14 Kasım 2020 Cumartesi

Japonya nükleer santralden çekildi, AKP “varmış gibi” davranıyor

Sinop’a yapılması planlanan nükleer santralin ÇED raporu, tartışmalı bir durumu gündeme taşıdı. Makine Mühendisleri Odası’nın iddiasına göre Japonya, nükleer santral projesinden ayrıldı. Ancak ÇED raporu, olmayan sözleşme varmış gibi hazırlandı. Odanın iddiasına göre AKP, ihaleyi gizli bir şekilde Çin’e vermeyi planlıyor.

BOLD – Sinop’ta yapılması planlanan nükleer santral ihalesinde süreç sancılı ilerliyor. Gündeme taşınan iddiaya göre, Sinop’ta yapılacak santral için hazırlanan ÇED raporu, olmayan sözleşmeye dayandırıldı.

ÇED RAPORUNDAKİ BÜYÜK ÇELİŞKİ

Cumhuriyet’in haberine göre, Sinop’ta yapılması planlanan nükleer santral projesinden “ÇED skandalı” çıktı. Makine Mühendisleri Odası’nın gündeme taşındığı iddiayla Japonlar projeden çekildikleri halde ÇED raporunun sanki Japonlarla proje yapılacakmış gibi hazırlandığına ve onaylandığına dikkat çekildi.

Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz’ın verdiği bilgiye göre Sinop’ta yapılacak nükleer santral için Japonlarla anlaşılmıştı. Yatırım tutarı 22 milyar dolardı. Ancak Fukuşima’daki facianın ardından Japonlar yeniden değerlendirme yaptılar. Ek tedbirler öngördüler. Bu durumda da maliyet arttı. Japonlar yatırım tutarını 42 milyar dolara çıkardı. Hükümet kabul etmedi. Japonlar da projeden çekildi.

JAPONYA NÜKLEER SANTRALDEN ÇEKİLDİ

Sinop’ta sanki Japonlarla bu iş yapılacakmış gibi ÇED raporunun kurgulandığını belirten Oğuz Türkyılmaz, “Japonlarla yapılmış sözleşmeye atıfta bulunan bir rapor. Bu sözleşme yok ki. Japonlar çekildiklerini açıkladı. Sözleşme, olmayan bir tarafın üzerine kurulmuş. Böyle bir rapor nasıl onaylanıyor? Bu, konuya ne kadar gayri ciddi yaklaştıklarını gösteriyor” dedi.

TÜRKYILMAZ: SİNOP’TA ÇİN İLE ANLAŞILACAK

Türkyılmaz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2019-2023 dönemini kapsayan Strateji Belgesi’nin tam 17 ay sonra geçen mayıs ayında yayımlanabildiğine dikkat çekti. Bu belgede ikinci nükleer santralin yapım işinin hükümetler arası anlaşma ile başka bir ülkeye verilmesinin öngörüldüğünü belirten Türkyılmaz, “O başka ülke de Çin. Çin’e verecekler. Akkuyu’da Ruslarla anlaştıkları gibi Sinop’ta da bir başka ülke ile anlaşacaklar” dedi.

medyabold
Devamını Oku »

Köprü hizmete girmeden çöktü

Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan köprü, açılışı bile yapılmadan çöktü. İddiaya göre 10 mahallenin ilçeyle bağlantısını sağlayacak olan Çatköy Köprüsü’nün taşıyıcı kolonlar dahi yapılmadı.

BOLD – Samsun’da ilginç bir göçük olayı yaşandı. Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin 2020 yılında ihalesini tamamlayıp yaptırdığı köprü, geçtiğimiz günlerde çöktü. Çöken Çalköy Köprüsü, Develan hattındaki grup yolu Çal Mahallesi’nde yapıldı. Köprü 10 mahallenin ilçe merkeziyle bağlantısını sağlayacaktı.

KÖPRÜ KULLANILMADAN NASIL ÇÖKTÜ?

Cumhuriyet’in haberine göre çevre sakinleri köprünün giriş ve çıkış kısmında iki ayaklı olarak yapıldığını, ortasında taşıyıcı kolonların bulunmadığını ve dökülen betonun ağırlığına dayanamayarak çöktüğünü belirtti.

Çöken köprü, muhalefetin de gündemindeydi. CHP Vezirköprü İlçe Başkanı Onur Bayburtlu, 10 mahallenin ilçe merkeziyle bağlantısını sağlayacak olan ve hizmete açılmadan yıkılan köprüde bulundu. Bayburtlu, “Kendi ağırlığını bile taşıyamayan bu köprüye, teknik açıdan kimler izin verdiyse, bu köprüyü kullanacak olan hemşehrilerimizin canına kast etmişlerdir. Köprü ayaklarının hangi yönlere bakacağı konusunda bile hata yapılmış. Vatandaşın paralarının çöpe gitmesine sebep olan bu olayda bütün sorumlulardan hesap sorulmalıdır” dedi.

medyabold
Devamını Oku »

Sağlık çalışanlarına Kovid-19 hastası olsa da çalışma mecburiyeti getirildi

Dicle Üniversitesi Hastanesi Başhekimliği, enfekte olan çalışanlarını belirtileri devam etse bile iş başı yapmaya çağırdı. Başhekimlik, iş başı yapılmasının mecburi olduğunu belirtirken kararını Sağlık Bakanlığı’nın hazırladığı rehbere dayandırdı.

BOLD – Kovid-19’la mücadelede en riskli grup sağlık çalışanları. Şu an kadar koronavirüs salgını sebebiyle en çok ölümün yaşandığı meslek gruplarının başında da sağlık çalışanları geliyor.

SAĞLIK PERSONELİ BELİRTİLERİ SÜRSE DE ÇALIŞACAK

Sağlık çalışanları ve hastalar için büyük risk taşıyan bir uygulamaya imza atıldığı ortaya çıktı. Dicle Üniversitesi Hastanesi Başhekimliği, enfekte olan çalışanlarının “Belirtileri sürmesine rağmen” işlerine dönmesini istedi.

“HASTALIK BELİRTİLERİ ÇALIŞMAYA ENGEL DEĞİLDİR”

Birgün’de yer alan habere göre, başhekimlik tarafından yayımlanan yazıda, Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda hazırladığı rehber hatırlatılarak, “PCR testi pozitif çıkan çalışanlarımız PCR testi yapıldıktan gün 10 gün sonra maskeyle çalışmaya devam edeceklerdir” denildi. Yazıda, “Kişilerde tat, koku, duyu kaybı ve öksürük semptomlarının olması, çalışmaya ve izolasyonun sonlandırılmasına engel değildir. Maske ile çalışmaya devam edeceklerdir” ifadeleri yer aldı.

Yazıda, diğer personelin hasta bir personelle çalışmaya yapacakların muhtemel itirazın önüne de geçilmek istendi. Hastane Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Akdağ imzalı yazıda, “Çalışanın kendi servisinde çalışan mesai arkadaşı veya tedavi ettiği hastaların pozitif çıkmış olması veya pozitif hasta ile temaslı olması test yapılmasını gerektirmez. Semptom olmadıkça maske ile çalışmaya devam etmesi gerekmektedir” ifadelerine yer verildi.

SAĞLIK SENDİKALARI KARARA TEPKİLİ

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’ndan (SES) yapılan açıklamada ise üniversite yönetimine tepki gösterilerek, “Hastalığının 10’uncu gününde zorla işe başlatılan Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Ahmet Akbaş’ın ölümü hafızalarımızda bu kadar tazeyken sağlık emekçilerini bile bile ölüme göndermek, sağlık emekçilerini hastalığın kaynağı haline getirmek suçtur. Bu suça ortak olmayalım” dendi.

medyabold
Devamını Oku »

Parası olan KYK yurtlarındaki karantinadan çıkabilecek

Yalova’da izolasyon amacıyla KYK yurtlarına yerleştirilenlerden parası olanlar 14 gün izolasyonda kalmayacak. Her test için 250 lira ödemek koşuluyla 48 saat içinde iki test yaptıranlar, sonuçları negatif çıkması halinde yurttan çıkabilecek.

BOLD – Yalova Valiliği İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi, izolasyonda olan temaslı kişilerin istekleri halinde uyması gereken kuralları açıkladı. Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) Yurduna izolasyon amacıyla yerleştirilen kişiler, ücret mukabilinde yaptıracakları iki PCR testinin negatif çıkması halinde yurttan ayrılabilecek.

PARASI OLMAYAN YURTTA KALMAYA DEVAM EDECEK

Sözcü’den Halil Ataş’ın haberine göre; izolasyondaki temaslı kişilerin takip süresi içerisinde ihtiyacı olduğunda tıbbi maske takarak ve sosyal mesafe kurallarına dikkat ederek sağlık kuruluşuna özel araçlarıyla gidebileceği belirtilen açıklamada, “KYK yurduna, karantina kurallarını ihlal ederek yurda alınanlar hariç olmak üzere, izolasyon amacıyla yerleştirilen ancak kendi isteği ile çıkmak isteyen kişilere, Sağlık Bakanlığı Kamu Hizmet Tarifesinde belirlenmiş olan 250 lira test ücreti mukabilinde 48 saat ara ile iki tane PCR testi yapılarak negatif çıkması halinde kişinin yurttan çıkarılabilmesine oy birliğiyle karar verilmiştir” denildi.

Hasta tutuklu Bilal Danış cezaevinde koronavirüs kaptı

medyabold
Devamını Oku »

İzmir depreminde can kaybı 116’ya yükseldi

İzmir’de meydana gelen depremde hayatını kaybedenlerin sayısı 116’ya yükseldi, 8 kişinin tedavisi ise halen hastanede devam ediyor. Depremin ardından bölgede 3 bin 630 artçı sarsıntı meydana geldi.   

BOLD – AFAD, 30 Ekim’de İzmir’in Seferihisar açıklarında meydana gelen 6.9 şiddetindeki depremde hayatını kaybedenlerin sayısının 116’ya yükseldiğini duyurdu.

AFAD’dan yapılan açıklamada yaralanan bin 34 vatandaştan bin 21’inin taburcu edildiği, 8 vatandaşın tedavisinin devam ettiğini belirtildi. Deprem sonrasında, büyüklüğü 4’ün üzerinde 48 olmak üzere, toplam 3.630 artçı sarsıntı yaşandığı belirtilen açıklamada, “SAKOM’dan alınan bilgilere göre 116 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. İzmir’de yürütülen arama ve kurtarma çalışmaları tamamlanmış olup, enkaz kaldırma çalışmaları titizlikle devam etmektedir” denildi.

Hasta tutuklu Bilal Danış cezaevinde koronavirüs kaptı

medyabold
Devamını Oku »

Hasta tutuklu Bilal Danış cezaevinde koronavirüs kaptı

Cezaevinde iki kez mide kanaması geçiren, yüzde 60 engelli Bilal Danış (30), tutuklu bulunduğu İzmir Şakran 2 No’lu T Tipi Cezaevinde koronavirüs kaptı.

BOLD ÖZEL – Cemaat soruşturmaları kapsamında 4 yıldır Şakran Cezaevinde tutuklu olan Bilal Danış, cezaevinde koronavirüse yakalandı. Danış, 45 gündür hastaneye götürülmek üzere karantina koğuşunda bekliyordu. Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüs Devlet Hastanesi’nin yaptığı test, 13 Kasım 2020’de Bilal Danış’ın e-Nabız’ına düştü. Pozitif test sonucu görüp cezaevini arayan Bilal Danış’ın ailesine “Durumu iyi, revirde kalıyor.” bilgisi verildi.

1990 doğumlu Bilal Danış, Ege Üniversitesi Tarih Bölümü’ne devam ederken 2010 yılında trafik kazası geçirdi ve sol kolunu kaybetti. Yüzde 60 engellilik raporu verilen Danış, okulunu bitirdikten sonra İzmir Sağlık Müdürlüğünde engelli kadrosundan yararlanarak çalışmaya başladı. Genç yaşta engelli olmanın psikolojik sıkıntılarını yaşayan Danış, 2016’da daha farklı bir stresle karşılaştı. Cemaat soruşturmaları kapsamında 20 Kasım 2016’da gözaltına alındı, bir gün sonra tutuklanıp Şakran’a gönderildi.

Ekim 2019’da iki kez üst üste mide kanaması geçiren Bilal Danış’a Çiğli Araştırma Hastanesi’ndeki doktor ‘bağırsaklarında stresten aşırı derece polip oluşmuş, kansere çevirme ihtimali var’ dedi. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edilen Danış’a genetik test yapıldı. Ancak Türkiye’de Mart 2020’de başlayan korona salgını nedeniyle tedavi yarım kaldı, aksadı.

“DAYANACAK GÜCÜMÜZ KALMADI”

Sağlık sorunları gün geçtikçe artan ve aşırı kilo kaybeden Danış, hastaneye götürüldüğü için 45 gündür karantina koğuşunda kalıyordu. İki gün önce yapılan koronavirüs testi pozitif çıktı. Twitter’dan sesini duyurmaya çalışan annesi Mukadder Danış, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e dün söylediği sözlerini hatırlatarak “Kıyamet kopsa da adalet dediniz, inşallah öyle olur. Engelli, hasta yavrum Şakran Cezaevinde. Şimdi de testi pozitif. Kıyamet kopmadan verin yavrularımızı. Dayanacak gücümüz kalmadı. Masum çocuğun çektiği yetmez mi? 4 yıl bitti.” dedi.

Yüzde 60 engelli hasta tutuklu iki kez mide kanaması geçirdi

 

medyabold
Devamını Oku »

Ağır hasta ve vaka sayısında tırmanış sürüyor

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı güncel koronavirüs verilerine göre ağır hasta ve vaka sayısı artmaya devam ediyor. Bugün hasta sayısı 3 bin 116’ya çıkarken, ağır hasta sayısı da 3 bin 423’e yükseldi.

BOLD – Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 14 Kasım 2020 tarihli koronavirüs tablosunu açıkladı.  Hasta sayısının 3 bin 116’ya yükseldiği tabloya göre, virüs nedeniyle hayatını kaybeden kişi sayısı da 92 oldu. Bakan Koca, sağlık çalışanlarının omuzundaki yükün arttığına dikkat çekti.

AĞIR HASTA SAYISI 3 BİN 423’E ÇIKTI

Sağlık Bakanlığı güncel koronavirüs tablosunu açıkladı. Açıklanan tabloya göre hasta sayısı 3 bini aşarak 3 bin 116’ya yükseldi. Salgın nedeniyle 92 kişinin yaşamını yitirdiği görülen tabloda iyileşen hasta sayısı da 2 bin 298 olarak ifade edildi. Türkiye’de salgın nedenli ağır hasta sayısı ise artmaya devam ediyor. Bugün güncellenen ağır hasta sayısı da 3 bin 423’e yükseldi.

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ OMUZUNDAKİ YÜK ARTIYOR

Bakan Koca, yaptığı açıklamada, “Bugün tespit edilen 3.116 yeni hastamız var. Ağır hasta sayımız artıyor. Hastane yükümüz ve sağlık çalışanlarımızın omuzundaki yük artıyor. Mevcut hasta yükünü taşınabilir seviyede tutmak için tedbirlere uymak zorundayız. Birlik olup mücadeleye güç verin” dedi.

Türkiye’nin 14 Kasım 2020 koronavirüs tablosu şöyle:

Osman Kavala’yı tutuklatan Bakan Yardımcısı Hasan Yılmaz, HSK’da hakimlerden hesap soracak!

medyabold
Devamını Oku »

Suudi Arabistan, Türkiye’den hayvansal gıda alımını yasakladı

Suudi Arabistan’ın Türk ürünlerine ambargosu genişliyor. Suudi Arabistan son olarak Türkiye’den sığır eti, koyun eti, beyaz et, su ürünleri, süt, mama, yumurta ve bal ithalatını durdurdu.

BOLD – Suudi Arabistan, Türkiye’den kanatlı eti ve ürünleri, kırmızı et ve ürünleri, sofralık ve kuluçkalık yumurta, süt ve süt ürünleri, balıkçılık ve su ürünleri ile bal ve ürünleri ithalatını 15 Kasım tarihinden itibaren askıya alınacağını duyurdu.

YASAK İHRACATÇI BİRLİKLERİNE İLETİLDİ

Bloomberg HT’den İrfan Donat’ın haberine göre Türkiye’nin Riyad Ticaret Müşavirliğinden alınan e-posta mesajında, Suudi Arabistan’ın Ankara Büyükelçiliğinde alınan bir notaya atıfla, Türkiye’den gerçekleştirilen hayvansal ürünlerde ithalatın askıya alınma kararı, Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü tarafından ilgili ihracatçı birliklerine yazılı olarak iletildi.

GIDA ÜRÜNLERİNİN İTHALATI DURDURULDU

Suudi Arabistan Gıda ve İlaç Kurumundan alınan yazıda, 15 Kasım itibariyle, Türkiye’den sığır eti ve ürünleri, koyun eti ve ürünleri, beyaz et ve ürünleri, balıkçılık ve su ürünleri, süt ve anne sütü alternatifi olan mamalar, yumurta ve ürünleri ile bal ve ürünlerinin Suudi Arabistan’a ithalatının durdurulduğu bildirildi. Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğünden gönderilen yazıda, “Bu çerçevede SFDA tarafından yukarıda belirlenen ürünlerin Suudi Arabistan’a ihracatında 15 Kasım 2020 tarihinden itibaren veteriner sağlık sertifikası düzenlenmemesi gerekmektedir” denildi.

Hasta tutuklu Bilal Danış cezaevinde koronavirüs kaptı

 

 

medyabold
Devamını Oku »

İmamoğlu’dan veri çıkışı: Açıklanan vefat sayısının en az 50 fazlası İstanbul’da

Koronavirüsün İstanbul’da endişe verici boyutlara ulaştığını belirten İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, açıklanan ölümlerin en az 50 fazlasının İstanbul’da olduğunun altını çizdi. İmamoğlu, İstanbul’da bugün 164 kişinin salgın hastalık nedeniyle öldüğünü kaydetti.

BOLD – İstanbul Büyükşhehir Belediye Başkanı (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Türkiye’de açıklanan vefat sayılarının en az 50 kadar fazlasının sadece İstanbul’da görüldüğü bilgisini verdi. İmamoğlu, pandemi sürecinin şeffaf yönetilmediğini kaydetti.

AÇIKLANAN ÖLÜMLERİN EN AZ 50 FAZLASI İSTANBUL’DAN

Ataköy İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’nin ikinci etabının açılışında konuşan İmamoğlu, Kovid-19 salgının Türkiye’de ve İstanbul’da çok endişe verici boyutlara ulaştığını vurguladı. İmamoğlu, “Bize sağlık kurumlarının kendi notuyla ‘bulaşıcı hastalık’ diye gönderilen vefat sayılarına baktığımızda Türkiye için açıklanan vefat sayısının en az 50 kadar fazlası sadece İstanbul’da var” dedi.

İSTANBUL’DA KONTROL KAYBEDİLDİ

Koronavirüs salgında Türkiye’deki hasta sayısının yarısının İstanbul’da olduğunu ifade eden İmamoğlu, kentte kontrolün yitirildiğini söyledi. İmamoğlu, bu sebeple İstanbul’da 2-3 haftalık bir kapanmanın şart olduğunu ifade etti.

VAKA SAYISI 11 MİLYONLUK BELÇİKA’DAN DAHA AZ

Açıklanan bilgileri eleştiren İmamoğlu, “11 milyonluk bizdeki vaka veya ölüm sayısı Belçika’dakinden 2-3 kat az ise gerçekten bunu bütün dünyaya insanlık namına öğretelim, anlatalım. Ama eğer açıklamalarda bir yanlış varsa bunun da anlamlı olmadığını, bu anlamda milletimizin yanlış bilgilerle yanıltmanın doğru olmadığının da altını çizmek zorundayım” dedi.

BULAŞICI HASTALIKTAN BUGÜN 164 KİŞİ ÖLDÜ

Ekrem İmamoğlu, daha sonra Twitter adresinden yaptığı açıklamada, ölen kişi sayısını da vererek, “Mezarlıklar Daire Başkanlığı’mızın “Bulaşıcı Hastalık Ölüm Sayısı” bugün 164 olmuştur. Bu sayı tüm pandemi döneminde bildirilen en yüksek sayıdır. Bulaşıcı hastalıktan vefat eden 164 vatandaşımıza Allah’tan rahmet dilerim” dedi.

Ağır hasta ve vaka sayısında tırmanış sürüyor

medyabold
Devamını Oku »

Istanbul mayor wants lockdown to restrain second virus wave

Istanbul’s mayor called on Saturday for a lockdown of at least two weeks to contain an “out of control” rise in coronavirus cases and said virus-related deaths in the city alone outstrip reported nationwide figures.

Mayor Ekrem Imamoglu, a leading politician in Turkey’s main opposition Republican People’s Party (CHP), said the country’s largest city must act fast and provide a clear picture of how the pandemic’s second wave is emerging.

“This job is not like it was in the March-April-May period (during the first wave). The circle is getting narrower,” he said at the opening of a water treatment plant.

“Especially in the last week… there are at least 50 more deaths in Istanbul alone than the number reported in the whole of Turkey,” added Imamoglu, who was elected last year in a shock defeat for President Tayyip Erdogan’s ruling AK Party (AKP).

Seen as a possible future presidential contender, the mayor – who himself had COVID-19 last month – said he endorsed a local committee’s proposal for an immediate 2-3 week lockdown followed by a controlled opening and robust contact-tracing period.

Earlier on Saturday, Erdogan said Turkish hospitals were not overwhelmed for now but things could worsen if people did not follow rules such as wearing masks and social distancing.

The COVID-19 disease has killed more than 11,300 in Turkey. Daily deaths and new cases – at 93 and 3,045 respectively on Friday – have risen to levels last seen in late April, just after the initial peak.

The government only reports symptomatic cases, a policy that has drawn criticism from opposition lawmakers and medical groups.

Some new measures have been adopted in recent weeks including closing businesses early and, in Istanbul, dedicated hours for those 65 and older to leave home. A partial nationwide lockdown and a sweeping intercity travel ban were lifted in June.

Health Minister Fahrettin Koca said last month a risky spike in the outbreak was emerging in Istanbul but another lockdown was not being considered at the time.

Reuters

Turkey’s virus deaths and cases rise back to April levels

The post Istanbul mayor wants lockdown to restrain second virus wave appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2020/11/14/istanbul-mayor-wants-lockdown-to-restrain-second-virus-wave/
Devamını Oku »

Turkey’s virus deaths and cases rise back to April levels

Turkey reported a rise in the daily number of coronavirus-related deaths and new cases on Friday to levels last seen near the peak of the first wave of the pandemic in April.

The health ministry said 93 COVID-19 deaths and 3,045 new infections had been recorded in the last 24 hours, and Health Minister Fahrettin Koca stressed on Twitter the need to wear masks. Ankara only reports cases that show symptoms.

More than 11,300 people have now died in Turkey and the country has adopted some new restrictions to curb the spread of the virus.

Turkey’s pandemic peaked in mid-April and infections were last at current levels later that month, when a nationwide partial lockdown was in place. President Tayyip Erdogan said last month that new measures were being mulled to curb the new rise.

This month the government ordered all businesses to close by 10 p.m. and narrowed the hours when those aged 65 and older were allowed to leave home.

Reuters

Turkey bans smoking in public areas amid surge of COVID-19 patients

The post Turkey’s virus deaths and cases rise back to April levels appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2020/11/14/turkeys-virus-deaths-and-cases-rise-back-to-april-levels/
Devamını Oku »

Osman Kavala’yı tutuklatan Bakan Yardımcısı Hasan Yılmaz, HSK’da hakimlerden hesap soracak!

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün tutuklulukla ilgili yargıyı uyarmasının ardından HSK’nın ‘acele’ koduyla iş insanı Osman Kavala hakkındaki tutuklama kararı veren hakimlerin listesini istemesi dikkat çekici bir çelişkiyi ortaya çıkardı. Gezi davasından tahliye olan Kavala’yı 15 Temmuz dosyasından ‘delilsiz’ tutuklatan Savcı Hasan Yılmaz, Adalet Bakan Yardımcısı olarak HSK’da karar verecek.

BOLD – Hakimler ve Savcılar Kurulunun(HSK), ‘acele’ koduyla yazı göndererek iş insanı Osman Kavala hakkında tutuklama kararı veren ve tahliye taleplerini reddeden tüm hakimlerin listesini istemesi eski savcı Hasan Yılmaz’ın durumunu gündeme getirdi.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayra’ın istifası sonrası AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yargıda reform açıklamaları sonrası haksız tutukluluklarla ilgili kılını kıpırdatmayan HSK’nın Osman Kavala’yı tutuklayan, AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararına rağmen tahliye etmeyen hakimlerin listesini istemesi dikkat çekmişti.

HSK’nın yazısında tutuklama kararı veren ve tahliye taleplerini reddeden hakimlerle ilgili terfi incelemesi yapılacağı, AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarına uyup uymadıklarının tespit edileceği belirtildi. HSK’nın ilke kararına vurgu yapılan yazıda, şu ifadeler kullanılmıştı: “15/01/2020 tarih ve 31009 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ek düzenlemede: “Yargı bağımsızlığı ve Hâkimlik teminatı ilkeleri temelinde; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesine yapılan incelemelerde ihlal kararına sebebiyet verip vermedikleri, neden oldukları ihlalin niteliği ve ağırlığı ile ilgililerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa ile teminat altına alman hakların korunması konusundaki gayretleri, göz önünde bulundurularak yükselmeye layık olup olmadıklarına karar verilir.”

KAVALA’YI TUTUKLATAN SAVCI HSK’DA KARAR VERECEK

HSK’nın yazısında Kavala’nın tutuklanmasına yönelik tüm kararların ve dosyanın bir örneğinin UYAP üzerinden Genel Sekreterliğe gönderilmesi istendi. Kavala’yla ilgili bu adımı atan HSK’nın yazısı büyük bir çelişkiyi de gündeme getirdi. Gezi davasından geçtiğimiz şubat ayında tahliye olan Kavala’yı cezaevinden çıkmadan 15 Temmuz soruşturması kapsamında delilsiz tutuklatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hasan Yılmaz, Adalet Bakanı Yardımcısı sıfatıyla HSK 1. Dairesinde görev yapıyor. Yılmaz, Yılmaz’ın görev yaptığı HSK 1. Dairesi, hakim ve savcıların atama, nakil, müstemir yetkilerini düzenleme, görevlerini kanunlara uygun olarak yapıp yapmadıklarını inceleme ve soruşturma başlatma yetkisine sahip bulunuyor. Bakan Yardımcısı Yılmaz, HSK’da Kavala’yı tutuklayan ve tahliye etmeyen hakimlerle ilgili de karar verecek. Kavala’yı tutuklattıktan sonra Ekim ayında Adalet Bakan Yardımcılığına atanmıştı.

HAKSIZ TUTUKLATAN TUTUKLAYANDAN HESAP MI SORACAK?

HSK’nın Kavala’yla ilgili yazısını gündeme getiren Avukat Aslı Kazan, eski savcı ve Adalet Bakan Yardımcısı Hasan Yılmaz’ın Kavala’yı tutuklattıktan sonra HSK’da üye olarak görev yapmasına tepki gösterdi. Kazan, “HSK, Osman Kavala’yı tutuklayan hakimlerin listesini soruyor. Ama unutulmasın. Kavala o dosyadan tahliye oldu. Kavala’yı tekrar tutuklamaya sevk eden ve yanlı/delilsiz iddianame hazırlayan Hasan Yılmaz HSK 1. Daire üyesi. Haksız tutuklatan, haksız tutuklayandan hesap mı soracak?” ifadelerini kullandı

HSK’dan ‘acele’ kodlu yazı: Osman Kavala’yı tutuklayan tüm hakimlerin listesini istedi!

medyabold
Devamını Oku »

Koronavirüs tedavisi gören Akşam yazarı Ahmet Kekeç hayatını kaybetti

Koronavirüs tedavisi gören Akşam Gazetesi yazarı Ahmet Kekeç, 59 yaşında hayatını kaybetti. Vefat haberini Ahmet Kekeç’in oğlu Mehmet Hakan Kekeç, duyurdu.

BOLD –  Kovid-19 testinin pozitif çıkması ardından yoğun bakıma kaldırılan Ahmet Kekeç, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.

Kekeç’in oğlu Mehmet Hakan Kekeç, babasının vefat haberini sosyal medyadan duyurdu. Kekeç, ”İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn Ne diyeceğimi bilemiyorum. Aslan gibi, bileğiyle savaştı. Babam, Ahmet Kekeç’i kaybettik. Yağmurdan sonra görüşürüz, babam” dedi.

Mehmet Hakan Kekeç,  2019’da kansere yakalanan babasının akciğerlerine pıhtı atması üzerine 10 gün hastanede tedavi gördüğünü, koronavirüse hastanede yakalandığını açıklaması yapmıştı. Kekeç, babasını 5 gün önce bilinci kapalı şekilde hastaneye kaldırdıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya üzerinden Ahmet Kekeç’in ailesine başsağlığı diledi.

Ahmet Kekeç, uzun yıllar hükumet kontrolündeki Star gazetesinde yazarlı yaptı. Star’ın kapanmasının ardından Akşam gazetesinde yazarlığa devam ediyordu.

Erdoğan, Berat Albayrak’ın görevden aldığı bürokratları Sayıştay’a atadı

medyabold
Devamını Oku »

Bakan Koca’nın hastanesi de test parasında sınırı dinlemedi

Sağlık Bakanlığı’nın koronavirüs test ücreti olarak belirlediği 250 TL tavan fiyata bakan Fahrettin Koca’nın kurucusu olduğu Medipol Hastanesi uymadı. Hastane test yaptıranlar için 350 lira talep ediyor.

BOLD – Sağlık Bakanlığı yaklaşık iki hafta önce yayımladığı genelgeyle PCR testinin özel hastanelerde tavan fiyatını 250 TL olarak belirledi. Ancak özel hastanelerin bu genelgeye uymadıkları ortaya çıktı.

500 TL’YE TEST YAPILIYOR

Cumhuriyet’ten Mahmut Lıcalı’nın haberine göre CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, artış gösteren koronavirüs salgını dolayısıyla özel hastanelere gitmek zorunda kalan vatandaşların hâlâ yüksek fiyatlarla karşı karşıya kaldığını belirtti. Bulut, “Ankara ve İstanbul’daki özel hastaneleri telefonla aradığımda koronavirüs testinin 350 TL ila 500 TL’ye yapıldığı bilgisine ulaştım” dedi. Bulut, Bakan Koca’nın kurucusu olduğu Medipol hastanelerinin de genelgeye uymadığını belirterek, “Medipol de diğer hastaneler gibi testi genelgenin aksine 350 TL’den yapıyor” dedi.

HASTANELERE İŞLEM YAPILACAK MI?

Sağlık Bakanlığının pandemi sürecinde bir kontrol ve denetim mekanizması işletmediğini vurgulayan Bulut, vatandaşların özel hastanelerin inisiyatifine mahkûm edildiğini kaydetti. Konuyu Meclis gündemine de taşıyan Bulut, testi genelgedeki fiyattan daha yüksek ücrete yapan özel hastanelere yönelik herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığını sordu. Bulut, “Sağlık Bakanı olarak kurucusu olduğunuz hastanenin genelgeye uymamasını nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusunu da yöneltti.

Doğumhane kapısında polisle tanışan Bahar’ın babası da tutuklandı

medyabold
Devamını Oku »

MHP’li vekiller ihbar etti: Kılıçdaroğlu hakkında ‘muhtarlık dahi yapamasın’ fezlekesi

Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğunu eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında MHP’li üç genel başkan yardımcısının suç duyurusu üzerine fezleke düzenlendi. Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılarak, “Suç ve suçluyu övme” iddiasıyla yargılanması istendi.

BOLD – Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı fezlekede Kemal Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılarak yargılanması istendi.

MHP’nin üç genel başkan yardımcısının yer aldığı komisyon, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TBMM’deki konuşmalarıyla ilgili dosya hazırlayıp Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Savcılık da “Suç ve suçluyu övme” iddiası ile Kılıçdaroğlu hakkında kovuşturma yapmak için dokunulmazlığının kaldırılmasını istedi.

MUHTARLIK DAHİ YAPAMASIN

TBMM’ye gönderilen 10 sayfalık fezlekede, Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılması halinde, hakkında 3 yıl hapis öngören TCK’nın 215 ve 218’inci maddeleri uyarınca işlem yapılacağı belirtildi. Fezlekede, CHP lideri için TCK’nın 53. maddesinin de uygulanarak muhtarlık dahil, seçme ve seçilme hakkından yoksun bırakılması, serbest meslek erbabı ya da tacirlik yapamaması da talep edildi. TBMM tarihinde ilk kez bir partinin oluşturduğu komisyon aracılığıyla ana muhalefet lideri hakkında fezleke hazırlanmış oldu.

DEMİRTAŞ’LA İLGİLİ KONUŞMASI

Fezlekede MHP’nin dilekçesinde yer alan Kılıçdaroğlu’nun yaptığı 10 farklı konuşmanın TBMM grup konuşması olduğu, yedi farklı konuşmasında da suç unsuru olmadığı belirtilip işleme gerek görülmedi. Buna karşın fezlekede Kılıçdaroğlu’nun Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğunu, belediyelere kayyum atanmasını eleştirmesi, iktidarın yargıyı siyasallaştırdığını söylemesi suç unsuru olarak yer aldı.

‘MUHBİR VEKİLLER ŞİKAYET EDİYOR’

CHP lideri Kılıçdaroğlu hakkındaki fezlekeye, “Ben Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, Ahmet Altan, Müyesser Yıldız’ın içeride tutulması doğru değil diye açıklama yapmıştım. MHP milletvekilleri beni şikayet ediyor, terörü övüyor diye. Savcı da dosyayı gönderiyor. Şimdi karşımıza muhbir milletvekilleri çıktı” diyerek tepki göstermişti.

Erdoğan, Berat Albayrak’ın görevden aldığı bürokratları Sayıştay’a atadı

medyabold
Devamını Oku »

MEB’in akşam canlı ders koyması öğretmenlerin tepkisini çekti

Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmenlere hafta içi akşam saatlerinde ve hafta sonları canlı ders görevi vermesi eğitim dünyasında tepkiye neden oldu. Eğitim-Sen, uygulamanın sonlandırılması için MEB’e başvurdu. 

BOLD – Milli Eğitim Bakanlığı’nın uygulaması kapsamında öğretmenlere, EBA ve diğer uygulamalar üzerinden hafta içi saat 18.00’den sonra ve hafta sonları canlı ders görevi verilmeye başlandı. Sendika, hukuksal dayanağının olmayan ve anayasada yasaklanan angarya kapsamına giren uygulamanın sonlandırılmasını talep etti.

UYGULAMANIN İPTALİ İÇİN BAŞVURU YAPILDI

Cumhuriyet’ten Sefa Uyar’ın haberine göre MEB, yeni uygulaması ile öğretmenlerin hem yüz yüze hem uzaktan eğitim vermesi hem de bu derslere hazırlanması için evinde zaman geçirmesinin yanında, çalışma saatlerini oldukça geniş zamana yaydı. Eğitim Sen, uygulamanın sonlandırılması için MEB’e başvurdu. Uygulamanın hukuksal dayanağının olmadığı ve anayasada yasaklanan angarya kapsamına girdiği belirtilen yazı ile öğretmenlerin dinlenmesi ve kendisi ile ailesine zaman ayırması gereken saatte de çalıştığı vurgulandı.

ÖĞRETMENLER HER SAAT ÇALIŞTIRILMAK İSTENİYOR

Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, öğretmenlerin salgın sürecinde pazar günü hariç günün her saati çalıştırılabilen bir kesime dönüştürülmek istendiğini belirtti. Aydoğan, “Bu karar, aynı zamanda öğrencilerimizin gün boyu ekran karşısında kalmasına neden olmakta, sağlık açısından da hem öğrencilerimiz hem de öğretmen arkadaşlarımız açısından risk oluşturmakta, öğrencilerimizin dinlenme, beslenme, oyun oynama, kendine zaman ayırma hakkını da ellerinden almakta” dedi.

Doğumhane kapısında polisle tanışan Bahar’ın babası da tutuklandı

medyabold
Devamını Oku »

Türkiye’nin beyin göçü lise seviyesine indi

Türkiye’nin geleceğinden ümidini yitiren gençler, koronavirüs riskine rağmen eğitim için yurtdışına gidiyor. Daha önce üniversite mezunlarının tercih ettiği yurtdışı eğitim, artık lise seviyesine indi. Sınavlarda dereceye girerek gözde okullarda okuyan liseliler eğitimlerine yurtdışında devam ediyor. 

BOLD – Türkiye’de son 5 yıldır lise seviyesine inen beyin göçü, pandemi sürecinde de tersine çevrilemedi. LGS’de yüzde 1’lik dilimle öğrenci alan ve uluslararası geçerliliği olan çift diploma veren İstanbul Erkek Lisesi öğrencileri başta olmak üzere Alman Lisesi, Robert Kolej gibi gözde okulların öğrencileri, yurt dışına gitti.

GENÇLER YURTDIŞINA GİTMEK İSTİYOR

Osmangazi Üniversitesi Teknoloji Araştırma Merkezi’nce yapılan araştırma sonucuna göre; Türkiye en çok beyin göçü veren 24’üncü ülke. Türkiye’de iyi eğitimli 100 gençten 59’u yurt dışına giderken, 100 gençten 73’ü yurt dışına gitmek istiyor. Sözcü’den Sultan Uçar’ın haberine göre gidenlerin yüzde 78’i geri dönmek istemiyor.

KABUL ALIP GİTTİLER

Türkiye’nin sınavla girilen devlet ve özel okullardaki parlak zekalı öğrencileri, dünyanın en iyi üniversiteleri sıralamasında ilk 10’da yer alan Harvard, Oxford, MIT, Stanford, California Teknoloji’den kabuller aldı. Robert Kolej’in 2020 mezunu 136 Türk öğrenciden 113’ü yurt dışını istedi. İstanbul Erkek Lisesi’nin bu yılki 165 mezunundan 77’si Almanya, Fransa, Kanada, Amerika, Avusturya ve Macaristan’a gitti. Robert Kolej’in 220 mezunundan 113’ü de yurt dışında bir üniversitede okumayı seçti.

Doğumhane kapısında polisle tanışan Bahar’ın babası da tutuklandı

medyabold
Devamını Oku »

MHP’li başkan, belediye yönetimini kızına bıraktı

Kütahya Belediyesi Başkanı MHP’li Alim Işık’ın başdanışman yaptığı ve çeşitli görevler verdiği kızı İmran Işık’ın belediyeyi yönetmesi çalışanların huzurunu bozdu. Mülkiye müfettişleri Işık’ın kızının kamu görevini usulsüz üstlendiğini belirterek hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. 

BOLD – MHP’li Prof. Dr. Alim Işık’ın yönettiği Kütahya Belediyesi’ne ilişkin mülkiye müfettişlerinin hazırladığı çarpıcı bir denetim raporu ortaya çıktı.

Raporda resmi bir kamu kurumu olan belediyenin Başkan Işık ve diğer görevliler tarafından bir aile kurumu gibi yönetildiğine dikkat çekilerek, başkanın kızı İmran Işık’ın kamu görevini usulsüz olarak üstlendiği vurgulandı.

“İSTEĞİ İSTEĞİMDİR”

Mülkiye müfettişleri tarafından hazırlanan raporda başkan Işık’ın avukat kızı İmran Işık’ın belediyede yer aldığının saptanması üzerine çalışanların ifadelerine başvurulduğu belirtildi. Bir çalışan, ifadesinde İmran Işık’ın bir toplantı yapmadığını ancak belediye birim müdürlerinin toplantılarına katıldığını gördüğünü ve bir müdürle toplantısında Başkan Işık’ın, “İmran Hanım benim kızım, şahsi vekilim ve danışmanımdır. İstediği evrak, istediğim evraktır. Bu böyle bilinsin, kendisini üzmekten sakının” dediğini anlattı.

ONAY MERCİ OLARAK GÖREV YAPMAKTA

Başka bir ifadede de “Belediye başkanımızın kızı, şahsi avukatı, fahri danışmanı, belediyemiz içerisinde müdürlere talimat vermek üzere yetkilendirilmiş birisidir. Başkan Bey’in göreve geldiği günden itibaren belediyemizde çalışmaktadır. Müdürlüklerce yapılan hemen hemen her işin, Başkan Bey’den önce onay merci olarak görev yapmaktadır. İlgili işlerle alakalı müdürlere talimat vermektedir. Belediyemizin 3. katında Başkan Bey’in bulunduğu alanda oda tahsis edilmiştir. Araç tahsis edildiğini bilmeme rağmen plakasını bilmiyorum” denildi.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULACAK

Raporda bu konuya ilişkin, “Resmi bir kamu kurumu olan belediyenin başkanı Prof. Dr. Alim Işık ve diğer görevliler tarafından bir aile kurumu gibi yönetildiği, belediyede hiçbir resmi sıfatı ve yasal dayanağı olmadan belediye başkanının kızı avukat İmran Işık’ın kamu görevini usulsüz olarak üstlendiği saptandığından ilgililer hakkında inceleme başlatılacak ve avukat İmran Işık hakkında Kütahya Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulacaktır” denildi.

BENİM RESMİ DANIŞMANIMDIR

Cumhuriyet’ten Hazal Ocak’ın sorularını yanıtlayan Alim Işık ise kızının başdanışman ve stratejik plan hazırlama kurulunda yer almasına ilişkin “Bir sakınca var mı? Tüm kamu kurumları, ilgili paydaşlar, ihtiyaç duyulan noktalardaki her türlü kişiler stratejik planlarda yer alabilir. Dolayısıyla ihtiyaç varsa her vatandaşımızdan yararlanabiliriz” dedi. Kızı İmran Işık’ın belediyede şu an resmi olarak hangi görevde çalıştığı le ilgili soruya Işık, “Benim resmi danışmanımdır. Bilabedel hukuk konularında, ihale dokümanlarının incelenmesi, sözleşmenin hukuka uygunluğuna ilişkin denetlenmesi konularında destek aldığım, bilgi aldığım danışmanımdır” dedi.

 

Doğumhane kapısında polisle tanışan Bahar’ın babası da tutuklandı

medyabold
Devamını Oku »

AKP’li belediyenin borçları yüzünden CHP’li başkanın makam odası haczedildi

AKP’li belediye döneminden kalan 300 milyon borç nedeniyle icra memurlarının sık sık geldiği CHP’li Atakum Belediyesi’nde dün makam odası haczedildi. Belediyeye ait bir tesise de icra gelmesi üzerine Başkan Cemil Deveci isyan etti. 

BOLD – Samsun’da Atakum Belediye Başkanı CHP’li Cemil Deveci, mesainin ilk saatlerinde belediye binasında icra memurları ile karşılaştı. İcra memurları başkanın makam odasını haczetti.

MAKAM KOLTUĞUNA KADAR HER ŞEY HACZEDİLDİ

Anka’nın haberine göre AKP’li eski belediye başkanı İshak Taşçı döneminden kalan borçlar nedeniyle odadaki makam koltuğu, makam masası, misafir koltukları, klima ve televizyona haciz işlemi uygulanırken Başkan Deveci, söz verdikleri projelerin ardı ardına hayata geçirildiği bir dönemde icra memurlarının belediye kapısında sıraya girmesinin, açılış törenlerini basarak haciz işlemi uygulamasının tesadüf olamayacağını söyledi.

SATILAN ARSALARDAN GELEN 400 MİLYON ORTADA YOK

CHP’li Deveci, belediyelerin Samsun esnafına borcunu yaklaşık 600 milyon lira olduğunu hatırlatarak, “Devlete olan borçlarımızı durdurun, kredi açın, başımızda durun, herkes han hamam yapmasın, esnafa olan borcunuzu ödeyin. Kim bunu diyecek? Esnaf Odası Başkanı, ‘Bize daha bir şikayet gelmedi’ diyor” dedi. Atakum Belediyesi’nin 300 milyon lira borcu olduğunu belirten Deveci, “Geçen 5 yılda 65 milyonluk mülk satılmış. Toplam 400 milyona yakın. Bu şehirde yaşıyorsunuz, 400 milyon nerede Atakum’da? Atakum’da 400 milyonluk yatırım yapılmış olsaydı ben de çivi çakmaz herkesin borcunu öderdim. Nerede bunlar?” dedi.

Doğumhane kapısında polisle tanışan Bahar’ın babası da tutuklandı

 

medyabold
Devamını Oku »

Erdoğan, Berat Albayrak’ın görevden aldığı bürokratları Sayıştay’a atadı

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, damadı, istifa eden Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından daha önce görevden alınan isimleri Sayıştay savcılıklarına atadı.

BOLD – AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Sayıştay savcılıklarına 4 atama yaptı. Atanan isimlerden bazıları istifa eden Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından daha önce görevden alınan isimler olması dikkat çekti.

DAMADIN ESKİ BÜROKRATLARINA YENİ GÖREV

Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre geçtiğimiz ocak ayında Hazine ve Maliye Bakanlığı’da çok sayıda bürokrat görevden alınmıştı. Berat Albayrak’ın bakan olduğu dönemde görevden alınan 20’ye yakın üst düzey bürokrat arasında yer alan Kamu Mali Yönetim ve Dönüşüm Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Ali Karatürk, Milli Piyango İdaresi Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Çolak, Muhasebet ve Mali Kontrol Genel Müdürü Ertan Erüz, dün Erdoğan tarafından Sayıştay Savcısı olarak atanan isimler arasında yer aldı.

Doğumhane kapısında polisle tanışan Bahar’ın babası da tutuklandı

medyabold
Devamını Oku »

13 Kasım 2020 Cuma

Tarih bölümüne kişiye özel ilanla ilahiyat mezunu alındı

Üniversitelerdeki yandaş kadrolaşmanın ardı arkası kesilmiyor. Konya Karatay Üniversitesi, kişiye özel yayımladığı ilanla tarih bölümüne araştırma görevlisi almak için ilahiyat mezunu olma şartı istedi.

BOLD – Üniversitelerde adrese teslim kadro ilanları devam ediyor. Konya Karatay Üniversitesi de kişiye özel bir ilanla gündeme geldi. Konya Karatay Üniversitesi Tarih Bölümü için açtığı kadroya, “ilahiyat mezunu olmak” şartı konuldu.

YÜKSEK LİSANS OLARAK İSLAM TARİHİ İSTENDİ

Sözcü’den Deniz Ayhan’ın haberine göre İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İslam İktisadı ve Finans Bölümü için de “İslami İlimler mezunu olma” şartı istedi. Üniversite Tarih Bölümü ilanında şu şartları koydu: “İlahiyat mezunu olmak. İslam tarihi yüksek lisansı yapıyor olmak. ALES sözelden 70 ve yabancı dil sınavından en az 50 puan almak veya YÖK tarafından kabul edilen bir yabancı dil sınavından denk bir puan almış olmak.”

TIP FAKÜLTESİ DE İLAHİYAT MEZUNU ŞARTI ÖNE SÜRMÜŞTÜ

İnönü Üniversitesi öğrenci kontenjanları ve başvuru kabul koşullarının yer aldığı listeye Karaciğer Nakli Anabilim Dalı Yüksek Lisans programı için “İlahiyat fakültesi mezunu olmak” ibaresi koymuştu. Konuyla ilgili açıklama yapan İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz, “Bu koşulu koymamızın amacı toplumu organ bağışı ile ilgili bilinçlendirmek ve organ bağışının önündeki yanlış bilgilerden kaynaklanan engelleri kaldırmak ve bilimsel çalışmalar yapmaktır” demişti.

Doğumhane kapısında polisle tanışan Bahar’ın babası da tutuklandı

medyabold
Devamını Oku »

Çaykur’da kıyak maaş: AKP’li başkan ayda iki toplantıya katılıp 4 bin 500 TL alıyor

Çaykur Yönetim Kurulu’nda Tarım ve Orman Bakanlığı temsilcisi olarak görev yapan AKP’li Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin ayda iki kez toplantıya katılıp 4 bin 500 lira ücret aldığı ortaya çıktı.

BOLD – Rekor zararlarla gündeme gelen ÇAYKUR’da maaş skandalı ortaya çıktı. 31 Mart seçimlerinde AKP’den Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem Yüce’nin, ÇAYKUR’da halen Yönetim Kurulu üyesi olarak da görev yapıp maaş aldığı ortaya çıktı.

DAHA ÖNCE ÇAYKUR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAPMIŞTI

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı olarak maaş alan Yüce, ÇAYKUR Yönetim Kurulu üyesi olarak da ayda 2 kez Rize’de yapılan toplantıya katılıyor. Bu toplantılar için de 4 bin 500 lira ücret alıyor. Belediye Başkanı olmadan önce de ÇAYKUR’da Genel Müdürlük yapan Ekrem Yüce, şimdi de aynı kurumda “Tarım ve Orman Bakanlığı” temsilcisi olarak Yönetim Kurulu üyeliği yapıyor.

BAŞKAN SEÇİLDİKTEN SONRA ATANDI

Ekrem Yüce ayda iki kez Sakarya’dan Rize’deki toplantılara gidiyor. Rize’ye gidiş geliş yol masrafları ile konaklama giderleri de ÇAYKUR tarafından karşılanıyor. 27 Ocak 2020’de bu göreve atanan Yüce, 26 Ocak 2023’e kadar koltuğunu koruyacak.

RİZE BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISI DA YÖNETİMDEYDİ

Beş kişiden oluşan ÇAYKUR Yönetim Kurulu’nun bir önceki üyeleri arasında yer alan İsmail Hakkı Soba da AKP’li çıkmıştı. AKP’de İl Başkan Yardımcılığı yapan Soba, daha sonra da AKP’li Rize Belediyesi’nde Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. Görev süresi dolan Soba, ÇAYKUR’dan ayrıldı.

 

 

Doğumhane kapısında polisle tanışan Bahar’ın babası da tutuklandı

 

medyabold
Devamını Oku »

İyi Partili Usta: Acı reçeteyi yandaş müteahhitlere içirin

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’ın ekonomide acı reçeteden söz etmesine tepkiler sürüyor. İyi Parti’li Erhan Usta, milletin acı reçetedeki ilaçları içecek midesinin kalmadığını belirterek, “Acı reçeteyi yandaş müteahhitlere içirin” dedi.

BOLD – İyi Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Erhan Usta, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ekonomide “acı reçeteden” söz etmesini eleştirdi.

Usta, “Geçmişte bu acı reçete millete içirildi. Sakın ola sayın Erdoğan o acı reçeteyi millete içirmeye kalkmayın. Milletin ne bu acı reçetedeki ilaçları alacak parası kalmıştır ne de bu ilaçları içecek bünyesi kalmıştır. Siz onu gidin Saray’a içirin, yandaş müteahhitlere içirin” dedi.

FAİZ KARARI ATEŞ DÜŞÜRÜCÜ ETKİSİ YAPACAK

Faizin Türkiye’deki kötü yönetimin bir sonucu olarak çıktığını belirten Usta, “Dolar kurunun inmiş olması, hastaya ateş düşürücü vermek gibi bir şeydir. Alınacak olan faiz kararı da ekonomi için ateş düşürücü bir etki yapacaktır. Bundan sonra yapısal mahiyetli müdahaleler yapılmazsa, reform kararlarını hükumet almazsa işin geleceği nokta daha fazla faiz artırımı olacaktır. Bizim hükumete önerimiz; ciddi bir şekilde hemen yapısal reform ajandası açıklayın. Bütçenin yeni çerçevede yeniden revize edilmesi lazım” dedi.

ADİL BİR HUKUK SİSTEMİ KURUN

İyi Parti’nin hükumete önerilerini de sıralayan Usta, “İlk yapılacak iş yönetim tarzını bu hükumetin değiştirmesi lazım. Yargılamanın adil olduğu bir hukuk sistemi kurun ve hukukun üzerindeki eli çekin. İşi ehline verin, akraba kayırmacılığından vazgeçin. Kurumları daha fazla itibarsızlaştırmayın” dedi.

Doğumhane kapısında polisle tanışan Bahar’ın babası da tutuklandı

medyabold
Devamını Oku »

Doğumhane kapısında polisle tanışan Bahar’ın babası da tutuklandı

5 ay önce beyin kanaması geçiren ve tedavi süreci devam eden Bahar bebeğin çilesi bitmedi. Dünyaya gözlerini açmadan annesi gözaltına alınan Bahar Akdemir’in babası Haydar Akdemir Bursa’da tutuklandı.

SEVİNÇ ÖZARSLAN | BOLD ÖZEL

Bir bebek 17 aylık hayatına kaç olay sığdırabilir? Kaç tutukluluk, kaç eza görebilir. Bahar bebek, daha dünyaya gözünü açar açmaz polisleri gördü karşısında. 1 günlükken annesinin kucağında adliyeleri, mahkeme salonlarını gezdi. Yürümeye başlamıştı ki beyin kanaması geçirdi. Sol tarafına felç vurdu. Dört aydır tedavi görüyor. 15 gün önce ise babası tutuklandı.

Cemaat soruşturmaları kapsamında Eylül 2018’de hakkında soruşturma başlatılan ev hanımı Emine Akdemir, 15 Haziran 2019’da kızı Bahar’ı dünyaya getirmek için Bursa Yıldırım Özel Doruk Hastanesi’ne gitti. Aklında geride bıraktığı gözü yaşlı oğlu Tahir de var. Bir daha ona kavuşamayacağı korkusuna kapılmıştı.

POLİSLERİN KARŞISINDA DOĞUM SANCISI

Doğumhane katına ayak basar basmaz polisler geldi arkasından. Erkek polislerin yanında doğum sancıları çekti. Kızını kucağına alınca kadın polisler odasına girdi. Bir geceyi bir kadın polisle geçirdiğini söyleyen Emine Akdemir, lohusa bir kadın olarak psikolojik baskı altında onların sorularına maruz kaldı. Geçmiş olsun ziyaretine gelenlere kimlik soruldu. Akrabaları köşeye çekip sorgulandı.

Bir gün sonra kızıyla taburcu olan lohusa anne, evine değil, önce darp raporu için hastaneye, sonra da Bursa Uluyol Adliyesine götürüldü. Savcıya verdiği ifadede neden Bank Asya’da hesap açtığı, derneğe üye olduğu, Bylock kullandığı soruldu. Hakkında ifade veren iki tanığın iddialarına cevap vermek zorunda kaldı.

Başta HDP Milletvekili ve insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun yeni doğum yapan bir kadına hastane odasında yaşatılanları Twitter hesabından duyurması ve ardından oluşan sosyal medya baskısı nedeniyle mahkeme Emine Akdemir’i o gün tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı. Örgüt üyesi olduğu iddiasıyla hakkında açılan dava devam ediyor. 17 Kasım 2020’de tekrar hakim karşısına çıkacak olan Akdemir, kızının ve 10 yaşındaki oğlu Tahir’in bundan sonra başına geleceklerden endişeli. Çünkü eşi Haydar Akdemir 30 Ekim 2020’de tutuklanıp Bursa H Tipi Cezaevine gönderildi.

5 GÜN YOĞUN BAKIMDA KALDI

1 Haziran 2020’de evde düşen ve 5 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra taburcu edilen Bahar’ın tedavileri devam ediyor. Eşi tutuklandıktan sonra hayatlarının daha da zorlaştığını söyleyen Emine Akdemir, “Kızım fizik tedavisi var. Araç lazım, maddi manevi güç lazım. Eşim tutuklandığından beri baba diye dolaşıyor evin içinde. O da ayrı bir travma. Zaten her şeyden çok korkuyor. Fizik tedavi doktorunun verdiği bilgiye göre kızımın düşmesi ağır vaka olarak kayıtlara geçti. Motorsiklet kazalarında oluyormuş genelde bu tür kanamalar. Kafatasında herhangi bir kırık, çatlak yok ama ince damarlarda kanama olmuş.” diyerek anlatıyor kızının sağlığını.

“AYAĞI AKSIYOR, SÜREKLİ PEŞİNDE DOLANIYORUM”

Bahar’a en son eylül ayında MR çekildiğini söyleyen Akdemir şöyle devam ediyor:

“Ayağı aksıyor ve denge problemi var. Sürekli arkasında dolanıyorum. Tahlil, fizik tedavi, hastane süreci pandemide daha da zorlaştı. Biraz yürüyünce ateşleniyor, ufak ufak adım atmaya başlamıştı, ateşlendiğinde yürümesini etkiliyor, geriliyor, en ufak bir hastalanınca her şeye geriden başlıyoruz. 10 yaşında geldiğinde tekrar düştüğünde yine mi aynı şey olacak bilmiyoruz. Doktor bunu araştırıyor. 2. sınıfa giden bir çocuğum daha var. Onun dersleriyle de ilgileniyorum.”

15 GÜNDÜR KARANTİNADA

Öğrenci yurdunda idarecilik yapan Haydar Akdemir de tıpkı eşi gibi Bank Asya’ya para yatırma, dernek üyeliği nedeniyle örgüt üyesi olduğu iddiasıyla yargılanıyor. 15 gündür karantina koğuşunda tek başına kalan 34 yaşındaki Haydar Akdemir’in mahkemesi henüz belli değil.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu Emine Akdemir 10 yıldır evli.

BAHAR’IN HASTANE RAPORU

Dün doğum yapan Emine Akdemir taburcu edildi, adliyeye götürülüyor

 

medyabold
Devamını Oku »

Biden, delege sayısını 306’ya çıkardı

ABD seçimlerinde iki eyalette daha sonuçlar belli oldu. Kuzey Carolina eyaletini Cumhuriyetçi Donald Trump, Georgia eyaletini ise Demokrat Joe Biden kazandı. Biden bu zaferle delege sayısını 306’ya çıkardı. 

BOLD – ABD’de 59. başkanlık seçimlerinde sonuçları belli olmayan Kuzey Carolina eyaletini Cumhuriyetçi Donald Trump, Georgia eyaletini Demokrat Joe Biden kazandı.

BİDEN 306 DELEGEYE ULAŞTI

Amerikan basınının yayımladığı resmi olmayan sonuçlara göre, Trump, Kuzey Carolina eyaletindeki oyların yüzde 50’sini alarak 15 delege kazandı. Demokrat aday Biden’ın oy oranı ise 48,6’da kaldı. Georgia eyaletinde ise oyların yüzde 49,52’sini alarak seçimleri Biden kazandı. Trump’ın oy oranı ise 49,23’te kaldı. Biden, bu eyalette hanesine 16 delege daha yazdırmış oldu. Mevcut tabloda Biden 306 delegeye ulaşarak başkan olmaya hak kazanırken, Trump 232 delegede kaldı.

Doğumhane kapısında polisle tanışan Bahar’ın babası da tutuklandı

medyabold
Devamını Oku »

Kanada’da oyun şirketi çalışanları rehin alındı

Kanada’nın Montreal kentinde bir oyun firmasının çalışanları rehin alındı. Durumun bildirilmesi üzerine polis binayı abluka altına alırken, çevrede çok sayıda ambulans bekletiliyor.

BOLD – Kanada’nın Montreal kentinde bulunan Ubisoft oyun şirketinin binasında çalışanlar rehin alındı. Polis olay yerini güvenlik çemberine aldı. Operasyon sürüyor.

SOSYAL MEDYADAN DUYURULDU

Montreal’in Mile End bölgesinde Ubisoft isimli bilgisayar oyunu üreticisi şirketin bulunduğu binanın çatısında rehin alınanlar olduğu ve polis tarafından operasyon yapıldığı bilgisi sosyal medyada birçok görgü tanığı tarafından paylaşıldı. CBC-Kanada televizyonu ise sıcak gelişmeyi, ”St-Laurent Bulvarı üzerindeki Ubisoft binalarından birinde büyük bir operasyon sürüyor, polis herhangi bir yaralanma veya tehdit tespit edilmediğini açıkladı” ifadeleri ile duyurdu.

POLİS BİNAYI BARİKATLARLA ÇEVRELEDİ

Polis operasyonu ve gözaltıların 911’e yapılan bir ihbar sonucu başladığı, düzinelerce polisin Ubisoft binasını barikatlarla çevrelediği bilgisi paylaşılırken, olay yerinde birkaç polis kruvazörü ve ambulans bekletildiği kaydedildi. Montreal Belediye Başkanı Valérie Plante, Twitter adresindeki paylaşımında, polisle temas halinde olduklarını ve insanlardan Mile End bölgesinden uzak durmalarını istediğini söylerken olayın içeriğine dair detaya yer vermedi.

Doğumhane kapısında polisle tanışan Bahar’ın babası da tutuklandı

medyabold
Devamını Oku »

Koronavirüs tablosunda korkutan artış: Hasta sayısı 3 bini geçti

Türkiye’de salgın nedenli vaka ve ağır hasta sayısı giderek artıyor. Bugün hasta sayısı 3 bin 45’e çıkarken, ağır hasta sayısı ise 3 bin 356’ya yükseldi. Koronavirüs nedeniyle de 93 kişi hayatını kaybetti.

BOLD – Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 13 Kasım 2020 tarihli koronavirüs tablosunu açıkladı. Açıklanan tabloya göre uzun bir aradan sonra hasta sayısı tekrar 3 binin üzerine yükseldi. 3 bin 45 hasta sayısı belirtilen tabloda, virüs nedeniyle yaşamını yitiren kişi sayısının 93 olduğu belirtildi.

AĞIR HASTA SAYISI 3 BİN 356’YA ÇIKTI

Sağlık Bakanlığı güncel koronavirüs tablosunu açıkladı. Açıklanan tabloya göre hasta sayısı 3 bini aşarak 3 bin 45’e yükseldi. Salgın nedeniyle 93 kişinin yaşamını yitirdiği görülen tabloda iyileşen hasta sayısı da 2 bin 10 olarak ifade edildi. Türkiye’de salgın nedenli ağır hasta sayısı ise artmaya devam ediyor. Bugün güncellenen ağır hasta sayısı 3 bin 356.

BAKAN KOCA: KAYIPLARIMIZ ARTIYOR

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bugün tespit edilen yeni hasta sayısı 3.000’den fazla. Ağır hasta sayımız da kayıplarımız da artıyor. Virüs yükünü düşüren en önemli araç maske. Tedbirlere uyarak mücadeleye güç verin” dedi.

 

Yunanistan’dan İtalya’ya geçmeye çalışan 36 mülteci gözaltına alındı

medyabold
Devamını Oku »

İstanbul’da pazar yerlerinde sigara içmek yasaklandı

İstanbul’da artan koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında, tüm pazar yerlerinde sigara içilmesi yasaklandı. Yasak kararını İstanbul Valisi Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından duyurdu.

BOLD – İstanbul’da yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele tedbirleri kapsamında, tüm pazar yerlerinde sigara içilmesi yasaklandı.

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, kent genelinde tüm pazar yerlerinde sigara içmenin yasaklandığını duyurdu. Kararı sosyal medya hesabından duyuran Vali Yerlikaya, “Sevgili İstanbullular, maskenin doğru ve sürekli kullanımını temin amacıyla İstanbul genelinde tüm pazar yerlerinde sigara içilmesi yasaklanmıştır. #SağlıkİçinHepimizİçin kurallara uymak, vazgeçilmezdir” dedi.

Koronavirüs tablosunda korkutan artış: Hasta sayısı 3 bini geçti

medyabold
Devamını Oku »

15 genç insan hakları için yarışacak: Jüri sensin

Merkezi Amerika’da bulunan insan hakları kurumu Advocates of Silenced Turkey, insan hakları temalı bir şarkı yarışması düzenliyor.

BOLD – İnsan hakları, hak ihlalleri üzerine düzenli olarak raporlar, grafikler ve akademik makaleler yayınlanan Advocates of Silenced Turkey (AST), insan hakları temalı bir şarkı yarışması düzenliyor. 15 Kasım 2020 Pazar günü New York saatiyle 12.00’de başlayacak yarışmada 56 ülkeden seçilen 15 finalist yarışacak. Kazananların izleyicilerin oylarıyla seçileceği yarışmayı Asıl Yıldırım sunacak. Yarışma AST’nin Youtube kanalından yayınlanacak.

7 BİN 500 DOLAR ÖDÜL DAĞITILACAK

Yarışmanın birincisine 3 bin, ikincisine 2 bin, üçüncüsüne bin dolar, mansiyon ödülleriyle beraber toplamda 7 bin 500 dolar ödül dağıtılacak. Programın farklı yerlere göre saatleri ise şöyle: Am Houston-Chicago 11.00, Los Angeles 09.00, Londra 17.00, Almanya ve Nijerya, Türkiye, Yunanistan, South Africa 19.00.

Gandhi’nin torunundan Anneler Günü mesajı: Türkiye’deki anne ve çocukları birbirinden ayırmayın

medyabold
Devamını Oku »

At least 74 migrants dead in shipwreck off Libya coast, IOM says

At least 74 migrants died in a shipwreck off the coast of Libya on Thursday, the United Nations’ migration agency said, with 47 survivors brought to shore by coastguards and fishermen.

Libya, which has had no stable central government since a NATO-backed uprising in 2011, is a major transit point for mainly African migrants seeking to cross the Mediterranean and reach Europe.

At least 900 have already drowned this year attempting the crossing, according to the agency, the International Organization for Migration (IOM).

Another 11,000 have been stopped at sea and returned to Libya, where migrants are often detained, exploited, or abused.

IOM and the U.N. refugee agency UNHCR have both said that Libya should not be considered a safe port of return and that migrants rescued or stopped at sea should not be taken back there.

Reuters

The post At least 74 migrants dead in shipwreck off Libya coast, IOM says appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2020/11/13/at-least-74-migrants-dead-in-shipwreck-off-libya-coast-iom-says/
Devamını Oku »

HSK’dan ‘acele’ kodlu yazı: Osman Kavala’yı tutuklayan tüm hakimlerin listesini istedi!

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün tutuklulukla ilgili yargıyı uyaran sözlerinin ardından Hakimler ve Savcılar Kurulu, ‘acele’ koduyla yazı göndererek iş insanı Osman Kavala hakkında tutuklama kararı veren ve tahliye taleplerini reddeden tüm hakimlerin listesini istedi.

BOLD – Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), İstanbul Adalet Komisyonu’na ‘acele’ kodlu bir yazı yazarak iş insanı Osman Kavala’yı tutuklayan ve Anayasa Mahkemesi kararına rağmen tahliye etmeyen hakimlerin listesini istedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayra’ın istifası sonrası AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yargıda reform açıklamaları sonrası haksız tutukluluklarla ilgili kılını kıpırdatmayan HSK’nın acele kodlu bir yazı gönderdiği ortaya çıktı.

AİHM KARARI İNCELEMESİ

Adalet Bakanı Gül’ün, yargıya tutuklamalarla ilgili uyardığı konuşmasının ardından gündeme gelen yazıya göre HSK, Osman Kavala dosyasındaki tüm bilgileri, tutuklama kararı veren ve tahliye taleplerini reddeden tüm hâkimlerin listesini istedi. 11 Kasım’da İstanbul Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığı’na yazılan yazıda, hakim ve savcıların terfisiyle ilgili AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarına uyup uymadıklarıyla ilgili  inceleme yapılacağı belirtildi. HSK’nın ilke kararı hatırlatılan yazıda, şunlar kaydedildi: “15/01/2020 tarih ve 31009 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ek düzenlemede: “Yargı bağımsızlığı ve Hâkimlik teminatı ilkeleri temelinde; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesine yapılan incelemelerde ihlal kararına sebebiyet verip vermedikleri, neden oldukları ihlalin niteliği ve ağırlığı ile ilgililerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa ile teminat altına alman hakların korunması konusundaki gayretleri, göz önünde bulundurularak yükselmeye layık olup olmadıklarına karar verilir” hükmü yer almaktadır.

KAVALA’NIN TUTUKLULUĞUNA İLİŞKİN TÜM KARARLAR

Yukarıda anılan ilke karan uyarınca İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/74 Esas sayılı dosyasında taraf olan Mehmet Osman KAVALA’nın tutuklanmasına yönelik, İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 01/11/2017 tarihli tutuklama kararı, bu tutuklama kararına karşı yapılan itirazı değerlendiren İstanbul 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 13/112017 tarihli karar, soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki başvurusunun tutukluluk halinin devamına ilişkin tüm kararlar (re’sen ya da talep üzerine değerlendirilen) ve bu kararlara karşı yapılan itirazların değerlendirilmesine ilişkin kararlar, iddianame, duruşma zabıtlarının hazırlanarak UYAP üzerinden Genel Sekreterliğimize gönderilmesi…”

OSMAN KAVALA NEDEN HÂLÂ TUTUKLU?

Yazıyı, sosyal medya hesabından paylaşan Avukat Aslı Kazan, “HSK’nın isim listesini istemesinin gerekçesi, 15/01/2020 tarih ve 31009 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan hâkim ve savcıların meslekte yükselmelerinde AYM ve AHİM’in ihlal kararına sebebiyet verip vermediklerinin göz önüne alınacağına ilişkin düzenleme. Osman Kavala haksız tutuklandı. HSK, tutuklayan hâkimlerin yükselmesinde bu haksız tutukluluğu göz önüne alınacak. Peki, Osman Kavala neden hala tutuklu?” dedi.

KAVALA’YI TUTUKLATAN SAVCI BAKAN YARDIMCILIĞINA ATANDI

Gezi davasından 2,5 yıllık tutukluluğun ardından geçtiğimiz Şubat ayında beraat eden Osman Kavala hakkında tahliye kararı verilmişti. Kavala, cezaevinden tahliye olmadan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talebiyle 15 Temmuz soruşturması kapsamında yeniden tutuklanmıştı. Kavala hakkında 15 Temmuz iddianamesini hazırlayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hasan Yılmaz, Ekim ayında Adalet Bakan Yardımcısı olarak atanmıştı. AİHM iş insanı Osman Kavala ile ilgili 10 Aralık 2019’da hak ihlali kararı vermişti. Bu karar da yerel mahkemeler tarafından uygulanmamıştı.

Adalet Bakanı Gül yargıyı uyardı!

medyabold
Devamını Oku »

Sağlık Bakanı Koca: Maske yakın zamanda hayatımızdan çıkacak!

Koronavirüse karşı koruyucu maskenin yakın zamanda hayatımızdan çıkacağını öne süren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, aşı çalışmalarında büyük ilerlemeler olduğunu belirtti.

BOLD – Sosyal medya hesabından açıklama yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşı çalışmalarında ‘büyük ilerleme’ olduğunu söyledi. Koca, maske kullanımının da yakın zamanda hayatımızdan çıkacağını iddia etti. Koca şunları dile getirdi:

“Özgürce nefes alacağımız günleri özledik. Maske, yakın zamanda hayatımızdan çıkmış olacak. Kovid-19 aşı çalışmalarında büyük ilerlemeler var. Sonucu bekleyelim. Evimizin dışında, başkalarıyla olduğumuz her yerde maskemizi kuralına uygun şekilde takalım. Sabrınız için sağ olun.”

Korona aşısı üretilmeden satıldı: Avrupa ve ABD 1 milyar doz aldı

medyabold
Devamını Oku »

Adalet Bakanlığından Erdoğan’ın ‘Ergenekon savcılığına’ onay

Adalet Bakanlığı, Tayyip Erdoğan’ın Ergenekon davasıyla ilgili söylediği “Ben bu davanın savcısıyım” sözlerini eleştiren infaz koruma memurunu meslekten ihraç etti. İhraç edilen memur Ali Yaşar, “Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun bu cezayı vermesi o sözü Cumhurbaşkanı’nın söylediğini onayladığı anlamına geliyor” diyerek cezaya tepki gösterdi.

BOLD – İzmir’deki Şakran Ceza İnfaz Kurumları kampusunda infaz koruma memuru olarak görev yapan Ali Yaşar 2018 yılında sosyal medya hesabından yaptığı Erdoğan’la ilgili paylaşım nedeniyle memurluktan atıldı.

Cumhuriyet’in haberine göre Yaşar hakkında, Twitter üzerinden yaptığı, “Bunun hesabını o dönem o alçak kumpasların savcısıyım, hâkimiyim diyenler verecek” paylaşımı nedeniyle cumhurbaşkanına hakaretten hakkında adli ve idari soruşturma açıldı. Adli soruşturma sonucunda “Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” verilirken, Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu idari soruşturmada “cumhurbaşkanına hakaret” suçunun işlendiğine karar vererek devlet memurluğundan çıkarma cezası verdi.

Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun gerekçeli kararında, Yaşar’ın sosyal medya üzerinden paylaşımlarıyla AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret suçunu işlediği belirtildi. Kararda, şunlar kaydedildi: “‘Ergenekon kumpası çöktü…’ şeklindeki paylaşıma Ali Yaşar’ın ‘Bunun hesabını o dönem o alçak kumpasların savcısıyım, hâkimiyim diyenler verecek… ülkeyi soyup soğana çevirenler, ülkedeki liyakat ve ehliyet sistemini çökertenler verecek’ şeklindeki paylaşımı ile Cumhurbaşkanı’nın muhatap alındığı, somut fiilde matufiyet koşulunun da oluştuğu tartışmasızdır. Anılan paylaşımla…Cumhurbaşkanı’nın haksız menfaat temin eden, deyim yerindeyse hırsızlık yapan kişi olarak somut madde isnadı suretiyle yaftalanması başlı başına eleştiri sınırlarının aşıldığını ortaya koymuştur.”

ADALET BAKANLIĞI CUMHURBAŞKANININ SÖZLERİNİ ONAYLADI

Yaşar, ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçunu işlediğine dair hakkında bir dava açılmadığını, buna rağmen idari soruşturmayla meslekten ihraç edildiğini belirtti. Yaşar, “Paylaşımlarımda Cumhurbaşkanı’nın şahsına yönelik bir ifadem de bulunmamaktadır. Buna rağmen beni, sözlü savunma bile almadan ‘cumhurbaşkanına hakaret suçu işledin’ diyerek ihraç ettiler. Cumhurbaşkanı’nın kendisi bile ‘Ben bu davanın savcısıyım’ sözünü söylemediğini belirtirken, Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun bu cezayı vermesi o sözü Cumhurbaşkanı’nın söylediğini onayladığı anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

AVUKATLARI, ERDOĞAN’IN SÖZLERİNİ REDDETTİ

2008 yılında Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın Ergenekon davasında kendisine savcı yakıştırmasına cevap veren dönemin başbakanı Erdoğan “Millet adına hakkı aramanın hakkı savunmanın gayreti içindeyiz, eğer bu anlamda savcılık ise evet savcıyım” demişti. Erdoğan’ın avukatları, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi ayak tartışmasıyla ilgili sözlerine açtığı davada Erdoğan’ın 2008 yılında “Ben bu davanın savcısıyım” dediği iddiasını yalanladı. Avukatları Erdoğan’ın “milletin savcısı” olduğunu beyan ettiğini savundu.

Mafya lideri Alaattin Çakıcı iş başında: TV100’ün sahibiyle buluştu

medyabold
Devamını Oku »

Paralel Eğitim Bakanlığının bütçesinde rekor artış

Yurt dışındaki Türk okullarını devir için kurulan Maarif Vakfının bütçesi katlandı. Vakfa, 2021 yılında 486 milyon TL aktarılması planlandı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 4 yılda eğitim bütçesinden 1 milyar TL’nin üzerinde para aktarılan vakfın payının artmasını savundu.

BOLD –  Yönetiminde pek çok AKP’li ismin bulunduğu, “Paralel Eğitim Bakanlığı” olarak nitelendirilen Maarif Vakfı’na 2021’de aktarılacak bütçe TBMM’de tartışmalara neden oldu.

Birgün’ün haberine göre MEB bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuşan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Maarif Vakfına 2021 yılında 486 milyon TL ödenek aktarılmasının planlandığını belirtti. CHP Milletvekili Sibel Özdemir, Bakan Selçuk’a, “Maarif Vakfı’na ne kadar kaynak aktarıldı ve yıllara göre vakfa aktarılan bütçe gerçekten MEB bütçesindeki artıştan daha fazla, bunun gerekçesi nedir? Personel sayısıyla ilgili bilgi verebilir misiniz, ne kadar istihdam yapılıyor? Özellikle mütevelli heyeti üyesine ödenen maaş ve huzur hakları nedir?” sorularını yöneltti.

Vakfın 104 ülke ile resmi temas sağladığını ve 67 ülkede faaliyet gösterdiğini belirten Selçuk, vakfa ait toplam 328 okul ve 42 yurdun bulunduğunu belirtti. Ödenek artışının, okul sayısının artmasından kaynaklandığını öne süren Selçuk, MEB’in Maarif dışında herhangi bir vakfa “bir kuruş” bile vermediğini kaydetti. Selçuk, mütevelli heyetinin aldığı maaşlarla ilgili herhangi bir açıklama yapmadı.

AKTARILAN PARA 1 MİLYARI AŞTI

MEB dışında, yurtdışında doğrudan eğitim kurumu açma yetkisine sahip tek kuruluş olan ve yönetiminde çok sayıda AKP’li isim bulunan Maarif Vakfı’na 2016 yılından bugüne aktarılan para 1 milyar TL’yi aştı. 2017, 2018 ve 2019 yıllarında aktarılan ödenek sırası ile 163 milyon TL, 270 milyon TL ve 422 milyon TL oldu. Vakfa 2020 yılında aktarılan toplam ödenek henüz kesinleşmedi ancak 2021 yılında aktarılacak para 486 milyon TL olacak.

Eğitim Sen: Testi pozitif çıkan öğretmenler okula çağrılıyor

medyabold
Devamını Oku »

Mafya lideri Alaattin Çakıcı iş başında: TV100’ün sahibiyle buluştu

Organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı, tahliye olduktan sonra siyaset ve yeraltı dünyasındaki temaslarına yenisini ekledi. Çakıcı, “yağma, tehdit ve şantaj” suçlamasıyla hakkında dava açılan ve hakkında savcılıkça “ivedilikle mevcutlu getirilme” kararı verilen TV100 patronu Necat Gülseven ile birlikte görüldü.

BOLD – Çakıcı sosyal medya hesabından Four Seasons Otel’de yediği akşam yemeğiyle ilgili paylaştığı fotoğraftaki medya dünyasından isim dikkat çekti.

Cumhuriyet’in haberine göre Çakıcı’nın “Alaattin Çakıcı Four Seasons otelde dostlarıyla akşam yemeğinde birlikteler” notuyla paylaştığı fotoğraftaki isimlerden biri de Necat Gülseven çıktı. Çakıcı’nın hemen yanında oturan Necat Gülseven, 3N Medya grubuna bağlı TV100 kanalı ve internet sitesinin sahibi.

Necat Gülseven ve kanal yöneticisi Murat Kelkitoğlu hakkında elektronik para ve ödeme hizmetleri kuruluşu Papara’nın ‘tehdit, şantaj, yağma’ suçlamasıyla dava açılmıştı. Papara’nın sahibi Ahmed Faruk Karslı savcılıktaki ifadesinde Gülseven’in kendisine reklam için şantaj yaptığını, şantaj yaparken sık sık Bakan Soylu’dan söz edip “Arıyorum Süleyman Bey’i?” diyerek telefona sarıldığını belirtmişti. Aynı şekilde kanalın yöneticisi Murat Kelkitoğlu da “Reis beni çok sever, buradaki mücadelemizi takdir eder, ben 15 yıl boyunca Cumhurbaşkanlığı Basın Müşaviriydim. Onun talimatıyla medyada bir şeyler yapıyoruz” diyordu.

Söz konusu isimler hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “ivedilikle mevcutlu getirilme” getirilme kararı çıkarılmasına rağmen soruşturmada bir gelişme yaşanmadı. TV 100 patronunun “Çakıcı’nın dostları” fotoğrafında yer alması ise kanalın mafya ve siyasetle ilişkilerine dair iddiaları gündeme getirdi.

Yasa dışı altın vurgununu fotoğraflarla belgelediler

medyabold
Devamını Oku »

Erdoğan’ın ‘veliaht’ olarak tanımladığı Berat Albayrak’ın ‘öteki’ hikayesi

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak sıra dışı bir şekilde istifa etti.

BOLD – Gazeteci Adem Yavuz Arslan, Berat Albayrak’ın daha önce görülmemiş bir yöntemle istifa edişinin arkasındaki bilinmeyenleri anlatıyor.

Albayrak’ın sosyal medya hesapları silindi, ortadan kayboldu. Peki bu ne anlama geliyor?

Damat Berat Albayrak’ın yazılmamış hikayesinde neler var?

17 Aralık yolsuzluk operasyonundaki rolünden, IŞİD petrollerinin taşınmasına aracılık etmekten ülke çapında yapılan fişlemelere kadar her taşın altından çıkan Berat Albayrak’ın Amerika’ya uzanan operasyonlarında neler var?

Adem Yavuz Arslan, “Türk medyasında göremeyeceğiniz bir Berat Albayrak videosu” sunuyor.

medyabold
Devamını Oku »

Gençler iş bulma ümidini kaybediyor: 2.5 milyon genç işsiz

2 milyon 560 bin 15-34 yaş arası gencin işsiz olduğu Türkiye’de, sadece iki fakülte mezunu 1 milyonun üzerinde işsiz bulunuyor. Ekonomik kriz ve pandemi ile birlikte gençlerin iş bulma ümidi giderek azalıyor.  

BOLD – Ekonomik krizin giderek ağırlaştığı Türkiye’de gençler iş bulma ümidini her geçen gün kaybediyor. Her yıl yüz binlerce genç işsizler ordusuna katılırken, üniversite mezunlarının iş arama süresi de giderek artıyor.

ÜZÜCÜ SONUÇLARA NEDEN OLMAKTA

Genç İşsizler Platformu’nun, “İşsizlik ve İstihdam Kasım 2020 Raporu”, Türkiye’deki genç nüfusun içinde bulunduğu vahim tabloyu bir kez daha gözler önüne serdi. Platformun TÜİK ve İŞKUR verileri doğrultusunda hazırladığı rapora göre, bir yıldan fazla süredir iş arayan 15-34 yaş arası genç sayısı, 2019’da 454 bin iken 2020’de 541 bine fırladı. Üniversite mezunlarının da iş arama sürelerinin giderek uzadığı belirtilen raporda, “Uzayan iş arama süresi, KYK kredi borçlarının ödenememesine, gecikme faizi sonucu hacizlere kadar uzayan üzücü sonuçlara neden olmaktadır” denildi.

SADECE İKİ BÜYÜK FAKÜLTE MEZUNU 1 MİLYON İŞSİZ VAR

BirGün’den Mustafa M. Bildircin’e verileri değerlendiren CHP’li Fethi Açıkel, Türkiye’deki eğitim sisteminin en önemli sorunlarından birinin de eğitim ile istihdam planlaması arasındaki bağın kopukluğu olduğunu ifade etti. Açıkel, “Türkiye’de sadece iki büyük fakülte grubundan bir milyonu aşkın işsiz gencimiz iş arar duruma düştü. AKP iktidarı döneminde rekor kıran genç işsizlik sorunu, bize bilim, eğitim ve istihdam politikalarının yeni baştan gözden geçirilmesini ve mesleğe dönük eğitimin stratejik olarak ön plana çıkarılması zorunlu kılıyor” dedi.

Joe Biden’ın gelişi Recep Tayyip Erdoğan’ı yol ayrımına getirdi

medyabold
Devamını Oku »

Arizona’yı da kazanan Biden delege sayısını 290’a yükseltti

ABD seçimlerinde oy sayımlarının tekrarlandığı Arizona eyaletini de kazanan Joe Biden, delege sayısı 290’a çıkardı. 16 delegeli Georgia ve 15 delegeli Kuzey Carolina’da ise sonuçlar henüz netleşmedi.

BOLD – ABD’de 59. başkanlık seçimlerinde kritik önemdeki Arizona eyaletini, çok az farkla Demokrat aday Joe Biden kazandı. Resmi olmayan sonuçlara göre, Biden, Arizona eyaletindeki oyların yüzde 49,4’ünü alarak seçimleri kazandı. Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın oy oranı ise 49,06’da kaldı.

DELEGE SAYISINI 290’A ÇIKARDI

Biden, Arizona’da yaklaşık 11 bin oy fark ile rakibi Donald Trump’ı geride bırakarak hanesine 11 delege daha yazdırdı ve 290 delegeye ulaştı. 16 delegeli Georgia ve 15 delegeli Kuzey Carolina’da ise sonuçlar henüz netleşmedi. ABD’de başkanlık seçimlerinde 538 delegenin yarıdan bir fazlası olan 270 delegeye ulaşan isim başkanlık koltuğuna oturmaya hak kazanıyor. Biden, 7 Kasım’da 20 delegeli Pennsylvania eyaletini kazanarak delege sayısını 279’a çıkarmış ve zafer konuşması yapmıştı.

Korona aşısı üretilmeden satıldı: Avrupa ve ABD 1 milyar doz aldı

medyabold
Devamını Oku »

Former Turkish minister detained for insulting President Erdoğan

Former minister of health Rıfat Serdaroğlu was detained at Ankara Esenboğa Airport on Thursday and taken to the public prosecutor’s office for questioning for allegedly insulting Turkish President Recep Tayyip Erdoğan, the ANKA news agency reported.

Serdaroğlu, who is chairman of the Righteous Party (Doğru Parti), was accused of insulting the president due to a column he wrote for a local paper in 2018 titled “Father, son and the holy son-in-law.” He was released after he was questioned by the public prosecutor.

Speaking to reporters outside the court building, Serdaroğlu said, as someone who served his country he should have been invited to the public prosecutor’s office instead of being detained. “Turkey no longer upholds the principle of the rule of law. … Under a Righteous Party government, honest and patriotic people will serve, and all of these thieves will be sentenced to the punishment they deserve,” he added.

Serdaroğlu said he told the public prosecutor that his column was critical but he did not mean to insult anyone.

According to a report by the Birgün daily the number of people investigated for insulting President Erdoğan is increasing every year, with 36,066 people facing criminal investigations in 2019.

Since Erdoğan assumed the presidential office in 2014, thousands of people have received prison sentences for insulting him — 2,046 in 2018 and 3,831 in 2019. Article 299 of the Turkish Penal Code (TCK) states that any person who insults the president of the republic faces a prison term of up to four years. This sentence can be increased by a sixth if it has national exposure, and by a third if committed by the press or media. In total 9,554 people have received sentences for insulting the president.

According to human rights lawyer Kerem Altıparmak, more than 100,000 Turkish citizens have been investigated for insulting President Erdoğan and in excess of 30,000 court cases were opened. Altıparmak says Article 299 of the TCK on insulting the president runs against the provisions of the European Convention on Human Rights, to which Turkey is a party, and should be annulled. The offense of insulting the head of state has been decriminalized in several European countries, and although it is still part of the penal code of Germany, the Netherlands, Belgium and Portugal, there have been no recent convictions.

In a 2016 opinion, the Venice Commission had noted with concern the large number of investigations, prosecutions or convictions reported by the press, for insulting the president. It had recalled that the European Commission in its 2015 report on Turkey underlined that “there is a widened practice of court cases for alleged insult against the President being launched against journalists, writers, social media users and other members of the public, which may end in prison sentences, suspended sentences or punitive fines.” According to the same report, this intimidating climate has led to increased self-censorship.

According to the Venice Commission, the use of offensive, shocking or disturbing words especially within the context of a debate on matters of public interest are guaranteed by freedom of expression. Expressions that may be perceived in the abstract as denigrating, such as “thief” (in relation to a corruption probe) or “murderer” (in relation to demonstrators who lost their lives during the Gezi protests), “dictator” and the like must be evaluated in their public debate context.

The post Former Turkish minister detained for insulting President Erdoğan appeared first on Stockholm Center for Freedom.

from SCF
Devamını Oku »