosyal medya hesabından attığı tweetle, 2011 yılında Türkiye’nin en genç rektörü olan Sedat Laçiner’in 9 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldığını ve Erdoğan rejimi tarafından siyasi sebeplerle hâlen mahkum olarak tutulduğunu takipçileriyle paylaştı.

medyabold
Devamını Oku »

Koronavirüste artış sürüyor, vaka sayısı 21 bini geçti

Koronavirüs salgını dolayısıyla son 24 saatte 87 kişi hayatını kaybederken vaka sayısı da 21 bini geçti. Salgın nedeniyle hayatını kaybedenlerin toplam sayısı 30 bin sınırına dayandı.

BOLD – Sağlık Bakanlığı güncel koronavirüs tablosunu açıkladı. Açıklanan tabloya göre son 24 saatte tespit edilen vaka sayısı 21 bin 30’u aştı. Salgın nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı ise son 24 saatte 87 kişi artarak, 29 bin 864’e yükseldi.

TESTİ POZİTİF ÇIKANLARIN SAYISI ARTIYOR

Bakanlığın “covid19.saglik.gov.tr” adresinden paylaşılan Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu’na göre son 24 saatte 187 bin 859 Kovid-19 testi yapıldı, 21 bin 30 kişinin pozitif çıktı, 87 kişi yaşamını yitirdi, hasta sayısı 934 oldu. Son 24 saatte 18 bin 119 kişinin Kovid-19 tedavisi ya da karantinasının sona ermesiyle iyileşen sayısı 2 milyon 788 bin 757’ye yükseldi.

AĞIR HASTA SAYISI BİN 547’YE YÜKSELDİ

Test sayısı 35 milyon 975 bin 339’a ulaştı. Vaka sayısı 2 milyon 971 bin 633, vefat sayısı 29 bin 864, ağır hasta sayısı bin 547 oldu. Haftalık verilere göre, bu hafta hastalarda zatürre oranı yüzde 3,2, yatak doluluk oranı yüzde 51,6, erişkin yoğun bakım doluluk oranı yüzde 66,2, ventilatör doluluk oranı yüzde 29,8, ortalama temaslı tespit süresi 9 saat, filyasyon oranı yüzde 99,9 olarak kayda geçti.

 

Uluslararası Af Örgütü: Çin Uygur çocukları ailelerinden ayırıp yetimhanelere gönderiyor

 

 

 

 

medyabold
Devamını Oku »

Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun aldığı cezayla ilgili şok gerçek!

İnsan hakları savunucusu HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesiyle ilgili şok gerçek ortaya çıktı. İki farklı gazeteci iki farklı yayında önlerine konulan metinlerden birebir aynı ifadeleri kullandı.

BOLD – Gazeteci Fehim Işık’ın paylaştığı videoda gazeteci İsmail Saymaz ile gazeteci Hadi Özışık’ın milletvekilliği düşürülen Gergerlioğlu ile ilgili önlerine konulan metni okuduğunu belirtti.

ALGI OPERASYONUNUN OYUNCAKLARI

Gergerlioğlu’nun talimatla vekilliğinin düşürüldüğünü kaydeden Fehim Işık, “Aynı tornadan çıkmış gibiler. Daha da ötesi, sanki bir merkezden ellerine verilmiş metni okuyorlar. Bir algı operasyonunun oyuncakları olduklarına şüphe yok. Daha da ötesi, belli bir kesime dönük kaçırma ve işkenceleri sıradanlaştırma ve topluma kabul ettirme çabaları da var” dedi.

O videoda ayrı programlarda konuşan Saymaz ve Özışık’ın konuşmaları şöyle:

İsmail Saymaz: “Ömer Faruk Gergerlioğlu’yla ilgili neden hızlı karar verildi. Çünkü ‘Fetö’yü savunuyordu. Gergerlioğlu aslında İslamcı ama son dönemde failleri sanıkları mağdurları ‘Fetö’cülerin olduğu gündemlerle alakalıydı. Bunlardan birincisi kaçırılan insanlarla ilgiliydi. İddiaya göre bazı Fethullahçılar kaçırılıyordu gözaltında tutuluyordu. İkincisi ‘Fetö’ şüphelilerinin çıplak arandığı iddiasıydı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’da bunu söyledi. Kanaatim o ki Meclis’te bir ‘Fetö’ savunucusu olmasın diye davası hızlandırıldı.”

Hadi Özışık : “Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun aldığı cezadan masum olduğunu söylemek için siciline bakmak lazım. Son zamanlarda ‘Fetö’nün sürdürdüğü propagandaya doğrudan dahil oldu. Birincisi insan kaçırma. Falanca kaçırıldı nerededir diye aylardır propaganda yapıyorlar. İkincisi yine çıplak arama olayı ‘Fetö’nün propagandasıdır. Çıplak arama yapılıyor diyen de yine Ömer Faruk Gergerlioğlu’dur.”

medyabold
Devamını Oku »