24 Nisan 2021 Cumartesi

İllegal yollarla kaçırılmak istenen Hizmet Hareketi gönüllüsüne BM sahip çıktı

Görev yaptığı ülkelerde adeta Türk büyükelçiliklerinin kültür ateşesi gibi çalışmalarda bulunan öğretmen Halil Hardal, Türkiye’ye illegal yollarla kaçırılmak istenirken Kuveytli yetkililer ve BM tarafından korumaya alınarak İsviçre’ye gönderildi. İşte Halil Hardal’ın kendi anlatımıyla kaçırılma hikayesi… 

BOLD – Kırgızistan, Rusya, Bulgaristan, Moritanya ve son olarak Kuveyt’te Gülen Hareketi’nin okullarında görev yapan Halil Hardal adeta Türk büyükelçiliklerinin kültür ateşesi gibi çalışmalarda bulundu. Her zaman büyükelçilerin ve Milli Eğitim Bakanlarının takdirini topladı ancak 15 Temmuz darbe kalkışmasından sonra Gülen Hareketi gönüllülerine yönelik cadı avı Kuveyt’te bulunan Halil Hardal’a kadar uzandı.

İBRAHİM KALIN İSMİNİ GÖNDERDİ

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın Kuveyt Büyükelçisi’ne ismini referans ile gönderdiği Hardal’ın Türkiye’ye iadesi istendi. Türkiye’ye illegal yollarla kaçırılmak istenen Hardal’a Kuveytli yetkililer ve BM sahip çıktı korumaya alarak İsviçre’ye gönderdi.

1990’DEN BERİ GÖREV YAPIYOR

1990 yılından beri Gülen Hareketinin yurtdışındaki okullarında görev yapan Halil Hardal, 15 Temmuz öncesine kadar görev yaptığı okulların Türkiye adına katkılarını 15 Temmuz sonrasında yapılan karalama çalışmalarının ve Gülen Hareketi okullarının çalışanlara kaçırılma girişiminin şahidi olarak yaşananları Der Puls’a anlattı. Ayrıntılar Der Puls’ta.

 

https://www.youtube.com/watch?v=RPOS5DQCMEE
https://www.boldmedya.com/2021/04/24/abd-baskani-biden-1915-olaylarina-soykirim-dedi/

İllegal yollarla kaçırılmak istenen Hizmet Hareketi gönüllüsüne BM sahip çıktı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Perinçek’ten AKP’ye tepki: Bu insanlar Türkiye’yi yönetemezler

ABD Başkanı Joe Biden’ın 1915 olaylarının 106’ncı yıldönümünde yaptığı açıklamada ‘soykırım’ sözcüğünü kullanmasının yankıları sürüyor. Hükumetle birlikte hareket eden Vatan Partisi’nin genel başkanı Doğu Perinçek, AKP’yi hedef alarak, “Bu insanlar Türkiye’yi önümüzdeki süreçte yönetemezler” dedi.

BOLD – Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, hükumete sert tepki göstererek, “Bu insanlar Türkiye’yi önümüzdeki süreçte yönetemezler!” dedi.

BÖYLE DEVLET YÖNETİLMEZ

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, HaberTürk’te katıldığı canlı yayında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na, Erdoğan’ın başdanışmanlarına ve yönetim kademelerine tepki gösterdi. Perinçek, “Böyle devlet yönetilmez. Bu insanlar Türkiye’yi önümüzdeki süreçte yönetemezler.” sözlerini sarf ederken program sunucusu Eren Eğilmez “Tamamen siyasi olarak değerlendirelim.” dedi.

BUNLARI MAZUR GÖRMEYE ÇALIŞMAYIN

Bunun üzerine Perinçek “Bunları mazur görmeye çalışmayın. Meclis Başkanı Mustafa Şentop görüyor ve söylüyor, 3-4 sene önce Cumhurbaşkanı Danışmanları bunu görüyordu. Ne oldu da 3-4 senedir göremiyorlar, bunları görmeden olur mu? Dışişleri Bakanlığımız ve hükumetin başında olan insanlar bunları göremiyor.” dedi.

 

ABD Başkanı Biden 1915 olaylarına ‘soykırım’ dedi

Perinçek’ten AKP’ye tepki: Bu insanlar Türkiye’yi yönetemezler yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

ABD Başkanı Biden 1915 olaylarına ‘soykırım’ dedi

ABD Başkanı Joe Biden, 1915 olaylarının 106’ncı yıldönümünde yaptığı açıklamada ‘soykırım’ sözcüğünü kullandı. Biden açıklamasında, “Her yıl bu gün, Osmanlı döneminde yaşanan Ermeni soykırımında ölenleri anıyoruz” dedi.

BOLD – ABD Başkanı Joe Biden, 1915 olaylarının yıldönümüyle ilgili açıklamasında ‘soykırım’ sözcüğünü kullandı.

Biden açıklamasında, “Her yıl bu günde Osmanlı dönemindeki Ermeni soykırımında ölen herkesin hayatlarını hatırlıyoruz ve böylesi bir mezalimin yeniden yaşanmasını engellemeye bağlılığımızı ortaya koyuyoruz” ifadelerini kullandı. Biden’ın yazılı olarak yaptığı açıklamada ilk ve son paragraflarda olmak üzere iki defa ‘soykırım’ ifadesi yer aldı.

ABD Kongresi’nin her iki kanadı da 2019 yılında 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanımlayan kararları kabul etmişti. Son olarak her iki partiden 100’ün üzerinde senato üyesi Biden’a bir mektup göndererek 24 Nisan’daki açıklamasında soykırımı resmen tanıma çağrısı yapmıştı.

1915 olaylarının ‘soykırım’ olarak tanımlanması, hem Biden’ın, hem de Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in seçim vaatleri arasındaydı.

Biden’dan önce, ABD’nin eski başkanlarından Ronald Reagan 1981 yılında Yahudi Soykırımı’yla ilgili açıklamasında 1915’ten de ‘Ermenilerin soykırımı’ olarak söz etmişti. ABD başkanları son yıllardaki geleneksel 24 Nisan açıklamalarında Ermenice ‘Büyük Felaket’ anlamına gelen ‘Meds Yeghern’ ifadesini kullanıyordu.

TSK’dan Irak’ın kuzeyine operasyon

ABD Başkanı Biden 1915 olaylarına ‘soykırım’ dedi yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

TSK’dan Irak’ın kuzeyine operasyon

Türk Silahlı Kuvvetleri, terör örgütü PKK’ya yönelik havadan ve karadan operasyon başlattı. Irak Kürt Yönetimi sınırlarında yapılan operasyonda Metina, Avaşin ve Zap bölgelerinde çatışmalar yaşandığı belirtildi. Operasyonun, ABD Başkanı Joe Biden ve Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinin ardından yapılması dikkat çekti.

BOLD – Türk Silahlı Kuvvetlerinin, 23 Nisan akşam saat 20.00 sıralarında Kuzey Irak’taki PKK kamplarına  yönelik karadan ve havadan operasyon başlattığı belirtildi.

Metina bölgesine önce havadan sonra karadan operasyon düzenlendiği, aynı saatlerde Avaşîn’e de asker indirmesi yapıldığı kaydedildi. Sabah saatlerinde ise Zap’a operasyon başlatıldığı, her üç bölgede de yoğun çatışmaların yaşandığı belirtildi.

Sınır bölgelerine yönelik operasyonların ABD Başkanı Joe Biden ile AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 23 Nisan’da yaptığı telefon görüşmesinden sonra gelmesi dikkat çekti.

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre; TSK’ya ait savaş uçakları, Metina’nın Zendura bölgesine bağlı Derarê, Koordine ve Stuna alanları dün akşam saat 20.00’den sonra bombaladı. Bölgede daha sonra helikopterler saldırı düzenledi. Helikopterler hareketliliğinin sürdüğü bölgede, çevredeki sınır karakollarından da havan ve obüslerle vurulduğu ifade edildi. Metina’na yapılan operasyonla eş zamanlı olarak yine sınır bölgesinde bulunan Avaşîn alanı da TSK unsurlarınca yoğun şekilde bombalandı. Bölgede çatışmaların sürdüğü bildirildi.

AKAR BÖLGEDEKİ KOMUTANLARLA GÖRÜŞTÜ

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, operasyona katılan birlik komutanlarıyla video konferans yöntemiyle görüştüğü kaydedildi. Akar, operasyonla ilgili şunları söyledi: “PKK/KCK ve diğer terörist unsurları etkisiz hale getirerek, Irak kuzeyinden halkımıza, üs bölgelerimize yönelik terör saldırılarını bertaraf etmek ve hudut güvenliğimizi sağlamak maksadıyla uluslararası hukuktan doğan meşru müdafaa haklarımız doğrultusunda Metina ve Avaşin-Basyan bölgelerinde bulunan terörist hedeflerine 23 Nisan saat 17.40’tan itibaren eş zamanlı olarak Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım Operasyonları başlatılmıştır.”

‘Tanımıyorum’ dediği fotoğraftaki üçüncü kişi Soylu’nun yeğeni çıktı

TSK’dan Irak’ın kuzeyine operasyon yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

‘Tanımıyorum’ dediği fotoğraftaki üçüncü kişi Soylu’nun yeğeni çıktı

2 milyar dolarlık kripto parayla kaçan Thodex’in sahibi Faruk Fatih Özer’in İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun makamında çektirdiği fotoğraftaki üçüncü ismin kimliği belli oldu. Fotoğrafta yer alan Berk Işık’ın Soylu’nun yeğeni olduğu ortaya çıktı.

BOLD – Kripto para borsası Thodex’in sahibi Fatih Faruk Özer’in adının karıştığı 2 milyar dolarlık dolandırıcılık olayıyla ilgili çarpıcı bir bilgi daha gündeme geldi.

2 milyar dolarlık kripto para vurgunu sonrası Arnavutluk’a kaçtığı belirlenen Faruk Fatih Özer’in Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile olan fotoğrafları gündeme gelmişti. Özer’i tanımadığını söyleyen Çavuşoğlu, Thodex kurucusuna MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı’nın oğlu Mert Sancaklı’nın eşlik ettiğini açıklamıştı. Çavuşoğlu’nun sözlerinin ardından MHP’li milletvekili Saffet Sancaklı’nın oğlu Mert Sancaklı’nın Thodex kurucusu Özer ile Hoppara isimli ortak şirket kurdukları ortaya çıkmıştı.

Özer ile fotoğrafı ortaya çıkan Süleyman Soylu ise “İlgili şahıs Faruk Fatih Özer’i tanımıyorum. Bir yakınımız vasıtasıyla 23 Aralık 2019’da, yazılımcı gençlere verdiğimiz randevuya eklemlenerek gelmiştir. Randevu listesinde ismi mevcut değildir ve sadece fotoğraf çekimi esnasında odaya alınmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur” açıklaması yapmıştı. Soylu’nun ‘yazılımcı gençler’ dediği Thodex’in sahibi Faruk Özer ile olan fotoğrafında yer alan üçüncü kişinin Hasan Berk Işık olduğu ortaya çıktı. Berk Işık’ın Soylu’nun kız kardeşi Fatma Soylu Işık’ın oğlu olduğu kaydedildi.

Berk Işık’ın sosyal medya hesabında SS plakalı lüks spor arabayla verdiği poz dikkat çekti.

Bakanlarla kriminal pozlar

‘Tanımıyorum’ dediği fotoğraftaki üçüncü kişi Soylu’nun yeğeni çıktı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Thodex ve VeBitcoin’den sonra GoldexCoin de kapandı

Kripto para borsasında Thodex ve VeBitcoin’in ardından, GoldexCoin’e de erişim sağlanamıyor. GoldexCoin, işlemleri durdurmasına mükerrer işlemler ve sistemsel problemleri neden gösterdi.

BOLD – Thodex’in sahibi Faruk Fatih Özer’in 2 milyar dolarla yurt dışına kaçtığı iddiasıyla birlikte tartışmaların odağı haline gelen kripto para borsalarıyla ilgili yeni gelişme yaşandı. Ön satışını gerçekleştiren GLDX Token için alım satım işlemleri durduruldu.

YATIRIMCILAR PLATFORMA ERİŞİM SAĞLAYAMIYOR

Haber Global’in haberine göre yatırımcılar paralarını geri alamazken, platforma erişim sağlanamamaya başladı. Yatırımcılar sosyal medyada söz konusu kripto parayı tavsiye eden yüksek takipçili hesaplara tepki gösteriyor. Kripto para alım satım platformu Goldexcoin konuyla ilgili internet sitesinde yayınladığı açıklamada, mükerrer işlemleri ve sistemsel problemleri neden göstererek giderici çalışmaların başlatıldığını ve herhangi bir kaybın söz konusu olmadığını bildirdi.

GEREKÇE SİSTEMSEL PROBLEMLER

GoldexCoin’den yapılan açıklamada “23.04.2021 saat 19.20’de açılışını yaptığımız Gldx Token’in alım satımında siz değerli kullanıcılarımızın da şahit olduğu gibi sistemsel problem yaşanmıştır. Gece boyu yapılan incelemeler sonucu bazı hesaplar da mükerrer işlemler tespit edilmiştir. Hem piyasa yapıcı hem de piyasa alıcı tarafında herhangi bir hak kaybına sebep olmamak için 23.04.2021 saat 19.20’den itibaren yapılan tüm işlemler geri çevrilecektir. Bu işlemler sadece Gldx Token için yapılacaktır. Diğer tüm alım satımlar aktiftir.

TÜM VARLIKLAR SOĞUK CÜZDANDA

Kullanıcılarımızın tüm varlıkları soğuk cüzdandadır. Herhangi bir kayıp söz konusu değildir. Dileyen kullanıcılarımızın talep etmeleri doğrultusunda yapmış oldukları yatırım miktarı taraflarına iade edilecektir. Sistemimiz de gerekli iyileştirmeler yapıldıktan sonra Gldx Token’in tekrar alım satıma açılacağını tüm kullanıcılarımıza bildiririz. Bizi takip etmeye devam edin” denildi.

 

Teknoloji marketi Bimeks iflas etti

Thodex ve VeBitcoin’den sonra GoldexCoin de kapandı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Profesör Alpay Azap Bilim Kurulu üyeliğinden istifa etti

Prof. Dr. Alpay Azap, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyeliğinden ayrıldı. Geçtiğimiz Ekim ayından bu yana Bilim Kurulu toplantılarına katılmadığı öğrenilen Azap’ın, Bilim Kurulu WhatsApp gruplarından da ayrıldığı kaydedildi.

BOLD – Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji öğretim üyesi Prof. Dr. Alpay Azap’ın Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyeliğinden ayrıldığı kaydedildi.

Birgün’ün haberine göre Azap’ın “Halen yürütmekte olduğu Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanlığı faaliyetlerine daha fazla zaman ayırabilmek amacıyla” Bilim Kurulu üyeliğinden istifa ettiği belirtildi.

Bilim Kurulu resmi bir devlet görevlendirmesiyle oluşturulmadığı için Azap’ın istifası, kuruldan ayrılma bilgisini Sağlık Bakanı’na bildirmesi ve kurulun iletişim kanallarından ayrılmasıyla gerçekleşti.

Teknoloji marketi Bimeks iflas etti

Profesör Alpay Azap Bilim Kurulu üyeliğinden istifa etti yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Teknoloji marketi Bimeks iflas etti

Türkiye’nin en büyük teknoloji ürünleri mağazalarından biri olan Bimeks’in iflasına karar verildi. Mali krizi gerekçe göstererek birçok mağazasını kapatan Bimeks, yüzlerce işçisini tazminatsız olarak işten çıkarmıştı.

BOLD –  İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi, teknoloji perakendecisi Bimeks’in iflasına karar verdi.

Türkiye’nin en büyük teknoloji ürünleri mağazalarından Bimeks, mali krizi gerekçe göstererek çok sayıda mağazasını boşaltarak kapatmıştı. İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi, yüzlerce işçiyi işten çıkaran teknoloji perakendecisi Bimeks’in iflasına karar verdi.

17 Şubat’ta alınan ve 12 Nisan’da ilan edilen mahkeme kararında şunlar belirtildi:

“Müflis: Bimeks Bilgi İşlem ve Dış Ticaret A.Ş (Vergi Kimlik No:1750069133)

Müflisin adresi: Barbaros Mah. Sütçüyolu Cad. No:62 Yenisahra/Ataşehir/İstanbul

İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun 270380/0 sicil sayısında kayıtlı yukarıda unvanı ve adresi yazılı şirketin İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019-469 Esas sayılı dosyasından 17.02.2021 günü saat 15:36’den itibaren iflasına karar verilmiştir. İ.İ.K.166. Maddesi gereğince keyfiyet tebliğ ve ilan olunur. 12.04.2021”

ESKİ SPK BAŞKANININ ŞİRKETİYDİ

1989 yılında Kadıköy Mühürdar’daki küçük bir dükkanda ticari faaliyete başlayan Türkiye’nin ilk teknoloji perakendecisi Bimeks, daha sonra Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanlığı da yapan Vedat Akgiray ve ağabeyi Murat Akgiray tarafından kuruldu. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte şirket bilişim teknolojisi, tüketici elektroniği, beyaz eşya ve küçük ev aletleri gibi ürünleri satmaya başladı. Borsa İstanbul’da işlem görmeye başlayan ilk teknoloji perakende şirketi oldu. 2013’te Electro World’ün mağazalarını satın alan Bimeks, daha sonra da Fransız Darty’nin Türkiye’deki 28 mağazasını bünyesine kattı. 2018 yılından itibaren mali durumu kötüleşen şirket Mart 2019’da Borsa İstanbul’dan çıkarılmıştı.

Yoksullaşan vatandaş geçinebilmek için kredi kartına sarıldı

Teknoloji marketi Bimeks iflas etti yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Beşiktaş’ta Atiba şoku

Süper Lig’in zirvesinde yer alan Beşiktaş’ta sakatlar kervanına bir yenisi eklendi. Cenk Tosun, Oğuzhan Özyakup, Aboubakar, Larin’in ardından kaptan Atiba Hutchinson da sakatlığı nedeniyle Kayserispor maçı kadrosundan çıkarıldı.

BOLD – Şampiyonluk yarışında kritik viraja girilirken siyah beyazlıların sakatlıklarla başı dertte. Teknik Direktör Sergen Yalçın kadro kurmakta zorlanırken, Kayserispor maçına forvetsiz çıkacak.

AVANTAJINI KAYBEDİYOR

Sakatlıklarla başı dertte olan Beşiktaş, Ankaragücü ve Sivasspor maçlarından 3 puan çıkaramadı. Kara Kartallar, şampiyonluk yolundaki puan avantajını da yitirdi. Fenerbahçe ve Galatasaray ile olan puan farkı üç ve altı puana geriledi. Beşiktaş, Kayserispor maçından da 3 puan çıkaramazsa Fenerbahçe’nin kazanması halinde puanlar eşitlenecek.

SERGEN HOCANIN ANTRENMAN PROGRAMI

Uzun süredir sakatlıkları bulunan Ajdin Hasic’in ardından Cenk Tosun ve Abuobakar sezonu kapattı. Oğuzhan Özyakup, Cyle Larin, Atiba Hutchinson’ın sakatlıklarının ne zaman sona ereceği netleşmedi. Arka arkaya gelen sakatlıklar sık maç trafiğine bağlanırken, Sergen Yalçın ve ekibinin futbolculara yönelik antrenman programı da sorgulanmaya başladı.

Beşiktaş-Kayserispor karşılaşması bu akşam saat 19.30’da başlayacak.

 

Beşiktaş’ta Atiba şoku yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Gergerlioğlu mektup yazdı: Halkın vekilinin cezaevine gidiş öyküsü

Milletvekilliği düşürülen HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu, gözaltına alındığı akşam yaşadıklarını Sincan Cezaevinden yazdığı mektupla anlattı: “4 polisin ortasında, yoldayız. Bana hakaret ediyorlar. Uzun saçlı polis yumruğunu kaldırıyor, ‘terörist, terbiyesiz, b…k’ diyor. Boyun eğmiyorum. Bir polis arkadaşlarına ‘bravo, iyi iş çıkardınız, elinize sağlık’ diyor…”

BOLD –  Milletvekilliği düşürülerek cezaevine konulan HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu, Sincan Cezaevi’nden yazdığı mektupla, gözaltına alındığı gün ve sonrasında yaşadığı ihlalleri anlattı.

Gergerlioğlu’nun el yazısıyla kaleme aldığı mektup, “Vekilliği, haramilikle gasp edilmiş bir milletvekilinin, 2 Nisan 2021 akşamı evinden alınıp saatlerce yaşatılan ihlaller sonrası konulduğu cezaevine gidişinin öyküsü budur” mesajıyla Twitter hesabından paylaşıldı. Gergerlioğlu, mektubunu “Kamuoyu bilsin ki, çiğnenen sadece benim haklarım değildir, halkın hakları çiğnenmiştir, çünkü ben hala halkın vekiliyim” sözleriyle bitiriyor.

Gergerlioğlu’nun “İhlal dolu gece” başlıklı mektubu şöyle:

UZUN SAÇLI POLİS YUMRUĞUYLA TEHDİT EDİYOR

“İnsan hakları bir gün size de lazım olabilir diyorum, 4 polisin ortasında, evimden zorba yöntemler kullanılarak alınmış, sağlık muayenesi için yoldayız. Bana hakaret ediyorlar, altta kalmıyorum, cevaplarını veriyorum. Uzun saçlı polis yumruğunu kaldırıyor, yüzüme indirme tehdidini gösteriyor, boyun eğmiyorum. ‘Terörist, terbiyesiz, b…k’ diyor. ‘Asıl terörist insan kaçıranlardır, işkence edenlerdir’ diye haykırıyorum. Ayrım yapmayan bir insan hakları savunucusu olarak yoluma devam edeceğimi söylüyorum ve suç duyurusuyla bütün bunların hesabını soracağımı, bir gün Meclis’e dönecek milletvekilliği gasp edilmiş bir kişiye bunu yaptıklarını söylüyorum. ‘Bizi tehdit mi ediyorsun’? diye bağırıyor öndeki polis. ‘Evet, hukukla tehdit ediyorum, bizim başka hangi dayanağımız vardır ki’ diyorum onlara.

İNTİKAM NEFRET HİSLERİ HAKİMDİ

Artık ellerindeyim, istediklerini yapabilirler. Darp edebilir, sağlıkla ilgili doktor tavsiyesini geciktirebilir, hakaret edebilir, evrakta tahrifat yapabilirler. Vatandaşın güvenliğini sağlamakla görevli olanlar ne hale gelmiş? İntikam, nefret hisleri hakimdi onlarda. Hastaneye geldiğimde doktor bey darp raporu düzenledi. Meclis’ten getirildiğimde de aynı hastane, aynı doktor idi. Onun karşısına yine darp edilmiş olarak getiriliyordum. ‘Nasılsın’ diye sorduğunda göğsümde ağrı olduğunu hissettim. ‘Biraz oksijen alayım’ dedim. Oksijen açarak beni müşahedeye aldı. Açılamıyordum. Doktor tekrar muayene edince çarpıntım olduğunu anladı ve ayrı bir bölüme alarak Elektrokardiyografi (EKG) ve Tansiyon ölçüm (TA) ölçümü yaptırdı. Nabız 148 idi ve doktor tedirgin olarak kalp krizi araştırması olan Troponin için kan aldırdı. Durumu takip ediyordu ve yükselen tansiyonum için verdiği dilaltı ve aspirin ilaçlarından sonra kardiyolog ile görüştüğünü ve anjio çekilmek üzere sevkim için karar aldığını söylüyordu.

Geniş kan tahlilleri tekrar aldırıyordu ama acilde bile başımda bekleyen polisler acele ediyor, bir an evvel doktor tavsiyesi dışında başka bir şey yapmak istiyorlardı. Doktor ile son görüşmeyi yaptırmadan bana ‘Doktorun hastası var, gidiyoruz’ dediler. ‘Doktor ile görüşeyim, kalp krizi göstergesi troponin çıkmadan bir doktor beni sevk etmemeliydi, burada bir hata var, böyle olmaz, meslektaşım bu yanlışı yapmaz’ diyorum. Ama aceleyle arabaya bindiriyor beni polisler.

BRAVO İYİ İŞ ÇIKARDINIZ

Adliyeye varıyoruz ama karşısına çıkmam gereken savcının yanına götürmüyorlar beni. Arabada bir polis arkadaşları arabaya geliyor ve ‘bravo, iyi iş çıkardınız, elinize sağlık’ diyor onlara. Anlaşılan darp edilmem, gördüğüm çirkin muamele onları memnun etmiş. Aldığım ilaçlar ve ağız kuruluğumu gidermek için içtiğim su nedeniyle küçük abdestime sıkışıyorum. Araçtayız ve ihtiyaç belirttiğim halde WC’e götürmüyorlar. ‘Bekle, bir başka yere gideceğiz’ diyorlar. Zaten ağız kuruluğu nedeniyle bakılan kan şekeri sonuçları açıklanmamış, kendimi iyi hissetmiyorum, sıkışıyorum ve halen WC’e götürmüyorlar. Sonunda ‘Yahu altıma kaçıracağım, lütfen beni WC’e götürün’ diyorum. Nihayet adliye içi WC’e götürüyorlar. Tuvalete girmemi engelliyorlar illa pisuvara yapacaksın dayatmasında bulunuyorlar. Sanki tuvaletten bir yere kaçacağım? WC’den çıktığımda eşyalarımı not alıp alıyorlar.

İTİRAZ ETTİM AMA NAFİLEYDİ

O sırada avukatlarımı görüyorum. Şahsi avukatım ve parti avukatım tesadüfen beni görüyorlar, WC’ye gitmek için alt kata inmişler. Yoksa onlara nerede olduğum hakkında bilgi veren bir savcı ve polis yok ortada! Avukatlarıma bana yapılan ihlalleri, darp ve hakaretleri anlatıyor ve polis tutanağını kabul etmiyorum, tutanağa şerh düşerek bunları yazıyorum. Hastaneye gitmemiz gerekirken adliyeye getirilmiş, tüm tıbbi usul çiğnenmişti. ‘Niye bunu yaptınız’ diye sorduğumda, ‘Adliyeden sonra sevke gideceğiz’ dediler ama yola çıkınca bir müddet sonra Sincan Cezaevi’ne doğru gittiğimizi anladım ve yine itiraz ettim ama nafileydi, ellerindeydim.

POLİS İHLALLERİNE KARŞI DURDUĞUM İÇİN…

Bana karşı yapılan bu muameleler 2.5 yıllık milletvekilliğimdeki polis ihlallerine karşı durmamdandı. Bana karşı oldukça öfkeli olduklarını her söz ve fiillerinden anlıyordum. Sincan cezaevine vardığımda yine küçük abdeste sıkışıyordum ve yine geciktiriliyordum. Cezaevinde uzun süren işlemlerden sonra bu kez ambulansla ancak sevke götürülüyordum. Anlaşılan polisler ve diğer yetkililer sağlık riskimi göze alarak ve düşmanca hislerle beni geciktirerek cezaevine bırakmış ve gayet rahat bir şekilde ayrılmışlardı!

YOĞUN BAKIMDA KELEPÇE TAKTILAR

Hastaneye geldiğimizde girişte vekil arkadaşlarım ve oğlum Salih, jandarmalar vardı. ‘Hastaneye gitmem gerekirken cezaevine götürdüler, bu rezalettir’ diyordum. Beş buçuk saatlik gecikmede kalp krizi geçirip ölsem sorumlusu kim olacaktı? Doktorlar iyi davrandı, güler yüzlüydü. Anjio kararı aldılar. Anjio iyi çıktı. Yoğun bakıma alındım. EKG çekilirken bile yoğun bakıma girip başımda bekleyen jandarmaya ‘Bu yaptığınız nedir? Ayıptır’ diyorum. ‘Emir böyle’ dedi. Sabahın ilk ışıklarıyla uyandığımda servise naklimi beklerken gelip giden bir rütbeli asker sonrasında taburculuğuma karar verildiğini öğrendim. Yoğun bakım odasından çıkmadan kelepçe taktılar, aslında bir sürü jandarma vardı ama kelepçe takıp kaçırır gibi hızla arka kapıdan bir araca bindirdiler. Meğer ön kapıda bekleyen avukat, vekil ve yakınlarımı atlatmakmış niyetleri. Vekilliği haramilikle gasp edilmiş bir milletvekilinin 2 Nisan 2021 akşamı evinden alınıp, saatlerce yaşatılan ihlaller sonrası konulduğu cezaevine gidişinin öyküsü budur. Kamuoyu bilsin ki, çiğnenen sadece benim haklarım değildir, halkın hakları çiğnenmiştir, çünkü ben hala halkın vekiliyim.”

Kaybolan 128 milyar doları el konulan Koza İpek’in altınlarıyla kapatma planı

Gergerlioğlu mektup yazdı: Halkın vekilinin cezaevine gidiş öyküsü yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

‘Sarı çizmeli Mehmet Ağa’ Bakan makamında fotoğraf çektirebilir mi?

2 milyar dolar kripto parayla yurtdışına kaçan Faruk Fatih Özer’i makam odasında ağırlayan Mevlüt Çavuşoğlu ve Süleyman Soylu, “Tanımıyorum” savunması yaptı. Peki gerçek öyle mi? Her elini kolunu sallayan yüksek güvenlikli İçişleri ve Dışişleri bakanlarının odasına girip fotoğraf çektirebilir mi?

BOLD ANALİZ – Lüks otomobilde uyuşturucu çeken Kürşat Ayvatoğlu’nun İçişleri Bakanı Soylu ile fotoğrafı çıktı. 2 milyar dolar kripto varlıkla yurtdışına kaçan Thodex’in kurucusu Fatih Faruk Özer’in de hem Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu hem de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun makamında ağırlandığı ortaya çıktı. İsmi birçok skandala karışan isimlerin AKP’li bakanların ‘en mahrem alanı’ makam odalarında fotoğraflarının yayınlanması Ankara’da kamu kurumlarına ziyaretleri gündeme getirdi.

ÖNCE TELEFONLA RANDEVU

En baştaki sorunun cevabını, devlet koridorlarını tanıyanlar kolaylıkla verir: Her isteyen bakanların makam odalarında fotoğraf çektiremez. Ankara’da bırakın bakanlıklara girmeyi kamu kurumlarına ziyaret etmek isteyenler bile çok sıkı güvenlik kontrollerinden sonra içeriye alınır. Başkent’teki ziyaret prosedürü şöyle işler: Bakan ya da bürokratlarla görüşmek isteyen kişiler öncelikle ilgili birimin sekreterini telefonla arar. Ziyaret etmek istediği günü ve saati belirterek, bakan ya da bürokratın uygun olup olmadığı sorulur. Sekreterler bu talebi özel kalem müdürüne iletir. Bakanın günlük programını planlayan özel kalem müdürü, boş bir zaman varsa ziyaret talep eden kişinin randevusunu ajandaya kaydeder.

İSİMLER GÜVENLİĞE BİLDİRİLİR

Sekreter tarafından bir sonraki günün ziyaretçi listesi bir akşam önceden bakanlıklardaki polis ve güvenlik şirketiyle paylaşılır. Özel ziyaretçiler için ise ayrı bir prosedür işletilerek ziyaretçi defterine isimleri yazılmaz. Bu kişilerle ilgili güvenlik araştırması doğrudan özel kaleme bağlı polis ekibi tarafından yapılır. AKP teşkilatından gelen güçlü referanslar varsa işlem tamamdır.

DIŞİŞLERİ VE İÇİŞLERİ’NDE GBT VAR MI?

İçişleri Bakanı Soylu’nun kendisiyle fotoğrafları çıkanlarla ilgili “Fotoğraf çekinmeden önce GBT’mi alacağız” sözleri gerçeği ortaya saçtı. Türkiye’de Hariciye ve Dahiliye bakanlıkları her zaman yüksek güvenlikli olarak korunan binalardır. Dışişleri Bakanlığının Balgat’taki binasına girmek için iki ayrı kapı kullanılır. Kapılardan birinin girişi Eskişehir Yolu üzerinden, diğeri Balgat tarafında bulunur. Bu iki kapıda da polisler bekler. Bu kapılardan geçenler personel dahil kimlik okutarak içeriye alınır. Ziyaretçiler kimliklerini bırakır ve TC Kimlik numarasıyla güvenlik soruşturması yapılır.

HERKES BAKAN KATINA ÇIKAMAZ

Kızılay’daki İçişleri Bakanlığında da ziyaretçilere GBT kontrolü yapılarak içeriye alınır. Dört bir tarafı asker ve jandarmayla korunan İçişleri Bakanlığına her elini kolunu sallayan giremez. Mahkeme kararıyla araması olanlar, hakkında yakalama kararı çıkarılanlar kontrole takılır ve anında gözaltına alınır. Hatta kişilerin karıştığı adli olaylar detaylı olarak güvenlik kabinindeki polisin önüne dökülür. AKP ve Cumhur İttifakı’nın güçlü ortağı MHP’den güçlü referansı olmayanlar bırakın bakanla fotoğraf çektirmeyi makam katına bile çıkamaz.

REFERANSLARINI TANIYORLAR

Bakanların birlikte fotoğraf çektirdiği kişileri tanımadığı sözleri doğru olabilir. Ancak referanslarını tanımadan ziyaretçileri devletin mahrem meselelerinin görüşüldüğü makam odalarına almaları büyük bir güvenlik açığıdır.

AKP hükumeti okulları patates deposuna çevirdi

‘Sarı çizmeli Mehmet Ağa’ Bakan makamında fotoğraf çektirebilir mi? yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Yarım asgari ücrete mahkum işçiler ücretsiz iznin kaldırılmasını istiyor

Pandemi nedeniyle ücretsiz izne çıkarılan milyonlarca işçi, asgari ücretin yarısıyla yaşamaya çalışıyor. Ücretsiz izin uygulamasının bir an önce sonlandırılması isteyen işçiler, işten çıkarma yasaklarının uzatılmasını talep ediyor.

BOLD – Salgın sürecinin oluşturduğu toplumsal ve ekonomik etkiler katlanarak artıyor. Milyonlarca işçi, hayat pahalılığı, kriz ve enflasyona rağmen asgari ücretin yarısı kadar parayla yaşamaya mahkum edildi. İşçiler ücretsiz izin uygulamasının kaldırılmasına isterken, hükumetten bu yönde atılmış herhangi bir adım bulunmuyor.

İRADESİ OLMADAN İŞÇİ ÜCRETSİZ İZNE GÖNDERİLEBİLİYOR

Salgın öncesinde işveren, işçinin onayı olmadığı takdirde ücretsiz izin uygulamasına gidemiyordu. Salgın bahane edilerek yapılan geçici düzenlemeyle işçinin bu iradesi elinden alındı. Patron işçinin onayı olmasa dahi istediği kişiyi ücretsiz izne çıkarabildi. Patronun ücretsiz izne çıkardığı işçi için iktidar işçiye önce günlük sadece 39 lira verdi. Asgari ücretin yeni yılda zamlanmasıyla bu miktar 47 liraya ardından da 50 liraya çıkarıldı. Ücretsiz izne çıkarılan işçinin eline aylık asgari ücretin yarısı kadar ödeme geçiyor. Bu para işçiye, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan ödeniyor.

İŞÇİLERDEN SON VERİN ÇAĞRISI

Ücretsiz izne ayrılan işçinin iş sözleşmesi devam ettiği için bir başka işyerinde çalışması da mümkün olmuyor. İşçi başka bir işyerinde çalışmak için tazminatından vazgeçip istifa etmesi gerekiyor. Salgında 2,5 milyon işçi ücretsiz izne çıkarıldı. Bu işçiler aileleriyle birlikte açlık sınırının altında yaşamaya zorlandı. İşten çıkarma yasağı kapsamında getirilen bu uygulamanın yasağın kaldırılacağı 17 Mayıs’ta sonlandırılması bekleniyor. Sendikalar ise yasağın devam etmesini talep ediyor. Ancak işçinin dayanak durumu kalmadı. İşçiler, işten çıkarma yasağının uzatılmasını, ücretsiz iznin sonlandırılmasını ve kısa çalışma ödeneğinin ise en az asgari ücret düzeyine çıkarılmasını talep ediyor.

 

Kaybolan 128 milyar doları el konulan Koza İpek’in altınlarıyla kapatma planı

Yarım asgari ücrete mahkum işçiler ücretsiz iznin kaldırılmasını istiyor yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Kripto paralar Yunanistan’a kayacak

Türkiye kripto para sektöründe Thodex ile başlayan deprem Vebitcoin ile devam ediyor. Türkiye’de dijital paraya olan güven azaldıkça, zengin turistlerin kripto paraların kullanıldığı Yunanistan adalarına yöneleceği belirtiliyor.

BOLD ANALİZ – Türkiye’de Coin pazarında yaşanan batıklar dünyanın da gündeminde. Uluslar arası medya, Thodex’in kurucusunun 2 milyar dolarlık kripto varlıkla yurt dışına kaçtığını haberleştirdi.

Değer kaybeden Türk Lirası’na güvenmeyen vatandaşların yüzde 300’lere varan getiriler sağlayan dijital paralara yöneldiği vurgulandı. 3.3 milyon yatırımcının Coin kullanmasının denetimsiz sektörde mağduriyetlere yol açtığı belirtildi. Haberlerde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın kripto parayı alış verişlerde yasakladığına da dikkat çekildi.

ANTALYA VE KIBRIS’TAKİ OTELLERDE KULLANILIYORDU

Antalya’da bazı otellerde ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki otellerde Coinlerin kullanıldığına dikkat çeken uzmanlar, Türkiye’de son günlerde yaşanan dijital para skandallarının turistleri yeni alanlara yönlendirdiğine işaret ediyor. Ünlü ekonomist Prof. Dr Özgür Demirtaş, “Yasaklamak yerine düzenleme gerekiyor. Hatta dijital paralara vergi bile koyarak yasal hale getirebilir devlet. Ancak alışverişlerde kullanmak yasaklanınca yabancılar Yunanistan’a yönelecek” değerlendirmesi yaptı.

YUNAN ADALARINDA KRİPTO PARA GEÇİYOR

Yaşanan krizin ardından turistlerin Yunanistan adalarına yöneleceğine işaret eden Sözcü Yazarı Murat Muratoğlu ise, “Mikanos başta olmak üzere Yunan adalarında kripto para kullanılıyor. İbiza’da kullanılıyor. Özellikle Avrupalı ve Rus zengin turistler ödeme aracı olarak Coinleri kullanıyordu. Son dönemde yaşanan batıklar ve TCMB’nin alışverişte kullanılmasını yasaklaması Türkiye’de pahalı turizmin önünü kapatacak. Bu paraları kullananlar Yunanistan’a gidecek” diye konuştu.

Kaybolan 128 milyar doları el konulan Koza İpek’in altınlarıyla kapatma planı

Kripto paralar Yunanistan’a kayacak yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Yoksullaşan vatandaş geçinebilmek için kredi kartına sarıldı

Pandemi nedeniyle işsiz kalan ve geliri azalan vatandaş, çareyi kredi kartında buldu. Türkiye’deki toplam kart sayısı 267,3 milyon adede ulaştı. Kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlar ile mart ayında yapılan toplam ödeme tutarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 48 artarak 127 milyar TL oldu.

BOLD – Bankalararası Kart Merkezi (BKM), 2021 yılı Mart ayına ilişkin kartlı ödeme verilerini açıkladı. BKM’nin verilerine göre, toplam kart sayısı ise 267,3 milyon adede ulaştı. Mart ayında kartlarla yapılan toplam ödeme tutarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 48 artarak 127 milyar TL oldu.

KART SAYILARINDAKİ ARTIŞ SÜRÜYOR

BKM’nin verilerine göre, Mart ayı sonunda Türkiye’de 78 milyon adet kredi kartı, 142,5 milyon adet banka kartı ve 46,8 milyon adet ön ödemeli kart kullanılıyor. 2020 yılının Mart ayı ile kıyaslandığında kredi kartı adedinde yüzde 10’luk, banka kartı adedinde yüzde 6’lık, ön ödemeli kart adedinde ise yüzde 39’luk artış yaşandı. Toplam kart sayısı ise 267,3 milyon adede ulaşarak geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 artış gösterdi.

BİR AYDA 127 MİLYAR TL’LİK KARTLI ÖDEME YAPILDI

BKM verilerine göre, kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlar ile Mart ayında yapılan toplam ödeme tutarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 48 artarak 127 milyar TL oldu. Bu ödemelerin 106,3 milyar TL’si kredi kartları ile yapılırken 18,9 milyar TL’sinde banka kartları, 1,5 milyar TL’sinde ise ön ödemeli kartlar kullanıldı. Buna göre, kredi kartı ile ödemelerde önceki yılın aynı dönemine göre büyüme oranı yüzde 47, banka kartı ile ödemelerde yüzde 48 olurken ön ödemeli kartlar ile yapılan ödemelerde ise bu oran yüzde 232 olarak gerçekleşti.

VERGİLER DE KARTLA ÖDENDİ

Mart ayında kartlarla yapılan ödemelerin sektör dağılımı incelendiğinde geçen yılın aynı dönemine göre en fazla büyüme yüzde 236 artış ve 6,8 milyar TL’lik ödemeyle kamu/vergi ödemeleri sektöründe gerçekleşti. Bu artışta vergi borcu yapılandırmalarının ilk taksitlerinin ödenmesinin etkili olduğu görüldü.

 

Erdoğan’ın Biden’dan beklediği telefon 23 Nisan’da geldi

Yoksullaşan vatandaş geçinebilmek için kredi kartına sarıldı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Aile Bakanı Yanık’ın tavrı tepki çekti: Ramazan’dan dolayı çikolata veremedik

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, 23 Nisan’da bakanlık koltuğunu devrettiği ilkokul öğrencisi Azad’ın devlet korumasında olduğunu ifşa etti. Ramazan’dan dolayı çikolata veremediğini söyleyen Bakan Yanık’a sosyal medyadan tepki geldi.

BOLD –  23 Nisan Çocuk Bayramında koltuğunu devlet koruması altındaki 10 yaşındaki Azad’a devreden Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Ramazan dolayısıyla çikolata ikram edemediklerini belirtti.

23 Nisan dolayısıyla koltuğu devrettiği çocukla birlikte kameraların karşısına geçen Yanık, küçük çocuğun devlet koruma evinde kaldığını açık etti. Yanık, “Tabi Ramazan olduğu için bir şey ikram edemedik. Ramazan’dan sonra koruma evinde kaldığı 5 arkadaşıyla birlikte bize misafir olarak gelecek o zaman çikolata ve çay hakkımızı kullanacağız, değil mi Azad?” dedi.

Yanık’ın sözlerine sosyal medyadan tepki geldi. Gazeteci Çiğdem Toker, “Çocuğun koruma altında oluşunu açık etmesi dipsiz kötülüktür. Bakanın konumu, o çocuğu herkesten daha çok korumasını gerektiriyordu” dedi. Burak Yıldırım ise, “Tamamen rezalet. Üstüne birde canlı yayında çocuğa “Kimsesiz” muamelesi yapıyor. YAZIK BİN KERE YAZIK” tepkisi verdi.

Kaybolan 128 milyar doları el konulan Koza İpek’in altınlarıyla kapatma planı

Aile Bakanı Yanık’ın tavrı tepki çekti: Ramazan’dan dolayı çikolata veremedik yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Kaybolan 128 milyar doları el konulan Koza İpek’in altınlarıyla kapatma planı

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, kaybolan 128 milyar dolarla ilgili çıktığı yayında, rezervleri doldurmak için cevherden üretilen altını Merkez’e aldıklarını açıkladı. “Bundan daha önemli bir rezerv kaynağı olabilir mi?” diyen Kavcıoğlu’nun cevher altın planından bahsetmesi hükumetin el koyduğu Koza İpek grubunun altın rezervlerini akıllara getirdi.

BOLD – 128 milyar dolar tartışmalarına ilişkin konuşan Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, kaybolan dolarların yerine cevherden elde edilen altın koyduklarını itiraf etti. Kavcıoğlu, “Cevherden altın üretimi TL olarak Merkez Bankası rezervlerine alınıyor. Bu yılık 50 ton 80 tona çıkacak. Bundan daha önemli bir rezerv kaynağı olabilir mi?” dedi.

128 milyar dolarla ilgili kafa karıştırmak için algı operasyonu yapıldığını öne süren Kavcıoğlu, “Bugün rezerv konusu tartışılırken, o günkü şartları değerlendirmemiz ve o günkü şartlara bakmamız gerekiyor” ifadesini kullandı.

REZERV KRİZİNİ PANDEMİ İLE AÇIKLAMAYA ÇALIŞTI

TRT Haber, CNN Türk, A Haber ortak canlı yayınında açıklamalarda bulunan Kavcıoğlu, “Bugün rezerv konusu tartışılırken o günkü şartları göz önüne getirmemiz gerekir. 2020’ye girdiğimizde dünyada da gelişmiş ülkelerde de doğrudan ve portföy yatırımlarının azaldığını görüyoruz. Türkiye’nin de buradan aldığı pay ister istemez azalmış görünüyor. 2020 pandemi krizi, dünyayı çok kötü şekilde etkileyen bir kriz. Diğerlerinden ayıran en önemli şey şu durum bence. Daha önceki krizlerin bir altyapısı vardı” dedi.

PARA YABANCI YATIRIMCIYA VERİLDİ

Yabancıların pandemi nedeniyle döviz talebi olduğunu ifade eden Kavcıoğlu, “Yabancı insanlar ülkesine dönecek, bu parayı istiyor. 2020 yılında siz bu talepleri bir şekilde karşılamanız lazım. karşılamazsanız oluşacak şeylerle Türkiye yüzleşecekti. 2020 sonunda Türkiye bütün bu taleplere cevap vermiştir. Hem reel sektör yurtdışı borçlarını ödemiştir, bankacılık finansal borçlarını ödemiştir, kendi ithalat borçları dahil varlıklarını artırmıştır. 2020 sonu itibarıyla reel sektörün döviz pozisyon açığı 208 milyar dolardan 157 milyar dolara indi. Bu, rezervlerden ya da Merkez Bankası’nın yaptığı bu işlemlerden karşılandı” dedi.

KURUN SAĞLIKLI YÖNETİLMESİ İÇİN YAPILAN İŞLEMLER VAR

Taleplerin karşılanması için Merkez Bankası’nın o gün Hazine’yle beraber oluşturulan işlemleri bulunduğunu belirten Kavcıoğlu, “Kurun daha sağlıklı bir şekilde yönetilmesi için de yapılan işlemler var. Ama esas onun arkasında oluşan bir talep var. Gerçek kişilerden, reel sektörlerden, bankalardan talep karşılanmıyorsa ya fiyatlar yukarı gidecek, ya faizi yükselteceksiniz. Kendi içerisinde dengeye gelmezse Merkez Bankası orada piyasaya giriyor” dedi. Kavcıoğlu, “Döviz işlemlerinin sonucunda vatandaşın, yurt dışı yatırımcısının, reel sektörün burnu kanamadan 2020 pandemi krizi atlatılmıştır” ifadesini kullandı.

REZERVLER YER DEĞİŞTİRDİ

Kavcıoğlu rezervlere ilişkin, “Bankaların, piyasaların ihtiyacı olan TL’yi MB karşıladı. ‘MB’nın kaybolan rezervleri’ diyorsunuz ya, o rezervler sadece yer değiştirdi. Benim rezervlerimden çıkıp banka hesaplarına döviz olarak giden parayı ben o parayı tekrar alıyorum döviz olarak, piyasaya TL veriyorum” dedi. Rezervlerin yapısının değiştiğini öne sürün Kavcıoğlu, şimdi altın rezervinin arttığını savundu.

ÜRETİLEN ALTINLAR MERKEZ BANKASI REZERVLERİNE ALINIYOR

Cevherden altın üretiminin TL olarak Merkez Bankası rezervlerine alındığını belirten Kavcıoğlu, “Bu yılık 50 ton 80 tona çıkacak. Bundan daha önemli bir rezerv kaynağı olabilir mi? Şu anda 90 milyar dolar brüt rezervimiz var. Döviz talebi var dedik. MB bu talebi döviz verip TL olarak karşıladı. Sonuçta bu TL şu an bankaların ihtiyacı olan TL’yi MB tekrar piyasaya veriyor. 630 milyar piyasaya para veriyoruz. 300 küsur milyarını swap işlemleri ile piyasayı fonluyoruz. Benim rezervlerimden çıkıp bankacılık sektörü hesaplarına giden parayı o dövizleri swap ile alıyorum rezervime piyasaya döviz veriyorum. Bir rezerv kaybı, para kaybı söz konusu değil” dedi.

KOZA ALTIN’IN 3.5 MİLYON ONSLUK MADEN SAHASI GÜBRETAŞ’A VERİLDİ

Türkiye’de geçen yıl 42 ton altın üretildi. Hedef yıllık 100 ton altın üretimi. Bu altın üretiminde önemli bir kısım TMSF tarafından el konulan Koza Altın’a ait. Ayrıca altın üretimini artırmak isteyen hükumet, Koza İpek Grubu’nun 2015 yılında tespit ettiği ve Gübretaş’a verilen 3,5 milyon onsluk altın rezervini de kısa sürede üretime almak istiyor. Koza İpek Grubu’na ait 3.5 milyon onsluk altının parasal karşılığı 6 milyar dolara (46 milyar lira) denk gelen maden sahasının 15 Temmuz’dan sonra TMSF tarafından Tarım Kredi iştiraki Gübretaş Maden AŞ’ye verildiği ortaya çıkmıştı.

Erdoğan’ın Biden’dan beklediği telefon 23 Nisan’da geldi

Kaybolan 128 milyar doları el konulan Koza İpek’in altınlarıyla kapatma planı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

AKP hükumeti okulları patates deposuna çevirdi

Depolarda çürümeye yüz tutan patatesleri yoksullara ücretsiz dağıtmaya başlayan AKP hükumeti, bu kapsamda bazı okulları dağıtım merkezine dönüştürdü. İzmir’in Çiğli ilçesindeki Ali Şir Nevai ile Balıkesir’in Burhaniye ilçesindeki Mustafa Keskin okullarının patates deposu olarak kullanılması tepki çekti.

BOLD – İzmir’in Çiğli ilçesindeki Ali Şir Nevai ile Balıkesir’in Burhaniye ilçesindeki Mustafa Keskin okullarında patates yüklü kamyonlar okul bahçesine park etti. Patateslerin okullara depolandığı iddia edildi. Görüntülere rağmen İl Milli Eğitim Müdürü patates dağıtımıyla ilgili herhangi bir çalışmaları olmadığını öne sürdü.

MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜNÜN BİLGİSİ YOK

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Toprak Mahsulleri Ofisi aracılığıyla ihtiyaç sahibi kişilere dağıtımı yapılan patateslerin bir kısmının bazı okullarda depolandığı iddia edildi. İzmir Çiğli Ali Şir Ortaokulu ile Balıkesir’in Burhaniye ilçesindeki Mustafa Keskin okulunun bahçesinde patates yüklü kamyonların bulunduğu görüntüler ortaya çıktı. Okul bahçesindeki kamyonları gören halk, “Patatesler okul içerisine taşınıyor” yorumunu yaptı. Ancak Anka’ya konuşan İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, “İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak hiçbir şekilde patates dağıtımıyla ilgili herhangi bir çalışmamız yok. Konuyla ilgili bilgim yok” diye konuştu.

40 BİN TON PATATES DAĞITIMI YAPILDI

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli kısa süre önce “Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ulaştırılması amacıyla, Toprak Mahsulleri Ofisini patates ve kuru soğan tedariki ve dağıtımı için görevlendirdik. 81 ilimizde, toplam 40 bin ton patates ve 10 bin ton kuru soğan dağıtımı gerçekleştirdik” açıklamasını yapmıştı.

 

Erdoğan’ın Biden’dan beklediği telefon 23 Nisan’da geldi

AKP hükumeti okulları patates deposuna çevirdi yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Vebitcoin’de şalter indirdi sahibi İlker Şahin gözaltına alındı

Thodex’le başlayan kripto para vurgununda ikinci skandal yaşandı. Muğla merkezli kripto para borsası Vebitcoin, faaliyetlerini durdurdu. İddia bayiliği yaparken kripto para şirketi kuran CEO İlker Baş dün akşam gözaltına alındı. Yatırımcıların Vebitcoin sistemine 2 milyar liraya yakın para yatırdığı belirtiliyor.

BOLD – Kripto para borsası Thodex’in sahibi Faruk Fatih Özer’in 2 milyar dolar kripto parayla yurtdışına kaçmasının ardından Muğla merkezli Vebitcoin de sistem kapattı. Vebitcoin.com’dan finansal kriz nedeniyle kapandıkları açıklaması yapıldı.

İddia bayiliği yaparken kripto para borsası Vebitcoin şirketini kuran CEO İlker Baş, yaşanan olayın ardından Muğla’nın Menteşe ilçesinde polis tarafından gözaltına alındı. Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), Vebitcoin’in bankalardaki hesaplarını bloke koydu. Thodex’in sistemini kapattığı 20 Nisan günü Vebitcoin’in de faaliyetlerini durdurduğu kaydedildi.

İlker Baş’ın Ortaköy Mahallesi’ndeki villasına önceki gece 2 kişinin duvardan atlayarak girmek istediğini belirterek jandarmaya ihbarda bulunduğu kaydedildi. Olay yerine jandarma ekiplerinin gözaltına aldığı iki kişinin “Vebitcoin’e para yatırdık. Yaşanan olumsuz gelişmeler üzerine İlker Baş ile konuşmaya geldik. Kendisine zarar vermedik” dediği, konut dokunulmazlığını ihlal suçundan işlem yapılan şüphelilerin serbest bırakıldığı kaydedildi.

FİNANSAL OLARAK ZOR BİR SÜRECE GİRDİK

Vebitcoin’den dün yapılan açıklamada şunlar kaydedildi: “Son dönemde kripto para sektöründe yaşanan gelişmelerden dolayı işlemlerimizde beklenenden çok daha fazla bir yoğunluk meydana geldi. Bu durumun finansal alanda şirket olarak bizi çok zorlu bir sürece sürüklediğini üzülerek belirtmek isteriz. Tüm düzenlemeleri ve hak taleplerinizi gerçekleştirebilmek adına faaliyetlerimizi durdurma kararı aldık. Size en yakın sürede bilgilendirme sağlayacağız.”

Hükumet okulları patates deposuna çevirdi

Vebitcoin’de şalter indirdi sahibi İlker Şahin gözaltına alındı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

23 Nisan 2021 Cuma

Interpol Thodex kurucusu Özer hakkında ‘kırmızı bülten’ çıkardı

Uluslararası Polis Teşkilatı Interpol, Türkiye’nin talebi üzerine kripto para borsası Thodex’in kurucusu ve yöneticisi Faruk Fatih Özer hakkında kırmızı bülten çıkardı.

BOLD – Adalet Bakanlığı Thodex kripto para platformunun sahibi Fatih Faruk Özer’in kırmızı bültenle aranması ve iadesi için işlem başlattı. Emniyet Genel Müdürlüğü Özer hakkında kırmızı bülten çıkarıldığını duyurdu.

Kırmızı bülten, bir ülkenin adli makamlarınca aranan hükümlü, şüpheli veya sanıkların ilgili ülkeye geri verilmesi amacıyla görüldüğü yerde yakalanması için Interpol Genel Sekreterliği’nce yayımlanan bir belge.

Belgede, aranan şahıs ya da şahısların açık kimliği ve isnat edilen suça ilişkin adli bilgiler, ilgililerin bulunduğu yer, tespit edildiğinde alınması gereken önlemler ve varsa fotoğrafla parmak izi bulunuyor.

Emniyet Genel Müdürlüğü, Özer hakkında Interpol nezdinde işlemlerin başlatılıp, 23 Nisan 2021 tarihi saat 10.00 itibarıyla kırmızı bülten çıkarıldığını duyurdu.

391 bin kişinin işlem yaptığı Thodex kripto kara platformunun kurucusu Faruk Fatih Özer’in 2 milyar dolarlık kripto parayla yurt dışına kaçtığı iddia ediliyor.

ARNAVUTLUK’TAN İADESİ İSTENDİ

Faruk Fatih Özer’in, 20 Nisan Salı günü İstanbul Havalimanı’ndan Arnavutluk Tiran Uluslararası Havalimanı’na çıkış yaptığı teyit edilmişti.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da Arnavutluk İçişleri Bakanı Bledar Cuci ile telefonda görüştü ve Özer’in yakalanarak iade edilmesini istedi.

THODEX SORUŞTURMASI

Bu arada İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Thodex hakkında yürütülen soruşturma kapsamında, şirketle irtibatları olduğu iddia edilen 78 kişi hakkında gözaltı kararı verdi.

Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, soruşturma kapsamında İstanbul merkezli 8 ilde düzenledikleri eş zamanlı operasyonda, zanlılardan 62’sini gözaltına aldı.

Adreslerde yapılan aramalarda çok sayıda dijital malzeme ve doküman da ele geçirildi. Haklarında gözaltı kararı olan 16 kişi de aranıyor.

MASAK TÜM HESAPLARINA BLOKE KOYDU

Türkiye’de kripto para birimlerini alıp satmak için kullanılan borsalardan Thodex’in internet sitesine Salı akşamından bu yana erişilemiyor.

Polisler Perşembe sabahı şirket merkezine giderek arama yaptı, Thodex hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturmaya gizlilik kararı getirildi.

Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) da Thodex’in tüm hesaplarına bloke koyduğunu açıkladı.

Bakanlarla kriminal pozlar

Interpol Thodex kurucusu Özer hakkında ‘kırmızı bülten’ çıkardı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Ukrayna sınırındaki askerlerini çekeceğini açıklayan Rusya tansiyonu düşürdü

Rusya Savunma Bakanı Sergei Şoygu’nun haftalardır bölgede gerilimin yükselmesine neden olan Ukrayna sınırına yapılan askeri yığınağın geri çekileceğini açıklaması bölgede tansiyonu düşürdü. Bu arada Rusya’dan Türkiye’ye Ukrayna’ya insansız hava aracı satışı konusunda bir uyarı daha geldi.

BOLD – Rusya’nın Kırım’da ve Ukrayna çevresinde süren askeri tatbikatın sona erdiğini açıklaması bölgede tansiyonu bir nebze olsun düşürdü. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, sınırdaki asker sayısının azalmasının gerilimin de azalması anlamına geleceğini söyleyerek kararı memnuniyetle karşıladı.

Rusya Devlet Başkanı Putin de Ukraynalı mevkidaşı Zelenski’nin Donbas’ta görüşelim teklifine Moskova’yı adres gösterdi.

Bu arada Rusya Türkiye’yi Ukrayna’ya insansız hava aracı satışı konusunda bir kez daha uyardı ve “İlişkileri yeniden gözden geçiririz” dedi.

RUSYA’NIN KIRIM’A YIĞDIĞI ASKERLER ÜSLERİNE DÖNÜYOR

Rusya, Ukrayna krizinde Batı dünyasına güç gösterisi olarak değerlendirilen Kırım’daki dev askeri tatbikatın sona erdiğini ve bölgeye konuşlandırılan askerlerin geri çekileceğini açıkladı.

Savunma Bakanı Sergei Şoygu, ani durumlara hazırlığı ölçen tatbikatın hedeflerine başarıyla ulaştığını belirterek Batı ve Güney askeri bölgelerinde yürütülen tatbikata katılan askerlerin kalıcı üslerine geri dönmeleri talimatı verdiğini açıkladı.

Askerlerin geri çekilme işlemlerinin 1 Mayıs’a kadar tamamlanacağını kaydeden Şoygu, Batı askeri bölgesindeki ağır silahların ise, bu yıl yapılacak diğer büyük tatbikatta kullanılmak üzere bölgede bırakılacağını söyledi.

Rus resmi verilerine göre 60’ı aşkın savaş gemisi, yaklaşık 200 savaş uçağı, bin 200 kadar askeri taşıt ve on binden fazla askerin katıldığı tatbikat, Ukrayna konusunda Batı ile gerilimin tırmandığı dönemde Rusya’nın güç gösterisi olarak değerlendirilmişti. Rusya, 2014’te Ukrayna’ya bağlı Kırım’da düzenlediği referandum sonrasında yarımadayı ilhak etmişti.

Rusya, mart ortasından beri Kırım’a ve Ukrayna’nın doğusundaki Donbas bölgesine askeri sevkiyat yapıyordu.

UKRAYNA KARARI OLUMLU KARŞILADI

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ise Twitter’dan yaptığı açıklamada, sınırdaki asker sayısının azalmasının gerilimin de azalması anlamına geleceğini söyleyerek bu kararı olumlu karşıladığını belirtti.

Ülkesinin barış istediğini vurgulayan Zelenskiy, uluslararası ortaklarına da desteklerinden ötürü teşekkür etti.

ZELENSKİ’NİN GÖRÜŞME TALEBİNE PUTİN’DEN YANIT

Bu arada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukraynalı mevkidaşı Zelenski’nin çatışma bölgesi Donbas’ta görüşelim teklifine cevap verdi.

Donbas ile ilgili görüşme yapmak istiyorsa öncelikle Zelenski’nin bölgedeki ayrılıkçıların temsilcileri ile görüşmesi, daha sonra Rusya ile bu problemi müzakere etmesini öneren Putin, “Eğer konu (Rusya ile Ukrayna arasında) ikili ilişkilerse, Zelenski ile onun için uygun olan bir zamanda Moskova’da görüşebiliriz.” ifadelerini kullandı.

RUSYA’DAN TÜRKİYE’YE UYARI: İLİŞKİLERİ GÖZDEN GEÇİRİRİZ

Öte yandan Rusya Başbakan Yardımcısı Yuri Borisov, Ankara’nın Ukrayna’ya insansız hava aracı tedarik etmesi halinde Moskova’nın Ankara ile askeri ve teknik iş birliğini gözden geçireceğini söyledi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov da 12 Nisan’da Mısır ziyaretinde Türkiye dahil Ukrayna’ya silah satışı yapan ülkeleri uyardıklarını ifade etmişti.

Biden Erdoğan’ı arayıp ‘Ermeni Soykırımı’nı tanıyacağını söyleyecek

Ukrayna sınırındaki askerlerini çekeceğini açıklayan Rusya tansiyonu düşürdü yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Thodex’e üye olan binlerce kişinin TC kimlik numarası internete düştü

Faruk Fatih Özer’in 2 milyar dolarlık vurgun yaptığı Thodex’te yeni skandal patlak verdi. Platforma üye olurken verilen kimlikli ‘selfie’ler internete düştü. Binlerce kişinin TC kimlik numaraları ortalığa saçıldı.

BOLD – Kripto para platformu Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer’in 341 bin kişiyi mağdur ederek 2 milyar dolarla yurt dışına kaçmasıyla beraber ortaya çıkan ‘kripto para skandalı’ büyüyor. Halk TV’nin haberine göre, binlerce kişinin Thodex platformuna abone olurken güvenlik amacıyla yüklediği kimliğiyle beraber olan fotoğrafların ifşa olduğunu ortaya çıktı. Fotoğrafta, platforma abone olan kişilerin, TC kimlik numaraları dahil tüm kimlik bilgileri gözüküyor. Bu bilgilerin, şirketler için ‘en güvenli’ alanlarda tutulması gerektiği biliniyor.

2 MİLYAR DOLARLA ARNAVUTLUK’A KAÇTI

Thodex’in sahibi Faruk Fatih Özer hakkında ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçundan soruşturma açılırken, Özer’in İstanbul Havalimanı’ndaki görüntüleri de ortaya çıktı. 341 bin kişiyi, ”Sisteme bakım yapılıyor” diyerek 6 gün boyunca oyalayan Thodex’in sahibi Faruk Fatih Özer, 2 milyar dolarla beraber Arnavutluk’a kaçtı.

Thodex’e üye olan binlerce kişinin TC kimlik numarası internete düştü yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Bakanlarla kriminal pozlar

AKP’li bakanların skandallarla anılan isimlerle fotoğrafı artık klasikleşti. 2 milyar dolarlık Thodex vurgunu sonrası Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile İçişleri Bakanı Soylu’nun yurt dışına kaçan Faruk Fatih Özer’i makamında ağırladığı ortaya çıktı.

BOLD – Thodex’in kurucusu ve sahibi Faruk Fatih Özer’in 2 milyar dolarlık kripto parayla yurtdışına kaçması ve 400 bine yakın kişiyi mağdur etmesi Türkiye’nin bir numaralı gündemi haline geldi.

MAKAMINDA AĞIRLADI ANCAK ÇIKARTAMADI!

Thodex vurgununun ortaya çıkmasının ardından Özer’in Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile fotoğrafları sosyal medyaya düştü. Fotoğrafın ortaya çıkması sonrası Çavuşoğlu, bakanlık makamında ağırladığı Fatih Özer’i ‘tanımadığını söyledi. Çavuşoğlu, “Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer’i tanımıyorum. Şahsın sosyal medyada dolaşan fotoğrafı; 26 Aralık 2019’da Kocaeli Mv. Saffet Sancaklı’nın oğlu Mert Sancaklı’ya verdiğimiz randevuya eşlik ettiği ziyarette çekilmiştir” açıklaması yaptı.

SOYLU’DAN ‘İLGİLİ ŞAHSI TANIMIYORUM’ AÇIKLAMASI

Akşam saatlerinde ise bu kez de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Fatih Özer’le fotoğrafları yayınlandı. 2 milyar dolarlık vurgun yapan Özer’i makamında ağırlayan Soylu da bakan Çavuşoğlu gibi ‘İlgili şahsı tanımıyorum’ açıklaması yaptı. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Soylu, “İlgili şahıs Faruk Fatih Özer’i tanımıyorum. Bir yakınımız vasıtasıyla 23 Aralık 2019’da, yazılımcı gençlere verdiğimiz randevuya eklemlenerek gelmiştir. Randevu listesinde ismi mevcut değildir ve sadece fotoğraf çekimi esnasında odaya alınmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur” dedi.

Bakan Soylu'ya Kürşat Ayvatoğlu ile olan fotoğrafı soruldu: GBT mi alacağız fotoğraf çektirmeden önce - Haberler

AYVATOĞLU’YLA DA FOTOĞRAFI VAR

AKP’li bakanların Türkiye’nin konuştuğu skandallarla anılan isimlerle yanyana fotoğrafları normal bir haber haline geldi. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile İçişleri Bakanı Soylu’nın arabasında kokain çeken ve pudra şekeriyle kendisini savunan AKP’li Kürşat Ayvatoğlu’yla da fotoğrafı çıkmıştı. Soylu, Ayvatoğlu fotoğrafı sonrası “Her gün tanımadığım, bilmediğim onlarca insanla fotoğraf çektirdim. GBT mi alacağız fotoğraf çektirmeden önce?” açıklaması yapmıştı. Soylu, HDP’li Aysel Tuğluk’un Ankara’daki cenazesine saldıran şahısların biriyle de fotoğrafı çıkınca ‘mahalle eşrafı’ savunması yapmıştı.

2 milyar dolarla kaçan Thodex kurucusunun Çavuşoğlu ile fotoğrafı çıktı

Bakanlarla kriminal pozlar yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Başkan öldüren turnuva

Yasaklamalara rağmen çoğu yöneticilerini AKP’lilerin oluşturduğu spor federasyonları lebalep AKP kongreleri gibi etkinliklerini yapmayı sürdürüyor. Türkiye Karate Şampiyonası’nın ardından yüzlerce kişide koronavirüs tespit edildi. Turnuvayı gerçekleştirmenin gururunu yaşayan federasyon başkanı Esat Delihasan, Kovid-19’dan yaşamını yitirdi.

BOLD – Salgının artmasına karşın Türkiye Karate Şampiyonası 29 Mart – 1 Nisan arasında Yalova’da düzenlendi. Kupa töreninde “İptali için defalarca başvuru yapıldı. Çok şükür hiçbir problem yaşamadan tamamladık. Organizasyonu gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz” diyen federasyon başkanı Esat Delihasan, Kovid-19’a yakalanıp hayatını kaybetti. Çok sayıda sporcu da koronavirüsle mücadele ediyor.

KİCBOKS ŞAMPİYONASINDA DA SPORCULAR KORONAVİRÜSE YAKALANDI

Cumhuriyet’ten Erdem Sevgi’nin haberine göre Türkiye Kickboks Federasyonu, 8-11 Nisan’da Antalya’daki bir otelde Türkiye Kick Boks Avrupa Kupası yaptı. 15 ülkeden 388 kulüp, 1500 sporcu ve 300’ün üzerinde antrenörün katıldığı organizasyonda konuşan Dünya Kickboks Organizasyonları Birliği (WAKO) Başkanı Roy Baker, pandemi nedeniyle iptal edilen etkinlikleri anımsatarak, “Türkiye Kickboks Avrupa Kupası, pandemi nedeniyle uzun süredir yapılan ilk WAKO etkinliğidir” dedi. Turnuvanın ardından federasyon yöneticileri ve yüzlerce sporcu Kovid-19 oldu.

FEDERASYONLAR ETKİNLİKLERİNİ SÜRDÜRÜYOR

Türkiye Vücut Geliştirme, Fitness ve Bilek Güreşi Federasyonu ise yine Antalya’daki aynı otelde 31 Mart – 4 Nisan tarihleri arasında Türkiye Vücut Geliştirme ve Fitness Şampiyonası yüzlerce sporcunun katılımıyla gerçekleştirdi. Öte yandan Türkiye Muaythai Federasyonu da 23-29 Mayıs’ta Aydın’da yapılacak Gençler Şampiyonası için kayıt topluyor.

NEDEN AYNI OTELDE YAPILIYOR?

Avrupa ülkelerinde ertelenen turnuvaların “milli takım seçmesi” adı altında Türkiye’de yapılmaya devam edildiğini belirten CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, “ölümüne turnuva” skandalını Meclis’e taşıdı. Gençlik ve Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi veren Emir, “Elde edilen gelir halk sağlığından önemli mi?” dedi. Avrupa ülkelerinde ertelenmesine karşın Türkiye’de turnuvaların devam etmesini eleştiren Emir, Bakan Kasapoğlu’na şu soruları yöneltti: “Şampiyonalardan elde edilen gelir, sporcuların ve halkın sağlığından önemli mi? Turnuvaların birçoğu aynı otelde yapılıyor. Federasyon yöneticileri ile otel sahipleri arasında akrabalık ya da ticari bir bağ bulunuyor mu? Antalya ve Yalova’daki turnuvaların ardından kaç sporcu ve federasyon görevlisi Kovid-19’a yakalandı?”

ABD F-35 programından Ankara’yı resmi olarak çıkardı: Türkiye’nin kaybı ne kadar?

Başkan öldüren turnuva yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Türkiye’den AB’ye iltica başvuruları 2015’ten beri 5 kat arttı

Avrupa Birliği üyesi ülkelerinin, 2020 yılında koruma statüsü verdiği sığınmacı sayısı 281 bin oldu. 2015’ten 2020’ye kadar iltica talebinde bulunan Türkiye vatandaşı sayısı ise yüzde 506 seviyesinde arttı.

BOLD – Avrupa İstatistik Ofisi Eurostat’ın verilerine göre, geçen yıl koruma statüsü verilen kişi sayısı koronavirüs pandemisi nedeniyle yüzde 5 düştü. Bu sayı 2019’ta, 295 bin 600’ü bulmuştu.

Koruma sağlanan kişilerin yaklaşık 128 binine mülteci statüsü, 81 binine insani koruma, 72 binine ise ikincil koruma verildi.

EN FAZLA ALMANYA KORUMA SAĞLADI

2015’de Türkiye’den toplam 2 bin 995 kişi AB ülkelerinden iltica talebinde bulunurken, 2020’de bu sayı 18 bin 145’e kadar çıktı. Buna göre 2015’ten 2020’ye kadar iltica talebinde bulunan Türkiye vatandaşı sayısı yüzde 506 seviyesinde arttı.

Özellikle 15 Temmuz darbe teşebbüssünden sonra çoğunluğunu Gülen hareketi mensuplarının oluşturduğu kişiler başta Almanya olmak üzere, AB ülkelerine sığındı.

Türkler en çok Almanya’da iltica talebinde bulundu. Türklerin yüzde 51’i Almanya’ya sığınma başvurusu yaptı ve bunun yüzde 54,6’sı kabul edildi.

İLTİCA BAŞVURULARININ KABUL ORANI DA ARTTI

Türkiye’den AB ülkelerine yapılan iltica başvurularında kabul oranı 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı 2016 yılında yüzde 21 iken 2019’da yüzde yüzde 51’e yükseldi, ancak 2020’de bu oran yüzde 43’e düştü.

İlk iltica başvurusunda kabul alamayanlar, kararı temyize taşıyabilir ve daha sonra dosyası yeniden incelendikten sonra kabul kararı alabilir.

Aynı şekilde 2016’dan bu yana, ret kararına itiraz ederek bir üst mahkemeye başvuran Türk vatandaşı sayısı katlanarak artı. 2016’da bin 700 kişi kararı temyize taşırken, 2019’da 5 bin 870, 2020’de de 5 bin 400 kişi temyize gitti.

Burada da kabul oranının net bir şekilde arttığı görülüyor. 2016’da kabul oranı yüzde 15 iken 2020’de bu oran yüzde 25’in üstünde.

SIĞINMA BAŞVURULARINDA SURİYELİLER BAŞI ÇEKİYOR

AB ülkelerindeki koruma imkanından en çok Suriyeliler faydalandı. 74 bin 700 Suriyeli, toplam sayının yüzde 27’sini oluşturdu. Suriye’yi yüzde 17 ile Venezuela ve yüzde 15 ile Afganistan takip etti.

2020’de AB ülkelerinde, koruma statülerinin yüzde 3’ü Türkiye vatandaşlarına verildi.

Sığınma isteyen kişilere en fazla Almanya koruma sağladı. 98 bin kişiye koruma veren Almanya’yı, 51 bin ile İspanya, 36 bin ile Yunanistan, 29 bin ile Fransa, 21 bin ile İtalya izledi.

Türkiye ile İsveç arasında YPG krizi: İsveç Büyükelçisi dışişlerine çağrıldı

Türkiye’den AB’ye iltica başvuruları 2015’ten beri 5 kat arttı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

İngiltere Uygurlara yönelik Çin’in uygulamalarını ‘soykırım’ olarak tanıdı

ABD, Kanada ve Hollanda’dan sonra bir ülke daha Çin’in Uygur politikalarını ‘soykırım’ olarak tanıdı. İngiltere Parlamentosu, Çin’in Uygur Türklerine yönelik baskı ve uygulamalarını soykırım olarak tanıyarak, hükümeti Pekin’e yönelik baskıyı artırmaya çağırdı.

BOLD – Avam Kamarasındaki oturumun ardından milletvekilleri, ‘Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde kitlesel insan hakları ihlalleri ve insanlığa karşı suçları’ kınayan bir karar aldı. Kararda, Çin’in yaptıkları soykırım olarak tanınırken, hükümete, Uygur Türklerini hedef alan eylemlerin durdurulması için harekete geçme ve Pekin’e yönelik baskıyı artırma çağrısı yapıldı.

İktidardaki Muhafazakar Parti’den Nusrat Ghani tarafından sunulan önergenin bağlayıcılığı bulunmuyor. Çin’e karşı adım atma konusunda hükümet, kendi kararlarını almaya devam edebilecek.

İngiltere’nin Asya’dan Sorumlu Devlet Bakanı Nigel Adams, parlamentoda yaptığı konuşmada, hükümetin, Sincan’daki insan hakları ihlallerini soykırım olarak tanıyacak herhangi bir kararın “yetkili” mahkemelerce alınması gerektiği yönündeki tutumunu yineledi.

İngiltere’de hükümet, Çin’in Uygur Türklerine karşı ‘endüstriyel ölçekte’ insan hakları ihlalleri gerçekleştirdiğini belirtse de yaşananları soykırım olarak tanımaktan kaçınıyor.

İngiliz hükumeti, daha önce bazı Çinli yetkililere yaptırım uygulayıp, Uygur Türklerinin zorla çalıştırılmasıyla elde edilen ürünlerin ticaretini durdurmuştu.

ABD, KANADA VE HOLLANDA ‘SOYKIRIM’ DEDİ

Çin’in özellikle Müslüman Uygur Türklerine karşı uyguladığı insan hakları ihlalleri uluslararası saygınlığa sahip insan hakları kuruluşları ve Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı kuruluşlar tarafından defalarca raporlaştırıldı.

ABD’de Donald Trump yönetimi ve Biden yönetimi Çin’in Uygulara karşı politikalarını ‘soykırım’ olarak tanımladı. Kanada ve Hollanda parlamentoları da bu yönde karar aldılar.

ABD ve Avrupa Birliği dahil çok sayıda ülke Çin’e karşı yaptırım kararları aldılar.

ÇİN’İN UYGURLARA YÖNELİK UYGULAMALARI

Çin’de son yıllarda Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyunca eleştiriliyor.

Pekin’in ‘mesleki eğitim merkezleri’ olarak adlandırdığı, uluslararası kamuoyunun ise ‘yeniden eğitim kampları’ diye tanımladığı yerlerde, BM verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor.

Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.

BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken Çin, kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.

Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü: Uygur bölgesinde insanlığa karşı suç işleniyor

İngiltere Uygurlara yönelik Çin’in uygulamalarını ‘soykırım’ olarak tanıdı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Biden Erdoğan’ı arayıp ‘Ermeni Soykırımı’nı tanıyacağını söyleyecek

Amerikalı yetkililer, Joe Biden’ın 24 Nisan 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanımaya hazırlandığını açıkladı. İlk Biden-Erdoğan görüşmesinin yapılacağı öne sürülen 23 Nisan’da Biden’ın Erdoğan’a Ermeni Soykırımı’nı tanıyacağını söyleyeceği belirtiliyor.

BOLD – ANKA Haber Ajansı, ABD’de Kasım ayında yapılan başkanlık seçimlerinden bu yana Ankara-Washington hattında gerçekleşmesi beklenen liderler görüşmesinin 23 Nisan tarihinde yapılması için diplomatların çalıştığını ve AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden’in 23 Nisan’da telefonla görüşmesinin planlandığını bildirdi.

23 Nisan günü gerçekleşmesi beklenen görüşmenin, iki liderin iklim zirvesinde ilk defa internet ortamında bir araya gelmesinin ardından planlandığı belirtildi. Haberde, görüşmenin Washington kaynaklı Biden’in 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanıyacağına yönelik haberlerin ışığında gerçekleşmesinin beklendiği ifade edildi.

Ankara, 21 Ocak’ta göreve başlayan Biden ile Erdoğan arasında telefonla görüşmesi için seçildiği Kasım 2020’den bu yana girişimde bulunuyordu.

Biden, bu telefon taleplerine olumlu yanıt vermemişti ancak iki lider bu hafta İklim Zirvesi’nde sanal ortamda bir araya gelmişti.

ABD BASINI: BİDEN ‘ERMENİ SOYKIRIMINI’ TANIYACAK

ABD basınına ve Reuters haber ajansına konuşan Amerikalı yetkililer, Başkan Joe Biden’ın 1915 olaylarını resmen ‘soykırım’ olarak tanımaya hazırlandığını söyledi.

İsim vermeden Wall Street Journal, New York Times ve Washington Post gazeteleri ile Reuters’a konuşan yetkililere göre Biden, 1915 olaylarının anma günü olan 24 Nisan’da yapacağı açıklamada ‘soykırım’ ifadesini kullanabilir.

Yetkililer bunun henüz kesinlik kazanmadığını, nihai bir karar verilmediğini ve bu yönde bir bilgilendirme de yapılmadığını; Biden’ın daha önceki başkanlar gibi sembolik bir açıklamayı da seçebileceğini belirtti.

Wall Street Journal, Beyaz Saray sözcüsü Jen Psaki’nin de açıklamanın yapılacağı Cumartesi gününden önce detay vermeyi kabul etmediğini aktardı. Gazete, Biden’ın ‘soykırım’ demesi halinde bunun Türkiye ile ABD arasındaki gerilimi daha da artıracak ‘ender görülen’ bir adım olacağını belirtti.

Biden, geçen yıl 3 Kasım’da yapılan başkanlık seçimleri için yürüttüğü kampanyada, 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanıma vaadinde bulunmuştu.

Wall Street Journal, Biden’ın ‘soykırım’ ifadesini kullanması halinde Türkiye’nin Amerika’daki yerlilere yapılanları gündeme getirmesinin, diplomatik protestoda bulunmasının, ve çok olası olmasa da ABD’nin İncirlik Hava Üssü’nü kullanmasını yasaklamasının beklenebileceğini yazdı.

Gazete eski ABD Başkanlarından sadece Ronald Reagan’ın ‘soykırım’ ifadesini kullandığını, Trump döneminde ise Beyaz Saray Sözcüsü Kayleigh McEnany’nin bir kez ‘Ermeni Soykırımı Anıtı’ ifadesini kullandığını hatırlattı.

Eski ABD Başkanı Donald Trump ve selefi Barack Obama, 1915 olayları için Ermenice’de ‘Büyük Felaket’ anlamına gelen ‘Meds Yeghern’ ifadesini kullanmıştı.

ABD Başkanları, Bill Clinton döneminden bu yana her yıl 24 Nisan’da benzer açıklamalar yapıyor.

ERMENİ LOBİSİ BASKISINI ARTTIRDI: TÜRKİYE’DEN HİÇBİR GİRİŞİM YOK

ABD’deki Ermeni lobisi de 24 Nisan anma törenleri öncesinde Biden üzerindeki baskısını Kongre üzerinden artırdı.

Son olarak Kongre’de her iki siyasi gruptan da 100’den fazla üye Biden’e gönderdikleri yazılı mektupta, “Ermeni Soykırımın”ın Başkan tarafından ilk defa resmen tanınmasını istedi.

Biden’a hitaben yazılan mektupta, “Ermeni Soykırımı’na dair tarihi gerçeklerle ilgili Amerikan hükümetinin utanç verici sessizliği çok uzun sürüdü ve buna artık bir son verilmeli. Sizi vaatlerinizi yerine getirmeye ve gerçekleri konuşmaya çağırıyoruz” dendi.

Yıllardır ABD’deki lobi şirketlerine milyonlarca dolar ödenmesine rağmen ABD ile ilişkileri çok ciddi olarak etkileyecek bu gelişme öncesi Türkiye’nin ABD Kongre üyeleri üzerinden Beyaz Saray’a baskıya yönelik hiçbir girişimde bulunamaması da dikkati çekti.

BİDEN, ERDOĞAN’A NE DİYECEK?

20 Ocak’tan beri 3 aydan fazla süredir AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmeyen ABD Başkanı Joe Biden’ın 24 Nisan öncesi Erdoğan’la görüşme ihtimali kafalara birçok soru işareti getirdi.

Bu görüşmenin ‘Ermeni Soykırımı’ ile ilgili iddiaların ortaya atılmasına yol açması ise Biden’ın uluslararası ilişkilerdeki politika yapış tarzı ile alakalı.

Biden, Rusya’ya yönelik yaptırım kararından önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefonla görüşerek kararını Moskova’ya iletmişti.

Şimdi, Biden’ın Erdoğan’a 23 Nisan’da yapacağı görüşmede ‘Ermeni Soykırımı’nın tanınmasına ilişkin kararını Erdoğan’a iletebileceği belirtiliyor.

ABD F-35 programından Ankara’yı resmi olarak çıkardı: Türkiye’nin kaybı ne kadar?

Biden Erdoğan’ı arayıp ‘Ermeni Soykırımı’nı tanıyacağını söyleyecek yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

ABD F-35 programından Ankara’yı resmi olarak çıkardı: Türkiye’nin kaybı ne kadar?

ABD Savunma Bakanlığı, Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi alması nedeniyle Türkiye’yi F-35 programından resmi olarak çıkardı. Türkiye’nin kayıpları ise bir hayli fazla…

BOLD ANALİZ – ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, Rusya’dan S-400 savunma sistemi satın aldığı için Türkiye’nin F-35 savaş jeti programından çıkarılmasını resmileştirdi. Pentagon, Türkiye’nin programdan çıkarıldığına ilişkin resmi bildirimi geçtiğimiz gün Milli Savunma Bakanlığına yaptı. S-400’ler için F-35 savaş uçaklarından vazgeçen Türkiye’nin kayıpları ise saymakla bitmiyor.

ABD’DEN 8 ORTAKLA DEVAM KARARI

ABD’li üst düzey yetkili, bildirimde, 2006’da katılımcıların imzasına açılan ve Türkiye’nin 26 Ocak 2007’de imzaladığı Ortak Mutabakat Zabtı’nın feshedilmiş olduğunun ve yeni mutabakat metnine Türkiye’nin dahil edilmediğinin belirtildiğini kaydetti.

Yetkili, 2006 tarihli mutabakatın geride kalan 8 ortakla güncellendiğini ve programa yeni herhangi ortak katılımcının eklenmediğini söyledi.

Türkiye, F-35 Müşterek Taarruz Uçağı Programı’na (JSF) Ortak Mutabakat Zaptı ile ortak üretici olarak katılmıştı.

Programın katılımcıları Türkiye’nin yanı sıra ABD, İngiltere, İtalya, Hollanda, Avustralya, Danimarka, Kanada ve Norveç’ten oluşuyordu.

Türkiye ilk etapta 100 adet F-35A uçağı almayı taahhüt etmişti.

TÜRKİYE’NİN KATILIMI TEMMUZ 2019’DA ASKIYA ALINMIŞTI

Pentagon Temmuz 2019’da, S-400 hava savunma sistemlerinin Rusya’dan Ankara’daki Mürted Hava Üssü’ne getirilmeye başlanması sonrası Türkiye’nin bu programa katılımını askıya aldığını açıklamıştı.

ABD Savunma Bakanlığı’nın Satın Alma ve İdame İşleri’nden sorumlu Müsteşar Yardımcısı Ellen Lord, Türkiye’nin F-35 programına katılımının askıya alındığını açıklarken “kararın geri dönülemez” olduğunu söylemiş, Ankara’nın S-400 konusundaki pozisyonunu değiştirmesi durumunda programa katılımının tekrar değerlendirilebileceği mesajı vermişti.

Ancak Türkiye son iki yılda S-400’lerden geri adım atmadığı gibi S-400 sorununu çözmek için Washington yönetimiyle müzakereye hazır olup olmadığını bir türlü netleştiremedi.

TÜRKİYE’NİN ‘GİRİT MODELİ’ ÖNERİSİ KABUL GÖRMEDİ

ABD’de başkanlık koltuğuna Joe Biden’ın gelmesinin ardından Ankara’ya ‘S-400’leri elinizden çıkarın’ baskısı artarken Ankara sorunu çözmek için formül arayışına girdiyse de bu arayış sonuç getirmedi. S-400 geriliminin ikili ilişkilerde yarattığı sıkıntıyı çözmek için ‘Girit modeli’ öneren Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, gerilimin giderilmesi için düşündükleri tüm teknik çözümleri bir mektupla ABD’ye iletse de önerisini geliştiremedi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın Türkiye’nin “Girit modeli önerisinin yanlış anlaşıldığına” ilişkin mesajı Ankara’nın “S-400 mü, F-35 mi” açmazını açıkça ortaya koydu.

TÜRKİYE’NİN KAYIPLARI
  • 1.2 MİLYAR DOLAR ÖDENEN UÇAKLAR ABD’DE KALDI

2018’de 4 F-35 uçağının mülkiyeti Türkiye’ye verilmiş ancak uçaklar ABD’de, Türk pilotların da katıldığı eğitim programlarına tabi tutulmuştu. Daha sonra ise 2 F-35 uçağının daha mülkiyeti verilmişti.

Ancak Türkiye ile ABD arasında S-400 krizi çıktığından bu 6 uçak Türkiye’ye transfer edilmemiş ve 2020 Savunma Bütçesi kapsamında bunların ABD Hava Kuvvetleri için alınması kararlaştırılmıştı.

Türkiye’nin bu uçaklar için yaklaşık 1.2 milyar ödediği açıklanmıştı. Şu ana kadar bu paranın geri ödeneceğine dair ABD tarafından hiçbir açıklama yapılmadı.

  • TÜRK İŞ DÜNYASI 9 MİLYAR DOLARLIK İŞ KAYBETTİ

Türkiye uçak için 1005 parça üretiyordu. Türk firmalarının da bu üretime katılımı büyük oranda askıya alınmıştı. ABD’nin Aralık 2020 itibarıyla da 1005 parçanın tamamı için yeni tedarikçiler bulduğu ortaya çıkmıştı.

ABD Savunma Bakanlığı’nın Satın Alma ve İdame İşleri’nden sorumlu Müsteşar Yardımcısı Ellen Lord, o dönem yaptığı açıklamada Türk sanayicilerinin 9 milyar dolarlık iş kaybı yaşayacağını ifade etmişti.

Müşterek Taarruz Uçağı Programı (JSF), ABD tarihindeki en büyük silah projesi olarak biliniyor. Türkiye’nin de katıldığı proje kapsamında 6 bin uçak üretilmesi planlanıyor ve projenin toplam maliyeti 200 milyar dolar açıklanmıştı.

Türk savunma sanayii firmaların bu kadar büyük bir projedeki tecrübe kaybının değerini hesaplamak ise mümkün değil.

  • ABD, CAATSA YAPTIRIMLARINI UYGULAMAYA BAŞLADI

Washington yönetimi, ABD’nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası (CAATSA) kapsamındaki yaptırımları da S-400’ler gerekçesiyle Aralık 2020’de Türkiye’ye karşı devreye soktu ve S-400’lerin satın alınmasında rol oynayan kişilere yaptırım kararını uygulamaya başladı.

Bu kapsamda ABD Savunma Sanayii Başkanlığı’ndaki (SSB) 4 isme kısıtlamalar getirdi. SSB Başkanı İsmail Demir, SSB Başkan Yardımcısı Faruk Yiğit, Hava Savunma ve Uzay Daire Başkanı Serhat Gençoğlu ile SSB Hava Savunma ve Uzay Daire Başkanlığı Grup Müdürü Mustafa Alper Deniz’in varsa ABD’deki mal varlıkları donduruldu ve bu kişilere vize kısıtlamaları getirildi.

Yaptırımlar kapsamında SSB’nin ABD’den ihracat lisansı alması ve ABD’nin ve bağlantılı olduğu uluslararası finans kuruluşlarının kredilerinden faydalanması engellendi.

Kişilere getirilen kısıtlamalar bir kenara bırakılırsa SSB’nin ABD’nin ihracat lisansı ve finansal kredilerden faydalanmaması ilerideki savunma projelerini etkileyecektir. Parasal olarak bu kaybı ölçemesek de bunun etkisini Türkiye önümüzdeki günlerde görecek.

  • F-35’LERDEN OLDUK AMA S-400’LERE SAHİP OLABİLDİK Mİ?

İşin en can alıcı sorusu ise şu: S-400’ler için F-35’lerden olduk peki ya 2,5 milyar dolar ödediğimiz S-400’lere sahip olabildik mi?

Türkiye, Rusya’dan satın aldığı S-400’leri 2019 yılı Temmuz ayında Ankara’ya getirdi. O dönem açıklama yapan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, S-400 hava savunma sisteminin 2020 yılı Nisan ayında tam olarak faaliyete geçeceğini açıklamıştı.

Ancak ABD’nin tepkisi nedeniyle o tarih bir yıl geçmesine rağmen hala Türkiye S-400 hava savunma sistemini kullanamıyor.

Türkiye’nin ABD’den çok eskiden aldığı ve teknolojisi eskimiş HAWK hava savunma sistemi istisna edilirse Türkiye’nin orta ve yüksek irtifa hava savunma sistemi bulunmuyor. Bir tehlike anında her seferinde F-16’ları havalandırmak zorunda kalıyor. Türkiye’nin bu noktadaki savunma açığı 2000’lerin başından beri dile gitiriliyor.

Ayrıca bu açık dolayısıyla Türkiye bölgesinde ciddi krizler olduğu dönemlerde Suriye krizinde 2013 yılında olduğu gibi NATO’dan Patriot veya benzeri hava savunma sistemleri talep etmek zorunda kalıyor.

Ancak Türkiye ABD’nin sert tepkisi nedeniyle parasını ödediği, eğitimlerini tamamladığı ve kullanıma hazır durumdaki Rus S-400 hava savunma sistemini kullanamıyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri, S-400’leri 2020 yılı Ekim ayında Sinop’ta denedi. Ancak hala S-400’ler devreye alınmış değil.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın ABD’ye sunduğu ‘Girit Modeli’ ise bir anlamda 2,5 milyar dolar ödediği S-400’lerin  depoya kaldırılması anlamına geliyor.

Yani kısacası Türkiye’nin F-35 yerine S-400 tercihi Türkiye’ye verdiği bu kadar kayıpların yanında Ankara’yı çok ihtiyaç duyduğu orta ve yüksek irtifa hava savunma sisteminden de etti.

Ve S-400 hava savunma sistemi Türkiye’nin 2,5 milyar dolarlık en pahalı çöpü olma yolunda.

Yunanistan, Suudi Arabistan’a Patriot hava savunma sistemi gönderiyor

ABD F-35 programından Ankara’yı resmi olarak çıkardı: Türkiye’nin kaybı ne kadar? yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »

Vinç altında ölen KHK’lı akademisyen Mustafa Çamaş göreve iade edildi!

KHK’yla Tunceli Üniversitesinden ihraç edildikten sonra Samsun’da çalıştığı fabrikada vincin altında kalarak yaşamını yitiren Doç. Dr. Mustafa Çamaş, OHAL Komisyonu tarafından görevine iade edildi.

BOLD –  Tunceli Üniversitesi’nden KHK ile ihraç edilen akademisyen Doç. Dr. Mustafa Çamaş, 22 Mart 2021’de Samsun Organize Sanayi Bölgesi’nde çalıştığı fabrikada halatı kopan vinç kolunun altında kalarak hayatını kaybetmişti.

KHK’lı akademisyen Çamaş’ın ölümünün ardından OHAL Komisyonu tarafından görevine iade edildiği ortaya çıktı.

Doç. Dr. Mustafa Çamaş, 1 Eylül 2016 tarihinde yayınlanan 672 sayısı KHK ile Tunceli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nden ihraç edilmişti. Biyomühendislik alanında uzman olan Çamaş’ın çok sayıda uluslararası makale ve çalışmalarının olduğu kaydedilmişti. Makaleleri uluslararası Science Citation Index’ine de giren Çamaş’ın 24 uluslararası yayını, 233 de atfı bulunuyor.

Çamaş’ın ölümünden sonra göreve iadesi sosyal medyada kendisi gibi KHK’lı arkadaşları tarafından duyuruldu.

Vinç altında ölen KHK’lı akademisyen Mustafa Çamaş göreve iade edildi! yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold
Devamını Oku »