13 Şubat 2021 Cumartesi

Beklenen oldu, Trump Senato’da Cumhuriyetçilerin oyuyla aklandı

Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın 6 Ocak’taki Kongre baskını nedeniyle azledilmesine ilişkin oylama Senato’da yapıldı. 7 Cumhuriyetçi senatörün de desteğine karşın Trump’ın azledilmesi için gereken 67 sayısına ulaşılamadı.  

BOLD – ABD’deki Kongre baskınındaki rolü gerekçesiyle Demokratların suçladığı ve ikinci kez azil istemiyle yargılanan ilk başkan olan eski ABD Başkanı Donald Trump, Senato’da yapılan oylamayla aklandı.

57 SENATÖR AZLEDİLMESİNİ İSTEDİ

Senato Genel Kurulunda 5 gün süren yargılama sonrasında kapanış sunumlarının ardından yapılan oylamada 57 senatör Trump aleyhinde oy kullanırken, 43 senatör ise Trump’ın suçsuz olduğu yönünde oy verdi. Böylece 100 sandalyeli Senato’da suçlu bulunabilmesi için en az 67 senatörün oyu gerekirken; Trump, hakkındaki “halkı isyana teşvik” başlıklı azil suçlamasından aklanmış oldu. 5 gün süren azil yargılaması, ABD tarihindeki en hızlı azil süreci olarak kayıtlara geçti.

Berlin’den Ankara’ya “Her yer Boğaziçi her yer direniş” mesajı

medyabold
Devamını Oku »

Berlin’den Ankara’ya “Her yer Boğaziçi her yer direniş” mesajı

Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan rektör Melih Bulu’ya yönelik protestolar Türkiye’den taştı. Almanya’nın başkenti Berlin’in en önemli meydanlarından Oranienplatz’da yapılan eyleme korona tedbirleri ve soğuk havaya rağmen yüzlerce kişi katıldı.

BARBAROS KAYA | BOLD

Boğaziçi Üniversitesi mezunu öğrencileri tarafından kurulan Berlin Boğaziçi Dayanışması 6 haftadır Boğaziçi rektörü Melih Bulu’yu protesto ediyor. Yapılan protestolarda Berlin Boğaziçi Dayanışması tarafından Türkçe ve Almanca basın bildirisi okundu. Okunan bildiride öncelikle Türkiye’de ki eylemlerde gözaltına alınan kişilerin serbest bırakılması talep edildi. Bildiride kayyum rektör Melih Bulu’nun istifa etmesi de istendi.

Eylemde tarihçi yazar Emrah Cilesun konuşma yaptı. Cilesun, “Baskının ve sömürünün olduğu her yerde isyan vardır ve isyan meşrudur. Bu eylemlerin ne kadar süreceği benim için önemli değil, önemli olan bu baskıya ve sömürüye karşı isyan var mı yok mu önemli olan bu. İkincisi bu baskı ve sömürüye karşı isyanın nereye doğru evrileceği sorusu” dedi.

DERS ÇIKARDILAR

Cilesun, Boğaziçi Üniversitesi direnişçilerine karşı yapılan bir eleştiriyi de dile getirdi. “Türkiye’de daha önce HDP belediyelerine, cemaat üniversitelerine atanan kayyumlara karşı kayıtsız kalan kitlenin samimiyetinin sorgulanması doğru mu” sorusunu sorduktan sonra Boğaziçili öğrencilerin bundan ders çıkardığı tespitini yaptı:

“Bir öğrenci ile konuştum. Geçmişte bir fanusun içinde büyüdüklerini, keşke daha evvelden uyansaydık itirafını yaptığını anlattı. Bu bence çok önemli bir şey. Şimdi bu insanlara kalkıp ne diyeceğiz? Niye daha evvelden uyanmadın? Niye daha evvelden aklın başına gelmedi? Altta kalanın canı çıksın, oh olsun, denmez. Adam uyanmış, şimdi uyanmış ve onu kucaklayıp mücadelesine yardım etmek gerek.”

Protestolarda pankartlarda ‘Asla boyun eğmeyeceğiz’ mesajları yer adlı. Protestonun sonunda uygulanan açık mikrofon uygulaması ile eyleme katılan bir çok kişi fikirlerini topluluk önünde dile getirdi. Evrensel İnsan Hakları Derneği ve Berlin Halk Meclisi gibi kimi derneklerin de destek verdiği eyleme, Alman parlamentosundan milletvekilleri de katıldı.

medyabold
Devamını Oku »

İş bulamayan üniversite mezunlarının sırtındaki yük 5.5 milyar liraya çıktı

5 milyon üniversite öğrencisinin Kredi Yurtlar Kurumu’na olan borçları, 5.5 milyar liraya kadar çıktı. Borçlara yıllık yüzde 19.2 faiz uygulanırken; CHP, 5 milyon öğrenciye ait borcun silinmesi çağrısında bulundu.

BOLD – 5 milyon üniversite öğrencisinin Kredi Yurtlar Kurumu’na (KYK) olan borçları, yıllık yüzde 19.2 gecikme zammıyla beraber 5.5 milyar liraya kadar yükseldi.

İŞSİZ GENÇLER BORÇLARI DÜŞÜNÜYOR

Üniversite okuyan öğrencilerinin Kredi Yurtlar Kurumu’na ödemesi gereken borçlar 5.5 milyar liraya kadar çıktı. Borç miktarlarına her sene enflasyon oranın üzerinde üzerinde, yüzde 19.2 gecikme zammı ekleniyor. İşsizlikle boğuşan gençler, KYK borçlarını nasıl ödeyeceklerini kara kara düşünüyor.

CHP BORÇLARIN SİLİNMESİNİ İSTEDİ

Söz konusu konuyla ilgili CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, 5 milyon öğrenciye ait borcun silinmesi çağrısında bulundu. Ödenemeyen öğrenim kredisi borçlarının gençlerin kabusu olmaya devam ettiğini belirten Şevkin, “Her 3 üniversite mezunu gencimizden 1’i işsiz. Üniversiteyi bitirmelerine rağmen yıllarca iş bulamayan milyonlarca üniversite mezunumuz bir de hacizle karşı karşıya kaldı. İş bulamadığı için öğrenim kredisi borcunu ödeyemeyen gençlerimizin kanayan yarasına merhem olunmalı ve sosyal devlet ilkesinden hareketle bu borçlar silinmeli” dedi.

Berlin’den Ankara’ya “Her yer Boğaziçi her yer direniş” mesajı

 

 

medyabold
Devamını Oku »

Cezaevinde koronavirüs kapan KHK’lı öğretmen hayatını kaybetti

20 gündür Manisa Merkezefendi Hastanesi’nde yoğun bakımda bulunan tutuklu öğretmen Ersoy Karamustafa bugün öldü. Karamustafa 44 yaşındaydı.

BOLD ÖZEL – Ağustos 2016’dan bu yana Manisa T Tipi’nde tutuklu KHK’lı din kültürü öğretmeni Ersoy Karamustafa bugün hayatını kaybetti. 20 gündür yoğun bakımdaydı. 9 Nisan’da tahliye olacaktı ve iki oğluna kavuşacaktı. Eşi Serpil Karamustafa da 2 yıldır aynı cezaevinde tutuklu.

“EN SON AŞAMADA HASTANEYE GÖTÜRÜLDÜ”

En son Manisa Turgutlu’da öğretmenlik yapan Ersoy Karamustafa 1 Eylül 2016’da çıkarılan KHK ile ihraç edilmişti. Cemaat soruşturmaları kapsamında tutuklanan Karamustafa 3 tanık ifadesine dayanılarak örgüt üyesi olduğu iddiasıyla yargılandı ve 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Karamustafa ölmeseydi 9 Nisan’da denetimli serbestlik hakkı kazanacaktı. Aile yakınlarının verdiği bilgiye göre Karamustafa en son aşamada hastaneye götürüldü.

Ersoy Karamustafa’nın eşi Serpil Karamustafa 24 Aralık 2018’den beri aynı cezaevinde tutuklu. Cemaat soruşturmaları kapsamında tutuklanan Serpil Karamustafa ‘bize dini sohbet veriyordu” diyen tanıkların ifadelerine dayanılarak 8 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Karamustafa çiftinin 15 ve 10 yaşında iki oğlu bulunuyor.

medyabold
Devamını Oku »

Meclis’te vekillerin kuzu etini 10 liraya yemesi halkın tepkisini çekti

Halk her geçen gün artan mutfak masrafları ile mücadele ederken, temsilcileri konumundaki vekillerin ucuza yemek yemelerinin ortaya çıkması tepkilere yol açtı. Meclis’te kuzu parça bugu ve pilavın 10 liradan satıldığı ortaya çıktı.

BOLD – Mutfakların vazgeçilmezi un, yağ, şeker, bakliyat ürünleri başta olmak üzere gıdadaki fahiş fiyat artışları devam ediyor. Halk evine et alamazken Meclis lokantasında et yemeklerinin çok uygun fiyata sunulması tepki çekti.

ERDOĞAN GIDA SATICILARINI SUÇLADI

Koronavirüs salgını nedeniyle ekonomik zorluklar giderek artıyor. Geliri azalan halk, yeterli gıda da alamıyor. Halkın tepkisini çeken gıda fiyatlarındaki bu artışlar, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da gündemine girdi. Erdoğan konuya ilişkin, “Üç beş aç gözlü tüccarın milletimizin ekmeğini, aşını zehir etmesine, vatandaşlarımızın ezilmesine tahammül edemeyiz. Bu süreci devam ettirecek olursanız çok ağır cezalar sizleri bulabilir” demişti.

MECLİS’TEKİ 10 LİRALIK ETLİ YEMEK TEPKİ ÇEKTİ

Marketlerde 5 litrelik ayçiçek yağının 85 TL olması, yumurta, şeker ve un olmak üzere birçok sebze meyve ve temel gıda ürünlerinin kısa sürede büyük oranda zamlanması halkın son zamanlardaki en önemli gündemi oldu. Bu noktada TBMM lokantasında kesilen bir yemek fişi ise yine gündem oldu. Sosyal medya kullanıcıları, marketlerdeki fiyatlara isyan ederken Meclis lokantasında mercimek çorbası ve cacığın 2 TL, kuzu parça ve bulgur pilavının ise 10 TL olmasına tepki gösterdi.

Kovid-19 tedavisi gören Kadir Topbaş hayatını kaybetti

medyabold
Devamını Oku »

Kocaeli’nde 5 günde 4 genç intihar etti

Adıyaman’dan Kocaeli’ye çalışmak için gelen inşaat işçisi Ünal Çetinkaya, ekonomik nedenlerle intihar etti. Çetinkaya’nın intiharı ile birlikte Kocaeli’nde son 5 günde intihar eden genç sayısı 4’e yükseldi.

BOLD – Adıyaman’dan Kocaeli’ye çalışmak için gelen 25 yaşındaki inşaat işçisi Ünal Çetinkaya, ekonomik sebepler sonucu intihar etti. Bu intihar vakası ile birlikte Kocaeli’de 5 günde 4’üncü genç intiharı yaşanmış oldu.

“MADDİ SORUNLARDAN DOLAYI NELER YAPTIĞIMI BİLMİYORUM”

Çetinkaya, sosyal medya hesabından yaptığı son paylaşımda şu ifadeleri kullandı: “Son zamanlarda maddi sorunlardan dolayı neler yaptığımı bilmiyordum. Kadınlara lütfen saygı gösterin, incitmeyin, şiddet uygulamayın, konuşmayı deneyin, ön yargılı olmayın, affetmeyi bilin. Sizleri seviyorum. Hoşça kalın.” Evrensel’den Hasret Gültekin Kozan’ın haberine göre, ailesi tarafından cenazesi teslim alınan Ünal’ın Adıyaman’da defnedileceği öğrenildi.

İNTİHAR EDEN GENÇ SAYISI 4 OLDU

Kocaeli’de pazartesi gününden bu yana 4 genç hayatına son verdi. 28 yaşındaki Kartepe Belediyesi CHP Meclis Üyesi Tugay Adak’ın ardından Gölcük’te 26 yaşındaki Ahmet Tarı, Gebze’de 32 yaşındaki Samet Özer ve Ünal Çetinkaya, ekonomik sorunlarının etkisiyle intihara sürüklendi.

 

AKP’ye göre ‘fikir özgürlüğü olmayan’ ABD ve AB’den Türkiye’ye göç yaşanıyor

medyabold
Devamını Oku »

Erdoğan, Sabah Gazetesi yazarını OECD Daimi Temsilciliğine atadı

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı OECD Daimi Temsilciliği’ne Sabah gazetesi yazarı Kerem Alkin’i atadı. 

BOLD – AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kendisine yakınlığı ile bilinen Sabah gazetesinde yazarlık yapan Kerem Alkin’i OECD Daimi Temsilciliğine atadı. Atama Resmi Gazete’de yayımlandı.

ERDEM BAŞÇI’NIN YERİNE ATANDI

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından imzalanan Büyükelçiler Kararnamesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Erdoğan tarafından imzalanan Büyükelçiler Kararnamesi’nde OECD Daimi Temsilcisi Erdem Başçı merkeze çekildi. Merkeze çekilen Erdem Başçı’nın yerine Sabah Gazetesi yazarı Kerem Alkin getirildi.

ERDOĞAN’A SOSYAL MEDYADAN TEŞEKKÜR ETTİ

Alkin, atama kararının Resmi Gazete’de yayımlanması sonrası sosyal medya hesabından “İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD) nezdinde devletimiz ve milletimizi en iyi şekilde temsil etmek üzere, Daimi Temsilcilik görevine takdir ve tensipleri nedeniyle Sayın Cumhurbaşkanımıza, destekleri için Sayın Dışişleri Bakanımıza ve güvenenlere şükranlarımı sunarım” diye teşekkür etti.

AKP’ye göre ‘fikir özgürlüğü olmayan’ ABD ve AB’den Türkiye’ye göç yaşanıyor

medyabold
Devamını Oku »

Üç aylarda Time To Help’ten yardım kampanyası

Time To Help, üç aylarda ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak amacıyla yardım kampanyası başlattı. Kampanyaya telefonlar üzerinden sms atarak, PayPal veya banka hesabı üzerinden destekte bulunmak mümkün.

BOLD – ‘Yardım Zamanı’ sloganı ile dünyanın dört bir yanında ihtiyaç sahiplerine ulaşmaya çalışan Time To Help, üç aylar için yardım kampanyası başlattı.

Kampanyaya katılım bedeli iftar için 10 euro, yardım paketi için ise 150 euro olarak belirlendi. İsteyenler daha fazla yardımda bulunabilir. Kampanyaya katılmak isteyenler cep telefonları üzerinden sms atarak ve banka veya PayPal hesabı üzerinden destek verebilirler.

3 AYLAR BAŞLADI

Diğer yandan, İslam alemi için önemli gün ve geceleri içinde barındıran üç aylar 13 Şubat Cumartesi günü başladı. Recep, Şaban ve Ramazan aylarını içine alan 3 aylarda Regaip Kandili, Miraç Kandili, Berat Kandili ve Kadir Gecesi yer alıyor.

3 ayların başlangıcı olan Recep ayında yer alan Regaib kandili 18 Şubat, Miraç kandili ise 10 Mart’ta. Şaban ayı içinde yer alan Berat kandili 27 Mart günü idrak edilecek.

Diğer yandan 13 Nisan’da başlayacak olan Ramazan ayı, 12 Mayıs’ta sona erecek.

medyabold
Devamını Oku »

Kovid-19 tedavisi gören Kadir Topbaş hayatını kaybetti

Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş vefat etti. Koronavirüse yakalandıktan sonra hastaneye kaldırılan Topbaş, yaklaşık 3 aydır hastanede tedavi görüyordu.

BOLD – 75 yaşındaki Kadir Topbaş tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş, 16 Kasım 2020’de koronavirüs sebebiyle hastanede tedavi altına alınmıştı.

Yaklaşık 3 aydır hastanedeki tedavisi süren Topbaş, durumunun ağırlaşması üzerine 4 Aralık’ta yoğun bakıma alınmış ve entübe edilmişti.

KADİR YOPBAŞ KİMDİR?

Kadir Topbaş, Artvin ilinin Yusufeli ilçesinde bağlı Altıparmak köyünde 1945 yılında doğdu. Orta öğrenimine Işık Lisesi’nde başlayıp İstanbul İmam Hatip Lisesi’nde tamamladı. 1972 yılında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden, 1974 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu.

ERDOĞAN’LA YAŞADIĞI PROBLEMLER İSTİFA GETİRDİ

Uzun yıllar serbest mimar olarak çalışan Topbaş 1999 yerel seçimlerinde Fazilet Partisi’den Beyoğlu Belediye Başkanlığı’na seçildi. 28 Mart 2004 tarihli seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı oldu ve 3 dönem görevine devam etti. Ancak görevinden 2017’de AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile yaşadığı problemlerin ardından tartışmalı bir şekilde istifa etmek zorunda kaldı.

Vefat haberinin ardından Erdoğan, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı, kıymetli yol arkadaşımız Kadir Topbaş’ın vefatını derin bir teessürle öğrendim.  Kadir Bey’i, İstanbul’a ve ülkemize kattıklarını unutmayacağız. Kendisine Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine ve milletimize başsağlığı diliyorum” mesajını paylaştı.

‘HAİNLER MEZARLIĞI’ FİKRİNİN SAHİBİ

Topbaş ayrıca 15 Temmuz’un ardından İstanbul’da hainler mezarlığı yapılması fikrinin kendine ait olduğunu söylemişti.

Özleyiş Topbaş’la evli olan Kadir Topbaş’ın üç çocuğu var.

medyabold
Devamını Oku »

The Sun firari iş insanı Galip Öztürk’ün taşıyıcı annelikle 10 çocuk sahibi olduğunu yazdı

Türkiye’de cinayete azmettirmekten müebbet hapis cezası alan ve taşıyıcı annelik yöntemiyle 10 çocuk sahibi olan firari iş insanı Galip Öztürk, The Sun’a konu oldu. Gazetenin haberine göre Öztürk, firar ettikten sonra Gürcistan’a yerleşti.

BOLD – Metro Holding’in patronu firari Galip Öztürk, İngiltere’nin çok okunan gazetelerinden The Sun’a dikkat çeken bir haberle konu oldu. Gazete, Öztürk’ün Rus eşi ile birlikte Gürcistan’a yerleştiğini ve taşıyıcı annelik yoluyla 10 çocuk sahibi olduğunu yazdı.

Cinayete azmettirme suçlamasıyla müebbet hapis cezası onanan Metro Holding’in patronu firari Galip Öztürk’ün Batum’daki hayatı ortaya çıktı. İngiliz The Sun gazetesi, Galip Öztürk ve 23 yaşındaki Rus eşi Christina Öztürk’ü mercek altına aldı.

TAŞIYICI ANNE İLE 10 ÇOCUK

T24’ün haberine göre çiftin taşıyıcı anneyle 10 biyolojik çocuğu olduğunu yazan gazete, çiftin aileyi daha da genişletmek istediğini aktardı. The Sun’a göre Christina Öztürk, taşıyıcı anne yöntemiyle daha fazla çocuk sahibi olmayı hedeflediğini aktardı. Gürcistan’da taşıyıcı anneliğin serbest olduğu aktarılan haberde, bir çocuğun dünyaya gelmesi için yaklaşık 8 bin sterlin (77 bin TL) ücret ödendiği anlatıldı.

GALİP VE CHRİSTİNA ÖZTÜRK DAHA FAZLA ÇOCUK İSTİYOR

Sosyal medya paylaşımlarında 105 çocuk rakamını verdiğini ancak bunun rastgele bir rakam olduğunu ifade eden Christina Öztürk, “En sonunda kaç çocuğumuz olacak bilmiyorum ama 10’da durmayı planlamıyoruz. Henüz rakamı konuşmak için hazır değiliz. Her şeyin bir zamanı var” diye konuştu.

Çiftin Batum’da yaşadığını yazan gazete, Moskova doğumlu Christina’nın kızıyla tatil için geldiği Batum’da Galip Öztürk’le tanıştığını ve evlendikten sonra buraya yerleştiklerini okuyucularına duyurdu.

METRO TURİZM SKANDALLARI GÜNDEMDEN DÜŞMÜYOR

Kuvvet Köseoğlu’nun öldürülmesi olayında hakkında verilen müebbet hapis cezasını daha önceden öğrenen Galip Öztürk, 2018 yılında Gürcistan’a kaçmıştı. Öztürk’ün sahibi olduğu Metro firması ise sık sık şehirlerarası yollarda yaptığı kaza ve personelinin karıştığı gayri ahlaki olaylarla gündeme geliyor.

medyabold
Devamını Oku »

“Dünüre milyonluk ihale” haberine erişim yasağı

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dünürü ve Bilal Erdoğan’ın kayınpederi Orhan Uzuner’le ilgili haberlere erişim engeli getirildi. Yasak getirilen haberde Uzuner’in Kayseri’de aldığı kamu ihaleleri yer alıyordu.

BOLD – Haberlere erişim yasağı uygulaması bu sefer Bilal Erdoğan’ın kayınpederi Orhan Uzuner için devredeydi. Birgün gazetesinin “Temel atma töreninden iki ay sonra açıklandı: Dünüre milyonluk ihale” başlığıyla 7 Şubat’ta yayımlanan haberine erişim engeli getirildi.

Uzuner’le ilgili haberlere “kişilik haklarının ihlal edildiği” gerekçesiyle, İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Hakimliği tarafından erişim engeli getirildiği açıklandı.

Cumhuriyet gazetesinin haberine İfade Özgürlüğü Derneği’nden yapılan açıklamada erişim engeli kararına ilişkin şu ifadelere yer verildi: “Kayseri Anafartalar – Şehir Hastanesi – YHT Garı Tramvay Hattı Projesi’nin ihalesinin, Kolin İnşaat ile Bilal Erdoğan’ın kayınpederi Orhan Uzuner’in yönetim kurulu üyesi olduğu Uzka İnşaat’a verildiğiyle ilgili haberler, kişilik hakları ihlali gerekçesiyle, İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Hakimliği‘nin 10 Şubat 2021 tarih ve 2021/677 sayılı kararı ile erişime engellendi.”

HABERDE NE VARDI?

Erişim engeli getirilen haberde ise Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 13 Ağustos 2020 tarihinde düzenlediği “Kayseri, Anafartalar-Şehir Hastanesi-YHT Garı Tramvay Hattı İnşaatı Projesi” ihalesinin 376 milyon 493 bin TL’ye Kolin İnşaat ve Uzka İnşaat İş Ortaklığı’na verildiği belirtiliyordu.

Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yer alan bilgilere göre de ihalenin verildiği iki şirketten biri olan Uzka İnşaat’ın yönetim kurulu üyesi, Bilal Erdoğan’ın kayınpederi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da dünürü olan Orhan Uzuner.

 

medyabold
Devamını Oku »

Koronavirüse rağmen kongreye katılan AKP’li başkan Kovid-19’a yakalandı

Çorum AKP Kadın Kolları Başkanı Meryem Demir, salgın kurallarına uyulmadan yapılan Kadın Kolları Kongresi sonrası koronavirüse yakalandı. Meryem Demir 10 gün evinde karantinaya alındı.

BOLD – Çorum AKP Kadın Kolları Başkanı Meryem Demir, başkan seçildiği Kadın Kolları Kongresinden hemen sonra koronavirüse yakalandı.

KONGRE SONRASI TESTİ POZİTİF ÇIKTI

Cumhuriyet’ten Seyfettin Mete’nin haberine göre AKP Kadın Kolları Kongresi 8 Şubat tarihinde yoğun bir katılımla Anitta Otel’de yapıldı. Koronavirüsle mücadele kurallarına uyulmadan yapılan kongre sonrası Çorum AKP Kadın Kolları Başkanı Meryem Demir’in koronavirüs testi pozitif çıkarken, Demir’in evinde 10 gün karantinada kalacağı ve tedavisine evinde devam edileceği öğrenildi.

ERDOĞAN, KORONAVİRÜSE RAĞMEN KONGREYE KATILANLARA TEŞEKKÜR ETMİŞTİ

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 1 Şubat’ya yapılan partisinin il kongrelerine telekonferans sistemiyle canlı olarak bağlanmış, yükselen Kovid-19 vaka sayılarına rağmen kongre salonlarını dolduran partililere teşekkür etmişti.

 

Son bir yılda ekonomik krize yenilen 51 esnaf intihar etti

medyabold
Devamını Oku »

Demirtaş: Seçim 2023’e kalmaz

HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’tan erken seçim çıkışı geldi. Demirtaş “Seçimin 2023’e kalmayacağını düşünüyorum. Tüm koşullar hükumeti erken seçime zorlayacaktır” dedi.

BOLD – HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, gündemi cezaevinden değerlendirdi. Erken seçim tartışmalarına giren Demirtaş, iktidarın seçime gitmeye mecbur olduğunu ileri sürdü.

“KOŞULLAR HÜKUMETİ ERKEN SEÇİME ZORLAYACAK”

Ot Dergi’den Ertuğrul Mavioğlu’nun sorularına cevap veren Demirtaş “Seçimin 2023’e kalmayacağını düşünüyorum. Tüm koşullar hükumeti erken seçime zorlayacaktır. Açlık, yoksulluk ve büyük çöküş, toplumsal patlamalara yol açmadan hükümet, erken seçimle görevi yeni bir siyasi anlayışa devretmeyi kendiliğinden isteyebilir. Bu hiç de ihtimal dışı değildir. Hükumetin yapacağı en akıllıca hamle de budur. Ama gelin görün ki, ‘AKP’ ve ‘akıl’ sözcükleri aynı cümlede yan yana gelince bile tuhaf görünüyor. Biz mücadele etmeye devam edelim, o sandık er geç kurulacak nasılsa” ifadelerini kullandı.

Demirtaş’a “Kendinizi politik rehine olarak tanımlıyorsunuz. Size göre ne olursa rehinlik haliniz son bulur ve özgürlüğünüze kavuşursunuz” diye soruldu. Demirtaş ise “Beni içeride tutanlar, bunun siyasi ve ekonomik faturasını ödeyemeyecek hale geldiklerinde veya seçimde faturayı tümden ödeyip iktidarlarını kaybettiklerinde yargı üzerindeki baskı azalacak ve belki de o zaman adil yargılanma hakkımı kullanabileceğim” diye cevap verdi.

“BEDELLERİ ÖDETECEĞİZ”

Cezaevinde hiç tahliye talebinde bulunmadığını belirten Demirtaş, “Unutmasınlar, beni burada tuttukları her günün bir faturası var ve bunu ödemekten asla kaçamayacaklar, kaçamıyorlar zaten. Kendileri bilirler. Ben bugüne kadar bir defa bile tahliye talebinde bulunmadım. Gerisini onlar düşünsün. Hapiste olmayı övecek, normalleştirecek değilim. Ancak madem beni buraya attılar, o halde bunun hukuki ve siyasi bedelleri olacak ve bu bedelleri onlara ödetmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

“HİÇBİR PAZARLIĞA GİRMEDİM”

Özgürlüğünün siyasi pazarlık malzemesi yapıldığı iddialarını reddeden Selahattin Demirtaş “Bana inanan, bana güvenen herkese tüm samimiyetimle ve açıklığımla belirtiyorum ki ne doğrudan ne de dolaylı olarak, hiç kimseyle asla hiçbir pazarlığa girmedim. Benim dışımda, neredeyse altı ayda bir tahliyem tartışılıp duruldu. Başak’la ikimiz buna artık, ‘yine tahliye sezonu başladı’ deyip gülüyoruz. Ne devlet ne de hükumet adına tek bir yetkiliyle hiçbir temasım arayışım olmadı, onların da benimle bir temas girişimi olmadı. Bunun çok net olarak bilinmesini, spekülasyonlara asla prim verilmemesini özellikle rica ediyorum. Bir görüşme, temas olacaksa bunun muhatabı partimizdir, tek doğru ve meşru yol budur. Bu da asla özgürlüğüm konusundaki bir pazarlıkla olmaz, olamaz” dedi.

İSİM VERMEDEN “DOST” ELEŞTİRİSİ

Demirtaş’ın bir de sitemi pardı. Partisinin kendisini yalnız bırakmadığını vurgulayan Selahattin Demirtaş, “Halkımız ve partimiz bizi asla yalnız bırakmadı. Fakat beni yaralayan ‘dost fiskeleri’ oldu elbette. Onu şimdi değil, çıktığımda konuşacağız. Unuttum sanılmasın” ifadelerini kullandı.

 

 

 

 

 

 

 

 

medyabold
Devamını Oku »

Enes Kanter Cleveland galibiyetini kanserden vefat eden KHK’lı doktor Ahmet Özcerit’e adadı

Enes Kanter’li Portland bu kez Cedi Osman’lı Cleveland’la karşı karşıya geldi. Enes Kanter 21 sayı, 13 ribaundla double-double yaparak maçın oyuncusu olurken, karşılaşmayı Portland 129-110 kazandı. Kanter maç sonrası yaptığı sosyal medya paylaşımıyla galibiyeti kanser sebebiyle hayatını kaybeden KHK mağduru Doç. Dr. Ahmet Özcerit’e adadı.

MUHAMMET ALİ TOKSOY | BOLD NBA

Portland Trail Blazers, büyük çekişmeye sahne olan Philadelphia maçının üzerinden 24 saat geçmeden bu kez Cleveland Cavailers’ın karşısına çıktı. Cedi Osman’ın forma giydiği Cleveland maçına hızlı başlayan taraf Portland oldu. Özellikle Enes Kanter’in aldığı hücum ribaundlarını sayıya çevirmesi, Cavs’ın dengesini bozdu. Koç JB Bickerstaff aldığı molalarla dengeyi sağlamaya çalışsa da bunda başarılı olamadı. Cavailers’in en etkili oyuncularından birisi olan Andre Drommond’a adım attırmayan Enes Kanter, ilk çeyrekte 10 sayı buldu. Maçın sonuna kadar kontrolü elinde tutan Portland karşılaşmayı 129’a karşı 110 kazanmayı başardı. 7 dakika süre alan Cedi Osman isabet bulamazken, maçı 2 ribaundla tamamladı.

ENES KANTER MAÇIN OYUNCUSU OLDU

Bu sezon 14. double-double’ını yapan Enes Kanter ise 27 dakika süre aldığı maçı 21 sayı, 13 ribaund, 1 blok ve 1 asistle tamamladı. Kanter’in aldığı 13 ribaundun yedisi hücum ribaundu olunca takımına büyük katkı yaptı. Blazers koçu Terry Stotts maç sonrasında yaptığı açıklamada Enes Kanter için “Bu özel bir yetenek, topu adeta kokluyor. Harika elleri var ve inanılmaz ısrarcı. Bu sadece olağanüstü bir yetenek.” sözlerini kullandı.

KANTER GALİBİYETİ AHMET ÖZCERİT’E ADADI

Enes Kanter, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Cleveland galibiyetini,  siyasi sebeplerle  tutuklanan  ve mahkemeye çıkarılmadan 13 ay hapis yatan, bu süre zarfında kansere yakalanarak hayatını kaybeden Doç. Dr. Ahmet Özcerit’e adadı. Hemen tahliye edilmediği için tedavisinde  geç kalınan Ahmet Özcerit, 3 yıl önce hayatını kaybetmişti.

medyabold
Devamını Oku »

AKP’ye göre ‘fikir özgürlüğü olmayan’ ABD ve AB’den Türkiye’ye göç yaşanıyor

Yapılan araştırmalara göre Türkiye, en çok beyin göçü veren 24’üncü ülke ve yurt dışına göç edenlerin sayısı yüzde 63 arttı. Buna karşın İBB’nin AKP’li grup sözcüsü Faruk Gökkuş Türkiye’ye Amerika ve Avrupa’dan göç yaşandığını söyleyerek dikkatleri üzerine çekti. Gökkuş’a göre ABD ve Avrupa’da fikir özgürlüğü ve bilimsel gelişme artık yok. 

BOLD – İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisinde şubat ayının 3. oturumunda konuşan AKP Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş Amerika ve Avrupa’dan insanların Türkiye’ye göç ettiğini öne sürdü. Gökkuş’un sözleri sosyal medyada gündem oldu.

“ORALARDA FİKİR ÖZGÜRLÜĞÜ YOK”

Türkiye’ye göç yaşandığını öne süren AKP’li Gökkuş, “Gençlere sorarsanız gençler hep ‘Yurt dışında yaşamak istiyoruz’ derler ama son zamanlarda Amerika ve Avrupa’dan Türkiye’ye insanlar göç ediyor. Gavur aşıklığınız buradan. Onu da izah edeceğim o lafı bana söylediniz. Orada artık bilimsel gelişmeler, fikir özgürlüğü yok. Orada faşizan duygular yükselmekte. Oradaki insanlar buraya göç etmekteler” dedi.

HER 100 GENÇTEN 73’Ü YURTDIŞINA GİTMEK İSTİYOR

Ne var ki, Gökkuş’un sözleri eldeki mevcut verilerle düşüyor. Osmangazi Üniversitesi Teknoloji Araştırma Merkezi’nce geçen yıl yapılan araştırma sonucuna göre; Türkiye en çok beyin göçü veren 24’üncü ülke. Türkiye’de iyi eğitimli 100 gençten 59’u yurt dışına giderken, 100 gençten 73’ü yurt dışına gitmek istiyor. Gidenlerin yüzde 78’i de geri dönmek istemiyor.

AKP BEYİN GÖÇÜNÜN ARAŞTIRILMASINI İSTEMEDİ

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Türkiye’den yurt dışına göç edenlerin yüzde 63 arttığını ve sayının 113 bine ulaştığını açıkladı. Bu sebeple de göçün nedenlerinin araştırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde komisyon kurulmasını talep etti. Çakırözer’in Meclis’e sunduğu önerge AKP oylarıyla reddedildi.

6.5 MİLYON TÜRK YURT DIŞINDA YAŞIYOR

Cumhurbaşkanlığı 2020 Programı’nda açıklanan verilere göre, yurt dışında 6.5 milyon Türk bulunuyor. Türkiye’deki göçmen sayısı ise 5 milyonu geçti ve Suriyelilerin sayısı 3 milyon 700 bin kişiye ulaştı. Bunlardan sadece 63 bini kamplarda, geri kalanı ise 79 ilde yaşıyor. Suriyeli kadınların doğurganlık hızının, kişi başına 5.3 çocuk olduğu da belirlendi.

EN ÇOK EV ALANLAR İRANLILAR

2020 yılında Türkiye genelinde yabancılara 40 bin 812 adet konut satıldı. Geçtiğimiz yıl ülke uyruklarına göre en çok konut İranlılara satılırken, yabancılar en çok konutu İstanbul’dan aldı. İran vatandaşları 2020 yılında Türkiye’den 7 bin 189 konut satın aldı. İran’ı 6 bin 674 konut ile Irak, 3 bin 78 konut ile Rusya Federasyonu, bin 929 konut ile Afganistan ve bin 279 konut ile Azerbaycan izledi.

Son bir yılda ekonomik krize yenilen 51 esnaf intihar etti

medyabold
Devamını Oku »

Kılıçdaroğlu Erdoğan’ı ‘suni gündem’ ile vurdu

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’nin artık Türkiye’yi yönetemediğini ve bu sebeple suni gündemlere sarıldığını söyledi. Kılıçdaroğlu aya gitme ve yeni Anayasa tartışmalarını da suni gündem olarak yorumladı. Ankara-Washington ilişkilerini de değerlendiren Kılıçdaroğlu “Biden’in önünde takla atmaya hazır olanlar da bunlar” dedi.

BOLD – CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu yeni Anayasa başta olmak üzere gündemdeki konuları değerlendirdi. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a Kılıçdaroğlu, AKP’nin Türkiye’yi yönetemediği için suni gündemlerle halkı meşgul ettiğini vurguladı.

Birgün gazetesine konuşan Kılıçdaroğlu “AKP şu anda Türkiye’yi yönetemiyor. Bu gerçeği herkes biliyor. Giderek derinleşen ve ekonomik buhrana dönüşen sorunların tartışılması istenmiyor. Ortaya belli konular gündem olarak atılıyor. Ayasofya bunlardan birisiydi, Ay’a çıkma tartışmaları, Anayasa tartışması bu nedenle” ifadelerini kullandı.

KILIÇDAROĞLU’DAN VEKİL TRANSFERİ ÇIKIŞI

Yeni Anayasa çalışmaları için “kurucu” ifadesinin kullanılmasını eleştiren Kılıçdaroğlu “Geriye dönmek istiyorlar bir anlamda. Ne olursa olsun AKP iktidarı artık Türkiye’yi yönetemiyor. Her alanda ciddi sorunlar var, Türkiye meşgul ediliyor” dedi. Türkiye’de halkın ana gündeminin Anayasa değil ekonomi olduğunun altını çizdi. Ayrıca AKP ve MHP’nin yeni Anayasa için Meclis’te yeterli çoğunluğa ulaşamadığının altını çizen Kılıçdaroğlu “Laiklik ilkesinin Anayasa’dan çıkartılacağını tahmin etmiyorum. Bu, Erdoğan ya da Devlet Bahçeli tarafından dillendirilmiş değil. Önemli olan bunun onlar tarafından dillendirilmesi. İkisi “Anayasa değişikliği gerekiyor” diyorlar, otursunlar yapsınlar. Daha önceki değişiklikleri kendi partilerinin mutfağında yapmadılar mı, yaptılar. Şimdi bunu parlamentodan geçirecek çoğunlukları yok. Ne yapacaklar? Belki daha sonra milletvekili transferi yapmayı düşünebilirler. Ahlakını yitirmiş bir anlayış, bu tür ahlaksızlıklara da başvurabilir… Seçim yasasında değişiklik düşünebilirler, Anayasa’da değişiklik düşünebilirler, başka yasalarda değişiklik düşünebilirler. Kendi konumlarını güvence altına almak isteyebilirler. Belki Erdoğan Anayasa değişikliği ile şöyle bir hedef de önüne koymuş olabilir, “Cumhurbaşkanlarının malvarlıkları hiç kimse tarafından araştırılamaz” diye. Kendi geleceğini güvence altına almak için buna benzer düzenlemeler de yapmak isteyebilir” dedi.

“ERDOĞAN KAZANABİLECEĞİNİ DÜŞÜNSE DERHAL SEÇİM YAPAR”

Kılıçdaroğlu AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a erken seçim tartışmaları üzerinden de yüklendi. “Erdoğan, artık Türkiye’yi yönetemiyor. Acaba yerimi nasıl korurum, arayışı içinde… Erdoğan’ın bu saatten sonra Türkiye’ye verebileceği hiçbir şeyi yok. Ne yaparsa yapsın. Erken seçim de konuşuluyor. Erdoğan, kazanabileceğini düşünse derhal seçim yapar. Seçim konusunda biz de çalışıyoruz. Erdoğan çalışıyor ama biz duruyor değiliz. İstanbul’da bazı hakimler değiştirildi zaten biz onları yakından izliyoruz. Bir seçim hazırlığı düşünebilirler ama şu aşamada bir seçimin artı getirmeyeceğini Erdoğan da biliyor” dedi.

ERDOĞAN’A AY CEVABI: ARADA BİR VATANDAŞIN GÜLÜMSEMESİ LAZIM

Kılıçdaroğlu Erdoğan’ın “aya gitme” açıklamasını da değerlendirerek “En sonunda da Ay’a gidiyoruz masalı ile geldiler. Ay’a gidiyorlarsa gitsinler. Ay’a gidiyoruz dediler de biz karşı mı çıktık? Çıksınlar Ay’a… Arada bir vatandaşın gülümsemesi lazım. Bu gülümsemeye katkı sunduğu için de teşekkür edelim” ifadesini kullandı.

“BIDEN’Cİ DEĞİL TÜRKİYECİ’YİM”

ABD-Türkiye ilişkilerini de değerlendiren Kılıçdaroğlu sert ifadeler kullandı. “Ben Biden’cı değil, Türkiyeci’yim. Biden’in seçim kampanyasına destek vermek için insan gönderenler bunlar değil mi? Biden’in önünde takla atmaya hazır olanlar da bunlar. ABD’ye gidip farklı konuşup Türkiye’de farklı konuşanlar bunlar. S-400’lerde Girit Modeli diye arayışa giren bunlar. Kim Biden’cı? Biz, Türkiye’nin çıkarlarını savunuyoruz ve her ülkeye saygı gösteriyoruz” dedi.

medyabold
Devamını Oku »

26 büyükelçiliğe atama yapıldı

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 26 ülkeye büyükelçi atadı. Kararname ile 22 ülkenin büyükelçisi merkeze çekilirken, yapılan kimi atamalar da dikkat çekti.

BOLD – Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 26 ülkeye büyükelçi ataması yapıldı. Kararname ile 4 uluslararası örgüt daimi temsilcisi ile 22 ülke büyükelçisi merkeze alındı.

Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yer alan atama kararnamesi ile büyükelçisi merkeze çekilen ülkeler arasında Almanya, Fransa, İsviçre, İsrail, Lübnan ve Yemen gibi ülkeler de bulunuyor.

SABAH GAZETESİ YAZARINA YENİ GÖREV

Kararname ile yapılan atamalarda kimi isimler de dikkat çekti. Türkiye’nin, İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) Daimi Temsilcisi eski Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı merkeze çekildi. Yerine hükumete yakınlığı ile bilinen Sabah gazetesinde, ekonomi yazıları yazan Prof. Dr. Kerem Alkin atandı.

MİLLİ GÜREŞÇİ MÜŞAVİR OLDU

Kararname ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda açık bulunan Spor Müşavirliğine Olimpiyat Şampiyonu Milli Güreşçi Taha Akgül getirildi.

Kararname ile Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Rauf Engin Soysal, İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı Nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Erdem Başçı, Dünya Ticaret Örgütü Nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Kemal Madenoğlu, İsrail Nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi Mekin Mustafa Kemal Ökdem merkeze alındı. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilciliğine Konsolosluk İşleri Genel Müdürü Hatun Demirer, İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı Nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilciliğine Kerem Alkin, Dünya Ticaret Örgütü Nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilciliğine Elçi Genel Müdür Yardımcısı Alparslan Acarsoy, Uruguay Doğu Cumhuriyeti Nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliğine Hüseyin Müftüoğlu atandı.

medyabold
Devamını Oku »

Son bir yılda ekonomik krize yenilen 51 esnaf intihar etti

Son 1 yıl içinde ekonomik kriz ve pandemi şartları ile baş edemeyen 51 esnafın intihar ettiği ortaya çıktı. Konuyu Meclis gündemine taşıyan CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, “İktidar bu imdat çığlığını görmezden geliyor” diyerek tepki gösterdi.

BOLD – Artan intihar vakalarında esnaf intiharlarının önemli bir yer tuttuğu belirlendi. CHP Milletvekili Çetin Osman Budak’ın verdiği rakamlara göre son 1 yıl içinde 51 esnaf, ekonomik kriz ve beraberindeki ağır pandemi şartları sebebiyle intihar etmeyi seçti.

ESNAF, PANDEMİYE EKONOMİK KRİZDE YAKALANDI

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Üyesi ve CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, esnafın pandemiye ekonomik kriz ortamında yakalandığına dikkat çekerek, yaşanan geçim sıkıntısının ciddi bunalıma yol açtığını söyledi. Budak, “Son bir yıl için geriye dönük bir tarama yaptığımızda ne yazık ki 51 esnafımızın canına kıydığını gördük. Geçim sıkıntısı esnafı çaresizlik içinde yanlış kararlara sürüklüyor. Ama iktidar bu imdat çığlığını görmezden geliyor” dedi.

FATURASINI ÖDEYEMEZ HALE GELEN 100 BİN ESNAF KEPENK KAPATTI

Türkiye’nin derin bir ekonomik kriz içindeyken pandemiye yakalandığını hatırlatan Budak, “Zaten zor durumda olan esnaf bir de pandemi koşullarının altında resmen inledi. Dükkanı açamayan, açsa bile koşullar nedeniyle siftah yapamayan, kirasını ve faturalarını ödeyemeyen esnaftan istisnasız şekilde vergi alınmaya devam etti. Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Gazetesi verilerine göre 2020 yılında en az 99 bin 588 esnaf meslekten ve sicilden terkini gerçekleştirerek kepenk kapattı. Yani geçinmeyi bir kenara bırakın tenceresini kaynatmaktan mahrum kalan esnaf, borç batağının altında ezildi” dedi.

ARTIRILAN FAİZLERİN YÜKÜ DE ESNAFIN OMZUNA BİNECEK

Pandemi sürecinde Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri kefaletiyle kullandırılan kredilerin faizlerinin yüzde 5’ten yüzde 8,5’a yükseltildiğini hatırlatan Budak, “48 ila 60 aya yayılan kredilerin 12 aydan daha uzun süreyi bulan taksitleri ödenemediği için bu taksitler geri kalan aylara faiziyle birlikte eklenecek. Önümüzdeki temmuz ayından itibaren taksit tutarlarının çok daha yüksek olmasına yol açacak bu ertelemeler nedeniyle esnaf gelecek dönemlerde yine yüksek taksit ödemeleriyle karşı karşıya kalacak” dedi.

HÜKUMETTEN ESNAFA 1000 TL DESTEK

AKP hükumeti esnafa gelir kaybı desteği olarak, ticari kazançları basit usulde tespit edilenlere, vergiden muaf esnafa ve bunların dışında kalan esnaf ve sanatkarlar ile gerçek kişi tacirlere aylık 1000 lira olmak üzere toplamda 3 bin lira hibe desteği veriyor. Gelir kaybı desteğinden faydalanabilecek kişilerin iş yerlerinin kira olması halinde bu kişilere büyükşehir belediyelerinin bulunduğu yerlerde aylık 750 lira, diğer yerlerde aylık 500 lira kira desteği veriliyor.

 

Yunanistan’ın alacağı Rafale uçakları dengeyi değiştirecek mi?

medyabold
Devamını Oku »

12 Şubat 2021 Cuma

Özdağ’a saldıranlar serbest, parti liderleri duruma tepki gösterdi

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ saldıran 5 kişi cumhuriyet savcısının, “Uzun tutukluluk süresi olur” itirazının ardından tahliye edildi. Saldırganların serbest bırakılmasına parti liderleri tepki gösterdi. 

BOLD – Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ’a saldıran ve tutuklu bulunan 5 kişi Cumhuriyet Savcısı Fatih Taş’ın isteği ile tahliye edildi. Savcı Taş, Özdağ’ın ‘adli tıp raporu, yaralandığı yerler ve yaraların niteliği ile sanıkların eylemlerine mâni bir sebep yokken kendiliklerinden eylemlerine son verdiğini’ ileri sürerek, bu saldırının kasten adam yaralama suçu kapsamında kaldığı görüşünü bildirdi.

CEZA USUL KANUNUNA AYKIRI

Savcı Taş, mahkemenin, “Sanıklar her ne kadar eylemlerine mağdurun bacaklarına vurarak yaralama kastıyla başlamış olacakları düşünülmüş ise de” dediğini hatırlatarak, “Maddi gerçeklikle hiç ilgisi olmadığı halde ‘mağdurun şans eseri beyin kanaması yahut sair ölümcül sonuç durmaksızın sanıkların ellerinden kurtulmuş olabileceği’ denilerek çelişki yaratılmıştır. Kasten adam yaralama eylemlerinin yargılamasının ağır ceza mahkemeleri tarafından yapılması gibi bir sonuç doğuracaktır. Bu da ceza usul kanununa aykırılık teşkil edecektir” dedi.

SAVCI TALEP ETTİ, BIRAKILDILAR

Savcı Taş, görevsizlik kararının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın görüşü alınmadan alındığını ifade ederek, bunu da CMK’ya aykırı buldu. Savcı Taş, 5 sanığın tahliye edilmesi talebinde ise sanıkların hangi mahkemede yargılanacağına bölge adliye mahkemesinin karar vereceğini ve bu süre içinde içeride kalmalarının İnfaz Kanunu’ndan öngörülen miktardan ‘fazla olacağının kuvvetle muhtemel olacağını’ kaydederek, “Delillerin toplanmış olması, karartılma ihtimalinin kalmaması ve özellikle muhtemel bir görev uyuşmazlığı ile sorumluluk doğuracak şekilde tutukluluk süresinin uzun olacağı dikkate alınarak… adli kontrolle tahliyelerine karar verilmesi kamu adına mütalaa olunur” dedi. Savcı Taş’ın itirazının ardından Özdağ’a saldıran 5 sanık da mahkeme kararı ile tahliye edildi.

DAVUTOĞLU: ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS EDENLER SESSİZ SEDASIZ SERBEST BIRAKILDI

Tahliye kararına parti liderleri tepki gösterdi. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu sosyal medya hesabından “Tuz koktu, tuz! Selçuk Özdağ’ı sokak ortasında öldürmeye teşebbüs eden 5 zanlı bir cuma gecesi sessiz sedasız serbest bırakıldı! Bu sadece partimize değil demokrasimize saldırıdır! Başta siyasi partiler ve STK’lar olmak üzere milletimizi dayanışma içinde olmaya davet ediyorum.”

KILIÇDAROĞLU: HİÇBİR SUÇ CEZASIZ KALMAYACAK

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Selçuk Özdağ’a saldıran 5 kişinin tahliye edilmesine, “Suçun cezasız kaldığı, mafya artıklarının cesaretlendirildiği bu düzen, sadece siyasileri, STK’ları, evlatlarımızı değil, tüm Türkiye’yi ve demokrasimizi hedef almaktadır” diye tepki gösterdi. Davutoğlu’nun açıklamasını paylaşayan Kılıçdaroğlu, “Suçun cezasız kaldığı, mafya artıklarının cesaretlendirildiği bu düzen, sadece siyasileri, STK’ları, evlatlarımızı değil, tüm Türkiye’yi ve demokrasimizi hedef almaktadır. Bedeli ne olursa olsun, bu ülkeye demokrasi gelecek ve hiçbir suç cezasız kalmayacak” dedi.

BABACAN: ÇETELERİN SERBEST BIRAKILMASI TOPLUMSAL HUZURUMUZA KASTETMEKTE

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise “Siyaset gücünü sözden alır. Sözü şiddetle boğduğunuzda ne meşru siyaset kalır ne de demokrasi. Siyasetçilere saldıran silahlı sopalı çetelerin serbest bırakılması toplumsal huzurumuza kastetmektir. Güzel ülkemize yazık ediyorsunuz!” dedi.

 

Yunanistan’ın alacağı Rafale uçakları dengeyi değiştirecek mi?

medyabold
Devamını Oku »

Amazonlar’da tespit edilen koronavirüsün yeni mutasyonu 3 kat daha bulaşıcı

Çin’den başlayıp tüm dünyaya yayılan koronavirüs değişim geçirmeye devam ediyor. İngiltere’de ortaya çıkan ve hızla bulaşan mutasyonun ardından yeni bir mutasyon da Amazonlar’da tespit edildi. Yeni mutasyon şu ana kadarki tespit edilebilen en bulaşıcı koronavirüs…

BOLD – Brezilya Sağlık Bakanı Eduardo Pazullo, Brezilya’da ortaya çıkan Amazon Mutasyonu’nun 3 kat daha bulaşıcı olabileceğini duyurdu. Pazullo yeni mutasyonu araştırdıklarını ifade etti.

YENİ MUTASYON AMAZONLAR’DA TESPİT EDİLDİ

Brezilya Sağlık Bakanı Pazuello’dan koronavirüsteki mutasyonla ilgili korkutan bir açıklama geldi. Pazullo, Amazonlar’da koronavirüsün yeni bir mutasyonunun tespit edildiğini ve kesin bir çalışma olmamakla birlikte yeni mutasyonun 3 kat daha fazla bulaşıcı olabileceğini söyledi. Pazullo, aynı zamanda yapılan testlerde mevcut aşıların, mutasyona karşı etkili olduğunu da belirtti.

YENİ MUTASYON DAHA BULAŞICI

Sao Paulo Üniversitesi profesörlerinden İmmünolog Ester Sabino liderliğindeki bilim insanlarından oluşan bir ekip, ocak ayında yaptıkları çalışmada Brezilya’nın Amazon bölgesindeki Manaus kentinde Kovid-19 testlerinden genomik verileri topladı. Yapılan çalışma sonucunda vakaların yüzde 42’sinin Güney Afrika mutasyonuna benzer yeni bir mutasyonun olduğunu tespit etti. Sabino, çalışma sonuçlarını hakkında yaptığı açıklamada bulunan mutasyonun daha bulaşıcı olduğunu tespit ettiklerini vurguladı.

Minik Hafsa annesine kavuştu

medyabold
Devamını Oku »

Erdoğan’ın Varlık Fonu yasak dinlemedi: 114 işçi sokağa atıldı

Salgın nedeniyle geçen yıl nisan ayında işten çıkarma yasaklandı. Bu karara rağmen Varlık Fonu bünyesindeki BOTAŞ, TANAP kapsamında çalışan 114 personelini kış ortasında işten çıkardı. İşten atılanların yerine 268 işçi alımı için ilan verildi.

BOLD – Başkanlığını AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yaptığı Türkiye Varlık Fonu bünyesinde yer alan BOTAŞ, Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi (TANAP) kapsamında çalışan 114 personeli pandemi döneminde yasak olmasına rağmen işten çıkardı. İşçiler işten atıldıklarını evlerine gelen tebligatla öğrendi.

TEŞEKKÜR EDEREK İŞTEN ATTILAR

Çalışanlara gönderilen fesih bildirimde ise “TANAP Kamulaştırma Direktörlüğü faaliyetlerinin sonuna gelinmiş olup, direktörlüğün tasfiye işlemleri başlamıştır. Gelinen noktada 29 Ocak 2021 tarihi itibariyle sonlanacağından TANAP Sistemi Arazi Edimi ve Kamulaştırma Hizmetleri Hizmet Alımı Sözleşmesinin ifası amacıyla belirli süreli olarak akdedilmiş iş sözleşmesinin süresinin 29 Ocak itibarıyla sona ereceği bilgilerinizi rica eder, çalışmalarınız için teşekkür ederiz.” denildi.

KONU MECLİS GÜNDEMİNE TAŞINDI

Milli Gazete’nin haberine göre Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, işten çıkarmaları Meclis gündemine taşıdı. Karaduman, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in cevaplaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na yazılı soru önergesi verdi. Karaduman, Bakan Dönmez’e şu soruları yönlendirdi:
– TANAP projesi direktörlük çalışanlarının işten çıkarılma sebebi nedir?
– Bu kapsamda iş akdi sonlandırılan toplamda kaç BOTAŞ çalışanı vardır?
– İşten çıkarmaların yasaklandığı bu süreçte BOTAŞ’ın çalışanlarının işine son vermesi nasıl mümkün olabiliyor?
– TANAP projesi kapsamında yaklaşık 7 yıl çalıştıktan sonra işten çıkarılan çalışanlarının maruz kaldığı mağduriyetin giderilmesi için Bakanlığınızca yürütülen bir çalışma var mıdır?

114 İŞÇİ ATILDI, 268 İŞÇİ İÇİN İLAN VERİLDİ

Karaduman, çalışanlar kendilerinin kadroya geçirileceğini düşünürken işten çıkarıldıklarını söyleyerek, “Şimdi 268 personel alımı için ilana çıkıldı. Yandaşlar mı kadroya geçirilecek?” diye sordu. Karaduman, “7 yıldır sahada emek veren bu insanların emeğinin karşılığı işlerine son vermemek olmamalıdır. Derhal bu yanlıştan geri dönülmelidir” ifadelerini kullandı.

Minik Hafsa annesine kavuştu

medyabold
Devamını Oku »

Türkiye S-400’leri depoya kaldırınca Rusya ne yapacak?

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Rusya’dan alınan S-400’lerin depoya kaldırılabileceği sinyalini vererek Girit Modeli’ni önerdi. ABD, öneriye sıcak bakmazken Rusya’nın tavrı da merak ediliyor. Rusya uzmanı Kerim Has’a göre Moskova Ankara’ya ‘ciddi bedeller’ ödetebilir.

BOLD – ABD’de Donald Trump yönetiminin ardından göreve gelen Joe Biden döneminde ABD-Türkiye ilişkilerinde gerilim yüksek. Biden, 20 Ocak’ta yemin ederek göreve başladı ve hala iki ülke arasında üst düzeyde ciddi bir temas yaşanmadı.

Bu 23 günlük süre içerisinde ABD yönetimi defalarca Türkiye’yi Rusya’dan aldığı S-400 savunma sisteminden vazgeçmesi konusunda uyardı.

TÜRKİYE’DEN ‘TAVİZE HAZIRIZ’ ÇIKIŞI

Türkiye, ABD yönetimini sert tutumu karşısında Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, aracılığıyla ilişkileri yumuşatmak için bir öner sundu.

Akar, ABD ile ilişkileri yumuşatmak için bir hamle bağlamında S-400 füze savunma sistemi için “Girit formülü uygulanabilir” görüşünü dile getirdi.

Hemen akşamında ise Bloomberg’e konuşan Türk yetkililer, Ankara’nın S-400 konusunda tavize hazır olduğu mesajını verdiler. Ancak Akar ve Türk yetkililer, bunu ABD’nin Suriye’de işbirliği yaptığı PYD/YPG yapılanmasını Türkiye gibi “terörist örgüt” ilan etmesi ve bu örgütlere desteği çekmesi şartına bağladı.

ABD yönetimi, Hulusi Akar’ın teklifine de pozisyonumuz değişmedi şeklinde karşılık vererek teklifi reddetti.

GİRİT MODELİ NEDİR?

Şu an Yunanistan’ın Girit adasında tutulan S-300 hava savunma sistemini Kıbrıs’taki Rum yönetimi, 1997 yılının sonlarında Türkiye’nin hava üstünlüğünü dengelemek amacıyla Rusya’dan satın almıştı.

Türkiye ve KKTC bu adıma sert tepki göstermiş, füze sistemlerinin aktive edilmemesi için önleyici saldırı yapılabileceği yönünde uyarıda bulunulmuştu. Türk F-16 pilotlarının da, S-300’leri yok etmek üzere eğitim almak için İsrail’de bir eğitim programına katıldıkları iddia edilmişti.

ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği’nin de bu alıma karşı çıkmasının ardından, Kıbrıs Rum yönetimi S-300’leri 1998 yılında adadan çıkararak Yunanistan’ın Girit adasına transfer etmişti. Yunanistan ise karşılığında Güney Kıbrıs’a alternatif silahlar vermişti. Atina, S-300 hava savunma sistemini 2007’ye kadar kiralayıp bu tarihte tamamen satın aldı.

15 yıl boyunca Girit Adası’nda atıl bir şekilde bekleyen S-300’ler, 2010’lu yıllarda birkaç kez tatbikatta Yunanistan tarafından denendi. Sistemler, Yunanistan tarafından Girit adasında bir depoda tutuluyor.

“S-400’LER 15 TEMMUZ’UN DİYETİ VE SUS PAYI OLARAK RUSYA’DAN ALINDI”

Moskova’da yaşayan Rusya uzmanı Dr. Kerim Has, Türkiye’nin bu çıkışını ve Rusya’nın tavrının bu konuda ne olacağını Artı Tv ve Ahval haber sitesinin yayınlarında değerlendirdi.

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın S-400 anlaşmasını Türkiye tarihinin en önemli anlaşması olarak tarif etmesine rağmen sistemlerin 1,5 yıldır kullanılmadığına dikkati çeken Dr. Kerim Has, Rusya’dan alınan hava savunma sistemlerinin Ankara’nın ‘en pahalı turşusu’ olma yolunda olduğunu söyledi.

Kerim Has, S-400 hava savunma sistemleri alımını ’15 Temmuz’un diyeti olarak’ ve Rusya’ya ‘sus payı’ olarak verilen ‘siyasi bir rüşvet’ olarak tanımlıyor.

“ALIM KARARINI VERENLER VATANA İHANETLE SUÇLANACAKLAR”

Kerim Has, Rusya’dan S-400 alım kararının ‘tamamen siyasi’ bir karar olduğunu ve Türkiye’nin savunma ihtiyaçları ile alakalı olmadığını belirtiyor.

Has, sözlerine şöyle devam etti: “Bu kararı verenler zannımca ilerleyen dönemde ülkeye hukuk geldiği takdirde, bu karardan dolayı en hafifinden – yani bu hep böyle vatan haini ihanet falan diyerek on binlerce, yüz binlerce belki milyonlarca masum insanları suçluyorlar ama – bence bu suçlama kendilerine ters dönecektir diye öngörüyorum açıkçası. Hani ihanetle bile suçlanabilecekler.”

“RUSYA’NIN CİDDİ BEDELLER ÖDETECEĞİ KANAATİNDEYİM”

Kerim Has, Türkiye’nin S-400 sistemlerini Girit Modeli’nde olduğu gibi depoya kaldırması durumunda Erdoğan ve rejimin bileşenlerine ‘ciddi beldeller’ ödeteceğini ifade etti.

Has, “Rusya’nın da elinde bu anlamda çok da ciddi kozlar var. Hem bölgesel politikalar anlamında. Hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘siyasi bekası’ anlamında. Hem İdlib olsun hem Karabağ veya ikili Türk Akımı veya diyelim Akkuyu veya ikili ticari ekonomik siyasi ilişkiler bağlamında, Suriye Kürtleri bağlamında. Hem de 15 Temmuz gibi, Reza Zarrab davası gibi çünkü onun Rusya’ya bakan yönü de var çok tartışılmıyor veya Rus Büyükelçi Karlov suikastında Türkiye tarafının, Ankara tarafının davayı sulandırma çabası ile ilgili… yani bunların hepsi dahil olmak üzere ve diğer başka hususlar da dahil olmak üzere bu tarz kozlar var Moskova’nın elinde.” diye konuştu.

“ERDOĞAN SİYASİ BEKASI İÇİN S-400’LERDEN AYRILAMAZ”

Has, ABD baskısına rağmen Erdoğan’ın siyasi bekâ kaygısıyla Rus S-400’lerinden ayrılmasının hiç de kolay olmadığını ve Ankara’ya yeni parti S-400 satma arifesindeki Kremlin’de bu planın kabul görmesinin pek mümkün görünmediğini ifade etti.

Fransa’da Türk derneklerine baskı artıyor: Konseyden atma tehdidi

medyabold
Devamını Oku »

11 yılda cinsel suçlar 10, hırsızlık 7, cinayet 6 kat arttı

TÜİK’in 2009-2019 istatistiklerine göre 11 yılda cezaevlerine atılanların sayısı 4 kat yükseldi. Cinayet 6, hırsızlık 7 ve cinsel suçlar tam 10 kat arttı.

BOLD – Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kasım 2020’de 11 yıllık suç istatistiklerini açıkladı. 2009 ve 2019 arasını kapsayan dönemde cinsel suçlar başta olmak üzere adli suçlarda ciddi bir artış yaşandığı gözlendi. Kronos’un haberinde yer alan resmi verilere göre AKP iktidarındaki 11 yıllık süreçte cezaevine girenlerin sayısı 3.8 kat arttı. En güncel veri olan 2019 verilerine göre ceza infaz kurumlarında 281 bin 605 kişi vardı. Oysa bu sayı 2009 yılında 74 bin 404 kişiydi. Sayının artmasında özellikle 15 Temmuz sonrasında Cemaat soruşturmaları kapsamında 100 binden fazla insanın tutuklanması da etkili oldu. Suç türü üzerinden veriler incelendiğinde hırsızlık, cinsel suçlar, uyuşturucu ve kaçakçılık alanında işlenen suçlarda büyük artış yaşandığı görülüyor. 2009 yılında öldürme suçundan içeri girenlerin sayısı 1.514 iken bu sayı 6 kat artarak 9 bin 574’e; yaralamada ise 4.5 kat artarak 34 bin 987’ye çıktı.

CİNSEL SUÇLARDA 10 KAT ARTIŞ

Aynı dönemde cinsel suçlar 10 kat artarak 562’den 5 bin 800’e yükselirken, hırsızlıktan hükümlülerin sayısı 7 kat, uyuşturucudan hapis cezası alanların sayısı 11 kat arttı.11 yılda kaçakçılıktan cezaevine konulanların sayısı 9 kat artışla 935’ten 8 bin 111’e yükselirken, sahtecilik suçu 5 kat, yağma 11 kat, trafik suçları ise 15 kat artış gösterdi. Dolandırıcılık, Askeri Ceza Kanunu ve İcra İflas Kanunu’na muhalefetten cezaevine girenlerin sayısı ise azaldı. Diğer yandan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi de Dünya İnsan Hakları Günü sebebiyle hazırladığı “İnsan Hakları İhlalleri” raporunu geçtiğimiz Aralık ayında açıklamıştı. Adalet Bakanlığı verilerine dayandırılan rapora göre cinayet suçundan cezaevine giren hükümlü sayısı 2019 yılında, 2009’a göre yüzde 532 oranında arttı. 2009’da bin 514 kişi cinayet işlerken 2019’da cinayet işleyen kişi sayısı 9 bin 574’e yükseldi. 2019 yılında günde 26 kişi cinayet nedeniyle cezaevine girdi.

HAFTADA 111 CİNSEL SUÇ

İlgezdi’nin raporuna göre 2019 yılında günde 16, haftada 111 kişi cinsel suç işlediği gerekçesi ile cezaevine gönderildi. 2009’da 562 olan cinsel suçtan cezaevine giren kişi sayısı 2019 yılında yüzde 932 oranında artarak 5 bin 758’e ulaştı. Cinsel saldırı suçu işleyenlerin yüzde 99,3’ünü erkekler oluşturdu.

medyabold
Devamını Oku »

Minik Hafsa annesine kavuştu

Bir yıldır babasından, altı aydır da annesinden ayrı bırakılan 4 yaşındaki Hafsa’nın annesi Fatma Arslan bugün görülen duruşmanın ardından tahliye oldu.

BOLD – Altı ay önce tutuklanıp Kahramanmaraş Aksu E Tipi Cezaevine gönderilen ev hanımı Fatma Arslan tahliye edildi. Babası 3 yıldır tutuklu olan, altı ay önce de annesinden mahrum bırakılan Hafsa annesine kavuştu. Ailesinden uzak kaldığı süre içinde psikolojisi bozulan Hafsa, akrabalarına her gün annesinin ne zaman geleceğini soruyordu. 17 Şubat’ta dünyaya gelen Hafsa artık annesiyle doğum gününü kutlayabilecek.

“ANNE KIZINA KAVUŞTU”

Ev hanımı Fatma Arslan’ın tahliye haberini HDP Milletvekili ve insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu Twitter hesabından duyurdu. Gergerlioğlu, “Günün güzel haberi. Fatma Arslan tahliye oldu. Anne kızına, kızı annesine kavuştu.” dedi.

Çanakkale’de boyacılık yaparak ailesinin geçimini sağlayan Hafsa’nın babası Bilal Arslan, tanık ifadelerine dayanılarak Şubat 2018’de tutuklandı. Örgüt üyesi olduğu iddiasıyla 8 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırılan Bilal Arslan hapse girdiğinde kızı 1 yaşındaydı.

Üç yıldır Çanakkale Cezaevinde tutuklu bulunan Bilal Arslan kızı Hafsa’yla bir görüş gününde.

 

Minik Hafsa üç yıldır babasından altı aydır da annesinden ayrı

medyabold
Devamını Oku »

Doğu ve Güneydoğu’da insan hakkı ihlalleri sistematik şekilde arttı

İnsan Hakları Derneği, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da geçen yıl 6 bin 372 hak ihlali yaşandığını açıkladı. İHD ayrıca ağır insan hakkı ihlallerinde sistematik bir artış olduğunun altını çizdi.

BOLD – İnsan Hakları Derneği (İHD), Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi, 2020 Yılı İnsan Hakları İhlalleri Raporu’nu açıkladı. Rapora 6 bin 372 hak ihlali girdi.

TERÖR BÖLGEDE HALA EN ÖNEMLİ PROBLEM

Rapora göre bölgede terör olayları hala en önemli insan haklı ihlali olmaya devam ediyor. DW Türkçe’nin haberinde yer verdiği rapora göre bölgedeki silahlı çatışmalarda 43 güvenlik görevlisi ile 218 silahlı örgüt mensubu hayatını kaybetti, bir sivil de çatışma arasında kalarak öldü.

SİVİLLER CAN VERDİ

Olaylar sırasında hayatını kaybeden siviller de raporda yer aldı. Güvenlik güçlerine yönelik saldırılarda 15 sivilin hayatını kaybettiğini belirten İHD, 8 kişinin de örgüt tarafından öldürüldüğünü ifade etti. Rapora göre, 2020’de 4 kişi sınır hatlarında vurularak, 13 kişi sınırda donarak, bir çocuk ise mayın patlaması sonucu öldü. İHD, bu süreçte 8 çocuk, 37 kadın ve 10 erkek olmak üzere toplam 55 kişinin, kuşkulu biçimde ölü olarak bulunduğunu da belirtti.

Rapora göre, 2020 yılında silah kullanma yetkisinin ihlali veya “Dur” ihtarına uymadığı gerekçesiyle 5 kişi vurularak öldürüldü, 10 kişi de yaralandı. Raporda ayrıca cezaevlerinde bulunan yedi kişinin değişik sebeplerle hayatını kaybettiği belirtildi. 6 asker ve polisin öldüğü intihar olayları ise şüpheli ölüm olarak rapora kaydedildi.

KORONAVİRÜS İHLALLERE GEREKÇE OLDU

İHD’ye göre, salgın ve pandemi nedeniyle belli alanlarda ihlallerin büyük artış gösterdiği 2020 yılında, ağır insan hakları ihlallerinde de sistematik artış yaşandı. İHD Eş Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Bataray Saman, iktidarın Kürt meselesine yönelik otoriter ve güvenlikçi yaklaşımının ihlallerin artış göstermesinde belirleyici olduğunu ileri sürdü.

SOKAĞA ÇIKMA YASAKLARI KALICI HALE GELDİ

İHD raporunda, bölgedeki 13 ilçeye bağlı onlarca bölgede 10 kez özel güvenlik bölgesi ilan edildiği ve bunların periyodik olarak uzatıldığı kaydedildi. Raporda, 3 kent merkezi ve bu kentlere bağlı 8 ilçede bulunan 96 köy ve mahalle ile onlarca mezrada 13 kez sokağa çıkma yasağı uygulandığı açıklandı.

TOPLU MEZAR BULUNDU

Raporda yer alan dikkat çekici bir ayrıntıya göre yaşamını yitiren örgüt militanlarının defnedildiği mezarların da en az 8 kez tahrip edildi. Raporda, 40 kişiye ait olduğu tahmin edilen kemiklerin olduğu bir toplu mezar bulunduğu da kaydedildi.

KADINA YÖNELİK ŞİDDET ÖLDÜRMEYE DEVAM EDİYOR

İnsan hakkı ihlallerinden en çok etkilenen grubun başında ise kadınlar geliyor. İHD’ye göre, 2020’de bölgede 38 kadın intihar etti, 34 kadın aile içi şiddet sonucu yaşamını yitirdi, 33 kadın yaralandı, 3 kadın cinsel saldırıya uğradı, 17 kadın toplumsal yaşamda saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Aynı dönemde 4 çocuk intihar etti, bir çocuk aile içi şiddet sonucu yaşamını yitirdi, 2 çocuk cinsel istismara maruz kaldı.

BİN 550 GÖZALTI VE 310 TUTUKLAMA

Raporda, 2020’de 16’sı çocuk bin 550 kişinin gözaltına alındığı, 2’si çocuk 310 kişinin tutuklandığı ve bin 345 ev ve işyeri baskını yapıldığı ifade edildi. En az 12 kişinin gözaltında işkence ve kötü muamele gördüğüne dikkat çeken İHD’ye göre, 97 kişi gözaltı yerleri dışında işkence ve kötü muameleye maruz kaldı.

İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE

Raporda, 54 kişinin cezaevinde işkence ve kötü muamele gördüğü, 13 kişinin güvenlik güçlerinin ajanlık dayatmalarına maruz kaldığı, 18 kişinin de tehdit edildiği vurgulandı. Raporda düşüncelerinden dolayı 183 kişi hakkında soruşturma, 119 kişi hakkında da dava açıldığı, 230 kişiye hapis ve para cezası verildiği kaydedildi. Rapora göre, 9 siyasi parti, 2 dernek, 3 belediye binası saldırı veya baskına uğradı, güvenlik güçleri 19 toplumsal gösteri veya açık hava toplantısına müdahale etti,  toplantı ve gösteriler 72 kez yasaklandı.

medyabold
Devamını Oku »

NBA’deki Türk derbisinde ikinci raunt: Kan ter içinde kazandı!

NBA’de iki Türk oyuncu Furkan Korkmaz ile Enes Kanter’in karşı karşıya geldiği ikinci maçı da Portland kazandı. Kaşı açılmasına rağmen oyuna devam eden Enes Kanter, galibiyeti Zaman Gazetesi eski imtiyaz sahibi olan hasta tutuklu Alaattin Kaya’ya adadı.

MUHAMMET ALİ TOKSOY | BOLD NBA

NBA’de Batı Konferansında bulunan Portland Trail Blazers, Doğu Konferansının lideri Philadelphia 76ers’i bu kez evinde ağırladı. İki takım arasında Philadelphia’da oynanan ilk maçı Portland, 121-105 kazanmıştı. Karşılıklı basketlerle geçen ilk çeyrek, 37-36 Portland’ın üstünlüğü ile geçildi. İkinci çeyreğin sonuna doğru ribaunt mücadelesinde takım arkadaşının dirseği kaşına gelen Enes Kanter’in yüzü kan içinde kaldı. Soyunma odasında giden Enes Kanter’in tedavisi devre arasında tamamlandı ve 3. çeyrekte tekrar oyuna döndü.

FURKAN KORKMAZ’DAN 7 SAYI, 5 RİBAUND

Furkan Korkmaz’lı Philadelphia 3. çeyreği 93-89 önde tamamlamayı başardı. Son çeyrekte Portland, yıldız oyuncusu Damian Lillard ile maça ağırlığını koydu ve karşılaşmayı 118-114 kazanmayı başardı. Damian Lillard karşılaşmayı 30 sayı, 7 asistle tamamladı. Philadelphia’da 24 dakika süre alan temsilcimiz Furkan Korkmaz ise maçı 7 sayı 5 ribaund ile tamamladı.

‘TÜRK SAVAŞÇISI’ DOUBLE DOUBLE YAPTI

Kaşı ciddi bir şekilde açılmasına rağmen 3 dikişle karşılaşmaya geri dönen Enes Kanter, 32 dakika süre aldığı maçı 14 ribaund, 10 sayı, iki asistle, double-double yaparak tamamladı. Philadelphia’nın yıldız oyuncusu Joel Embiid’i etkili bir şekilde savunan Enes Kanter’e, maç sonrasında Portland taraftarlarından sosyal medyada büyük destek geldi. 2019 yılında sakat omuzuyla takımının Finale yükselmesine yaptığı büyük katkıda hatırlatılarak böylesine fedakar bir oyuncuya sahip oldukları için çok şanslı olduklarını vurguladılar. Enes Kanter ise maç sonrasında, “Gözüm iyi arkadaşlar, ben bir Türk savaşçısıyım ve küçük bir kesik benim parkede, takım arkadaşlarımla beraber olmamı engelleyemez” açıklamasını yaptı.

KANTER, GALİBİYETİ ALAATTİN KAYA’YA ADADI

Enes Kanter, sosyal medya hesabından attığı tweetle Philadelphia galibiyetini, Zaman Gazetesi eski imtiyaz sahibi Alaattin Kaya’ya adadığını söyledi. 70 yaşının üzerinde olan Kaya’nın böbrek yetmezliği, kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı olmasına rağmen hücreye kapatıldığını yazdı. Alaattin Kaya’nın suçsuz olmasına rağmen siyasi sebeplerle ömür boyu hapis cezasına çarptırıldığını da Twitter’dan paylaştı.

medyabold
Devamını Oku »

Enes Kanter bu akşam Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye’deki hukuksuzlukları anlatacak

Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlallerini ve yaşanan hukuksuzlukları bulunduğu her platformda dile getiren NBA yıldızı Enes Kanter, bu akşam Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenecek insan hakları ve demokrasi paneline davet edildi.

BOLD – NBA yıldızı Enes Kanter, son dönemde Türkiye gündeminden düşmüyor. ABD Kongresi’nden 54 senatörün Joe Biden’a Erdoğan’a baskı yap çağrısında onun da ismi Türkiye’de hedef gösterilenler arasında yer alıyordu. Kanter, Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlallerini bu kez Avrupa Parlamentosu’nda anlatacak.

Zaman zaman hem siyasiler hem de ünlülerle bir araya gelerek Türkiye’de özellikle 15 Temmuz sonrası yaşananları dünyaya duyurmaya çalışan Kanter, bu kez Avrupa Parlamentosunda Erdoğan yönetiminin hukuksuzluklarını anlatacak.

Kanter, Avrupa Parlamentosu Başkanı David Sassoli ve Avrupa Parlamento Üyesi Pina Picierno tarafından organize edilen ‘Türk Halkı İçin Demokrasi ve İnsan Hakları’ paneline davet edildi.

Etkinlik, bugün (12 Şubat Cuma) Türkiye saati ile 20.30’da canlı bir şekilde video-konferans olarak Facebook üzerinden gerçekleştirilecek.

Kanter davet edilmesine ilişkin Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Ne büyük onur. Bir NBA oyuncusu Avrupa Parlamentosu Başkanı ile insan hakları ve demokrasi konulu bir söyleşinin parçası olacak” diye yazdı.

ROCKEFELLER’IN TORUNUNDAN MAKLUBE SERVİSİ

Bu arada Kanter, dünyanın en zengin ve tanınmış ailelerinden olan David Rockefeller’ın torunu Ariana Rockefeller’a ‘maklube’ yaptırdığı videoyu paylaşmasıyla da gündeme.

Kanter, Ariana’nın Hizmet hareketiyle özdeşleştirilen ‘maklube’ yemeğini servis ettiği görüntüleri sosyal medya hesabından paylaştı.

Kanter o anları, “Ariana Rockefeller’ın yaptığı ilk maklube” diyerek paylaştı.

Enes Kanter tek siz hepiniz!

medyabold
Devamını Oku »

Fransa’da Türk derneklerine baskı artıyor: Konseyden atma tehdidi

‘Fransa İslamı İlkeler Tüzüğü’ üzerinden başlayan tartışmalar nedeniyle Fransız hükumeti ile bu tüzüğe imza atmayan Türk dernekleri arasındaki gerginlik artıyor. Macron yönetimi, Türk derneklerini doğrudan Erdoğan’dan talimat almakla suçluyor ve Fransa İslam Konseyinden çıkarmakla tehdit ediyor.

BOLD – Fransa’da Emmanuel Macron yönetiminin ‘İslamcı ayrılıkçılıkla mücadele’ adıyla çıkardığı yasa kapsamında ülkedeki İslam konfederasyonlarının imzalaması istenen ‘Fransa İslamı İlkeler Tüzüğü’ konusunda dernekler ve hükümet arasında bir süredir yaşanan gerginlik, karşılıklı açıklamalarla daha da büyüdü.

Fransız medyası, Türk derneklerinin bu tavrının arkasında Ankara hükümeti ve AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın olduğu iddialarına yer verdi. İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, “İmzalamayan dernekler İslam Konseyi’nden ihraç edilirler” uyarısında bulundu.

Türk dernekleri ise, “Bizi kimse ihraç edemez. Bu haliyle de tüzüğü imzalamıyoruz. Kimse de bize zorla imza attıramaz” yanıtını verdi.

YASANIN MECLİSTEKİ GÖRÜŞMELERİ SÜRÜYOR

Fransa’da yaşanan terör olaylarının ardından Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, Cumhuriyet değerlerine saygılı Fransız İslamı’nı oluşturma, adı altında attığı iki ayrı yasal adım ülkede laiklik tartışmalarını alevlendirdi.

Bir taraftan Ulusal Meclis’te görüşülen ve İslamcı ayrılıkçılıkla mücadeleyi hedefleyen Cumhuriyet Değerlerinin Güçlendirilmesi yasa tasarısı hararetli tartışmalara sahne oluyor.

Diğer taraftan da Müslüman ibadet kurumlarının çatı örgütü Fransa İslam Konseyi’nin (CFCM) İçişleri Bakanlığı ile yürüttükleri ortak çalışmanın ürünü olan Fransa İslamı İlkeler Tüzüğü gergin tartışmalara neden oluyor.

TÜRK DERNEKLERİ DOĞRUDAN ERDOĞAN’DAN EMİR ALIYOR

Fransız medyasında yer alan haberlerde Türk derneklerinin doğrudan Ankara’dan ve AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan talimat aldıkları iddia edildi.

Fransa Türk Müslüman Dernekleri Koordinasyon Komitesi (CCMTF) ve Milli Görüş İslam Konfederasyonu’nun (CIMG) Ankara hükümetine yakın dernekler olduğunu, Erdoğan’ın bu dernekler aracılığıyla Fransa’da İslamcılığı yayan bir ağ oluşturduğu öne sürülüyor.

FRANSA İSLAM KONSEYİ’NDEN ATILMA TEHDİDİ

İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, geçtiğimiz hafta bu derneklerden CCMTF’nin Başkanı İbrahim Alcı’yı “Kendisiyle rahat konuşuyoruz, iyi bir insan” sözleriyle övse de, tüzüğe imza atmamaları durumunda “Cumhuriyet değerlerini savunmayan derneklerle aynı masaya oturmayız” diyerek CFCM’den atılacakları tehdidini de savurdu.

‘FRANSA İSLAMI’ PRENSİPLER TÜZÜĞÜ

Tüzükte, İslam’ın Fransa’nın değerleriyle uyumlu olması, İslam’ın siyasi amaçlar için kullanılmasının reddi, yabancı ülkelerin Fransa’da dinin yaşanmasına müdahale etmemesi ve kadın erkek eşitliği maddeleri öne çıkıyor. Fransa’da yaşayan Müslümanlara yönelik saldırıların aşırıcı bir azınlık tarafından gerçekleştirildiği ve bunların Fransız devleti ve halkıyla bağdaştırılmaması gerektiği kaydedilen tüzükte, devletin ırkçı olduğu söyleminin iftira atmak olduğu savunuluyor.

DERNEKLERE DEVLET YARDIMI İÇİN ZORUNLU HALE GETİRİLDİ

Tüzük, CFCM bünyesinde Ulusal İmamlar Konseyi’nin kurulmasını da sağlayacak. Bu konsey, Fransa’da imamların dini bilgilerine, öğretim becerilerine ve insani niteliklerine göre görevlerini yerine getirme konusunda onay sürecini oluşturmayı hedefliyor. Tasarının 6’ncı maddesiyle, derneklere devlet yardımı için, Fransa İslamı Prensipler Tüzüğü’nün imzalanması şartı getirildi.

2’Sİ TÜRK 3 MÜSLÜMAN DERNEK TÜZÜĞÜ İMZALAMADI

Fransa İslam Konseyi’ne bağlı 9 Federasyon’dan 6’sı Fransa İslamı Prensipler Tüzüğü’ne geçtiğimiz haftalarda Elysee Sarayı’nda imza koymuştu. Fransa’daki Türk Müslüman Dernekleri Koordinasyon Komitesi (CCMTF), Fransa İslam Toplumu Milli Görüş (CIMG) ve “İnanç ve Uygulama” adlı kuruluş Fransa İslamı Prensipler Tüzüğü’nü imzalamadı. Tüzüğü imzalamayı kabul etmeyen CCMTF, CIMG ve “İnanç ve Uygulama” adlı kuruluştan yapılan ortak yazılı açıklamada, “Tüzüğün aceleyle imzalanması, yapılan çeşitli açıklamalar ve özellikle ilgili aktörler olan imamların onayının alınmaması yukarıdan dayatılan bir proje algısına yol açtı.” değerlendirmesinde bulundu.

Tüzükte yer alan ‘Fransa İslamı’ kavramının doğru olmadığı vurgulanan açıklamada, İslam’ın bir toplumla veya ideoloji ile sınırlandırılamayacağı, bunun yapılması halinde İslam’ın temellerinin değiştirileceği ifade edildi. Açıklamada, tüzükteki “Cumhuriyet değerlerine bağlılığına” ve “eşitlik ilkesinin dini dahil tüm kuralların üstünde olduğuna” yönelik ifadelere tepki gösterildi. Müslümanların ülkede Fransız yasalarına saygı göstererek yaşadığının altı çizilen açıklamada, “Cumhuriyet değerlerinin” anayasada yer almadığı ve bu tabirden ne kast edildiğinin anlaşılmadığı belirtildi. Açıklamada, “siyasal İslam” kavramının Müslümanları hedef alabileceği, bunun yerine “dini anayasal düzene karşı kötüye kullanan aşırıcılar” tanımlanmasının kullanılması önerildi.

FRANSA’DAKİ TÜRK TOPLUMU

Fransa’da yaşayan Türklerin sayısının 700 bin civarında olduğu, bunların önemli bölümünün ise Müslüman olduğu kabul ediliyor. İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre Fransa’da bulunan 2 bin 500 ibadethane ve camiden 300 ila 400’ü doğrudan Türk federasyonlarına bağlı. Türkiye, bu camilerde görev yapan imamların yarısını kendisi gönderiyor ve maaşlarını da kendisi ödüyor. Diğer bir deyişle, Fransa’daki camilerde Türkiye’den gelen 120 imam görev yapıyor.

Fransa’da 1.500 ila 1.800 arasında imam çalışıyor. Bunlardan 600 kadarı Cezayir, Tunus, Fas ve Türkiye’den geliyor. Cumhurbaşkanı Macron, yabancı imam sistemine son vererek, imamların Fransız yurttaşları arasından seçilerek eğitilmesini istiyor.

Fransa’da tartışmalı İslam yasası Meclis’te: Yasa neler getiriyor?

medyabold
Devamını Oku »

Durmak yok özelleştirmeye devam: Foça satılık AOÇ kiralık

Cumhuriyet döneminde kamuya kazandırılan birçok kurum ve kuruluş AKP döneminde özelleştirildi. İktidara geldiğinde 240 kurum olan AKP bunlardan 169’unu özelleştirdi. Şimdilerde kaynak bulamayan AKP, elde kalan son kamu mallarını da satmak için ihaleye çıkmaya devam ediyor.

BOLD – Cumhuriyet tarihindeki 68 milyar dolarlık özelleştirmenin 60 milyar dolarlık kısmı AKP döneminde yapıldı. Kamu mallarının büyük kısmını satan AKP iktidarı, kamuya ait malları özelleştirmeye devam ediyor. Foça Tatil Köyü ihaleye çıkarılırken, AOÇ arazileri ise 10 yıllığına kiraya verilecek.

TATİL KÖYÜ PAZARLIKLA ÖZELLEŞTİRİLECEK

Salgının etkisiyle daha da artan finansman ihtiyacı için özelleştirmeye devam eden AKP iktidarı, yeni özelleştirmeler için ihaleye çıktı. Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre Özelleştirme İdaresi’nin Resmi Gazete’deki ilanına göre Hazine’ye ait Foça Tatil Köyü taşınmazları ile bu taşınmazlar üzerinde bulunan tesis, bina, müştemilat bir bütün halinde 49 yıl süreyle “işletme hakkının verilmesi” yöntemiyle özelleştirilecek. Geçici teminat tutarı 3 milyon TL. İhale için 20 Nisan’a kadar teklif verilebilecek. İhale birden fazla teklif sahibinden kapalı zarfla teklif almak ve görüşmeler yapmak yoluyla “pazarlık” usulü ile gerçekleştirilecek.

KAZANAN 48 TAKSİTTE ÖDEYEBİLECEK

İhale bedeli, vadeli ödemelerde en az yüzde 30 peşin olmak üzere yılda bir kez ödeme yapmak kaydıyla en çok 48 ayda ödenebilecek. Fransız Tatil Köyü olarak da bilinen Foça Tatil Köyü, 1967’de Türkiye’nin ilk tatil köyü olarak açıldı. 2005’te kapanan tatil köyünde 400’e yakın oda, zeytin, fıstıkçamı ağaçları, yüzme havuzu, amfi tiyatro da bulunuyor. Tatil köyü ilk 2006’da ihale edildi. Teslim aşamasında ihale iptal oldu. 2010’daki ihaleye katılan olmadı. 2018’deki ihale de 2019’da iptal edildi. Özelleştirme İdaresi iptali, “özelleştirme ihaleleri, Devlet İhale Kanunu’na tabi olmayıp idare, ihaleleri yapıp yapmamakta, dilediğine yapmakta serbesttir” maddesine dayandırdı.

33 BİN METREKARE ALAN KİRAYA VERİLECEK

Atatürk tarafından kurulduğunda 52 bin dekar olan, sonrasında parça parça koparılarak 30 bin dekara kadar inen Atatürk Orman Çiftliği’ndeki (AOÇ) bazı alanlar da 10 yıllığına kiraya veriliyor. Resmi Gazete’deki ilana göre 2 bin 618 metrekare açık ve 63 metrekare kapalı alan otopark, 2 bin 98 metrekare kapalı ve 33 bin 284 metrekare açık alan rekreasyon, 33 bin 539 metrekare açık ve 1939 metrekare kapalı alan da tarımsal üretim için kiraya verilecek. Tahmini aylık bedel; otopark için 8 bin 200 TL, rekreasyon için 59 bin 500 TL, tarımsal üretim için 22 bin 500 TL olarak belirlendi. İhaleler 22 Şubat’ta yapılacak.

SARAY DA AOÇ ARAZİSİNE YAPILDI

Atatürk Orman Çiftliği, 1. derece doğal ve tarihi SİT alanı statüsünde. AKP döneminde AOÇ’nin 74 dönüm arazi, otopark, rekreasyon ve tarım üretim alanı olarak kiralandı. Geçici yapılaşma altında yapılaşmaya açıldı. Bu durum Sayıştay raporlarına da yansıdı. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sarayı ile AKP’li eski Ankara Büyükşehir belediye Başkanı Melih Gökçek’in 750 milyon dolarlık dinazor heykelleri ile özdeşleşen Ankapark da AOÇ arazisi üzerinde yapıldı.,

AKP’NİN SATMADIĞI 71 KURUM KALDI

Türkiye’de cumhuriyet döneminin ilk yıllarında devlet yatırımlarına büyük önem vererek şeker, demir, kağıt, çay, fındık, elektrik, taş kömürü gibi üretim yapan büyük fabrikalar inşa edildi. AKP’nin hızlı özelleştirme politikaları sonucu şu an devlete ait ya da devletin ortak olduğu yalnız 71 kurum kaldı. AKP’nin iktidara geldiği dönemde Türkiye’deki kamu işletmelerinin sayısı 240 iken bu sayı şimdi 71’e geriledi. Kamunun elinde kalan kurumlar arasında PTT, TRT, TÜRKSAT, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu, Türkiye Elektrik İletim AŞ, Elektrik Üretim AŞ, Devlet Demiryolları, Türkiye Denizcilik İşletmeleri AŞ, Devlet Hava Meydanları İşletmesi, Türkiye Petrolleri AO, BOTAŞ, Çaykur, Ziraatbank, Halkbank, Vakıfbank gibi kurumlar yer alıyor.

İLETİŞİMDEN ULAŞIMA BİRÇOK KURUM ÖZELLEŞTİRİLDİ

AKP döneminde özelleştirilen kamu kurumları arasında Türk Telekom, SEKA Kağıt Fabrikası, Tekel İşletmeleri, Tank-Palet Fabrikası, Ereğli Demir Çelik, PETKİM, TÜPRAŞ, OYAKBANK, AyCell, Başkent Doğalgaz Dağıtım, Koç Holding hisseleri, Antalya Limanı, TÜMOSAN, Sakarya Traktör İşletmesi, Büyük Ankara Oteli, Kızılay Emek İşhanı, İstanbul Hilton Oteli, BUMAS, ERYAĞ, Adapazarı Şeker Fabrikası, Amasya Şeker Fabrikası, Et ve Balık Üretim A.Ş, Çatalağzı Termik Santrali, Kangal Termik Santrali, Kemerköy Termik Santrali, Kemerköy Liman Sahası, Orhaneli Termik Santrali, Seyitömer Termik Santrali, Soma Termik Santrali, Tunçbilek Termik Santrali, Başkent Elektrik Dağıtım, Boğaziçi Elektrik Dağıtım, İskenderun Limanı, Derince Limanı, Taşucu Limanı, İskenderun İSDEMİR Limanı, Ereğli ERDEMİR Limanı gibi kamu işletmeleri bulunuyor.

Yunanistan’ın alacağı Rafale uçakları dengeyi nasıl değiştirecek?

medyabold
Devamını Oku »

Almanya’da Türklerin iltica başvuruları 2020’de düştü

Almanya’ya Türk vatandaşlarının yaptığı iltica başvurularının sayısı 2020 yılında düştü. Geçen yıl yapılan iltica başvurularının yarısına yakını kabul edildi.

BOLD – 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından Türkiye’den Almanya’ya iltica başvuruları sürüyor. 2020 yılında Almanya’ya yapılan başvuruların yarısına yakını kabul edildi.

Alman İçişleri Bakanlığı, Sol Parti’nin soru önergesine verdiği yanıtta geçen yıl Türkiye’den yapılan başvuruların yüzde 47,7’sinin kabul edildiğini, bu orana iltica başvurularının yanı sıra mülteci koruma, geçici koruma ve sınır dışı yasaklarının da dahil olduğunu bildirdi.

Rakamlara, başka bir AB ülkesinin sorumluluk alanına girmesi gibi nedenlerle usulen geri çevrilen başvuruların dahil olmadığı belirtildi. Türkiye’den başvurularda kabul oranı 2018’de yüzde 46,7 ve 2019’da yüzde 52,7 olarak kaydedilmişti.

BAŞVURU SAYISINDA AZALMA

Öte yandan Türkiye’den Almanya’ya yapılan iltica başvurularının sayısındaki azalma devam ediyor. 2020’de başvuru sayısının 5 bin 782 kişiyle 2019’a göre yarı yarıya azaldığı belirtildi. Türkiye’den Almanya’ya 2018 yılında 10 bin 356, 2019 yılında da 10 bin 833 iltica başvurusu yapılmıştı.

2017 yılında ise 8 bin 483 kişi başvuruda bulundu, bu başvuruların yüzde 28,1’i kabul edildi.

PANDEMİ NEDENİYLE AZALMA KAYDEDİLDİ

Soru önergesini veren Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen, başvurulardaki azalmada pandemiyle mücadelede getirilen seyahat yasaklarının etkili olduğunu savunarak başvurulardaki kabul oranının Türkiye’nin güvenli bir menşe ülke olmadığını kanıtladığını söyledi.

Dağdelen, “Neredeyse iki kişiden biri bir otokrattan kaçarak Almanya’da koruma alabiliyorsa Alman hükumetinin Erdoğan rejimine silah sevkiyatına devam etmesi ve ekonomik yardımlarla destek sağlaması vicdansızcadır” diye konuştu.

Merkel etkisi: Almanya’daki Türkler solu bırakıp sağa yöneldi

 

medyabold
Devamını Oku »

AKP’nin hayal çöplüğü

Son olarak uzaya çıkma projesini açıklayan 18 yıllık AKP iktidarı halkın karşısına sayısız mega projeyle çıktı. Yerli yolcu uçağı, milli tank, savaş uçağı ve otomobil hayalin ötesine geçemedi. 11 yıl önce duyurulan Erdoğan’ın Çılgın Projesi Kanal İstanbul için 2021’de 1.000 TL ayrıldı.

BOLD – AKP iktidarı 18 yıllık iktidarında büyük heyecan uyandıran projelerle seçmenin karşısına çıktı. Yerli yolcu ve savaş uçakları ile yerli otomobil en çok konuşulan projeler oldu. Ancak aradan geçen zamana karşın hayaller hayata geçirilemedi. Kimi projeler ise çöpe atıldı.

AKP’NİN AYA YOLCULUK PLANI

Açıklanan son büyük proje uzaya gitmek oldu. Detaylar net olarak bilinmiyor. Ancak AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıklamasına göre ilk hedef 2023’te aya gitmek. Ardından 2028’de yerli imkanlarla ay yolculuğu yapabilmek. Nihai hedef uzayda egemen güç olabilmek.

Dünyada uzay çalışmalarında ABD ve NASA açık ara önde gözüküyor. NASA, 2024 yılında Mars’a insanlı yolculuk yapılacağını açıkladı. Ay’a iniş amaçlanan Artemis programı için 28 milyar dolara ihtiyaç olduğu açıklandı.

UZAY BÜTÇESİ ELEŞTİRİ KONUSU OLDU

Uzayda söz sahibi olmak isteyen ülkelerin ayırdığı bütçe göz kamaştırıyor. NASA’nın 23 milyar dolar, ESA’nın 6 milyar euro, Rus Uzay Ajansı’nın 1,7 milyar dolar, Alman Uzay Ajansı’nın ise 1,1 milyar dolar bütçesi var. Buna karşın Türkiye Milli Uzay Ajansının bütçesi sadece 5 milyon dolar olarak açıklandı. Bu paranın kaynağı ve bu bütçeyle aya nasıl gidileceği ise henüz bilinmiyor.

TOGG YOLLARA YERLİ VE MİLLİ OLARAK ÇIKABİLECEK Mİ?

AKP, yakın zamanda yerli ve milli araba projesi TOGG ile de büyük umutlar vaat etti. Yerli ve milli olarak tanıtılan TOGG’un fikri mülkiyet hakkı Türkiye’ye ait. Buna karşın aracın tasarımı İtalyanların. Motorun Almanya, bataryanın Çin firması tarafından yapılması planlanıyor. Bununla birlikte fabrikanın montaj hattının Türkiye’de olması bekleniyor. Ancak parçaların nerede üretileceği belirsizliğini koruyor.

Diğer yandan TOGG için Bursa’da fabrikanın temeli atıldı. İnşaattaki son durumdan ise bilgi yok. Buna karşın Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, yerli otomobilin 2022 sonunda yollarda olacağını iddia ederek “Bu araçlar 2022’nin sonunda yola çıktığında yerlilik oranı yüzde 51 olacak” dedi.

YERLİ YOLCU UÇAĞI HAVALANAMADI

Daha önce yerli ve milli yolcu uçağı, AKP’nin seçim vaadi olarak gündeme geldi. 2015’te AKP, yolcu uçağı üretimi için imzaları attı. Türkiye’nin 4 yıl içinde ilk yerli yolcu uçaklarına kavuşacağı açıklandı. 2019’a gelindiğinde ortada bir fabrika bile yoktu. Proje sessiz sedasız rafa kaldırıldı.

Buna karşın AKP umutları hep taze tuttu. Yerli savaş uçağının yapılacağı açıklandı. Ancak henüz bir gelişme yok. Yerli helikopter, milli tank gibi projelerin akıbeti de farklı olmadı. Yerli ve milli olarak tanıtımı yapılan ve savunma sanayiinde ön plana çıkan projelerde Türkiye, ithal parçaların montajından öte geçemedi. Yerli motor üretimi de tamamlanamadı.

TEKNOLOJİDE DIŞA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR

Türkiye’nin üretip ihraç ettiği İHA, SİHA ve ATAK helikopterlerinde de durum aslında farklı değil. AKP her ne kadar üretim ve satışların reklamını yapsa da motor başta olmak üzere hayati öneme sahip birçok parça hala yabancı ülkelerden tedarik ediliyor.

DOĞALGAZ VE PETROL HABERLERİ HEP PRİM YAPTI

AKP seçmenini heyecanlandıran bir başka gelişme ise doğalgaz bulunduğu iddiası oldu. İlk önce Doğu Akdeniz’de ve Karadaniz’de yapılan sondajların büyük umut vaat ettiği açıklandı. Ardından Karadeniz’de, Türkiye’nin onlarca yıl boyunca enerji ihtiyacını karşılayacak milyarlarca metreküp doğalgaz bulunduğu müjdelendi. Ancak aradan geçen yaklaşık 6 ay içinde üretim ve kullanım noktasında kamuoyuna açıklanan ciddi bir gelişme yaşanmadı.

Pahalı akaryakıtta rekor üzerine rekor kıran AKP iktidarı petrolde de benzer bir politika uyguladı. Petrol bulunduğu haberleri zaman zaman gazetelerde manşete taşındı. AKP’nin iktidar olduğu dönem için medya taraması yapan gazeteci Deniz Zeyrek, 30’un üzerinde ‘petrol bulundu’ haberi gördüğünü yazdı. Ancak ortada hala bir üretim yok.

ÇILGIN PROJEYE 1000 TL BÜTÇE

Erdoğan’ın çılgın proje olarak tanıtımını yaptığı ve her fırsatta en büyük hayali olduğunu söylediği Kanal İstanbul projesinde de AKP hüsran yaşadı. Resmi Gazete’de yayımlanan 2021 Yılı Yatırım Programı’nda Kanal İstanbul Projesi’nin “Bağlantı Yolları, Etüt, Proje ve Yapımı” için sadece ‘bin’ lira bütçe ayrıldı. 11 yıl önce duyurulan proje hala başlamadı.

VATANDAŞIN CEBİNDEN 5’Lİ ÇETE’YE

AKP’nin ‘ödeme garantili proje’leri ise vatandaşı vurdu. Yollar, köprüler, hastaneler ve havalimanları sözleşmelerdeki müşteriyi bulamadı. Ancak olmayan müşterilerin parası hazineden firmalara ödenmeye devam etti. Aslan payını ise kamuoyunda 5’li çete olarak anılan müteahhitlik firmaları aldı.

ENFLASYON YÜZDE 15’E DAYANDI

AKP’nin hayallerine karşın 2021’de halkın gerçekleri oldukça farklı. 2020’yi zamlarla kapatan Türkiye, 2021’e de zamlarla başladı. Rakamları eleştirilen Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bile enflasyonu yüzde 14,97 olarak açıkladı. 2020’nın gıda enflasyonu ise yüzde 21 seviyesinde.

Ekonomik problemler ve zamların ardından özellikle dar gelirli vatandaşın alım gücü daha da düştü. Son dönemlerde özellikle sosyal medyada çok sayıda, çöpten yiyecek toplayan halk görüntüsü paylaşıldı. İktidara yakın Takvim gazetesi market arabasının nasıl daha ucuza doldurulacağını manşetinden haber yaptı.

FATURALAR ÖDENEMEYİNCE ELEKTRİK VE DOĞALGAZ KESİLDİ

Son üç yılda elektrik faturası yüzde 70-80 oranında arttı. Doğalgaza da yılın ilk iki ayında 2 kez zam geldi. Sonuçta geçen yılın ilk 9 ayında 2.6 milyon abonenin elektriği, 600 bin abonenin ise doğalgazı kesildi. 53 bin 840 elektrik abonesi ile 123 bin 657 doğalgaz abonesi hakkında, faturalarını ödeyemediği için yasal işlem başlatıldı.

RAKAMLAR KANDIRIYOR MU?

TÜİK, her ay açıkladığı rakamlarda işsizliği düşürmeyi başardı. Uzmanlara göre TÜİK’in hesaplama yöntemi gerçek işsizlik rakamını yansıtmıyor. Örneğin TÜİK’in Ekim ayı rakamlarına göre işsizlik 391 bin kişi azalarak yüzde 12,7’ye geriledi. Ancak TÜİK’in rakamlarını yorumlayan DİSK’e göre gerçek işsizlik Ekim’de yüzde 27 oldu.

Rakamlara göre iş bulmak bir yana iş bulma umudu bile azaldı. İstatistiklere göre son bir yılda iş bulma ümidini yitirenlerin sayısı 2,3 kat arttı. İŞKUR verilerine göre Türkiye genelinde bir milyon 500 kişi umudu olmadığı için artık iş aramıyorken İŞKUR’a kayıtlı işsiz sayısı da son bir yılda yüzde 19,3 azaldı.

EKONOMİ ALARM VERİYOR

AKP’nin çizdiği pembe tabloya rağmen esnaf da adeta kan ağlıyor. İddiaları yalanlayan Erdoğan “Bazı dostlar, diyorlar ki dükkânlar kapanıyor, şirketler kapanıyor. Kapanan falan yok” dese de gerçekler farklı. TOBB verilerine göre, ülke genelinde 2020’de 24 bin 136 ticari işletme kapandı. İstanbul Ticaret Odasının rakamlarına göre İstanbul’da 20 bin işletme, Ankara Ticaret Odasının rakamlarına göre ise Başkentte 15 bin işletme kepenk kapattı.

Pandemiyle birlikte eğitimdeki tablo biraz daha ağırlaştı. Milli Eğitim Bakanlığının rakamlarına göre 7,7 milyon öğrenci tableti ya da bilgisayarı olmadığı için telefonla ders dinliyor. Yine MEB’e göre 12 milyon 459 bin 347 öğrenci EBA’yı aktif olarak kullandı. Ne var ki mevcut 18 milyon 240 bini aşkın öğrenci var. Yani 6 milyona yakın öğrenci EBA’yı hiç kullanmadı.

medyabold
Devamını Oku »