2 Kasım 2019 Cumartesi

Sadece ekim ayında kayıtlara göre tam 36 kadın öldürüldü

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, kadın cinayetlerine ilişkin rapor açıkladı. Sadece ekim ayında katledilen kadın sayısı resmi kayıtlara göre 36 oldu.

BOLD – Platformun raporuna göre ekim ayında işlenen kadın cinayetlerinin 8’i şüpheli ölüm olarak bildirildi. 17 kadının neden öldürüldüğü ise tespit edilemedi. 5 kadın ekonomik bahanelerle öldürülürken, 6’sı boşanmak istemesi, barışma isteğini reddetmesi, telefona cevap vermemesi gibi sebeplerle cinayet kurbanı oldu.

KATİL KİM?

Raporda, kadınların kimler tarafından öldürüldüğüne ilişkin şu bilgiler dikkat çekti: “Ekim ayında öldürülen 36 kadının 14’ünün kim tarafından öldürüldüğü tespit edilemedi, 8’i evli oldukları erkek, 6’sı birlikte olduğu erkek, 4’ü tanıdık veya akraba, 2’si baba, 1’i eskiden birlikte olduğu erkek ve 1 kadın da kardeşi tarafından öldürülmüştür.”

Tenkil’in sessiz tanıkları anlatıyor…

medyabold
Devamını Oku »

Spotify, üyelik ücretlerine yüzde 28.6 zam yaptı

2008 yılından beri bir çok ülkede online müzik platformu olarak hizmet veren Spotify, üyelik ücretlerine zam yaptı. Zam oranı yüzde 28.6 oldu.

BOLD – Popüler müzik dinleme platformu Spotify’ın üyelik ücretlerine zam geldi. Premium üyeler artık aylık 13.99 TL yerine 17.99 TL ödeyecek. Aile için alınan Premium üyelik ücretleri ise 20.99 TL’den 26.99 TL’ye yükseltildi. Öğrenciler için olan Premium üyelik de artık 6.99 TL değil, 8.99 TL.

Zamlı ücretler Ocak 2020’den itibaren geçerli olacak.

Apple Card sahipleri 24 ay taksitle iPhone satın alabilecek, faiz ödemeyecek, yüzde 3 nakit kazanacak

medyabold
Devamını Oku »

Cumartesi Anneleri’nden iktidara: “Koltuklarınız sizin olsun. Bize çocuklarımızı verin!”

Kayıpları için 762. kez bir araya gelen Cumartesi Anneleri, iktidara seslendi: “Bizler, bizden aldıklarınızı istiyoruz. Koltuklarınız sizin olsun. Bize çocuklarımızı verin.”

BOLD – Kaybedilen yakınları için her hafta toplanan Cumartesi Anneleri, 762. kez bir araya geldi. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde düzenlenen eylemde, Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde 1 Kasım 1996 gecesi gözaltına alınıp kaybedilen 65 yaşındaki Ramazan Tekin ile 18 yaşındaki yeğeni Mehmet Şirin Bayram’ın akıbeti soruldu. Ramazan Tekin ve Mehmet Şirin Bayram’ın kaybedilmesi ile ilgili açıklamayı 1995’te gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun okudu. Yaşam, savunma, adil yargılanma, özgürlük ve güvenlik hakkının ayrımsız herkesin hakkı olduğunu vurgulayan Tosun, gözaltında kaybetmelerin bu temel hakların ihlali olduğunu söyledi.

POLİSİNİZİ GERİ ÇEKİN

Ardından söz alan 23 Şubat 1995’te gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız da birçok insanın haklarının elinden alındığını ifade ederek, “Bu polisleri buraya gönderenlere sesleniyorum. Polisinizi geri çekin. Buradaki insanların bir çoğu babanızın, ananızın yaşında. Bugüne kadar polise bir tek taş atmış değiliz. Bizler bizden aldıklarınızı istiyoruz. Koltuklarınız sizin olsun. Bize çocuklarımızı verin” dedi.

Sokakta sohbete polis gözaltısı: “Siz gideceksiniz biz geliyoruz!”

medyabold
Devamını Oku »

Tenkil’in sessiz tanıkları anlatıyor…

Türkiye’deki işkenceler, ölümler, suçsuz yere hapisler, adam kaçırmalar gibi sayısız mağduriyetin ‘sessiz tanıkları’ Brüksel’in Hasselt kentinde sergileniyor. Tenkil Süreci’nin tanıkları ise yaşadıklarını anlatıyor.

BOLD – Eski Limburg Adalet Sarayı’nda açılan Tenkil Müzesi’nde zulmün sembolü eşyalar ve hikayeleri bulunuyor. Müze, 1 Kasım Cuma-10 Kasım 2019 Pazar günleri arasında açık kalacak.

Uluslararası Gazeteciler ile İnsan Hak ve Özgürlükleri İnsiyatifi tarafından oluşturulan müzenin Hasselt sergisi programında açılış etkinliğinin yanı sıra iki panel yapılacak. Uluslararası Af Örgütü’nün desteğiyle de Türkiye’deki mağdurlara yönelik bir imza kampanyası başlatılacak.

PROTEZ BACAKLARLA 12 KM YÜRÜDÜ

Tr724’ten Ali Mirza Yazar’ın haberine göre açılış programına katılan Tenkil Süreci mağdurları, yaşananları anlatırken katılımcılar gözyaşlarına hakim olamadı. Protez bacaklarıyla 12 kilometre yürüyerek Yunanistan’a geçen Zeynep, hikayesini Flamanca olarak anlattı. Babası ve annesine cesaret verdiğini belirten Zeynep, hicret ettiği inancıyla zorlu yolculuğu başardığını söyledi.

Bebeği bir aylıkken cezaevine giren Rana öğretmen, o günleri anlatırken duygulu anlar yaşadı. Bebeğinin rahatsızlandığını ve koğuşta bulunan doktorların müdahale ettiğini aktaran Rana öğretmen, ideal insan yetiştirmek ve insanlığa hizmetten başka bir hedeflerinin olmadığını dile getirdi.

“EŞİM ÖLDÜRÜLDÜ”

Yunanistan’a geçtikten sonra beyin kanamasından vefat eden ‘Geçtim Meriç’ten şiirinin yazarı Halil Dinç’in eşi Nihayet Dinç de Tenkil Sergisi’nin açılışındaydı. “Eşim öldürüldü” diyen Dinç, Halil öğretmeni ölüme götüren baskıları tek tek anlattı.

Avukatlar adına söz alan Ali Yıldız ise salonda bulunanlar ve bu insanlar gibi on binleri, birileri savunmasın, diye kendilerinin hedef alındığını vurguladı.

Panelin son konuşmacısı gazeteci Zafer Özsoy oldu. Özsoy, gözaltında 9 gün boyunca Mümtaz’er Türköne, Hilmi Yavuz, Ali Bulaç, Şahin Alpay gibi isimlerle daracık bir nezarethanede kaldıklarını hatırlatarak sözlerine başladı. 9 günde 9 kilo verdiğinin altını çizen Zafer Özsoy, şöyle konuştu: “Mesleğim gereği savaş alanlarında çalıştım. Irak’ta, Mısır’da ve daha birçok yerde. Ama ömrümün en zor günleri o 9 gündü. 22 ay sonra ‘pardon’ deyip tahliye verdiler. Çıktıktan sonra hep eleştirdiğim şeyi yaptım; ‘İnsanlar neden ülkesinin ter eder ki’ derdim. Sosyal ölüm mü özgürlük mü, diye düşündüm ve vatanımı terk ettim.”

Tutsak gazeteci Ahmet Böken’e Af Örgütü’nden mektup

medyabold
Devamını Oku »

Türkiye geçen ay 16.3 milyar dolarlık ihracat yaptı

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Türkiye’nin ihracatının ekim ayında 16 milyar 336 milyon dolar seviyesinde gerçekleştiğini söyledi.

BOLD – Pekcan, İhracatçılar Birliği’nin düzenlediği toplantıda ekim ayı ihracat rakamlarını
açıkladı. İhracatın Ekim 2018’de 16 milyar 590 milyon dolar olduğunu hatırlatan Pekcan, bu yılın aynı döneminde küçük bir düşüşle 16 milyar 336 milyon dolarlık ihracat yapıldığını bildirdi.

Ekim ihracatında eylül ayına göre 1 milyar 116 milyon dolarlık artış olduğunu dile getiren Pekcan, şunları kaydetti:

“Bildiğimiz yolda devam edeceğiz. Hedeflerimizi yakalayacağımıza inanıyorum. Türk Eximbank’ın KOBİ’lerimize ve yüksek teknolojili ürün üreten ihracatçılara kullandırdığı TL kredilerindeki faiz oranını bugün itibarıyla yüzde 8,79’a çektik.

“İTHALAT YÜZDE 13.2 AZALDI”

Bundan sonra da genel tercihler sistemine göre her türlü kontrolü yaptıktan sonra 3 gün içinde açıklamaya devam ediyoruz. TÜİK ile bakanlığımız arasında fark bulunmamaktadır. Her iki veriler de paylaşılmaktadır. İhracatımız belli bir dinamizmde sürüyor.

İlk 10 aydaki kümülatif ihracatımız yüzde 2.1’lik artışla 148 milyar 842 milyon dolar olarak gerçekleşti. İhracatta sağlanan bu rakamlar ve olumlu performans bizlere, ekonomimize ve ihracatçımıza güven vermeye devam etmektedir. İlk 10 ayda yüzde 13.2 daha az ithalat olurken, ithalatımız 172 milyar 71 milyon dolar olarak gerçekleşti.”

Konut satışı ve alımında vatandaşın vergi yükü 10 kat artacak

medyabold
Devamını Oku »

Turkish court rules against Davutoglu testifying in Suruc terror bombing case

The demand for former Turkish prime minister Ahmet Davutoglu to testify as a witness into the Suruc terror bombing has been rejected by a Sanliurfa court, the pro-Kurdish Mezopotamya Agency (MA) reported on Friday.

The suicide attack carried out by the Islamic State (ISIS) in Suruc district of Turkey’s southeastern Sanliurfa province claimed the lives of 33 people and wounded 104 more on July 20, 2015. It remains one of the deadliest terror attacks in the country’s recent history.

The explosion took place in the course of a meeting of a youth group which included mainly Kurdish university students with projects to help rebuild neighboring Kobane in Syria.

The Sanliurfa Chief Public Prosecutor’s Office prepared an indictment on the attack 18 months later and the case started in May 2017 against three suspects.

Yakup Sahin had already been arrested as a suspect in another case and the others, Deniz Buyukcelebi and Ilhami Balli, being in Syria.

During Friday’s hearing held by the Hilvan 5th Heavy Penal Court the Sanliurfa Bar Association head Abdullah Oncel demanded that  Davutoglu who was Turkey’s prime minister at the time, be called as a witness and give his statement regarding the attack.

“I think the court should take a bold step and rule to hear Davutoglu as a witness… They should listen to everybody who is responsible for the bombing. … Had the government wanted it to be so, this bombing might not have happened,” Oncel argued.

The court, however, decided on Friday not to hear Davutoglu as a witness during the case and set the next hearing for January 31, 2020.

The judges also rejected a request by Sevda Celik Ozbingol, one of the lawyers representing the victims’ families, that they issue an arrest warrant for Abdullah Omer Aslan.

On the previous hearing of the case, the court accepted a criminal complaint filed against Aslan, who was captured by citizens nearby while taking photos of the dead and the injured in the wake of the explosion in Suruc.

After being sidelined by Turkish President Recep Tayyip Erdogan in the aftermath of a snap election, Davutoglu resigned from the ruling Justice and Development Party (AKP) in May 2016.

The former PM, who has been planning to form a new political party to challenge Erdogan and his AKP government, is expected to announce it in the upcoming months.

In reply to a claim by senior AKP members that he left them alone in the fight against terror, Davutoglu in August said that “many people would not be able to go out in public if one is to rake up the past with regards to the fight against terror.”

Referring to the time period between two elections held in Turkey in 2015, he added: “If the history of the Republic of Turkey would be written one day, the most critical part of that history will be the period between June 7 and November 1.”

Turkey saw a number of deadly terror attacks in various cities after the ruling AKP had lost the majority in parliament for the first time in its 13-year rule in the June 7 general election. The attacks continued until the AKP regained control of parliament on November 1.

Ex-HDP leader remains in prison despite another release order

The post Turkish court rules against Davutoglu testifying in Suruc terror bombing case appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2019/11/02/turkish-court-rules-against-davutoglu-testifying-in-suruc-terror-bombing-case/
Devamını Oku »

Tough times as top Turkish shoe brand declares concordat

Prominent Turkish shoe brand Kemal Tanca has reportedly applied for the concordat to the Istanbul Commercial Court of First Instance.

, a Daily Sozcu reported on Friday that the court demanded an expert opinion to examine the financial statement of the brand, in accordance with the law.

Based on the opinion, the court is expected to give related parties three months to apply against the company’s concordat request.

Founded in 1950, Kemal Tanca is the biggest in terms of having chain stores in the shoe sector, with 130 stores.

The concordat is one of the most important indicators that a country faces economic difficulty.

It is the restructuring agreement between the debtor and its creditors, allowing debtors to pay their debts by giving them extra maturity or by preventing possible bankruptcy of the debtor or the debts which are paid to the creditors.

In Turkey, a new concordat regime was introduced in March last year. With the provisions of Law No. 7101, fundamental changes have been made to the procedures and principles of the concordat.

These were previously found in  Turkish law which did not have much practice due to commercial reasons and the complexity of the procedure, according to analysts.

Some economy specialists say the new regime is open to manipulations due to the lowered admissibility test for concordat. Companies having any financial difficulties can make concordat application and freeze their liabilities for up to nine months which may make disable the process.

In October last year, Turkish Trade Minister Ruhsar Pekcan said in the parliamentary commission that 356 companies had applied for the concordat. However, critics claimed the minister’s figure was outdated statistics and that the number had in fact reached thousands.

Turkey’s minimum wage not enough to buy food, trade union says

The post Tough times as top Turkish shoe brand declares concordat appeared first on IPA NEWS.



from IPA NEWS https://ipa.news/2019/11/02/tough-times-as-top-turkish-shoe-brand-declares-concordat/
Devamını Oku »

Trump’ın Bağdadi ile ilgili anlattıklarından Pentagon’un haberi yok

Terör örgütü IŞİD lideri Bağdadi’nin öldürülmesiyle ilgili tartışmalar ABD’de devam ediyor. Pentagon, Başkan Donald Trump’ın Bağdadi ile ilgili paylaştığı detayların nasıl elde edildiğini bilmiyor.

BOLD – ABD basınına konuşan Pentagon yetkililerinin anlattıkları, Trump’ın paylaştığı detaylarla ilgili soru işaretlerine neden oldu. Trump’ın açıklamalarının abartma amaçlı uydurulmuş olabileceği kaydedildi.

Ülkenin çok okunan gazetelerinden New York Times, Trump’ın Bağdadi için söylediği, “Vahşi bir şekilde, kaçan bir korkak olarak öldü. Ağlayarak sızlanıyordu. Bir köpek gibi öldü artık kimseye zarar veremez” sözlerine dikkat çekti. Trump’ın, dünyanın en çok aranan terör örgütü liderinin son anlarına ait verdiği bilgilerin doğrulanamadığı belirtildi. Pentagon yetkililerinin de Başkan’ın sözleri konusunda şaşkın olduğu vurgulandı. Pentagon’dan ismini vermeden gazeteye konuşan dört yetkili, ‘Başkan Trump’ın neden bahsettiğini bilmediklerini’ anlattı. Trump’ın operasyonu takip ettiği drone görüntülerinde ses olmadığını belirten yetkililer, paylaştığı bilgileri nasıl elde ettiğinin bilinmediğini ve ‘abartı ve uydurma’ gibi göründüğünü aktardı.

TÜNELDEN KAÇARKEN KÖŞEYE SIKIŞTI

Terörist Bağdadi’nin ABD’nin düzenlediği operasyon sonucunda öldürüldüğü ve cesedinin denize gömüldüğü açıklanmıştı. Trump, Bağdadi’nin tünellerden kaçmaya çalışırken köşeye sıkıştığını ve yakalanacağını anlayınca da çocuklarıyla birlikte intihar yeleklerini patlattığını söylemişti. Operasyona ait bazı görüntüler yayınlanıp, Bağdadi’nin cesedinin denize gömüldüğü kaydedilmişti.

ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve geldiğinden beri tam 13 bin yanıltıcı açıklamada bulunduğu araştırmalarla tespit edilmişti.

Sokakta sohbete polis gözaltısı: “Siz gideceksiniz biz geliyoruz!”

medyabold
Devamını Oku »

Sokakta sohbete polis gözaltısı: “Siz gideceksiniz biz geliyoruz!”

Harbiyeli Annesi Melek Çetinkaya, KHK ile ihraç edilen memurlar Cemal Yıldırım ve Mahmut Konuk, bugün eylem için değil sohbet için buluştu. Ne bir slogan atan ne de bir pankart taşıyan üçlü, polis tarafından yaka paça gözaltına alındı.

BOLD – Ankara’da Sakarya caddesinde bir araya gelen KHK’lı memurlar Cemal Yıldırım ve Mahmut Konuk ile Harbiyeli Annesi Melek Çetinkaya, sokak ortasında sohbet ediyordu. Bu sırada sivil bir polis, kendilerine yaklaşarak yakalama işlemi yapacağını söyledi. Cemal Yıldırım’ın “Ne için yapacaksınız” sorusuna “Öyle bir şey yok” diyen polis, daha önce de “Birlikte hareket etmek yok” diye söylediğini dile getirdi. Ardından “Uyarıyoruz burayı terk edin” diyerek tehditler savuran polis, hemen sonrasında kadın polislere “Kızlar” diye seslenerek Melek Çetinkaya’yı gözaltına aldırdı. Yıldırım ve Konuk da karga tulumba polis aracına bindirildi.

ZAFER DİRENEN EMEKÇİNİN OLACAK

Cemal Yıldırım, yaşananları @cemalyldrm adlı Twitter hesabından duyurdu. Yıldırım şunları dile getirdi: “Sabah Veli Saçılık ve Kenan Akbaba katıldılar. Harbiyeli Annesi Melek Çetinkaya ve Mahmut Konuk ile her hafta eylemi bitirirken yaptığım açıklamayı yapacakken gözaltına alındık. Elimizde döviz yok, pankart yok; ki bunların olması dahi gözaltı sebebi değil. Neden korkuyorsunuz bu kadar, devletin temellerini mi sarsıyoruz? Hükumetinizi mi yıkıyoruz? Üç kişi bir açıklama yaparken kamu düzeni mi bozuluyor? Ama ben neyin bozulduğunu iyi biliyorum… AKP’nin yıllarca kutuplaştırıp, yan yana gelmelerini istemediğiniz insanlar yan yana gelip hak mücadelesi veriyor ve vermeye devam edeceğiz. Tüm hukuksuzluklarınıza, tüm keyfiyetinize karşı birleşe birleşe, direne direne kazanacağız. Siz gideceksiniz biz geliyoruz. Zafer direnen emekçinin olacak.”

Vatandaş ekonomiden ümidi kesti Erdoğan oyunu artırıyor

medyabold
Devamını Oku »

Konut satışı ve alımında vatandaşın vergi yükü 10 kat artacak

Evini satmak isteyenler, önce şirketlere gerçek piyasa değerini hesaplatacak. Bu değer üzerinden yüzde 4 harç ödeyecek. Expertize de 500 lira ödeme yapacak.

BOLD – AKP’li milletvekillerinin “çok kazanandan çok vergi alınacağı” iddiasıyla Meclis’e getirdiği vergi paketinden evini satanlarla ev alacaklara büyük vergi yükü çıktı. 1 Ocak 2020’den itibaren başlayacak uygulama ile vatandaşın vergi yükü 10 kat artacak.

Sözcü’den Erdoğan Süzer’in haberine göre yeni düzenleme, evini satmak isteyenlerin önce evin gerçek değerini değerleme şirketine para verip öğrenmesini gerektiriyor. Satış sırasında yüzde 4’lük harç gerçek değer üzerinden alınacak. Böylece şimdiye kadar örneğin 100 bin lira gösterilen 500 bin liralık evin harç tutarı 4 bin liradan 20 bin liraya çıkacak.

TESPİT YÖNTEMİ TAMAMEN DEĞİŞİYOR

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen vergi paketindeki maddelere göre, konut alım ve satımlarında satıcı beyanına dayanan değer tespit yöntemi tümden değişiyor. Tapu Kanunu’nda yapılacak değişiklikle artık konut satışlarında satıcının devlete beyan ettiği değer yerine özel değerleme şirketlerinin belirleyeceği ev fiyatı esas alınacak.

Tapu Genel Müdürlüğü de şirketlerin yanı sıra ülke genelindeki tüm konutların gerçek değerlerini çıkarmak için belirli bir semti içine alan ‘alan bazlı’ ve her bir evin değerini ortaya çıkaran ‘tekil” değerleme yapacak.

TAPU HARCI YÜZDE 3’TEN YÜZDE 4’E ÇIKIYOR

Yeni düzenleme Meclis’ten aynı şekilde geçerse, artık evini satmak isteyenler direkt tapuya gidip satış yapamayacak.

Satıcılar önce bir değerleme şirketine başvurup evinin gerçek değerini öğrenecek. Bunun için o değerleme şirketine belirli bir para ödeyecek. Şirketten aldığı belgeyi tapuya sunacak. Tapu idaresi de bu değer üzerinden 2019 yılında alıcıdan yüzde 1.5, satıcıdan yüzde 1.5 olmak üzere toplam yüzde 3 tapu harcı alacak. Bu harç 2020’den itibaren yüzde 3’ten yüzde 4’e çıkacak.

Tapu Kadastro Genel Müdür Yardımcısı Ömer Sinan Bayçelebi, yeni uygulamaya 1 Ocak 2020’den itibaren başlayacaklarını açıkladı.

Tapu Kadastro Genel Müdür Vekili Ömer Zeki Adlı da, evinin değerini hesaplattıracak vatandaşın değerleme uzmanına 450 ila 500 lira ödeme yapacağını söyledi. Adlı, bu tutarın harçtan düşülmesi üzerinde de çalışma yapıldığını belirtirken, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Osman Dinçbaş ise yüzde 4 olan harç oranının düşürülebileceğini ifade etti.

Bakanlık, çiğ süt desteğini “geriye dönük” olarak 25 kuruştan 10 kuruşa düşürdü

medyabold
Devamını Oku »

Mustafa Varank, talimatla Eren Erdem için gizli tanık ayarlatmış

CHP PM üyesi Eren Erdem, Bakan Mustafa Varank’ın talimatıyla kendisine yönelik gizli tanık ayarlayan dönemin savcısı Fuzuli Aydoğdu’nun olayın ortaya çıkmasıyla koltuğundan olduğunu kaydetti.

BOLD – CHP PM üyesi ve eski İstanbul Milletvekili Eren Erdem, tutuklanmasına ilişkin yaptığı açıklamada gizli tanık ifadesini dosyasına ekleyen dönemin savcısı Fuzuli Aydoğdu için “Benim dosyamla terfi etti, benim dosyamla görevden alındı” dedi.

VARANK KUMPAS KURDURMUŞ

Cumhuriyet’e konuşan Erdem, gizli tanık ifadesini dosyaya koyan dönemin savcısı Fuzuli Aydoğdu’nun istifa etmediği, görevden alındığını belirterek, “Benim cezaevinde kalmama neden olan kişi bu savcı. Hükümet ve içindeki birileri benim cezaevine girmemi istediler. Beni her noktada inceliyorlar ve bir şey bulamıyorlar. Dosyadaki tanık beyanına göre Bakan Mustafa Varank, Fuzuli Aydoğdu’ya talimat veriyor ki bunlar duruşma tutanaklarında da mevcut. Varank, gizli tanığa bir gazeteci gönderiyor. Bana yönelik soruşturma aşamasında verdiği ifadeyi hazırlatıp altına imza attırıyorlar. Kumpas kuruluyor” dedi.

BENİM DOSYAMLA TERFİ ETTİ, BENİM DOSYAMLA GÖREVDEN ALINDI

Dosyasında gizli tanık dışında hiçbir delil bulunmadığını belirten Erdem, “Aydoğdu’nun gizli tanık görevlendirdiği ortaya çıkınca, resmi tutanağa girince ve bu tutanağın da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitme olasılığı olunca Adalet Bakanı bu şahsı görevden aldı. Ben bir gizli tanığın lafıyla tutuklandım. İstanbul Grubu diye bilinen Aydoğdu’nun da içinde olduğu bu grup Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ü de hedef aldı. Üzerine atılı bütün işleri uzmanlıkla yaptılar ve benim dosyam da bunlardan biriydi. Sonuç olarak da Aydoğdu, benim dosyamla terfi etti, benim dosyamla görevden alındı” dedi.

4 AY İZOLASYON UYGULADILAR

Psikolojik baskı ile şahsının yılması, bu yılgınlıkla da CHP’ye yönelik bir süreç inşa etme hayalleri içinde olunduğunu ifade ede Erdem, “CHP’nin FETÖ’yle irtibatları olduğu yönünde bir takım kanaatleri olduğunu bu konuda benim söyleyeceğim bir şey olup olmadığını sordu. 490 gün cezaevinde kalmamın nedeni benim orada verdiğim sert tepkisel yanıtlar oldu” dedi. İlk dört ay mutlak izolasyon politikasının uygulandığını dile getiren Erdem, “Milletvekillerinin ziyaretleri bile yasaklanarak, ağır tecrit koşulları uygulandı” dedi.

CEZAEVİNDE TERBİYE OLACAK İNSANLAR DEĞİLİZ

İktidarın cezaevini kendilerince terbiye etme aracı olarak kullandığını hatırlatan Erdem, “Ama bizler cezaevleri ile terbiye olacak insanlar değiliz. O yüzden ben yaşadığım bu süreci hayıflanarak değil, verdiğimiz mücadelenin haklılığını teyit ederek ifade ediyorum” dedi.

‘İlim’ ve ‘görgü’ ABD’de de olsa öğreniniz…

medyabold
Devamını Oku »

AKP’nin sandalye sayısı 290’a düştü

İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu’nun istifasının ardından AKP’nin Meclisteki sandalye sayısı 290’a düştü. Mecliste 11 sandalye de boş bulunuyor.

BOLD – İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu’nun istifasıyla AKP’nin Meclisteki sandalye sayısı 290’a düşerken, bağımsız milletvekili sayısı da 4’e yükseldi.

9 PARTİ TEMSİL EDİLİYOR

TBMM’nin son sandalye dağılımına göre AKP’nin 290, CHP’nin 139, HDP’nin 62, MHP’nin 49, İYİ Parti’nin 39, Saadet Partisinin 2, Türkiye İşçi Partisinin 2, Büyük Birlik Partisi ile Demokrat Partinin ise birer milletvekili bulunuyor.

11 SANDALYE BOŞ

5 milletvekilinin belediye başkanlığını tercih ederek TBMM üyeliğinden ayrılması, 4 milletvekilinin bakan olarak atanma dolayısıyla istifası, 2 milletvekilinin vefat etmesi nedeniyle Mecliste 11 sandalye boş bulunuyor.

‘İlim’ ve ‘görgü’ ABD’de de olsa öğreniniz…

medyabold
Devamını Oku »

Dünyanın en güçlü hava kuvvetlerine sahip ilk 10 ülke

Dünyanın en güçlü hava kuvvetleri listesinde ilk sırada ABD, 2. sırada Rusya geliyor. Türkiye ise hava arası sayısıyla listenin 10. sırasında yer alıyor.

BOLD – “Global Firepower” isimli internet sitesi, dünyanın en güçlü hava kuvvetlerine sahip ordularını sıraladı.

Ülkelerin sahip oldukları hava araçlarının sayısına göre yapılan liste şu şekilde:

1 – ABD (13 bin 362 adet hava aracı)

2 – Rusya (3 bin 914 hava aracı)

3 – Çin (3 bin 35 adet hava aracı)

4 – Hindistan (2 bin 185 adet hava aracı)

5 – Güney Kore (1560 adet hava aracı)

6 – Japonya (1508 adet hava aracı)

7 – Pakistan (1281 adet hava aracı)

8 – Fransa (1262 adet hava aracı)

9 – Mısır (1132 adet hava aracı)

10 – Türkiye (1056 adet hava aracı)

medyabold
Devamını Oku »

Vatandaş ekonomiden ümidi kesti ama Erdoğan oyunu artırıyor

Ada Araştırma’nın ekim ayına ilişkin yaptığı ankete göre halkın yüzde 72’si ekonominin kötüye doğru gittiğine inanıyor. Ekonominin iyiye gideceğine inananların oranı ise yüzde 13,8.

BOLD – Ada Araştırma Şirketi, ekim ayına ilişkin yaptığı kapsamlı kamuoyu araştırma sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre AKP oy arttırırken, halkın büyük kısmının ekonomiden ümidini kestiği görülüyor.

YENİ PARTİ YÜZDE 10 BANDINDA

Barış Pınarı Harekatı’nın ardından gerçekleştirilen ankete göre Erdoğan ve AKP’nin oylarını bir önceki aya göre arttı. Katılımcılara “Yarın milletvekilliği seçimi olsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusu da yöneltildi. Kararsızlar dağıtıldığında bu soruya yanıtlar ise şöyle oluştu:

  • AKP % 41,9
  • CHP % 21,3
  • MHP % 8,4
  • İYİ % 7,5
  • HDP % 7,5
  • Saadet % 2,3
  • Yeni kurulacak parti % 9,2
  • Diğer % 2,0
ERDOĞAN’IN RAKİBİ İMAMOĞLU

Ankette “Yarın Cumhurbaşkanlığı seçimi olsa kime oy verirsiniz?” sorusuna verilen yanıtlar ise şu şekilde sıralandı:

  • Recep Tayyip Erdoğan: % 45,1
  • Ekrem İmamoğlu: % 26,6
  • Meral Akşener: % 6,1
  • Devlet Bahçeli: % 5,3
  • Selahattin Demirtaş: % 4,2
  • Ali Babacan: % 3,8
  • Diğer: % 2,8
  • Ahmet Davutoğlu: % 2,1
  • Muharrem İnce: % 1,6
  • Temel Karamollaoğlu: % 1,4
  • Kemal Kılıçdaroğlu: % 1,1
ERDOĞAN OYUNU ARTTIRDI

Bir önceki aya göre Erdoğan’ın oyunu büyük oranda artırdığı gözlendi. Ankette katılımcılara “Yeni bir partiye ihtiyaç olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusu da yöneltildi. Bu soruya katılımcıların; yüzde 58,8’i ‘hayır’ yüzde 34,8’i ‘evet’ yüzde 6,3’ü ise ‘fikrim yok’ diye yanıt verdi. Katılımcılara “Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan ve Muharrem İnce” isimleri de soruldu. Bu isimler arasında şansı en yüksek kişinin yüzde 79,7 ile Ahmet Davutoğlu olduğu gözlendi.

HALK EKONOMİNİN KÖTÜYE GİDECEĞİNE İNANIYOR

Ankette “Türkiye’nin ekonomik gidişatını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna ankete katılanların yüzde 72’si “kötüye doğru gidiyor” diye yanıt verdi. Aynı kalacak diyenlerin oranı yüzde 14,3 olurken, iyiye gideceğine inananların oranı ise yüzde 13,8’de kaldı.

Trump, Tayyip Erdoğan’ı övdü Suriye’nin petrolünü aldı

medyabold
Devamını Oku »

‘İlim’ ve ‘görgü’ ABD’de de olsa öğreniniz…

Din İşleri Yüksek Kurulunun 2020’de yapacağı faaliyetler, Meclise sunulan Diyanet Bütçe Teklifi’nde tek tek sıralandı. Buna göre, uzman yardımcılarının bilgi ve görgülerinin geliştirilmesi için ABD’ye gönderilmesi planlanıyor.

BOLD – Din İşleri Yüksek Kurulu gelecek yıl, personelinin bilgi ve görgü düzeyini artırmak için önemli projelere imza atacak. Uzman yardımcıları ABD’ye gönderilerek bilgi ve görgülerinin artırılmasına katkı sağlayacak eğitimlere katılacak.

Kurulun faaliyet planları, Meclise sunulan Diyanet Bütçe Teklifi’nde yer aldı. Kurul ayrıca, Uluslararası Namaz Vakitleri Kongresi, Avrasya Fetva Meclisi, Modern Kesim Yöntemleri konferanslarına da katılacak. Diyanet TV, Diyanet Radyo ve Kuran Radyo’nun tüm yurda yayılması da planlanıyor. Diyanet Radyo ve Kuran Radyo, nüfusu 50 binin üzerinde bulunan tüm ilçelere ulaşacak. Risalet Radyo’nun da 81 ilde yayın yapması için verici ve anten sistemlerinin kurulması için çalışmalar yapılacak.

DOĞU AÇILIMI

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü de 2020’de Doğu ve Güneydoğu açılımı yapacak. Ayrıca Kur’an Kursu öğreticilerine yönelik aile eğitimi verilmesi, sosyal hizmet kurumlarında kalan çocuklara yönelik düzenlenen kamp programlarında “değerler eğitimi” ile ilgili çalışmalar yapılması, Helal Gıda Eğitim Programı, Başkanlık Türk Tasavvuf Musikisi Korusu çalışmaları, Hastanelerde görev yapan manevi destek uzmanları için seminerler yapılması da planlandı. Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü de mültecilere yönelik “eğitim-öğretim” programına devam edecek.

Diyanet, İslamofobi’ye karşı da harekete geçiyor. Türk Vatandaşların karşılaştığı entegrasyon ve İslamofobi gibi sorunların yerinde tespiti yapılacak. Yurt içi ve yurt dışında dini cemaat ve kuruluşlar tarafından düzenlenen etkinliklere Diyanet de katılacak.

Trump, Tayyip Erdoğan’ı övdü Suriye’nin petrolünü aldı

medyabold
Devamını Oku »

Üniversitelerde kargaşaya yol açan bölüm isimleri değiştirilecek

Üniversitelerde aynı muhtevaya sahip programlardaki isim kargaşasının oluşturduğu mağduriyetler YÖK’ü harekete geçirdi. YÖK, kargaşaya yol açan isimleri değiştirmeye hazırlanıyor.

BOLD – YÖK, karışıklığa ve mağduriyete yol açan benzer içerikli lisans programlarının yeniden isimlendirilmesi ve eğitim alanlarına göre tasnif edilmesi için çalışma başlattı.

UNESCO REFERANS ALINDI

Ön lisans ve lisansta aynı muhtevaya sahip programlardaki isim kargaşasına ve mağduriyetlere son vermek için benzer içerikli lisans programlarının yeniden isimlendirilmesi ve eğitim alanlarına göre tasnif edilmesi üzerine taslak bir çalışma yaptıklarını belirten YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, “Bu çalışma ile yükseköğretim sistemimizdeki lisans programları, UNESCO Uluslararası Standart Eğitim Sınıflaması referans alınarak 10 geniş alan, 53 dar alan ve 144 ayrıntılı alan altında sınıflandırılarak eş değer programlar bilim kurullarınca üzerinde uzlaşılan ortak isimler altında birleştiriliyor” dedi.

SON ŞEKLİ 25 KASIM’DA VERİLECEK

Prof. Saraç, “Bugün itibarıyla hazırlanan taslak, üniversite ve diğer paydaşların görüş ve önerilerine açıldı. Bütün paydaşlar, görüş ve önerilerini 25 Kasım’a kadar prsiniflama@yok.gov.tr adresine gönderebilecek. Gelen görüş ve öneriler, oluşturulan komisyonlar marifetiyle değerlendirilerek çalışma tamamlanacak ve uygulamaya konulacak” dedi.

Trump, Tayyip Erdoğan’ı övdü Suriye’nin petrolünü aldı

medyabold
Devamını Oku »

Trump, Tayyip Erdoğan’ı övdü Suriye’nin petrolünü aldı

Suriye’nin kuzeydoğusundaki ateşkesin çok iyi gittiğini açıklayan ABD Başkanı Trump, Erdoğan’la iyi ilişkisinin olduğunu söyledi. “Biz Suriye’de petrolü aldık bırakın diğerleri savaşsın. Bırakın sınırları başkaları korusun” dedi.

BOLD – ABD Başkanı Donald Trump, Suriye’nin kuzeydoğusundaki gelişmelere ilişkin konuştu. TSK ve Demokratik Suriye Güçleri (DSG) arasındaki çatışmanın sonlandırılması amacıyla yapılan ateşkesin ‘çok iyi bir şekilde’ gittiğini bildirdi. Beyaz Saray’daki gazetecilere konuşan Trump, Tayyip Erdoğan ile çok iyi bir ilişkisi olduğunu söyledi.

“PETROL İÇİN ASKER BIRAKTIK”

“Biz Suriye’de petrolü aldık bırakın diğerleri savaşsın. Bırakın sınırları başkaları korusun” diyen Trump, petrol için Suriye’de asker bıraktıklarını dile getirdi.

17 Ekim’de Erdoğan ile Beştepe’de görüşen ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, iki ülkenin Suriye’de ateşkes için anlaştığını duyurmuştu. Pence, söz konusu ateşkes anlaşmasıyla birlikte ABD’nin Türkiye’ye yeni bir yaptırım uygulamayacağını bildirmişti.

Yıldız Teknik’in yerine yapılacak Millet Bahçesi için müteahhite 15 milyon lira verilecek

medyabold
Devamını Oku »

Van’da Saray Belediye Başkanı Caziye Duman’ın yerine kayyum atandı

İçişleri Bakanlığı dün gözaltına alınan Van’ın Saray Belediye Başkanı Caziye Duman’ı görevden uzaklaştırarak yerine kayyum atadı. Kayyum atanan HDP’li belediye sayısı 14’e çıktı.

BOLD – Van’da kadın siyasetçilere dönük başlatılan soruşturma kapsamında dün Saray Belediye Eş Başkanı Caziye Duman gözaltına alındı. Bugün ise Duman, İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden alınarak yerine kayyum atandı. Bakanlık İlçe Kaymakamı Mehmet Halis Aydın’ı belediyeye kayyum olarak görevlendirdi.

HDP 66 BELEDİYE KAZANMIŞTI

Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediyeleri ile Erzurum’un Karıyazı ve Diyarbakır’ın Kulp ilçe belediyelerine 31 Mart yerel seçimlerinin ardından kayyum atanmıştı. 18 Ekim’de Hakkari, Yüksekova ve Nusaybin; 22 Ekim’de de Diyarbakır’daki Kayapınar, Bismil, Kocaköy ile Van’daki Erciş belediyelerine; 29 Ekim’de ise Şırnak’ın Cizre Belediyesi’ne kayyum atanmıştı.

Son olarak Saray Belediyesi’ne kayyum atanmasıyla beraber HDP’nin üçü büyükşehir olmak üzere toplam 14 belediyesine kayyum atanmış oldu.

HDP, 31 Mart Seçimleri’nde 66 belediye kazanmıştı. 6 belediyeye “KHK’li adaylar” gerekçesiyle el konuldu. Kalan 60 belediyenin 14’üne de son 2 ayda kayyum atanmış oldu.

Üniversite yurdundaki öğrencilere ülkücülerden faşist saldırı

medyabold
Devamını Oku »

Üniversite yurdundaki öğrencilere ülkücülerden faşist saldırı

Antalya’da 3 üniversite öğrencisi, KYK yurdundaki odalarında ülkücü faşistlerin saldırısına uğradı. Ülkü Ocakları üyebi oldukları öne sürülen saldırganların, “Kürt ve HDP’liyi burada barındırmayacağız” dedikleri belirtildi.

BOLD – Antalya’da bir grup ülkücü, Akdeniz Üniversitesi Korkuteli Meslek Yüksek Okulu’nda eğitim gören 3 öğrenciye Kredi Yurtlar Kurumu’nda (KYK) saldırdı. Mezopotamya Haber Ajansı’nın haberine göre, saldırıda yaralanan öğrenciler, hastanedeki tedavilerinin ardından İnsan Hakları Derneği (İHD) Antalya Şubesi’ne başvurdu. Saldırganlar hakkında polise şikayette bulunuldu.

ZORLA ODADAN ÇIKARDILAR…

Saldırıya uğrayan öğrencilerden A.B, daha önce de benzer saldırılara maruz kaldıklarını dile getirdi. A.B, dün gece yaşananları şöyle anlattı: “Ülkü Ocakları üyesi Muharrem ve Şahin isimli kişiler, kaldığımız odaya gelip ‘Kürt ve HDP’liyi burada barındırmayacağız’ diyerek, ben ve diğer iki arkadaşımı zorla odadan dışarı çıkardı. 301 nolu boş bir odaya götürüp darp ettiler. Odada yaklaşık 20 civarında kişi vardı. Yurtta kameralar var, kaydetmiştir yaşadıklarımızı. Saldırıdan kaynaklı yüzümde, boynumda ve burnumda ciddi zedelenmeler mevcut. Hastanede tedavi gördükten sonra saldırganlardan gruptan şikayetçi olduk.

Yıldız Teknik’in yerine yapılacak Millet Bahçesi için müteahhite 15 milyon lira verilecek

medyabold
Devamını Oku »

Fitch, Türkiye’nin not görünümünü ‘negatif’ten ‘durağan’a yükseltti

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye’nin kredi notunu BB- olarak teyit ederek not görünümünü negatiften durağana revize etti.

BOLD – Fitch, Türkiye’nin kredi notunun “Yatırım Yapılamaz – Spekülatif” olarak tanımlanan BB- olduğunu, görünümünün ise negatiften durağana yükseldiğini açıkladı.  Türkiye ekonomisinin dengelenme konusunda ilerleme kaydettiği belirtilen Fitch açıklamasında, temmuz ayından beri aşağı yönlü risklerde bir rahatlama olduğu belirtildi.

Açıklamada, bu rahatlamalara gerekçe olarak, cari işlemler dengesinin iyileşmesi, döviz rezervlerinin artması, ekonomik büyümenin devam etmesi, enflasyonun düşmesi, faiz oranlarının aşağı çekilmesine rağmen Türk lirasının değer kazanması, daha destekleyici küresel finansman koşullarının oluşması ve ABD’nin Suriye ile ilgili Türkiye’ye yönelik aldığı yaptırım kararının kaldırılması gösterildi.

DIŞ FİNANSMAN İHTİYACI HALA YÜKSEK

Türk lirasının, Merkez Bankasının 1000 baz puan faiz indirim yapmasına rağmen temmuz ayından beri ABD dolarına karşı 5.48-5.92 arasında işlem görerek istikrarlı kaldığına vurgu yapılan açıklamada, ülkenin dış finansman ihtiyacının hala yüksek ve bir kırılganlık kaynağı olmaya devam ettiği aktarıldı.

Jeopolitik risklerin Türkiye’nin notu üzerindeki etkisinin devam ettiğine yer verilen açıklamada, Türkiye’nin Suriye’deki askeri operasyonunun, daha geniş kapsamlı bir çatışma olmazsa, ülkenin kredi notu üzerinde önemli bir etkisinin olmasının beklenmediği ifade edildi.

Kuruluş, Türkiye’nin 2019 yılı büyüme beklentisini yukarı yönlü revize ederek, yüzde 0.3’ten yüzde 0.8’e yükseltti. Fitch, ülkenin gelecek yıl için büyüme tahminini ise yüzde 3.1 ve 2021 için de yüzde 3.6 olarak açıkladı.

7 YIL SONRA İLK OLUMLU ADIM

Fitch, Türkiye’de enflasyonun gelecek yılın sonunda yüzde 12, 2021 sonunda ise yüzde 10 olacağı tahmininde bulunurken, yıllıklandırılmış bütçe açığının GSYİH’ye oranının bu yıl yüzde 2.4’ten yüzde 3.3’e yükselmesinin beklediğini bildirdi.

Ekonomik görünümünün “negatif”ten “durağan”a revize edilmesi, Fitch’in 7 yıl aradan sonra Türkiye ekonomisi değerlendirmesinde attığı ilk olumlu yönde adım olarak dikkati çekti.

Kemal Tanca iflasın eşiğinde

medyabold
Devamını Oku »

BMW ve Mercedes arasında Cadılar Bayramı polemiği

Alman otomotiv devi BMW, Cadılar Bayramı dolayısıyla bir başka Alman şirket olan Mercedes’e şaka yapmayı planladı. Ancak aldığı cevap hiç de hoşuna gitmedi.

BOLD – Her yıl 31 Ekim tarihi, dünyanın pek çok ülkesinde “Cadılar Bayramı” olarak kutlanıyor. Türkiye’de pek popüler olmayan ancak son yıllarda bazı etkinliklerin düzenlendiği bu bayram, ilginç kostüm ve özellikle de bal kabağı kullanılarak oluşturulan süslemelerle kutlanıyor.

Bu yıl kutlamalara, otomobil sektörünün devleri BMW ve Mercedes de dahil oldu. Ancak ne var ki BMW, ezeli rakibi Mercedes’e şaka yapmak isterken çok da istemediği bir tepkiyle karşılaştı.

Cadılar Bayramı’nın kutlanmasında şakaların rolü büyük. Genellikle küçük çocuklar bu bayramda kapı kapı dolaşıp “Şeker mi şaka mı?” sorusunu yöneltir. Eğer ev sahibi “Şaka” derse çocuklar türlü şakalar yaparlar ve karşılıklı olarak eğlenirler.

BMW’nin yapmak istediği şey de tam olarak buydu. Ancak Mercedes’in ciddi tavrı ve iğneleyici sözleri, BMW’yi derin bir suskunluğa itti.

İki otomobil devi arasındaki ufak çaplı gerilim, Twitter üzerinde yaşandı. BMW’nin ABD için oluşturulan resmi Twitter hesabından şöyle bir paylaşım yapıldı:

“Şimdi her otomobil, en sevdiği süper kahraman gibi giyinebilir.”

Bu paylaşım kısa bir süre içerisinde BMW USA takipçilerinin dikkatini çekti ve binlerce etkileşim aldı. Mercedes, konuyla ilgili olarak bir süre sessiz kaldı ancak en sonunda bombayı patlattı ve BMW’ye şu cevabı verdi:

“Bu gerçekten korkunç bir kostüm. Özellikle de radyatör ızgarası…”

Üstelik Mercedes, BMW’ye verdiği bu yanıtı retweetledi ve böylece kendi profil sayfasında da görüntülemiş oldu. BMW, Mercedes’in bu yanıtına karşı herhangi bir karşı cevap vermedi.

Sıfırdan farksız durumdaki 94 model Şahin, 45.000 TL’ye satıldı

medyabold
Devamını Oku »

1 Kasım 2019 Cuma

Bülent Arınç: “Bunları benim fikirlerim, Erdoğan’a sormuyorum”

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a sorarak konuşmadığını, söylediklerinin kendi fikirleri olduğunu açıkladı.

BOLD – KHK’lılara acıdığını söyleyerek son günlerde kamuoyunun gündeminden düşmeyen Bülent Arınç, “Cumhurbaşkanımızla Yüksek İstişare Kurulu üyesi olarak çalıştığımdan dolayı hiçbir şekilde bana ne bir eleştiri gelmiş ne de yüz asıklığı olmuştur. Ben bunları kendisine sorarak konuşmuyorum bunlar benim fikirlerim” dedi.

Bülent Arınç, bir Youtube kanalında KHK ile ilgili açıklamaları ile ilgili olarak şunları söyledi: “Son iki gündür yayınlananlarla ilgili olarak Cumhurbaşkanımızla ki Yüksek İstişare Kurulu üyesi olarak çalıştığımdan dolayı da hiçbir şekilde bana ne bir eleştiri gelmiş, nede yüz asıklığı olmuştur. Ben bunları kendisine sorarak konuşmuyorum bunlar benim fikirlerim. Biz kendisi ile konuşurken de bazı konuları müzakere ederken de bunlar özeldir, orada kalır. Yoksa Yüksek İstişare Kurulunda oluşturulmuş net hale gelmiş fikirleri ben konuşmam. Onların mahremiyeti vardır.”

Düzce Belediyesi tarafından düzenlenen Türkiye Vizyon Konferansında konuşan Arınç, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın parti kurma çalışmalarına da karşı çıktığını tekrarladı. “İnşallah hatalarından vaz geçerler” dedi.

Türkiye’de baskı, zulüm ve terör nedeniyle hayatını kaybeden tüm çocuklara…

medyabold
Devamını Oku »

Yıldız Teknik’in yerine yapılacak Millet Bahçesi için müteahhite 15 milyon lira verilecek

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Davutpaşa Kampüsü yıkılacak, yerine millet bahçesi yapılacak. Projesi kazanan şirkete ise tam 14 milyon 861 bin lira ödenecek.

BOLD – AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 23 Haziran seçim projelerinden millet bahçelerine yatırımlar hızla devam ediyor. BirGün’den İsmail Arı’nın haberinde, Projeyi yürütecek şirkete 14 milyon 861 bin lira ödeme yapılacak. projeye ilişkin Elektronik Kamu Alımları Platformu’nda yer alan ihale dosyasına göre, kampüsün bazı kısımlarında ağaçlar kesilecek. Ağaçların kesildiği bölgelere binalar dikilecek.

BİYOLOJİK GÖLET

Dosyadaki bilgilere göre, biyolojik gölet adı altında yapay gölet yapılacak. Kampüs içerisine bilim parkı, süs havuzu ve bilim merkezi de inşa edilecek.

YTÜ öğrencileri Millet Bahçesi Projesi’ne karşı eylemler düzenleyerek tepki gösterdi. Eyleme katılan bir öğrenciye okul yönetimi tarafından soruşturma açıldı. Öğrenciden, 16 Eylül tarihinde öğrenci yemekhanesinde yaptığı bir konuşmadaki, “Bu üniversite bizimdir. Bu üniversiteye millet bahçesi yapamazsınız diyoruz” sözleri ve alkışlı protestoda bulunmasından dolayı savunması istendi.

Türkiye’de baskı, zulüm ve terör nedeniyle hayatını kaybeden tüm çocuklara…

medyabold
Devamını Oku »

Zihin ve Beynimiz | Çağlayan Dergisi

İnsanoğlu zihnin ve beynin yapısını ve fonksiyonunu hep merak etmiştir. Anatomistler, beynin organik yapısını incelerken, fizyologlar da nasıl çalıştığını anlamaya ve izah etmeye gayret etmişlerdir. Sinir sistemi ile ilgilenen sinir bilimcileri, nörologlar, radyologlar, patologlar ve psikiyatristler başta olmak üzere beyin ve zihin, neredeyse bütün bilim insanlarının, hatta felsefecilerin araştırma konusu olmuştur. Çünkü bütün canlılarda beyin, olmazsa olmazdır ve diğer bütün organlar ona bağlıdır. İnsanın böbrekleri çalışmazsa diyalize bağlanır, diğer yardımcı tedavilerle hayatı devam eder. Diğer organlarda da buna benzer. Kalb yerine yapay kalb takılabilir. Beynin yerine geçecek yapay bir beyin yoktur. Çok ağır beyin hasarlarında, hayatiyet devam etse de şuur kapanır ve nebatî hayat denilen durum ortaya çıkar.

Teknolojinin ve araştırma metotlarının gelişmesiyle beynin yapısını ve çalışmasını anlama istikametinde ilerlemeler kaydedilmiştir. Bu konudaki araştırmalar hâlen ciddi bir şekilde devam etmektedir. 

Beyin, iki yarım küre şeklindeki ana kısmı, beyincik ve beyin sapından oluşur. Beyin sapından sonra da omurilik gelir. Beyin ve beyincikte 86 milyar nöron (sinir hücresi) olduğu tahmin edilmektedir. Bu sinir hücreleri arasındaki bağlantılar, Samanyolu galaksisindeki yıldızların sayısından daha fazladır. Her bir sinir hücresi, diğer sinir hücreleriyle 40.000 civarında bağlantı (sinaps) kurar ve beyin içinde saatte 430 km hızla yol alır. Hastalıklar ve zararlı alışkanlıklardan dolayı beyin günde 85.000 beyin hücresi kaybeder. Yeni doğanda ortalama beyin ağırlığı 450 gr kadardır. Çocuklukta bu iki katına çıkar. Erişkin kadınlardaki ağırlığı 1,22 kg iken erkeklerde 1,36 kg kadardır. Beyin, bütün vücudun tükettiği kalorinin %20–30’unu, oksijenin %20’sini, vücutta dolaşan kanın da %25’ini kullanır. Beynin %85’i sudur.



Yazının Kaynağı: Çağlayan Dergisi https://caglayandergisi.com/2019/11/01/zihin-ve-beynimiz/
Devamını Oku »

Bülent Arınç’a “acıdığı bir KHK’lıdan” mektup

Bülent Arınç, “KHK’lılara acıyorum, merhamet ediyorum, üç kuruş daha ceplerine girsin istiyorum” sözlerine bir KHK’lıdan cevap geldi.

BOLD – Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç, katıldığı youtube yayınında KHK’lılarla ilgili çok konuşulan açıklamalar yaptı.

Arınç, ““KHK bir faciadır. Ya biz maaş alacaksak bu yüksek istişare kurulundan, bunun yarısını öğrencilere zaten burs veriyordum, vereceğim, yarısını da KHK mağdurlarına vereceğim demiştim. Çok eleştirildim ama ben sadece KHK faciasına dikkat çekmek için bunu yaptım. Bu zaten yaptığım bir şey benim, çevremde o kadar çok bu felaketi yaşayan insan var ki, ben onlara acıyorum, merhamet ediyorum, aslında onlardan da özür diliyorum. Evime temizlik yapmaya gelen daire başkanlığından ihraç edilmiş bir kadını gördükçe, eşi polis bir başka kadını gördükçe ben yerin dibine geçiyorum.  Ve onlara birkaç kuruş daha fazla vereyim de bir katkım olsun diyorum. Kırıkkale’den yumurta getirip de kapı kapı satmaya çalışan bir genel müdür yardımcısı gördüğüm zaman felaket görüyorum. Bir benzinliğe gittiğim zaman bir Danıştay üyesinin pompa tuttuğunu gördüğüm zaman acı duyuyorum. Bir lokantada bulaşıkçı olarak çalışan bir genel müdür görünce perişan oluyorum.” demişti.

ARIN’A BİR KHK’LIDAN MEKTUP

Arınç’ın özellikle “KHK’lılara acıyorum” sözlerine sosyal medyadan KHK’lılar sert tepki gösterdi. BOLD’a mektup gönderen bir KHK’lı Bülent Arınç’a cevap verdi.

Mektubu orijinal haliyle yayınlıyoruz:

Bülent Arınç’a…
Ben bir KHK’liyim beyefendi. Lütfedip(!) bize acıdığınızı beyan etmişsiniz. Alicenaplığınıza(!) çok teşekkür ederiz ne var ki biz halimizde pek acınacak bir durum görmüyoruz. Yine de üç beş arkadaş bir araya gelip bir düşünelim dedik, böyle büyük bir devletlû bize acıdığına göre nedir bu içinde bulunduğumuz acınası hâl ki kendimiz bile farkında değiliz.
Bir fabrikanın gece bekçisi olan eski bir öğretmen arkadaş, çiğ köftecide çalışan okul müdürü, pazarda yumurta satan eski savcı, evde eşiyle mantı büken hâkim ve bendeniz kaymakam eskisi bir çay ocağında teşehhüd miktarı oturduk. Zira daha fazla otursak daha çok çay içmek icap edecekti, hâlbuki bizde çok para olmadığı gibi ocakta da çaylar miting meydanlarında halka fırlatılan paketlerden demlenmiyordu.
Ekranı kırk yerden çatlamış telefonumdan zatıâlinizin “KHK’lilere acıyorum.” beyanını Twitter marifetiyle açıp arkadaşların önüne koydum bir musahabeye ve hatta muhasebeye vesile olsun diye. Bekçi arkadaş işten yeni çıkıp gelmişti, o yüzden söze esneyerek girdiği için çok affedersiniz isminizi biraz farklı telaffuz ederek lafa girdi:
“Şimdi anlamadım, bu arkadaş bize mi acıyormuş?”
Bir zamanlar pamuk gibi olan ama bir ay öncesine kadar inşaatta çalıştığı için artık eski halinden eser kalmayan tombul elleriyle bir haftalık sakalını sıvazlarken gerçekten anlamadığı gözlerinden okunuyordu. Çiğ köfteci okul müdürü onun bu saf haline gülümsedi. Eh ne de olsa müdürlük yaptığı için zatı şahaneniz gibi büyük insanlarla daha çok muhatap olmuştu. Gece bekçisi öğretmenin sırtını sıvazlayarak cevapladı:
“Şimdi hepimiz KHK’liyiz ya, o yüzden acıyormuş bize. Hatta maaşının bir kısmını bağışlıyormuş, evine temizliğe gelen KHK’li hâkimlere de daha üç kuruş daha fazla veriyormuş.”
Bizim yumurtacı savcının ağzı biraz bozuktur ama hepimizden pek genç olduğu için en azından bizim yanımızda edebe mugayir bir şey söylemez. Yine de asabının bozulduğu sesinden belli oluyordu.
“O kendi haline baksın ne varmış biz de acınacak?”
O, çok sinirliydi ama hepimiz bu lafa biraz güldük açıkçası. Zira toplamda on beş nüfusu geçindirmek zorunda olan dördümüzün aylık kazancı sizin Cumhurbaşkanlığı İstişare Heyeti üyesi olarak sonuna kadar hak ettiğinizden şüphemiz olmayan maaşın yarısına bile yaklaşmıyordu. Üstelik her birimiz değişik sürelerle bir miktar Silivri havası teneffüs etmiş idik ve daha ne kadar edeceğimiz de henüz meçhuldü. Şimdi biz gülmeyelim de kim gülsün bu lafa? Bu halimiz yumurtacı savcıyı daha çok kızdırınca en büyüğümüz olan mantıcı hâkim müdahale etti:
“Savcı bey doğru söylüyor, bizim acınacak bir halimiz yok.” Sonra derin bir nefes aldı ve yumurtacı savcı gibi biraz asab bozukluğu taşıyan bir sesle ilave etti: “Asıl o beyefendiye acımak lazım.”
Hoppala! Bak şimdi konu nereye geldi! Oysa biz, kendi halimizle ilgili durumu tespit için bir araya gelmiştik. Şimdi sizin ne gibi acınacak durumunuz olabilirdi ki… Derin bir sessizlik ortamızda asılı kaldı. Hepimiz zatıâlinizin içinde bulunabileceği zor durumu düşünüyorduk. İlk konuşan, yeni konuyu açan mantıcı hâkim bey oldu:
“Bir düşünün… Milyonlarca insan, aylık kazancının neredeyse yarısını kira için harcarken ‘Bizim de bir villamız olmasın mı? Millet dediğin üç ay konuşur sonra unutur.’ Diyecek kadar yüzsüz olsaydık asıl o zaman acınacak halde olurduk.”
Büyük adam şu mantıcı hâkim bey… Mevzuya hep farklı yerden bakar. Mantıları da iyidir ha, etin hep en iyisini kullanır. Hatta kasap “Beyim, bizden mantılık et alanlar hep en ucuz eti alır. Hatta içine akciğer falan bile karıştırırız.” deyince “Ben kendi yemeyeceğim şeyi başkasına satmam.” yanıtını verece kadar da saftır. Can çıkmadan huy çıkmıyor işte. Başına onca iş geldi hâlâ dürüstlükten vazgeçmiyor. Neyse konuyu dağıtmayayım. Mevzu anlaşılmıştı, herkes zatı şahanenizin içinde bulunduğu zor duruma dair tesbitlerini sıralamaya başladı.
“Biz varsak varsınız biz yoksak yoksunuz, diyecek kadar tekebbüre batmış olsaydık asıl o zaman acınacak halde olurduk.” dedi bizim gece bekçisi öğretmen. Hepimiz hatırladık o günü. Varlık da yokluk da, ikbal de idbar de Allah’tandı oysa. Üzüntüyle salladık başımızı.
“Türkçe Olimpiyatları’nda ‘Bu bir destandır.’ diye ağlayıp da o destana imza atan öğretmenler Meriç’te, Ege’de boğulurken, dünyanın dört bir yanından hukuksuzca kaçırılırken, zindanlarda işkence ile ölürken sesini bile çıkarmayan biri olsaydık işte o zaman acınacak bir halimiz olurdu.” dedi yumurtacı savcı. Sesindeki öfke hiç azalmamıştı. Çiğ köfteci okul müdürü hafiften öksürdü, âdetidir bir şey söyleyeceği zaman öyle yapar. Kendini hâlâ müdür zannediyor zâhir.
“Benim bir özgül ağırlığım var, deyip de twitter bebelerince(trol diyorlar galiba) paspasa çevrilseydik ve bunu kimin yaptırdığını bildiğimiz halde yine de onun eteğinden ayrılmasaydık asıl acınacak hâl o olurdu.” Gece yarılarına kadar çiğ köfte yoğurmak akıllandırmamış bunu, hâlâ ağırlık saygınlık derdinde. Ama sözünde haklı olduğunu seziyoruz ve bir daha acıyoruz hâlinize.
“Vekili olduğum şehirde bazılarını bizzat tanıdığım hatta bazıları aile dostum(!) olan yüzlerce insan nahak yere derdest edilseydi, işkence çığlıkları afaka yükselseydi ve ben korkumdan sesimi çıkaramasaydım vallahi iki cihanda kimsenin yüzüne bakamayacak kadar zavallı olurdum.”
Bizim gece bekçisi öğretmenin uykusu açılmıştı anlaşılan. Hâkim bey ikinci çayları söyledi. Mantı işleri iyiydi galiba. Sessizce çaylarımızı içtik. Artık işimize gücümüze gitsek iyi olurdu. Çiğ köfteci öğlene kalmadan açılmalıydı, savcı pazardaki yerini kendisi gibi savcı olan eşine emanet etmişti, hâkim bey gidip içli köfte yapmayı öğrenecekti hanımından, bekçinin de gidip dinlenmesi lazımdı. Ben de son iş yerimden KHK’li olduğum öğrenilince kovulduğum için gidip iş aramalıydım. Kapanışı yine en büyüğümüz olan mantıcı hâkim bey yaptı:
“Asıl ne zaman acınacak halde olurduk biliyor musunuz arkadaşlar? KHK’lilere acıyorum, deyip de o KHK’lilerin çektiği işkence, hapis, sürgün ve daha bir sürü sıkıntının müsebbibi olanın eteğinden ayrılmayarak mürailiğin vücut bulmuş hali olsaydık o zaman. Kendisini paçavra gibi bir kenara atan, çoluk çocuğa maskara eden şahıs çağırınca koşa koşa gidip ayaklarını öpseydik o zaman. O yüzden bizim bekçi haklı arkadaşlar, Bülent Bey’le kıyaslanınca halimiz vallahi pek iyi.”
Selamlaşıp birbirimizi Allah’a emanet ederek ayrıldık. Zaten hep O’na emanettik de artık daha iyi biliyoruz. Efendim; ben hiçbir şey söylemedim mi? Ben konuşmayı pek sevmem, zaten çok şey bilen biri de sayılmam. Ama bildiğim bazı şeyler de yok değil…
Mesela başımızdaki onca imtihana rağmen sizden de efendinizden de daha rahat uyuduğumuzu biliyorum. Evet, saray sofralarına oturmuyoruz belki ama kader kardeşlerimizle içtiğimiz bir bardak çayı sizin çöktüğünüz haram sofralara değişmeyiz.
Sevdiklerimizden uzun süre ayrı kaldık dört duvar arasında ama tahliye vakti geldiğinde “Keşke benim yerime benden daha uzun süredir burada olan şu kardeşim çıksaydı.” diyebilecek inceliği de orada kazandık elhamdülillah.
Siz bunu anlayamazsınız beyefendi çünkü sizin güdük ufkunuz “kazanmak ve kaybetmek” üzerine kurulmuş sadece. Kazanmak için her şeyi mübah görmeniz bundan. Bütün mazlumlar adına dilerim ki dünyada hiç kaybetmezsiniz de bütün kayıpları ukbada yaşarsınız.
Acımak meselesine gelince… Sizin acımanıza muhtaç değiliz beyefendi. Sahte ve ikiyüzlü merhametiniz sizin olsun. Bizim dünya namına tek isteğimiz adalettir ki o da er geç mutlaka gelir ve gelmesi mukadder olduğunda kimse önünde duramaz.
Merhameti ise sadece Allah’tan isteriz. O merhamet buyursa bütün engeller zaten kalkacaktır. Size tavsiyem Bülent Bey, kendi halinize acıyın ve Allah’tan merhamet dilenin. Girdiğiniz bunca vebalden sonra merhamet buyurur mu, onu elbette ki bilemem. Fakat unutmayın ki gidecek başka kapı da yok.
Sıradan bir KHK’li…

Bülent Arınç: KHK’lılara acıyorum

medyabold
Devamını Oku »

Meclis personeli memuriyette ‘saltanat’ istedi

Memur-Sen’e bağlı Büro Memur-Sen, TBMM’de emekli olan personelin yerine çocuklarının işe alınmasını istedi. İşsizliğin rekor kırdığı bir dönemde sendikanın bu talebi tepki çekti.

BOLD – Memur-Sen’e bağlı Büro Memur-Sen, TBMM’de emekli olan personelin yerine çocuklarının işe alınmasını istedi. Milyonlarca aday KPSS’ye girerek iş ararken, Meclis’te “aile boyu iş garantisi” talebi tepki çekti.

Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre, TBMM’de çalışanlar içerisinde en fazla üyeye sahip olan Memur-Sen’e bağlı Büro Memur-Sen, TBMM yönetimiyle kamu idari kurul toplantısını yaptı. Toplantıda emekli olan personelin yerine çocuklarının işe alınması talep edildi. Uygulamanın başlatılması halinde personelin beklentilerine yanıt verilmiş olacağı dile getirildi.

“GEÇMİŞ DÖNEMDE UYGULANDI” SAVUNMASI

Büro Memur-Sen Ankara 15 No’lu (TBMM) Şube Başkanı Özgür Yaydemir, uygulamanın daha önce İsmet Sezgin, Mustafa Kalemli, Köksal Toptan ve Cemil Çiçek’in başkanlıklarında uygulandığını söyledi. Yaydemir, “Çocukların işe alınması yanlış düşünülebilir. KPSS’de başarılı olan personel çocukları tercih edilebilir. Sonuçta çalışanların böyle bir talebi var” dedi.

Kaynak bulamayan hükumet arsa satıyor

medyabold
Devamını Oku »

Kaynak bulamayan hükumet arsa satıyor

Milli Emlak Müdürlüğü, İzmir Çeşme’deki 5 adet arsayı açık teklif usulü ile satışa çıkardı. Arsaların açık arttırma başlangıç bedelleri 908 bin ila 1 milyon 584 bin lira arasında değişiyor.

BOLD – Milli Emlak Müdürlüğü, İzmir Çeşme’deki 5 adet arsayı ihale ile satışa çıkardı. 8 taksitle satın alınabilecek taşınmazlar, 5 yıl süre ile emlak vergisinden muaf olacak.

HEPSİ DE İMARLI ARSA

908 bin ila 1 milyon 584 bin lira arasında bedel belirlenen imarlı arsaların satış ihaleleri 14 Kasım tarihinde yapılacak. Satış açık teklif usulü ile Atatürk Bulvarı No:105 Çeşme/İzmir adresinde bulunan Çeşme Milli Emlak Müdürlüğü makam odasında yapılacak.

5 YIL EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLACAK

4706 sayılı yasa uyarınca Hazineye ait taşınmazların satış ihale bedelleri KDV ile diğer vergi, resim ve harçlardan müstesna olduğuna dikkat çekildi. Ayrıca, satışı yapılan taşınmazların, 5 yıl süre ile emlak vergisinden muaf olacağı belirtildi.

8 TAKSİTTE ÖDEYEBİLECEKLER

İstenilmesi halinde alıcıları tarafından taşınmaz satış ihale bedeli peşin ödeneceği gibi, belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde 5.000 TL, bu sınırlar dışında ise 1.000 TL’yi geçtiği takdirde satış ihale bedelinin 1/4’ü peşin, geri kalan kısmı ise kanuni faiz uygulanmak suretiyle iki yılda ve sekiz eşit taksitle ödeme kolaylığı getirildiğine dikkat çekildi.

Türk ve ABD dışişleri bakanları, Suriye ve Temsilciler Meclisindeki tasarıları görüştü

medyabold
Devamını Oku »

Avrupa Birliği, Türkiye’ye mülteciler için 663 milyon euroluk kaynağı serbest bıraktı

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Türkiye ile 2016’da imzalanan mülteci mutabakatı kapsamında 663 milyon euroluk kaynağı serbest bıraktı. Kaynak Türk hükümetine değil, insani yardım örgütlerine aktarılacak.

BOLD – AB ile Türkiye arasında 18 Mart 2016’da imzalanan mülteci mutabakatı kapsamında AB’nin taahhüt ettiği toplam 6 milyar euroluk mali kaynağın ödemeleri tamamlanmak üzere.

AB Komisyonu, mutabakat kapsamında 663 milyon euroluk kaynağın daha Türkiye’ye iletileceğini açıkladı. Mülteci mutabakatı kapsamında sağlanan desteğin sağlık ve eğitim sisteminde kullanılması öngörülüyor. AB Komisyonu’nun İnsani Yardım ve Kriz Yönetiminden Sorumlu üyesi Hristos Stilianidis, söz konusu meblağın Türk hükümetine değil, bölgede faaliyet gösteren insani yardım örgütlerine aktarılacağını ifade etti.

Mutabakat kapsamında 2016-2017 yılları için öngörülen ilk 3 milyar euroluk dilimin ödemeleri tamamlanmış, 2018-2019 dönemi için öngörülen ikinci üç milyar euroluk dilimin de büyük bir bölümü proje bazlı olarak serbest bırakılmıştı.

Komisyon’dan yapılan açıklamada ikinci dilimin 2 milyar 600 milyon euroyu aşkın bir bölümünün serbest bırakıldığı kaydedildi.

Türkiye, toprakları içinde yaşayan ve sayıları 4 milyona yaklaşan mülteciler için AB’den yapılan ödemelerin yetersiz olduğu eleştirisini sıklıkla tekrarlamış, son olarak AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Barış Pınarı Harekâtına sert tepki gösteren AB ülkelerini “kapıları açmakla” tehdit etmişti.

3,6 milyonu Suriyeli olmak üzere yaklaşık 4 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye, halihazırda dünya üzerinde en fazla sığınmacı barındıran ülke konumunda.

medyabold
Devamını Oku »

HDP’li belediye başkanına gözaltı

Van’da polisin düzenlediği terör operasyonunda Saray ilçesi Belediye Başkanı HDP’li Caziye Duman’ın da aralarında bulunduğu 15 kişi gözaltına alındı.

BOLD – Van Terörle Mücadele polisi, 15 adrese eş zamanlı baskın düzenledi. Operasyonda aralarında HDP’li Saray Belediye Başkanı Caziye Duman, 31 Mart Yerel Seçiminde HDP Gürpınar Belediye Başkan adayı olan Rojbin Akdağ ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde HDP Van Milletvekili adayı olan Mukaddes Karakoç’un da bulunduğu 15 kişi yakalandı.

İşsiz üniversiteli sayısı 15 yılda 14 kat arttı

medyabold
Devamını Oku »

Kaymakam Safitürk’ün öldürülmesinde savcının baskıyla ifade aldığı görüntüler

Savcı, işkence gördüğü anlaşılan Devran Aslan’a önce söyleyeceklerini anlatıyor, sonra avukat geliyor. Avukatın yanında anlattığı ifadeleri de müdahale ederek düzeltiyor.

BOLD – Derik Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk’ün öldürülmesine ilişkin açılan davada yargılanan Devran Aslan’ın savcılık ifadesinin görüntüleri ortaya çıktı. Savcının, elinde kanlı peçeteyle ifade veren Aslan’a sık sık müdahale ettiği görülüyor. Kaymakam Safitürk’ün abisi, olayın içinde devletin ve Emniyet görevlilerinin olduğunu iddia etmişti.

Mardin’in Derik Belediyesi’ne kayyum olarak atanan İlçe Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk, 10 Kasım 2016 tarihinde makamına konulan bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetmiş, sonrasında olaya ilişkin gözaltına alınan 71 kişiden 15’i tutuklanmıştı. Tutuklular hakkında açılan dava da geçtiğimiz yıl Mardin 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlanmıştı.

14 kişi hakkında beraat kararı veren mahkeme, dönemin Kaymakamlık Yazı İşleri Şefi Şerif Mesutoğlu hakkında, 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 18 yıl hapis cezası vermişti. Yerel mahkemenin verdiği kararı bozan Gaziantep Bölge İstinaf Mahkemesi ise, haklarında “Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak”, “Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmek”, “Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs etmek” ve “Patlayıcı madde bulundurmak” suçlarından beraat kararı verilen Devran Aslan, Fikret Baği, Tahsin Erdaş, Vedat Erol, Nursel Eser, Zuhal Dalçin, Zinet Erdaş ve Mehmet Deniz’in yeniden yargılanmasına karar kılmıştı.

(Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk)

131 GÜNDÜR AÇLIK GREVİNDE

Söz konusu karar sonrası Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3’üncü Ceza Dairesi’nde yeniden başlayan dava duruşmasının ilki 11 Temmuz günü görüldü. Kararın çıkmadığı duruşma 21 Kasım’a ertelendi. İstinaf Mahkemesi tarafından cezası “hukuka uygun” bulunan Şerif Mesutoğlu ise, 24 Haziran’dan bu yana (131’inci gün) “adil yargılanma talebi” ile açlık grevi eyleminde.

SAVCILIK GÖRÜNTÜLERİNDE KANLI PEÇETE

Hakkında yeniden yargılanma kararı verilen ve daha önceki duruşmalarda “İfadem savcının gözleri önünde kafama silah dayanarak alındı” diyen Devran Aslan’ın savcılıktaki ifade görüntüleri ortaya çıktı. 50 dakika 38 saniye süren görüntülerde, Aslan’ın ifade işlemi öncesi darp edildiği ve elinde bulunan kanlı bir peçete dikkat çekiyor. Yine Aslan’ın avukatı belli bir süre sonra görüntülere yansıyor. Görüntülerde, ifadeyi alan savcı S.Ö.’ün daha önce avukatı olmadan görüşme aldığını söylediği Aslan’a kimi uyarılarda bulunduğu görülüyor.

‘AVUKAT HUZURUNDA TEKRAR SÖYLE’

Savcının, “iyi düşün” şeklinde tembihlediği Aslan, önce burnunu sonra da başını işaret ederek, “Bu aralar burnum kanadı. Dengem yerinde değil” diyor.

Görüntülerin giriş kısmında savcı, “Bak şimdi, emniyetten arkadaşlar geldi bazı şeyler anlatmak istediğini söyledi. Şimdi olayı seninle baş başa bir görüştük. Eyvallah. Ama şimdi bize avukat huzurunda bazı şeyleri söylemen lazım. Bunlar senin ilk beyanların. Tamam mı? Ayrıntılı olarak beyanlarını daha sonra alacağım. Ama bana anlattıklarını avukatının huzurunda hiçbir baskı altında olmadan bize anlatmanı istiyoruz” ifadelerini kullanıyor.

Görüntülerin devamında Aslan’dan olayı anlatmasını isteyen savcı, “Şimdi kargo meselesinden önceki toplantıyı anlat bana. Toplantıdan başlayarak, patlama anına kadar yaşanan süreci aklında kalanları” diyor. Tam bu sırada Aslan, “Kargoya da gidelim mi sayın savcım” diye soruyor. Savcı da bunun üzerine, “Sen ilk önce toplantıdan başla, kargo alınması, yerleştirilmesi, patlatılması anına kadar ki süreci anlat” diye tembihliyor.

Safitürk’ün cenazesinde eşi ve çocuğu vedalaşırken görülüyor.

‘ÖNEMLİ DEĞİL İFADEDE GEÇSİN’

Söz konusu diyalogun ardından Aslan’ın avukatlığını yapan kişi görüntülerde beliriyor. Savcı, Aslan’dan olayı anlatmaya başlamasını istiyor. Konuşmaya başlayan Aslan’ın yer yer tarih, isim ve olayın nasıl yaşandığını karıştırması dikkat çekiyor. Aslan’ın “Sonra kargo gününe geldik” demesiyle araya giren savcı, “Kargo gününe gelme” diye müdahalede bulunuyor. Bu sırada savcının içeri giren başka biriyle “İstanbul ile temasa geçin. Önemli değil, ifadede geçsin cümleler” ifadesini kullandığı duyuluyor.

Aslan’ın, ifadesinin devamında bahsi geçen kargoyu almaya gitmesi üzerine konuşması üzerine savcı bir kez daha araya girerek, “Yani sen kargonun bomba olduğunu bile bile gittin” diye soruyor. Soruya “Evet” cevabı veren Aslan, devamında şu an tutuklu olan dönemin Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürü Şerif Mesutoğlu üzerine ifade vermeye başlıyor.

‘UNUTTUM, BİR KERE SÖYLEDİM’

Aslan, 7 Kasım 2016’da Kaymakam Safitürk’ün binada olduğunu söylüyor. Bunun üzerine bir kez daha müdahale bulunan savcı, Safitürk’ün o gün Ankara’da olduğunu ve binada olamayacağını belirterek, daha önce yazılan ifadeyi okumaya başlıyor. Aslan da, “Evet onu söylediler” diye cevap vererek, “Şef çıktı odadan, şeyi aldı. Paketi. Odasına girdi” diye devam ediyor.

Savcı bu defa da, “Paket gelmedi daha. 7’sindeyiz daha” uyarısında bulunarak, “bombanın” rengini soruyor. Aslan ise, “Valla unuttum. Size bir kere söyledim sayın savcım” cevabı veriyor.

Kaymakam Safitürk’ün suikaste uğradığı makam odası.

BOMBALI KARGO DENİLEN ŞEY BARDAK ÇIKTI

Söz konusu görüntülerde kendisine daha önceden kimi bilgilerin ezberlettirildiği anlaşılan Aslan, yerel mahkemece yapılan duruşmalarda yaptığı savunmalarda birçok kez ifadelerinin zorla alındığını beyan etmişti. Aslan, ayrıca ifadesinin polislerce hazırlanarak, işkence ile kendisine kabul ettirildiğini söylemiş ve “İfadem savcının gözleri önünde kafama silah dayanarak alındı” iddiasında bulunmuştu.

Mahkeme ise, söz konusu ifadeleri Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) sisteminin kayıtta olması gerekçesiyle duruşma zaptına geçmemişti.

Öte yandan, görüntülerde Aslan’ın ifadesinde bahsini ettiği kargonun da, Kızılay Bölge Müdürlüğü’nden Şerif Mesutoğlu’na teşekkür için gönderilen kupa bardak olduğu ortaya çıkmıştı.

TANIĞIN İFADESİ DE YALAN

Yine, dosyanın “en önemli tanığı” olarak gösterilen ve tek kelime Türkçe bilmeyen zihinsel engelli Mehmet Ali Gezginci’nin de daha önce ifade görüntüleri ortaya çıkmıştı. Gezginci’nin, ifadesinde sadece sorulan sorulara “Ere-Na” şeklinde cevap verdiği, tercüman olarak sorgu odasında bulunan maskeli polisin Gezginci’nin ifadesini olayı anlatıyormuş şeklinde çevirdiği görüntülere yansımıştı. Gezginci’nin teşhis yaptığı anlara dair görüntülerde de tercümanlık yapan polisin yanlış çeviri yaptığı ortaya çıkmıştı.

Karanlık bir suikast: Kaymakam Safitürk

medyabold
Devamını Oku »

Astronotlar uzayda nasıl uyuyor?

5 astronotun bir uzay mekiğinde nasıl uyuduklarını gösteren bir video paylaşıldı. Astronotların kimi ayakta, kimiyse boşlukta ve elleri havada uyuyor.

BOLD – Uzayı gözlemlemek ve bilinmeyenlere ışık tutmak için yapılan uzay görevlerinde birçok iş yine insana bağımlı oluyor. Peki görevleri bağlamında uzaya çıkan bu kadar astronotlar insanın en temel ihtiyacı olan uyku ihtiyaçlarını bir uzay mekiğinde yolculuk yaparken nasıl gideriyor?

Bu durumun en net görülebileceği yer NASA’nın daha önce paylaştığı ve Talk WiD Tech tarafından yeniden paylaşılan bir video.

Videoda uzay mekiğinin içerisinde yolculuk yapmakta olan 5 astronotun farklı pozisyonlarda uyudukları görülüyor. Ancak astronotların hiçbiri normal bir pozisyonda uyumuyor.

Bu gönderiyi Instagram'da gör

Astronauts sleeping on the Space Shuttle. Space has no "up" or "down," but it does have microgravity. As a result, astronauts are weightless and can sleep in any orientation. However, they have to attach themselves so they don't float around and bump into something. Space station crews usually sleep in sleeping bags located in small crew cabins. Each crew cabin is just big enough for one person. Generally, astronauts are scheduled for eight hours of sleep at the end of each mission day. Like on Earth, though, they may wake up in the middle of their sleep period to use the toilet, or stay up late and look out the window. Different things such as excitement or motion sickness can disrupt an astronaut's sleep pattern. During their sleep period, astronauts have reported having dreams and nightmares. Some have even reported snoring in space. . Follow @talkwidtech to learn new amazing stuff everyday. . More on @lookwidfun . #space #shuttle #astronaut #gravity #science #geek #physics #interesting #technology #talkwidtech #facts #nasa #engineering #chemistry #amazing

Talk WiD Tech (@talkwidtech)'in paylaştığı bir gönderi ()

İlk iki astronot sanki ayakta uyur gibi dik pozisyonda uyuyor. Videonun başında görünen ilk astronot ise beyaz bir torbanın içinde önü fermuarla kapatılmış şekilde uyku çekiyor.

Videonun ilerleyen kısımlarında görünen diğer iki astronot ise sanki havada uçuyorlarmış gibi yatar pozisyonda uyuyor. Her iki astronot da kolları havada olacak şekilde uyuduklarından görüntü biraz da olsa insanı korkutuyor. İki astronotun altında yine başka bir astronot uyuyor.

Videodaki manzarayı ortaya çıkaran etmen uzay. Uzayda herhangi bir ‘aşağı’ ve ‘yukarı’ kavramı bulunmadığından astronotlar herhangi bir pozisyonda uyuyabiliyor.

Ancak yine de astronotlar, etrafta uçmayı ve bir yerlere çarpmalarını engellemek için kendilerini sabit bir yere bağlıyor.

Her bir astronotun programında günde 8 saatlik uyku yer alıyor. Ayrıca uzayda uyuyan astronotlar da yerde uyumaktan farksız şekilde rüya ve kabuslar görüyor.

Elbette astronotlar tuvalet gibi diğer ihtiyaçlarını da gidermek için özel alanlara sahip. Uluslararası Uzay İstasyonu günümüzde 6 astronot için iki ayrı tuvalete sahip.

İstasyonda bulunan astronotlar Dünya’dan 402 kilometre yükseklikte bulunuyor ve saatte 27.000 kilometre hızla hareket ediyor…

ABD Hava Kuvvetleri’nin gizemli uzay aracı iki yıllık gizli görevinden döndü

medyabold
Devamını Oku »