27 Kasım 2021 Cumartesi

AKP, adım adım ateşi bulmaya doğru ilerliyor

AKP’lilerin kendilerinden önce asfalt yol, buzdolabı, çamaşır makinesi, havaalanı, cep telefonu, otomobil olmadığı iddialarına AKP’li Mehmet Özhaseki bir yenisi daha ekledi. Özhaseki, “Bizden önce dağlarda aç insanlar vardı” dedi. 

BOLD – AKP’li Mehmet Özhaseki, AKP öncesinde aç, dağlarda yaşayan insanlar olduğunu, bu insanların AKP ile yardımlara kavuştuğunu öne sürdü.

BÜTÜN HÜKUMETLERDEN BAŞARILIYIZ

Antalya’da Kundu Turizm Bölgesi’ndeki bir otelde düzenlenen Yerel Yönetimler Bölge Toplantısı’nda konuşan Özhaseki, “Hükumet noktasında cumhuriyet tarihi boyunca gelen bütün hükumetlerden başarılıyız. Ekonomide başarılıyız, iddiayla söylüyorum her zaman her yerde de tartışmaya varım. Ulaştırma, sağlık, milli savunma sanayide, enerjide, aklınıza hangi alan geliyor her birinde çok şükür başarılıyız. Devrim niteliğinde işler yaptık” dedi. Yıllardır vesayet rejiminin Türkiye’de hakim olduğu iddiasında bulunan Özhaseki, AKP iktidarında vesayet rejimiyle mücadele edildiğini söyledi.

“AÇ, DAĞLARDA YAŞAYAN İNSANLAR VARDI”

Kendilerinden önce dağlarda aç yaşayan insanlar olduğunu öne süren Özhaseki, “Aç, dağlarda yaşayan insanlar vardı, bizimle sosyal yardımlar, kurumlaştı. Hem sosyal hem hizmet belediyecilik ivme kazandı. Cumhurbaşkanımızın destekleriyle de büyük yatırımlar yapmaya başladık. 30 yıl önceki Antalya’yı biliyorum, en az 2 dönem bile Menderes beyin yaptığı projeler ortada. Şimdikiler zekatını bile yapamıyor” dedi.

BUZDOLABI, ÇAMAŞIR MAKİNESİ YOKTU

Özhaseki’nin bu iddiaları AKP’liler tarafından daha önce ortaya atılan iddiaları akıllara getirdi. Başta AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP yöneticisi ve vekillerinin AKP öncesi ile ilgili iddialarından bazıları şöyle:
– AKP öncesinde asfalt yol yoktu.
– Evlerde buzdolabı yoktu.
– Evlerde çamaşır makinesi yoktu.

– MR, tomografi yoktu.

– Havaalanı yoktu.
– Cep telefonu yoktu.
– AKP gelene kadar kadının adı yoktu.

 

 

 

 

4 aylık bebeği annesinden ayırdılar: Bebek süt için emniyetin önünde bekletiliyor

AKP, adım adım ateşi bulmaya doğru ilerliyor yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

4 aylık bebeği annesinden ayırdılar: Bebek süt için emniyetin önünde bekletiliyor

Mardin’de annesi gözaltına alınan 4 aylık bebek, süt için emniyetin önünde bekliyor. Duruma tepki gösteren baba, kaçma şüphesi olmayan eşinin bir an önce serbest bırakılmasını istedi.

BOLD – Mardin’de gözaltına alınan Ğazal Batırhan’ın 4 aylık bebeği, babası ile birlikte emniyet önünde süt için bekliyor. Annenin serbest bırakılması için savcılığa yapılan başvuru yanıtsız bırakıldı.

ANNE ŞAFAK VAKTİ GÖZALTINA ALINDI

Mardin merkez ve ilçelerinde sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarında 40’a yakın kişi gözaltına alındı. Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 2 ayrı soruşturma kapsamında operasyonlar yapıldığı belirtildi. Gözaltına alınanların dosyasına soruşturma savcılığı tarafından 24 saat avukat kısıtlaması getirildi, 4 günlük de gözaltı karara alındı.

BABA BEBEĞİYLE EMNİYET ÖNÜNDE BEKLİYOR

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre; gözaltına alınan isimlerden Ğazal Batırhan’ın 4 aylık bebeği olduğu öğrenildi. Batırhan’ın avukatları, Mardin Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne itiraz ederek, gözaltı işleminin sona erdirilmesini istedi. Yapılan başvuruya hala cevap verilmezken, Batırhan ailesi de bebekleri ile birlikte Mardin İl Emniyet Müdürlüğü’nün kapısında beklemeye başladı.

KAÇMA ŞÜPHESİ YOK, BIRAKIN

Bebeğin süt ihtiyacı için belirli saatlerde annesinin yanına götürüldüğünü belirten baba Mehmet Batırhan, eşinin kaçma durumu olmadığını bir an önce serbest bırakılması çağrısında bulundu.

https://www.boldmedya.com/2021/11/27/yandas-sabah-duyurdu-doviz-alanlar-incelenecek/

4 aylık bebeği annesinden ayırdılar: Bebek süt için emniyetin önünde bekletiliyor yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Türkiye’deki emeklilerin unutan Cem Küçük, Almanya’daki emeklilere üzüldü

AKP’ye yakın gazeteci Cem Küçük’ün Almanya’daki emeklilerle ilgili açıklaması gündem oldu. Almanya’daki emeklilerin maaşlarının az olduğunu söyleyen Küçük’e, Türkiye’deki emeklilerin hali hatırlatıldı.

BOLD – Habertürk’te dün akşam yayınlanan “Enine Boyuna” programında ekonomi konuşuldu. Konuklardan Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük’ün Almanya’daki emeklilerle ilgili açıklaması sosyal medyada tartışma konusu oldu.

AKP’ye yakınlığıyla bilinen Cem Küçük “Almanya’da emekli maaşları yetmediği için gazoz kapağı toplayan onbinlerce insan var. Başka insanlar var, tek maaşı yetmediği için. 2500-3000 euro geliriniz yoksa Avrupa’nın herhangi bir şehrinde yaşama şansınız yok” dedi.

Şaşırtan açıklamalar kısa sürede Twitter’da TT oldu. Küçük’ün sözlerinin paylaşıldığı videonun altına çok sayıda yorumlar yapıldı.

Türkiye’deki emeklilerin unutan Cem Küçük, Almanya’daki emeklilere üzüldü yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

İnsan hakları ihlalleri Ekim ayında da sürdü: 377 kişi işkence gördü

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun “Ekim ayı insan hakları ihlalleri raporu”na göre geçen ay biri çocuk 377 kişi işkence gördü. TİHV’e göre de son 5 yılda 4 bin 543 kişi işkence ve kötü muameleden dolayı vakfa başvurdu.

BOLD – Erdoğan rejiminde hak ihlalleri artarak devam ediyor. Ekim ayında basın açıklamalarında 180 kişi gözaltına alındı. 377 kişi işkence görürken, 22 kadın cinayetine kurban gitti.

BASIN AÇIKLAMASI YAPMAK İSTEYEN 180 KİŞİYE GÖZALTI

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun “Ekim ayı insan hakları ihlalleri raporu” yayımlandı. Rapora göre, eylem, etkinlik, basın açıklamalarında 180 kişi gözaltına alındı, bunlardan 11’i tutuklandı. 9 kişi hakkında da toplantı ve gösteri yürüyüşüne katıldığı için dava açıldı. Raporda 165’i iş cinayeti, 22’si kadın cinayeti olmak üzere 187 kişinin yaşam hakkının ihlal edildiği ifade edildi.

377 KİŞİYE İŞKENCE UYGULANDI

Cezaevlerinde ise 181 işkence olayı yaşandı. Biri çocuk 377 kişinin işkenceye maruz kaldığı belirtilen raporda, “Bu kişiler fiziksel/psikolojik şiddete maruz kaldığı, isteği dışında başka cezaevine gönderildiği, sağlık hakkının engellendiği, beslenme, yatak, sıcak su, iletişim haklarının verilmediği belirlendi” denildi.

5 YILDA 4 BİN 543 İŞKENCE GÖRDÜ

Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na (TİHV) göre son beş yılda ifade ve medya özgürlüğünü kullanmak isteyen 2 bin 801 kişi tutuklandı. 4 bin 543 kişi işkence ve kötü muameleden dolayı vakfa başvurdu. Rapora göre ifade ve medya özgürlüğünü kullanmak isteyen 2 bin 801 kişi tutuklandı, 6 bin 479 kişi gözaltına alındı. Toplamda, bin 372 dava açıldı ve 727 kişiye 27 bin 448 ay hapis cezası verildi. Sosyal medya paylaşımları nedeniyle ise 4684 gözaltına alındı. Toplam 2357 kişi tutuklandı.

CUMHURBAŞKANINA HAKARET SORUŞTURMALARI 47 KAT ARTTI

Raporda AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan göreve geldikten sonra “cumhurbaşkanına hakaret” gerekçesiyle açılan soruşturmalardaki artışa dikkat çekildi. Buna göre 2010-2014 arasında bu gerekçeyle başlatılan toplam soruşturma sayısı 2 bin 804, bu soruşturmalar sonucunda açılan kamu davası sayısı 690 iken, Erdoğan sonrasında 128 bin 190 soruşturma ve toplam 27 bin 607 kamu davası açıldı. Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olması sonrasında “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla başlatılan soruşturmalarda yaklaşık 47 kat artış yaşandı.

Yandaş Sabah duyurdu: Döviz alanlar incelenecek

İnsan hakları ihlalleri Ekim ayında da sürdü: 377 kişi işkence gördü yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Vergi, harç ve cezalara yüzde 36,20 zam

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan acı reçeteyi uygulamaya başladı. Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğle vergi, harç ve cezalara yüzde 36,20 zam geldi.

BOLD – Özel Tüketim Vergisi’nden (ÖTV) Damga Vergisi’ne, pasaport harcından para cezalarına, ehliyetten tapuya kadar devletin alacağı ücretlerin ne kadar artacağı belli oldu. 1 yıl süreli pasaport harcı 332,10 TL’den 452,32 TL’ye çıkarılacak. 2021 yılında 820,10 TL olan B sınıfı ehliyet harcı ise 1.116 TL’ye yükselecek.

ZAM DEĞİL HARAÇ

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, vergi, ceza ve harç miktarlarının yüzde 36,20 arttırılmasını haraç diye yorumladı. Davutoğlu şahsi Twitter hesabında, “Buna harç değil HARAÇ denir! Madem enflasyon %19,95 harçlara niye %36,20 zam yaptınız? Memura, emekliye yaptığınız zam, asgari ücret ortada! Kaşıkla verip, kepçeyle alıyorsunuz! ErkenDeğil HemenSeçim.” dedi.

Öte yandan Erdoğan’ın yeni ekonomi modeli tartışılırken Ankara’daki halk ekmek kuyruğu kameralara yansıdı.

Vergi, harç ve cezalara yüzde 36,20 zam yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Kılıçdaroğlu’dan miting resti: Vali de Erdoğan da görecek

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 4 Aralık’ta Mersin’de yapılması planlanan ve valiliğin yasakladığı miting ile ilgili rest çekti. Kılıçdaroğlu, “Mitingimizi yapacağız. Vali de görecek, Erdoğan da görecek, herkes görecek” dedi.

BOLD – CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da İkinci Yüzyılda Eğitim Hakkı Çalıştayı’na katıldıktan sonra gazetecilerin sorularını cevapladı.

Kılıçdaroğlu, 4 Aralık’taki Mersin mitingi için Mersin Valiliği’nin Cumhuriyet Meydanı talebini reddetmesi ile ilgili soruya, şu yanıtı verdi: “Mitingimizden niye rahatsız oluyor, anlamakta zorluk çekiyorum. Demek ki bir kusurları var. Sayın Vali, Cumhuriyet Meydanı’nı yasaklıyor, başka bir yer göstermiş, Mitingimizi yapacağız. Vali de görecek, Erdoğan da görecek, herkes görecek.”

 

Kılıçdaroğlu’dan miting resti: Vali de Erdoğan da görecek yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Yandaş Sabah duyurdu: Döviz alanlar incelenecek

Yeni ekonomik modele geçtiğini açıklayan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan yeni bir adım geldi. Devlet Denetleme Kurulu (DDK) döviz üzerinden manipülasyon yapılıp yapılmadığını araştırmak için harekete geçti.

BOLD ANALİZ – Erdoğan’ın talimatıyla kamuoyunda yaygın olarak konuşulan manipülasyon iddialarını aydınlatmak üzere çalışma başlatan kurum, manipülasyon olup olmadığını, varsa kimler tarafından yapıldığını belirleyecek.

YÜKLÜ MİKTARDA DÖVİZ ALANLAR

Sabah gazetesindeki habere göre DDK, yüklü miktarda döviz alıp özellikle dolar ve Euronun artmasına yol açan kurum ve kuruluşları tespit edecek. Devlet Denetleme Kurulu Başkanı Yunus Arıncı ve ekibi, araştırma sonucunu bir rapor haline getirerek eğer bir suç tespit edildiyse işlem yapılmak üzere ilgili kurumlara gönderecek.

 

Haberde Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki DDK’nın Merkez Bankası ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan her türlü belgeyi isteyebileceğine işaret edildi.

VATANDAŞIN DOLARLARI KULLANILACAK

Sabah yazarı Okan Müderrisoğlu da faiz indirimiyle başlayan yeni ekonomi modelinde atılacak yeni adımları sıraladı. Buna göre kurda birkaç ay içinde dengelenme sağlanacağını dile getiren Müderessioğlu, programın ezber bozan sonuçlarının 6 ay içinde hissedileceğinin öngörüldüğünü aktardı. Müderrisoğlu, vatandaşların bankalardaki dolarlarının kullanılabileceğini de duyurdu: “Bankalardaki döviz tevdiat hesaplarının neredeyse sıfıra yakın maliyetle duran imkân olduğu gözetilerek, ihracatçı firmaların kredilendirilmesine dönük yenilikçi metotlar geliştirilebileceği kaydediliyor.”

YANDAŞ YAZAR MÜDERRİSOĞLU DÖVİZ HESAPLARINDAN VERGİ İSTEDİ

Son aşamada da döviz hesaplarından alınan vergilerin arttırılacağı işaretini veren Müderrisoğlu, “Kur artışından yararlanan tasarruf sahiplerinin göreceli servet etkisinin ise tüketime dönmesi, vergi gelirlerine yansıması üzerinde duruluyor. Neticede…Yepyeni tercihlerle karşı karşıyayız. Argümanlar da çoğalacak, karşı tezler de ileri sürülecek. Bu durum, çok sesliliğin de bir gereği… Önemli olan ise operasyonlara karşı duyarlı ve siyasal mühendislik faaliyetlerine karşı uyanık olmak!”

Yandaş Sabah duyurdu: Döviz alanlar incelenecek yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Doları durduramayan Kavcıoğlu bankalara 3 maddelik muhtıra verdi

Dolardaki yükselişi durduramayan Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, bankacılara 3 maddelik muhtıra verdi. Bankaların faizleri düşürmesini isteyen Kavcıoğlu, iki kritik talimat daha verdi.

BOLD – Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu Türkiye Bankalar Birliği (TBB) üyeleriyle bir araya geldi. Merkez Bankası’nın uyguladığı politika konusunda bankalardan destek isteyen Kavcıoğlu’nun bankalara Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını da götürdüğü belirtildi.

 

Ayrıntılar geliyor…

Doları durduramayan Kavcıoğlu bankalara 3 maddelik muhtıra verdi yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Ailelerin ekmek masrafları arttı, askıda ekmek kuyrukları başladı

Artan un fiyatları sonrasında ekmek fiyatlarına gelen zamlar dar gelirlileri zorluyor. Gelen son zamlarla birlikte 4 kişilik bir ailenin ekmek gideri aylık 800 lirayı geçecek. Birçok ailenin ücretsiz ekmek sağlanan askıda ekmek uygulamasına yönelmesi sonrası “askıda ekmek kuyrukları” görülür oldu. 

BOLD – Birçok il gibi Ankara’da da ekmek ücretleri zamlandı. 1 lira 75 kuruştan satılan ekmek artık 2 lira 25 kuruşa satılıyor. Bu durum dar gelirlilerin aile bütçesini de sarsacak.

FIRINCILAR: YARINI KESTİREMİYORUZ

Ankara’da 1 lira 75 kuruştan satılan ekmeğin fiyatına 50 kuruş zam yapıldı. Anka’ya konuşan Ankara Fırıncılar Odası Başkanı Gürsel Alnıaçık, bu zammın 3 ay önceki girdi maliyetlerine göre yapıldığını ve bugünkü maliyetlerle zam yapılması halinde ekmeğin fiyatının 2 lira 80 kuruş olması gerektiğini savundu. Alnıaçık, “Yarını kestiremiyoruz. Yarın ne olacağı belli değil” dedi.

UN FİYATLARI KATLANDI

Ekmek fiyatlarının artmasında un fiyatları etkili oldu. 3 ay önce 150 – 160 lira arasında satılan 50 kiloluk bir çuval unun fiyatı aradan geçen kısa sürede 350 liraya kadar yükseldi. Unun yanı sıra elektrik, maya, su ve tuz fiyatlarına da gelen zamlar da eklenince ekmeğe zam kaçınılmaz hale geldi. Un fiyatlarına gelen yüksek zamlar evde ekmek yapmayı da maliyetli hale getirdi.

TÜRKİYE’DE BİR KİŞİ ORTALAMA ÜÇ EKMEK TÜKETİYOR

İstatistiklere göre Türkiye’de bir birey yılda 210 kilogram ekmek tüketiyor. Bu da bir kişinin günde ortalama 200 gramlık üç ekmek yediği anlamına geliyor. Bu ortalama dar gelirli ailelerde günde kişi başı 5 ekmeğe kadar çıkabiliyor. Son gelen zamlarla birlikte Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin ekmek masrafı aylık 800 lirayı geçti.

AİLELER BAYAT VE ASKIDA EKMEK KUYRUĞU BEKLİYOR

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin de teşvik ettiği askıda ekmek uygulaması son yıllarda arttı. Daha önce rastlanmayan “askıda ekmek kuyrukları”na son dönemde rastlanır oldu. Ücretsiz askıda ekmekten almak istemeyen yoksul aileler ise fırınlardan bayat ekmekleri yarı veya daha az fiyata alarak ekmek ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor.

 

Çöküş başladı, kim vurduya gitmeyin!

Ailelerin ekmek masrafları arttı, askıda ekmek kuyrukları başladı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

AKP Türkiye’sinde bekarlar da geçinemiyor

AKP Türkiye’sinde artan maliyetler sonrasında evlenme yaşı giderek yükseliyor. Evlenemeyenler bile ay sonunu getirmekte zorlanıyor. Bir bekarın geçinebilmesi için aylık yaklaşık 4 bin lira gelirinin olması gerekiyor.

BOLD – Türk-İş’in yaptığı araştırma Türkiye’de bekarların da geçinemediğini ortaya koydu. Bekâr bir çalışanın geçinebilmesi için aylık 3.902 lira gelirinin olması gerekiyor.

4 KİŞİLİK BİR İLENİN 10 BİN 396 LİRA GELİRİNİN OLMASI GEREKİYOR

Türk-İş’in her ay yaptığı “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması”nın Kasım sonuçları açıklandı. Araştırmaya göre, dört kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcamasını ifade eden açlık sınırı 3 bin 191 lira 55 kuruş olarak belirlendi. Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamaların toplam tutarını ifade eden yoksulluk sınırı ise 10 bin 395 lira 91 kuruş oldu.

GIDA FİYATLARINDAKİ ARTIŞ YÜZDE 27

Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı, bir önceki aya göre yüzde 3,18 arttı. Yılın 11 ayı itibarıyla fiyatlardaki artış yüzde 23,23 oranında gerçekleşti. Gıda enflasyonunda son 12 ay itibarıyla artış oranı yüzde 26,82 oldu. Yıllık ortalama artış ise yüzde 20,58 olarak hesaplandı.

HALK YUMURTAYI ARTIK TANE İLE ALIYOR

Kasım’da, bazı süt ve yoğurt ürünü fiyatında değişiklik gözlenmekle beraber süt, yoğurt, peynir grubundaki tüm ürünlerde değişiklik olmadı. Beyaz peynir fiyatı ortalamada fazla değişmedi. Kilogram fiyatı olarak gravyer peynir 165 lira, keçi peyniri 98 lira, koyun peyniri 95 liradan satıldı. Yumurta fiyatı arttı ve tanesi 1 lira 30 kuruş oldu. Ayçiçeği yağının litresi 29 liraya ulaştı. Bu ay tereyağı ile zeytinyağı fiyatında hafif bir ayarlama yapılırken, margarin fiyatı yüksek oranda arttı.

BEKARLAR DA GEÇİM SIKINTISI YAŞIYOR

Bekâr bir çalışanın yaşama maliyeti ise aylık 3 bin 902 lira 57 kuruş olarak hesaplandı. Geçinemeyen bekarların durumu evlilik istatistiklerine de yansıdı. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında erkeklerde ilk evlenme yaş ortalaması 25, kadınlarda ise 22 iken; bu oran 2020 yılında erkeklerde 28, kadınlarda ise 25’e çıktı.

 

Ayşe Özdoğan, 56. günde tahliye oldu

AKP Türkiye’sinde bekarlar da geçinemiyor yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

26 Kasım 2021 Cuma

Çöküş başladı, kim vurduya gitmeyin!

Ekonomi Yazarı Turhan Bozkurt, çöküşün başladığına dikkat çekerek, yatırımcıları “kim vurdu”ya gitmemeleri konusunda uyardı.

BOLD – AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın faiz indirimi konusunda kararlı olduğunu vurgulayan Ekonomi Yazarı Turhan Bozkurt, Erdoğan’ın açıklamaları sonrasında doların yeniden yükselişe geçtiğine dikkat çekti. Yatırımcıları uyarın Bozkurt, “Çöküş başladı, kim vurduya gitmeyin!” dedi.

DOLAR KAVALA KARARI SONRASI 12.65’E KADAR YÜKSELDİ

Ekonomi yazarı Bozkurt’un Youtube kanalında piyasalarla ilgili yorumlar şu şekilde: “Piyasalar “nu” varyantı şoku ile çöktü. Gezi Davası’nın tutuklu tek sanığı işadamı Osman Kavala beklentilerin aksine tutuklu kalmaya devam edecek. Bugün görülen duruşmada “tutukluluğa devamı” kararı verilmesi ile birlikte dolar hızla 12,65 TL’ye kadar yükseldi.

ERDOĞAN: FAİZLER İNECEK

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İzmir’in Menemen ilçesinde düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada “Bize diz çöktüremeyeceksiniz, faizler inecek.” sözleri de yükselişte etkili oldu.

DOLAR İÇİN KRİTİK EŞİK NE?

Dolar kâr satışları ve kamu bankalarının müdahalesiyle 12,30 TL’ye kadar geriledi. 14,30 TL’ye kadar tırmanan euro ise 13,93 TL’ye geriledi. İngiliz Sterlini 16,43TL, İsviçre Frangı 13,34 TL oldu. Dolar ve euro için kritik eşikler neler?

BANKALARDAKİ DÖVİZLERE EL KONUR MU?

Altının ons fiyatı 1.810 dolar eşiğinden döndü. 24 ayar gram altın yükselir mi? Gümüş düşmeye devam edecek mi? Şimdi ne olacak? Bankalarda dövizlere el konulur mu?”

 

 

Dövizin yükselişini durduramayan AKP, sabit kura mı geçecek?

Çöküş başladı, kim vurduya gitmeyin! yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

AKP’li Savcı Sayan’ın en ucuz dediği ekmek İstanbul’dan pahalı çıktı

AKP’li Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan, 210 gram ekmeği 1.40 liradan satışa sunacaklarını belirterek, bunun Türkiye’nin en ucuz ekmeği olduğunu öne sürdü. Sayan’ın ekmeği İstanbul’dan pahalı çıktı.

BOLD – AKP’li Ağrı Belediyesi, 210 gramlık ekmeği 1.40 liradan satışa sunmaya hazırlanıyor. AKP’li Belediye Başkanı Savcı Sayan Türkiye’de en ucuz ekmeğinin Ağrı’da satılacağını öne sürdü. Ağrı’daki ekmek fiyatlarının İstanbul’dan pahalı olduğu ortaya çıktı.

TÜRKİYE’NİN EN UCUZ EKMEĞİ

Ekmek fiyatları ile ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Sayan, “Ekmek üzerine son günlerde spekülasyon, manipülasyon yapılıyor. 4 lira – 5 lira olacak, ekmek bulunmuyor. Böyle iftira ve algılarla bizi, halkımızı tedirgin etmeye çalışıyorlar. Biz Ağrı Belediyesi olarak, yarın piyasada olacak şekilde 1.40 Türk lirası ile ekmeğimizi satışa sunuyoruz. Dolayısıyla Ağrı’daki vatandaşlarımız Türkiye’nin en ucuz ekmeği diyebileceğimiz fiyata alabilecekler” dedi

İBB BİZİ ÖRNEK ALSIN

Ekmeği 1.40 Türk Lirası ile satışa sunacaklarını belirten Sayan, “En ucuz ulaşım Ağrı’daydı, en uzun ekmekte Ağrı’da olacak. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı da İnşallah Ağrı’yı örnek alır, ekmek fiyatını aşağı indirmek için çaba sarf eder. Milleti korkutmak, tedirginlik yaratmak için 4-5 liralık fiyatlardan bahsetmez. İstanbul Halk Ekmek eğer bizim maliyetlerimizde üretemiyorsa, biz ekmek üretip oraya gönderelim diyeceğiz ama ayıp olacak” dedi.

İSTANBUL’DA 250 GRAM EKMEK 1.25 LİRADAN SATILIYOR

Ağrı Belediye Başkanı Sayan’ın 210 gramlık ekmeği 1.4 TL’ye satacaklarını belirtip İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Ağrı Belediyesi’ni örnek alması gerektiğini söylemesi sosyal medyada gündem oluşturdu. Birçok sosyal medya hesabı, İstanbul’da 250 gramlık İBB Halk Ekmek’in 1.25 TL’den satıldığına dikkat çekti.

 

 

Dövizin yükselişini durduramayan AKP, sabit kura mı geçecek?

AKP’li Savcı Sayan’ın en ucuz dediği ekmek İstanbul’dan pahalı çıktı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Dövizin yükselişini durduramayan AKP, sabit kura mı geçecek?

Faiz indirimi konusunda kararlı olan AKP Hükumeti, dövizi ise serbest bıraktı. Dövizin yükselmesi son iki ayda hızlanırken; AKP Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş’un dövizdeki dalgalanmanın ortadan kalkacağını söylemesi akıllara sabit kuru getirdi.

BOLD – Dövizdeki aşırı hareketliliğe dikkat çeken AKP Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, dövizdeki dalgalanmanın kalkacağını öne sürdü.

“DALGALANMA ORTADAN KALKACAK”

Samsun’da AKP’lilerle bir araya gelen Kurtulmuş, burada yaptığı açıklamada, “Dövizdeki aşırı hareketlilik, belli bir seviyeye geldi, daha da aşağı seviyeye doğru gidecektir; bunu hep beraber göreceğiz. Bu dalgalanma da ortadan kalkacak ve milletimiz inşallah önünü görebilecek noktaya gelecek” dedi.

ERDOĞAN’IN KONUŞMASI DOLARI YİNE FIRLATTI

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İzmir’de yaptığı konuşma sonrası dolar kuru yeniden yükselişe geçti. Dolar kuru gün içinde 11,94; euro ise 13,37 seviyelerini görürken Erdoğan’ın İzmir’de “Faizler düşecek, ekonomi programından dönmeyeceğiz” açıklamasının ardından dolar kuru 12,67’ye, euro ise 14,30’a kadar yükseldi.

SABİT KUR NEDİR?

Ulusal bir paranın yabancı bir para veya paralardan oluşan bir sepet değerine sabitlendiği ve bu değerin sürmesinin para otoritesi tarafından bazen açık bazen de zımni olarak garanti edildiği sistemlerdir. Ulusal paranın değeri önceden belirlendiğinden o andaki arz talep koşullarını yansıtmaz.

SABİT KUR DAHA ÖNCE UYGULANDI

Türkiye’de 1980’li yıllara kadar sabit döviz kuru rejimi uyguladı. TL’nin değeri Merkez Bankası’nca belirlenip o değerde sabit tutuluyordu. TL’nin değerinde ortaya çıkan kayıplar ise devalüasyon biçimindeki müdahalelerle düzeltiliyordu. Bu uygulamada kimin ne kadar ve ne zaman döviz alacağına Hazine karar veriyordu. Bu uygulama sık sık döviz karaborsası oluşmasına neden oluyordu.

EĞİLMEZ: TÜRKİYE’NİN SABİT KURA GEÇMESİ MÜMKÜN DEĞİL

İktisatçı Mahfi Eğilmez ise daha önce yaptığı bir açıklamada sabit kur rejiminin bugün uygulanabilmesinin mümkün olmadığına dikkat çekerek, şu görüşlere yer vermişti: “Sabit kur rejimi, sermaye hareketlerinin serbest olduğu bir sistemde uygulanamaz. Türkiye’nin sabit kur rejimine geçebilmesi için sermaye hareketlerinin serbestliğini denetime altına alması ve TL’nin konvertibilitesini kaldırması gerekir. Bu hamleleri yapmak Türkiye’ye döviz girişini durdurur ve döviz ihtiyacı yüksek olduğu için de anında döviz karaborsasını başlatır. Dolayısıyla Türkiye’nin böyle bir rejim değişikliğine gitmesi mümkün değildir.”

 

Ayşe Özdoğan, 56. günde tahliye oldu

 

Dövizin yükselişini durduramayan AKP, sabit kura mı geçecek? yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Ayşe Özdoğan, 56. günde tahliye oldu

Antalya L Tipi Cezaevi’nde kalan 4. evre kanser hastası Ayşe Özdoğan, 56. günde tahliye oldu. Antalya Adli Tıp Kurumu, 10 Ekim’de 2. kez ‘cezaevinde kalamaz’ raporu vermişti.

BOLD – 2 Ekim’de tutuklanıp önce Denizli T Tipi Cezaevine ve 8 Ekim’de de Antalya L Tipi Cezaevine sevk edilen 4. evre kanser hastası Ayşe Özdoğan, cezaevinde kaldığı 56. gün tahliye oldu. Tahliye haberini kardeşi Emine Erdem Twitter’dan verdi.

Emine Erdem, kardeşi adına açtığı sosyal medya hesabından, “Cezaevinden aradılar kardeşim tahliye oldu. Emeği geçen herkese çok teşekürler. Heyecandan ben sayamayacağım tweeten altına siz yazın lütfen.” ifadelerini kullandı.

Antalya Adli Tıp Kurumu, 10 Ekim’de Ayşe Özdoğan için ikinci kez “cezaevinde kalamaz” raporu vermiş ve Ayşe Özdoğan Kasım ayında 2. kez İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmişti.

Özdoğan, hasta halinde ve yaklaşık 1,5 metrekarelik cezaevi aracında, 8 buçuk saat gidiş ve 8 buçuk saat dönüş olmak üzere toplam 17 saatlik Antalya-İstanbul yolunu gidip dönmek zorunda kalmıştı.

Eminer Erdem, kardeşinin İstanbul yolunda fenalaştığını duyurmuştu.

2019’da Antalya Adli Tıp’ın verdiği raporla tahliye edilen Özdoğan, Yargıtay’ın hakkındaki 9 yıl 4 aylık hapis cezasını onaması ve İstanbul Adli Tıp’ın 1 Ekim 2021’de verdiği rapor dikkate alınarak tekrar hapse gönderilmişti. Raporda Özdoğan’da nüks ve metastaz olmadığı için cezaevinde kalabileceği yazıyordu.

ANTALYA ADLİ TIP’IN RAPORU ÜZERİNE TAHLİYE EDİLDİ

Ayşe Özdoğan ve eşi İlker Özdoğan Gülen Hareketi soruşturmaları kapsamında Nisan 2019’da birlikte gözaltına alındı. Eşi tutuklanan Özdoğan, dünyaya kalbi delik olarak gelen, o zaman 7 yaşında olan oğlunun durumu göz önünde bulundurularak serbest bırakıldı. Tutuksuz yargılaması devam eden Özdoğan’a 7 Kasım 2019’da maksiler sinüs kanseri teşhisi konuldu ve yüz bölgesinden hemen ameliyat edildi.

Isparta’da KHK ile kapatılan bir kız yurdunda müdürlük yapan Ayşe Özdoğan, Bank Asya’da 300 TL para, dernek üyeliği, 4 tanık ifadesi, mesajlaşma programı Bylock ve kız yurdunda SSK kaydı bulunduğu için terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.

12 Aralık 2019’da Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan Ayşe Özdoğan, yeni kanser ameliyatı olduğu halde mahkemeye katıldı ve yüzü gözü şiş ve mosmorken tutuklanıp Antalya L Tipi Cezaevine gönderildi. Olay, Gergerlioğlu tarafından ilk kez o günlerde sosyal medyaya yansıyınca büyük tepki çekti ve Özdoğan Akdeniz Üniversitesi Antalya Adli Tıp’ın 15 gün içinde hazırladığı raporla 26 Aralık 2019’da tahliye edildi.

EŞİ DE AYNI CEZAEVİNDE KALIYOR

Ayşe Özdoğan’ın cezası Yargıtay tarafından 18 Şubat 2021’de onaylandı, karar UYAP’a geçtiğimiz haziran ayında konuldu. Cezasının onaylandığını UYAP’ta gören Özdoğan, infazının ertelenmesi için tekrar Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu ancak savcılık Özdoğan’dan Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden alınmak şartıyla yeniden rapor istedi.

Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 9 Temmuz 2021’de Özdoğan’a “Hastalığı sürekli takip ve tedavi gerektirmektedir. Hayati risk mevcuttur. Hayatını yalnız idame ettirememektedir. Bu sonuçlara göre hükmün infazının tedavisi boyunca ertelenmesi uygun görülmüştür.” raporunu verdi.

Bu raporu yeterli görmeyen savcılık bu kez bir de İstanbul Adli Tıp’tan rapor istedi. İstanbul Adli Tıp, 1 Ekim 2021’de düzenlediği raporda Özdoğan’ın hayatını yalnız idame ettirebileceğine, diyet tedavisi ve önerilen aralıklarla düzenli poliklinik kontrollerinin sağlanarak doktoru ve reviri bulunan cezaevi şartlarında infazına devam edebileceğine karar verdi.

ANAYASA MAHKEMESİ BİREYSEL BAŞVURUYU REDDETTİ

Bu rapor dikkate alınarak 2 Ekim’de tutuklanıp Denizli T Tipi Cezaevine gönderilen Özdoğan 8 Ekim’de Antalya L Tipi Cezaevine sevk edildi. 11 yıl hapis cezasına çarptırılan eşi de aynı cezaevinde tutuklu. İnfazının ertelenmesi için bir buçuk aydır tekrar rapor süreci başlatılan Ayşe Özdoğan’ın yaşam hakkı ihlal edildiği için Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı bireysel başvuru da 19 Ekim 2021’de reddedildi.

5 yaşındaki Zülal ikinci kez hapse girdi

Ayşe Özdoğan, 56. günde tahliye oldu yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Ülker de yüzde 35 zam yapıyor

Dolar rekor üstüne rekor kırarken, gıda zamları da baş döndürüyor. Ülker, artan maliyetleri gerekçe göstererek ürünlerine yüzde 35’lere varan oranlarda zam yaptı.

BOLD – Döviz kurlarının yükselmesiyle başlayan zam yağmuru hız kesmeden devam ediyor. Akaryakıt sektörü başta olmak üzere gıda fiyatları da her gün gelen yeni zamlarla artıyor.

Bisküvi, çikolata ve şekerleme sektörünün öncü markalarından Ülker de ürünlerine yüzde 35’lere varan oranlarda zam yapma kararı aldı. Zamlı fiyatlar 6 Aralık 2021 tarihinden itibaren etiketlere yansıyacak.

ÇUBUK KRAKERİN FİYATI 2,75 TL’YE YÜKSELECEK

Bisküvi, çikolata kaplama, kek, pastacılık ürünleri, krem çikolata, Godiva, şeker, gofret ve Mcvities çeşidi yüzlerce ürün çeşidinde fiyat artışına gidildi.

Hâlihazırda 2 liraya satılan Ülker Çizi bisküvinin fiyatı aralık ayında 3 TL’ye çıkacak. 1 TL olan çubuk kraker 1,25 TL’ye, 2,75 TL’ye satılan Biskrem ise 3,50 TL’ye satılacak.

Pastacılık ürünlerinden toz kakaonun fiyatı 2,5 liradan 3 liraya çıkarken, 9 liradan satılan damla çikolata ise 10 liraya yükseliyor.

Asgari ücretlinin iPhone 13 Pro Max alması için 10 ay çalışması gerekiyor

Ülker de yüzde 35 zam yapıyor yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

CHP’li öğrencilerinin notunu kıran öğretmen: Yanındayız Erdoğan

Trabzon’da bir öğretmenin skandal paylaşımı pes dedirtti. CHP’li öğrencilerinin notunu kırdığını belirten öğretmen “Yanındayız Erdoğan” paylaşımı yaptı.

BOLD – Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Sebati Kaya’nın hayat pahalılığına karşı sokağa inerek protestolara katılan vatandaşlara küfür yağdırmasından sonra eğitimde bir skandal haberi de Trabzon’dan geldi.

Trabzon Tevfik Serdar Anadolu Lisesi öğretmenlerinden Osman Bayrak, ‘CHP’li öğrencilerini’ hedef alarak, “Notlarını kırdım. Yanındayız Erdoğan.” dedi.

Fizik öğretmeni Osman Bayrak, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla CHP’li olduğunu öne sürdüğü öğrencilerini hedef aldı. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için yaptığı destek paylaşımında CHP’li öğrencilerine tepki göster Bayrak, “Bugün CHP’li öğrencilerimin notundan kırdım” dedi ve ‘#YanındayızErdoğan’, ‘#İyikivarsınErdoğan’ etiketlerini kullandı. Osman Bayrak, tepkilerin ardından paylaştığı mesajı sildi.

Öğretim görevlisinden halka ağır hakaretler

CHP’li öğrencilerinin notunu kıran öğretmen: Yanındayız Erdoğan yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Interpol’e Erdoğan’ın gölgesi düştü

Interpol, son zamanlarda otoriter ve anti-demokratik ülkelerin sopası haline gelmekle suçlanıyor. Erdoğan rejimi 15 Temmuz’dan beri bu uluslararası teşkilatı yurtdışındaki Hizmet Hareketi mensuplarına karşı kullanmaya çalıştı. Ancak bu noktada büyük oranda başarılı olamadı.  Peki Erdoğan bu hedefine tartışmalı yeni başkan ve yeni yöneticileriyle ulaşabilecek mi? 

BOLD ANALİZ  – 1923 yılında kurulan ve 1956 yılında bugünkü ismini ‘Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı’ (ICPO-Interpol) adını alan uluslararası kuruma Türkiye de aynı yıl üye oldu. 195 ülkenin üye olduğu kurumun merkezi Fransa’nın Lyon kentinde bulunuyor.

Kuruluşla ilgili kararlar üyelerin tamamının temsil edildiği Interpol Genel Kurulu tarafından alınıyor. Genel Kurul, ayrıca Başkanı, başkan yardımcılarını, 13 kişilik Yürütme Konseyi üyelerini ve önemli görevdeki diğer isimleri seçiyor. Yaklaşık bin civarında personelin görev yaptığı teşkilatın günlük işleyişini ise Genel Sekreter üstleniyor.

Interpol Genel Sekreteri Jürgen Stock

Teşkilatın şu anki Genel Sekreteri, Alman Federal Kriminal Polis Teşkilatı’nın eski başkan yardımcısı Jürgen Stock. 142 milyon euro’luk yıllık bütçesi üye ülke polis teşkilatları tarafından sağlanıyor.

Teşkilatın ana görev alanı ulus aşırı suçlar yani terörizm, siber suçlar ve organize suçlar. Bunun yanında insanlığa karşı suçlar, çocuk pornografisi, uyuşturucu üretimi ve kaçakçılığı, siyasi yolsuzluklar ve uluslararası telif hakları konularında işbirliği sağlıyor.

‘SİYASİ, ASKERİ, DİNİ VE IRKİ FAALİYETLERE MÜDAHALE YASAK’

Interpol Ana Tüzüğü, teşkilatın anayasası durumunda.

Tüzüğün 2’nci maddesi; teşkilatın rolünü, farklı ülkelerdeki mevcut yasalar çerçevesinde ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ışığında, mümkün olan en geniş düzeyde polis işbirliğini teşvik etmek olarak tanımlıyor.

Tüzüğün 3’üncü maddesi ise Interpol’ün politik, askeri, dini ve ırki karakterli faaliyetlerde bulunmasını ve bunlara müdahale etmesini yasaklıyor.

Interpol’le ilgili tartışmalar işte tam da bu noktada başlıyor. Askeri, siyasi, dini ve ırki olarak tarafsız olması gereken teşkilat son zamanlarda otoriter ve anti-demokratik ülkelerin sopası haline gelmekle suçlanıyor.

Örgüt, Çin, Birleşik Arap Emirlikleri, İran, Rusya, Türkiye ve Venezuela tarafından ülke dışına kaçan muhalifleri köşeye sıkıştırmak için kullanılmaması konusunda uyarılıyor.

Uluslararası kuruluşlar, insan hakları kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin teşkilata yönelik eleştirileri son zamanlarda iyice arttı.

2021 yılında Özgürlük Evi’nin (Freedom House) yayınladığı bir rapora gore teşkilatın halka açık yayınladığı ‘Kırmızı Bülten’lerin yüzde 38’i Rusya’nın taleplerinden oluşuyor.

Çin de Interpol’ü Müslüman Uygur Türklerine karşı kullanmakla suçlanıyor. 1997 yılından beri 1,546 Uygur Türkü’nün Çin’in Interpol’e yaptığı başvurular sonucunda 28 değişik ülkede gözaltına alındığı ve sınır dışı edildiği tespit edildi.

Interpol’ün son aylarda yayınladığı bilgilere gore teşkilatın şu sıralar yayınladığı 66 bin 370 kırmızı bülten var ve bunların 7 bin 669’u kamuya açık.

Erdoğan rejimi ise Interpol’ü başta Hizmet Hareketi mensupları olmak üzere yurt dışındaki muhaliflere karşı kullanmakla suçlanıyor.

INTERPOL BAŞKANI BİR ANDA ORTADAN KAYBOLDU

Interpol, son zamanlarda başkanları ile de gündemden düşmüyor.

2016 yılında Genel Kurul’da Interpol’ün başkanlığına Çin Kamu Güvenliği Bakan Yardımcısı Meng Hongwei seçildi.

Teşkilatın ilk Çinli başkanı Hongwei, Eylül 2018’de Fransa’dan Çin’e geldiğinde kendisinden bir hafta boyunca haber alınamamıştı. Gözaltına alan Çin makamları da Hongwei ile ilgili bir süre hiçbir açıklama yapmadı.

Eşi, Meng’in en son Çin’e gitmek için yola çıktığını ancak uçağa binip binmediği konusunda bilgisi olmadığını, o günden beri Meng’den haber alamadığını söyleyerek kayıp başvurusunda bulundu. Bunun üzerine Fransız polisi olayla ilgili soruşturma başlattı.

Çin Kamu Güvenliği Bakanlığı, 8 Ekim 2018’de Hongwei’nin yolsuzluk soruşturması kapsamında gözaltında olduğunu açıkladı.

Interpol’e Kasım 2016’da başkan seçilen Hongwei’nin 2020’ye kadar görevde kalması bekleniyordu. Ancak Çin’de gözaltına alınınca istifa etmek zorunda kaldı ya da Çin tarafından istifaya zorlandı.

Interpol eski Başkanı Meng Hongwei

Çin hükumeti, 2 milyon dolardan fazla rüşvet almakla suçlanarak yargılanan Hongwei’nin suçunu itiraf ettiğini açıkladı.

Hongwei, ülkesinde yapılan yargılama sonucunda rüşvet almak ve görevi kötüye kullanma suçları nedeniyle 13,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Hongwei’nin Fransa’deki eşi kocasına yapılan ait suçlamaların siyasi olduğunu savundu. Fransa Hongwei’nin eşine sığınma hakkı tanıdı.

Hongwei’nin geriye kalan iki yıllık süresi boyunca Güney Koreli Başkan Yardımcısı Kim Jong-yang geçici olarak başkanlık görevine getirildi. Geçen yıl koronavirüs pandemisi nedeniyle Genel Kurul yapılamayınca Güney Koreli Başkan 3 yıl görev yaptı.

TEŞKİLATTA PARTAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALIYOR MU?

Teşkilatın yaklaşık 142 milyon euroluk bütçesi bulunuyor. Bütçenni bir kısmı üye ülkelerin polis teşkilatları tarafından sağlanıyor. Ancak son zamanlarda bazı ülkeler teşkilata kaynak sağlayarak etkinlik kurmakla suçlanıyor. Bunlardan birisi de Birleşik Arap Emirlikleri (BAE).

BAE’nin Interpol üzerindeki etkisi aslında 2015 yılında teşkilata maddi desteğini artırmasından bu yana tartışılıyor. BAE şu anda ABD’den sonra Interpol’e en fazla mali destek veren ikinci ülke konumunda.

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), 2017 yılında Interpol Vakfı’na 54 milyon dolar bağışta bulundu. Bu paranın teşkilata üye diğer 194 ülkenin bir yılda kuruma yaptığı yıllık ödemelerin tamamına eşit olduğu belirtildi.

BAE, yaptığı katkıyla 2018 yılında Interpol Genel Kurulu’na ev sahipliği yapma şansını yakaladı. BAE, 2020 yılında da Genel Kurul’a ev sahipliği yapacaktı ancak Kovid-19 pandemisi nedeniyle ertelendi.

Geçen yıl Interpol Genel Kurulu Birleşik Arap Emirlikleri’nde yapılamadı ama Abu Dabi yönetimi geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yapılan Genel Kurul’da ülkenin İçişleri Bakanlığı Başmüfettişi Ahmed el-Reisi’yi kurumun başkanlığına seçtirmeyi başardı.

YENİ BAŞKAN HAKKINDA İŞKENCE İDDİALARI BULUNUYOR

Interpol’ün yeni Başkanı Ahmet El Reisi

İstanbul’da 23-25 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilen Genel Kurul’da başkanı ve 2 başkan yardımcısı da aralarında olmak üzere Interpol Yürütme Komitesinin 13 üyesinden 12’si yeniden seçildi. Ayrıca kurumun temyiz organı olan Interpol Dosyalarının Kontrolü Komisyonu’nun yedi üyesinin tümü için seçim yapıldı

İstanbul’da düzenlenen genel kurulda, hakkında işkence iddiaları bulunan BAE’li aday Ahmed El Reisi teşkilat başkanlığına seçildi.

Interpol, seçimlerin üçüncü turunda el Reisi’nin oyların yüzde 68,9’unu alarak başkan seçildiğini açıkladı.

El Reisi dört yıl boyunca teşkilatın başkanlığını yürütecek. Interpol başkanlığı daha çok sembolik bir nitelik taşısa da teşkilatın genel kurul toplantılarına başkanlık etme gibi görevler nedeniyle önemli bir role sahip.

Teşkilatın günlük yönetiminden sorumlu olan isim ise yine Genel Sekreter Jürgen Stock olacak. Ancak Interpol Yürütme Komitesi üyeleri ve kurumun temyiz organı olan Interpol Dosyalarının Kontrolü Komisyonu’nun üyeleri kurum kararlarını etkileyebilir.

“KURUMUN İTİBARINI ZEDELEYECEK”

El-Reisi’nin adaylığı, hakkındaki işkence iddiaları nedeniyle tartışmalara neden olmuştu. Muhaliflerin keyfi şekilde tutuklanması ve işkenceye uğramasında rol oynadığı iddia edilen el-Reisi hakkında birçok suç duyurusu bulunuyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün de aralarında olduğu 20’ye yakın uluslararası kuruluş ile Avrupa Parlamentosu’nun bazı milletvekilleri, el Reisi’nin adaylığını protesto etmişti.

BAE’de daha önce gözaltına alınan ve işkence gördüğünü öne süren İngiltere vatandaşı iki kişi, el Reisi’nin adaylığının engellenmesi için kampanya yürütüyordu.

Körfez İnsan Hakları Merkezi avukatları da hükümete muhalif Ahmed Mansur’a yönelik ‘işkence ve barbarlık eylemlerinden’ sorumlu tuttuğu el Reisi’yle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu.

4 yıl boyunca Interpol’e başkanlık yapacak El Reisi ise hakkındaki suçlamaları reddediyor.

Çok sayıda insan hakları örgütü el-Reisi’nin başkan adaylığını protesto ederken Avrupa Parlamentosu’nun üç üyesi de AB Komisyonu başkanlığına bir mektup yazarak el Reisi’nin seçilmesinin Interpol’ün itibarını zedeleyeceği uyarısı yapmıştı.

El Reisi hakkındaki suçlamaları değerlendiren Interpol Genel Sekreteri Stock ise teşkilatın ülkelerin iç siyasetine müdahale etmeyeceğini söyledi.

Bütün protestolara ve iddialara rağmen El Reisi kuruma başkan seçildi. Bu da gösterdi ki uluslararası diplomaside parayı veren düdğü çalıyor.

“SİYASİ NEDENLERLE YAPILAN KIRMIZI BÜLTEN TALEPLERİNİ KABUL ETMEYECEĞİZ”

Interpol Genel Sekreteri Jürgen Stock, kurumla ilgili iddiaların artması üzerine İstanbul’da basın toplantısı düzenleyerek teşkilat konusunda oluşan şüpheleri gidermeye çalıştı

Parayı veren ülkenin etkin hale gelmesi ve haksız kırmızı bülten talepleri ile son zamanlarda çokça eleştirilen kurum İstanbul’da yapılan Genel Kurul’da bu iddialara cevap vermek zorunda kaldı.

Interpol Genel Sekreteri Jürgen Stock, insan hakları konusunda taviz vermeyeceklerini ve siyasi nedenlerle yapılan kırmızı bülten taleplerini kabul etmeyeceklerini söyledi.

Jürgen Stock, Kırmızı Bülten sisteminin suçlular ile mücadelede oldukça güçlü bir sistem olduğuna işaret etti, “Ancak işin içine siyasi talepler girerse biz yokuz” ifadesini kullandı.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi kapsamında hareket ettiklerini belirten Stock, “Interpol kanallarını kullanmaya karar veren ülke bizim kurallarımıza, standartlarımıza uymak zorunda” ifadesini kullandı. İnterpol’e üye ülkelerden birinde mülteci statüsü alan kişiye Kırmızı Bülten çıkarılmadığını bir kez daha vurguladı.

ERDOĞAN REJİMİ, 15 TEMMUZ’DAN SONRA INTERPOL’Ü KULLANMAK İSTEDİ  

15 Temmuz’dan sonra otoriterleşen Erdoğan rejimi, birçok uluslararası kurumu olduğu gibi Interpol’ü de kendi siyasi amaçları doğrultusunda kullanmaya çalıştı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2020’de yaptığı açıklamada, 2016’daki darbe girişiminden bu yana “terörizm” suçlamasıyla yaklaşık 600.000 kişi hakkında soruşturma açıldığını, 100.000 kişinin tutuklandığını ve 150.000 kamu çalışanının görevden uzaklaştırıldığını duyurmuştu.

15 Temmuz’dan sonra Hizmet Hareketi’ne karşı cadı avı başlatan Erdoğan rejimi, ilk olarak Interpol veritabanına ‘60 bin kişilik aranan şahıs yüklemesi’ yaptı. Tabii ki bu yükleme Interpol tarafından kabul görmedi. Interpol’ün 2021 yılı itibariyle toplamda 66 bin 370 hakkında kırmızı bülten çıkardığını düşünürsek sayının ne kadar çok olduğu ortaya çıkacaktır.

Interpol bir raporunda, AKP hükumeti tarafından gönderilen taleplerin inandırıcı ve hukuki delillerden yoksun olduğunu, siyasi gerekçelere dayandığının altını çizerek, veri tabanını kötüye kullandığı için darbe girişiminden sonra Türkiye’nin veri girişini kısıtlama kararı aldığını duyurdu.

USULSÜZ PASAPORT İPTALLERİ

Erdoğan rejiminin giriştiği bir diğer usulsüzlük ise kişilerin haberi olmadan yapılan pasaport iptalleri idi.

OHAL döneminde tek gecede 50 binden fazla pasaport iptal edilmiş, ardından bu rakam 300 bine kadar yükselmişti. İnterpol’e pasaport iptallerini bildiren Türkiye’nin verdiği bu karar önce uygulandı ardından İnterpol, toplu pasaport iptallerinin politik kıyım olduğu gerekçesiyle Türkiye’nin gönderdiği listeyi yürürlükten kaldırdı.

Ayrıca AKP hükumeti yurt dışında bulunan veya yaşayan Hizmet Hareketi mennsupları ve muhaliflerin pasaportlarını kullanamaması için Interpol’e pasaportların kişilerin bilgisi ve talebi olmadan kayıp veya çalıntı olduğu bildiriminde bulundu. Bazı pasaportları ise direkt olarak iptal ettiğini Interpol’e iletti.

Almanya Başbakanı Angela Merkel 2017’de RTL televizyonuna yaptığı açıklamada Türkiye’yi uluslararası polis teşkilatı Interpol’ü kötüye kullanmakla suçlayarak “Interpol’ün bu tür şeyler için kullanılamayacağını” vurguladı.

Avrupa Birliği ise 2017 yılında düzenlediği bir oturumda, Türkiye’nin Interpol’ü kötüye kullanılmasına karşı üye ülkeleri uyarmış ve aynı zamanda İnterpol yönetimine Kırmızı Bülten prosedürlerini yeniden gözden geçirmesi çağrısında bulunmuştu.

ABD Dışişleri Bakanlığı 2019’da yayınladığı İnsan Hakları Raporu’nda Gülen Hareketi’ne sempati duyan Türklerin pasaportları hakkında kayıp veya çalıntı ihbarı yapıldığını ifade etti.

INTERPOL, ÜYE ÜLKELERE ‘TÜRKİYE’NİN İPTALLERİNİ GÖRMEZDEN GELİN’ DEDİ  

2016 sonrası Türkiye’nin asılsız kayıp ve çalıntı ihbarları ile iptalleri o kadar arttı ki Interpol Türkiye’nin gönderdiği listeyi yürürlükten kaldırmakla kalmadı üye ülkelere ‘Türkiye’nin siyasi nedenlerle yaptığı pasaport iptali bildirimlerini görmezden gelin’ uyarısı yapmak zorunda kaldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın NBA yıldızı Enes Kanter’in pasaportunu iptal ederek İnterpol’den Kırmızı Bülten talebinde bulunması bunun en çarpıcı örneklerinden biri olarak kayıtlara geçti.

Durumu Endonezya’da öğrenen Kanter, ABD’ye dönemk için çıktığı yolda Romanya’da gözaltına alındı. Kanter, yaşadığı ve kariyerini sürdürdüğü ABD’ye Amerikalı siyasetçilerin devreye girmesiyle dönebildi.

2017 yılında Almanya ve İsveç dışişleri bakanları Simon Gabriel ve Margot Wallström, imzaladıkları ortak bir mektupla, AB Komisyonu’nu, Türkiye’nin İnterpol aracılığıyla yaptığı siyasi güdümlü tutuklama taleplerine karşı harekete geçmeye çağrıldı.

SÜLEYMAN SOYLU: INTERPOL BİZİ KAALE ALMIYOR

Interpol’ü kendi siyasi amaçları doğrultusunda kullanamayan AKP Hükumeti’nin rahatsızlığını 2020 yılı Kasım ayı sonunda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu dile getirdi.

Soylu, Interpol’ün, Hizmet Hareketi ile bağlantıları nedeniyle 773 kişiyi tutuklama talebini reddettiğini duyurdu. Interpol de rakamın 700’den fazla olduğunu doğruladı. Bu sayının şimdilerde 800’ü bulduğu belirtiliyor.

Soylu, Meclis’te yaptığı açıklamada, “Dört yıldır göbeğimizin bağı çatladı. İnterpol diye bir kuruluş var; kızdık olmadı, bağırdık olmadı, kavga ettik olmadı, mücadele ettik olmadı, protesto ettik olmadı. Kırmızı bülten çıkarıyoruz, kabul etmiyorlar; askıya alıyorlar, düşürüyorlar. Ve netice itibariyle, Zekeriya Öz’ü de istiyoruz, Adil Öksüz’ü de istiyoruz, istemediğimiz yok, hepsini istiyoruz, kale almıyorlar” şeklinde konuşmuştu.

INTERPOL, YOL VERMEYİNCE ADAM KAÇIRMALAR DEVREYE GİRDİ

Erdoğan rejiminin, zulümden kaçan vatandaşlarını Interpol üzerinden ‘resmi yollarla’ ülkeye geri getirme çabaları büyük bir başarısızlıkla sonuçlandı. Erdoğan rejimi de bunun üzerine Hizmet Hareketi mensuplarını yurtdışından illegal yollarla suç işleyerek getirmeye başladı.

Almanya’da devlet kanalı olan Deutschlandfunk, Erdoğan rejiminin yurtdışındaki muhalifleri kaçırmaya yönelik düzenlediği hukuk dışı operasyonlarını ele aldığı haberinde ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan adam kaçırmakla övünen tek başkan’ ifadelerini kullandı.

MİT tarafından gerçekleştirilen adam kaçırma ve zorla kaybetme olaylarının sayısı şu ana kadar 138’e ulaştı. Bunlardan en sonuncusu, bu yıl Kırgızistan’dan kaçırılan ve 1 aydan fazla alıkonulup işkence edilen ve daha sonra da Ankara’da olduğu itiraf edilen eğitimci Orhan İnandı oldu.

2019 yılında Kosova polisi, 5 öğretmen ile bir doktoru kaçırdıktan sonra MİT’e teslim etti. Kaçırılan 6 kişi Türkiye’ye getirildi ve İstanbul’da tutuklanarak cezaevine konuldu. Bu durum ülkede siyasi krize sebep oldu.

GENEL KURULA SADECE TÜRKİYE TALİP OLDU

Interpol Genel Kurulu

İnterpol Genel Sekreterliği, 89. genel kurul toplantısına gönüllü olarak ev sahipliği yapma arzusunu açıklayan tek ülke olduğu için Türkiye’nin talebini kabul etti.

İstanbul’da bu hafta gerçekleştirilen toplantıda Interpol’ün yeni başkanı, 2 başkan yardımcısı, Yürütme Komitesi’nin 13 üyesinden 12’si ve kurumun temyiz organı olan Interpol Dosyalarının Kontrolü Komisyonu’nun yedi üyesinin tümü belirlendi.

Toplantı öncesi Erdoğan rejiminin Interpol’e kesenin ağzını açtığı ve her türlü diplomatik imtiyazı sağladığı görüldü.

Toplantı öncesi ve sonrası birçok uluslararası kuruluş ve insan hakları kuruluşu Interpol’ü Erdoğan rejiminin oyuncağı haline gelmemesi konusunda uyardı.

Interpol başkanlığı daha çok sembolik bir nitelik taşısa da teşkilatın genel kurul toplantılarına başkanlık etme gibi görevler nedeniyle önemli bir role sahip. Ancak Interpol Yürütme Komitesi üyeleri ve kurumun temyiz organı olan Interpol Dosyalarının Kontrolü Komisyonu’nun üyeleri kurum kararlarını etkileyebilir.

Kurumun genel politikasında bir değişiklik olup olmadığını ve anayasasına ne kadar bağlı kaldığını önümüzdeki günlerde göreceğiz.

Yaycı-Metre kriteri: Kürtaj yaptırmayan subay ihraç edildi

Interpol’e Erdoğan’ın gölgesi düştü yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

5 yaşındaki Zülal ikinci kez hapse girdi

Cezaevindeki çekirdek ailelere bir yenisi daha eklendi. 3 yıldır Şakran’da tutuklu bulunan eğitimci Ali Uysal’ın eşi Hilal Uysal ve 5 yaşındaki kızı da aynı cezaevine gönderildi. Zülal 1,5 yaşındayken de annesiyle hapis yatmıştı.

BOLD ÖZEL – Bir çocuk daha hapse girdi. Daha önce annesi Hilal Uysal ile birlikte 7 ay hapiste kalan 5 yaşındaki Zülal, yine annesiyle birlikte cezaevine gönderildi.

Gülen Hareketi soruşturmaları kapsamında 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan ve cezası Yargıtay tarafından onaylanan Hilal Uysal önceki gün tutuklanıp yine Şakran Cezaevine gönderildi. Hilal Uysal’ın eşi Ali Uysal da üç yıldır aynı cezaevinde tutuklu bulunuyor.

Hilal Uysal, daha önceki hapis sürecinde yaşadıklarını Bold Medya‘ya şöyle anlatmıştı: “Ben oradayken kızım iki kere kaza geçirdi. Ranzadan düştü ve kampüs içerisindeki hastaneye sevk ettiler. İki saat boyunca gözlem altında tutulduk. Doktor yoktu. Kendi çocuğunuzun doktoru kendiniz olacaksınız denildi ve gönderildik.”

Gülen Hareketi soruşturmaları kapsamında 9 Mayıs 2018’de eşiyle birlikte tutuklanan Ali Uysal, kapatılan derneğe üye olduğu için 7,5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. 9 Eylül Üniversitesi İlahiyat mezunu olan Uysal, etüt merkezlerinde eğitmenlik yapıyordu.

Hilal Uysal ve kızı Zülal.

16 AYLIK MUAZ DA ANNE-BABASIYLA HAPİSTE

İzmir Şakran Cezaevinde, bir çekirdek aile daha birlikte kalıyor. Esra-Abdurrahman Aşçı, 16 aylık bebekleri Muaz ile 17 Kasım 2021’de tutuklanmıştı.

Burada bin memur var, gardiyanlar botlarıyla odamızı basıyor, koğuşun yarısı hasta

16 aylık Muaz, annesi ve babasıyla birlikte hapse gönderildi

5 yaşındaki Zülal ikinci kez hapse girdi yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Asgari ücretlinin iPhone 13 Pro Max alması için 10 ay çalışması gerekiyor

Son aylardaki dolar kurundaki yükseliş cep telefonu fiyatlarını da yükseltti. En pahalı iPhone modeli olan 13 Pro Max’ın fiyatı 29 bin TL’ye ulaşırken, bir asgari ücretlinin bu telefondan alabilmesi için 10 ay çalışması gerekiyor. Aynı telefonu asgari ücretle çalışan bir Alman bir ay çalışıp alabiliyor.

BOLD – Kurdaki sert dalgalanmalar nedeniyle fiyatlandırma yapamadığı için çevrimiçi satışlarını durduran Apple Türkiye’den ürünlere dolar zammı geldi. Bazı ürünlere 4 bin lirayı bulan zamlar yapıldı.

YÜZDE 37’Yİ BULAN ZAMLAR

Hafta başında döviz kurundaki rekor artışlar sonrası çevrimiçi satışlarını durduran Apple, ürünlerini zamlı bir şekilde yeniden satışa çıkardı. Apple, ürünlerine yüzde 37’yi bulan zam yaptı. Satışların durdurulduğu hafta ortasında 16 bin TL olan iPhone 13 Pro, 20 bin liraya çıkarken, birkaç gün önce 8 bin TL’den satılan iPhone 11’in fiyatı ise 11 bin TL’ye yükseldi. En pahalı iPhone modeli olan 13 Pro Max ise 29 bin TL’ye ulaştı.

MACBOOK FİYATLARI 50 BİN LİRAYA ÇIKTI

Apple’nin dizüstü bilgisayar modelleri de gelen zamlardan nasibini aldı. Macbook Air modellerinin başlangıç fiyatı 13 bin 500 TL’ye yükseldi. Macbook Pro’nun 13 inç modelinin fiyatı 17 bin 500 TL’den başlarken, 16 inç modelleri ise 50 bin TL’ye dayandı.

SERT YÜKSELİŞ SONRASI SATIŞLAR DURDURULMUŞTU

Türk Lirası’ndaki sert değer kaybı elektronik piyasasını etkilemiş; Apple Türkiye, kurdaki sert dalgalanmalar nedeniyle fiyatlandırma yapamadığı için çevrimiçi satışlarını durdurmuştu. Reuters’ın hesaplarına göre, telefon ve bilgisayarların yerel fiyatları liradaki ani değer kaybının ardından vergiler düşüldüğünde ABD fiyatlarının yüzde 10 altında kalmıştı.

Erdoğan’ın danışmanını eleştiren DEVA Partisi kurucusuna siyasi casusluk iddiasıyla gözaltı

Asgari ücretlinin iPhone 13 Pro Max alması için 10 ay çalışması gerekiyor yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Doları bilerek yükselttiler, yeni rota 15 TL

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarıyla 13 TL’yi aşan doların bilerek yükseltildiği ortaya çıktı. Birleşik Arap Emirlikleri’nin getirdiği dolarları yüksekten bozdurmak için kurdaki yükselişe seyirci kalındı. Ekonomistler dolardaki yeni rotayı 15 lira olarak belirledi.

BOLD ANALİZ – Ekonomik kriz sebebiyle AKP Hükumeti zor günler geçiriyor. 15 Temmuz’un finansörü olmakla suçladığı Birleşik Arap Emirlikleri’nden gelecek 10 milyar dolara muhtaç kalan Erdoğan Hükumeti, Abu Dabi’nin paralarını yüksekten bozdurmak için kurdaki yükselişi tetikledi. Piyasanın tepkisine rağmen faizin indirileceğini sürekli tekrar etti.

FAİZ YÜZDE 20’YE ÇIKMAZSA DOLAR DÜŞMEZ

Erdoğan’ın düşük faiz yüksek ihracat odaklı yeni ekonomi modelini değerlendiren uluslar arası finans kuruluşları da arka arkaya raporlar yayınladı. Goldman Sachs, Merkez Bankası’nın politika faizini 600 baz puan artırarak yüzde 14’ten yüzde 20’ye çıkartmak zorunda olduğunu raporlaştırdı. Aksi halde doların yönünün yukarıya doğru olduğuna işaret etti.

VATANDAŞ BANKADAKİ PARASINI ÇEKECEK

Societe Generale ekonomistlerinin hazırladığı raporda ise “hiperenflasyon” uyarısı yapıldı. Türk lirasına olan güvenin azalmasıyla insanların bankalardan varlıklarını çekebileceği vurgulandı. Raporda, finansal piyasalardaki istikrarın bozulduğu vurgulanarak, Türk lirasındaki değer kaybıyla ürünlere gelen zamlara yenilerinin ekleneceği aktarıldı.

YENİ BİR FAİZ İNDİRİMİ OLURSA

Alman Deutsche Bank ise yatırımcıların geçen haftaya kadar agresif bir faiz indirimini fiyatladıklarını fakat şu an halihazırda 100 baz puanlık acil bir faiz artırımına göre pozisyonlanmaya başladıklarını açıkladı.

Uluslar arası kuruluşların faiz yükselme beklentisi sonrası piyasalar Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun 16 Aralık toplantısına kilitlendi. Aralık toplantısında da faiz indirimi yapılması halinde doların önce 15 lira yolculuğuna başlayacağı tahmin ediliyor.

Lütfi Elvan’ın yardımcısı Nurettin Nebati, bakanlığa göz kırptı: Faizi indirmede kararlıyız

Doları bilerek yükselttiler, yeni rota 15 TL yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Altı ay önce kanserden ölen KHK’lı öğretmen görevine iade edildi

32 yıl sınıf öğretmenliği yaptıktan sonra 2017’de ihraç edilen ve mayıs ayında hayatını kaybeden Atilla Yalçıntaş görevine mezarda iade edildi.

BOLD – İhraç edildikten sonra kolon kanserine yakalanan Atilla Yalçıntaş, OHAL Komisyonu tarafından öldükten sonra görevine iade edildi. 7 Eylül İlköğretim Okulu’nda uzun yıllar öğrenci yetiştiren Yalçıntaş’ın eşi Munise Yalçıntaş’ı arayan memur, “Başınız sağolsun, eşiniz görevine iade edildi.” dedi.

Aydın’ın Kuşadası ilçesinde 25 yıl boyunca sınıf öğretmenliği yapan Atilla Yalçıntaş, 2017 yılında yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevden uzaklaştırıldı. Yaşadığı stresli günlerin de etkisiyle kanser hastalığına yakalanan Yalçıntaş, 2021 Mayıs’ında hayatını kaybetti. 23 Kasım’da ise aileyi şoke eden bir telefon geldi: “Başınız sağ olsun, eşiniz göreve iade edildi.”

“ÖRNEK BİR ÖĞRETMENDİ”

www.aydinhabeleri.com‘un haberine göre Atilla Yalçıntaş’ın eşi emekli öğretmen Munise Yalçıntaş, ihraç kararının ardından büyük sıkıntılar çektiklerini anlattı. Eşinin örnek bir kişiliğe sahip olduğunu söyleyen Yalçıntaş “Ne rapor ne de izin alırdı… Okulu derleyip toparlayan bir öğretmen profilindeydi. Nöbeti olmasa bile sabah çocukları sıraya sokar, içeriye alır, akşam çıkışta çocukların başında dururdu. Okulunda mesleki anlamda, kişilik anlamında olumsuz tek kelime edecek kimseye rastlayamazdınız. Onunla aynı düşünsün düşünmesin, fikirleri uyuşsun uyuşmasın, herkes de aynı şeyi düşünürdü” şeklinde konuştu.

“İHRAÇ KARARINDAN SONRA EVE KAPANDI”

İhraç kararının kendilerinde şok etkisi yarattığını söyleyen Yalçıntaş, “Bu şoku uzun süre atlatamadık. Kabullenemedik. Çünkü hak edilmeyen bir şey yaşanıyordu. Onu tanıyan herkes suçsuz olduğuna emindi. Çok sağlıklı beslenen, çok düzenli hayatı olan biriydi. Eve kapandı. Mecbur kalmadığı sürece evden çıkmıyordu. Bizim daha fazla üzülmememiz için duygularını dışarıya yansıtmadı. Yaşadığı stresli durum kanser hastalığını da tetikledi. İhraçtan 1,5 yıl sonra kansere yakalandı. Daha 59 yaşındayken Mayıs 2021’de kaybettik.” diyerek duygularını ifade etti.

“GELEN TELEFON ACIMIZI DAHA DA ARTIRDI, ADETA SARSILDIK”

23 Kasım günü ise İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden gelen bir telefon ise yaralı aileyi daha da sarstı. Telefonda görüştüğü memur, Yalçıntaş’ı arayarak eşinin göreve iade edildiğini söyledi. Yalçıntaş, “Önce başınız sağ olsun deyip sonra göreve iade edildiğini söylediler. Gelen telefon acımız daha da arttırdı, adeta sarsıldık. Sevinemedik, üzüldük. İl Milli Eğitim Müdürlüğü daha önce Aydın’da böyle bir durumun yaşanmadığını, vefat emiş bir kişinin göreve iade edilip edilemeyeceğine dair yasal bir durum olmadığını, bakanlık ile görüşülüp bir stratejik plan yapıldıktan sonra bize bilgi vereceklerini söylediler.” dedi.

“EŞİMİ ŞİKAYET EDENLERLE ADALET ÖNÜNDE HESAPLAŞACAĞIZ”

Manevi ve maddi olarak yıpranan aile ise süreci mahkemeye taşıyacak. Yalçıntaş ailesinin en çok merak etiği konu ise merhum Atilla Yalçıntaş’ın haksız yere görevden alınmasını sağlayan kişi ya da kişiler. Munise Yalçıntaş yargı yoluna gideceklerini belirterek “Asıl mücadelemiz şimdi başlıyor. Eşimi şikayet eden ve ölüme sürükleyen kişi ya da kişiler kimler? Suç işlediler ve cezalarını çekmeliler. Bu kişilerle er ya da geç muhakkak adalet önünde hesaplaşacağız. Bundan asla ve asla vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

21 aydır tutuklu Yusuf Bekmezci’ye Aziz Nesin hikayesini yaşattılar: 60 sayfalık yakarış

Altı ay önce kanserden ölen KHK’lı öğretmen görevine iade edildi yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Askeri okul öğrencilerinden sonra bu kez hedef stajyer avukatlar

Son aylarda askeri okul öğrencilerine yönelik artan gözaltılardan sonra şimdi hedef stajyer avukatlar oldu. Ankara merkezli 6 ilde 36 avukat ve stajyer avukat hakkında gözaltı kararı verildi.

BOLD – Gülen Hareketi’ne yönelik operasyonlar kapsamında Ankara merkezli 6 ilde 36 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Gözaltı kararı verilenlerin stajyer avukat  olması dikkat çekti.

ŞAFAK VAKTİ GÖZALTINA ALINDILAR

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, Gülen Hareketi’ne yönelik soruşturma kapsamında 6 ilde aralarında avukatların da olduğu 36 zanlı hakkında gözaltı kararı verildi. Başsavcılıktan yapılan açıklamaya göre, kapatılan Polis Akademisi Başkanlığına bağlı Güvenlik Bilimleri Fakültesinden ilişiği kesilen öğrenciler hakkında yürütülen soruşturmada tespit edilen fişlemeler, ardışık aramalar, HTS kayıtları, aleyhteki ifade ve teşhisler doğrultusunda şüpheliler belirlendi. Bu doğrultuda 12’si avukat ve avukat stajyeri 36 kişinin gözaltına alınması için Ankara merkezli 6 ilde operasyon başlatıldı. Sabah erken vakitte yapılan baskınlarda avukatlardan 16’sı gözaltına alındı.

AKP’yi savunmak bunlara kaldı

Askeri okul öğrencilerinden sonra bu kez hedef stajyer avukatlar yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Büyük zam öncesi vatandaş gıda stokluyor: Evler bakkala döndü

Eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez, fiyat artışları olacak endişesiyle herkesin evinin bakkal dükkânı gibi olduğunu söyledi. Eğilmez, vatandaşların ürün stoklandığı için piyasanın canlı göründüğünü söyledi.

BOLD – Her gün gelen zamlara karşı vatandaşlar evlerini yağ, un, şeker ve kuru gıda ile dolduruyor.  Gelinen noktayı yorumlayan Eğilmez, Türkiye’de geleceğe dönük tahmin yapmanın zor olduğunu söyledi. Vatandaşların ürün stokladığını kaydeden iktisatçı Eğilmez, “Kahve falı gibi; bir yol görünüyor, nereye gittiğini bilmiyoruz” dedi.

İstanbul Bilgi Üniversitesi İşletme Fakültesi “Ekonomi Buluşmaları: 2022’ye Girerken Türkiye Ekonomisi” toplantısında konuşan Eğilmez, yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü demokrasi ve güçler ayrımının biran önce sağlanması gerektiğini söyledi. Bağımsız Merkez Bankası ve TÜİK, Varlık Fonu’nun kaldırılması gibi yapısal reform çağrısı yapan Eğilmez, reform yapılmazsa 2022’nin önceki yıllardan farklı olmayacağını vurguladı.

YASTIK ALTINDAKİ 500 MİLYOR DALARLIK ALTIN VE DÖVİZ VAR

2001 krizinden hemen sonra bankalardaki her 100 liralık mevduatın 57 lirasının döviz olduğunu kaydeden Eğilmez, “Şu anda her 100 liranın 56.5 lirası dövizde. Krizden hemen sonraki noktaya gelmişiz. Türk insanının kendi parasına olan güveni oldukça azalmış, bu ciddi bir sorun. Bir günde bir ülkenin parası yüzde 25 değer kaybeder mi? Ediyor. Türkiye’nin batmasını engel olan tek şey yastık altı varlıkları. Türkiye’de toplam kayıtsız 500 milyar dolar altın ve döviz olduğu tahmin ediliyor.” diye konuştu.

AÇIKLANAN ENFLASYON GERÇEK DEĞİL

Eğilmez, “Açıklanan enflasyonla bizim hissettiğimiz enflasyon uyumlu değil. Ben uzun zaman TÜİK’e yöneltilen eleştirilere karşı çıktım. Ama artık ben de TÜİK’i savunmayı bıraktım. Enflasyon gerçek değil.  Sürekli mucize bekliyoruz. Bir şey yapacağız kur yükselecek cari açık azalacak. Böyle bir dünya maalesef yok.” ifadeleri kullandı.

Lütfi Elvan’ın yardımcısı Nurettin Nebati, bakanlığa göz kırptı: Faizi indirmede kararlıyız

Büyük zam öncesi vatandaş gıda stokluyor: Evler bakkala döndü yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Lütfi Elvan’ın yardımcısı Nurettin Nebati, bakanlığa göz kırptı: Faizi indirmede kararlıyız

AKP’de Lütfi Elvan’ın yerine Hazine ve Maliye Bakanlığı için ismi geçen Nureddin Nebati, faiz indiriminin gerekli olduğu yönünde açıklama yaptı. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın düşük faiz söylemine destek veren Nebati’nin açıklaması “Bakanlık koltuğunu istiyor” şeklinde yorumlandı.

BOLD – AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın görüş ayrılığı yaşadığı Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ı görevden alıp, yerine yardımcısı Nureddin Nebati’yi getireceği Ankara kulislerinde sıkça dillendiriliyor. Nebati ise yaptığı paylaşımla faiz konusunda Erdoğan’la aynı fikirde olduğunu açıkladı. Nebati’nin açıklamaları sonrası dolar 11.90 seviyelerinden 12.27 seviyelerine kadar yükseldi.

FAİZ KONUSUNDA ERDOĞAN’LA AYNI DÜŞÜNÜYOR

Dolar kurunda yaşanan son gelişmelerin ardından Erdoğan ile fikir ayrılığı yaşadığı ortaya çıkan Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın görevden alınacağı iddia edilirken yerine geçeceği ileri sürülen Berat Albayrak’a da yakınlığıyla bilinen Nureddin Nebati’den gece yarısı faiz açıklaması geldi. Erdoğan ile benzer düşüncede olan ve faiz indiriminde kararlı olduklarını vurgulayan Nebati, “Mevcut piyasa koşullarında politika faizinin enflasyonun altında tutulmasında herhangi bir sorun yoktur. Talep enflasyonunu azaltmak için faizlerin arttırılması gerekirken, küresel salgının neden olduğu arz enflasyonunu azaltmak için faizlerin düşürülmesi gerekmektedir” dedi.

FAİZ İNDİRMEYE KARARLIYIZ

Nebati, yaptığı paylaşımda “Son kur atağında reel sektörde türbülanslar yaşansa da ekonomimiz tüm gücünü korumaktadır. Nitekim yeni kurulan şirket sayısı geçen yıla göre artarken, kapanan ya da konkordato ilan eden şirket sayısı azalmaktadır. Karşılıksız çıkan çek oranları da tarihi dip seviyesindedir. 2013’ten beri düşük faiz politikamızı her uygulamaya yeltendiğimizde güçlü bir itirazla karşılaştık. Bu sefer bunu uygulamada kararlıyız” dedi.

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nebati’dan gece yarısı paylaşımları şu şekilde:

MEVCUT BAKAN ERDOĞAN’LA TERS DÜŞTÜ

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın “Enflasyonda maalesef arzuladığımız seviyede değiliz. Hedeflediğimiz büyümenin önkoşulu fiyat istikrarından geçiyor. Enflasyonla mücadele kararlılığımızı çok net bir şekilde gösteriyor, iç talep gelişmelerini çok yakından takip ediyor, gerektiğinde makro ihtiyati tedbirleri gecikmeden alıyoruz. Enflasyonla mücadelede kararlı olduğumuz sürece döviz kuru istikrara kavuşacak, ülke risk primi düşecektir” açıklaması Erdoğan’ın tepkisini çekmişti. Erdoğan bu konuda “Bu mücadelede beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar, kusura bakmasınlar. Bu yolda ben, faizi savunanla beraber olamam, olmam. Bu görevde olduğum sürece faizle mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim ve enflasyonla mücadelemi de sürdüreceğim” demişti.

 

Erdoğan Arap Şeyhini memnun etti Sedat Peker’in interneti kesildi: Kavala dosyasını Erk Acarer paylaştı

 

Lütfi Elvan’ın yardımcısı Nurettin Nebati, bakanlığa göz kırptı: Faizi indirmede kararlıyız yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Erdoğan’ın danışmanını eleştiren DEVA Partisi kurucusuna siyasi casusluk iddiasıyla gözaltı

AKP’li Cumhurbaşanı Tayyip Erdoğan’ın danışmanı Oktay Saral’ı eleştiren DEVA Partisi Kurucular Kurulu üyesi Metin Gürcan, siyasi casusluk iddiasıyla gözaltına alındı.

BOLD – DEVA Partisi kurucusu, emekli binbaşı ve akademisyen Metin Gürcan, siyasi casusluk suçlamasıyla gözaltına alındığını duyurdu.

ŞAFAK VAKTİ EVİ BASILDI

Sabaha doğru evine polisler tarafından baskın yapılan DEVA Partisi Kurucular Kurulu üyesi Metin Gürcan gözaltına alındığını açıkladı. Gözaltı gerekçesinin “siyasi casusluk” olduğunu belirten Gürcan, yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: “Siyasi casusluk suçlaması ile göz altına alınıyorum. Polisler evde… Arama yapıyorlar. Şok oldum. Desteğiniz istiyorum.”

ERDOĞAN’IN DANIŞMANI SARAL’I ELEŞTİRMİŞTİ

Gürcan son tweetlerinde, AKP yetkililerinin daha önceden 15 Temmuz darbe girişiminin finansörü olmakla suçladığı Birleşik Arap Emirlikleri ile çeşitli anlaşmalar imzalanmasını eleştiren muhalefete, Cumhurbaşkanı Danışmanı Oktay Saral’ın verdiği yanıtı eleştirmişti. Saral’ın sözlerini alıntılayan Gürcan, “Bu kafa Venezuela, Türkmenistan, Kuzey Kore kafası. Türkiye hala bir diktatörlük değilse, bu AKP genel başkanının diktatör olmak istememesinden değil; Türkiye’de her şeye rağmen muhalefetin hala çok güçlü ve çoğulcu olmasından, sivil toplumun demokrasi bilincinin gücündendir” demişti.

EKONOMİK KURTULUŞ SAVAŞIMIZIN SPONSORU OLDULAR

BAE ile imzalanan anlaşmaya ve iktidarın dış mihraklar söylemine de tepki gösteren Gürcan “Geldiler. En Dış Mihraktılar. Şimdi ‘Ekonomik Kurtuluş Savaşımızın’ sponsoru oldular. Batan geminin kelepir malları için 10 milyar doları ateşleyecekler(miş). Bakalım ne kadarını ateşleyecekler? Neleri aldılar? Hangi imtiyazlarla aldılar? Neler ileride uluslararası tahkime gidecek? Göreceğiz” demişti.

 

Erdoğan’ı onaylayanlar azalıyor her yerde ‘istifa’ sesleri

Erdoğan’ın danışmanını eleştiren DEVA Partisi kurucusuna siyasi casusluk iddiasıyla gözaltı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

25 Kasım 2021 Perşembe

Erdoğan Arap Şeyhini memnun etti Sedat Peker’in interneti kesildi: Kavala dosyasını Erk Acarer paylaştı

BAE Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan ülkesine 10 milyar dolarlık anlaşmalarla döndü, video ve paylaşımlarını bu ülkeden yayınlayan Sedat Peker’in ise interneti kesildi. Yarın duruşması olan Osman Kavala ile ilgili bilgileri ise gazeteci Erk Acarer kendi hesabından paylaştı.

BOLD – Birleşik Arap Emirlikleri’nin Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan, resmi temaslarda bulunmak üzere Ankara’ya geldi. Al Nahyan, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüştü. Görüşme sonrası Türkiye ile BAE arasında, 9 alanda Türkiye’ye doğrudan yatırımları içeren anlaşmalar imzalandı.

Yatırım anlaşmaları enerji, petrokimya, teknoloji, ulaşım, altyapı, sağlık, finansal hizmetler, gıda ve tarım alanlarını kapsıyor.

10 milyar dolar hacimli anlaşma iki ülkeyi de memnun etti.

YILLAR SÜREN KAN DAVASI BİTTİ

Al Nahyan, yıllarca AKP’liler tarafından 15 Temmuz’u finanse etmekle suçladı. İki ülke arasında yıllardır soğuk rüzgarlar esiyordu.

AKP’nin can düşmanı Sedat Peker de videoları ve tweetlerini BAE’den paylaşıyordu. Gazeteci Erk Acarer, Sedat Peker’in kaldığı konuta internet verilmediğini duyurdu.

Peker, yarın duruşması olan Osman Kavala hakkında vermeyi planladığı bilgileri kendi hesabından paylaşamadı. Acarer, Peker’den aldığı bilgileri paylaştı.

Acarer’in paylaşımı şöyle:

“Kamuoyuna… Sedat Peker’in bulunduğu mekan ve kullandığı eve artık internet erişimi yok. 2 gün önce kendisi tarafıma önemli bir meseleyi aktarmış ve bu konuda paylaşım yapacağını söylemişti.

Yarın kritik bir duruşma olduğu için ve kendisinin bu bilgiyi aktarma şansının bulunamadığını düşündüğüm için bu bilgi ve konuşulanları kamuoyuna aktarmayı uygun buluyorum.

Aktardığı konu Osman Kavala’ydı. Geçmişte yaşanan bir rahatsızlığı dile getirdi. Türkiye’nin silah savunma sanayinde çok geri olduğu yıllar olduğunu söylemişti. Yıl 1998. Ancak o zaman Kavala’nın savaş uçaklarının yazılımını yapan bir firması vardı.

Kavala bu firmayı ABD’li bir yatırımcıya satacaktı. Fakat tam bu noktada, devreye ‘çok önemli’ bir kişi girdi: Korkut Eken! Kavala’ya firmasını Türkiye’ye ait bir firmaya satmasını istedi!

Bu ricayı ileten ise Sedat Peker’di. Hem dönemin arşivini hem de Peker’in ifadelerinin olduğu belgeyi iliştireceğim. Peker, Eken’in bu ricasını şirketin hem yöneticisi hem CEO’su Zeki Türkkan vasıtası ile Kavala’ya aktardı.

Kavala Amerika’ya satılacak şirketi 4/1 fiyata Türkiye’nin istediği firmaya sattı. Sedat Peker bana yaptığımız ikili görüşmede özet olarak şunları ifade etmişti: “Bunun şahidi olarak, bu paylaşımı dava öncesi yapmak boynumun borcudur.”

Şöyle devam etti: “Kendini, dindar, milliyetçi ve milli diye tanıtan iş adamları, 3 milyon dolarlık malzemeyi 50 milyon dolara, Savunma Sanayi Başkanlığına sattılar. Casus Kavala mı? Akıl ermiyor!”

Sedat Peker, bu aracılıktan tek kuruş almadığını da belirtirken, tüm meblağ olan 200 bin Doları Korkut Eken’in aldığını da işaret etti! Zaten ifadesi de bu yöndeydi!

İşte bir yanda mukaddesatçı yerli-milli iş insanları. Diğer yerde ajanlıkla suçladığınız, mesnetsiz Gezi suçlamalarının göbeğine koyduğunuz Osman Kavala! Yazık ettiğiniz yaşamlar.”

Erdoğan’ı onaylayanlar azalıyor her yerde ‘istifa’ sesleri

Erdoğan Arap Şeyhini memnun etti Sedat Peker’in interneti kesildi: Kavala dosyasını Erk Acarer paylaştı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »