7 Ağustos 2021 Cumartesi

Şarjörleri toplatan Akar’a “İnsan kendi askerlerinden bu kadar korkmaz ki” tepkisi

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz sonrası katıldığı güvenlik güçlerine ait törenlerde bekçi, polis ve askerlerin silahlarının şarjörsüz olması gibi Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın katıldığı törende de bordo berelilerin silahlarının şarjörleri toplandı. Sosyal medyaya düşen görüntüler tepki çekti.   

BOLD – Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda yaptığı konuşma sırasında arkasında duran iki askerin silahlarında şarjör olmadığı ortaya çıktı.

“İNSAN KENDİ ASKERLERİNDEN BU KADAR KORKMAZ Kİ”

Katılımcılardan yarısından daha azının tamamlayabildiği 47 haftalık “Özel Kuvvetleri İhtisas Kursu”nu bitiren kursiyerler, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın katıldığı törenle bordo berelerini taktı. Gerçek Gündem’in haberine göre, Akar beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Genelkurmay İkinci Başkanı Korgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ile Özel Kuvvetler İhtisas Kursu’nun kapanış törenine katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende kurs birincisi yaş kütüğüne plaket çaktı. Bordo berelilerin yemin töreninde bir ayrıntı gözlerden kaçmadı. Akar’ın Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda yaptığı konuşma sırasında arkasında duran iki askerin silahlarında şarjör olmaması dikkat çekti.

 

 

ERDOĞAN’IN KATILDIĞI TÖRENLERDE DE ŞARJÖRLER TOPLANIYOR

Hulusi Akar gibi AKP’li Cumhurbaşkan Erdoğan’ın da katıldığı törenlerde asker, polis ve bekçilerin silahlarının şarjörlerinin toplatıldığı haberlere konu olmuştu. Erdoğan’ın katıldığı Dolmabahçe’de yapılan Jandarma ve Emniyet Teşkilatlarına Motosiklet Teslim Töreni, İstanbul’da bekçilerin yemin ve göreve başlama töreni ile Emniyet Teşkilatının 174’uncu Kuruluş Yıl Dönümü münasebetiyle Gölbaşı Özel Harekat Başkanlığında yapılan törenlerde de şarjörler toplatılmıştı.

 

 

 

Orman yangınları çam balı üretimini bitirdi

 

Şarjörleri toplatan Akar’a “İnsan kendi askerlerinden bu kadar korkmaz ki” tepkisi yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Orman yangınları çam balı üretimini bitirdi

Türkiye dünyada bal üretiminde önde gelen ülkelerden birisi. Balın yüzde 85’i ormanlardan üretiyor. Son orman yangınları bal üretimine büyük darbe vurdu. Dünyada çam balının önemli üretim merkezi konumundaki Muğla’da yanan ormanlar ve kovanlar nedeniyle bu yıl çam balı üretilemeyecek. 

BOLD – Türkiye 8 milyon kovanla arı kovanı varlığında dünyada Çin’den sonra ikinci sırada, bal üretiminde ise yıllık 114 bin tonla Çin ve Hindistan’ın ardından üçüncü sırada geliyor. Bal üretiminin yüzde 85’i ormanlardan sağlanırken, yaşanan orman yangınları bal üretimine büyük zarar verdi.

MUĞLA, EN ÇOK BAL ÜRETİLEN YERLERİN BAŞINDA GELİYOR

Dünyada bal üretiminde ilk üçte yer alan Türkiye’de ise en çok bal üretiminin yapıldığı iller Ordu, Muğla ve Adana olarak sıralanıyor. 114 bin tonun balın 16 bin tonu Ordu’da, 15.8 bin tonu Muğla’da ve 11 bin tonu da Adana’da üretiliyor.

YANGINLAR BAKANLIĞIN BAL ORMANLARI PROJESİNİ KÜL ETTİ

Orman Genel Müdürlüğünün 2010 yılında hayata geçirdiği “Bal Ormanları” projesini yaşanan orman yangınları yok etti. Proje sayesinde 2010 yılında 5,6 milyon olan kovan sayısı 8 milyona çıkarken, bal üretimi de 81 bin tondan 110 bin tona yükseldi. Bakanlık çam balı konusunda dünya rezervini elinde bulunduran başta Muğla olmak üzere Türkiye’nin birçok bölgesinde 585 bal ormanı oluşturdu.

BAL ÜRETİMİNİN YÜZDE 85’İ ORMANLARDAN SAĞLANIYOR

Doğadaki çok sayıda türün varlığını devam ettirmesinde, böylece bitki gen kaynaklarının sürekliliği ve çeşitlenmesinde, biyolojik çeşitliliğin korunmasında arıların önemli işlevleri olduğundan, kestane, ıhlamur, akasya, orman gülü, ahlat gibi orman ağaçları ve orman sayılan alanlardaki otsu bitkiler ve çiçekler de dikkate alındığında toplam bal üretiminin yüzde 85’i ormanlardan elde ediliyor.

YANGINLAR ÇAM BALI ÜRETİMİNİ BİTİRDİ

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, yaşanan orman yangınlarının arıcılık sektörüne büyük zararlar verdiğine dikkat çekerek, “2021 yılında Muğla özelinde çam balı üretimi bitmiştir. Muğla’da Marmaris’teki alanlarımızın aşağı yukarı yüzde 75-80’i yandı. Milas’ta yine bizim özellikle Bodrum, Milas, Çökertme, Fesleğen gibi yerlerde çok ciddi kaynaklarımız vardı. Buralar da bitti. Köyceğiz’de koca bir dağ yandı geçti gitti” dedi.

 

Erdoğan yine kendi kendini yalanladı

Orman yangınları çam balı üretimini bitirdi yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Erdoğan yine kendi kendini yalanladı

Geçen hafta yaptığı açıklamada orman yangınları ile ilgili sorumluluğun büyükşehir belediyelerinde olduğunu öne süren AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 1998 yılında ise orman yangınlarının sorumluluğunun belediyelerde olmadığını söylediği ortaya çıktı.

BOLD – Birçok konuda yaptığı çelişkili açıklamalarla sosyal medyada gündem olan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, orman yangınlarının sorumluluğu konusundaki açıklamaları ile yine çelişti. Geçen hafta yaptığı açıklamada orman yangınları ile ilgili sorumluluğun büyükşehir belediyelerinde olduğunu öne süren AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1998 yılında ise sorumluluğun bakanlıkta olduğunu söylediği ortaya çıktı.

“YANAN ALANLAR ORMAN BAKANLIĞI SORUMLULUĞUNDA”

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendi açıklamalarını yine yalanladığı ortaya çıktı. Erdoğan’ın geçen hafta yaptığı “Yerleşim bölgelerindeki yangın vesairelerin sorumluluğu büyükşehir belediyelerinin” açıklamasını 1998 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken yaptığı açıklama ile yalanladığı ortaya çıktı. Erdoğan’ın 1998 yılında “Yanan alanlar Orman Bakanlığı’nın sorumluluğunda, bizim sorumluluk alanımızda değil” ifadelerini kullandığını gösteren gazete kupürü ortaya çıktı.

SÖYLEDİĞİ YALANLARLA SİYASET TARİHİNE GEÇTİ

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan söylediği yalanlarla siyaset tarihine geçti. Erdoğan’ın söylediği yalanlardan bazıları ise şöyle:

  • 2013: Gezi Parkı eylemcileri Bezmi Alem Valide Sultan Camii’ne ayakkabıyla girdiler. Görüntüler haftaya cuma yayınlanacak.
  • 2013: Berkin Elvan için annesi ekmek almaya giden çocuk diyor. Ne alakası var. Ekmek almaya gitmemişti.
  • 2014: 17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonunda paraları polis koydu. Ses kayıtları montaj.
  • 2014: Mavi Marmara gemisini götürenler otoriteden izin almalılardı. Otorite Türkiye’de biz isek biz zaten izni verdik.
  • 2016: Mavi Marmara gemisini oraya götürmek için günün Başbakanına mı sordunuz?
  • 2015: Kızım Sümeyye Erdoğan’a ve aileme dönük suikast girişimleri var. Elimde belgeler var.
  • 2018: Bu kardeşinize yetkiyi verin bu faiz ve dövizle nasıl mücadele ediliyor göreceksiniz.
  • 2021: 13 Haziran: 1915 Ermeni soykırımı iddiasını ABD Başkanı Joe Biden’e soracağım. 14 Haziran: Hamdolsun gündeme gelmedi.
  • 2021: ABD ve Avrupa’da Kovid-19 aşıları parayla yapılıyor. İngiltere’de 100 sterline aşı yapılıyor.

 

Harbiyeliler, AİHM kapısında devre arkadaşlarının hakkını arıyor

Erdoğan yine kendi kendini yalanladı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Harbiyeliler, AİHM kapısında devre arkadaşlarının hakkını arıyor

15 Temmuz nedeniyle Hava Harp Okulu’ndan atılan, eğitimde olduğunu kanıtlamasına karşın 9 gün gözaltında şiddete maruz kalan Harbiyeli Adnan Yıldız, şu an cezaevinde bulunan arkadaşlarının AİHM önünde haklarını arıyor. 

BARBAROS KAYA – BOLD  / Adnan Yıldız 15 Temmuz günü Hava Harp Okulu öğrencisi olarak Ankara’da paraşüt eğitimindeydi. Eğitimde olmasına karşın o gece yaşananlardan dolayı 7 ay Sincan Cezaevi’nde kaldı. Gözaltına alındığında Ankara kapalı spor salonunda 9 gün fiziksel şiddete maruz kaldı. Yıldız, kendi ve devre arkadaşlarının yaşadığı süreci 5 yılın ardından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde hak arayışı yaparken anlattı.

355 ÖĞRENCİYE MÜEBBET HAPİS CEZASI VERİLDİ

15 Temmuz darbe girişiminin ardından, müebbet hapis cezası alan askeri okul öğrencilerinden bir kısmı 2016’dan bu yana cezaevinde. 355 askeri öğrenciye “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek” suçundan TCK 309/1 maddesi uyarınca müebbet hapis cezası verildi. Adnan Yıldız ise o gece Ankara’da paraşüt eğitimine gittiği için darbe gecesi dışarı çıkmayan askeri okul öğrencilerinden biri. Yıldız, dışarı çıkmadığı için darbe yapmaktan beraat etti.

O GECE ELİMİZDE SİLAH BİLE YOKTU

Yıldız, 15 Temmuz gecesini anlatırken komutanlarının Pilot Kurmay Yüzbaşı’nın 91 öğrenciyi darbeye katılmaktan alıkoyduğunu da ilave etti. 15 Temmuz’dan 12 gün sonra hiçbir gerekçe gösterilmeden, Yıldız’ın da aralarında bulunduğu o gece Kara Harp Okulu’nda bekleyen tüm askeri öğrenciler gözaltına alındı ve işkenceye maruz bırakıldı. Yıldız bu süreci anlatırken ‘’O gece elimizde silah yoktu. Eğitim giysilerimizi bile giymemiştik ve birliğimizden hiç çıkmadık ama yine de tutuklandık ve işkenceye maruz kaldık’’ dedi.

DARBE SUÇLAMASI DÜŞTÜ, ANKESÖRDEN CEZA ALDILAR

Sincan cezaevinde 7 ay kalan askeri öğrenciler hakkındaki darbe suçlaması 15 Temmuz gecesine ait Kara Harp Okulu’nun kamera görüntüleri incelenmesinin ardından düştü. Yıldız’ın da aralarında olduğu birçok öğrenciye askeri öğrenci oldukları ve ankesörlü telefondan arandıkları için 6 yıl 3 ay ceza verdiler.

TÜRKİYE’DE ASKERİ ÖĞRENCİLERE TERÖRİST GÖZÜYLE BAKILIYOR

“Tahliye olduktan sonra bulunduğum asker çevresinden hiç kopmamaya çalıştığını belirten Yıldız, “O dönemde içeride bulunan arkadaşlarımızın hakkını savunmak için ve ailelerine destek olmak için elimden geleni yapmaya çalıştım” diyen Yıldız, Türkiye’de askeri öğrenciler için yapılan birçok eyleme katıldığını belirtti. Bu eylemlerden birini Anıtkabir’de yaptıklarını ve orada gözaltına alındıklarını söyleyen Yıldız, Türkiye’de askeri öğrencilere terörist gözüyle bakıldığını ve yaşama haklarının toplum tarafından da baskılandığını dile getirdi. Yıldız şöyle devam etti: ‘’Şu an arkadaşlarımın hakkını savunmak için kendi ülkemde bu şekilde bir açıklama yapamıyorum. Çünkü asker olduğum için hakkımda bir ceza var ve denetimli serbestlik ile dışarıda bulunuyordum. Ben de bu mücadeleyi devam ettirmek için yurtdışına çıktım ve arkadaşlarımın hukuk mücadelesine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde nöbet tutarak devam ettiriyorum.”

ASKERİ ÖĞRENCİLER 36. NÖBETE KATILDI

Koşulsuz Adalet Hareketi’nin AİHM önünde’ki 36. nöbetine katılan harbiyeli öğrenciler müebbet hapis cezası alan devre arkadaşlarının hakkını aramaya çalıştı. Türkiye’de tutuklu bulunan ve 15 Temmuz gecesi hayatını kaybeden askeri öğrencilerin fotoğraflarını AİHM’in giriş kapısına astılar ve yaşanılan hak ihlallerini bildiri dağıtarak dile getirdiler. Askeri öğrencilerin uluslararası hukuktan beklentilerinin olduğunu söyleyen Yıldız, AİHM’den ümitlerini kesmediklerini ve kesmek gibi bir seçeneklerinin olmadığını belirtti.

AİHM BEKLENTİLERİ KARŞILAMADI

Yıldız ‘’Türkiye’de ki hakim savcıların bile bu kararları verirken kalplerinin titrediğini düşünüyorum. Vicdan azabından geceleri uyuyamadığını düşünüyorum. Onlar bile bu kadar vicdan azabı duyarken AİHM bağımsız bir mahkeme olması itibari ile doğru kararı vereceğine inanıyorum”  dedi. AİHM’nin bugüne kadarki tavrını da eleştiren Yıldız “Ama AİHM beklentileri karşılıyor mu derseniz bugüne kadar karşıladığını söyleyemem. Umarım o kararı bir an önce verir ve Türkiye’de bu karara uyar” diyerek temennilerini belirtti.  Askeri öğrencilerin yargılanmalarının Yargıtay aşamasında olduğunu aktaran Yıldız, bu nedenle AİHM’in askeri öğrencilerin uzun tutukluluk ve esasa ilişkin başvurularını kabul etmediğini kaydetti.

 

Sedat Peker’den Ümitcan Uygun iddiası: Soylu Adli Tıp raporunu hazırlattı

Harbiyeliler, AİHM kapısında devre arkadaşlarının hakkını arıyor yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Sedat Peker’den Ümitcan Uygun iddiası: Soylu Adli Tıp raporunu hazırlattı

Suç örgütü lideri Sedat Peker Aleyna Çakır’ın ölümünde şüpheli olan Ümitcan Uygun’un İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından korunduğuna dikkat çekti. Peker, Ümitcan Uygun’un kurtarılabilmesi için Süleyman Soylu’nun devreye girdiğini öne sürdü.

BOLD – Hakkında organize suç örgütü yöneticisi olduğu iddiasıyla soruşturma başlatılan Sedat Peker, Twitter hesabından açıklamalarda bulundu. Zincirli 50 tweet atan Peker, önemli iddialarda bulundu.

Aleyna Çakır’ın ölümünden sorumlu tutulan Ümitcan Uygun’un kurtarılması için İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Adli Tıp raporu hazırlattığını öne süren Peker, “Aleyna Çakır kardeşimizin ölümünden sorumlu tutulan Ümitcan Uygun’un kurtulabilmesi için gerekli adli tıp raporu da şahsın babası Süleyman Soylu’nun yakın arkadaşı olduğu için gerektiği şekilde hemen hazırlanıyor” dedi

BURHAN KUZU’NUN İLİŞKİLERİ

Bir süredir koronavirüs tedavisi gördüğünü söyleyen Peker, hayatını kaybeden eski AKP Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu ile AKP’nin eski Beşiktaş Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Aliye Uzun’un bağlantısından bahsetti. Peker, Aliye Uzun’un Kuzu’yu, İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti ile aynı masaya oturttuğunu anlattı.

Kuzu’nun İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti ile olan fotoğrafını paylaşan Peker, “Aliye Uzun isimli bayanı kamuoyundan şu şekilde hatırlayabilirsiniz, dünyanın en büyük uyuşturucu baronlarından biri olarak bilinen İran asıllı Zindaşti’yle Burhan Kuzu’yu tanıştıran kişidir” dedi.

Peker açıklamasının devamında, bir diğer uyuşturucu baronu Orhan Ünğan’ın Burhan Kuzu ile olan iletişiminden bahsetti. Peker, “Burhan Hoca daha önce dostluk yaptığı Zindaşti’nin düşmanı olan Orhan Ungan’ın her istediğini yerine getirmeye başlamıştır” ifadelerini kullandı.

FAHRETTİN ALTUN’A DA SESLENDİ

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a da seslenen Peker, “Her şeyin iyisini bildiğinizi zannedip herkesi tehdit ediyorsunuz. Ancak Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığını telefonlarını bağlamak için kullanan birçok başdanışmanın ve kurul üyelerinin bu gücü şahsi menfaatleri için kullanıp gayrı yasal işlerini bu şekilde yaptırdıklarını nasıl anlayamıyorsunuz? İnsanları tehdit edeceğinize, süslü sülüye destek mesajları yazacağınıza, neredeyse ülkedeki tüm sistemi işlemez hale getiren, yozlaştıran bu soruna çözüm bulun” dedi.

İSTEDİKLERİ ADLİ TIP RAPORLARINI ALIYORLAR

Peker, Şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren AKP Elazığ Milletvekili ve Mehmet Ağar’ın oğlu Tolga Ağar tarafından öldürüldüğü öne sürülen Yeldana Kaharman olayına da değindi.

Adli tıp raporu tartışma konusunu olan Yeldana Kaharman’ın ölümüne dikkat çeken Peker, Burhan Kuzu’nun WhatsApp yazışmasını paylaşıp, “Burhan Hoca’nın yazışmalarından da anlayacağınız üzere milyoner bir adamın adli tıptan çıkarmak istediği bir rapor var. Yine yazışmada göreceğiniz üzere bu beyefendinin gerekli ödemeyi yapmaya hazır olduğu söyleniyor. Burhan Hoca konuyla ilgilenir ve raporun Burhan Hoca’dan istendiği gibi çıktığı da araştırıldığında görülüp öğrenilebilir” dedi.

İşkence gören Orhan İnandı’nın kolunda 3 kırık var: İki aydır sağ kolunu kullanamıyor

Sedat Peker’den Ümitcan Uygun iddiası: Soylu Adli Tıp raporunu hazırlattı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Milas’ta yol kesip kimlik soranlar hakkında soruşturma başlatıldı

Muğla’nın Milas ve Yatağan ilçelerinde şüphelendikleri gerekçesiyle araçların yolunu kesip aralarında gazetecilerin de olduğu vatandaşlara GBT yapacaklarını söyleyen kişiler hakkında soruşturma başlatıldı.

BOLD – Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı, Milat Cumhuriyet Başsavcılığınca yol kesip araç durduranlarla ilgili soruşturma başlatıldığını açıkladı.

Muğla’da Milas ve Yatağan ilçeleri arasındaki devlet karayolunda trafiği durdurarak “şüphelendikleri için” aralarında gazetecilerin de olduğu yurttaşlara GBT uygulanmasını sağlayacaklarını öne süren kişiler hakkında Milas Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma açıldı.

Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı, “Sivil vatandaşlar tarafından kapatıldığı iddiasıyla 5 Ağustos 2021 tarihinde Milas Cumhuriyet Başsavcılığımızca ulaşım araçlarının kaçırılması, alıkonulması ve tehdit suçlarından derhal soruşturma açılmıştır. Soruşturmaya titizlikle ve tüm yönleriyle devam edilmektedir” açıklaması yaptı.

Gazetecilerin de içinde olduğu otomobilleri 5 Ağustos’ta gece saatlerinde durduran bazı kişiler, yabancı plakalı araçlardan şüphelendiklerini ve haklarında GBT kontrolü yapılmasını sağlayacakları iddiasıyla devlet karayolu üzerindeki trafiği durdurmuştu.

Kendisini “görevli” olarak tanıtan ve adının Muharrem Duygu olduğunu belirten kişi, kendisine tepki gösterenlere, “Belki yangından kaçıyorlar, belki ormanları onlar yaktı. Ormanım yanıyor ben halkım” demişti.

 

Milas’ta yol kesip kimlik soranlar hakkında soruşturma başlatıldı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Turgut Özal ile Erdoğan farkı 40 yıllık videoya yansıdı

Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın 40 yıl önceki videosu halk ile devleti yönetenlerin diyaloglarını gündeme getirdi. Genç bir kızın ‘Köyümüze termik santral yapılmasın’ sözlerini dinleyen Özal’ın, genç kızı ikna etmeye çalışması görüntülere yansıdı.

BOLD – AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kendisini eleştiren herkese ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ soruşturması açtırıyor. Yangındaki vatandaşın tepkisi bile tutuklamayla sonuçlanıyor.

KORUMA ORDUSU YOK, ŞAKALAŞMALAR VAR

40 yıl öncesine ait olduğu belirtilen bir videoda ise 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile köylülerin konuşmasında hoşgörü kameralara yansıdı. Videoda vatandaşlarla şakalaşan Özal, 2021 yılındaki yangınlarda tahrip olan Marmaris Kemerköy Termik Santrali yapılmadan önce köylülerle sohbet ediyor.

Koruma ordusunun gözükmediği işte o diyaloglar :

Genç kız: Termik santral yapılmamalı.

Özal: Ne olurmuş?

Genç kız: Termik santral yapılırsa bize çok zararı olur.

Özal: Ne zararı olurmuş hadi söyle bakalım.

Köylü kadın: Meyvalamız gurur.

Özal: Yok aman gurumaz ha.

Özal: Köyden birçok adamla orda çalışırsa para kazanırsa iyi olmaz mı?

Genç kız: Eğer bu köyün tarlaları alınırsa köylü neyle geçinecek. Pamuk ekiyorlar, pamukla geçiniyorlar.

Özal: Fabrikada çalışsa nasıl olur?

Genç kız: Fabrikada çalışanlar hep doğudan Konya’dan Adana’dan gelenler var.

Özal: Ha siz kontenjan istiyorsunuz yani.

Genç kız: Hayır. Biz termik santral istemiyoruz.

Özal: Bak sen beni dinle. Bu yapılır yapılmaz ayrı mesele. Ama bu memlekete medeniyet gelmesi için elektriğin gelmesi lazım.

Genç kız: Tamam elektrik gelsin ama…

Özal: Asfalt gelse, insanlar buraya kolay gelse tepelere doğru villalar yapılsa insanlar daha fazla iş bulmaz mı?

 

Düğündeki şarkıcıya Erdoğan’a hakaret soruşturması açtılar

Turgut Özal ile Erdoğan farkı 40 yıllık videoya yansıdı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Akşener’den AKP’li vatandaşa: Benden helallik almak zorundasın

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Bartın’daki esnaf ziyareti sırasında bir vatandaşın, “Sen Kılıçdaroğlu ile kol kola giriyorsun” sözlerine sert tepki gösterdi. Akşener, “Benden helallik almak zorundasınız. Haram olsun hepinize. Mahşerde özellikle senle görüşeceğiz” dedi.

BOLD – AKP’li bir vatandaşa kul hakkı dersi veren Akşener, “Sen benden helallik almadan ölemezsin. Bu net. Bak siyaset ayrı. Oy verme, senin siyasetini hiç beğenmiyorum de. Bak hiç onlara bir şey diyemem. O senin hakkın.” dedi.

ERBAKAN HOCANIN YANINDA BAKANLIK YAPTIM

Yaşlı adamın, “Kılıçdaroğlu el kaldıracak. Meral Hanım da el kaldıracak. Aldatmayın milleti” demesi üzerine Akşener, “Ya ben ne yaptım arkadaş size. Ne söyledim şu ana kadar. Bir şey yaptım mı? Hayır. Başka bir şey söyleyeceğim. Sen şimdi rahmetli Erbakan Hocamın… Ben şimdi ne yapmışım. Biz birlikte iktidar olduk. Ben İçişleri Bakanlığı yaptım onun yanında. Sen bunları unutmuşun sevgili abim unutmuşsun. Sen AKP’li olunca unutmuşsun. Bak helallik alman lazım benden. Çok ciddi söylüyorum” dedi.

YAŞLI ADAM: SEN BANA HAKKINI HELAL EDERSİN

Yaşlı adamın “Sen bana hakkını helal edersin” demesinin ardından Akşener, “Etmiyorum, bak size hakkımı helal etmiyorum. Bak sen bana oy vermemekle haklısın. Beğenmemekle haklısın. Bu başka bir şey. Ama bu düşündüklerini söylemekte haksızsın. Benden helallik almak zorundasınız” ifadelerini kullandı.

MAHŞERDE SENİNLE GÖRÜŞECEĞİZ

Yaşlı adamın bir kez daha “Sen bana hakkını helal dersin” demesi sonrası Akşener, “Etmiyorum, haram olsun hepinize. Tamam mı? Mahşerde özellikle senle görüşeceğiz. Senle görüşeceğiz. Kol kola çok günah… Ne ayıp şey, ne zaman koluna girdim ben Kılıçdaroğlu’nun?” şeklinde konuştu.

CHP’li Özcan’dan Saray’a rest: Bana kayyum atayacak adamın alnını karışlarım

Akşener’den AKP’li vatandaşa: Benden helallik almak zorundasın yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

AKP MKYK üyesi yangın alanından poz verdi: Söndürüyormuş gibi çek panpa!

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yangın bölgelerine görevli olmayanların alınmayacağı emrine karşın AKP MKYK Üyesi ve Honduras İstanbul Fahri Konsolosu Emre Ete, yangın bölgesinde itfaiyeci kıyafetiyle poz verip fotoğraf paylaşımı yaptı.  

BOLD –  AKP MKYK Üyesi ve Honduras İstanbul Fahri Konsolosu Emre Ete, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yangın bölgelerine görevli olmayanların alınmayacağı sözlerine karşın yangın mahallinden fotoğraflar paylaştı. Yangın söndürme konusunda hiçbir eğitim ve birikimi olmayan Ete’nin itfaiye hortumu ile yangın söndürmeye çalışması tepki çekti.

İTFAİYECİ KIYAFETLERİ GİYİP FOTOĞRAFLAR ÇEKTİRDİ

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün cuma namazı çıkışında orman yangınlarıyla ilgili, “Yangın mahalline görevli olmayanlar bundan böyle alınmayacak” dedi. Erdoğan’ın sözlerine rağmen AKP MKYK üyesi, itfaiye hortumuyla poz verdi. AKP MKYK üyesi Ete’nin sosyal medyadan yaptığı paylaşımlar gündem oldu. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Ete, Manavgat’ta itfaiyeci kıyafetleriyle canlı yayın yaptı, itfaiyeci hortumuyla yangın söndürmeye çalışıp fotoğraf çektirdi.

PAYLAŞIMLARI TEPKİ ÇEKTİ

AKP MKYK üyesi Ete’nin yangın bölgesine görevli olmamasına rağmen girerek poz vermesi sosyal medyada tepkilere neden oldu. Gazeteci Barış Yarkadaş, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma namazı çıkışı, yetkin olmayan kişilerin yangın sahasına sokulmayacağını ilan etmişti. AKP MKYK üyesi Emre Ete itfaiyeci kıyafeti giyip itfaiye aracı üzerinden pozlar verip Instagram hesabından yayın yapıyor. Demek ki yangın söndürmek muhaliflere yasak” ifadelerini kullandı.

İşkence gören Orhan İnandı’nın kolunda 3 kırık var: İki aydır sağ kolunu kullanamıyor

AKP MKYK üyesi yangın alanından poz verdi: Söndürüyormuş gibi çek panpa! yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Düğündeki şarkıcıya Erdoğan’a hakaret soruşturması açtılar

Suriyeli şarkıcı Ali Al Deek’in Hatay’da bir düğünde damadın babasına söylediği “Erdoğan nerede” sözleri AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret sayılarak düğüne soruşturma açıldı. Deek’in “Biz buradayız Erdoğan nerede” diye slogan arttırdığı iddia edilirken, yapılan incelemede slogan atılmadığı belirlendi.

BOLD – Hatay’ın Samandağ ilçesine düzenlenen bir düğüne katılan Suriyeli şarkıcı Ali Al Deek, damadın babası Erdoğan Ray’a “Erdoğan nerede” diye seslenmesi sonrası AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret edildiği gerekçesiyle düğüne soruşturma açıldı.

ESED’E ÖVGÜ, ERDOĞAN’A HAKARET İDDİASI

Suriyeli şarkıcı Deek’in Samandağ’da katıldığı düğünde AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kastederek “Biz buradayız, Erdoğan nerede” diye slogan attırdığı öne sürüldü. Bu konu hakkında Yenişafak, Yeni Akit, Star, Türkiye gazetelerinde “büyük skandal” diye yapılan haberlerde “Şarkıcı Ali Deek’in sahnede sürekli Beşar Esed ve Türkiye düşmanı teröristlere methiyeler dizdiği” iddia edildi. Düğün hakkında soruşturma açılırken, Suriye’ye dönmesi gereken şarkıcı Deek’in Türkiye’den ayrılması soruşturma nedeniyle gecikti.

VİDEOLAR İNCELENDİ SUÇ UNSURU BULUNMADI

Duvar’dan Burcu Özkaya Günaydın’a konuşan düğün sahiplerinden Samandağlı iş insanı Erdoğan Ray, Arap dünyasında tanınan ve sevilen şarkıcı Ali Al Deek’in uzaktan akrabaları olduğunu, oğlunun düğünü için kendilerini kırmayıp Samandağ’a geldiğini söyledi. Ray, bahsi geçen sloganların hiçbirinin düğünde atılmadığını, sadece Arapça şarkılar söylendiğini dile getirdi. Ray, düğün hakkında soruşturma açıldığını, düğün videolarının savcılığa verildiğini, inceleme sonucunda da bahsi geçen sloganların atılmadığının anlaşıldığını ifade etti. Ray, Deek’in kendisini kastederek, “Damadın babası Erdoğan nerede, habibi (canımın içi) Mahmud nerede” dediğini kaydetti.

ERDOĞAN’A HAKARETTE ÇOCUKLARA DA SORUŞTURMA AÇILDI

2018’de Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçilmesinin ardından, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik eleştiriler “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “hükumeti aşağılama” ile yargılanırken, 2020’de 45 bin kişi hakkında soruşturma açıldı, 9 bin 773 kişi yargı önüne çıkarıldı. Adalet Bakanlığı’nın 2020 yılına ilişkin Adli İstatistikleri’nde yer alan verilere göre, bu kişilerden 152’si yabancı uyruklu, 84’ü 12-15, 206’sı da 15-18 yaş grubunda olmak üzere 290’ı çocuklardan oluştu.

 

Sinyal değil, talimat: Dolar şoku kapıda

Düğündeki şarkıcıya Erdoğan’a hakaret soruşturması açtılar yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

İşkence gören Orhan İnandı’nın kolunda 3 kırık var: İki aydır sağ kolunu kullanamıyor

Hakan Fidan’ın başında olduğu MİT tarafından 31 Mayıs’ta Kırgızistan’dan kaçırılıarak Türkiye’ye getirilen Orhan İnandı’nın gördüğü işkenceler nedeniyle kolunda 3 kırık oluştuğu ortaya çıktı. İnandı’nın eşi Reyhan İnandı, “Ameliyat olması gerekiyordu. Kırıkların kaynaması sonucu ameliyat olmadı. İki aydır sağ kolunu kullanamıyor” dedi.

BOLD – Kırgızistan’da 31 Mayıs’ta MİT tarafından kaçırıldıktan sonra Türkiye’ye götürülen eğitimci Orhan İnandı’nın yayınlanan fotoğrafından işkenceye uğradığı gündeme gelmişti.

Orhan İnandı’nın eşi Reyhan İnandı, eşinin sağ kol dirseği ile omuzu arasındı 3 kırık nedeniyle ameliyat olması gerektiğini ancak kırıkların kaynaması nedeniyle ameliyat olamadığını yazdı. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Reyhan İnandı, “Eşim #Orhanİnandı sağ kol dirseği ile omuzu arasındaki 3 kırık sebebiyle ameliyat olması gerekiyordu. Kırıkların kaynama yapması sonucu ameliyatı olmadı. Tekrar alçıya alındı. İki aydır sağ kolunu kullanamıyor” ifadelerini kullandı.

MİT TARAFINDAN KAÇIRILDI

Kaçırıldıktan sonra bir ay boyunca MİT tarafından Bişkek Büyükelçiliğinde tutulduğu iddia edilen İnandı için Kırgızistan’da elçilik binası önünde protesto gösterileri düzenlendi. İkinci bir Cemal Kaşıkçı olayının yaşanmaması için dünyanın pek çok yerinde eylemler düzenlendi. Orhan İnandı’nın eşi Reyhan İnandı, Türk Büyükelçiliğine eşinin durumu hakkında başvuruda bulunmuş ancak cevap alamamıştı.

FOTOĞRAFI İŞKENCENİN DELİLİ OLDU

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 5 Temmuz’da kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada İnandı’yı MİT’in kaçırarak Türkiye’ye getirdiğini söyledi. İnandı’nın basına servis edilen fotoğraflarında ise sağ kolunun şiştiği, İnandı’nın sol eliyle sağ elini desteklediği görülüyordu. Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Sebnem Korur Fincancı, fotoğrafları inceleyerek, Orhan İnandı’ya işkence yapılma ihtimalinin güçlü olduğunu belirtti. Fincancı, “Özellikle pozisyonel (askı) işkence ile uyumlu görünüyor; kolunu ve elini tutuş ve destekleme biçimi, o eldeki renk değişikliği, eldeki büyüklük farkı ve diğer eldeki tırnakların çok uzun olması” dedi.

Orhan İnandı’nın fotoğrafı delil oldu: İşkenceciler kurtulamayacak

İşkence gören Orhan İnandı’nın kolunda 3 kırık var: İki aydır sağ kolunu kullanamıyor yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

CHP’li Özcan’dan Saray’a rest: Bana kayyum atayacak adamın alnını karışlarım

Mültecilerin su faturalarına 10 kat zam sözleri tepki çeken Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Belediye Meclisi’nde kendini eleştiren AKP’li üyelere çay fırlatmasıyla da gündem oldu. Bu olaylar sonrasında belediyeye kayyum atanacağının söylemleri üzerine Özcan, “Bana kayyum atayacak adamın alnını karışlarım” dedi.

BOLD – Mültecilerin kullandığı suya zam teklifi ve belediye meclisinde AKP’li üyelerin üzerine çay fırlatmasıyla gündeme gelen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, belediyeye kayyum atanacağı iddialarına tepki gösterip “Bana kayyum atayacak adamın alnını karışlarım” dedi. .

FISILTILAR GELİYOR, KAYYUM ATANACAKMIŞ

Kişisel hesabından yaptığı paylaşımda “Birileri Tanju Özcan’ı durdursun deyip belediyeye darbe çağrısı yapıyorlar. Bana kayyım atayacak adamın alnını karışlarım” diyen Özcan, “Kardeşim, bana nasıl kayyum atayacaksın sen? Vatansever olduğum için mi kayyum atayacaksın? ‘Darbeci ABD’ dediğim için mi kayyum atayacaksın? Beni kim durduracak? Kim? Onu söylüyorum” dedi. Ankara’dan kayyum fısıltılarının geldiğini belirten Özcan, “Birileri bunu durdursun diyor. Nasıl durduracak? Böyle fısıltılar geliyor Ankara’dan, kayyum atanacakmış. Hadi oradan, kardeşim! Milli iradenin tecellisiyim ben. Bana ‘Bu yola çık’ diyen de halk, ‘Dur’ diyecek olan da halktır. Ben bana kayyum atayacak adamın alnını karışlarım” dedi.

AKP’Lİ ÜYELERE ERDOĞAN GİBİ ÇAY FIRLATTI

Bolu’da barınan mültecilerin su ve vergilerine 10 kat zam yapacağını açıklayan Bolu Belediye Başkanı Özcan, meclis toplantısındaki oylama sırasında ısrarla söz isteyen AKP’li üyelere, sel, yangın, deprem bölgelerinde halka çay fırlatmasıyla tepki çeken AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a göndermede bulunarak, “İlla Cumhurbaşkanı gibi mi yapayım sizi sakinleştirmek için?” diyerek masasının altında bulunan poşet çayları fırlattı. Özcan, bu açıklama ve davranışından dolayı aldığı desteğin yanı sıra tepki de çekti.

 

Sinyal değil, talimat: Dolar şoku kapıda

CHP’li Özcan’dan Saray’a rest: Bana kayyum atayacak adamın alnını karışlarım yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Ormanlar yanarken AKP yöneticisinden skandal tatil paylaşımı

Türkiye, 9 kişinin yaşamını yitirdiği ve onbinlerce hektar ormanlık alan yanarken Fethiye’de tatile giden AKP Büyükçekmece İlçe Başkanlığı Yönetim Kurulu Üyesi Bahadır Eser, akarsu üzerinde rafting yaparken ““Fethiye yangın yeri” paylaşımı yaptı.  

BOLD –  Türkiye orman yangınlarıyla mücadele ederken, AKP Büyükçekmece İlçe Başkanlığı Yönetim Kurulu Üyesi Bahadır Eser, sosyal medya hesabından tepki çeken bir paylaşımda bulundu. Çıktığı tatilden çektiği bir kareyi “Fethiye yangın yeri” notuyla paylaşan Eser, tepkilerin ardından paylaşımı silip hesabını da kapattı.

“YANLIŞ ANLAŞILDIM ÖZÜR DİLERİM”

Gelen tepkiler sonrasında özür açıklaması yayınlayan Eser, şu ifadeleri kullandı: “Bugün yapmış olduğum paylaşımda içinde bulunduğumuz hassas durumları düşünememiş olmamdan kaynaklı tüm kamuoyundan özür dilerim. Paylaşımımda gün içerisindeki hava durumunu anlatmak için kullandığım ifadenin yanlış anlaşılabileceğini düşünemedim. Üyesi ve teşkilat mensubu olduğum Ak Parti bu zamana kadar vatandaşlarımızın yegane güven kaynağı olan kurumdur. Bu paylaşımım, partimin düşünce ve tavrını yansıtmamaktadır. Paylaşımdaki yanlış anlaşılmanın sorumluluğunun şahsıma ait olduğunu biliyorum ve tüm kamuoyunun bu şekilde algılanmasını isterim. Paylaşımım için başta bölge halkımız olmak üzere tüm vatandaşlarımızdan özür dilerim.”

SOSYAL MEDYADA BÜYÜK TEPKİ ÇEKTİ

Eser’in paylaşımı sosyal medyada büyük tepki çekti. Eser’le ilgili yapılan paylaşımlardan bazıları şöyle…

Sinyal değil, talimat: Dolar şoku kapıda

 

Ormanlar yanarken AKP yöneticisinden skandal tatil paylaşımı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

6 Ağustos 2021 Cuma

Sinyal değil, talimat: Dolar şoku kapıda

Ekonomi Yazarı Turhan Bozkurt, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Buradan ben de herhalde sinyalimi belli yerlere vermiş oluyorum. Bundan böyle enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün değil, zira faiz oranlarında da düşüşe geçiyoruz” açıklaması sonrası dolar şokunun kapıda olduğuna vurgu yaptı.

BOLD – Döviz kurlarında AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oluşturduğu şok yaşandığını belirten Ekonomi Yazarı Turhan Bozkurt, “Dolar kritik eşikleri birer birer geçiyor. Önce 8,52 TL, akabinde 8,62 TL geçildi” dedi.

HALK KENDİ PARASINA GÜVENMİYOR

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Buradan ben de herhalde sinyalimi belli yerlere vermiş oluyorum. Bundan böyle enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün değil, zira faiz oranlarında da düşüşe geçiyoruz. Yüksek faiz yok. Çünkü yüksek faiz bize yüksek enflasyonu getirecektir.” dediğini hatırlatan Bozkurt, “Yerli şahıs ve şirketlerin döviz mevduatı 30 Temmuz’da önceki haftaya göre 1,33 milyar dolar artarak 231,6 milyar dolara yükseldi. Gerçek enflasyon yüzde 45-50 iken kurdaki suni seviyeyi kimse kale almaz. Demek ki neymiş! Güven kaybedilmeye görsün. Vatandaş kendi parasına güvenmiyor” dedi.

“BANKALARDAKİ DOLAR HESAPLARINA GÜVENENLERİ ALKIŞLIYORUM”

Bozkurt, Türk bankalarında dolar hesabı olanlarla ilgili Eski Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Rüşdü Saraçoğlu’nun şu sözlerini paylaştı: “Türk bankalarındaki USD hesaplarına güvenenleri alkışlıyorum. “Niye alkışlıyorsun?” derseniz cesaretlerinden dolayı. Bir Türk bankasındaki dolar hesabıyla bir Avrupa bankasındaki dolar hesabı aynı mı? Ekonomi yönetiminde -sayın Cumhurbaşkanı hariç- uluslararası akredite en iyi bir üniversiteden doktoralı kaç ekonomist var acaba?” İşte Turan Bozkurt’un döviz kurlarıyla ilgili yorumları…

 

 

Yeni kabine öncesi damat Albayrak ortaya çıktı: Bakan mı olacak?

Sinyal değil, talimat: Dolar şoku kapıda yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Hükumete yönelen orman yangını tepkilerine Diyanet’ten “sükunet” çağrısı

Geçen haftadan beri yurdun dört bir yanında devam eden orman yangınlarında 9 kişi yaşamını yitirirken, binlerce ev ile birlikte onbinlerce hektar ormanlık alan kül oldu. Orman yangınları konusunda gerekli önlemleri almadığı gerekçesiyle hükumete yönelen tepkilerle ilgili Diyanet’ten sükunet çağrısı geldi.

BOLD – Türkiye, son 10 gündür Akdeniz bölgesi başta olmak üzere yurdun dört bir yanında meydana gelen orman yangınlarıyla mücadele ediyor. Son 10 günde çıkan 208 orman yangınının 196’sı söndürülürken 5 ilde söndürme çalışmaları devam ediyor. 9 kişi hayatını kaybettiği orman yangınlarıyla ilgili AKP Hükumeti gerekli önlemleri almadığı gerekçesiyle eleştiriliyor.

BAŞARAMAYACAĞIMIZ HİÇ BİR İMTİHAN YOKTUR

Başta sosyal medya olmak üzere hükumete yönelen orman yangınlarıyla ilgili eleştiriler konusunda Diyanet’ten sükunet çağrısı geldi. “Zorluklar birlikte aşılır” başlıklı bugünkü cuma hutbesinde Türkiye’nin afet gerçeğiyle bir kez daha karşılaştığı belirtildi. Hutbede, “Evet, bugün mahzunuz, üzüntümüz çok büyük. Kaybettiğimiz kardeşlerimiz, yanan ormanlarımız, yitirdiğimiz masum canlar her birimizin yüreğini dağlıyor. Ancak biliyor ve inanıyoruz ki bizi biz yapan değerlerin etrafında kenetlenip kardeşlik şuurumuzu diri tuttukça başaramayacağımız imtihan yoktur” denildi.

SAYDUYUMUZU VE SÜKUNETİMİZİ MUHAFAZA EDELİM

Günün ayrışma değil, kenetlenme günü olduğu belirtilen hutbede, “Gün, birliğimizi, beraberliğimizi ve muhabbetimizi canlı tutma günüdür. Sevinç ve mutluluğumuz gibi hüzün ve kederimizi de paylaşma günüdür” denildi. Herkese düşen sorumluluk bulunduğu belirtilen hutbede “Her şeyden önce sağduyumuzu ve sükûnetimizi muhafaza edelim. Yangın, sel, deprem ve salgın hastalık gibi afetlere karşı bilinçli, duyarlı ve tedbirli olmayı milli bir mücadele olarak görelim” denildi.

 

Yeni kabine öncesi damat Albayrak ortaya çıktı: Bakan mı olacak?

 

Hükumete yönelen orman yangını tepkilerine Diyanet’ten “sükunet” çağrısı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Yeni kabine öncesi damat Albayrak ortaya çıktı: Bakan mı olacak?

Geçen yıl kasım ayında olaylı bir şekilde sosyal medya üzerinden istifa eden AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı ve Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, açıklanması beklenen kapsamlı kabine değişikliği öncesi ortaya çıktı.

BOLD – İstifasının ardından aylardır ortada görünmeyen Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın İstanbul Süleymaniye’de Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati ile görüştüğü ortaya çıktı.

YENİDEN EKONOMİNİN BAŞINA MI GELECEK?

Milli gazeteden Ali Kemal İsmailoğlu’nun haberine göre damat Albayrak bugün Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nebati ile İstanbul Süleymaniye’de bir araya geldi. Berat Albayrak’ın şu anda görevde olan Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati ile görüşmesi kapsamlı kabine değişikliği öncesi yeniden bakanlığa geleceği yönündeki iddiaları gündeme getirdi.

OLAYLI BİR ŞEKİLDE SOSYAL MEDYADAN İSTİFA ETMİŞTİ

Eski Hazine ve Maliye Bakanı damat Albayrak geçen yıl Kasım ayında olaylı bir şekilde sosyal medya hesabından yayınladığı bir açıklama ile görevinden istifa edip ortadan kaybolmuştu. İstifasından sonra uzun süre her hangi bir açıklama yapılmayan Albayrak’la ilgili Saray, 48 saat sonra “görevden affının” kabul edildiğini açıklamıştı.

 

Orman yangınları ve yönetim rezaleti: Bizi nasıl yaktılar?

Yeni kabine öncesi damat Albayrak ortaya çıktı: Bakan mı olacak? yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

30 dakikada yangının ilerleyişi

Muğlalı fotoğrafçı Selahattin Çelik, orman yangınını kaydetti. Milas Akçakaya köyüne yangının 30 dakikada nasıl ilerlediği hızlandırılmış görüntülere yansıdı.

BOLD – Türkiye tarihinin en büyük orman yangınları AKP Hükumetine yandaş televizyonlarda gösterilmedi. Yangın görüntülerini yayımlayan televizyon ve internet siteleri ise RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in sansür uyarısıyla karşılaştı. Üç yerden maaş alan RTÜK Başkanı Şahin, Sadece yangın görüntüsü verenlere ağır cezalar verileceğine dair uyarı mektubu gönderdi.

Vatandaşlar ise AKP’nin başarısızlığını sosyal medyadan paylaştığı video ve resimlerle kamuoyuna duyurdu. Muğlalı fotoğrafçı Selahattin Çelik de orman yangınını kaydetti. Milas Akçakaya köyüne yangının 30 dakikada nasıl ilerlediği hızlandırılmış görüntülere yansıdı.

30 dakikada yangının ilerleyişi yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

TEMA doğayı katleden Cengiz’in 500 bin TL’lik bağışını reddetti

Orman yangınları nedeniyle fidan bağışı kampanyası başlatan TEMA, Karadeniz’de HES inşaatlarıyla doğayı katleden Cengiz Holding’in 500 bin TL’lik bağışını kabul etmedi. Cengiz Holding ise “TEMA’nın bizim bağışımızla ilgili yaptığı açıklamayı kamuoyunun takdirine bırakıyoruz” dedi.

BOLD – Orman alanlarını korumak için kurulan TEMA (Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı), Türkiye’yi saran orman yangınları sonrası fidan bağışı kampanyası başlattı.

Geçen hafta başlatılan kampanyaya çok sayıda vatandaş destek olurken, çok sayıda şirket de maddi destekte bulundu. DW Türkçe’nin haberine göre, TEMA Vakfı bazı şirketlerin bağışlarını geri çevirdi. Bağışı reddedilen şirketler arasında AKP iktidarından çok sayıda kamu ihalesi alan ve çevreye zarar verdiği gerekçesiyle eleştirilen Cengiz Holding’in de bulunduğu belirtildi. TEMA’nın iade ettiği tutarın, 500 bin TL (50 bin fidan için) olduğu öğrenildi.

Konu hakkındaki soruları yanıtlayan TEMA, bağış kabul edilirken şirketlerin doğaya yaptığı etkinin de dikkate alındığını kaydetti.

Bağışı reddedilen Cengiz Holding, 5’li çete olarak anılan ve AKP iktidarının gözde müteahhidi olarak biliniyor. Cengiz Holding, dünyada en fazla kamu ihalesi alan ilk 10 şirket arasında 4’ncü sırada yer alıyor. Cengiz İnşaat, son olarak İkizdere’deki İşkencedere vadisinde yapmak istediği taş ocağı ile gündeme gelmişti. İkizdereliler, günlerce Cengiz Holding’e karşı direniş göstermişti.

Cengiz Holding ise TEMA’nın bağış reddiyle ilgili, “Bizim de bu yangın nedeniyle içimiz yanıyor” başlığıyla açıklama yaptı. Holding, TEMA’nın kararını kamuoyunun takdirine bıraktıklarını belirtti.

Bu yıl yanan orman alanı son 12 yılın ortalamasını 4’e katladı

TEMA doğayı katleden Cengiz’in 500 bin TL’lik bağışını reddetti yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Orman yangınları ve yönetim rezaleti: Bizi nasıl yaktılar?

Gazeteci Timur Soykan, AKP Hükumetinin orman yangınlarını yönetmedeki başarısızlığını özetledi. 31 maddede anlattığı skandallar zincirinde vatandaşların elleriyle yangın söndürmeye çalışmaları, AKP’nin halka IBAN numarası vermesi, Erdoğan’ın milletin kafasına çay atması gibi ayrıntılar yer alıyor.

BOLD – Soykan, Kendi sosyal medya hesabından tweet zinciriyle Türkiye’deki orman yangınlarıyla mücadelede yaşanan başarısızlığı gözler önüne serdi.

İşte 31 maddede Saray Hükumetinin “Bizi nasıl yaktığının” fotoğrafı:

  1. BİZİ NASIL YAKTILAR… Ülke 10 gündür cayır cayır yanarken yaşadıklarımızı alt alta dizeceğim. Arşiv olsun, sorumlular unutulmasın, rezaletler aklımızdan çıkmasın diye. Bu ülkede akıl sağlığını korumanın ne kadar zor olduğunu da göreceğiz. 10 güne bu kadar rezalet sığdı:
  2. Yangın söndürme uçaklarını hazır etmeyerek ormanlarımızın göz göre göre yanmasına neden oldular. THK’daki uçakları ihale dışı bıraktılar. Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, THK uçaklarını kötüledi.
  3. Günler sonra THK’dakilerle hemen hemen aynı uçaklar İspanya, Hırvatistan gibi ülkelerden gelip yangına müdahale etti. Ama artık çok geçti.
  4. Antika’ dedikleri THK’nın uçakları Etimesgut’ta THK Üniversitesi’nde görüntülendi. THK’nın kayyum başkanı Cenap Aşçı bile bu uçakların 4 milyon dolarla uçuşa hazır hale getirilebileceğini açıklamıştı. Rusya’ya 3 uçak için günlük 1.3 milyon TL veriliyordu. İkisi arızalanmıştı.
  5. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ‘Halkımız cömerttir’ diyerek yine çözüm için vatandaşı işaret etti. IBAN hükümeti hemen sahnedeydi.
  6. Türkiye’nin güneyi alev alev yanarken THK’nın kayyum başkanı Cenap Aşçı düğüne gittiğini açıkladı.
  7. THK’nın Tayyare Apartmanı dahil mallarına nasıl çöküldüğü, kurumun nasıl arpalığa çevrildiği ortaya çıkıyordu. THK Üniversitesi’nin mütevelli heyetinde bir dönem kara para aklamakla suçlanan Sezgin Baran Korkmaz’ın olduğu ortaya çıktı
  8. THK Üniversitesi Mütevelli Heyeti’ndeki Sadık Karayel ise AKP Altındağ ilçe yöneticisiydi. Sadık Karayel’in Bataklık İddianamesi’nde uyuşturucu baronu Nejat Daş ile Sultanbeyli İlçe Emniyet Müdürü Necmettin Yüksek’i tanıştırdığı öne sürülüyordu. Her taşın altında aynı isimler…
  9. Erdoğan yangın bölgesini havadan izledi. Halk havada bir söndürme uçağı görmeyi beklerken ajanslar Erdoğan’ın havadan inceleme yaptığı fotoğrafları servis ediyordu.
  10. Manavgat’ta ziyaret ettiği köylülerin tamamı N95 maske kullanıyordu. Erdoğan, yangını söndürmeye çalışan ormancılara su taşırken ölen 25 yaşındaki Şahin Akdemir’in ailesine evinde taziyede bulunmadı. Aile makama getirildi.
  11. Erdoğan, Marmaris’te halka çay dağıttı.
  12. Cumhurbaşkanı yoldakilerin üzerine de çay atıyordu.
  13. Erdoğan’ın kalabalık konvoyunun geçişi için yollar kapatıldı. İtfaiye araçları bekletildi.
  14. Bölgedeki belediye başkanları günlerdir havadan yangın söndürme uçaklarıyla müdahale için haykırıyordu.
  15. Yangın söndürme uçaklarını hazır etmeyerek ormanların yanmasına neden olan Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, günlerce yangın bölgesinde ‘Havadan müdahale şart’ diye haykıran belediye başkanlarını suçladı. Sanki yangınlar yerleşim yerlerinden ormanlara yayılmış gibi konuştu.
  16. Erdoğan günler sonra yangın sürerken ATV, Ahaber yayınında belediyeleri suçladı. Sonrasında ABD, Kanada, Rusya’daki yangınları anlattı. Putin’den uçak istediğini söyledi. Neden böylesi bir acziyete düşüldüğü tabii ki sorgulanmadı.
  17. Bu sırada CHP’den AKP’ye geçerek Milas belediye başkan adayı olan Barış Saylak’ın yanan Muğla’nın il orman müdürü yapıldığı gündeme geldi. Erdoğan ile konuştuğu video hafızalardaydı. Başkanlık Sistemi’nde bütün kurumların nasıl çöktüğünü anlatan bir portreydi Barış Saylak.
  18. Barış Saylak Muğla İl Orman Müdürü koltuğunda otururken seçimde onu farkla geçen Milas Belediye Başkanı günlerdir uykusuz orman yakınıyla mücadele ediyordu. Üstelik yangın bölgesine bakanların geldiğini haberlerden öğreniyordu.
  19.  İtfaiyelerden sorumlu olan belediye başkanları, afet koordinasyon merkezlerine davet edilmedi. Yetkililer başkanlara bilgi bile vermiyordu. Özgür Özel anlattı:
  20. İnsanlar kovalarla su taşırken, canları pahasına yangınla mücadele ederken çaresizdi.
  21. Ama yandaşlar, Türkiye’nin yangınla mücadelesinin dünyaya örnek olduğuna dair haberler yapıyordu. Acı içindeki halkla adeta alay ettiler.
  22. Yanan ormanlar yandaşların umurunda değildi. Vatanseverliği dilinden düşürmeyenler vatanın ormanları yanarken sadece iktidarı korumak derdindeydi. Yalan haberlerle sahnedeydiler.
  23. Hatta iktidarlarını korumak için ülkeyi kaosa sürüklemekten çekinmiyorlardı. Yeni Şafak Yayın Yönetmenliği’nden alınan İbrahim Karagül, eski koltuğuna dönebilmek, Reis’e kendini kanıtlamak için gözünü karartmıştı.
  24. Siyasi hesaplarla sorumluluklarından kurtulmak isteyenler düşmanlık tohumları ekti. Linç girişimlerine neden oldular. Videodaki kişilerin yangını söndürmek için bölgeye geldiği ortaya çıktı. Yollarda eli tüfekli siviller kimlik kontrolleri yaptı.
  25. Jandarma komutanı bu kaosu engellemek için mücadele ediyordu.
  26. Süleyman Soylu, “Yangını ellerimle mi söndüreyim” derken…
  27. Halk elleriyle ateşe müdahale ediyordu. Havada tek uçak ya da helikopter görmeden günlerce mücadele ettiler.
  28. Yangın sürerken ülkedeki orman ve kıyıları yapılaşmaya açacak Turizm Teşvik Yasası Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla yayınlandı. Toplum yanan yerlerin rant için yağmalanmasından kaygılanmakta çok haklıydı, geçmiş bunun örnekleriyle doluydu.
  29. Yandaş TV’lerde ülkede yaşanan felaket değil, dünyanın yangınların pençesinde olması daha önemli gündemdi. Amaç sadece iktidarı korumaktı.
  30. Ülkenin ormanlarının yandığını haberleştiren birkaç TV kanalını ise RTÜK tehdit etti. Sansür mektubunda söndürme çalışmalarının gösterilmesi isteniyordu. İletişim Başkanı Fahrettin Altun ise maaşlı trolleriyle belediye başkanlarını sosyal medyada tehdit etti.
  31. TOKİ yangın sürerken yapacağı evlerin projesini Twitter’dan paylaştı.

Orman yangınları ve yönetim rezaleti: Bizi nasıl yaktılar? yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Belçika Polisi ACM Havacılık’a ait uçaktaki kokainin hangi ülkeye gittiğini belirleyemedi

Brezilya makamları, ülkedeki Pinto Martins-Fortaleza Uluslararası Havalimanı’nda 1,3 ton kokainle yakalanan özel jetin, varış noktasının Belçika’nın başkenti Brüksel olduğunu doğruladı. Ancak polis özel jette yakalanan uyuşturucuların Belçika’ya mı yoksa başka bir ülkeye mi gittiğini belirleyemedi.

BOLD – Brezilya polisinin 4 Ağustos’ta yaptığı operasyonda, bir İspanya vatandaşı tarafından kiralanan ACM Havacılık’a bağlı TC-GVA adlı özel jette bin 304 kilo kokain yakalandığı açıklanmıştı.

Brezilya makamları, İspanya’nın Malaga kentinden Brezilya’daki Pinto Martins-Fortaleza Uluslararası havaalanına uçan özel jetin, varış noktasının Belçika’nın başkenti Brüksel olduğunu doğruladı.

JETİ KİRALAYAN BELÇİKA-İSPANYA ÇİFTE VATANDAŞI

Belçika Federal Polisi, Brezilya’nın Fortaleza kentinde Türk havacılık şirketi ACM Havacılık’a ait özel uçakta yakalanan 1,3 ton kokainin, ülke tarihinde özel jetle yapılmış ilk uyuşturucu kaçakçılığı olduğunu açıkladı. Ancak Belçika polisi, özel jette yakalanan uyuşturucuların Belçika’ya mı yoksa başka bir ülkeye mi gittiğini belirleyemedi.

Belçika medyasına göre, Türk havacılık şirketinden özel jeti kiralayan İspanya vatandaşı, aynı zamanda Belçika pasaportuna da sahip. Liege kentinde yaşayan zanlının geçmişte Liege’de iflas eden bir şirketle bağlantısı vardı. Ancak uyuşturucu konusunda herhangi bir sabıka kaydı bulunmuyor.

“LİMANLARDA OPERASYONLAR YOĞUN”

Suç örgütlerinin, uyuşturucu kaçakçılığı konusunda yaratıcı olduklarını belirten Belçika Polisi Organize Suçlar Müdürlüğü’nden Marc Vancoillie, Anvers (Antwerp) ve Rotterdam limanlarında son dönemlerde gerçekleşen yoğun operasyonlar nedeniyle, örgütlerin farklı yöntemler aradıklarına işaret etti.

Bu nedenle, özel jetle kaçakçılık olasılığını da hesaba kattıklarını söyleyen Vancoillie, “Özel jetlerin, Güney Amerika’daki kokain üretilen ülkelerden transit ülkelere kaçakçılık yapmak için kullanıldığını ve bu uyuşturucuların da bir gemiyle Avrupa’ya gönderildiğini biliyoruz. Asıl soru, özel jetteki uyuşturucuların Belçika’ya mı yoksa başka bir yere mi gittiğidir” diye konuştu.

Brüksel Havaalanı ve Anvers’ten sorumlu savcılık da, özel jetlerle ilgili hiçbir uyuşturucu kaçakçılığı dosyasının bulunmadığını bildirdi.

ACM HAVACILIK: UÇAĞI KİRALAYANLA BAĞLANTIMIZ YOK

Brezilya’da uyuşturucuyla yakalanan özel uçağın bağlı olduğu ACM Havacılık’tan yapılan açıklamada, uçağı kiralayan İspanya vatandaşı ile ilgileri bulunmadığı belirtilmişti.

Şirket açıklamasında, “Söz konusu müşteri ve şahsi eşyalarının şirketimiz ve uçuş ekibimiz ile hiçbir ilgisi olmadığı ve yolcu eşyalarının kontrol sorumluluğunun tamamen havalimanı otoritesinde olduğu ve hukuki sürecin tamamlanmasına müteakip uçuş ekibimiz ve uçağımız en kısa sürede Türkiye’ye gelecektir” denmişti.

ACM Havayolları yetkililerine göre, gözaltına alınan mürettebattan üçü serbest bırakıldı ancak sorumlu kaptan pilotun sorgusu devam ediyor.

ACM HAVACILIK VE AKP BAĞLANTILARI

ACM Havayolları, Temmuz 2018’de Şeyhmus Özkan’ın sahibi olduğu Affan Yatırım Holding tarafından 20 milyon lira sermayeyle kuruldu.

ACM Havayolları’nın Üst Yöneticisi (CEO) Mart 2020’ye dek Şeyhmus Özkan’ın eşi Leyla Özkan iken o tarihten sonra yetkiler Mart 2020’de Murat Özkan’a devredildi. Murat Özkan ise Şeyhmus Özkan’ın kardeşi.

Özkan’ın kız kardeşi Çiğdem Özkan, 2015 genel seçimlerinde Diyarbakır’dan AKP milletvekili adayı oldu. Özkan, aday adayı olduğu dönemde Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen işadamı Ethem Sancak’la birçok kez bir araya gelen bir isim.

ARABA FİYATINA VIP UÇAĞI SATIN ALDI

ACM Havacılık’a ait TC-GVA adlı uçak, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde alınmış ve TC-ATA adıyla uzun süre başbakanlık hizmetinde kullanılmıştı. Uçak daha sonra Savunma Sanayii Müsteşarlığı’na devredildi.

ACM Havayolları, Brezilya’da kokain yakalanan jeti 2017 yılında Savunma Sanayii Müsteşarlığı’ndan satın aldı.

Satışla ilgili Temmuz 2017’de yayınlanan bir haberde, jete ABD’li bir şirketin yanısıra, Ziver İnşaat ve Zafer Havacılık isimli şirketlerin de talip olduğu ancak uzun pazarlıklar sonunda jetin 1 milyon 450 bin dolara Affan Holding’e satıldığı yazılı.

Affan Holding, daha sonra Temmuz 2018’de ACM Havacılık şirketini kuruyor ve uçağı da ACM Havacılık şirketine kayıt ettiriyor.

ACM Havacılık, sadece bir yıl sonra, Temmuz 2019’da konkordato ilan ediyor. O günlerde yapılan haberlerde Affan Yatırım Holding’in 1 milyar 59 milyon lirayla Gelir İdaresi Başkanlığı’nın vergi borçlusu kurumlar listesinin başlarında yer aldığı belirtildi. Ancak bu konkordatodan nasıl kurtulduğu veya kurtulup kurtulmadığı bilinmiyor.

Brezilya’da Türk jetine operasyon: 1,3 ton kokain ele geçirildi

Belçika Polisi ACM Havacılık’a ait uçaktaki kokainin hangi ülkeye gittiğini belirleyemedi yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Ankara’nın verilerine hala güven yok: İngiltere’den kırmızı kart

İngiltere, geri dönüşlerde karantina kuralının uygulanmadığı “yeşil ülkeler” listesine, Almanya, Avusturya, Slovenya, Slovakya, Letonya, Romanya ve Norveç’i ekledi. BAE, Katar, Hindistan ve Bahreyn, ise “sarı listeye” alındı. Türkiye ise kırmızı listede kalmaya devam etti. Peki Türkiye neden kırmızı listede kaldı?

BOLD – İngiltere Ulaştırma Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele kapsamında oluşturduğu ve “trafik ışığı sistemi” adını verdiği seyahat listesinde Çarşamba günü itibariyle güncelleme yaptı. Türkiye, kırmızı listede kalmaya devam etti.

Bu listeye göre, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Katar, Hindistan ve Bahreyn, İngiltere’ye gelecek İngiliz vatandaşları ve İngiltere’de oturum iznine sahip kişilere otelde zorunlu karantinanın uygulandığı kırmızı listeden, “sarı listeye” alındı.

Almanya, Avusturya, Slovenya, Slovakya, Letonya, Romanya ve Norveç ise “yeşil listeye” alındı. Bu ülkelerden İngiltere’ye gelen yolculara zorunlu karantina uygulanmayacak. Ancak, bu ülkelerden gelecek kişilerin, yola çıkmadan önce ve varıştan iki gün sonra test yaptırma zorunluluğu devam edecek.

TÜRKİYE, KIRMIZI LİSTEDE KALMAYA DEVAM ETTİ

Meksika, Gürcistan, Mayotte Adası ve Fransa’nın denizaşırı topraklarından La Reunion Adası kırmızı listeye alınırken, Türkiye de kırmızı listede kalmaya devam etti.

Seyahat listesindeki güncellemenin pazar gününden itibaren geçerli olacağı açıklandı.

Kırmızı listede yer alan ülkelerden gelenlerin, bedelini kendileri ödeyerek 10 gün havalimanı yakınlarındaki otellerde kalmaları gerekiyor.

Seyahat listesinde yapılan son güncellemeye göre, daha önce 1750 sterlin ödenen zorunlu otel karantinası ücretleri ise 12 Ağustos itibarıyla 2 bin 285 sterline çıkarıldı.

TÜRKİYE’NİN LİSTEDEKİ YERİ TEPKİ ÇEKTİ?

İngiltere, Türkiye’yi 12 Mayıs’ta gelen yolcuların otel karantinasına tabi tutulmasını öngören kırmızı listeye dahil etmişti.

İngiltere’nin Türkiye’den daha yüksek vaka sayısına ve daha düşük aşılama oranına sahip ülkeleri sarı listede tutmasına karşın Türkiye’yi kırmızı listeden çıkarmaması tepkilere neden oldu.

Londra’nın kuzeyinde Türkiye kökenlilerin yoğun olarak yaşadığı yerlerden Enfield North Milletvekili Feryal Clark, Ulaştırma Bakanı Grant Shapps’a bir mektup yazarak, Hindistan sarı listeye alınmışken Türkiye’nin neden kırmızı listede tutulduğunu sordu.

Clark mektubunda, “Ülkelerin kırmızı, sarı ve yeşil listelere alınmasına neden olan metodolojinin ayrıntılarını paylaşır mısınız? Bir ülkenin liste değişikliğine nasıl karar veriliyor” sorularını yöneltti.

HİNDİSTAN SARI LİSTEDE? TÜRKİYE NEDEN HALA KIRMIZI LİSTEDE?

Perşembe günü ITV televizyonunun sabah programına katılan İngiliz Ulaştırma Bakanı Shapps’a Hindistan’ın sarı listeye alınmasına karşın neden Türkiye’nin kırmızı listede tutulduğu ve bunun politik bir karar olup olmadığı soruldu.

Shapps, listelerle ilgili kararların siyasi ya da ekonomik olmadığını, tamamen bilimsel verilere dayanarak alındığını söyledi:

“Biyogüvenlik Ortak Komitesi’nden ülkelerdeki duruma bakmasını istiyoruz. Sadece salgının ne kadar yaygın olduğuna değil, aşı olan kişi sayısı, söz konusu ülkede görülen varyantlar ve GISAID’e yüklenen verilerin uluslararası standartlara uygun bir formatta olup olmadığı gibi bir dizi kritere bakıyorlar. Bir ülke buraya (GISAID) verilerini yüklediğinde sarı listeye geçmesi de kolaylaşıyor. Dolayısıyla tüm bu kriterlerin birleşimi, şu ana kadar Türkiye’nin sarı listeye geçmesini önledi.”

GISAID, 2008 yılında kurulmuş küresel bir bilim girişimi ve birincil kaynak. Grip virüslerinin yanı sıra koronavirüsün genomik verilerine de açık erişim sağlıyor.

TÜRKİYE’NİN GİRDİĞİ VERİLERE GÜVENİLMİYOR MU?

İngiliz bakanın verdiği cevaptan, Türkiye’nin GISAID’e girdiği verilerin uluslararası standartlara uygun bir formatta olup olmadığı ve verileri tam olarak girip girmediği konusunda tereddütler bulunduğu anlaşılıyor.

AKP yönetiminin geçen yıl sonbahara kadar semptom göstermeyen Kovid-19 vakalarını, açıklanan vaka sayılarında göstermediği, sadece semptom gösteren ve hastaneye yatanları vaka sayısı olarak açıkladığı ortaya çıkmıştı.

Bu yüzden 24 Kasım 2020’de 7 bin 381 olan vaka sayısı, bir gün sonra semptom göstermeyen vaka sayılarının da açıklanan verilere dahil edilmesi yani gerçek vaka sayılarının açıklanmasıyla 25 Kasım’da yaklaşık 4 katına çıkarak 28 bin 351 olarak açıklanmıştı.

AKP yönetiminin Kovid-19 ölümlerini de gizlediği yolunda ciddi eleştiriler bulunuyor. Bu bağlamda Kovid-19 ölümlerini salgın hastalık yerine ‘doğal ölüm’ şeklinde kayda geçirdiği belirtiliyor.

Geçtiğimiz aylarda Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2020 ölüm istatistiklerini açıklamayı ertelemişti. Bu istatistiklerin açıklanması durumunda Kovid-19 dolayısıyla yaşanan gerçek ölüm sayılarının ortaya çıkacağı ifade ediliyor.

Türkiye’nin rakamları gizlediği yolunda bir eleştiri de ABD’deki John Hopkins Üniversitesi’nden gelmişti. Dünyadaki Kovid-19 istatistiklerini tutan birkaç kurumdan biri olan John Hopkins Üniversitesi, Türkiye ve Çin’den gelen verilerin çelişkili olduğunu duyurmuş ve bilimsel çalışmalarda bu verileri kullanmayacağını açıklamıştı.

Koronavirüs salgınının ilk dönemlerinde Türkiye’nin açıkladığı vaka ve ölüm sayıları da tartışmaları beraberinde getirmişti.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun tarafından açıklanan veriler incelendiğinde ölüm sayısı, vaka sayısına bölündüğünde sürekli olarak binde 21 oranı ortaya çıkmaktaydı. Basında ve sosyal medyada, açıklanan veriler ‘Fahretin Sabiti’ şeklinde isimlendirilmişti.

Bu yıl yanan orman alanı son 12 yılın ortalamasını 4’e katladı

Ankara’nın verilerine hala güven yok: İngiltere’den kırmızı kart yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Barça’dan Messi’ye 7 dakikada veda

Dünya futbolunun Arjantinli süper yıldızı Lionel Messi, Barcelona’ya veda etti. 13 yaşından bu yana Katalan ekibiyle kırılmadık rekor bırakmayan Messi’nin Fransız ekibi Paris Sent Germen’e gideceği öne sürüldü.

BOLD – Messi, Barcelona’dan geçen yıl ayrılmak istedi. 1 yıllık sözleşme nedeniyle Barcelona’dan ayrılamayan Messi, bu sene serbest oyuncu oldu.

8 KEZ GOL KRALI OLDU 35 KUPA KAZANDI

Barcelona formasıyla 778 maça çıkıp ligde 8 kez gol kralı olan Messi, kırılmadık rekor bırakmazken 672 gol atıp 305 asist kaydetti ve toplamda 35 kupa kazandı. Messi, 10 kez La Liga şampiyonluğu yaşadı. 4 kez Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunda büyük katkı sağlayan Arjantinli yıldız, 8 kez İspanya Süper Kupası ve 7 kez İspanya Kral Kupası’nı kazanmayı başardı.

RONALDO’NUN EN BÜYÜK RAKİBİ

Messi, Portekizli yıldız futbolcu Cristiano Ronaldo ile aynı dönemde yeşil sahalarda ter döktü. Yılın futbolcusu olmak için defalarca Ronaldo ile yarıştı. 6 kez Ballon d’Or ödülünü kazanan 34 yaşındaki yıldız futbolcu, kulüp bazında ilk kez Barcelona dışında top koşturacak.

MESSİ RESİTALLERİYLE VEDA

Barcelona Kulübü Messi’nin resitallerinin yer aldığı 7 dakikalık bir videoyla kaptana veda etti. Kulüpten yapılan açıklamada, “Messi’yle anlaşmaya varılmasına ve yeni bir sözleşme imzalamaya hazır olunmasına karşın, LaLiga yönetiminin ekonomik ve yapısal engelleri nedeniyle anlaşma resmileşemiyor. Bu durumla karşı karşıya kalan Messi, Barcelona’ya bağlı kalmaya devam etmeyecek” ifadelerine yer verildi.

Barça’dan Messi’ye 7 dakikada veda yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Dünyada gıda fiyatları düşüyor Türkiye’de zamlanıyor

Türkiye’de vatandaşlar yüksek fiyatlarla boğuşuyor. Kovid-19 salgınıyla zirve yapan fiyatlar dünyada düşerken Türkiye’de her gün zamlanıyor. Gazeteci Abdurrahman Yıldırım, konuyu “Faiz ferman dinler, ya fiyatlar?” başlığıyla yazdı.

BOLD – Habertürk yazarı Abdurrahman Yıldırım, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Faiz oranlarında da düşüşe geçiyoruz. Yüksek faiz yok. Yüksek faiz bize yüksek enflasyonu getirecektir. Düşük faiz düşük enflasyonu getirecektir. Ağustos ayı kırılma noktasıdır. Ağustos’ta düşük enflasyona geçeceğiz.” sözlerini değerlendirdi.

MISIR VE SÜT ÜRÜNLERİ UCUZLUYOR

Dünya Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) verilerini paylaşan Yıldırım, “5 ana kalemde dünya fiyatlarını izleyen FAO’ya göre gıda enflasyonu iki aydır geriliyor. Temmuz ayı gerilemesi yüzde 1.2, iki aylık düşüş de yüzde 3.7’ye vardı. Bu gerilemenin ardından dünya gıda fiyatlarındaki son bir yıllık artış halen yüzde 31 düzeyinde bulunuyor. FAO Endeksi’ne göre gıda fiyatlarının tepe noktası mayıs ayındaydı. Ana endeks yüzde 3.7 gerilerken süt ürünleri onu aynı oranla destekledi. Tahıldaki yüzde 5.4’lük iki aylık düşüş daha çok mısır fiyatlarındaki gerilemeden kaynaklandı.”

BİTKİSEL YAĞLARDA FİYATLAR İNİYOR

Türkiye’de rekorlar kıran bitkisel yağ fiyatlarının Avrupa ve ABD’de düştüğünü kaydeden Yıldırım, “Gerileyen bir başka kalem çok hızlı bir artış kaydeden bitkisel yağlardı. Son bir yıllık artışı yüzde 125’e varan bitkisel yağlar son iki ayda yüzde 11 geriledi. Temmuz itibariyle son bir yıllık artışı da yüzde 60.8’e indi.” bilgisi verdi.

ET VE ŞEKER FİYATLARI ZAMLANIYOR

Et ve şeker fiyatlarının dünyada da arttığını kaydeden Yıldırım, “Aşılama sonucu normalleşen hayatla birlikte et ve şeker tüketimi artıyor. Et fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 19.6’ya, şeker fiyatlarında yüzde 44.2’ye çıkmış durumda.”diye yazdı.

TÜRKİYE’DE DOLARA BAĞLI ZAMLAR

Dünyada fiyatlarda yaşanan gerilemenin Türkiye’ye yansımadığını kaydeden Yıldırım, “Ancak bunun Türkiye’ye gerileme olarak yansıyabilmesi için, öncelikle Türk Lirası’nın değerinin düşmemesi ya da doların TL karşısında artmaması gerekiyor. Kısaca piyasalar Cumhurbaşkanı’nın açıklamasını yükselen enflasyon karşısında faizlerin artırılmayacağı şeklinde okudu. Faiz dinlese de fiyatlar ferman dinlemiyor. Kurda rahatsızlık yaratan da bu” diyerek yazısını noktaladı.

Dünyada gıda fiyatları düşüyor Türkiye’de zamlanıyor yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Erdoğan AYM’nin dengesini değiştirdi: Babasının suçu var deyip kızının memuriyetini iptal ettiler

Eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan’ın Anayasa Mahkemesi üyeliğine atanmasının ardından dengeler değişti. Yüksek Mahkeme, babası KHK ile kapatılan derneğin kurucusu olduğu gerekçesiyle Sebiha Kaya’nın memuriyetini yaktı.

BOLD ANALİZ – 15 Temmuz sonrası verdiği kararlarla özgürlükçü yapısını kaybeden Anayasa Mahkemesi, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın son atamalarıyla adeta ‘iktidarın mahkemesi’ oldu. AYM’nin kritik davalarda, özgürlükçü kararları değil AKP iktidarının istediği şekilde kararlar vermesi dikkat çekiyor. Bu kararlarda da Erdoğan’ın AYM’ye yeni atadığı üyelerin oyu etkili oluyor.

AYM’nin özgürlükçülüğü rafa kaldırdığı kararlarından birisi dün Resmi Gazete’de yayınlandı. Ağrı’da yaşayan Sebiha Kaya, 2016 KPSS’yle Elektrik Üretim A.Ş’nin Diyarbakır Bölge Müdürlüğü’nde sözleşmeli memurluğunu kazandı. Ancak Kaya’nın ataması güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle yapılmadı. Kaya’nın memuriyete girişine babası hakkında terör örgütü üyeliği isnadıyla soruşturma bulunması ve Kaya’nın KHK ile kapatılan Kurdi-Der isimli dil derneğinin kuruculuğunu ve öğretmenliğini yaptığı yönündeki “istihbari” bilgi olduğu gerekçesiyle izin verilmedi.

Kaya, memuriyete alınmamasıyla ilgili Ankara 10. İdare Mahkemesine dava açtı. Mahkemeye verdiği dilekçede Kurdi-Der’e üye olmadığını, Kürt dilinin araştırılması ve öğretilmesini hedefleyen bir dernekte eğitim vermenin suç olmadığını, babasının örgüt üyeliğinden yargılanıyor olmasının aleyhine değerlendirilmesinin suç ve cezaların şahsiliği ilkesine aykırı olduğunu belirtti.

Mahkeme, 10 Mayıs 2018 tarihinde verdiği kararda, Kaya’nın KHK ile kapatılan Kurdi-Der isimli dernekte öğretmenlik yaptığını, babası N.K. hakkında da Ağrı Ağır Ceza Mahkemesinde örgüt üyeliği iddiasıyla açılan davanın devam ettiğini belirtti. Mahkeme, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz olduğu gerekçesiyle Kaya’nın atanmasının hukuka aykırı olmadığına karar vererek davayı reddetti. Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nin de istinaf talebini reddetmesi üzerine Kaya AYM’ye başvurdu.

AYM ise, Kaya’nın başvurusunu kabul edilemez bularak reddetti. Karar, 7’ye karşı 8 oyla verildi. Çoğunluk üyeler, idare mahkemesinin Sebiha Kaya’nın babasının hakkında örgüt üyeliğinden yargılanmasını gerekçeli kararda belirtmesine rağmen, “Mahkemenin başvurucunun babası ile ilgili olguya dayanmadığı görülmektedir” görüşünü savundu. Bu üyeler, Kaya’nın KHK ile kapatılan bir derneğin faaliyete katılması nedeniyle güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması ve memuriyete atanmamasında herhangi bir keyfilik bulunmadığına hükmetti.

AYM Başkanvekili Kadir Özkaya, üyeler Muammer Topal, Rıdvan Güleç, Recai Akyel, Yıldız Seferinoğlu, Selahattin Menteş, Basri Bağcı ve İrfan Fidan, davanın reddedilmesi yönünde oy kullandı. AYM Başkanı Zühtü Arslan, Başkanvekili Hasan Tahsin Gökcan, üyeler Engin Yıldırım, Hicabi Dursun, Celal Mümtaz Akıncı, Emin Kuz ve Yusuf Şevki Hakyemez karşı oy kullandı.

BABALARININ SUÇU VELATLARA ÇEKTİRİLEMEZ

Güvenlik soruşturması nedeniyle memuriyete atama işleminin iptaline karşı çıkan AYM Başkanı Zühtü Arslan, “Babalarının yaptıklarından dolayı evlatlarını sorumlu tutmak, insanı hür ve irade sahibi bir varlık olarak kabul etmemek demektir. Bu nedenle babaların işlediği suçun cezası evlatlara çektirilemez. Bu kadim bir ilkedir. Somut olayda derece mahkemelerinin kararlarında bu kadim ve evrensel ilkeye de uyulmadığı görülmektedir” görüşünü savundu.

MAHKEME ARAŞTIRMAYACAKSA YARGI YOLUNA GİTMENİN NE ANLAMI VAR?

Üye Engin Yıldırım ise gerekçeli kararında Türkiye’de yargının mevcut durumunu özetledi. Yıldırım, “Eğer derece mahkemesi, istihbari bilgiler için güvenlik ve arşiv araştırmasıyla ilgili bir değerlendirme yapmayacaksa, buradaki bilgilerin doğruluğunu araştırmayacaksa mahkemeye başvurmanın, yargı yoluna gitmenin ne anlamı olacaktır?” dedi.

Gülen Hareketi’nin okullarına el koyan Mahmut Özer bakan yapıldı

Erdoğan AYM’nin dengesini değiştirdi: Babasının suçu var deyip kızının memuriyetini iptal ettiler yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

İktidar medyası da ülkeyi ateşe attı: Gelin de haber yapın!

Türkiye, tarihinin en büyük orman yangınlarını yaşarken halk AKP iktidarının yanı sıra iktidar medyasına da ateş püskürüyor. TRT, Habertürk, Atv, Ahaber ve Demirören Grubunun kanalları yangına ilişkin gerçekleri gizlemeye çalışıyor. Medyanın köşe başını tutan ünlü isimler ise yangının çıkış sebeplerini cemaate ve Yunanistan’a bağladı. İşte yangın felaketinde Yandaş medyanın tavrı… BOLD

İktidar medyası da ülkeyi ateşe attı: Gelin de haber yapın! yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Bu yıl yanan orman alanı son 12 yılın ortalamasını şimdiden 4’e katladı

Avrupa Orman Yangınları Bilgi Sistemi’nin derlediği veriler Türkiye’de bu yıl yanan orman alanları ile ilgili korkunç gerçeği ortaya koyuyor. Türkiye’de bu yıl yanan orman alanı 2008-2020 ortalamasını şimdiden 4 kat aştı. Eğer Ağustos ayı ortalamaları baz alınırsa yanan orman alanı 8 kattan fazla artmış durumda.

BOLD ANALİZ – Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 28 Temmuz – 5 Ağustos tarihleri arasında 44 ilde çıkan 191 orman yangınının kontrol altına alındığını açıkladı. Son 9 günde 6 ilde çıkan 13 adet yangını söndürme çalışmaları ise devam ediyor.

Avrupa Birliği tarafından 1998 yılında kurulan Avrupa Orman Yangınları Bilgi Sistemi (EFFIS) Ortak Araştırma Merkezi, Avrupa’daki orman yangını tehdidi ve yanan orman alanları ile ilgili çalışmalar yürütüyor.

EFFIS’in istatistikleri Türkiye’de özellikle bu yıl AKP yönetiminin orman yangınları ile ilgili başarısızlığını çok açık şekilde ortaya koyuyor.

YANGIN SAYISI 2008-2020 ORTALAMASININ YAKLAŞIK 3,5 KATI

Avrupa Orman Yangınları Bilgi Sistemi’nin tuttuğu istatistiklere göre Türkiye’de Ağustos ayı başına kadar yaklaşık 135 civarında orman yangını çıktı.

EFFIS’in hazırladığı grafikte Ağustos ayı başı itibariyle Türkiye, İtalya ve Yunanistan’daki orman yangını sayılarının 2008-2020 ortalamaları ile karşılaştırılması görülüyor. Noktalarla gösterilen çizgiler 2008-2020 ortalamasını gösteriyor.

Yangın sayısı 2008-2020 döneminde ise her yıl Ağustos ayı başına kadar yaklaşık 40 civarında idi.

Bu istatistik de gösteriyor ki Türkiye’de bu yıl Ağustos ayı başına kadar çıkan yangın sayısı son 12 yılın  ortalamasına göre 3,5 kat artmış durumda. (yangın sayısı 40’dan 135’e çıkmış)

YANAN ORMAN ALANI 4.2 KAT ARTTI

EFFIS’in tuttuğu istatistiklere göre esas büyük artış yanan orman alanında görülüyor.

EFFIS’in hazırladığı grafikte Ağustos ayı başı itibariyle Türkiye’de yanan orman alanlarının büyüklüğünün 2008-2020 ortalamaları ile karşılaştırılması görülüyor. Noktalarla gösterilen çizgiler 2008-2020 ortalamasını gösteriyor.

Avrupa Orman Yangınları Bilgi Sistemi’nin derlediği verilere göre Türkiye’de 2008-2020 arasında ortalama yıllık 39 bin hektar orman alanı yandı.

Ancak bu yıl 5 Ağustos, tarihi itibariyle Türkiye’de yanan orman alanı 165 bin hektarı geçti. Bu da gösteriyor ki 5 Ağustos itibariyle yanan orman alanı son 12 yıllık ortalamanın 4.2 katını aşmış durumda.

AĞUSTOS AYI ORTALAMALARINA GÖRE YANAN ORMAN ALANI BU YIL 8 KAT FAZLA

Burada dikkat edilmesi gereken bir husus da yanan orman alanının Ağustos ayı başı itibariyle değerlendirmeye alınması.

Son 12 yılın ortalamasına göre her yıl Ağustos ayı başına kadar yanan orman alanı yaklaşık 20 bin hektar civarında. Bu alan 2008-2020 ortalamasına göre yıl sonunda 39 bin hektara yaklaşıyor.

Eğer bu değer göz önünde bulundurulursa Türkiye’de bu yıl 5 Ağustos’a kadar yanan orman alanı 2008-2020 döneminin ortalamasına göre 8 kattan fazla artmış gözüküyor. (20 bin hektardan 165 hektara çıkmış)

Vatandaş yangında gerçek AKP’yi gördü: Bakanlar insan içine çıkamıyor

Bu yıl yanan orman alanı son 12 yılın ortalamasını şimdiden 4’e katladı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »